Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selamlar

Sayın Hasan Akçay;

Sizin değerlendirmeniz/sorularınız ve düşüncelerim:

İFFETLİ bir kadın, vücudunu ihtiyaçsız (hadi ORGANSIZ olsun) erkek tâbilerine açar mı? Bunu cevaplarken bir hanımefendinin şu açıklamasını lütfen hatırlayın: Önemli olan, onların bana  nasıl baktığı değil benim onlara  nasıl baktığımdır.

İffetli bir kadın/kız vücudunu erkek tabilerine açmaz/açamaz, hane içerisindeki kıyafet ve davranışlarını kontrol altında tutması gerekmektedir. Çünkü 24/31 in ilk kısmında "Mümin kadınlara söyle, bakışlarını sakınsınlar ferçlerini korusunlar. Ziynetlerini ortaya çıkarmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç....." ifadesinden anlaşılan. Hanımefendinin düşüncesine gelince, zaten ilahi mesajın muhatabı mümin kadınlar/kızlar olup, tutum ve davranışlarını evvela kendisi kontrol etmelidir. 

İNANAN bir kadının örneğin göğüs yırtmacının altındaki ziynet misillu kapalı ziynetlerini 30 yaşındaki iğdiş erkek tâbisine açması CAİZ ama 99 yaşındaki emekli imama açması HARAM. Neden? 99'luk imam "şehvet"le bakar diye mi? 

Göğüs yırtmacının altındaki ziynetini hane halkına açacağına dair bir ifade ayette geçmez. 24/31 de "...Kendiliğinden görüneni hariç..." şekliyle geçmekte olup, dışarı çıkarken 33/59 gereği dış elbisesini giymesi lazım gelir ki dışardaki isterse 99 luk imam olsun farketmez. İmamın şehvetle bakmasının ötesinde hane halkından olmaması söz konusudur, yoksa dışarıda kadının/kızın kimleri görüp kimleri görmeyeceğini bilemeyeceğindendir.

"Ey peygamber, hanımlarına, kızlarına ve inananların kadınlarına örtülerini üzerlerine salmalarını söyle. Bu, onların (erdemli kadınlar olarak) tanınıp hakarete uğramamaları için daha elverişlidir. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir."  33/59 (e yüksel)

Teşekkürler.

Muhabbetle...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba Hasan Akçay,

Bir birimizi anlayamayacağız. Yada ben söylemek istediklerimi iyi ifade edemiyorum.

Benim bu ayetlerden ne anladığımın özeti aşağıdaki son cümlenize karşın yazdıklarımda mündemiç. Bu aynı zamanda bakış ve görüşümüzün de ne kadar farklı  olduğunun göstergesi.   

Artı, inanan bir kadının anılan ziynetlerini kendi kadınlarından başka KADINLARA açması neden haram, inanan kadının vücuduna o KADINLAR "şehvet"le bakar diye mi? 

Kadınlar hamamında çıplak yıkanan kadınlardan birinin vücudunun bir yerinde bir ben vardır. Kadının biri de bu kadının vücudunu o bene varıncaya kadar kocasına anlatır, kocası da bunu kahvede anlatırken kadının kocası da dinler... Adam karısını doğrayarak öldürür!

Daha fazla uzatmamız bizi bir yere ulaştırmayacak. Ben kendi açımdan müzakereye noktayı koyuyorum.

Muhabbetle.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Daha fazla uzatmamız bizi bir yere ulaştırmayacak. Ben kendi açımdan müzakereye noktayı koyuyorum. (haktansapmaz)

Gerçek şu: TESETTÜR uleması ne diyorsa siz onu diyorsunuz. Yani:

İnanan kadının "ziynetler"i onun vücududur; Allah, "Kadınlar görünenlerin dışındaki ZİYNETLERİNİ açmasınlar!" derken "VÜCUTLARININ örtülü yerlerini açmasınlar!" diyor.  

Sonra?

Ayette anılan müstesna kişilere o ÖRTÜLÜ ziynetlerini örneğin vücutlarının "khimar"larıyla ÖRTTÜKLERİ yerini açmaları caizdir.

Değerli Abdurrahman kardeşim, görüldüğü gibi bu yüz kızartıcı icazeti verenler aslında TESETTÜR ulemasıdır; benim muhatabım onlar. Siz aklı başında, iyi niyetli bir Müslümansınız ama benim bilemiyeceğim bir nedenle o ulama ile fikir birliği içindesiniz. Siz üstünüze almayın, efendim.

Ama ben neyin doğru olduğuna inanıyorsam hep onu söyledim. Hatır gönül tanımadım. Bundan sonra da söylerim, Allah isterse. Çünkü tesettür fesadı, zulmün de ötesinde ahlaksızlıktır; asla SUSASAN* diyemem:

ZİYNETLERİN vücut olduğunu öne sürüp şu şu şu kimselere açılmasını caiz ilan edenlerin ar damarları çatlamış; yaptıkları iş "fuhuş tellallığı"dır. Ahlak zabıtası görevini tam yapsa tesettür ulemasını tutuklar.

İyi ki inanan kadınlar o ardamarı çatlamış ulemanın icazetine uyup vücutlarının örtülü yerlerini şuna buna açmıyorlar. Allah onlardan razı olsun.

İyi niyetinden emin olduğum bir abdurrahman her nedense o fuhuş tellallarının safında yer alıyor diye susup yutkunacak değilim.

Kadın deli miydi ne. Müzakereye anında son verdim.

Allah aşkına, Abdurrahman kardeşim! Sizin şu hamam öykünüz zerre kadar farklı mı? Biz normal yaşamdaki normal insanları ölçü almak durumundayız. Ama sizin hamam kahramanlarınız normal mi?

Beni düş kırıklığına uğrattınız. Ama aldırmayın. Dayanırım. Ve benim muhatabım fuhuş tellallığı yapan TESETTÜR ulemasıdır. Siz üstünüze almayın.

Sevgi ile,

Hasan Akçay

________________________

*Ben dobra dobra konuşan biriyim. O yüzden eşim çok ileri gittiğimi görünce "Susasan!" der. Yani SUS HASAN! Bir bacanağım var. Eşi onu da uyarmış. Bacanağın tepkisi: "Bana SUSASAN deme!" Oysa onun adı Recep'tir; Hasan değil.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Sayın Hasan bey;

Bu konu ve beraberinde başka konularda da bakış açılarımızın farklı olmasından olsa gerekir ki, değerlendirmemiz ve anlayışımız da doğal olarak farklı oluyor. Lakin sizlerin ifade ettiği 24/31 ayetinin ikinci kısmında geçen ve kadınlar/kızlar için kullanılan "ziynet" kelimesinin "takılar" anlamında olması, ilahi mesajın bana yansıyan olumlu tarafı olarak gelmiyor.

Teşekkürler.

Muhabbetle...