Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
1. olarak kan ile organ arasında pek bir fark yok. ikisinin de telafi edilmez yokluğu kişinin hayatına son veriyor. acaba kan vermek te mi günah? o zaman ayvayı deği millet,ameliyatlar sona erecek. neden,çünkü profesör dedi. kanamızla daha sonra kansızlık yapmasınlar di mi
şimdi de daha ağır maddeye geliyorum.
2. kişinin vasiyetidir ve bunu ister,vasiyete bu kadar önem veren bireyler herhalde bu konuda hocayı dinleyecek değildirler
en ağırıma dokunan ama konuşulması gereken konu.
3. kişi öldüğünde HERŞEYİ varislerine kalır,cesedi dahil. dışını bozmamak kaydıyla (cenaze yıkanacak ya) organ nakline izin verilebilir. neticede ölünün herşeyi mirastır sadece bedene saygısızlık yapılmamalıdır. organ nakline izin vermenin saygısızlık olduğunu sanmıyorum.
ben bu organ naklini hayrat yaptırmak ile aynı görüyorum. çeşme yaptırırken kimin su içeceğini bilemezsiniz.
Kadavra üzerinde çalışmak ve araştırma hastanelerine kadavra bağışı yapmak dinen caizdir. İnsan hayatı kurtarmak en büyük ibadetlerdendir. Bazı din adamlarının fetva verir gibi düzensiz, keyfi kanaatlar sergilemesi doğru değildir.
DİYANET İşleri Başkanlığı, araştırma hastanelerinin kadavra sıkıntısının giderilmesi taleplerine fetva desteği vererek katıldı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Hürriyet’e, "Kadavra üzerinde çalışmak ve araştırma hastanelerine kadavra bağışı yapmak dinen caizdir" dedi. Bardakoğlu, organ bağışını engelleyici yönde fetva verenleri de üstü kapalı bir şekilde eleştirerek, "Organ bağışı yaparak bir insanın hayatını kurtarmak, yapılabilecek en büyük ibadetlerden biridir. Hal böyleyken, elbette insanların, konuşmasını önleyemeyiz, ancak bazı din adamlarının fetva verir gibi bu ve buna benzer konularda düzensiz, keyfi kanaatlar sergilemesi doğru değildir" değerlendirmesinde bulundu. Bardakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
TIP İLERLESİN
Dinen tıbbın gelişmesi için, tıp öğrencilerinin kadavra üzerinde çalışmasına imkan vermek gerekir. Bu, eski çağlardan itibaren bir gerekliliktir zaten. İnsan üzerinde çalışılması, tıbbın gelişmesi lazım ki yaşayana hayat verebilelim. Yaşayana hayat verebilmek için de kadavra üzerinde çalışma şarttır zorunluluktur. İslam alimleri açısından da bir tereddüt yoktur.
İNSANLIK YARARINA
Kadavra bağışı dinen caizdir, uygundur; dinen hiçbir sakıncası yoktur. Dileyen, kadavra olarak bedenini bağışlayabilir. İnsanlığın büyük ortak yaraları sözkonusu olunca, kişisel kaygıları çekinceleri göğüslemeyi bileceğiz.
SAYGISIZLIK DEĞİL
Herkes ister ki cenazesi, bedeninin hiç bir yerine dokunulmadan defnedilsin. Bu duyguyu anlıyorum ve anlayışla karşılıyorum. Kadavra üzerinde çalışmak, ölüye saygısızlık değildir. Kadavraya, insanlığın ve mensubu olduğu dinin gereği azami saygı gösterilmesi şartıyla kadavra olarak bedenlerin bağışlamasında hiçbir sakınca yoktur.
İBADET DERECESİNDE
İnsan tedavisinde atılan her adımı olumlu, gerekli, hatta ibadet derecesinde bir adım olarak görüyoruz. Buna "Hayır" demek, bizim için geride kalmış bir konudur. İnsan tedavisini ibadet sayan bir toplumuz. Organ bağışı gibi konularda dış ülkelerde kuyruğa girilmesi mahçubiyet nedenidir. Bazı şahıslar, kaygıya dayanan kanaatlerini öne çıkartarak insanların beyinlerini sulandırılıyorlar.
ZİHİN BULANDIRMA
Doksan dokuz kişinin, "Sevaptır, dinen uygundur" dediği bir konu hakkında bir kişinin, "Ayıptır, günahtır" demesi, toplum tarafından kendisinin daha dindar biri olarak algılanmasına neden oluyor. Halbuki öyle değil. Onun için biz insanların bireysel hareket etmesini ve fetva vererek zihinleri bulandırmasını doğru bulmuyoruz. Bu ülkede Din İşleri Yüksek Kurulu, Diyanet İşleri Başkanlığı var.
merhaba,, bedene kutsallık yukleyen dini ritüeller ve bunları icra eden imamlara üç ders verilmelisi, bu problemı cözer. Verilmesi gereken ilk ders fizik, ikinci ders biyoloji ve üçüncü ders kimya olmalıdır. Öğrensinler maddenin yapı taşı atomları, sonra atomların farklılığını oluşturan elementleri, sonra bu elementlerden oluşan canlı dokuların ve bitkilerin güneşe olan davranışını, sonra elementlerin bir araya gelerek baksa maddeler ile nasıl reaksiyon’a girdikleri gösterilmelidir onlara.sonra görün bakın, imamlar bir daha camiye dönüyormu. Problemde kökünden çözülür böylece. Sırf ilahiyat okumayla hiçbir şey öğrendikleri yok hemde 4 yıl.
Diyaliz makina’larında hasta yatan kendi yakınlarından olsa, umursamaz ve dini ritüel hevesiyle haram koyan tutumlarına kılıf geçirmekten utanmaz oldukları sizlerinde bilgisi ve beklide tecrübesidir.Türkiye’nin önünde ördek maketi olan malaysia’da bile bu olaylar aşıldı.üstelik oradaki böbrek bekleyen 17.000 hasta yok. Böbrek hastalarının dışında, karaciğer ve kalb hastalarının diyaliz desteğinden yoksun olduklarından haberdar olanınız vardır. Bence burada müslümanların , organlarını bağışlamıyor olmalarının korkusu, beyin fonksiyonlarının bitmesiyle organlarım alınır, sonra bende iyileşirsem gibi komik bir sebeptendir. Bu fikrimi, Kartal tren istesyonundan görünenen, eski adı kartal ssk olan, şimdiki yavuz selim kartal devlet hastanesinde sentezledim.
Türk usulu deyimlerden, çıkmayan candan ümit kesilmez hesabı, ne kadar yerleşmiş, bu deyimim evrim geçirmesi normal şartlarda beklenemez. Sanırım Türk insanı tecrübe edinmediği olaya uzaktan bakıyor
Katılma Tarihi: 07 haziran 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
SELAM CEVAT AKŞİT BU LAFI SÖYLEMİŞ BEŞ KİŞİ HAYATINI KAYBETMİŞ NE KADAR KÖTÜ VE BU İNSANİ MİLYONLAR İZLİYOR VE ÖZELLİKLE KADINLAR VE CEVAT HOCA DEYİP AĞLAŞIYORLAR HER SÖYLEDİĞİ KABUL GÖRÜYOR...NE İLGİNÇ GERÇEĞİ BİLİP SÖYLEYENLER NE KADARLIK BİR KİTLEYE HİTAP EDEBİLİYOR... SAYGILARIMLA
Katılma Tarihi: 30 haziran 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 484
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
gondolcu Yazdı:
SELAM CEVAT AKŞİT BU LAFI SÖYLEMİŞ BEŞ KİŞİ HAYATINI KAYBETMİŞ NE KADAR KÖTÜ VE BU İNSANİ MİLYONLAR İZLİYOR VE ÖZELLİKLE KADINLAR VE CEVAT HOCA DEYİP AĞLAŞIYORLAR HER SÖYLEDİĞİ KABUL GÖRÜYOR...NE İLGİNÇ GERÇEĞİ BİLİP SÖYLEYENLER NE KADARLIK BİR KİTLEYE HİTAP EDEBİLİYOR... SAYGILARIMLA
selamlar,
katılıyorum size, toplumumuz hatipoğılları, cevat adlı şarlatanların isimlerinin önündeki prof. ve ellerindeki hadis kitapları nihayetinde neredeyse bu kişilerin ağızlarından çıkan her kelimeye tamamen tabii olur hale gelmişlerdir.
Sorarım sizlere, Kuran beyanı dışında beyanlarda bulunan kişilerin kelamlarına boyun eğenler müşrik değillermidir.
Kesin suretle tevbe suresi ve diğer surelerde bahsi geçen müşrik tanımına çok uygun kimselerdir bunlar.
Oysaki bizde duvarında Kuran asılı olmayan ev yoktur!
İş ki, kuranı bezden zindanlardan kurtarabilmek, onun çizdiği yola ile yönelişi oluşturmak..
Takma kalp kapakçığı domuz bünyesinden üretiliyor.
Sizin çocuğunuzda evladınızın kalbinde sorun çıksa yapay kapakçık takma imkanı olsa taktırtmayıp öldürecek misiniz evladınızı?
Bu işin de yasayla düzenlenmesi lazım. Aileye filan sorulmıycak kardeşim. İnsan hayatı sözkonusuyken görev devlete düşmeli 3 kuruşluk aklı dahi olmayanlara değil.
selam,hernekadar dogru oldugunu bilmiyorum ama, gecenlerde misafirlige gittigimizde,adasim,bana,bir ünlü Dc.Doktorun,cemaate vaaz vermesi icin (almanyada)rica etmisler,o da 2700Euro istemis 2-saat kadar bir vaaz icin,pazarlik sözkonusu degilmis,fix fiyat..tabiki cok oldugu icin kabul etmemisler..........gerisini size birakiyorum...(STAR TV de cikiyor haftada bir) Selametle.
Katılma Tarihi: 17 mart 2008 Yer: Netherlands Gönderilenler: 421
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Nihat Hatipoglu, yeni seyhimiz.. :)
Bizim evde, bir tartismada hemen, Nihat Hatipoglu referans gosteriliyor.. Boyle dedi, o ne derse dogrudur havasi esiyor.. Hatta, ben Kuran'i acalim bakalim dedigimde dahi, Nihat'a mail atalim deniliyor.. !
Biri gidiyor biri geliyor.. Nezaman bitecek bu halki somuru..?
Soyle dusunuyorum bazen, hadisler olmasaydi, yazilmis yorumlanmis bukadar mezhep kitaplari olmasaydi, Kuran ilk indigi donemde, kisilere hitap ettigi sekilde, soylendigi net sekilde anlasilir kalsaydi; bukadar seyh, tarikat, mezhep, ilahiyat fakulteleri, profosorleri, imamlar, hocalar olurmuydu..?? Halki somurecek hicbir akim kalmazdi.. Cunku bir kaynak var oda acik ve net.. Herkesin okuyabilip anlayacagi..!
Adamlarda hakli, dine bukadar detay sokacaksin, zorlastiracaksin, bulmaca gibi yapacaksin, sonra da bu bulmacayi cozecek profosorler yetistireceksin.. Yoksa, nasil Holding sahibi olunur.. Helal food ac, Peygamberi anma konserleri yap, aklima gelmeyen neler neler..
Siyasetciler dahi, halkin dini duygularini somuruyorlar..
Allah bu halki somuruculerin ellerinden kurtarsin..
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma