Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

gercekbilgi Yazdı: İnanmak, görmektir. İnanmak, bütünleşmektir. İnanmak, evrene uyum sağlamaktır. İnanmak, evrenle ve onun getirdikleriyle inatlaşmamaktır. İnanmak, herşeyin ve herkesin büyük bir birliğin parçası olduğunu bilmektir. İnanmak, kimseyi ötekileştirmemektir. Herkese ve herşeye bedeninin bir parçasıymış gibi davranmaktır. Ki zaten öyledir. İnanmak, olgunlaşmaktır. Kavgaya sebep bulamamaktır. Çünkü tüm kavgalar insanın kendisiyle yaptığıdır. İnanmak, huzur bulmaktır. Bütünlüğün ruhuna; evrenin bilincine güvenmektir. İnanmak, barışmaktır. İnanmak, sevmektir, AŞKtır. Zaten bütünlüğün mükemmelliğini görüp de aşık olmamak mümkün müdür? İşte bu nedenle dünyanın tek bir sorunu var: İnanmak. Gerçekten inanan o kadar az, inandığını zanneden o kadar çok ki... İnsanlığın gerçek anlamda imanı, tüm dünyaya barışı getirecektir. Düşünsenize, "öteki" diye bir olgu yok. O zaman neden savaşıyoruz? İşte inanmak, bu soruyu sormaktır. İmanda yol değil, sonuç önemlidir. Hangi yolu tutarsan tut. Bütünlüğü gör ve İNAN.

Hoş bir yazı, birçok anlam çıkardım yazıdan ve genel olarak gerçekçi ve önemli buldum.

Allah razı olsun.

Selametle

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

iman da yol değil sonuç önemlidir ?

sonucu imana götürürse hangi yoldan gidersen git,

ama iman ettikten sonra neye başlarsan başla sadece emre binaen başla sonunu düşünme,

inanan insalara insalık adına bir değer ile başlar görüşmeye, lakin, kendine ihanet eden ,Rabbine ihanet eden adamları sen sadık kalan oldukça ötekileştirmişsindir,

ellerine sağlık gerçek bilgi kardeşim,

dua ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam arkadaşlar umrım hepiniz iysinizdir, bir dip not düşerek ücretsiz hatırlatıcılık yapalım, yazı farklı anlaşılmalara sebebiyet vermiş, kardeşlik hukukunu gözetelim, hüküm vermeden önce anlayalım, yoksa ne humanist ne de vahdeti vucutcu felsefe ile hamd olsun uzak yakın alakamız yoktur,

iman da yol değil sonuç önemlidir ?

sonucu imana götürürse hangi yoldan gidersen git,

iman, bizler için bir kavşaktır, yani bir yolun sou ile bir diğerini başlangıcıdır, kerhaneden, meyhaneden, tekkeden, nerden gelirsen gel eğer geldiğin yer iman ise o yolların hiç bir önemi yoktur, bu kardeşiniz meyhaneden çıkan bir kardeşinizdir, iman edene kadar geçtiğiniz yolların bir önemi yoktur, önemli olan bulunduğunuz yerdir, sizi iman yoluna götüren daha önce geçtiğiniz yollar değildir, sizi yönelinişini ve arınmanız'a binaen ileten Allahtır, dolayısıyla iman etmişsen daha önce ki yolunun bir ehemmiyeti yoktur, sabırsam bu sözü ezbere okuyarak, tüm yollar Alah'a çıkar sözü ile karıştıran kardeşlerimiz olmuştur, bir tarikat üyesi de, bir cemmat üyesi de bir parti üyesi de, bu farklı yolların sonucunda Allah'ın dinine çıkarlar iddiası değildir bu sözün kastı, onlar var oldukları yolun cennete götüreceğini iddia ederken, ben bu sözle cennete giden yol'un kapısına gitmeyi anlatıyorum, iman etmek, bir sürekliliktir, alıcıların sürekli açık olma halidir, cennetin Allah'tan geleceğinden emin olmak ve frekanslarını ona doğru çevirmektir, uydusu Allah olan kişi iman etmiş kişidir, bunun alt başlıkları da, Allah'ın bu işi işleyiş yasaları, vahiyler, vahiyleri ileten elçiler, ve bunun sonucunda, dirilişten emin olmaktır,

sizi bu yola götürecek olan sizin halinize orantı ile Rabbinizdir yoksa ali babanın çiftliği değil bu istediğin yerden istediğin yoldan gitte cennete var,

ama iman ettikten sonra neye başlarsan başla sadece emre binaen başla sonunu düşünme,

artık Rabbinden eminsin, seni bu yola getiren yoldan dönmüş yolun başındasın, artık iman ettin ve emin oldun ki kurtuluş bu güzergahtadır, meyhane ve cami arasında durdun ve döndün yüzünü camiye, artık bundan sonra yapacağın, emre binaen iş görmektir,  sarp yokuşa tırmanmaktır, bi rişe koyulurken, gelecek tepkilere aldırış etmeden, o işe Rabb adı ile koyulmandır, yani denizi geçmeden önce tartışmaya girmemektir, denizi geç denilmişse geçeceksin, başıma ne gelir, düşüncesini egemenliğinin altına alarak emri uygulamaktır,

inanan insalara insalık adına bir değer ile başlar görüşmeye, lakin, kendine ihanet eden ,Rabbine ihanet eden adamları sen sadık kalan oldukça ötekileştirmişsindir,

karşınıza ilk defa çıkan bir insan potansiyel kafir değil, potansiyel müslümandır, bu ilke üzerinden yaklaşım muhattapla sizin aranıza ortak bir değer oluşturacaktır, siz içinizde olana sadık kaldığınız müddetçe isteseniz de istemeseniz de kendilerine ihanet edenlerden ayrışacaksınız, onlar öteki olacak siz beriki, ki la diyerek de bunu teyid edeceksiniz, ama kafir kayıt memuru değilsiniz bunu da unutmayın, insanları ayıran da birleştiren de dinleridir,

ellerine sağlık gerçek bilgi kardeşim

ilk defa bir muahhaplığım olan bu insana paylaşımından dolayı teşekkür ahlakımın bir gereğidir, yazıda düzeltilmesi elzem olan yerleri düzelttikten sonra bu teşekürü de çok göremem,

yazımı bir daha bu hali ile okuyunuz ve sözlerin söyleyenlere göre hedeflerinin farklı olacağını aklınızda bulundurun,

selam ve dua ile