HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da Dinde Olanlar/Olmayanlar
Konu Konu: TERCİHLERİMİZ Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
hayatdeneyimi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 nisan 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 27
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hayatdeneyimi

TERCİHLERİMİZ: EN DOĞRUYU YADA BAŞKALARINI SEÇMEK

 

Tercihlerimiz hayatımıza yön veriyor: Doğruyu yada yanlışı, iyiyi yada kötüyü, insanlarla ilişki tarzımızı, kendi bakış açımızı, aklımıza gelebilecek herşeyi seçiyoruz, seçme olayı hayatımızın pekçok anında var. Çalışkanlığı yada tembelliği, sorumluluk sahibi yada duyarsız olmayı, sevmeyi yada nefret etmeyi, insanca yaşamayı yada zarar makinesine dönüşmeyi, bencilliği yada diğergamlığı, dürüstlüğü yada sahtekarlığı, vb. biz kendimiz seçiyoruz. Bu nedenle de insanoğlu yaptıklarından ve yapması gerekirken yapmadıklarından sorumlu tutuluyor. Okul seçiminden pazarda meyve seçimine, arkadaş seçiminden eş seçimine, yaşayacağımız yerin seçiminden seyahat tercihlerine kadar yaşamda karşımıza çıkan ne varsa bir şekilde alternatiflerden birini bilinçli yada bilinçsiz olarak seçiyoruz.

Sonuçta bu tercihlerimiz yanyana geldiğinde hayatımızda önemli bir etkiye ve yönlendirmeye sahip oluyor.

 

Rasyonel olmayan, duygusal, psikolojik içerikli, vb. seçimlerimiz de var elbette, ancak bu seçimlerimiz bize zarar verebiliyor. Örneğin birbirlerine aşık olduklarını söyleyerek evlenen çiftlerin kısa bir süre sonra boşanmak istemeleri, öfke anında istemediğimiz, sonradan pişman olacağımız işler yapmamız, sevdiğimiz birine kırılacağı sözler söyledikten sonra pişman olmamız, defalarca bir daha yapmayacağım diye kendimize söz vermemize rağmen kişisel zayıflıklarımız yada zaaflarımız yüzünden aynı hataları tekrarlamamız, vb. pekçok davranışın temelinde düşünmeden hareket etmek vardır.

 

Din konusunda da tercihler yapıyoruz, hangi şekilde inandığımız, hangi dini uygulamayı yerine getirdiğimiz, hayatımızda dinin ne kadar yeri olduğu, Rab’bimizle, yakınlarımızla, diğer insanlarla ilişkilerimiz, vb. açılardan hep bilinçli yada bilinçsizce tercihlerde bulunuyoruz. Emek sarfederek dinimizi Kuran’dan öğrenmeyi yada birilerinden duyduğumuz kadarıyla, doğru yanlış demeden inanmayı tercih etmek de bize kalmış. Ancak din konusundaki tercihlerimizin sonuçları diğerlerine göre çok daha kapsamlı ve yanlış tercihlerimiz de felaketle sonuçlanabilir; çünkü din bu dünyadaki yaşamımızla birlikte, Rab’bimizle olan bağımız, vb. diğer pekçok konuyu da kapsıyor. O’nun rızasına uygun yaşamak istiyorsak O’nun belirlediği ilkelere göre, dini O’nun bize Kuran’da öğrettiği gibi yaşamak zorundayız. Aksi takdirde sadece kendimizi kandırmış oluruz.

 

Din konusundaki tercihlerimizde hangi konuya ne kadar önem vereceğimiz, hangi konunun diğerine göre daha öncelikli olduğu, hangi yanlışların telafisinin imkansız olduğu, hangi hataların bedelinin ağır olduğu, hangi eksikliklerin mutlaka giderilmesi gerektiği yada hangilerinin ikincil, üçüncül derecede önemli olduğu da yine Rab’bimizin belirlediği kriterlere göre sıralandığında bir anlam kazanır.

 

Günlük yaşamımızdan din konusundaki tercihlerimizle ilgili pekçok örnek verebiliriz.

*Kuran’da Rab’bimiz bizlere şunu vurguluyor: İnsana emeğinden başkası yoktur’ . Oysa insanlar emek sarfetmeden, kısa yoldan, kolayca kazanmanın yollarını arıyor. Öğrencilerimiz üniversite sınavına doğru dürüst hazırlanmak yerine bir kağıda istediği bölümü yazıp onu, kutsal saydığı bir suya bırakmayı, bir ağaca bağlamayı yada bir mezar taşına tutuşturmayı, ölmüş kişiden medet ummayı, vb. tercih ediyor. Günümüzde insanlar hak etmeseler de elde etmeyi istiyorlar; çalışmadan, bedelini ödemeden, alın teri dökmeden, doğru yada yanlış önemsemeden, öyle yada böyle kazanmanın derdine düşüyorlar. Sonuçta bireylerde, toplumsal değerlerde, kurumlarda yozlaşmalar görülüyor. Bireysellik bencilliğe, çıkarcılığa, yüzeysel ilişkilere, sahte tavırlara, özü sözü farklı olan insan modellerine dönüşebiliyor.

 

Dinimizde herşeyin bir karşılığı olduğu, herkesin yaptığının karşılığını mutlaka alacağı, kimsenin emeğinin boşa gitmeyeceği, iyilik yapanların iyilik, kötülük yapanların kötülük bulacağı, kimsenin yaptığının yanına kalmayacağı, her yapılan işin bir ecri, karşılığı mutlaka olduğu, Allah’ın adaletli olduğu, insanlara haksızlık yapmayacağı, herkese hak ettiğini, yaptıklarının karşılığını, ecrini vereceği sık sık vurgulanıyor. İyilikler, güzellikler, bunlara verilecek karşılıklar ile kötülükler, suçlar ve bunlara verilecek cezalar ayrıntılı bir şekilde açıklanmış böylece bireylerin ve toplumun eğitilmesinde, kişilerin birbirleriyle olan sorunlarının çözülmesinde, vb. en doğru yöntem, yaşam tarzı gösterilmiş.

 

*Kuran’da Rab’bimiz ‘Dinde zorlama yoktur’ diyor ama dini uygulamaların pekçok çeşidinde bunun tam tersini görmek mümkün. Anne babalar çocuklarını din konusunda yetiştirmek, bilinçlendirmek, sorularına, sorunlarına onlarla birlikte cevap aramak yerine, onları bazı ibadetleri yapmaya zorluyor ama o ibadetlerin anlamı, içeriği, insana kazandıracakları, vb. açılardan çocuğunu bilinçlendirmeyi tercih etmiyor, çünkü bu çok daha zahmetli bir yol. Din açısından özgür seçim önemli, çünkü insanlar doğruyu seçtiklerinde seçimlerinin bir değeri olacaktır. Madem ki dinde zorlama yoktur öyleyse insanların inanma, inanmama yada farklı dini kabuller arasında seçim yapma gibi kendince en makul, mantıklı bulduğu dini yaşam tarzını seçmesine imkan vermek, bu konuda zorlamamak o kişinin inancında samimiyeti de arttıracaktır.

 

Bilinçsizce yapılan tercihler ise insanları din konusunda yanlışlıklara sapmaya, doğrulardan uzaklaşmaya, din adına her söylenene inanmaya, sorgusuz sualsiz kabule, doğrularla yanlışların birbirine karışmasına, gerçekte dosdoğru ve çelişkisiz olan dinin çelişkiler yumağına dönüşmesine, yanlışlıkların süslü kılıflarla insanların önüne sunulmasına, ticarette kolaycı ve kısa yoldan köşe dönme hesapları yapanlar gibi dini konularda da dinin özünü kavramayan, yaşam tarzını sorgulamayan, yanlışlarını önemsemeyen sözde dindarların ortaya çıkmasına, dinde gösterişe , vb. sebep olabilir.

 

*Kuran’da Rab’bimiz , ‘Allah’la ilgili konularda, din konusunda birşeyler uydurmayın, yalan yere şuna helal buna haram demeyin’ diyor ama insanlar – hemde Allah’ın adını kullanarak ve O’na daha yakın olmayı hedeflediklerini söyleyerek- O’nun yerine helaller ve haramlar belirliyorlar, hayatlarında daha çok haram olduğunda daha iyi dindar olacaklarını sanıyorlar, oysa din konusunu en iyi bilenin Allah olduğunu ve O’nun belirlediği sınırları kimsenin aşmaması gerektiğini unutuyorlar. Bir mağaraya giderek, bir delikli taşın arasından geçerek, birbirlerini kılıçlayarak, kutsal saydıkları mekanların yollarına ipler bağlayarak, dilek ağaçları belirleyerek, vb. pekçok uygulamayla kendilerinin günahlarının affolacağına, dünyadaki sorunlarını böyle çözebileceklerine inanıyorlar. Bir zamanlar kilise rahiplerinin belli ücretler karşılığında cennet satışı yapmaları gibi,internet üzerinden uzayda yer dağıtan (öbür dünya için), bunun satışını yapan kişiler bile görülebiliyor.

 

*Kuran’da Rab’bimiz ‘dosdoğru olun’ diyor ama yaşam boyu dürüstlük adına mücadele vermek yada doğruyu yanlışı önemsemeden yaşamak yine bizim tercihimize kalıyor. Dinimizde aklı kullanmak ve en doğru olanı seçmek, dosdoğru olmak emrediliyor. Doğruyu yanlıştan ayırma, seçici olma, en doğru olanı seçme, düşünme, vb. aklın farklı fonksiyonları, doğru kararlar vermenin değeri üzerinde duruluyor. Düşüncelerde, duygularda, davranışlarda, inançlarda, yaşam tarzımızda yani her alanda dosdoğru olmamız, ilkeli yaşamamız, her zaman doğruları savunup yanlışlıklardan uzak durmamız emrediliyor. Oysa günümüzde atasözlerimiz bile dürüst insanları kınar hale geldi, ‘doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar / doğrucu Davut musun? / üzümü ye bağını sorma’ vb. sözleri buna örnek verebiliriz.

 

*Kuran’da Rab’bimiz, ‘din adamlarını, toplumun önde gelenlerini, birbirinizi rab edinmeyin, Allah’a hiçbir şeyi, hiç kimseyi ortak etmeyin’ diyor ama günümüzde insanların dini grupların, cemaatlerin, tarikatlerin, vb. liderlerine karşı tavırları, onların her sözünü ve yaptığını doğru kabul etmeleri, onları  sorgulayamamaları, eleştirememeleri, günümüzdeki tabiriyle kul köle olmaları, vb. durumlar da yine insanların kendi tercihi değil mi? Ayetleri yaşama geçirmek yada daha kolay olanı tercih etmek, bir kişiyi yanılmaz kabul edip o din konusunda ne derse onu yapmak…

 

*Rab’bimiz bize Kuran’da ‘aklınızı kullanın’ diyor ama bazı durumlarda din konusundaki tercihler kişilere bırakılmıyor, onların yerine bağlı oldukları dini gruptaki yetkili kişiler karar veriyor, kişinin neye nasıl inanacağı ayrıntılarıyla anlatılıyor yada kitaplarda vb. açıklanıyor. Böylece kişi de tercih yapmak, aklını kullanmak zahmetinden kurtuluyor, din konusundaki pekçok ayrıntı, hangi durumda ne yapacağı, vb. onun yerine belirlenmiş oluyor. Kişinin kendini yetiştirmesine, bilinçlenmesine gerek kalmıyor dolayısıyla aklını kullanan bireyler değil başkalarının tercihlerine göre yaşayan bireyler ortaya çıkıyor.Dinimizde insanların aklı kullanmasının önemi, aklını kullanmayanların başına felaketler geleceği, düşünenlerin, tefekkür edenlerin elbette doğruya ulaşacakları vurgulanıyor.: ‘’Aklınızı kullanmaz mısınız?, Düşünmüyor musunuz?, İçlerinde aklı başında bir adam yok muydu?, vb’’ ayetler buna örnek verilebilir.

 

Din açısından herkes yaptığından sorumlu olduğundan, tek tek bireylerin her birinin kendini geliştirmesi, yetiştirmesi, uzun vadede yanlışlarını düzeltip daha iyi ve sonuçta da ideal bireyler ve toplum olması hedeflenen bir durum değil mi? Özdenetim ve toplumsal denetim, herkesin kendi sorumluluğunu bilmesi, bilinçlice inanması, inandıklarını yaşama geçirmesi, kendinde ve başkalarında gördüğü yanlışları düzeltmeye çalışması, vb. hepimizin uygulaması gerekenler değil mi? Özetle söylemek gerekirse hayatımız boyunca sürekli seçimlerde bulunuyor, kendimize en makul gelen şeyleri aklımızı kullanarak yada kullanmayarak tercih ediyoruz. Konuyla ilgili  Kuran’daki ayetlerden ve güncel yaşamdaki tercihlerimizden pekçok örnek verilebilir. Dosdoğru tercihler yapabilmek ve dosdoğru yaşamak ümidiyle …

 

 

 

 

Yukarı dön Göster hayatdeneyimi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hayatdeneyimi
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

hayatdeneyimi Yazdı:

TERCİHLERİMİZ: EN DOĞRUYU YADA BAŞKALARINI SEÇMEK

 

..............................

 

Din konusunda da tercihler yapıyoruz, hangi şekilde inandığımız, hangi dini uygulamayı yerine getirdiğimiz, hayatımızda dinin ne kadar yeri olduğu, Rab’bimizle, yakınlarımızla, diğer insanlarla ilişkilerimiz, vb. açılardan hep bilinçli yada bilinçsizce tercihlerde bulunuyoruz. Emek sarfederek dinimizi Kuran’dan öğrenmeyi yada birilerinden duyduğumuz kadarıyla, doğru yanlış demeden inanmayı tercih etmek de bize kalmış. Ancak din konusundaki tercihlerimizin sonuçları diğerlerine göre çok daha kapsamlı ve yanlış tercihlerimiz de felaketle sonuçlanabilir; çünkü din bu dünyadaki yaşamımızla birlikte, Rab’bimizle olan bağımız, vb. diğer pekçok konuyu da kapsıyor. O’nun rızasına uygun yaşamak istiyorsak O’nun belirlediği ilkelere göre, dini O’nun bize Kuran’da öğrettiği gibi yaşamak zorundayız. Aksi takdirde sadece kendimizi kandırmış oluruz.

 

 

Din konusundaki tercihlerimizde hangi konuya ne kadar önem vereceğimiz, hangi konunun diğerine göre daha öncelikli olduğu, hangi yanlışların telafisinin imkansız olduğu, hangi hataların bedelinin ağır olduğu, hangi eksikliklerin mutlaka giderilmesi gerektiği yada hangilerinin ikincil, üçüncül derecede önemli olduğu da yine Rab’bimizin belirlediği kriterlere göre sıralandığında bir anlam kazanır.

 

 

Günlük yaşamımızdan din konusundaki tercihlerimizle ilgili pekçok örnek verebiliriz.

*Kuran’da Rab’bimiz bizlere şunu vurguluyor: İnsana emeğinden başkası yoktur’ . Oysa insanlar emek sarfetmeden, kısa yoldan, kolayca kazanmanın yollarını arıyor. Öğrencilerimiz üniversite sınavına doğru dürüst hazırlanmak yerine bir kağıda istediği bölümü yazıp onu, kutsal saydığı bir suya bırakmayı, bir ağaca bağlamayı yada bir mezar taşına tutuşturmayı, ölmüş kişiden medet ummayı, vb. tercih ediyor.

Günümüzde insanlar hak etmeseler de elde etmeyi istiyorlar; çalışmadan, bedelini ödemeden, alın teri dökmeden, doğru yada yanlış önemsemeden, öyle yada böyle kazanmanın derdine düşüyorlar. Sonuçta bireylerde, toplumsal değerlerde, kurumlarda yozlaşmalar görülüyor. Bireysellik bencilliğe, çıkarcılığa, yüzeysel ilişkilere, sahte tavırlara, özü sözü farklı olan insan modellerine dönüşebiliyor.

............................................................

 

17 "Fir'avn'a git, çünkü o azdı." 

18 "De ki: Arınmağa gönlün var mı?" 

19 "Seni Rabbin(in yolun)a ileteyim de O'ndan korkasın." NAZİAT SURESİ

Selam Hayatdeneyimi Kardeşim,

yüreğinize sağlık.

tercih ve niyetlerimizin, gündelik yaşam pratiğimizi geliştirmede, yaşam biçimimizi oluşturmada, değiştirmede , görünen-görünmeyen tüm ilişkilerimizde ne kadar önemli olduğu bir gerçektir.

tercihlerimiz... önceliklerimiz... niyetlerimiz... yönelimlerimiz...

işte bütün mes'ele budur.

Yüce Allah'ın, firavun'a giden Peygamber'e,

şu soruyu sor demesi de tercih, öncelik, niyet ve yönelimlerimizin önemini göstermiyor mu...

"De ki: Arınmağa gönlün var mı?" 

saygılarımla
 



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats