Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Bedir Hazırlanın uzunca bir yolculuk var şimdi. Asr-ı saadete Cezîretül araba gidiyoruz. Bismillah diyin Bedir’e öyle girin Gökte melekler, yerde siz Ve bekleyin sessiz… Gelince İyi bakın onlara; Hem kendi zamanlarının Hem tüm zamanların en cesur yiğitleridir onlar Gökte yıldız; yerde arslandır onlar Yüz yirmi beş bin beden Ama bir tek ruh, Muhammedî ruhtur onlar Aslanlar çıkmıştır Medine’den Şimdi yoldadır Bedrin Arslanları İşte bakın şu Hz.Umeyr Aslan yavrusu. Yaşı küçük diye geri çevirecek rasulullah Ama öyle ağlıyor ki umeyr izin veriyor nebi Ey sad bin ebi vakkas! Sen bağla kardeşin Umeyr’in kılıcını Boyu kısa bağlayamıyor. Hz.Hamza’nın belinde iki kılıç duruyor. Attığı her adım bir kalbi durduruyor. Ey Hamza Gördüğün hiçbir şeyden korkmazsın bu doğru Ama heybetini gizli tut Yürüyüşün ölümü korkutuyor. Dinleyin Âlemlerin sultânını O konuşunca rüzgar bile susuyor; “Ey ashap! Hazır mısınız?” Sad bin muaz ayakta: “Ya Rasulallah!” diyor “Seni hak dinle gönderen Allah’a andolsun ki, Sen bize şu denizi gösterip dalarsan, Biz de seninle birlikte dalarız. Allah’ın bereketiyle yürüt bizi!” Tebessüm buyuruyor Habîb-i Zîşan! O, gülünce suya kanıyor susamışlar. Güller açıyor yüreklerde. Kederler unutuluyor. O gülünce, cennetler yaratılıyor. Gülüyor nebi ve yürüyorlar! Mekke’de çekilen acılar dinmiş Yürüyorlar! Sanki yıldızlar yere inmiş. Önlerinde Kâinatın Güneşi İşte Hz.Ömer ve Hz. Ali Biri Hattaboğlu! Biri Haydâr-ı Kerrar! Ve kolkola Ölümün ağzına giriyorlar! Bedir’de baba oğul, Bedir’de kardeş kardeşe… Mekke müşrikleri Üç yiğit istiyorlar önce Üç yiğit gösterin aranızdan bize. Melekler Alemlerin sultanına bakıyor Kimi işaret edecek Sultan-ı Rasul. Çünkü o işaret edince ay ikiye bölünüyor. Acaba mübarek elleri kime uzanacak; “Kalk ya Ubeyde! Kalk ya Hamza! Kalk ya Ali!” Gördünüz mü yiğitleri! Hamza’yı gördünüz mü? Nasıl da salına salına gidiyor. Ya Ali? Sanki gökten iniyor, velilerin babası! Ubeyde ayağından yara alıyor Efendisine gidiyor hemen “Ya Rasulallah, ben şehit miyim?” diyor “Evet sen şehitsin” Ve dua ediyor efendiler efendisi; Rabbi Rahimine uzatıyor ellerini “Allah’ım bana yaptığın va’dini yerine getir. Allahım bu bir avuç insanı helak edersen, Artık sana yeryüzünde ibadet edecek kimse kalmaz. Bir fırtına kopuyor Bedir’de… Hz.Mikail’in komutasında bin melek Rasulullah’ın Sağında! Bir fırtına kopuyor Bedir’de Hz. İsrafil’in komutasında bin melek Rasulullah’ın solunda Ve bir firtina daha! Hz. Cebrail, Bin melekle Rasulullah’ın önünde Üç bin melek alaca atlarla. Ey Ebu Cehil! Ne oldu? Düğüne gider gibi çıkmıştın Mekke’den Bedir’e çalgılarla, güle oynaya gelmiştin. Sen Allah’ın Rasulünü Ve O’na sevda çekenleri Sahipsiz mi sanmıştın? Dönüyorlar Bedir’den. Esirler arasında Peygamber amcası Hz.Abbas! Vakit gece… Esirlerin elleri bağlı Abbasın elleri sıkıca bağlı Bir inilti yayılıyor geceye. Uyuyamıyor rahmet peygamberi… Ya rasulallah niçin uyumuyorsunuz?” diyor sahabiler. “Amcamın iniltisi uyutmuyor beni” ve hemen Ashâb-ı Güzin Çözüyor peygamber amcasının ellerini. Rasulullah öğrenince durumu emir veriyor: “Tüm esirlerin çözün ellerini!” Dönüyorlar Bedir’den, Esirler arasında Peygamber damadı var. Fidye karşılığı serbest kalacak. Allah rasulüne bir gerdenlık uzatılıyor Kızınız Hz.Zeynep göndermiş, Beyinin fidyesi olarak… Şefkat peygamberinin gözleri doluyor. Çünkü bu gerdanlık, Kızının düğününde Hz.Hatice’nin taktığı kendi gerdanlığıdır. Yaşlı gözlerle konuşuyor nebi; “ O’nu salıverseniz, gerdanlığı da zeynep’e gönderseniz olur mu? “Olur Ya rasulallah sen üzülme! Sen bize canlarımızdan daha azizsin! Buyur, canımız feda sana yeter ki sen üzülme!” Dönüyorlar Bedir’den Sevgilileri dua ediyor Peygamber duasıyla dönüyorlar; “Kuluna yardım eden, dinini üstün tutan Allah’a hamdolsun.” Hamdolsun Âlemlerin Rabbi’ne Hamdolsun Âlemlerin Sahibi’ne…
ya bir şiir bu kadar mı etkili olur inanmıyorum içindeki birçok cümleye ama yinede heyacanlanıyorum eteş ediyor adete ifadeler bu nasıl güç.:(
|