Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Aşağıdaki yazı başörtüsü ayağa dolanınca ondan kurtulmak için binbir türlü madrabazlık sergileyenlerin ibretlik vesikasıdır:
İHANET İki yazıyı aynı günde arka arkaya okumasaydım, belki de yazmazdım bu yazıyı. Ama ikisi de kendi başlarına irkiltici olan bu tespitler bir de bir araya gelince benim için o kadar çarpıcı oldu ki, ciddiye almadan edemezdim.
Bir tanesi, AK Parti Milletvekili Fatma Ünsal'ın bir röportajından alınmış. Şöyle diyor:
"Başörtülüler 80-90 arası kendi niteliklerinin çok üzerindeki eşlerle evlilikler yaptılar. Çünkü o dönemde prestijli bir konumdaydık. 1995'ten sonra tam tersi oldu. Pek çok başörtülü arkadaşımıza 'Başınızı açarsanız evleniriz' diyor erkekler. Büyük bir kesim, hakim prestij öğelerini kabul ediyor. Elbette kendisi için değerliyi arayan, toplumdaki hakim prestij öğelerine takılmayan insanlar var, fakat bunlar çok nadir. O yüzden boşanmaların artmasını beklemek normal."
İkincisi ise Fatma K. Barbarosoğlu'nun Yeni Şafak'taki sütunundan okudum:
"... Şimdi azalmanın tam ortasındayız. Neden? Çünkü "Merkez medya"nın koyduğu rezerve, tesettürlü kalem sahiplerini bir yazar olarak görmemek üzere koyduğu rezerve, artık Müslüman kimliği ile ortaya çıkmış gazeteler de eşlik ediyor.
Tesettürlü yazarlar gazete dergi sayfalarına "yakışmıyor" artık.
Sadece okullarından sürgün edilmiyor tesettürlüler. Olmalarını sağlayacak her yerden sürgün ediliyor. (...) Cemaatin dayanışma katsayısı düşerken, "edebiyatın gücü" yükseliyor."
Eğer durum gerçekten de böyleyse, dindar erkekler tesettürlü kadınlarla evlenmek istemiyor, İslami basın onları başörtülü resimleriyle gazete köşelerinde görmekten hoşlanmıyorsa... Barbarosoğlu'nun söylediği gibi, tesettürlüler sadece okullardan değil, İslami cemaat içinde bileklerinin hakkıyla kazandıkları konumlardan da sürgün edilmeye çalışılıyorsa...
Bu ihanet kolay kolay affedilemez.
Onlar, "laik" devletin yasaklarını kaldırabilirler. "Laik" kamuoyunun aşağılamalarına, "laik" medyanın hedefi olmaya, giydiklerinin çıkardıklarının didik didik edilmesine dayanabilirler. Kendilerine verilen sözlere rağmen, sorunlarının hâlâ halledilememiş olmasını da anlayışla karşılayabilir, şu bir türlü ulaşılamayan "kurumlar arası konsensusu" de sabırla bekleyebilirler. Ama böyle "arkadan hançerlenmeyi", kendi cemaatleri tarafından kedi ayıbını gizler gibi gizlenmeye çalışılmalarını hazmedemezler.
O erkeklerin neden böyle yaptıklarını, neden türbanlı kadınlarını "görünmez kılmaya" çalıştıklarını anlayabiliyorum. Ama anlamam, bu davranışlardaki çirkinliği, ilkesizliği, oportünizmi hoş görmem anlamına gelmiyor.
Evet, anlıyorum, çünkü artık başörtülü kadın, o erkeklerin önlerinde açılan yeni dünyada yükselmelerini engelleyen bir ayakbağı; paçalarına yapışıp onları da kendileriyle birlikte aşağı doğru çeken bir ağırlık... Bir zamanlar, onların mağduriyetini bayrak yaparak geldikleri yeni konuma yerleşmelerinin, o yeni hayatla, statükoyla eklemlenmelerinin, "akredite" olmalarının önündeki en büyük engel...
Bir simge!
Evet yine bir simge; bu defa da, geçiştirilmek istenen aidiyeti "kabak gibi" açık eden bir simge!
İmam hatip diplomalarını saklayabilirler, bıyıklarını kesebilirler, saçlarını jöleleyip iyi kesimli takım elbiseler içinde "öbürlerinin" arasına rahatlıkla karışabilirler. Ahh, bir de şu başörtülü karıları, başörtülü yazarları olmasa!
***
Bir keresinde Ahmet Taşgetiren "Onlar bizim günahlarımızı seviyor" demişti ya, şimdi keskin laiklerimizin bu haberler karşısında pek sevineceğini, bunu Müslüman erkeklerin "modernleşme" sürecinin bir aşaması gibi sunmaya çalışacağını tahmin etmek zor değil.
Oysa bu modernleşme değil, olsa olsa bir karakter yozlaşması, oportunizmin en beterine batma... Hiçbir modernleşme, bu kadar oportünist bir tutumla gerçekleştirilemez.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
>
>
__________________ ''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Uydurma hadisler ile destekledikleri, SIKMA BASLI hanimlar artik beyefendileri hosuna gitmiyorsa rahatsizliklarini belli etmeye basladilar. Basortululerin devlet erkaninda dolastigi bir donemde bile rahatsizliklarini ifade etmeye baslayan zihniyet bu iktidardan sonra neler yapacak. 80lerin 90larin modasi geciyor. Yeni Fetvalar lazim.
Isine gelince Basortsu Allahin emri islerine gelmeyince kacmaya baslayanlar daha neler yapacaklar. harika tesbitler. Paylastiginiz icin tesekurler.
__________________ Okuyoruruz ve izliyoruz Ama hic bir zaman uyumuyoruz
Aşağıdaki yazı başörüsü ayağa dolanınca ondan kurtulmak için binbir türlü mazrabazlık sergileyenlerin ibretlik vesikasıdır:
...."... Şimdi azalmanın tam ortasındayız. Neden? Çünkü "Merkez medya"nın koyduğu rezerve, tesettürlü kalem sahiplerini bir yazar olarak görmemek üzere koyduğu rezerve, artık Müslüman kimliği ile ortaya çıkmış gazeteler de eşlik ediyor.
Tesettürlü yazarlar gazete dergi sayfalarına "yakışmıyor" artık.
Sadece okullarından sürgün edilmiyor tesettürlüler. Olmalarını sağlayacak her yerden sürgün ediliyor. (...) Cemaatin dayanışma katsayısı düşerken, "edebiyatın gücü" yükseliyor."......................
Kurana mi donuyorlar. Belliki Kuranda ne yazdigi onemli degil. Ortam neyi gerekitiyorsa yapmaya hazirlar.
__________________ Müslüman olmak güzeldir AMMA Hanif Müslüman olmak bir başkadır başka ......
Evet, anlıyorum, çünkü artık başörtülü kadın, o erkeklerin önlerinde açılan yeni dünyada yükselmelerini engelleyen bir ayakbağı; paçalarına yapışıp onları da kendileriyle birlikte aşağı doğru çeken bir ağırlık... Bir zamanlar, onların mağduriyetini bayrak yaparak geldikleri yeni konuma yerleşmelerinin, o yeni hayatla, statükoyla eklemlenmelerinin, "akredite" olmalarının önündeki en büyük engel...
Bir simge!
Evet yine bir simge; bu defa da, geçiştirilmek istenen aidiyeti "kabak gibi" açık eden bir simge!
İmam hatip diplomalarını saklayabilirler, bıyıklarını kesebilirler, saçlarını jöleleyip iyi kesimli takım elbiseler içinde "öbürlerinin" arasına rahatlıkla karışabilirler. Ahh, bir de şu başörtülü karıları, başörtülü yazarları olmasa! (Fatma K. Barbarosoğlu- Yeni Şafak)
Başörtüsü mağduru olanlar bir kısım bayanlar. Fakat bu mağduriyetten nemalanan kesim bir kısım erkekler. Bir kısım örgütler ve özellikle bir kısım siyasiler.
Başı örtülü olmanın sıkıntısını her ortamda çekenler bazı bayanlar, ama onun üzerinden kendilerine "dindarlık puanı" verenler saçları jöleli, kot pantolunlu kısacası fiyakasından asla taviz vermeyen erkekler.
Adamlar başörtüsü savunmasını müslümanlığın birinci emri mesabesinde görüyorlar ve bu inançlarını tavırlarıyla ispatlıyorlar. Onu iman için bir üstel işlev, bir çarpan etkili eleman sayıyorlar ama kendi hayatlarında kadınlara şart koştukları hassasiyetlerden kaynaklanan sorunların yüzde birini bile yaşamıyorlar. Çileyi kadınlara çektiriyorlar.
Bu ikiyüzlülük değil de nedir? Bu sömürü değil de nedir?
En müslüman(!) kanal olan TV5'te bile haber spikeri başı açık bir bayan. Sanki buna mecburlar. Belki de öyle.. Başörtüsü üzerinden siyaset yapan bir ekolün televizyonu bile başörtülülere zenci muamelesi yapıyor.
Başörtüsü, müslüman erkeklerin kadınların omuzuna basarak ifa ettikleri bir "rejimle kavga aracı", bir "dindarlık tesellisi".
Başı örtülü insanların çoğunluğu diğerlerinin seyrettiği dizileri seyrediyor, takıldığı mekanlara takılıyor. Onların ağzıyla konuşuyor. Onu kadınlardan bile daha hararetle savunan erkekler de diğerlerinden pek de farklı bir yaşam sürmüyor.
Yaz geliyor, yine göreceğiz. Kot pantolunlu ama başörtülü kızları, dar kumaş pantolunlu ama başı kapalı kızları, kısa kollu gömlek giyen ama saçları örtülü kızları. Hatta ben bile gördüm, türbanlı ama oturduğunda belini açan kıyafet giyen müslüman kızları. Bu yozlaşmanın yada ezikliğin veya özentinin diğer adı.
Başörtüsü "yozlaşmayı örtme" ve birilerine "dindarlık taslama" aracı haline gelmiş adeta.
Dileyen başını örtsün, dileyen de açsın ama özellikle erkekler onun üzerinden dini yada dünyevi itibar ve çıkar temin etme saçmalığından vazgeçsin.
Bitsin bu Maskeli Balo...
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Başörtüsü mağduru olanlar bir kısım bayanlar. Fakat bu mağduriyetten nemalanan kesim bir kısım erkekler. Bir kısım örgütler ve özellikle bir kısım siyasiler.
Başı örtülü olmanın sıkıntısını her ortamda çekenler bazı bayanlar, ama onun üzerinden kendilerine "dindarlık puanı" verenler saçları jöleli, kot pantolunlu kısacası fiyakasından asla taviz vermeyen erkekler.
Adamlar başörtüsünü savunmayı müslümanlığın birinci emri gibi bir tutum sergiliyorlar. Onu iman için bir üstel işlev, bir çarpan etkili eleman sayıyorlar ama kendi hayatlarında kadınlara şart koştukları hassasiyetlerden kaynakların sorunların yüzde birini bile yaşamıyorlar. Çileyi kadınlara çektiriyorlar.
Bu ikiyüzlülük değil de nedir? Bu sömürü değil de nedir?................................... Bitsin bu Maskeli Balo...
Bir maskeli balo ki, maskeler yesil, kurallari hadisler ile yazilmis. katilimcilari saci orten bez parcasi mucahidleri, calan muzik ise, Resule methiyeler dizen ilahiler. Giysiler islam sosyetesi moda evinden.
Her aksam degisen katilimcilar. Balo salonlarinin onune cekilen Mersedesler. Yuzyilardir bitmeyen bir muzik, ama bitemeyen balonun ezilen hizmetkarlari, kadinlar......
Bazen Sokakda nerdeyse ustune CADIR gecirilerek dolastiriliyor, yada baloda eglence araci oluyor. siniflara bolunup bazen hur kadin olup kapatilirlar bazende CARIYE olup acilirlar. islami TANGO ile dans eden AT ile ayni kategoriye konularak ugursuz sayilanlar...
Iste bu bitmeyen balonun kurbanlari........
__________________ Müslümanim diye hic utanmiyorum.... Mevsim Bahar..Ben artık özgur bir müslümanım. Bir elimde KURAN, Bir elimde bahar çiçekleri ve arkamda 1400 yıllık hurafe, hadis, mezhep ve şeyhlerın enkazı.
Başörtüsü mağduru olanlar bir kısım bayanlar. Fakat bu mağduriyetten nemalanan kesim bir kısım erkekler. Bir kısım örgütler ve özellikle bir kısım siyasiler.
Başı örtülü olmanın sıkıntısını her ortamda çekenler bazı bayanlar, ama onun üzerinden kendilerine "dindarlık puanı" verenler saçları jöleli, kot pantolunlu kısacası fiyakasından asla taviz vermeyen erkekler.
Adamlar başörtüsünü savunmayı müslümanlığın birinci emri gibi bir tutum sergiliyorlar. Onu iman için bir üstel işlev, bir çarpan etkili eleman sayıyorlar ama kendi hayatlarında kadınlara şart koştukları hassasiyetlerden kaynakların sorunların yüzde birini bile yaşamıyorlar. Çileyi kadınlara çektiriyorlar.
Bu ikiyüzlülük değil de nedir? Bu sömürü değil de nedir?................................... Bitsin bu Maskeli Balo...
Bir maskeli balo ki, maskeler yesil, kurallari hadisler ile yazilmis. katilimcilari saci orten bez parcasi mucahidleri, calan muzik ise, Resule methiyeler dizen ilahiler. Giysiler islam sosyetesi moda evinden.
Her aksam degisen katilimcilar. Balo salonlarinin onune cekilen Mersedesler. Yuzyilardir bitmeyen bir muzik, ama bitemeyen balonun ezilen hizmetkarlari, kadinlar......
Bazen Sokakda nerdeyse ustune CADIR gecirilerek dolastiriliyor, yada baloda eglence araci oluyor. siniflara bolunup bazen hur kadin olup kapatilirlar bazende CARIYE olup acilirlar. islami TANGO ile dans eden AT ile ayni kategoriye konularak ugursuz sayilanlar...
Iste bu bitmeyen balonun kurbanlari........
Oyle bir baloki, hatta ilahi balo bile diyebiliriz.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma