Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Yani 3/28 deki "illa" edatı istisna edatı ise, yine 3/173 teki iman edenleri tanımlayan ayetteki mümin kimliği ile tezata düşmüyor mu?
"Onlar, kendilerine insanlar: "Size karşı insanlar topla(n)dılar, artık onlardan korkun" dedikleri halde imanları artar ve: "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" diyenlerdir." 3/173 (a bulaç)
Selamlar...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
3/173 teki kafirlerin toplanıp size karşı ne gibi bir hazırlık içerisine gireceğinden dolayı korkun(kuran bütünlüğünde baktınızmı)?
Bir ayeti sadece bir ayet ile karşılaştırmak bence yetersizdir.
Örneğin;müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün.Bu herzamanı ve zemini kapsıyormu?İmanını gizleyen zatın musanın tehlikeye düşeceği anda kaçmasının anlamı nedir?
3/28 konumuna göre kafirlere karşı bir sakınma hassasiyeti gösterin anlamı daha uygundur.
Teşekkür ederim, ben sadece bir ayeti bir ayetle falan karşıladığım yok, 3/28 ayetindeki "illa" edatını istisna değilde istidrak edatı olarak kabul ediyorum. Tabi sizde istisna edatı olarak alabilirsiniz. Uzantısı olarak da 3/173 ayetini arz ettim, ilavaten 5/52 ayetini de verebilirim. Şöyle ki;
"İşte kalplerinde hastalık olanları: "Zamanın, felaketleriyle aleyhimize dönüp bize çarpmasından korkuyoruz" diyerek aralarında çabalar yürüttüklerini görürsün. Umulur ki Allah, bir fetih veya katından bir emir getirecek de, onlar, nefislerinde gizli tuttuklarından dolayı pişman olacaklardır. 5/52 (a bulaç)
MUHABBETLE...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
3/28: "İnananlar, inananları bırakıp/dışlayıp kafirlerle ittifak (inananların aleyhine iş birliği) yapmasın. Her kim bunu yaparsa Allah'la bir bağı kalmaz. Mutlak surette kendinizi onlardan korumalısınız. Ve Allah sizi kendisinden yana uyarıyor. Çünkü dönüş Allah'adır. 29: De ki: Gizli aşikar Allah göğüslerinizdekilerini biliyor. Ve de Allah göklerde ve yerde her ne varsa hepsini biliyor. Üstelik Allah'ın her şeye gücü yeter."
Kuran'da önümüze çıkan her "illa" istisna anlamına alınmamalı. Örneğin "illa ma şéellah" 'ı Allah'ın dilediği müstesna , diye hep çeviriyorlar. Halbuki "ancak Allah'ın dediği (olur)" demektir.
Ayetler münafıklara yönelik çok şiddetli bir uyarı ve tehdit içeriyor; kimi münafıkların kafirlerle olan içten/gizli dostluklarını, ittifaklarını açığa vuruyor ve onları uyarıp tehdit ediyor.
