Yazanlarda |
|
camgöz Yeni Uye
Katılma Tarihi: 21 mart 2005 Gönderilenler: 5
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
slm slm,
kavram kargaşılığına açıklık getirmek için The deep velvet ın yazısından alıntılar aşağıya paste ediyorum:
Müslümanın KÂFİRİ asla iflah olmayacaktır. Kıldığı NAMAZDAN GAFİL olanlar yani... Bunlar biz Müslümanlarız... Müslümanlar da üçe ayrılıyor:
1. Hadisçiler (İslam siyonistleri), 2. Hafifçiler (Ata dinini ortayollu suya-sabuna dokunmadan, ne şiş yansın ne kebap misali MÜNAFIKLIK ile ikiyüzlülükle götüren sözde "Ilımlı" tipik Müslümanlar, 3. Hanifçiler (Khaniffate, Khaniffage), 4. Bunların dışında nemelazımcılar (Herifçiler),
Hadisçiler din için yaşarlar. Dinden öte mezhebden de öte tarikat için yaşarlar. Allah bile önemsizdir, önemli olan dindir. Dini betimleyen ise Hadis şeriatıdır, gerisi boştur ve İslam inkılabıyla o boşçular birer birer vinçlerde asılacak, toprağa gömülüp taşlanacak, ev altındaki gizli mezarlarda işkence edilecek. Tora Bora dağlarında ve ve Kum kentinde onlar vardır hep... İşte dünya fundementalist, radikal diye sadece bu TEK İSLAMI tanıyor.
Hanif İslam devleti modelinde:
1. DİN ALLAHa has/Halis/Mahsus ve özgü kılınır. Yani sistem üstüdür, dünya üstüdür (Siyaset içi değildir, bir rejim biçimi değildir). 2. Din birey için inmiştir. Din BİREY için vardır. Birey din için yoktur! 3. Din= Allahımızın ta kendisi değildir. Din Allahın basit sistemidir:
a) Besleneceksin, çalışacaksın. ÇALMAYACAKSIN. ÇALMAK haramdır. Çalan hırsızdır. Çalışan makbuldür. b) Savunacaksın (Selam=Barış) SALDIRMAYACAKSIN. Saldırının her türlüsü HARAMDIR. c) Üreme içgüdüsü: Nikah (Miras hukuğu, Çocukların eğitimi vb.) baba ve anneyi bilme hakkı kutsaldır. Nikah yoluyla ÜREYECEKSİN. Başka anne ve babalara Zina/fuhuş yoluyla tecavüz etmeyeceksin.
On emir gibi bir şeyler (Komşunu sayacaksın, yardımlaşacaksın, anne ve babanı sayacaksın Üf bile demeyeceksin, Haksız yere adam öldürmeyeceksin, iftira atmayacaksın yalan söylemeyecek ve münafıklık (ikiyüzlülük yapmayacaksın). Yani Kuranda tek tek bildirilen tüm SALİH AMELLER DİNİN ta kendisidir ve DİN DEVLETİ, TEOKRASİ gerektirmiyor.
DİN BİZLER İÇİN VAR! İSLAM İNSAN İÇİN VAR! Kök olarak aynı ve sankritçe: DNY kökünden
a) DNY=DİNİ b) DüNYa=Dünyevi...
DİN Öteki dünya için geçerlidir! Maliki Yevmüd D İ N (Din gününün tek sahibi). Orası DÜNYA DEĞİL! Kıyamet ardından başka bir mekan. DİN orası için var. Zaten son AYET bunu anlatmıyor mu? Maide 3. ayete bir bakın, ortasındaki bir paragraf son ayettir (bunu artık biliyor olmalıyız).
Orada O KAPANIŞTA diyor ki: "Dininizi kemale erdirdim...(Ekmeltü..). Sizin için din olarak İslamı seçtim ve bundan razı oldum!”. O kapanış ayetidir. Neden EN SONA DİN kelimesi saklandı biliyor musunuz?
DİN ÖTEKİ DÜNYANIN, Kıyamet ardından gelecek olan DNYdir. İşte bu SON AYETTİ ve bu SON ayetin, sonunun başı başının sonu ise "Yevmid DİN"dir. DİN GÜNÜ Öteki aleme ait... Burada din günü yok. Din var ama... Putperest, anemist, totemistten başlıyor ve ehli kitaba kadar geliyor. Tepeye Müslümanlık konuyor... Fakat Müslümanlık da fırka (FRAKSİYON) dini olduğundan, Müslümanlığın tepesine zirveye/doruğa ise dinlerin en güzeli gelmiş geçmiş tüm dinlerin tartışmasız ve her çağların tek LİDERİ olan HANİF din konmuştur.
Allah bize Ali İmrandaki gibi "Müslüman olarak can verin", ya da son ayetteki gibi: "Size din olarak İslamı beğendim ve bundan razı oldum", derken, ASGARİ MÜŞTEREKi anlatmış oluyor. Hafif, Hadis ve Hanif olarak ortak paydamız İSLAMİYETTİR. Ortak elçimiz Resulullah efendimizdir. Kelamullah (Hadis değil, Allah kelamı) KURANDIR. Bu ORTAK PAYDA yüzünden biz MÜSLÜMAN olarak son nefesimizi verirsek, Cennet var. Cennet her iman edene verilir ama iki kez iman edenlere ikinci kez Cennet verilir ve iki kez İslam olmaya ise HANİFLİK deniyor.
Bu kadar övülen bu HANİFLİK nedir?
Bakara 135: Yahudi ya da Hristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız, dediler. De ki: Hayır! Biz, hanif olan İbrahimin dinine uyarız. O, müşriklerden değildi.
Enam 79: Ben Hanif olarak, yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allaha çevirdim ve ben müşriklerden değilim.
Yunus 105: "Ve hanif olarak yüzünü dine çevir; sakın müşriklerden olma, diye emredildi."
Hac 31: Kendisine ortak koşmaksızın Allahın Hanifleri olun. Kim Allaha ortak koşarsa sanki o, gökten düşüp parçalanmış da kendisini kuşlar kapmış, yahut rüzgar onu uzak bir yere sürüklemiş gibidir.
Rum 30: Sen yüzünü Hanif olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allahın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.
Beyyine 5: Halbuki onlara ancak, dini yalnız Ona has kılarak ve Hanifler olarak Allaha kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekat vermeleri emrolunmuştu. Sağlam din de budur.
Bakınız ALLAH RESULÜNE NE DİYOR: "Ve Hanif olarak yüzünü dine çevir; sakın müşriklerden olma, diye emredildi". Bu bizim Resulümüz, o bizim kitabımız değil mi? ŞU AN için de geçerli değil mi? HANİF... İşte bu BİZİM SİHİRLİ KELİMEMİZ. Allahın en sevdiği kelime diyebilirim. Allahın yegane dostunun MAYASI olan kelime. Resulullah zaten MÜSLÜMAN... Ama diyor ki Allah, "Allah indinde en güzel ve tek din olan HANİFLİĞE UY". Bir daha vurguluyorum: Resulullah ZATEN Müslüman ve en iyi ahlaka sahip, ama MÜSLÜMANLIĞINA CİLA atılmıyor. Tamamen tersine HANİF DİNDEN olması isteniyor. Bunda bir SIR var mı yok mu? Sırrı elbette AKIL çözer... ATALAR çözemez-çözemediler de...
