Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Enam  130- (Allah) "Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden size âyetlerimi anlatan ve bugününüze kavuşacağınız hususunda sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?" deyince onlar: "Kendi aleyhimize şahidiz" derler. Dünya hayatı onları aldattı ve kendilerinin kâfir olduklarına şahitlik ettiler.

Ayette lika kelimesi geçiyor .

Araf 147 - Âyetlerimizi ve ahiretteki kavuşmayı inkâr edenlerin amelleri hepten boşa gitmiştir. Çekecekleri ceza kendi yaptıklarından başkası mı olacaktır?

Ayette lika kelimesi geçiyor .

Yunus 11- Eğer Allah, insanlara, hayrı çarçabuk istedikleri gibi, şerri de alel-acele verseydi, onların hemen ecellerini getiriverirdi. Fakat bize kavuşmayı ummayanları kendi hallerine bırakırız da azgınlıkları içinde bocalayıp giderler

Ayette lika kelimesi geçiyor .

Secde 10- Onlar: "Biz yerde kaybolup gittikten sonra, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışta bulunacağız?" dediler. Fakat onlar Rablerine kavuşmayı inkâr eden kâfirlerdir.

Ayette lika kelimesi geçiyor .

Secde 14 - "O halde bu gününüzle kavuşmayı unuttuğunuzdan dolayı tadın azabı! İşte biz de sizi unuttuk. Yapmakta olduğunuz işler yüzünden tadın ebedî azabı!"

Ayette lika kelimesi geçiyor .

Yorumunu bekliyorum dostum. Özellikle de Secde Suresi 10 ncu ayet için.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Yunus 45 : Ve yevme yahşuruhum keen lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri yete ârefûne beynehum, kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâhi ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne).

Ve o gün (Allahû Tealâ), gündüzden bir saatten başka kalmamışlar (bir saat kalmışlar) gibi onları toplayacak (haşredecek). Birbirlerini tanıyacaklar (aralarında tanışacaklar). Allah’a mülâki olmayı  yalanlayanlar, hüsrana düştüler

Secde 10- Onlar: "Biz yerde kaybolup gittikten sonra, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışta bulunacağız?" dediler. Fakat onlar Rablerine kavuşmayı inkâr eden kâfirlerdir.

Konunun başına gelirsek aziz dost ;

Yunus 45 ‘de yalanlan lika yı Allah Secde 10 ‘da açıklamış oluyor mu olmuyor mu ?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Bu hayatta iken ulasma

tardu-kaan Yazdı: Secde 10- Onlar: "Biz yerde kaybolup gittikten sonra, gerçekten biz mi yeni bir yaratýlýþta bulunacaðýz?" dediler. Fakat onlar Rablerine kavuþmayý inkâr eden kâfirlerdir.

Bu hem hayatta iken hemde ölümden sonraki ulasmayi inkar edenler. Hicbir ulasmaya inanmiyanlar. 2 tür ulasma oldugu Bakara 46 ya göre apacik, bu ikisinden bir ulasmanin ise dilemek ile gerceklestigi birsürü ayetler ver, ölümü dilemek intahardir veya hud 29 da baska bir ulasmadan bahs ettigi kesin. 2 tür ulasma var olduguna göre biri irade ile (dileme sözkonusu oldugu icin, digeri ise irade disi) bu ayettekiler komple ulasmayi kökten red ediyorlar, iki ulasmayida!

tardu-kaan Yazdı: Secde 14 - "O halde bu gününüzle kavuþmayý unuttuðunuzdan dolayý tadýn azabý! Ýþte biz de sizi unuttuk. Yapmakta olduðunuz iþler yüzünden tadýn ebedî azabý!"

bu ölümden önceki ulasmadir. Ruh irade disi ulastigi icin "bu gününüzle denilmektedir.yani o anki gün öncedende gelmesi gerekirdi ama siz unuttunuz ve simdi kendi iradenizin disinda buradasiniz!

Kendi mantigima göre yapmiyorum, sen önceki yazdigim ayetleri göz önümde bulundurarak bunlari yanitliyorum ve hepside yerli yerine oturuyor. Cünkü 2 ulasma seklinin oldugu bakara 46'a göre apacik ortada ve hud 29'daki ulasmada kesin olarak ölümden sonraki ulasmayi ifade etmiyor.

Sen birseyi karistiriyorsun, bastan demistim tabiki ölümden sonraki ulasmayi yalanliyanlarda var diye, ki bu kisiler zaten ölümden sonrakini inkar ediyorsa hayattakinide zaten inkar etmekteler. Fakat kendi halinde ölümden sonrakini inkar etmeyip hayattaki ulasmayi inkar edenlerde oldugu apacik ortada degilmi benim yazdigim ayetlerle ?

yunus suresindeki ulasma bilhassa ölümden önceki ulasma ile ilgilidir cünkü hidayet ile baglantisi vardir. Sirf Allah'a ölümden sonra ulasmaya inanan ve baska birsey yapmayan hidayete eremezki ? Bunu zaten bilmen gerekir ama biz kanitliyoruz ki, Allaha hayatta iken ulasmayi inkar eden istedigi kadar amel islese bile yine hidayette olmaz. Ve sirf bu ulasmayi dilemedigi icin hidayette degildir, ama ölüm icin ayni seyler söz konusu olamaz...

Anlata bildimmi acaba ?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

17/İSRA-97: Ve men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehum evliyâe min dûnih(dûnihî), ve nahşuruhum yevmel kıyâmeti alâ vucûhihim umyen ve bukmen ve summâ(summen), me’vâhum cehennem(cehennemu), kullemâ habet zidnâhum saîrâ(saîren).      

Allah, kimi Kendisine ulaştırırsa, o zaman o kişi, hidayete erer. Ve kimi de dalâlette bırakırsa, o taktirde o kişi için O’ndan (Allah’tan) başka bir dost bulunmaz. Ve onlar, kıyâmet günü yüzleri üzere sürüklenirler; sağırlar, körler ve dilsizler olarak. Onların yeri cehennemdir. Onların ateşini artıracağız.

18/KEHF-17: Ve tereş şemse izâ talaat tezâveru an kehfihim zâtel yemîni ve izâ garabet takriduhum zâteş şimâli ve hum fî fecvetin minh(minhu), zâlike min âyâtillâh(âyâtillâhi), men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil  fe len tecide lehu veliyyen murşidâ(murşiden).

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

6/EN’AM-130: Yâ ma’şerel cinni vel insi e lem ye’tikum rusulun minkum yakussûne aleykum âyâtî ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû şehidnâ alâ enfusinâ ve garrethumul hayâtud dunyâ ve şehidû alâ enfusihim ennehum kânû kâfirîn(kâfirîne).

 Ey insan ve cin topluluğu! Size âyetlerimi anlatan ve bugününüze ulaşacağınız konusunda sizi uyaran içinizden resûller (elçiler) gelmedi mi? “Kendi nefslerimize şahit olduk.” dediler. Dünya hayatı onları aldattı. Ve kendilerinin kâfir olduğuna, kendileri şahit oldular

Alıntı: Bu ayet kesin bir sekilde ölümden sonraki ruhun ulasmasi...Burada Allah ruhunu hayatta iken ulastiramiyanlara sesleniyor...ve sonuc olarak ruhun ölümden sonra ulasip o gercegi anladigini

Kardeş Mevla Teala ayetin neresinde ruhunu bana dünyada ilen ulaştıramayanlara sesleniyor ben anlamadım. Kaldı ki biraz sonra sen de bu  lika’ nın ölümden sonra ruhun Allah’a kavuşması yani haşr olduğuna

Alıntı: Tamam Burada likaii ölümden sonraki ruhun oraya ulasmasini söylüyor bunun bircok mümkünati var Kur'anda...raciunuda bir ayette örnegin ruhun ulasmasi olarak secmis

diyerek katılmışsın

 Ayette geçen kelime ne “lika”. Sen Bakara 46’ da lika ile kast edilen kavuşmanın ayrı raciun ile kast edilen kavuşmanın ayrı olduğunu ifade ettin.

Yunus 11- Eğer Allah, insanlara, hayrı çarçabuk istedikleri gibi, şerri de alel-acele verseydi, onların hemen ecellerini getiriverirdi. Fakat bize kavuşmayı ummayanları kendi hallerine bırakırız da azgınlıkları içinde bocalayıp giderler

Alıntı: Bu hayatta iken ulaşma

. Ayet-i celilenin ikinci kısmı Fakat kelimesi ile başlıyor ki demek ki bir önceki cümle ile bağlantılı . O zaman fakat kelimesini kaldırıp da yerine “ECELLERİNİ GETİRMİYORUZ Kİ BİZE KAVUŞMAYI UMMAYANLARI “

Kardeş fakat geçmeseydi ve ilk kısmın sonunda ecellerini getirmekten bahsetmeseydi sen haklıydın. Ama madem fakat denilerek birinci kısma atıfta bulunulmuş ve madem ki birinci kısmın sonunda ecelin getirilmesinden bahsediyor  o zaman bize düşen ayeti “ECELLERİNİ GETİRMİYORUZ Kİ BİZE KAVUŞMAYI UMMAYANLARI “ şeklinde anlamak olacaktır.

Secde 10- Onlar: "Biz yerde kaybolup gittikten sonra, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışta bulunacağız?" dediler. Fakat onlar Rablerine kavuşmayı inkâr eden kâfirlerdir.

Alıntı: Bu hem hayatta iken hemde ölümden sonraki ulasmayi inkar edenler. Hicbir ulasmaya inanmiyanlar.

Hayır taner kardeş. Ayetin ilk kısmında kafirlerin sözü inkar naklediliyor . Burada yerde kaybolup gittikten sonra demek öldük, kemiklerimiz çürüdü toprağa karıştı manasına geliyor.  İkinci kısma da baktığında göreceksin ki yine ilk kısma atıf var ve orada kast edilen kemiklerin çürüdükten sonra tekrar diriltilmesini yalanlayanlar kast ediliyor.

Hud 29’daki Nuh as. ‘ın mulâku kelimesi ile neyi kast etti ? Ölümden sonra rabbe kavuşmayı mı yoksa öldükten sonra kavuşmayı mı ? Burada nasıl mana vereceğiz bu çok önemli. Buraya bir mim koyalım ve devam edelim.

 Araf 147 ‘ye senin dediğin gibi kabul edelim ve konuyu karıştırmadan şimdi gelelim bakara 46 ya .

 2/BAKARA-46: Ellezîne yezunnûne ennehum mulâkû rabbihim ve ennehum ileyhi râciûn(râciûne).

O (huşû sahipleri) ki; onlar, Rab’lerine muhakkak mülâki olacaklarına (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştıracaklarına) ve (sonunda ölümle) mutlaka O’na döneceklerine kesin olarak inanırlar.

Burada iki ulaşmadan iki kavuşmadan mı bahsediyor Allahımız ? Yoksa tek bir kavuşma var da iki ayrı kelime ile mi anlamamız gerekiyor. Ve bağlacını birbiri ile ilintisiz , ilişiksiz bir anlamaya tabi tutamayız.

Parantez içine attığımızda : O (huşû sahipleri) ki; onlar, Rab’lerine muhakkak mülâki olacaklarına ve  mutlaka O’na döneceklerine kesin olarak inanırlar.

Evvelen Burada pekiştirme yok mu kardeş ? Vurgulama , üzerine basma, önemini anlatma, aktarma.

Ve Yasin suresinde de yalanlanan Haşr olduğuna göre ;

1.      Enam 130 ‘da lika ile kast edilen ulaşmak HAŞR

2.      Yunus 11 ‘de lika ile kast edilen HAŞR

3.      Secde 10 ‘da lika ile kast edilen HAŞR

İşte bu ayetler de gösteriyor ki lika = raciun = Haşr manalarında kullanılmıştır.