Katılma Tarihi: 15 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 106
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selamün aleyküm dostlar islamcı kardeşim güzel bir vurgu ve islamda çok yaygın bir kelimeye değinmiş kafir denilince hristiyan yada yahud akla gelmesi ltf öncelikle kuranda kafirin küfr eylemi gerçekleştiren herkese dediğini bilelim dostlar
Müminler, müminleri bırakıp da küfre sapanları gönül dostu edinmesinler. Kim bunu yaparsa Allah'la ilişiği kesilir. Ancak bir sakınma ile onlardan korunmanız müstesna. Allah sizi kendisinden sakınmaya çağırır. Ve dönüş yalnız Allah'adır
kuranda dost kelimesi olan veli onun çoğulu olan evliya sözcüğü bu ayette bizlere bildirilmiştir kuranda rabbimiz Allah iman edenlerin velisidir kafirlerin velisi taguttur tagut ise kuranda şeytan adında billinir
ben bu ayette müminler müminleri bırakıpda küfre sapanları dost edinirse Allahla ilişkisi kesilir ayetinini küfre sapanları dost edinmek onları yardımcı olarak bilmek müslümana yasak olan bir harekettir kafir Allahı inkar eden isyan eden şirk koşan kişidir böle kişilerden size dost asla olma anlamı çıkartıyorum ancak bir sakınma ile olan kısmı ise ordaki sakınma ittika sözcüğündne türetilmiş bir kavram olup anlamı şöledir
‘Takvâ’ sözcüğü, ittikâ’ sözcüğünün ismidir. Sözlük anlamı olarak, “kuvvetli himayeye girmek, korunmak, kendisini koruma altına almak” demektir. yai ordaki sakınma eylemini kuvvetli koruma altına alınan bir kişinin hata yapmadan küfredenlerle beraber hayat yaşayabileceğini karşılıklı ticari ilişkiler ve bilimum diğer ilişkileri ittikalı bir şekilde yürütebilirler olarak algılyıroum
Yazı yazılan son 15 başlık bölümüne çıkış yaptıktan sonra bir göz atarak anladımki, bu başlık altındaki Misak 2000 isimli zatla olan yazışmamızın müzakere sonrasında kendisi tarafından tekrar değiştirilerek farklı şekle dönüştürüldüğüne şahit oldum.
Yazışma başında mevcut mealler içinde 3/28 ayetindeki "illa" edatıyla ilgili yanlış değerlendirmeleri sormuştum, beraberinde kendiside bana mevcut meallerden farklı bir yorum getirmemişti. Devamında ise kendisine "illa" edatıyla ilgili düşüncelerimi ve parelelinde ise müminlerin vasıflarında böyle bir anlayışın olamayacağını daha başka 2 ayetle (3/173 ve 5/52) izah etmeye çalışmıştım. Ama gözlemlemekteyimki sonraki süreçte benimde farkına varmadığım bir zamanda 5. sahifedeki 3/28 mealini ve 7. sahifedeki mealine ilşkin yorumunu değiştirmiş. Zaten yazışma başlangıcından itibaren devam ederek okuyan her akıl sahibi, kopuk ve karşılığı birbirini tutmayan bir istişare ile karşı karşıya kalacaktır.
Bu tip anlayış ve eylemlerden beri ve geri durmak ümidi ve temennisi ile...
Muhabbetle...
__________________ Benliğin galebe çaldığı hiçbir yerde, vahiyden, adaletten ve merhametten bahsedilemez.
5/51 Ayetinde Çerçeveyi daraltıp Dost edinmeyin! emri tek ve kesin bir şekle dönüştürülmüş; Ayette geçen veli sözü Dost manasını taşıdığı gibi, Sorumlu, garantör, vasi, kayyum, yönetici, vekil anlamlarını'da ihtiva etmektedir.
Kelime sözcük anlamlarını böyle dar çerçeveye kabullerimize en yakın uygun anlamı seçip kullanmak aynı surede mevcut 5/69 ayetine rağmen; Kesin ifade tavrıyla açıklama pek doğru olmasa gerek.
Avrupa topluluğu üyesi olacağız çırpınma yakarma ile hayal edilen geleceğimizle için plan ve hayel kurduğumuz şu günlerde bizleri uyarıcı bir anlamı olamaz mı? Yukarıda diğer anlamlarınıda verdiğim VELİ sözcüğünün bu anlamlarıylada yorumlansa daha doğru olmazmı! Selamlar sevgiler.
"Evliyé" kelimesini kısaca "müttefikler" şeklinde çevirebiliriz. İlgili ayetlerde Allah inananlara, " inananları bırakıp da (onaların aleyhine) kafirleri, Yahudi ve Hiristiyanları müttefik edinmeyin/ onlarla işbirliği yapmayın!" diyor. İnananların içerisinde onlardan yana olan ve onlarla gizli olarak inanların aleyhine ittifaklar kuran, işbirliği yapan münafıklar vardır. Durup dururken Allah bu uyarıyı yapmıyor.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma