Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Uluslararası Af Örgütü Basın Açıklaması
Aşağıdaki istatistikler kadına yönelik şiddetin dünya çapında ne denli ağır ve yaygın bir sorun olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak, bu rakamlar bu insan hakları ihlalinin gerçek boyutunu göstermemektedir. Kapsamlı ve ayrıntılı olamadıkları için ihtiyatlı bir biçimde ele alınmalıdır. Kadına yönelik şiddet sistematik olarak araştırılmamakta ve gerçek istatistikler veriler bulunmamaktadır. Birçok kadın, uğradığı şiddeti rapor etmemektedir – utanmakta, kendilerine şüpheyle yaklaşılmasından, inanılmamasından veya daha fazla şiddete maruz kalmaktan korkmaktadırlar. Bazı ülkelerde bu sorunla ilgili hiçbir bilgi olmaması ve bazı ülkelerde de kapsamlı bilgi bulunmaması, bu sorunun ülkeye özel olduğu anlamına gelmemektedir. Aksine, incelenmesi ve baş edilmesi için daha fazla araştırma yapılması gerektiğinin altını çizmektedir.
KÜRESEL KÖY
Kadına yönelik şiddet küçültülmüş bir dünyada, 1000 kişilik bir küresel köyde nasıl görünürdü? (rakamlar BM, WHO ve hükümetler ve hükümet dışı örgütlerin istatistiklerine dayanarak verilmektedir)
· Nüfusun beş yüzü kadın
· Aslında 510 olacaktı ama 10 bebek cinsiyet kökenli kürtaj nedeniyle hiç doğamadı veya ihmal sonucu bebekken öldü.
· 300 kadın Asyalı
· 167 kadın tüm hayatlarının bir noktasında dayak yemiş veya bir başka şiddet türüne maruz kalmıştır.
· 100 kadın tecavüz veya tecavüze teşebbüs kurbanı olacaktır.
KADINLAR VE NÜFUS
· Dünya nüfusunun %49.7’si kadın (3,132,342,000 kadın; 3,169,122,000 erkek) (BM Nüfus Dairesi)
· Normalde yaşıyor olması gereken en az 60 milyon kız çocuğu cinsiyet tercihli kürtaj veya erkek çocuklarından daha önemsiz olarak görüldükleri için yetersiz bakım nedeniyle çeşitli toplumlarda “kayıp”lar. (E, Joni Seager, 2003).
AİLE İÇİ ŞİDDET
Aile içi şiddet farklı biçimlerde görülmektedir – tokat, yumruk, tekme ve dayak gibi fiziksel saldırıdan sindirme, sürekli küçümseme ve aşağılama, ailesinden ve arkadaşlarından tecrit etme, hareketlerini izleme ve kısıtlama, bilgiye ve yardıma erişimini engelleme gibi kontrol amaçlı tavırları da içeren psikolojik tacize kadar geniş bir spektrumda görülmektedir.
Dünya çapında
· Her üç kadından en az biri, veya yaklaşık bir milyar kadın hayatlarının bir noktasında dayak yemiş, zorla seks yapmaya zorlanmış ya da farklı bir biçimde tacize uğramaktadır. Bunu yapan genellikle kendi ailesinden veya tanıdığı biri. (E, L Heise, M Ellsberg, M Gottemoeller, 1999).*
· Kadınların yaklaşık %47’si ilk cinsel ilişkilerinin zorla olduğunu bildirmektedir. (A, WHO 2002)
· Kadın cinayet kurbanlarının yaklaşık %70’I erkek partnerleri tarafından öldürülmüştür. (A, WHO 2002).
· Kenya’da haftada birden fazla kadının erkek partneri tarafından öldürüldüğü bildirilmektedir. (E, Joni Seager, 2003).
· Zambia’da haftada beş kadın erkek partneri veya aile bireyi tarafından öldürülmektedir (E, Joni Seager 2003).
· Mısır’da kadınların %35’I evliliklerinin bir noktasında kocalarından dayak yemiştir. (A, UNICEF 2000).
· Bolivya’da 20 yaş ve üzerindeki tüm kadınlar son 12 ay içinde fiziksel şiddete maruz kalmıştır. (A, WHO 2002).
· Kanada’da aileye yönelik şiddetin maliyeti, tıbbi bakım ve verim kaybı dahil yılda 1.6 milyar dolardır. (A, UNICEF 2000).
· ABD’de her 15 saniyede bir kadın, genellikle kocası/partneri tarafından, dövülmekte. (Dünya Kadınları hakkında BM Çalışması, 2000).
· Bangladeş’te tüm cinayetlerin %50’sini partnerleri tarafından öldürülen kadınlar oluşturuyor(E, Joni Seager, 2003).
· Yeni Zelanda’da kadınların %20’si erkek partnerleri tarafından dövüldüğü veya fiziksel tacize uğradığını belirtmekte(A, UNICEF 2000).
· Pakistan’da kadınların %42’si şiddeti kader olarak görüyor; %33’ü karşı koymak için çok çaresiz olduklarına inanıyor; %19’u karşı koymuş ve %4’ü buna karşı harekete geçmiş. (Hükümetin 2001 yılında Pencap’ta yaptığı çalışma).
· Rus hükümet dışı örgütlere göre, Rusya Federasyonu’nda 36,000 kadın her gün kocaları veya partnerleri tarafından dövülüyor. (D, OMCT 2003).
· İspanya’da 2000 yılında her beş günde bir kadın erkek partneri tarafından öldürüldü (D, Joni Seager, The Atlas of Women).
· Britanya’da haftada yaklaşık 2 kadın partnerleri tarafından öldürülüyor(E, Joni Seager, 2003).
CİNSEL ŞİDDET
Tecavüz cinsel şiddetin en şiddetli biçimidir. Ayrıca istenmeyen gebelik ve HIV/AIDS gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklara da yol açmaktadır. Ancak, tecavüz, içinde damgalanmayı barındırdığı için, büyük oranda gerçeğin altında belgelenmekte ve nadiren cezalandırılmaktadır.
Dünya çapında
· Her beş kadından biri hayatlarında tecavüz veya tecavüz girişimi kurbanı olacaktır (WHO 1997).
· Güney Afrika’da her gün 147 kadın tecavüze uğramaktadır. (Güney Afrika Irk İlişkileri Enstitüsü 2003).
· ABD’de her 90 saniyede bir kadın tecavüze uğruyor (ABD Adalet Bakanlığı, 2000).
· Fransa’da her yıl 25,000 kadın tecavüze uğruyor (Avrupa Kadınlar Lobisi, 2001).
· Türkiye’de kadınların %35.6’sı bazen, %16.3’ü sık sık aile içi tecavüze uğruyor (2000 yılında yayınlanan taramalar, Müslüman toplumlarda kadın ve cinsellik, WWHR Yayınları: İstanbul, 2000).
KADIN VE SAVAŞ
Çatışmalar sırasında kadınlara yönelik şiddet salgın boyutlarına ulaştı. Kitlesel tecavüzler sistematik biçimde bir savaş silahı olarak kullanılmaya başladı. Üstelik çatışmalar sırasında kadınlar, bazen aileleri için temel ihtiyaçları karşılayabilmek için, fiziksel ve ekonomik zorlamalarla fahişelik yapmak zorunda kalıyorlar. Savaş kadınları başla yönlerden de etkilemektedir – mülteci ve yerinden edilmiş kişilerin çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturmaktadır.
Dünya çapında
· Mültecilerin %80’inin kadınlar ve çocuklar oluşturmaktadır (BMMYK, 2001).
· Milyonlarca kadın ve çocuk tüm dünyada yaşanmakta olan 34 toplumsal, etnik, siyasi ve/veya uluslararası silahlı çatışmalarda kısılmışlardır (1 Ocak 2003 itibariyle aktif toplumsal silahlı çatışmalar, CSP – Sistemik Barış Merkezi).
· Kadın ve kız çocuklarının ticareti çatışma bölgelerinin %85’inde görülmektedir (Save the Children 2003).
· Kadın dernekleri Ekim 2002’den bu yana Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin Uvira bölgesinde 5,000 tecavüz vakası tespit etmiştir; bu da günde 40 vaka anlamına gelmektedir (a, BM 2003).
· Ruanda’da 1994 soykırımı sırasında 250,000 – 500,000 arası kadın, yani kadınların yaklaşık %20’si tecavüze uğramıştır (Uluslararası Kızıl Haç raporu, 2002).
· Sierra Leone’de yerlerinden edilmiş kişilerin %94’ü tecavüz, işkence ve cinsel kölelik gibi cinsel saldırılara maruz kalmıştır (C, İnsan Hakları için Doktorlar, 2002).
· Irak’ta Nisan 2003’ten bu yana savaş sırasında ve sonrasında, aralarında sekiz yaşında kız çocuklarının bile bulunduğu en az 400 kadının tecavüze uğradığı bildirilmiştir (İnsan Hakları İzleme Örgütü Araştırması, 2003).
· Kadınlar ve Silahlı Çatışmalar Çalışma Masasının 2001 raporuna göre, Kolombiya’da her 14 günde bir kadın zorla “kayıp” ediliyor (A, UNIFEM 2001)
· 1975 – 1979 yılları arasında Kamboçya’da yaklaşık 250,000 kadın zorla evlendirilmişti. Kızıl Kmerler rejimi sırasında ortalama olarak her Kamboçya köyünde iki grup arası evlilik gerçekleşmiş olabilir (UNIFEM).
· Bosna – Hersek’te, 1992 yılındaki 5 ay süren çatışmalar sırasında 20,000 – 50,000 arası kadın tecavüze uğradı. (IWTC. Küresel Kadın Ağı #212. 23 Ekim 2002).
· Kosova’daki bazı köylerde ergenliğe ulaşmış kadınların %30 - %50’si Sırp kuvvetlerinin tecavüzüne uğramıştır. (Uluslararası Af Örgütü, 27 Mayıs 1999).
ZARAR VEREN UYGULAMALAR
Dünyanın gerçek anlamda her kültüründe, “normal” veya “geleneksel” sayıldığı için görünmeyen kadına yönelik şiddet biçimleri bulunmaktadır.
Dünya çapında
· 135 milyondan fazla kadın ve kız çocuğu kadın sünneti olmuştur ve her yıl 2 milyon kız çocuğu ve kadın bu riskle karşı karşıyadır (her gün 6,000 kişi). (A, BM, 2002).
· Şu an 10 –17 yaş grubunda olan 82 milyon kız çocuğu 18 yaşına basmadan evlenecek (UNFP)
· Afrika’nın 28 üzerinde ülkesinde kadın sünneti uygulanmaktadır (D, Ulsulararası Af Örgütü, 1997).
· Nijer’de en yoksul genç kadınların %76’sı 18 yaşından önce evlenecek (A, UNFPA 2003).
· Mısır’da 15-49 yaş arası evli kadınların %97’si kadın sünneti olmuştur (WHO taraması, 1996).
· İran’da, çoğunluğu etnik Arap olan Kuzistan bölgesinde, 2003 yılında iki aylık bir süre içinde 20 yaşından küçük 45 kadın, yakın akrabaları tarafından “namus” cinayetine kurban gitmiştir (Middle East Times, 31 Ekim 2003).
· Kadın sünnetinin Hindistan, Endonezya, Malezya ve Sri Lanka gibi Asya ülkeleriyle Avustralya’daki göçmen topluluklarda görüldüğü bildirilmiştir (A, BM 2002).
· (Hindistan’da yılda yaklaşık 15,000 çeyiz cinayeti yaşanmaktadır. Bunların çoğu kaza süsü verilen mutfak yangınları sonucu olmaktadır (Injustices Studies. Vol. 1, Kasım 1997).
· Kadın sünneti Danimarka, Fransa, İtalya, Hollanda, İsveç, İsviçre ve Britanya’daki göçmen topluluklar arasında uygulanmaktadır (A, BM 2002).
KADINA YÖNELİK ŞİDDETTE DEVLETİN BAŞARISIZLIĞI
Kadına yönelik şiddet çoğunlukla bildirilmiyor. Kadınların şiddet olaylarını bildirmekten alıkoyan çeşitli unsurlar var: misilleme yapılacağı korkusu, ekonomik olanaklarının olmaması, duygusal bağımlılık, çocuklar için kaygı duyma ve giderim olanaklarına erişememe. Çok az ülkede polis, yargı ve tıbbi personele tecavüz vakalarıyla nasıl ilgileneceklerine dair özel eğitim verilmektedir.
Dünya çapında
· Şiddete uğrayan kadınların %20-70’I WHO çalışması için kendileriyle görüşülene kadar hiç kimseye bundan bahsetmemiş (WHO, Cenevre, 2002).
· Güney Afrika’da tecavüz nedeniyle mahkumiyet oranı ortalama %7. Bu, 2003 yılında rapor edilen tecavüz sayısının üçte biri (Mart 2003, Polis Yıllık Raporu)
· Mısır’da fiziksel şiddete uğrayan kadınların %47’si bunu hiç kimseye söylememiş (Nüfus temelli çalışma, 1999). (A, WHO 2002).
· Şili’de tecavüze uğramış kadınların sadece %3’ü olayı polise bildirmektedir (A, WHO 2002).
· ABD’de kadınların %16’sı tecavüzü polise rapor etmektedir; bildirmeyenlerin yaklaşık %50’si, isimlerinin ve özel ayrıntıların açıklanmayacağı garanti edilirse bunu yapacaklar (Ulusal Mağdur Merkezi/Suç Kurbanları Araştırma ve Tedavi Merkezi, 1992).
· Avustralya’da 12 ay içinde fiziksel saldırıya uğramış kadınların %18’i bunu hiç kimseye söylememiş (Nüfus temelli araştırma, 1999).
· Bangladeş’te kadınların %68’i dayak yediğini hiç kimseye hiçbir zaman söylememiş (A, WHO 2002).
· Avusturya’da 90lı yıllardaki tecavüz davalarının %20’si mahkumiyetle sonuçlandı (E, Londra Metropolitan Üniversitesi, 2003).
· İrlanda’da fiziksel tacize uğramış kadınların %20’si polise başvurmuş (Nüfus araştırması, 1999). (A, WHO 2002).
· Rusya Federasyonu’nda aile içi şiddet mağduru kadınların %40’ı kolluk kuvvetlerinden yardım talep etmiyor (Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu, Kadın 2000: Rusya).
· Britanya’da tecavüze uğramış kadınların %13’ü saldırıyı polise bildiriyor (E, Joni Seager, 2003).
CEZASIZ KALAN ŞİDDET
Kadına yönelik şiddet sıklıkla kontrolsüz ve cezasız kalışor. Bazı ülkelerde bununla ilgili hiçbir yasa yok, başka ülkelerde ise yasalar bazı şiddet biçimlerini cezalandırabilirken bazılarını yasa dışı bırakıyor. Grekli yasaların bulunduğu durumlarda bile birçok ülkede yasalar tam olarak uygulanmıyor.
Dünya çapında
· 2003 yılında en az 54 ülkede kadınlara yönelik ayrımcı yasalar bulunuyordu (BM Kadına Yönelik Şiddet Özel Raportörü raporuna göre)
· BM Kadına Yönelik Şiddet Özel Raportörünün 1994-2003 incelemesinde, incelenen ülkelerin neredeyse tamamında kolluk kuvvetleriyle ilgili sorunlar olduğu görülüyor.
· 79 ülkede aile içi şiddete karşı hiç yasa yok (ya da bilinmiyor) (UNIFEM, Not a Minute More, 2003).
· Eldeki bilgilere göre aile içi tecavüz sadece 51 ülkede cezai bir suç olarak tanımlanıyor (UNIFEM, 2003).
· Sadece 16 ülkede cinsel saldırıyla ilgili özel yasa bulunuyor; sadece 3 ülkede kendi başına kadına yönelik şiddeti suç fiili kategorisi olarak tanımlıyor (Bangladeş, İsveç ve ABD) (A, UNIFEM 2003).
· Bolivya, Kamerun, Kosta Rika, Etiyopya, Lübnan, Peru, Romanya, Türkiye, Uruguay ve Venezuela’da, ceza yasası uyarınca tecavüzcü kurbanla evlenmeyi teklif eder ve kurban da kabul ederse serbest bırakılmakta. (D, Joni Seager, The Atlas of Women, 2003).
· Sözde “Namus” savunması (tamamen ya da kısmi olarak) Peru, Bangladeş, Arjantin, Ekvator, Mısır, Guatemala, İran, İsrail, Ürdün, Suriye, Lübnan, Türkiye, Batı Şeria ve Venezuela’nın ceza yasalarında yer almaktadır (A, BM 2002).
HIV/AIDS
Kadına yönelik şiddet giderek daha çok önemli bir kamu sağlığı sorunu olarak kabul edilmekte. Şiddet kadının doğurganlık sağlığının yanı sıra fiziksel ve zihinsel sağlığını da çeşitli biçimlerde etkileyebilir. Kadına yönelik cinsel şiddet, HIV/AIDS bulaşma oranının aynı yaş grubundaki erkeklerden daha çok kadınlarda görülmesiyle sonuçlanmaktadır.
Dünya çapında
· Dünya HIV/AIDS hasta nüfusunun %51’i (20 milyondan fazla) kadın (A, UNIFEM 2003).
· Dünya çapında HIV enfeksiyonlarının yarıdan fazlası 15-24 yaş grubundaki gençlerde görülmekte ve HIV pozitif 15-24 yaş arası gençlerin %60’ı kadın (UNAIDS, 2003).
· Hergün meydana gelen 15, 000 yeni enfeksiyonun %55’i kadın (UNAIDS, 2003).
· Avrupa, alt-Sahra Afrika ve Kuzey Amerika’nın birçok şehrinde artık AIDS 20 – 40 yaş arası kadın ölümlerinde önde gelen nedenlerden biri (UNAIDS, 2003).
· 2003 yılında üç milyon kişi AIDS bağlantılı hastalıklar nedeniyle öldü (UNAIDS, 2003).
|