Hasan Akcay Yazdı:
Çok eşlilik zulümdür (4:23):
... iki kızkardeşi bir arada almanız size haram kılındı - Hurrimet aleyküm... en tecmaû beyn el uhteyn
Bir adamın baldızıyla evlenmesi helaldır. Yani eşi ölen ya da boşanan bir adam baldızıyla evlenebilir. Ama onları bir arada eş alamaz. Çünkü iki kızkardeş bir arada çok eştir. Ve kötü olan, zulüm olan odur.
Karı üstüne karı almak yasaktır (33:52):
(Ey Muhammed!) Bundan sonra kadınlar sana helal değildir. Onları güzel bulsan bile eşlerini onlar ile değiştirmen de. Ancak, ant içip edinmiş oldukların ile başka.
Bu ayet Hz Muhammed'e karı üstüne karı almayı yasaklıyor. Dolayısıyla, çok eşli mevcut aileler hariç, çok eşliliği yasaklıyor. Çünkü çok eşli olabilmek için karı üstüne karı almak gerekir. O, yasak.
33:52, ayrıca, karı üstüne karı almayı İslam peygamberinin şahsında bütün müminlere yasak etmektedir. Çünkü çok eşli zulüm, yalnızca Hz Muhammed'in kişisel bir sorunu değildir; bütün toplumu ilgilendirir. Müslümanlar o ortak fesada son vermek için peygamber ne yapıyorsa onu yapmakla yükümlüdür.
Yoksa İslam ciddiyetini kaybeder.
Ne yazık ki öyle de olmuştur. Çok eşli zulüm, İslamın peygamberine yasak iken ve peygamber o yasağa uyup dururken Müslümanlar karı üstüne karı almayı sürdürdüğü için bu din kargaların bile güleceği hallere düşmüş durumdadır.
Eşinden memnun olmayan, onu boşar ve başka bir kadın alır (4:20):
Eşinizi bırakıp yerine başka bir kadın almak istiyorsanız eşinize yükler dolusu mal vermiş olsanız bile hiç bir miktarını geri almayın.
Allah yalnızca tek eşliliğe razıdır:
Evli olmayanlarınızı evlendirin - Ve enkihu'l eyâme minküm (24:32)
Bir adam evlenir evlenmez evli olmayanlar sınıfından çıkar. Artık ona ikinci bir karı verilemez. Verilirse Allah'ın razı olmadığı bir iş yapılmış olur. Yüce Allah "Evli olanlarınızı evlendirin!" demiyor; "Evli olmayanalrınızı evlendirin!" diyor.
Sevgi ile,
Hasan Akçay
|
|
|
Sayın Hasan Akcay, "Rekat Azaltma" konusunda olduğu gibi bu bölümde de Ayetlerin neredeyse tümünü (sanırım bilmeden) anlam olarak saptırmışsınız.
... iki kızkardeşi bir arada almanız size haram kılındı - Hurrimet aleyküm... en tecmaû beyn el uhteyn
Kendine Özel ve spesifik bir yasaklamadır. İnsan psikolojisi özellikle kadın psikolojisini düşünürseniz Rabbimizin ne kadar ince bir hususta yasaklama koyduğunu anlayabilirsiniz. Siz bu yasaklamayı genele koymuşsunuz.
-----------
(Ey Muhammed!) Bundan sonra kadınlar sana helal değildir. Onları güzel bulsan bile eşlerini onlar ile değiştirmen de. Ancak, ant içip edinmiş oldukların ile başka.
Ayetinden "Karı üstüne karı almak yasaktır" hükmü çıkartıyorsunuz. "Onları güzel bulsan bile" bölümünün Peygamberimizin evliliklerinin ne amaçla yapılması gerektiğine dair bir yönlendirme olduğu gerçeğini ve bu emrin sadece Peygamber için olduğu hükmünü es geçiyorsunuz. Artı fahiş bir hata. farkında olmadan boşanmayı da herkese haram ediyorsunuz.
----------------
Eşinizi bırakıp yerine başka bir kadın almak istiyorsanız eşinize yükler dolusu mal vermiş olsanız bile hiç bir miktarını geri almayın.
