HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da İnanç Konuları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da İnanç Konuları
Konu Konu: İnançta ciddiyet Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
ismail2
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 15 mart 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 40
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ismail2

 

Hepimiz müslümanız diyoruz ama , inancımızda ne kadar ciddiyiz iyi düşünmek gerek. Ciddiyetsizlik bir süre sonra samimiyeti de elden götürecektir. TEHLİKE ÇOK BUYUK

 

Mesela müslümanım diyen birisi parasıyla yoksulları arayıp , doyurmuyorsa , haftada 1 saatini bile Kuran üstüne düşünerek geçirmiyorsa , bu aşikar ciddiyetsizliktir.

 

Ama sakın yanlış anlamayın. Ciddiyetsizlik kesinlikle samimiyetsizlik değildir. Samimi olmamıza rağmen , ibadetlerimizi ,eğitimimizi başaramıyor olmamız mümkündür ve  hatta samimi olmamıza rağmen  hayırdan çok şer yolunda da gitmekten kendimizi alamıyor olabiliriz.

 

Elbet bu sorunların çözümünde yapılacak bir şeyler olmalı. Hayatı yani yaşamı ciddiye nasıl alacağız. ?

 

Hayatın bize sunduğu şeyleri isteklerimize göre biçimlendirmek gerek. Yoksa inanç bizi sağlam tutmaya yetmez. Tanrımızın tavsiyelerinin ve yasaklarının ne kadar önemli olduğunu tamda “anlamamız gereken an” da anlayacak bir ruh  halinde olmazsak hayırdan çok şerre yakın bir pozisyon almışız demektir.

 

Dünya sana karşı dururken sen hala bu mücadeleyi yapmak konusunda tereddüt içindeysen , hala direnmenin  doğruluğu / haklılığı konusunda tartışıyorsan , sonuç şudur : Ölürsün    

Inançta da aynı şekilde. Bir çok şey inancına zarar verirken sen hala inancını koruma yolları geliştiremediysen : Kaybedersin…

 

Hz. İbrahim ailesini çöle götürürken bir nedeni vardı. İbadetlerini tam yapmalarıydı temel neden .İman için her şeyin terki. Allah ın hiçbir şey olmayan bir yerde bile yanımızda olduğunu bilmek ne müthiş bir güven.

 

Siz hayatınızı ulaşmak istediğiniz her neyse , ona ulaştıracak şartları sağlayacak bir hale çevirmek için ne kadar mücadele ettik ? İlim için ,  Para için, Sevgi için, ve İman için…

 

İlim için diyelim. İlim için çalışmak gerek elbet. Evinizde çalışacağınız bir ortamınız var mı peki. Oturma odasında alim olmayı düşünüyorsanız daha çoooook beklersiniz. Önce bir çalışma odası, sakinlikle /  sukunet içinde  oturacak bir yer olmalı ki, aklınızı kullanmayı ve bilgiyi özümlemeyi öğrenesiniz.

Bilgi kaynaklarınız var mı peki ? ve yeterli mi? İnternete ulaşabiliyor musun.Aylık dergileri kütaphaneden ve  en favori derginizi abonelikle  takip edebiliyor musuz.

 

Peki bunlar bilgiyi almak için ortamdı. Peki sizin bilgiyi almanızı gerektirecek bir ortamınız / nedeniniz  var mı?. Neden motivasyona ulaştırır  insanı. Uzaya çıkmayacaksanız uzay mekikleri hakkında derinlemesine bilgi edinmeniz ve var olanı aşıp da yeni şeyler üretmeniz mümkün değildir.  Sıkılır insan, hem de çok çabuk.

 

Uzay mekiği yapmaya başlamakta tek başına yapmakta sizin sorunlarınızı çözmez. İnsan birebir insanlarla , toplumla ilişkiye girmezse yine göçer. Sonuçta başarısız olur. Yani aynı amaca yönelmiş insanlarla birlikte olmakta gerekli. İnsanlar birbirleri için nedendir. Birbirlerinden dolayı çalışırlar yada uğraşırlar. Sakın bunu gösteriş yapmak gibi algılamayın. Gösteriş için değil,  insan ancak sosyal bir yapının içinde verimli ve hevesli olabiliyor.

 

Tabi sahip olduklarından fedakarlıkta insanı yaptığını sahiplenmeye götürür. Yaptığın iş için, kendi düşüncelerin için paranı harcayacaksın. Kitaplar için , seminerlere gitmek için para kaybedeceksin. Sonra uykundan da , zaman alan zevklerden de uzaklaşman gerekecek. Zorlanacaksın, bazen usanacaksın ama yılmayacaksın…

 

VE  sonuçta “alim” olacaksın.

 

Buraya kadar  anlattığım benim kafamdaki "alim"e ulaşmanın  yöntemiydi / yoluydu.  Peki hakkıyla “Hakkın yolu”nda olmak , yani “hanif “ olmak için hayatımızı nasıl biçimlendirmeliyiz? Günlük yaşamımızın ana hatları nasıl olmalı ? Yaşamımızın kontrolünü kaçırmamak için dikkat edilece temel noktalar neler?

 

Yazıdan hadi ben biliyorum , sizde biliyor musunuz manası sakın çıkarmayın. O yolda yürüyemeyen , en başta anlattığım kişi birçok yönden  kendimden başkası değil. Kolay değil topluma , ailene göğüs germek. Bir yandan iş yaşamı , bir yandan toplum baskısını hissetmek. Çoğu kendi içimdeki korkular olsa da ,en büyük mücadelemizi ayıplanmaya ve korkularımıza karşı vermiyor muyuz ? En büyük düşmanımız yine  kendimiz değil miyiz?

 

 

Deneyimlerini paylaşacak , önerilerini sunacak arkadaşlara şimdiden en gerçek teşekkürler.

 

Ayıplayanların  ayıplamasından korkmamak ne müthiş bir güvendir.  

 

 

 

 

Yukarı dön Göster ismail2's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ismail2
 
Papatya
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 14 mart 2006
Gönderilenler: 211
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Papatya

ismail2 Yazdı:

 

Hepimiz müslümanız diyoruz ama , inancımızda ne kadar ciddiyiz iyi düşünmek gerek. Ciddiyetsizlik bir süre sonra samimiyeti de elden götürecektir. TEHLİKE ÇOK BUYUK

Mesela müslümanım diyen birisi parasıyla yoksulları arayıp , doyurmuyorsa , haftada 1 saatini bile Kuran üstüne düşünerek geçirmiyorsa , bu aşikar ciddiyetsizliktir. ............

hmmmm guzel bir konu. .

Ciddiyeti  ne bilgisayar ekranlarinin arkasina siginarak Nede Allahin Kurandaki hukumlerinin yanina  ek hukumler koyarak da bulabiliriz. Ciddiyeti ve ciddiyetsizligi dini acisindan belirlerken FURKANI Kurani cerceveyi belirlemeliyiz.  Bana gore ciddi olan size gore ciddi olamayabilir. Komsuya bir tas corba goturmek, hal hatir sormak bana gore ciddi bir is iken baskasina  gore olmayabilir.

Ciddiyetsizlik samimiyeti goturur. Haklisiniz.  Bana gore tek ciddiyet Sinav kitabi olan Kurana geregi gibi calismakdir. Yanlizca ona uymakdir.

Obur turlu ciddiyeti ve ciddiyetsizligi size gore yada babami ziyarete gelen cember sakallli Yobaza gore tanimlamak zorunda kaliriz.

 



__________________
Müslümanim diye hic utanmiyorum.... Mevsim Bahar..Ben artık özgur bir müslümanım. Bir elimde KURAN, Bir elimde bahar çiçekleri ve arkamda 1400 yıllık hurafe, hadis, mezhep ve şeyhlerın enkazı.
Yukarı dön Göster Papatya's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Papatya
 
blindpoint
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 05 mayis 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 275
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı blindpoint

slm ismail2 hogeldin

ciddi olmak için 1.kural yalan söylememek. Bir insan kendine ne kadar az yalan sölerse o kadar acizdir.

2.Kişi kendine kolaylaştırılan yoldan gidebiliyorsa işin ciddiyetini hayatın lacivertlerini az çok anlamıştır zaten.Biz hayatı bize kolaylaştırılan yoldan giderek kendi yolumuzdan giderek ciddiye alacağız.

Kendimizle barışıksak evet topluma karşı küs kalıcaz maalesef.

(yaniBiz kur'an diyorsak onlar önüne başka kitaplar koyup düşman olucak)

Toplumla barışıksak kendimizle düşman olucaz ciddiyetsiz olucaz. (Yani biz kim ne derse onu diyorsak aklımızı ve beynimizi şuursuzca topluma bıraktıysak otomatikman onların egosunu tatmin etmeliyiz ve işte o zaman hadis hadis der çoban oluruz) Hayat acımasız.

ve en güzel şekilde şunu söleyebilirim ki rabbi zıdni ilmi

 

Yukarı dön Göster blindpoint's Profil Diğer Mesajlarını Ara: blindpoint Ziyaret blindpoint's Ana Sayfa
 
ABCDF
Ozel Grup
Ozel Grup


Katılma Tarihi: 11 agustos 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 412
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ABCDF

Selam,

güzel bir konuya değinmiş arkadaş.

İnançta ciddi olup olmadığımızı ancak yaşamımıza bakarak anlayabiliriz. sitede bunca bu kadar yazı yazmamız, işin küçük ve önemli bir bölümü.

Ciddiyet-samimiyet... bunlar, zamanla anlaşılacak konular. insanın karşılaştığı ikilemler sonucunda aldığı kararlar, gittiği yön samimiyeti ve ciddiyeti pekiştiriyor

 

(ÂLİ IMRÂN suresi 142. ayet) Yoksa siz, Allah, içinizden cihad edenleri belirtip-ayırdetmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırdetmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?

(BAKARA suresi 214. ayet) sizden önce gelip-geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda elçi, beraberindeki mü'minlerle; "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyordu. Dikkat edin. Şüphesiz Allah'ın yardımı pek yakındır.



__________________
Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur.
Yukarı dön Göster ABCDF's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ABCDF
 
oncebilgigerek
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 17 eylul 2006
Gönderilenler: 78
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı oncebilgigerek

   Slm

   Gerçekten çok önemli bir konu inançta ciddiyet ve  samimiyet.

   Ciddi olmak

  •  İnandıklarımızın değerini anlamaya
  •  Hayatımızı inadıklarımız çizgisinde duzenlemeye
  •  Yaşadığımız topluma bilinç kazandırmaya
  •  Kendine inanç değerlerini ilke edinmiş kişilerle dost olamaya götürür.

 

    İnadıklarımızda ne oradanda ciddiysek o oradan da samimi olduğumuzanlamına gelir.

    Herkese çelişkisiz bir yaşam dileğiyle; inandıklarımızla yaşadıklarınız, soylediklerinizle yaptıklarınız aynı olsun

Saygılar...

Yukarı dön Göster oncebilgigerek's Profil Diğer Mesajlarını Ara: oncebilgigerek
 
savas1
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 agustos 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 261
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savas1

 

selam

Konu gerçekten önemli, toplumdaki insanlar da inançlarında hem ciddiyetsiz hem de samimiyetsiz, ciddiyetsizlik samimiyetsiz olmayı beraberinde getiriyor

Söyledklerimizle yaptıklarımız eğer paralel değilse, samimiyet sorunu ortaya çıkıyor

Mesela kişi sözde Kurana inandığını söyler, ancak gerçekten ciddiyetle ve samimiyetle inanıyor mu? peygambere inandığını, onu çok sevdiğini söyler, gözyaşı döker...Oysa peygamberi sevmek, onu örnek almak demekse samimi olan, ciddi olan kişi Kurana uyarak bu sevgisini temellendirir

Yani kişiler, inandıkları şeylere içten bağlı olmalı, bunu hayatının her alanında yaşatmalıdır, eğer sözde kalıyorsa siz samimiyetsiz, sahtekarsınız demektir !

saygı ile...

 



__________________
Ne kadar uzak olsak da çok yakınız, daha yürekten olamazdım, daima kim olduğumuza güveniyorum ve başka hiçbirşey önemli değil... Metallica-Nothing Else Matters
Yukarı dön Göster savas1's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savas1
 
erdemli
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 06 temmuz 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 96
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı erdemli

oncebilgigerek Yazdı:

   Gerçekten çok önemli bir konu inançta ciddiyet ve  samimiyet.

   Ciddi olmak

  •  İnandıklarımızın değerini anlamaya
  •  Hayatımızı inadıklarımız çizgisinde duzenlemeye
  •  Yaşadığımız topluma bilinç kazandırmaya
  •  Kendine inanç değerlerini ilke edinmiş kişilerle dost olamaya götürür.

 

    İnadıklarımızda ne oradanda ciddiysek o oradan da samimi olduğumuz anlamına gelir.

   

 

Çok güzel bir tespit. Ciddiyet ve samimiyet inancın göstergeleri.

Ayrıca inancı konusunda ciddi olmanın çok güzel bir tanımını yapmışsınız.

Evrende kendi sözlerinizi doğrulayan birlerinin olduğunu bilmek ve sözlerini doğruladığını kimseleri bilmek insanı çok mutlu kılıyor. Bu, hiç bir mutlulukla karşılaştırılamayacak bir mutluluk.

İnancımız konusunda ciddi isek kendiliğinden belli noktalara geliyoruz.

Gerçek bir inanır isek;

1-İnancımız konusunda araştırmacı, sorgulayıcı oluyoruz

2-Karşımıza çıkan engelleri(ilk önce kendimizi) aşıyoruz

3-İnandıktan önceki ve sonraki halimiz arasında dağlar kadar fark oluyor, hayat çok daha anlamlı, dolu oluyor.

4-İçimizde sürekli yanan bir ateş oluyor. Sönmeyen, bazen göğe yükselen, sıcağı ile ısıtan, aydınlığı ile aydınlatan bir ateş...Biz istemesek de ısıtıyor ve aydınlatıyoruz..Duramıyoruz yerimizde, sevmiyoruz durağanlığı..

5-Zaafa uğradığımız, kendimiz zayıf hissettiğimiz zamanalrda bu, başkalarının bize bakışından değil, kendimize bakışımızdan kaynaklanıyor. Yapmamız gerekenleri tam anlamıyla yapamamış olmanın mahcupluğunu yaşıyoruz.

6-Hata yaptığımızda bizim  kendimize kızdığımızdan daha çok kimse kızamıyor, Allah'a karşı yaşadığımız mahcupluğu hiç bir kimseye karşı yaşamıyoruz. Birileri bizden tatmin olsa da kendimizden tamin olmamız çok zor oluyor.

7-Zorluklar karşısında asla ve asla yılmıyoruz. Hatta bazen zorluklar bizi daha da güçlendiriyor. Öldürmeyen güçlendirir.

8-İçimizdeki ateşe benzer ateşi olanlara yakın hissediyoruz kendimizi, onlarla olmak huzur veriyor, birbirimizi ısıtıyor ve aydınlatıyoruz. Gerçek dostluğu Allah'ın ilkeleri altında toplananlarda buluyoruz. Onları öze kardeşimizden, anne babamıdan daha çok düşünüyor, daha çok seviyor, onlar için daha çok kaygı duyuyoruz. Onlar söz konsu olunca önce onların ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz.

9-İnandığımız değerler gerçekten bizi mutlu ediyor, bizi hem kendisi ile hem toplumla barışık bir hake getiryor.

10-Yaşadığımız topluma ve beraber olduğumuz inanmayan insanlara karşı da sorumlu hissediyoruz. Susmanın inkar etmek olduğunu biliyorz. Yalancıların bildiklerini saklayanlar olduklarını öğreniyorz.

Ve zaten yaşama amacımız önce kendimizi mükemmel kılmak ve sonra etrafımızdakilere doğruyu göstermek oluyor....

ve....üzülüyoruz anlaşılmadığımız zaman ,ancak pes etmiyor yolumuza devam ediyoruz...kimseli veya kimsesiz....ama asla bırakmıyoruz inadıklarımızı hangi bedeli ödememiz gerekse bile...

Çünkü biliyoruz ki Allah'ın vereceği bedel hepsinden kat be kat ağır olacaktır...Ve biz doğru adım attığımız sürece yolumuz hep aydın olacaktır...



__________________
Allah temiz akıl sahiplerini sever!
Yukarı dön Göster erdemli's Profil Diğer Mesajlarını Ara: erdemli
 
dost1
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 28 haziran 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 538
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı dost1

Selamün Aleyküm! Değerli Kardeşlerim!

Allah hepinizden de Razı olsun.

Yazılan yazıları okurken  aklıma aşağıdaki ayetler geliverdi.

Paylaşmak istedim. 

Tevbe 24:"De ki: "Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, kabileniz/menfaat çevreniz, elde ettiğiniz mallar, kesadından korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden konutlar sizin için Allah'tan, resulünden ve Allah yolunda cihattan daha sevimli ise artık Allah, emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah, yoldan ayrılmış bir topluluğu doğruya ve güzele kılavuzlamaz."

Tevbe 71:"Mümin erkeklerle mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyilik ve güzelliği belirlenene özendirirler, kötülük ve çirkinliği belirlenenden sakındırırlar. Namazı kılarlar, zekâtı verirler. Allah'a ve resulüne itaat ederler. Allah bunlara rahmet edecektir. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir."

Mümtehine 3:"Kıyamet gününde ne hısımlarınızın ne de çocuklarınızın size hiçbir yararı olmaz. O, sizi birbirinizden ayıracaktır. Allah, işleyip ürettiklerinizi açık açık görmektedir."

Ankebut 2:"İnsanlar, inandık demeleriyle kendi hallerine bırakılacaklarını ve hiçbir imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar!"

Ankebut 3"Yemin olsun ki biz, onlardan öncekileri de fitne yoluyla denemişizdir. Allah, özüyle sözü bir olanları elbette bilecektir. Ve O, yalancıları da elbette bilecektir."

Rabbim cümlemizin de ilmini artırsın. İnşaAllah.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.

En doğrusunu bilen Allah'tır.

Sevgi,saygı ve muhabbetle.

Allah'a emanet olunuz.

Yukarı dön Göster dost1's Profil Diğer Mesajlarını Ara: dost1
 
mim966
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 28 ekim 2005
Yer: Turks and Caicos Islands
Gönderilenler: 51
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı mim966

Cidddiyet...! 

Önemli sayılan her şeyde, ilk şartlardan biridir.
Bir çok yönü ile, güzel ifadelerle anlatılmış...

Fakat, "Bilinç"  daha önce gelmelidir.
Yada, "Ciddiyetin ön şartı olarak" ortaya konulmalıdır.

Bir "Şeyhe Mürit olmayı" seçen Kişinin, İnancında ciddi olmadığı iddia edilemez. İnancı için, pek çok fedakarlığı da göze alabilir.
Fakat, Kuran'ın ana dilindeki çevirisini okumayı günah da sayabilir.

Ortada olan, Bilinçsiz bir ciddiyettir.

Saygılarımla



__________________
Kişilikler değil Fikirler Eleştirilmelidir.
Yukarı dön Göster mim966's Profil Diğer Mesajlarını Ara: mim966
 
savas1
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 agustos 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 261
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savas1

erdemli Yazdı:
oncebilgigerek Yazdı:

   Gerçekten çok önemli bir konu inançta ciddiyet ve  samimiyet.

   Ciddi olmak

  •  İnandıklarımızın değerini anlamaya
  •  Hayatımızı inadıklarımız çizgisinde duzenlemeye
  •  Yaşadığımız topluma bilinç kazandırmaya
  •  Kendine inanç değerlerini ilke edinmiş kişilerle dost olamaya götürür.

 

    İnadıklarımızda ne oradanda ciddiysek o oradan da samimi olduğumuz anlamına gelir.

   

 

Çok güzel bir tespit. Ciddiyet ve samimiyet inancın göstergeleri.

Ayrıca inancı konusunda ciddi olmanın çok güzel bir tanımını yapmışsınız.

Evrende kendi sözlerinizi doğrulayan birlerinin olduğunu bilmek ve sözlerini doğruladığını kimseleri bilmek insanı çok mutlu kılıyor. Bu, hiç bir mutlulukla karşılaştırılamayacak bir mutluluk.

İnancımız konusunda ciddi isek kendiliğinden belli noktalara geliyoruz.

Gerçek bir inanır isek;

1-İnancımız konusunda araştırmacı, sorgulayıcı oluyoruz

2-Karşımıza çıkan engelleri(ilk önce kendimizi) aşıyoruz

3-İnandıktan önceki ve sonraki halimiz arasında dağlar kadar fark oluyor, hayat çok daha anlamlı, dolu oluyor.

4-İçimizde sürekli yanan bir ateş oluyor. Sönmeyen, bazen göğe yükselen, sıcağı ile ısıtan, aydınlığı ile aydınlatan bir ateş...Biz istemesek de ısıtıyor ve aydınlatıyoruz..Duramıyoruz yerimizde, sevmiyoruz durağanlığı..

5-Zaafa uğradığımız, kendimiz zayıf hissettiğimiz zamanalrda bu, başkalarının bize bakışından değil, kendimize bakışımızdan kaynaklanıyor. Yapmamız gerekenleri tam anlamıyla yapamamış olmanın mahcupluğunu yaşıyoruz.

6-Hata yaptığımızda bizim  kendimize kızdığımızdan daha çok kimse kızamıyor, Allah'a karşı yaşadığımız mahcupluğu hiç bir kimseye karşı yaşamıyoruz. Birileri bizden tatmin olsa da kendimizden tamin olmamız çok zor oluyor.

7-Zorluklar karşısında asla ve asla yılmıyoruz. Hatta bazen zorluklar bizi daha da güçlendiriyor. Öldürmeyen güçlendirir.

8-İçimizdeki ateşe benzer ateşi olanlara yakın hissediyoruz kendimizi, onlarla olmak huzur veriyor, birbirimizi ısıtıyor ve aydınlatıyoruz. Gerçek dostluğu Allah'ın ilkeleri altında toplananlarda buluyoruz. Onları öze kardeşimizden, anne babamıdan daha çok düşünüyor, daha çok seviyor, onlar için daha çok kaygı duyuyoruz. Onlar söz konsu olunca önce onların ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz.

9-İnandığımız değerler gerçekten bizi mutlu ediyor, bizi hem kendisi ile hem toplumla barışık bir hake getiryor.

10-Yaşadığımız topluma ve beraber olduğumuz inanmayan insanlara karşı da sorumlu hissediyoruz. Susmanın inkar etmek olduğunu biliyorz. Yalancıların bildiklerini saklayanlar olduklarını öğreniyorz.

Ve zaten yaşama amacımız önce kendimizi mükemmel kılmak ve sonra etrafımızdakilere doğruyu göstermek oluyor....

ve....üzülüyoruz anlaşılmadığımız zaman ,ancak pes etmiyor yolumuza devam ediyoruz...kimseli veya kimsesiz....ama asla bırakmıyoruz inadıklarımızı hangi bedeli ödememiz gerekse bile...

Çünkü biliyoruz ki Allah'ın vereceği bedel hepsinden kat be kat ağır olacaktır...Ve biz doğru adım attığımız sürece yolumuz hep aydın olacaktır...

 

                                

 

çok önemli noktalara vurgu yapmşsnz, tebrikler !

 

 



__________________
Ne kadar uzak olsak da çok yakınız, daha yürekten olamazdım, daima kim olduğumuza güveniyorum ve başka hiçbirşey önemli değil... Metallica-Nothing Else Matters
Yukarı dön Göster savas1's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savas1
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats