Selam Arkadaşlar.
O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir Dabbe çıkarırız; o da, insanların bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler. (Neml Suresi, 82)
Bence, bu ayeti anlayabilmek için öncelikle ‘O söz başlarına geldiği zaman’ ile neyin kastedildiğine bakmamız gerekiyor.
Acaba "o söz" kelimesi Kuran'da ne şekilde kullanılmıştır.
İnternette birkaç yerde turladım ve şu bilgileri buldum. "Söz" kelimesinin Arapçadaki karşılığı "kavl"dir. Kur’anda bu kelime 4 farklı anlamda kullanılmıştır:
1-) Müminlerin güzel ve maruf sözleri, insanlara yaptıkları tebliğ ve konuşmalar anlamında kullanılmıştır. (Bakara 263, Nisa 8)
2-) Kuran'ı -Allah'ın sözünü- tanımlamak adına kullanılmıştır. (Tarık 13, Tekvir 19,25, Muminun 68, Hakka 40-42)
3-) Allah'ın sözünün -vaadinin- gerçekleşmesi olarak kullanılmaktadır. (Secde 13)
“Söz” kelimesinin 3. anlamda kullanıldığı ayette görüldüğü gibi Allah'ın vaat ettiği sözü, cehennemin inkar eden insan ve cinlerle tamamen doldurulması, azabın insanlar üzerine hak olmasıdır. "O söz" gerçekleştiğinde inkar edenler sonsuz cehennem azabıyla karşılaşacaklardır.
4-) Allah'ın yıkımı ve azabı olarak kullanılmıştır. (Saffat 31, İsra 16, Muminun 27, Kasas 63, Yasin 7,70, Fussilet 25, Ahkaf 18, Neml 85)
“Söz” kelimesinin 4. anlamda kullanıldığı ayetlerde görüldüğü üzere Allah'ın sözü tüm inkar edenler için "büyük bir helak ve sonsuz bir azap"tır. Üzerine "söz hak olmuş" olan kimseler için bir kurtuluş, çıkış ya da kaçış yolu yoktur. Onlar hem dünyada hem de ahirette büyük bir azaba uğrayacak, bu azaptan hiçbir şekilde uzaklaşamayacaklardır. Çünkü bu, Allah'ın vaadidir ve Allah vaadinden dönmez.
Şimdi gelelim bizim konumuza. “Söz” kelimesi dört farklı anlamda kullanılmıştır ama acaba Neml Suresi 82’de geçen “O söz” hangi anlamda kullanılmıştır. Bunu bulmak için Neml Suresindeki 82. ayetin devamına bakmamız gerekiyor.
82. O söz tepelerine indiğinde, yeryüzünden onlar için bir dâbbe çıkarırız da o onlara, insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler.
83. O gün her ümmetin içinden ayetlerimizi yalanlayanlardan bir zümre derleriz de onlar, toplu halde ortaya sürülürler.
84. Geldiklerinde Allah onlara: "Ayetlerimizi, ilminiz onları kuşatmadığı halde inkâr mı ettiniz yoksa ne yapıyordunuz?" der.
85. İşledikleri zulümler yüzünden o söz tepelerine inmiştir; artık tek kelime söyleyemezler
Bu ayetlerden anlaşılıyor ki “ o söz tepelerine inmiştir “ denilerek ahiret alemine, mahşer meydanına, sonsuz azabın başlayışına, dolayısıyla kıyamet gününe işaret edilmiştir diyebiliriz. Demekki üçüncü yada dördüncü anlam geçerli olabilir.
İşte -yerden bir dabbe- bu kıyamet sonrası zamanda çıkarılacak ve “insanlara Allah’ın ayetlerine gereği gibi inanmadıklarını” söyleyecek. Dikkat edilirse sadece “söyleyecek”, tutup da bu ayetlerin tefsirini falan yapmayacak yada detaylı bir şekilde ayetlerle öğüt falan vermeyecek. Zaten iş işten geçmiş. Hesap bitmiş, kitap kapanmış. İnsanlara “yanıldıklarını” söylemek kalmış. Ayrıca bu “dabbet” ayetlerin yedi yada kırk farklı yorumu ile bir tefsir hazırlayıp piyasaya falan sürmeyecek. Yada chat falan yaparak insanların Allah’ın ayetlerine gereği gibi inanmaları için faaliyette bulunmayacak. Ayetlerde bu konuda bir açıklama bulamadım ben. Bu benim gördüğüm, tabiki yanılıyor olabilirim. Ayrıca ayette Dabbe’nin ne olduğu değil ne yaptığı anlatılıyor. Dolayısıyla ne olduğuna dair tahminlerde bulunmak spekülasyon yapmaktan öteye geçmeyecektir. Hem eğer çok gerekli olsaydı Allah bu konuda detay verirdi.
Burada çok önemli bir nokta daha var. 83. ayette “O gün her ümmetin içinden ayetlerimizi yalanlayanlardan bir zümre derleriz de onlar, toplu halde ortaya sürülürler.” deniliyor. Demek ki konu sadece ümmeti Muhammed ile alakalı değil. Her ümmetin içinden yalanlayıcılara seslenecek bu “DABBE”. Ve yine bu dabbe sadece belli bir zaman diliminde yaşayan örneğin biz ve bizden sonrakilere seslenmeyecek. Tüm ümmetler onun muhatabı olacak. Daha doğrusu 84. ayette söylendiği gibi -ayetleri “ilimleri onları kuşatmadığı halde” inkar eden- yalanlayıcı insanların tümünü muhatap alacak bu dabbet. Allah bu “dabbe” aracılığı ile o insanlara kelam edecek belki de. Direkt seslenmeyecek dabbe aracılığı ile bunu yapacak belki de. (En doğrusunu Allah bilir...)
Nereden bakarsanız bakın Nur Tv’nin yada sakallı dabbet’in (iskender’in) Dabbetliğine bu ayetlerden bir delil bulamıyorsunuz. Konu tartışmaya açık.
Burada tek sorun kalıyor. O da “Arz’dan bir Dabbe” konusu. Dabbe Arz’dan çıkarılacak. Acaba buradaki “Arz” ile dünyamız mı kastediliyor yoksa mahşer meydanı mı? Dünyamız kastediliyorsa başa dönmemiz gerekir değilse sorun yok. Ayetlerde mahşer meydanı için yada kıyamet sonrası toplanılacak mekan için “arz” kelimesi kullanılıyor mu bilmiyorum. Bu konuda çalışması olan arkadaş varsa bu açmazı çözerse faydalanırız.
Neml Suresi
79. Allah'a dayanıp güven, çünkü sen apaçık gerçeğin üzerindesin.
80. Sen, ölülere işittiremezsin. Eğer dönüp giderlerse, sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
81. Ve sen, düştükleri sapıklıktan körleri de çıkaramazsın. Teslim olmuş kişiler halinde ayetlerimize inananlardan başkasına sesini duyuramazsın.
82. O söz tepelerine indiğinde, yeryüzünden onlar için bir dâbbe çıkarırız da o onlara, insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler.
83. O gün her ümmetin içinden ayetlerimizi yalanlayanlardan bir zümre derleriz de onlar, toplu halde ortaya sürülürler.
84. Geldiklerinde Allah onlara: "Ayetlerimizi, ilminiz onları kuşatmadığı halde inkâr mı ettiniz yoksa ne yapıyordunuz?" der.
85. İşledikleri zulümler yüzünden o söz tepelerine inmiştir; artık tek kelime söyleyemezler.
|