Ayetinden Eşinden memnun olmayan, onu boşar ve başka bir kadın alır (4:20): hükmünü çıkartıyorsunuz. Bunu Allah aşkına nasıl çıkarttığınızı bir anlatın. Ayetin Hükmü apaçık. "Eğer boşayıp....." diye başlayıp yapılması gerekenlerle sürüyor... "Boşamalısınız" nerde?
-------------
Evli olmayanlarınızı evlendirin - Ve enkihu'l eyâme minküm (24:32)
Ayetine : "Yüce Allah "Evli olanlarınızı evlendirin!" demiyor; "Evli olmayanalrınızı evlendirin!" diyor." şeklinde tamamen zorlama ve aykırı bir anlam veriyorsunuz. Ayetin sonunda bir yerlerde "Evli olanlarınızı evlendirmeyin" gibi bir yasaklama mı mevcut? Zaten Evli olmayanlar evlenemeyenler demekki bizim desteğimize, yardımlarımıza muhtaç, gücü olup 2.eş isteyen gitsin kendi bulsun, bize ne hacet :)) Bu yorumunuzda Allah'ın haram kılmadığını kendimize haram kılmak tehlikesi yok mu?
---------
Sonuç olarak yorumlarınızın hepsi zorlama ve saptırılmış yorumlar. Kusura bakmayın.
Eğer, Çağdaşlık ve çağa uyma zorlaması ile yorum yapıyorsanız, bilinki İslam Dininde de bu çağda da Fransa da, Çinde, Amerikada, Suriyede de 30. yüzyılda da çok eşlilik olacaktır. Çok eşlilik "KADIN HAKLARI" ile ilgili bir kavram değildir.
Kişisel ihtiyaç "gereğini" hissediyorsa ve gücü de varsa bir Müslüman, Semtindeki ya da şehrindeki Bekar ya da dul bir bayanla (onun da ihtiyacı varsa ve razı ise) "Tam ya da Kısıtlı bir birliktelik (Kurandaki sözleşmeniz altında bulunanlar..)" sözleşmesi yapabilir. Bayanı her yönden tatmin eder. Karşılıklı Sözleşme ile de Bayanın mevcutsa çocukları (-ve doğacak çocukları) erkeğin maddi-manevi şemsiyesi altına girer. Bu erkek ile Bayanın "Özel bir sözleşme ile birbirine bağlı oldukları" Semt sakinleri tarafından bilinir. Bir şekilde Duyurulur. "Öz" ve "Ahlak" koruma altına alınır.
Günümüzde "Seks Köleleri" haline getirilen ve sonra da çöpe atılan bayanları bir kimliğe bağlama, erkeğin de bir şekilde gözünün temelsiz ilişkilerden uzaklaşması şeklinde sonuç veren ve kadınlarında "belki kısmen" mutlu olabileceği bir birlikteliği Kuran yasaklamamıştır. Erkek ve Kadın RAZI İSE.
(Muta ile karıştırılmasın)
Bu sadece Maddiyat ile ilgili bir konu da değildir. Zaten maddi yönden kadınların "tutunma" ihtiyacının çoğaldığı toplumda kadınlara iş ve kendi özgürlüklerini eline alma, çocuklarına helal rızık temin etme çalışmaları daha mükemmel bir sonuç verecektir. Ama, Pekala, İşinin gücünü kurmuş, geliri sağlam ve özgür bir bayan da "Özel ve Samimi bir Sözleşme Çerçevesinde" evli bir erkeğin 2.eşi olmayı kabul edebilir. Beğenebilir. Erkeklik gücüne tutulabilir. Hatta bu sadece yine sözleşme kapsamında seks yönünden tatmin edilme amacıyla da olabilir. Sadece bu amaçla yapılsa dahi, "Zinaya yaklaşmayın" temelindedir. Çok samimi ve içten bir davranıştır. Ahlaki+Dini yönden bir yönelme -Takva ihtiyacı hisseden bunu yapar. Zaten toplum almış başını gitmiş kimsenin derdi bile değil bu.
Buradaki en temel ve hassas kavram. Özellikle kadın-erkek ilişkilerinde Gerçekten çok zor ve uğraştırıcı hale gelen "ADALET"tir.
Çok eşliliğin toplumsal ölçüsü Kurala/Sözleşmeye bağlayarak fuhşu ortadan kaldırma, ikili ölçüsü de işte budur : Ne kadar isteseniz de kadınlara eşit davranamazsınız. Öyleyse tamamen birine yönelip de diğerini askıdaymış gibi bırakmayın. Bu durumu düzeltip erdemli olursanız ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir. ( nisa 40)
Bunun yanında "Cariye" konusunda bu toplumda artık uygulanmayan bir sosyal sınıf sözkonusu olduğu için uzun uzun yorum ve anlatımlara gerek duymuyorum. Sadece şunu yazıyorum: Özü sözü bir, doğru ve malca da, bedence de güçlü bir işadamı düşünün. Bu işadamının da belirli tarihlerde 2-3 aylık sürelerle yurt dışında kalma durumu olduğunu varsayın. Eğer ki bayan da razı ise ve Allah'ın sınırlarını koruma önemsenerek yanıbaşında bir sekreterle bu gezilere gitmesi, "Özel Sözleşme, Olası hamilelikte sahiplenme, sonradan çöp gibi bir kenara bırakmama anlayışı" ile bu bayanla birlikte hem ticari işlerini yürütmesi hem de ilişkiye girmesi dahi sözkonusu olabilir. Böyle bir yaklaşımın nasıl faydalar getireceğini varın siz düşünün. Rabbimiz "Sınırları korumayı ve sözleşmeyi" öneriyor. Bu son konuda çok önemli 2 handikap var. (-ki Kuran ve inanç temelli değil bunlar) biri Resmi Hukukun doğacak çocuğu ve bu ilişkiyi reddetmesi, diğeri de bu özel anlaşmayı iyi niyetle dahi yapıp çevresine duyuran, "Biz artık birbirimizle birlikteyiz, birbirimize aitiz" duyurusunu yapan insanlara dahi toplumun kötü gözle bakmasıdır. (-ki bu bayan açısından ileri derecede incitici oluyor, kavramlar değişiyor) Ama aynı toplum bedensel ihtiyaç gereği aynı işadamı bir seks kölesi ile yatsa dahi normal bakıyor. Lütfen okuyun, ince ince Düşünün Mekkeyi o dönemi ve karar verin, bir konu daha nasıl güzel anlatılabilirdi: Nur-33. Nikâh imkânı bulamayanlar, Allah kendilerini lütfundan zenginleştirinceye kadar iffetlerini korusunlar. Size bağımlı olanlardan, hürriyetini satın almak isteyenlerin, kendilerinde iyi hal görürseniz, onlarla yazılı anlaşma yapın. Allah'a size verdiği malından siz de onlara verin. Hizmetinizdeki genç kızları, iffetli kalmak isteyip dururlarken, iğreti dünya hayatının basit menfaatini elde etmek için fuhşa zorlamayın. Kim onları baskı altında tutarsa Allah, fuhşa zorlanmalarından sonra onları affedici, esirgeyicidir.
Son olarak size çok iddialı bir cümle yazmak isterim. Ki bu bir iddiadır. Ve arkasındayım. Eğer ki toplumdaki kadın-erkek ilişkileri sözleşmeler kapsamına oturursa ve devlet çok eşliliğin hukuki çerçevelerini çizebilirse sokakta bayanların daha az ilgi çekici ve az dekolteli dolaştığını göreceksiniz. Handikaplara rağmen, Rabbimin serbest bıraktığı her konuyu ben de hür ve serbest bırakmakla yükümlüyüm. Hatta kanun yapıcı konumunda olsam Çok eşliliğin hukuki temelini açıklayan, kurallara bağlayan bir kanun çıkartmak için de uğraş verirdim.
Hiç kimse kendini kandırmasın. Bu kanattan da İslam Dinine Kuran'a saldırmasın. "Çok eşlilik" sözde en gelişmiş toplumlarda dahi bir realitedir.
En doğrusunu Yüce Rabbim bilir. Yazdığım herşey tartışılabilir. Ancak Kuran'da çok eşliliği yasaklayan hiçbir Ayet yoktur. Bu da Kuran'ı haşa küçültmez, İnsan psikolojisinin, girdaplarının, ihtiyaçlarının, kadın+erkek+cinsellik+zina+nesli koruma+adalet+dedikodu+saflık+temizlik gibi en karmaşık konulardaki yaklaşımın bir başka mükemmel yansıması halinde daha da Yüceltir.
Saygılar. |