Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba,
Sayin Hasan Akcay, sizin kafasini kuma gomenlerden olmayisiniz sevindirici. Daha once baska bir arkadasa yazdigim mesaji asagiya ilistiriyorum.
Kuran'in toplanmasi ve okunmasi hususuna dair bahsettigim detayli calisma Sayin Arif Gunes beye aittir. Tez danismani Prof.Dr. Salih Akdemir beydir. Prof.Dr. Ismail Cerrahoglu'nun da 1992 yilinda hazirlanmis olan bu teze katkilari olmustur. Yaklasik 230 sayfa olan arastirma kismi ve 122 sayfalik Lahika kismindan olusan cok detayli bir calismadir. Elimde 1993 yilinda bilgi vakfindan edindigim yazili bir fotokopisi mevcuttur.Bunlari bilgisayara kaydetmek icin epey calisma gerekmektedir. Arif Gunes'ten veya Ankara ilahiyat ile iliski kurularak fakulteden bu calisma elde edilerek siteye kaydedilirse cok faydali olur.
Sayin Hasan Akcay eger imkaniniz var ise yukaridaki bahsettigim calismayi elde etmeye calisin. Sahasinda gordugum en derli toplu bir calisma.
Selam Hasan Akçay,akıl vermek gibi olmasın zaten senin de buna ihtiyacın yok.Sadece dostça bir paylaşım adına derim ki:
Sakın sözü edilen belgeleri(!) arama zahmetine katlanma.Kuran'ın toplanmasının sağlamlığı o belgelerde saklı değil.Onun gücü ve sağlamlığı yaşama getirdiği muhteşem yorumda gizlidir.Aksini düşünenler sadece "benzeri bir (1) sure getirsinler"de görelim.
Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 736
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
muhliskul Yazdı:
Merhaba,
Sayin Hasan Akcay, sizin kafasini kuma gomenlerden olmayisiniz sevindirici. Daha once baska bir arkadasa yazdigim mesaji asagiya ilistiriyorum.
Kuran'in toplanmasi ve okunmasi hususuna dair bahsettigim detayli calisma Sayin Arif Gunes beye aittir. Tez danismani Prof.Dr. Salih Akdemir beydir. Prof.Dr. Ismail Cerrahoglu'nun da 1992 yilinda hazirlanmis olan bu teze katkilari olmustur. Yaklasik 230 sayfa olan arastirma kismi ve 122 sayfalik Lahika kismindan olusan cok detayli bir calismadir. Elimde 1993 yilinda bilgi vakfindan edindigim yazili bir fotokopisi mevcuttur.Bunlari bilgisayara kaydetmek icin epey calisma gerekmektedir. Arif Gunes'ten veya Ankara ilahiyat ile iliski kurularak fakulteden bu calisma elde edilerek siteye kaydedilirse cok faydali olur.
Sayin Hasan Akcay eger imkaniniz var ise yukaridaki bahsettigim calismayi elde etmeye calisin. Sahasinda gordugum en derli toplu bir calisma.
Allah'a emanet
muhliskula katılıyorum...
kur an ı anlamak ilimle olur... bilgi ile olur.. ter dökmekle olur..
bilgiden korkanlar veya ürkenler gerçeğe ulaşamazlar....
hakikatlerle yüzleşmekten çekinmeyelim derim....
muhataplarınızı ikna etmek için de karşıt görüşlerin delilerini bilmeniz gerekir.. yoksa tıpkı durağan su gibi olursunuz...
durgun su misali bir kokuşma başlar.... akışkanlık olsun derim.. temiz kalın.. arı ve duru olun...
hakikatı arayın...
hala düşünmeyecek misiniz???
ne kadar da az şükrediyorsunuz???
ya ataları hiç bir şey düşünmeyen ve aklını kullanmayan kimseler idiyse de mi aynı yanlışları sürdürmeye devam edecekler..??????
muhabbetle...
__________________ Rabbim! ilmimi ve anlayisimi artir!
ya ataları hiç bir şey düşünmeyen ve aklını kullanmayan kimseler idiyse de mi aynı yanlışları sürdürmeye devam edecekler..??????
Selam Bembeyaz;
Bu soruyu kendine sorduğun ve iyiden iyiye düşündüğün gün "gözünü açmış" olacaksın inşaallah...
Muhabbetlerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
nerde yanlış yapıyorum diye bir gün oturup kendine sormaz...
her şeyi en iyi o bildiğini sanır...
oysa "her ilim sahibinin üzerinde bir başka ilim sahibi vardır" sözünü (ayetini) aklına getirmez... bunu da hiç düşünmez.....
özetle; kendini kınayan nefis konumuna (kur an ın ifadesiyle nefs-i levvame) gelememiş biri,
kur an ı anlayamamış olsa gerektir...
“Her ilim sahibinin üzerinde bir başka ilim sahibi vardır” şekli ile “ve fevka kulli zî ilmin alîm” ayetinin anlamını karşılıyor mu? Bu ayette “ilim” vahyî bilgidir, “zî ilmin” Yusuf Resul’dur. “Alîm” de Allah’tır. Ayeti buna göre anlamlandırırsak; “Her bilenin ( her peygamberin) fevkınde alîm (her şeyi en iyi bilen Allah) vardır” anlaşılmalıdır.
Birileri Kur’an uzmanlığına soyunmuş, ekin tarlası gibi istediğini içine ekiyor, istediğini istediği gibi biçiyor; Kur’an’ın gerçek uzmanına bakmadan ona danışmadan, istediği eklemeleri ve çıkarımları yapıyor; ayetleri istediği gibi değiştiriyor; olmadı sıkılmadan uyduruyor.
“… bilmiyorsanız zikir ehline sorun” ayetindeki “Zikir ehlini” uzmanlar olarak çevirdi, ilgili sorular soruldu, cevap alınamadı. Kur’an’da zikrin Kur’an olduğunu bir türlü kavrayamadılar. Zikir ehli de başta peygamber olmak üzere onun seçkin ashabıdır, daha sonra da ona gereği gibi inananlardır. Bu ayette sorulması gereken de peygamberlerin, adam olduğudur. Ayeti bağlamından koparıp parçaladığın zaman istediğin gibi artık kullanabilirsin! İstediğini al, istediğin yere yapıştır… Uydur uydur yapıştır…
Sonra “uzmanlarına sorun” sözünü ayet diye uydurdu, hangi ayet diye soruldu, duymamış gibi davrandı.
Olmadı “bilmiyorsanız bilenlere sorun” dedi, hangi ayet diye soruldu, “sağır duymaz uydurur” misali… “Ka’be’yi İbrahim’e inşa emri” cümlesini ayet diye yutturdu, soruldu, haftalar sonra “…beytin temellerini yükseltiyor” ayetini delil gösterdi. Muzari kipinden, emir kipini ancak sihirbaz uzmanlar uydurabilir.
Şimdi de “her ilim sahibinin üzerinde bir ilim sahibi vardır” diyor, bununla da kendisi gibi uzmanları kastediyor olsa gerek. Kur’an’da “alîm” sıfatı, 154 kez Allah için, 3 kez resuller için kullanılmış, 5 kez de Firavn ve avanesi tarafından sihirbaz dedikleri kimseler için kullanılmıştır. Uzman dedikleri bunlar olsa gerek.
Aklına geleni ayet olarak lanse edenler, mev’izacılardan başkaları değildir; 150 camiye birden vaaz ettiğine göre… Bu kadar da uydurma hakkı olacaktır… Adam, Kur’an’ın uzmanlığına soyunmuş. Sen, ancak ikinci üçüncü Kur’an olan hadis ve fıkıhta uzman olabilirsin. Bu kitabın uzmanı vardır, birdir, o da “men indehu ilmul-kitab” olan Allah’tır. Habîr olan tek uzman kendisidir.
Kur’an, başka uzmanlardan söz etmez. Herkes Kur’an’ın muhatabıdır. Kur’an’ı anlamak, kimsenin tekeline verilmemiştir. Kur’an öğüttür, öğüt veren de Allah’tır. Resul ancak, Kur’anla öğüt verendir. Resul’ün dahi Kur’an dışı öğüt verme yetkisi yoktur. Birileri durmadan başkalarına öğüt yağdırıyor, vaaz ediyor. Kur’an’da yer alan vaaz ve nasihatın türevlerinin öğüt anlamında kullanılmadıklarını da anlayamayacak kadar Kur’an’dan uzaktırlar. Anlasalardı “ Onlardan yüz çevir, ama yine de onlara öğüt ver ve onlara daha etkili söz söyle” şeklinde Kur’an’la tamamen ve hatta kendi içinde çelişki barındıran bir çeviri yapmazlardı.
Hala, ben uzmanım, Arapçayı da iyi biliyorum diyorsan, sana, başta yukarıdaki çelişki arzeden ayet anlamını ve ayrıca meallerde tesbit ettiğim onlarca çelişkili ayet meallerini soracağım. Ne dersin?
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba
Kuran'i bilerek gercekten inananlar, onun hakkindaki hakikatlerin ortaya cikmasindan endise duymazlar. Kuran inanci sloganlardan ibaret olan kimseler, Kuran'a cani gonulden bagli bilincli insanlari guya akillari sira kucumsemektedirler. Ben Kuran'in tarihi surecini takip ederim. Kuran hakkinda yapilmis her ilmi calismayi incelerim. Bu calismalari yapanlar kuran karsitlari dahi olsa. Cunku korkmuyorum. Kuran'in kaynaginin Allah'tan olmasi demek, onun insanliga intikal etmesinin ardindan manevi magnetik alanlarin icinde korunmasi demek degildir. Allah'tan inen ve onun bu sekilde korudugu ilahi yazim nerededir? Bunu goren hic bir insan varmidir icinizde? Birakin Onu Muhammed gununde yazilmis olan ve duzenlenmesi elimizdekinin ayni Kuran nushasi nerededir,bilen varmi? Turkiye'deki meshur halinin haricinde dunyanin diger belderindeki, gerek gunumuz gerekse tarihi farkli yazimlar nasil izah edilir?
Iste sahsim ve arastirmaya deger veren kimseler, kendilerinin disindaki insanlarin yapmis olduklari ciddi calismalari onemserler. Ben Hasan beyin boyle birisi oldugu kanatiyle kendisine yazmistim.
Kendisine hitap etmek arzusunda olmadigimi soylememe ragmen, baskasina yazdigim yaziya karisan cahil kimseler degil, biraz bilgisi olanlar yazarsa daha faydali bir paylasim olur. Aksi takdirde al sana ver bana uzar gider.
Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 736
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selamlar,
anlamak istemeyenlere söz anlatmak ne kadar da zor...
şekilci bazı kimseler hala inatla kabukla uğraşmakta ve öze gelememektedirler... yazık...
kendi kafasına göre ayetleri tevil edenlerin haktansapabilirler... her ne kadar öyle olmadıklarını söyleseler de, uzman olmadıkları için maalesef haktan sapabilirler...
önce arapçayı öğrenmeli sonra kur an ı anlamaya çalışmalırdırlar... ve kur'an ile ilgili yapılmış ciddi çalışmalara göz atmalıdırlar... bu da emek ister...
ciddi anlam da "bize sadece kur an yeter" diyenlerin arapça yı öğrenme konusunda gayret göstereceklerine inanıyorum.. yoksa samimiyetlerinden şüphe edeceğim....
yabancı dili ingilizce olan bir kıza aşık olsa 20 yaşındaki bir delikanlı... sırf onunla evlenmek ve ömür boyu mutlu olmak için ingilizceyi bir an önce öğrenir ve sevdiği kızla kendi diliyle konuşur ve anlaşır.. tercümanları aradan çıkartır... ben olsam öyle yapardım...
ama birileri "Allah ı ve kuranı çok seviyoruz, bize kuran yeter" diyorlar.. ancaaaaak; tercümanlar (mealciler) aracılığıyla aşklarını ilan ediyorlar...
onu tanımak istiyorlar... onlar vasıtasıyla onu anlamaya çalışıyorlar... işte bu bana samimi gelmiyor...
dolayısıyla önce Arapça diyorum... sonra da rasih olabilmek için ciddi bir cehd ve gayret diyorum... bu olmazsa olmazdır...
bu arada yaptığım bu teşbihi nasıl anlayacak birileri diye çooooooook merak ediyorum...
hadi hayırlısı..
muhabbetle... :) :)
__________________ Rabbim! ilmimi ve anlayisimi artir!
Haktansapmaz kardeşimizin Arapça bilmediği hususundaki deliliniz nedir ?
Gaibten haber mi getirdiniz ?
Yaksa gaybı taşlayan bir müfteri misiniz ?
Her ikinizin de beyanına göre aynı okullardan mezun olmuşsunuz.
Kopyala yapıştır fikirler ve ezberlenmiş ithamlar sıkıntı doğurabilir.
Muhabbetlerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma