Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
AYDINLIK SAVAŞÇILARINA
SALİH MİRZABEYOĞLU
İşte çekildi isyan bayrağı
Yeni başlıyor savaş
Akın başladı sürer
Hangi kahpe düşleri
Saklarsa saklasın gece
Ne zindan korkusu
Ne ölüm duygusu
Sandılar, yalnızlığımız suskunluğumuz olacak
Suskunluğumuzun bahanesi olacak yalnızlık
Sandılar, sesi soluğu çıkmaz
Kolu kanadı kırık insanımın
Bilemediler, dağın taşın açan tomurcuk uçan kuşun
Ak öfke kesileceğini
Bilemediler, her İnançlı bir kıvılcım taşır böyle günlere
Bilemediler, yalnız mutlak hakime bağlılığımızı
Yalnız ona kul ona eğileceğimizi
Bilemediler, kadın,erkek,genç,ihtiyar,çocuk,
Her can bir siper olup
Burç burç direneceğimizi
Ne uzlaşma, ne teslim,ne hiçlik
Yalnız mutlak fikirde birlik
Yalnız mutlak fikrin iktidarı
Çölde susuz nasıl yürürse suya
Öylesine bir akıştır bizimki
Kararlı, inançlı, inatçı
İster bozkır olsun, ister çöl
İster yemyeşil vadi
Senin vatanın benim vatanım özüm
Sen oradan kıracaksın zinciri ben buradan
Bir gün mutlaka kavuşacak ellerimiz
Her şey aydınlığa çıkmak için
Her şey mutlak bir için
Bu yol bu uğurda
Ne yasası ne ilkesi
Ne polis ne askeri ne topu tüfeği tağutun
Ne zulüm ne işkencesi
Durduramadı onları
Ne onu oynatan eller
Onlar, mutlak hakimin hükmüyle hükmetmeyene
itaat etmeyenler
Onlar, zafere kadar savaşın sabır heykeli
Onlar, hıncını savaşta bileyenler
Nefsini yenen savaştan dönmeyenler
Onlar, her biri cesaretin rengini giyinmiş
Onlar, şehidlerin saflarında yer arayanlar
Onlar, tek kalsam da dönmem diyenler
Kaçkınların, seyredenin aksine
Savaş alanında gösterenler
Ölüm pahası dönmeyeceklerini
Düşenler varmış, düşenler olurmuş, DÜŞSÜN
Aralık kalmaz bu saflar
Tenimizi ezebilirsiniz ama
Ruhumuzu asla
Onu ne işkence zapteder
Ne kelepçe ne pranga
Gülümser durur inancımız
Özgürlük buudunda sonsuzca
Bizi edebilirsiniz evimizden tenimizden
Ama dinimizden
Çok şükür pişmanlık uğramadı semtimizden
Gelecek aydınlık ellerinde
Aydınlık savaşçılarının
Geleceğe ışık tutuyor
Silvan'da Kudüs'te dökülen kanlarımız
Oyuncak tanımadan tüfeği tanıdı
Kurşunu tanıdı gerçek dostu düşmanı tanıdı
Konuşamadan öğrendi özgürlüğün ne olduğunu
Yürümeden daha ölümü tanıdı çocuklarımız
Çığlık içimde düğüm
Çığlık içimde yaş
Bekle çocuğum
Yeni bir dünya için
Verdiğim savaş
Yıkıldık yıkık gördükçe halini
Vurulmuşa döndük beynimizden
Yırt at hiçe geçen günlerini
Doğrul da gel hatıralar içinden
Sancak yine salınsın o burçta
Devir putlarını çağın bir vuruşta
Yaman ol yine yaman
Dileyene kadar aman, hesap soruşta
Hiç görmediğim hiç tanımadığım
Kim bilir hangi şehir hangi köydesin
Hangi köy hangi dağda karargahın
Bu yürek vurulmaz zincire
Bu yürek ölüme hazır
Ölüm bir kez
Doğmak her gün
Doğan aydınlığında dünyanın
Kurtulmuş canlarla
Bir gül için bin kötüyü yakmalı
El birlik olmak
"gayesine ermemiş savaş, bitmemiştir" diyenlerle
Omuz omuza dayanmak kalelerine emperyalizmin
Ne dur, ne durak, ne rahat
Yükseğe daha yükseğe en yükseğe
Dikilsin bu bayrak
Bu bayrak
Yükselen mücadelemizin
Bu destan
Suların akışı gibi
Küfrün surlarına tırmanışın
Ve ilklerden başka örnek tanımaksızın
Savaşanların
Sen, Anadolu'nun sahibi
Sen beklenen
Sen kurtulacak
ve kurtaracak olan
Duy milyonlarca hasretin sesini
Sen er yürek nasipli
Beklenen sensin
Özlenen sensin
Gözlenen sen
|