DUA ederseniz OLACAK! Duamıza muhtaç. "İnnallahe ve melaiketehi yusallune alennebiy...". Bu ayeti özellikle Cuma hutbelerinden HATIRLIYORSUNUZ değil mi? Dua edin Allah ve melekleri ve SİZ, o hanif olsun... Onun eciri açık, defteri dürülmedi, sevabı devam ediyor. DUA EDİN HANİF OLSUN! Ben Resulullaha kurban olurum... Onsuz olur mu?
Abese suresi yüzünden hayattayken bu olamadı... O sure başına İŞ açtı... İsterseniz o ilk 11 ayetini de yazalım. Bunlar DOĞRUDAN ALLAH VAHYİDİR ve İLK KEZ OLMAKTADIR, bunun için önemli.
Abese Suresi:
Yüzünü ekşitti ve öteye döndü; Yanına kör adam geldi diye. Nereden bilirsin, belki de o arınıp temizlenecek. Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak. O, kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görene gelince, Ki sen ona yöneliyorsun; Sana ne onun arınmasından! O, koşarak sana gelen var ya; Odur içine ürperti düşen. Sen ona aldırmazlık ediyorsun. Hayır, hiç de öyle değil! O, bir düşündürücüdür. Allah Resulüne burada SEN DEMİYOR. "O diyor". Neden? Çünkü: Resulullah BAYILDI hiçbir şey hatırlamadı ve yanında sadece iğrenç Ebu Süfyan ile bir de kör olan Maktum vardı. Allah TECELLİ edip DOĞRUDAN konuştu. Resulullaha bundan önce "Kuranı okurken unuturum diye acele etme..." diyen Allah bu kez tersine bir eylem yaptı ve bu ayeti Resulullaha "De ki..." biçiminde SEN tabiriyle söylemedi... O yüzünü ekşiltti dedi.. O var SEN yok... Neden MUHATAP ETMİYOR artık RESULLAHı? Ama "Acele etme" ayetinin TERSİNE BU KEZ, Resulullah birden elektriği kesilmiş bilgisayar gibi sustu kaldı. Sistem çöktü... Sonra kendine geldi. Henüz hatasının farkında bile değildi. "Noldu bana?" diye sordu. Ebu Süfyan alay etti onunla,
"Her zamanki gibi delirdin" dedi. Orada bulunan İbni Maktum ise "Ey Allahın elçisi sen dedin ki: "Abese ve tawella...." diye o onbir AYETİ HİÇ KAÇIRMADAN ezbere söyledi... Resullullah o zaman öğrendi ki "KÖRE yüzünü abesleştirmesi yüzünden başına bunlar gelmiş...". Ve körler o gün bugün İYİ HAFIZLARDIR ve o ayetler İbni Maktum ORADA olduğu için bugün ONUN TARAFINDAN nakledildiği için BUGÜN Kuranda VAR!
Kuran çok karmakarışık edildiği için Abese Suresi’ni biz Zig-Zag Grubu 11 ayet olarak tasnif ediyoruz. Mesela 12 ila 15i de yazalım:
Dileyen onu düşünüp öğüt alır. Kutsanan-bereketli sayfalardadır o. Yüceltilen, tertemiz sayfalarda, Yazıcıların ellerinde; Dikkat edin KONU birden DEĞİŞTİ. Yani bu son ayetler mesela, "Zalikel Kitabe..." (Bakara 1) arkasına da gelse farketmezdi ama kör konusunda BÜTÜNLÜK var. Onun yerini değiştiremiyorsun. Birinci ayetten itibaren bütünlüğü var.
PEYGAMBERLER ismetlidir, günahı affedilir ama GÜNAH işlediğinde de KATMERLİ hırpalanırlar. BEDELİNİ ödüyorlar... Ama bizler için böyle bir şey sözkonusu değil. Yarım ağız bir tevben bile kabul edilir.
Kuran tefsiri öncelikli... İnanılmaz şeyler başaracak... ÇOCUKLARIMIZ kurtulacak... Ata dininden, maun ibadetlerden, bidatlardan kurtulacaklar... O güzelim TASAVVUFu EN İYİ en güzel biz yapmıyor muyuz? Resulullaha en büyük saygı (tapınma değil) bizden gelmiyor mu! Allahı saatler boyu hep ANAN, hep zikreden, ŞÜKREDEN BİZ değil miyiz? Bizden iyi ZAKİR OLUR MU? Bizden iyi Derviş Olur mu? Kuran’ı arkadaş edinen ve arkadaşımızla en samimi olan BİZ değil miyiz? Dünyadaki en büyük isyancı, en büyük protest biz değil miyiz! Bizden daha asi var mı? Martin Luther falan protestantlıkta elimize su dökemezler... En büyük protest bizleriz... Ve ÖFKE değil sevgi doluyuz. Sevgisiz ve hoşgörüsüz BİR AN BİLE geçirmedim.
Bugün iki düzine kadar yalan söyledim ve bundan utanıyorum. Eşime karnım tok dediğimde AÇTIM halbuki, ama kalkıp pişirmesin diye öyle dedim. Bir üçgen var ki bu zamanda bu üçgenin köşeleri mutlaka ÇOK dürüst olmalılar. Ben yalanlarımın sayısına bakıyorum, gerekçelerine değil... Dağbaşına çıksam bile kendime yalan söylediğim oluyor. Dil alışmış bir kere... Misafirlikte nazlan demişler, açlıktan ölsemde "Yok ben yemiiim" falan diyor dilimiz. İlla ki evsahibi "Israr edecek". Israr etmezse ALINIYORUM üstelik... Ama bu Türkiyede ve Arap ülkelerinde geçerli. Batıda naz-ısrar falan yok. BİR kere söylenir, ya açsındır ya tok! Arası yoktur.
Haniflik ALLAH ile DOSTLUK samimiyet kurmaktan ibarettir. Allah ile DOST olunur mu? Örneğini gördük: OLUNUYOR. Kuluna dost oluyor yaratan... Ve IRK değil bir MİLLET oluşturuyor DOSTLAR milleti, İbrahim milleti... Ve İbrahim milleti "KAVİM" değil; MİLLET olarak Kuranda yer alan TEK MİLLET. Biz O milletteniz işte. BARIŞ ve BARIŞ, yani selam ve selam. Yahudi “Şalom=Barış” diyor... Hristiyan “Salute=Barış” diyor, Müslüman “Selam=Barış” diyor... Ve Hanif Müslüman “Barış ve barış” diyor... Barış SEVGİNİN ve hoşgörünün DOĞAL sonucudur. Sevgi ve Hoşgörü olan yerde BARIŞ vardır. Nefret ve horgörü olan yerde ise El Kaide, Hizbullah falan vardır.
Biz Ateizmden de, yobaz dincilerden de sıkıldık ve Kuran dışındaki tüm kaynaklardan da sıkıldık. Sonunda İslamiyetin bazı Katolik ve Ortodokslar elinde, yani Müslüman papazlar elinde kaldığını görünce, bu dini rezil olmaktan kurtarmak için İslam Protestantlığını KURDUK. Yani biz şu anda din sınıfı içermeyen ve AKILCI bir İslam dininin, Protest İslam dininin YENİ ve yeniden, yineden kurucu kadrosuyuz. Bize HANİF deniyor, anlamı PROTEST MÜSLÜMAN. Bu dini Resulullah efendimizden binlerce yıl önce İBRAHİM peygamber kurdu. Adını da ALLAH koydu. Bizler Müslümanlıktan binlerce yıl eski bir Müslümanlığın, PROTESTAN Müslümanlığın İLK kurucularıyız. İslamiyeti üçe ayırdık: Hadis Müslümanları (Süfyaniler), Hafif Müslümanlar (Taklidi iman ile iman edenler) ve de HANİF Müslümanlar. Bu yüzden herbir kategoriye Ortodoks-Katolik ve PROTESTAN diyoruz. Yani hem çok yepyeni bir Müslümanlık, ki aynı zamanda Müslümanlıktan çok çok eski bir Müslümanlık... Ve de KURANın onayladığı paranormaliteleri de kapsayan bir bilim ile buradayız.
Müslümanlığımız MÖ ve MS dercesine Resulullah efendimizden itibaren ve de İbrahimden itibaren. Protest (Hanif) Müslümanların diğer Hadis ve Hafif (Katolik ve Ortodoks) Müslümanlardan farkı, dinimizi Allaha HAS/Özgü/Mahsus kılmamız... Ve Resulullah efendimize gelen 14 asır önceki dinin çok daha eskilere dayandığını ve Allah indinde o dinin EN MAKBUL din olduğuna inanmaktan ibarettir. İki kez BARIŞ diyoruz, iki kez iman ediyoruz. Allah ile karşılıklı rızalaşıyoruz. İki kez rıza ile, iki Cennet istiyoruz. Bizim öteki adımız İBRAHİM MİLLETİdir. Irk kan vb. değil TAKVA elbisesi birliği. İBRAHİM milleti ÜNİFORMASI sadece takva birliğidir. Biz ALLAH gibi LAİKiz.
BİZİM MEZHEBİMİZ FALAN DA YOKTUR! Kendimizi HANİF diye bölen biz değiliz. ALLAH emretmektedir. Hanif (Protest) olmamızı ve diğerlerinden (Ortodoks ve Katolik İslam papazlığından ) ayrılmamızı... Biz kendimizi İSLAMDAN ayırmadık. ALLAHIN EMRİ bizi ayırdı. Kuran bizi ayırdı. ÖZETLE biz buyuz.
Beyyine 5: Oysa ki onlara, DİNİ YALNIZ ONA ÖZGÜLEYEN HANİFLER OLARAK, sadece Allaha ibadet etmeleri, namazı kılmaları, zekâtı vermeleri emredilmişti. İŞTE BUDUR DOĞRU, ESKİMEZ ve AŞINMAZ DİN.
Rum 30: O halde sen yüzünü, bir HANİF olarak dine, Allahın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevir. Allahın yaratışında değiştirme olamaz. DOĞRU VE ESKİMEZ DİN İŞTE BUDUR. FAKAT İNSANLARIN ÇOKLARI BİLMİYORLAR.
YENİ BİR AKIM diyemezsiniz, çünkü bu İBRAHİMin HANİF dinidir. İbrahim ilk KELİMEİ TEVHİDİ BULANdır. İlk Haccı gerçekleştiren KABE’Yİ kurandır. Orucu o buldu, aynen şimdiki gibi ve namazı vakit ile rekatlarıyla O KOYDU, ama aynen şimdiki gibi diyemeyeceğim. Onu Arapçılar, vakit ve rekatlarını bozdular. Zekatı ilk bulan da İbrahim’dir...
Ve İslamın 5 şartının tamamını RESULULLAHdan binlerce yıl önce İBRAHİM koymuştur. Biz İŞTE O İBADETİ yapıyoruz. Artık Kureyşi, Yezidi ibadetlerini bıraktık. İbrahimin ORİJİNAL ibadetini benimsedik. Bizler İBRAHİM milletinden, Muhammed (ss) ÜMMETİNDEN HANİF (Protestan) Müslümanlarız. ÖZETLE VE ÖZDE BİZ BUYUZ.
Bizler HANİF (La ilahe illallah) diyen milletiz. RESULULLAH efendimizin ÜMMETİNDENİZ. Ama o ümmetten HANİF millet olanlarla birlikteyiz. BİZ PROTESTAN MÜSLÜMANLARIZ. İbrahimden sonraki İKİNCİ İBRAHİM devrimidir bu. BİZ HANİF (Protestant) Müslümanlarız. Bu bir MEZHEB değildir, tarikat değildir. TEVHİD dinidir, Sünnetullah dinidir. BÖLMEZ, BİRLEŞTİRİR. Mezhebleri yok ederek insanları imamların değil, ALLAHın çatısı altında toplar. Bu PROTESTANLIĞI SEVİNİZ dostlar. “Elhamdülillah Protestan Müslümanım” deyiniz. Diliniz artık bu Hanif / Protestant kelimesine alışsın. O size ALLAH İLTİFATIDIR. Düşünün ki RABB’İNİZ size KOMPLİMAN yapıyor. Şimdi NE KADAR HAMDETSENİZ AZDIR.
Bizim için grup ve cemaat demek yanlış. Kuran’da, Ali imran 104de bu iki kelime de yoktur:
Ali İmran 104: İçinizden hayra çağıran, doğruluk ve güzelliği belirlenene özendiren, kötülük ve çirkinlik belirlenenden sakındıran bir topluluk olsun. Kurtuluş ve zafere erenler işte onlardır.
Topluluk... Bize gelin İBRAHİM milleti deyiniz. Cemaat kelimesinden de kaçar oldum. İMAMI PAPAZ olmayan tek DİN BİZİZ. Bizde maaşlı imam ve misyoner yoktur. Bugün sen kıldırırsın iki rekat namazımı, yarın da ben... Bana artık sıra ta (mesela) 300 vakit sonra gelecektir. Maaş da almayacağım. Ama bizim ortodoks ve katolik imamlar MAAŞ alıyorlar Cehennem’i satın alıyorlar. TİKSİNÇ PARA, NEFRET PARA!
Ali İmran 67: Ma kane İbrahımü yehuddiyyev ve la nasraniyyev ve lakin kane hanıfem müslima ve ma kane minel müşrikın.
Ali İmran 67: İbrahim ne bir Yahudi idi ne de bir Hıristiyan. O, sadece Hanif bir Müslümandı. O müşriklerden değildi.
Şimdi ayeti bir inceleyelim: İbrahim ne bir Yahudi idi. Olamazdı! Çünkü YAHUDİLERİN ATASI İDİ, ne de bir Hıristiyan. Hristiyanlık ve Musevilik onun soyundan gelenlerin getirdiğidir.
“ve la nasraniyyev...” NASIRA (Nezareth)... İsa Nasıralı olduğundan, Nasrani >>> Hristiyan demişiz. Ama Nazereth kelimesinin bir anlamı daha var: (Sonundaki TH peltek s okunur, İngilizcedeki THink gibi). Görüyorsunuz ki, NASIRA, Nasır ile ilgisi yok. SI kalın harftir. Oysa orada EN ESKİ ADIYLA kalın Z ile yazılmaktadır. NAZAR (Bakış) kelimesindeki gibi. Bir de sonunda NEZARET kelimesi yerine geçen TH (ince s) var. Şimdi bunu aklımızda tutalım, yeri gelince kullanacağız. Bu arada ayette 4 DİN sayıldığını gördünüz mü? 1. Yahudi dini (MUSEVİ DEĞİL, YAHUDİ DİNİ). 2. NASRANİ dini (Hristiyanlık değil NASRANİLİK DİNİ). 3. HANİFLİK dini (Dikkat İslam değil, HANİF İSLAM dini). Bu incelikler için ne düşünüyorsunuz acaba?
Burada ES geçilenlerin tamamı MÜŞRİKLİKTİR. Yahudilerin ve Nasranilerin dini gibi İSLAM dini de MÜŞRİK dinlerden olmuştur. Yani Allahın indirdiği (Musevilik, İsevilik ve KURAN dini MAKBULDÜR). Ama Yahudilik, Nasranilik (Monofizist ve teslis dini) ve ŞİMDİKİ İSLAM maalesef kafirliktir. Bu üçüne ehli kitab kafir diyen BEN DEĞİLİM, KURANDIR. Onlar da aslında Müslüman değiller miydi? Ama Müslümanlıklarından HİÇ söz edilmiyor. ÇÜNKÜ DEĞİLLER! (“Ma Kane” değiller anlamında ama “La” ile tamamlanırsa... İngilizcesi either...or gibi. Başa “Ma kane” geldiğinde ise bu olumsuz olur, tıpkı neither...NOR gibi. Yani NE...NE DE...).
İslamiyet (Resulullaha gelen din de diğerleri gibi bozulunca) EHLİ KİTAB KAFİRLİĞE MÜŞRİKLİĞE SOKULMUŞ. GERÇEK MÜSLÜMANLIK OLARAK SADECE HANİF İSLAM KALDIĞINI bildiriyor ayet... Hatır için değil, iyi bir bakın HAKSIZ MIYIM?
Hac 31. Allaha ortak koşmadan, hanîfler olarak... Allaha ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgâr onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Beyyine Suresi:
1. Ehlikitaptan küfre sapanlarla müşrikler, kendilerine beyyine/açık kanıt gelinceye kadar çözülüp ayrılacak değillerdi. 2. Allah tarafından gönderilen, tertemiz sayfalar okuyan bir resul gelinceye dek. 3. O sayfalar içindedir dosdoğru-eskimez kitaplar. 4. Kitap verilmiş olanlar, kendilerine beyyine/açık delil geldikten sonradır ki parçalanıp bölündüler. 5. Oysaki onlara, dini yalnız Ona özgüleyerek, dosdoğru yürüyen kişiler halinde sadece Allaha ibadet etmeleri, namazı kılmaları, zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte budur doğru, eskimez ve aşınmaz din.
"Ey kendilerine kitap verilenler”, BU KELİME BİZİ DE KAPSIYOR. Biz de semavi kitaba sahibiz. Ve biz de artık LA İLAHE İLLALLAH (ortak kelime) işini terk ettik. Yahudilerde Allahın sayısız oğlu ve meleklerden de kızları var. Bin kadar tanrı var. İsrailin tanrısının adı da YAHWE (Yahova). Tevrata göre, Türklerin, Bulgarların vb. herkesin bir tanrısı var. BU ÇOK TANRILI BİR DİNDİR. Yahowanın oğlu Ezra (Üzeyr), babası olan TANRI ile GÜREŞ tutarak onu YENMİŞTİR. Yani Yahowa sadece oğlu ÜZEYRe yenilebilen çok güçlü bir tanrı.
Tevbe 30: Yahudiler: "Uzeyr, Allahın oğludur." dediler; Hıristiyanlar da: "Mesih, Allahın oğludur." dediler. Kendi ağızlarının sözüdür bu. Kendilerinden önce inkâr edenlerin sözlerine benzetme yapıyorlar. Allah onları kahretsin! Nasıl da yüz geri çevriliyorlar!
İŞTE YAHUDİ dini ve NASRANİ dini budur (Musevilik ve İsevilik değil). SIRAYLA ÖNCE ŞEYH, SONRA RESULULLAH/ALİ ve en sonra da ALLAH (üçüncü sırada) TANRIDIR. Bu da (Hanif olmayan) İSLAM DİNİNİN halidir. Eğer Kuran üzerine bir kitap daha gelseydi, bizim bu HATA VE GÜNAHLARIMIZI, MÜŞRİKLİĞİMİZİ BİRER BİRER ANLATACAKTI.
Müslümanlar, “Muhammed Allahın SEVGİLİSİDİR” dediler (Oğlu yasak olduğundan HABİBULLAH diyoruz). Eğer Allahımız, Resulullaha, sevgilisine AŞIK olmasaymış, hiçbir şeyi yaratmazmış. Onun yüzü hürmetine yaratılmışız. İŞTE BUNLAR DA ŞİRKTİR.
“Kendilerinden önce inkâr edenlerin sözlerine benzetme yapıyorlar. Allah onları kahretsin! Nasıl da yüz geri çevriliyorlar!”
“Cenabı Hak kudsi hadisinde (Levlake levlak lema halaktul eflak) "Ey Habibim, sen olmasaydın, sen olmasaydın bu kainatı, kürreleri, bu eflakı halketmezdim" buyuruyormuşmuşmuş”!!!
Ve o Hadisin ravisi, "BEN UYDURDUM DİYE İTİRAF ETTİĞİ HALDE TİM...". Sadece sanat eseri olarak yaldızlı Hat olduğu için, bu uyduruk hadisi atmak bir yana, bir de üstüne KUDSİ yaptık. Yani Kuranda olmayan, unutulmuş AYETLER...
Ayetleri anladık değil mi? (Sabiliği de sayarsak) orada 7 DİN VAR (Sabiye dini de MÜŞRİK DİN DEĞİLDİR, dolaylı olarak SAbilik dini var ayette).
Hac 17. İman edenler, Yahudiler, Sâbiîler, Hıristiyanlar, Mecusîler ve şirke sapanlar arasında, Allah, kıyamet günü ayrım yapacaktır. Allah, her şey üzerine Şehîddir, tanıktır.
Maide 69: Şu bir gerçek ki, iman edenler, Yahudiler, Sâbiîler ve Hıristiyanlardan Allaha ve âhiret gününe inanıp hayra ve barışa yönelik iş yapanlar için korku yoktur. Tasalanmayacaklardır onlar.
Bakara 62: Şu bir gerçek ki, iman edenlerden, Yahudilerden, Hiristiyanlardan, Sâbiîlerden Allaha ve âhiret gününe inanıp barışa ve hayra yönelik iş yapanların, Rab’leri katında kendilerine has ödülleri olacaktır. Korku yoktur onlar için, tasalanmayacaklardır onlar.
Sabiilik MAKBUL BİR DİNDİR. Allah Sabiilerin tevbesini kabul ediyor. 7 anlamı var. En yüzeydeki anlamıyla İdris dini. İkinci olarak "Biz kitap ve elçi göndermediklerimize eziyet edeceğimizi mi sanıyorsunuz?" ayeti gereği.
The Deepest Green Soft Velvet
bu kafar yeter okumakdan gözleriniz yorulmuştur,
slm slm
camgöz
|
Yukarı dön |
|
|
adanali2 Yeni Uye
Katılma Tarihi: 11 mart 2005 Yer: Turkey Gönderilenler: 5
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Müslümanlar,
“Muhammed Allahın SEVGİLİSİDİR” dediler (Oğlu yasak olduğundan
HABİBULLAH diyoruz). Eğer Allahımız, Resulullaha, sevgilisine AŞIK
olmasaymış, hiçbir şeyi yaratmazmış. Onun yüzü hürmetine yaratılmışız.
İŞTE BUNLAR DA ŞİRKTİR.
guzel kardesim benim kafami en cok karistiran hadislerden biriside bu.
kafamiz karmakarisik vesselam
__________________ adanali2
|
Yukarı dön |
|
|
camgöz Yeni Uye
Katılma Tarihi: 21 mart 2005 Gönderilenler: 5
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam ve Selam,
>> guzel kardesim benim kafami en cok karistiran hadislerden biriside bu. >> kafamiz karmakarisik vesselam
Adanalı2 sevğili kardeşim, Quran da, el xadîth, axsen el xadîth, xadîth, exadîth gibi farklı kullanımlar var. Nasıl ve nerede kullanıldığına dikkât etmek gerekir. Allah, Qur'ân için El Xadîth/HaDîS, Axsen el Xadîth/HaDîS ifâdelerini kullanır. Bir iki örnek:
Euzü Billah Bısmillah
39/23. Allahü nezzele ahsenel hadisi kitabem mütesebihem mesaniye takseirru minhü ccüludüllezine yahsevne rabbehüm sümme telinü cüludühüm ve kulubühüm ila zikrillah zalike hüdellahi yehdi bihi mey yesa' ve mey yudlilillahü fe ma lehu min had
39.23 Allah EN GÜZEL HADİS (AHSEN EL XADİS) indirdi, ikizli, ahenkli bir kitab, ondan rablarına saygısı olanların derileri örperir, sonra derileri de kalbleri de Allahın zikrine yumşar, o işte Allah rehberidir, Allah onunla dilediğini doğru yola çıkarır, her kimi de Allah şaşırtırsa artık ona hidayet edecek yoktur.
Mealciler oraya HADIS yazamıyorlar, çünkü "Qur'ân en güzel hadîs ise, bizim hadîsler güme gider" diye korkuyorlar. Adamlar Allah'tan korkacakları yerde gör bak nelerden korkuyorlar. Allah kelâm/söz demeyi bilmiyor -hâşâ- bunlar Allah'a öğretmeye kalkışıyorlar.
Nedir bu Allah’ın indirdıği EN GÜZEL HADİS?
QURAN’dır, o İLİM dir, o NUR dur, o Ruh tur, o Allah’ımızın bizimle konuşma bolonudur, Kelamullahtir, o Müminlerin en güzel, en iyi Arkadaşıdır.
Hiç denedinizmi Quran la Arkadaş olmayı? Quran a sayfalardan oluşmuş bir Kitap değilde, yanı başınızda oturan bir arkadaş gibi bakmayı, hissetmeyi?
Euzü Billah Bısmillah
31/6. Ve minen nasi mey yesteri lehvel hadisi li yüdille an sebilillahi bi gayri ilmiv ve yettehizeha hüzüva ülaike lehüm azabüm mühin
Ve minen nasi mey >> Nâs'tan kimi vardır ki,
Yesteri >> müŞTeRi olur
lehvel hadisi >> "hadîs lehvi"ne,
li yüdille >> dalletmek/saptırmak için
an sebilillahi >> Allah'ın sebîl/yolundan
bi gayri ilmiv >> gayri ilim ile!
ve yettehizeha hüzüva >> ve onu bir hüzüv ednir!
ülaike lehüm azabüm mühin >> İşte onlar, onlara mühîn bir âzâb vardır.
Adanali2 dikkat edersen burda iç içe anlamlar var,- bu sadece düzeysel anlamı. Daha buna benzer veya xadîth kelimesi geçen çok ayetler var. Allah ın AYETlerine Bak, AYETlerıne uy, bırak şunun bunun rıvAYET lerini. Tarih için onlar gerekli, nerde nasıl sapıtılmış gelecek görsün diye. yoksa daha çok kafan karışır.
Yunus / 30: "Sen artık yüzünü hakka yönelmiş Hanif dine dön ki, Haniflik Allah'ın mayasıdır. İnsanları o maya üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışında hiç bir değiştirme ve değişiklik bulunmaz. İşte En doğru ve en sağlam din Haniflik'tir; fakat insanların çoğu bilmezler."
056.026 [E2] Duydukları söz, yalnız «selam», «selam» dır.
Slm slm
RZI
Camğöz
__________________ 30/30. Sen yüzünü haniff olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Yukarı dön |
|
|
ferhat Yeni Uye
Katılma Tarihi: 20 mart 2005 Yer: Turkey Gönderilenler: 5
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
|
Hz. İbrahim ve "Hanif" Kelimesinin Kur'an'da Kullanımı |
|
|
_Nalan BİLGEN_ |
|
H z . İ B R A H İ M
Hanefe fiili Arapça'da yanına dönmek, veya eğilmek, bir şeye meyletmek anlamına gelir.
Bu kelimeden türemiş olan "hanif"ya da çoğulu "hünefa"; doğru inanç sahibi; doğru, hak (din) anlamlarına gelmektedir.
Kur'an'da "hanif" kelimesi 12 kez geçer, bunlardan 2 tanesi kelimenin çoğulu olan "hünefa" şeklindedir. Kelimenin esas kullanımı kuşkusuz 3 Ali İmran/67'deki kullanımıdır. Bu ayette: 'İbrahim Yahudi ve Hıristiyan değildi. O müşriklerden olmayan bir 'hanif', bir müslimdi' denilmektedir.
Kelimenin Kur'an'da kullanıldığı ayetler nüzul sırasına göre şu şekilde sıralanabilir. 10 Yunus/105: 've 'yüzünü hanif olarak dine çevir; ve sakın müşriklerden olma!'. 6 Enam/79: 'ben yüzümü hanif olarak, gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim ve artık ben müşriklerden değilim'. 6 Enam/161: 'De ki: 'Rabb'im beni doğru yola iletti. Doğru dine, hanif olan İbrahim'in dinine. O müşriklerden olmamıştır'. 16 Nahl/120: 'İbrahim Allah'a itaat eden, hanif bir ümmet idi, müşriklerden değildi'. 16 Nahl/123: 'Sonra sana: 'hanif olarak İbrahim'in yoluna uy, o müşriklerden değildi' diye vahyettik.'.
30 Rum/30: 'sen yüzünü hanif olarak doğruca dine çevir: Allah'ın fıtratına ki; insanları ona göre yaratmıştır. Allah'ın yaratması değiştirilmez. İşte doğru din o'dur. Fakat insanların çoğu bilmez'. 2 Bakara/135: ' Yahudi ve Hıristiyan olun ki, doğru yolu bulacaksınız' dediler. De ki: 'Aksine, biz hanif İbrahim dinine uyarız. O müşriklerden değildi'. 3 Ali İmran/67: 'İbrahim ne Yahudi ne Hıristiyan; hanif bir müslümandı. Müşriklerden değildi'. 3 Ali İmran/95: 'De ki: 'Allah doğru söyledi, öyleyse, hanif olarak İbrahim'in dinine uyun. O müşriklerden değildi. 4 Nisa/125: 'Kim, din yönünden, iyilik edici olarak yüzünü Allah'a teslim edip hanif İbrahim dinine tabi olandan daha güzel olabilir? Allah İbrahim'i dost edinmişti. 98 Beyyine/5: 'oysa kendilerine, dini yalnız Allah'a halis kılarak, hanifler olarak O'na kulluk etmeleri, namazı kılmaları; zekatı vermeleri emredilmişti. İşte doğru din budur'. 22 Hac/31: 'Allah'a şirk koşmayan hanifler olun, çünkü bilin ki; Allah'a şirk koşan kimse, gökten savrulup giden, kuşların didikleyip kapıştığı, yahut rüzgarın uzak ıssız yerlere savurduğu kimseye benzer'.
6/79 ve 16/120'de 3/67'deki kine benzer tarihi ifadeler yer alır, ancak, müslim kelimesi kullanılmaz. Bunun yanında Hz. Muhammed'e ve Müslümanlara açıkça veya zımnen, bir hanif olarak Hz. İbrahim'in akidesine veya dinine tabi olmalarına ilişkin emirler vardır. (27135; 3/95; 4/125; 6/161; 16/123). Geriye kalan bölümlerde (10/105; 22/31; 30/30; 98/5) ise Hz. İbrahim'den söz edilmekte ancak, Hz. Muhammed'e ( ya da Müslümanlara veya Kitap Ehline) 'müşriklerden olmayan bir hanif olarak' Allah'a kulluk etmeleri emredilmektedir. Bu durumda Kur'an'da ifade edildiği üzere, kelime sadece Hz.İbrahim'in kendisi veya 'İbrahim'in dini' ile ilişkilidir ve İslam söz konusu olduğunda, puta tapıcılık dahil, Yahudilik ve Hıristiyanlığın zıddını ifade etmektedir.sonraki dönem İslam alimleri kelimeyi hep bu anlamda anlamışlar, 'hanif'i 'müslüman', 'hanifiyye' yi ise ' İslam' ile eş anlamda kullanmışlardır. İbn- i Mesud' un Kur'an nüshasında, 3/19'da, İslam yerine 'hanifiyye' kelimesi geçmektedir. Müslüman alimler, Hz.Muhammed' den önce 'hanifiyye' ya da saf tanrıcılığı arayan insanların olduğunu göstermek için çabalamışlardır. Kuşkusuz daha saf veya daha kamil bir dini arayan insanların olduğu anlaşılmaktadır, ancak kendilerini 'hanif' olarak adlandırmamaktadırlar. Zira öyle yapmış olsalardı, bu isim 'müslim' kelimesi ile eş tutulmazdı. Siyer rivayetleri (her ne kadar tartışılabilir olsa da) Hz.Peygamber' den önce puta tapmayı reddeden ve daha kamil bir dini arayışta olan ve dahi vahyin nazil oluşundan sonra Peygambere iman etmemiş ve Kureyş tarafında Savaşlarda bulunmuş isimlerden de bahsetmektedir. İslam öncesi Arap şairlerinin hanif kelimesini 'müşrik' veya 'putperest' anlamında kullandıkları anlaşılmaktadır. Ve bu da bir Hıristiyani kullanım olup Süryanice'de çoğul olan happ'e kelimesidir. Hıristiyanlar bu hususu Müslümanlara alaylı bir şekilde eleştirmek için kullandıkları, Müslümanların da sonunda kendilerini hünefa olarak adlandırmaktan vazgeçtikleri anlaşılmaktadır.
Mekki dönemde müşriklere karşı, İslam'ın İbrahimi bir dinin devamı olduğu vurgusu, Müslümanların kendi meşruiyetleri açısından önemlidir. Hz.İbrahim'in, gelenek olarak oldukça önemsendiği bir kültürdü bu ayetlerin nazil olduğu ortam. Dolayısıyla tevhidi dinin en güçlü temsilcisi olarak Hz.İbrahim'i sahiplenmek, putperest bir toplumun putlarından vaz geçmesi için önemli bir argümandır. Müşriklere sanki şu denmek isteniyordu: 'geleneğini takip ettiğinizi söylediğiniz İbrahim, yanlızca Allah'a kulluk ediyordu, sizin gibi putperest değildi. Onu ancak tek bir Allah'a ibadet ederek takip edebilirsiniz.'
Medeni dönem hanif kelimesinin ait olduğu pasajlar, Ehl-i Kitapla bir polemiğin cevabı niteliğindedir. Hz. İbrahim'in Yahudi ya da Hıristiyan olmadığı ifadeleri, Ehl-i Kitaba karşı, Karşı Kur'an'ın Tevrat ve İncil'in devamı olduğuna ilişkin atıflar gibi anlaşılabilir. Zira Kur'an Sami kültürünün o günkü Arap toplumunca bilinen tüm peygamberlerini tevhid peygamberi olarak göstermiş ve hepsinin aynı kaynaktan, yani Allah'ın vahyinden beslenen Peygamberler olarak sunmuştur. O halde yahudi ya da hıristiyan dinin takipçileri neden eleştirilmiştir? Kur'an'ın bu konudaki tutumu elbette daha kapsamlı bir arştırmanın konusudur. Fakat hem mekki hem medeni ayetler, yahudilerle ilişkilerin farklı pozisyonlarına göre uslubu açısından farklılık gösterse de, temelde Ehl-i kitapla ortak değerlerin varlığına vurgu yapmakta, ellerindeki vahyi anlamadıklarına ya da yanlış yorumladıklarına işaret etmektedir. Şura Suresi 13. ayetteki, "Nuh'a emrettiği şeyi Allah sizin için de dinin hükümlerinden kıldı ki, onu sana vahyetmiştik. Aynı şeyi İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya emretmiş ve 'Dini dosdoğru muhafaza edin ve onda ayrılığa düşmeyin' buyurmuştuk. Kendilerini davet ettiğin şey müşriklere pek ağır geldi. Allah hak din için dilediğini seçer ve kendisine yönelen kimseyi doğru yola iletir" ifadeleri her ne kadar bağlamı itibariyle mekke müşriklerini eleştiriyor olsa da vahyi geleneğin kaynağını ifade etmesi bakımından önem arz etmektedir.
Sonuç olarak hanif olarak Hz.İbrahim'in dini Hz.Muhammed'in de tebliğ ettiği tevhidi dindir. Ve vahiyle muhatap olan her birey, ister müşrik olsun ister ister kitap ehli olsun vahiyle sorumludur. Onu anlama ve iman etme yükümlülüğündedir.
http://www.patikalar.net/hz.ibrahimhanif.htm alinti.
Buda Haniflikle ilgili diger bir gorus. |
|
Yukarı dön |
|
|
ZipZap Yeni Uye
Katılma Tarihi: 23 mart 2005 Gönderilenler: 2
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Ferhat yazdi:
Alıntı:
Hanefe fiili Arapça'da yanına dönmek, veya eğilmek, bir şeye meyletmek anlamına gelir. Bu kelimeden türemiş olan "hanif"ya da çoğulu "hünefa"; doğru inanç sahibi; doğru, hak (din) anlamlarına gelmektedir.
.......
.....
....
Buda Haniflikle ilgili diger bir gorus.
|
|
|
Kuranda öyle kelimeler vardır ki, bunu daha önce Araplar hiç bilmiyorlardı, duymamışlardı. mesela Allah, dünya, cennet, cehhennem vs. vs. Haniflik kelimesini bilirlerdi Yahudiler. Beni İsrail ile Yahudiler AYNI değildir dersem şaşıracaksınız. Haniflik, İsmail ve İsrailde bitti. Onun üzerine zaten Tevrat ve Zebur hatta İncil indirildi. Ve de Kuran... Kurana uyduğunu sananlar ise Hanifliği asla BİLEMEDİLER... 1200 yıldan beri bir tek HANİF kişi ve HANİF ESER veren var mı? Hanifliği Allah ve dolayısıyla BİZLER kadar öven ve benimseyen birine daha rastladınız mı? Ben rastlamadım! İhyayı Ulumiddin içinde yani 20 ciltte tek bir Hanif kelimesi yok! Hanefi çok, Hanif yok. Hambeli çok Hanif yok. Tabutüssekine gibi bir yerde gömülü kaldı, Nuhun gemisi gibi kayıp oldu Haniflik...
Din varsa mezheb yoktur. Mezheb varsa din yoktur. Yesevi, Dede Korkut’un öğrencisiydi. Elbette Hanifti. Onun tüm yetiştirdikleri de "İntikamını alan şairlerdir". Yani lanetlenmeyen Allah aşıkları onlardır. Ama Süleyman Çelebi lanetlidir. Çünkü Hamdu sena ettiği methiyeler naatler dizdiği tek kişi Resulullahtır ve annesidir. O Allahı girişte üç mısra yapmış, sonra asıl Allahına hamd etmiş... Onunki beşeri aşk! Nuru Muhammediye de inanır onlar. Bu yanlışlar günlük hayatımızda da süregelmektedir.
Ansiklopediden: Haniflik: Göksel kitapların (Tevrat, İncil) inmesiyle TERK EDİLMİŞ İLKEL BİR DİN. Evet bunu ciddi ansiklopediler böyle yazıyor! İbrahimi ve milletini arkeolojik bir fosil sanıyorlar.
Her dil hologramın bir parçası olarak mutlaka diğeriyle ilgilidir. Eğer dili değil de dile yüklenen nosyonları anlayabilseydik, TEK dil konuşurduk. Ama kelimelere yüklediğimiz KAVRAM "bize özeldir", yani evrensel değildir. Hatırlarsanız, Türkmenistan Türkçesinde “kıçıma don giydim” demek, “belden aşağıma donanım=pantolon giydim” demek... Biz bunlara gülerken onlar işin doğrusunu yapıyorlar.
Çünkü belden yukarı giyilen şeye “köynek” (gömlek), belden aşağı giyilene de “DON” deniyor (Bildiğimiz don/slip/şort>>>”Tuman”dır. DON pantolon demektir). Şimdi burada AYNI dili konuştuğumuz halde, başımıza gelenler komik olacaktır. İskele sancak gibi geminin kıçı ve başı vardır. Ama bu kıç popo demek değildir. Kemerden aşağı ayak tırnağınıza kadar olan bölüm “kıç”tır. Kemerden yukarısı “göğüs” (köynüs)dür. Bir de baş (başa, paşa) vardır.
Kuranda böyledir işte... Orijinal bir Orta Asya diliyle indirilseydi, batılı Oğuzlar olarak "kıç" kelimesini kullanan bir Allahı anlayamayacaktık. Hele ki Kuran İstanbul Türkçesi ile inseydi, biz KUREYŞLİ ambargosu uygulayacak ve kıç , don kelimelerini Kur’andan atacaktık. Yani mealini başka verecektik. Bizim alfabemiz 29 Harf, oysa Azeri ve Çağatay alfabeleri 32-37 sesten oluşuyor (Azericeyi izleyenler bilirler). Biz de Kureyşliler gibi tutup onu 29 harfe indirecektik. Mesela Q harfini atacaktık. Oysa Kadı ve Kedi derken ikisi ayrı iki Kdir, vs. vs. Bu kez Rabbimiz "El Etrakü... " (Türk’ün çoğulu Etrak’tır) diye bizi aşağılayacaktı. İyi ki Türkçe gelmemiş Kuran... Araplar ile biz yer değiştirirdik. Allah bu kez bizi aşağılardı.
Hanif kavramı şunun bunun veya şu lüğatın/sözlüğün görüşüne ğöre değilde, Allah Kuranda nasıl bu kavramı açıklamış ve bize öğretmiş gelin Kurana göre bakalım.
Kur anda Allah Hanif kelimesi ile genelde hep İbrahım veya Milleti İbrahim ve O müşriklerden değildi diye bahsediliyor. Hanif kavramını kurana göre anlamak için Kurdaki verilen manaya bakalım.
Nahl /120: "Doğrusu İbrahim Hakk'a yönelen bir kurucuydu. O Hanif idi."
İbrahimi hanıf yapan neydi? Ibrahim in yaptığı veya karakteri ne idi de ona Hanıf denildi? Ibrahim ile ilgili aytelere baktığımız zaman, onun daha çoçukken, peygamber bile değilken, Allah ı bile bilmezken ayetlerde DEVAMLI MEVCUT İNANCI SORGULAYIP P R O T E S T olduğunu anlıyoruz.
Mesela örnekler, babası azer ve bulunduğu toplumun inancı olan putların Allah olmıyacağını, bunlara karşı bir PROTEST hareket eylem gösteriyor, mesela putları kırıyor. Açık, Açık topluma bunlara inanmanın saçma olduğunu tebliğ ediyor söylüyor. Sonra kendisini diğer mevcut ınanç olan AYA, YILDIZA ve GÜNEŞ e tapıyor, sonuç bunları da PROTEST ediyor ve bunlarında ALLAH olmadığına Akıl erdiriyor (ve şu ana kadar peygamber veya Halil filan değil, bizim gibi sıradan bir insan, Allah arayışında, onu bizden farklı kılan daha çoçukken Allah ı arıyor ve mevcut ınancı sorguluyor, siz ne yapıyordunuz onun yaşındayken?). En sonunda Allah ı buluyor. Allah dan Halil lik istiyor ve HalilRahman ve Halilullah olarak Allah kabul ediyor. Allah İbrahimi dost edindi (bu ayettir). Halen, ama kalbi mütmain değil, ve Allah ı da sorguluyor diyor ki bana nasıl yarattığını göster kalbim mütmain değil. Yani başka bir söyleyişle Bana Allah olduğunu Isbat et demek istiyor. (bakın bunu anlatan ayetlere). Allah bunları niye anlatıyor Kuranda? Neden bu örnekleri veriyor? En basit cevap, kuran, Ibrahim hanıf idi diyor ve hanif in ne olduğunu açıklıyor. Şimdi Kur ana göre Hanif demek ne demek miş?
Hanif kelimesinin tam anlamı, "protesto eden, protest olan, koparıp alan, darbeci; yani, atalarının dininden olmayan, dini kendi başına bulan ve Allah'ı bulup alan" anlamındadır.
İbrahim PROTEST etmedimi babasını ve putlara tapanları? Green Peace ciler gibi (hani onlar hep protesto ederken, ya protest ettıkleri şeyleri kırarlar veya yakarlar) sanki gidip kırmadımı Putları? Sorguluya sorgulya KOPARIP bulmadımı ALLAHı? Darbe yaparak Ata dinine Karşı çıkmadımı? Hani Nemrut demişti Bak diyor etrafına bak ateşe bak…&n bsp; ve benim kudretime bak! Görüyorsun ki seni bu akibetten kimse kurtaram az ancak ben kurtarabilirim sana tekrar bir fırsat veriyorum; Ancak iki üç dakikalık vaktin var. Gel bu fırsattan istifade et. Dininden dön bana tap ve helak olmaktan kurtul!. Ne demişti brahim, Ey nemrut diyor mademki iki üç dakikalık ömrüm kaldı, ondan sonra beni bulamayacaksın gel, sen bu fırsatı kaçırma istifade et. Beni dinle putları ve ilahlık davasını terk et . Alemlerin Rabbına iman et ve ebedi azabtan kurtul. İbrahim protesto eden, protest olan, koparıp alan, darbeci; yani, atalarının dininden olmayan, dini kendi başına bulan ve Allah'ı bulup alan değilmiydi?
ALLAH ne diyor?
Bakara /135: "...De ki: Hayır, biz Hanif (PROTEST) olan İbrahim'in dinindeniz."
Yunus / 30: "Sen artık yüzünü hakka yönelmiş Hanif dine dön ki, Haniflik Allah'ın mayasıdır. İnsanları o maya üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışında hiç bir değiştirme ve değişiklik bulunmaz. İşte En doğru ve en sağlam din Haniflik'tir; fakat insanların ezici çoğunluğu bilmezler."
Şimdi Kim diyebilir ki Allah böyle diyor ama bizim Alimlerimiz buna şöyle anlam yüklüyorlar. O zaman Allah kelimesi ve kendi kelamını açıklayan Kuran dan (kuran aynı zamanda Allah ımızın bizimle konuşma bolunudur, yani kelamullahtır ) başka Kulların açıklamısını tercih edenler için tek söz Kurandandır.
Euzü Billah Bismillah
Kul ya eyyühel kafirun 2. La a'büdü ma ta'büdun 3. Ve la entüm abidune ma a'büd 4. Ve la ene abidün ma abedtüm 5. Ve la entüm abidune ma a'büd 6. Leküm diynüküm ve liye din
Ferhat yazdi:
Alıntı:
Ali İmran/67'deki kullanımıdır. Bu ayette: 'İbrahim Yahudi ve Hıristiyan değildi. O müşriklerden olmayan bir 'hanif', bir müslimdi' denilmektedir.
.....
...
Hz. İbrahim'in Yahudi ya da Hıristiyan olmadığı ifadeleri, Ehl-i Kitaba karşı, Karşı Kur'an'ın Tevrat ve İncil'in devamı olduğuna ilişkin atıflar gibi anlaşılabilir. Zira Kur'an Sami kültürünün o günkü Arap toplumunca bilinen tüm peygamberlerini tevhid peygamberi olarak göstermiş ve hepsinin aynı kaynaktan, yani Allah'ın vahyinden beslenen Peygamberler olarak sunmuştur. O halde yahudi ya da hıristiyan dinin takipçileri neden eleştirilmiştir?
|
|
|
İbrahimin milleti kesinlikle şu yahudi ve araplar değil. İbrahim onlardan nefret ediyor. Yahudileri lanetliyor, Arapları ise (Tebe-97 ve Hucurat 14ü hatırlayınız). Tevbe ve hucurat ne diyordu. "Araplar kafirdir, münafıktır, imanları kalbine inmemiştir. Onlar ARAPÇAYI bile bilmezler”. Evet ve bugüne kadar tevbe eden bir tek arap görmedim dersem Allaha ve kullarına haksızlık yapmış olmam.
İbrahim ile ilgili ayet ne diyordu: "İbrahim ne Yahudi ne Hristiyandı. Babalarıydı ve Hanif idi". Araplar ve Yahudiler (Yani iki çocuğunun uzantıları). İbrahimi pay edemediler. Biri ibrani ibrahim dedi, diğeri de Nasrani=Hristiyan İbrahim dedi. İki kitapları da ayrı ayrı bu iki iddiaya yer verdi. Ama Kuran inince yukarıda sunduğum "İbrahim NE Y A H U D İ ne de H R İ S T İ Y A N idi
2/135: (Yahudiler ve hıristiyanlar müslümanlara:) Yahudi ya da Hristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız, dediler. De ki: Hayır! Biz, hanif olan İbrahimin dinine uyarız. O, müşriklerden değildi.
3/67: İbrahim ne bir Yahudi’ydi ne de bir Hristiyan. O, sadece Hanif bir Müslümandı. ...
Açın bakın, Tevrat diyor ki"İbrahim Yahudi" idi. İncil "Hayır Hristiyan" idi diyor. Allah ise buyuruyor: "Saçmalamayın, İbrahim zaten İSMAİL ve İSRAİL oğullarının babası. Onlara kanını, ırki özelliklerini veriyor. O velinimet ve Kavminin herşeyiydi, Kurucusu, banisiydi... Nasıl olur da "KURUCU babaya siz Sen Yahudisin ya da Hristiyansın" denir ki?
__________________ 22/31. Kendisine ortak koşmaksızın Allah'ın hanifleri olun. Kim Allah'a ortak koşarsa sanki o, gökten düşüp parçalanmış da kendisini kuşlar kapmış, yahut rüzgar onu uzak bir yere sürüklemiş gibidir.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|