Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Bismillahirrahmanirrahiym;
Elhamdulillahirrabilalemiyn;
İlk ve Tek Sözün Gerçek Sahibi O lan Rabbimize Hamd Olsun.
Yanlış anlayış ve aktarımlarımızdan ötürü bizleri bağışlasın İnşallah.
Evet bir yanlış anlayışımı daha idrak etmiş bulunarak, düzeltmek istedim.
Daha önce “Hicab” ifadesinin mealini “Perdelemek” olarak meallerden almış ve iletmiş bulunmaktaydım.
Şura-51. ayetine göre. Ancak bu “Perdelemek” ifadesinin anlamı olmadığını, yani bu Hicab, kelimesini
Tam karşılamadığını anlamış bulunmaktayım, Rabbimizin Lutfu ve Fadlı Keremi ile İnşallah.
Şöyleki; (hasenat programından alıntıdır- diyanet mealleridir)
A'RAF suresi 46. ayet
Ve beynehüma hicab ve alel a'rafi ricalüy ya'rifune küllem bisimahüm ve nadev ashabel cenneti en selamün aleyküm lem yedhuluha ve hüm yatmeun
İkisi (cennet ve cehennem) arasında bir sur , A’râf üzerinde de birtakım adamlar vardır. Cennet ve cehennemliklerin hepsini simalarından tanımaktadırlar. Cennetliklere, “Selâm olsun size!” diye seslenirler. Onlar henüz cennete girmemişlerdir, ama bunu ummaktadırlar.—diyanet meali--
Bu ayette demekki Araf (seçilmek için) bir meydan veya yol ayrımı için durak veya bir bekleme noktası olup, Hicab ifadesi de “sur yada perde” anlamında değil, tarafımca “iki taraf arasındaki kılavuzlar ve aracılar, vasıta” olarak anlamlanmaktadır.
-----------------------
İSRÂ suresi 45. ayet
Ve iza kara'tel kur'ane cealna beyneke ve beynellezine la yü'minune bil ahirati hicabem mestura
Kur’an okuduğunda, seninle ahirete inanmayanların arasına gizli bir perde çekeriz
46.ayet - (Bu ayet meali de “Perdeler” den bahsetmiş ama orjinalinde nerede ? “Hicab” ifadesi ?
Ve cealna ala kulubihim ekinneten ey yefkahuhü ve fi azanihim vakra ve iza zekerte rabbeke fil kur'ani vahdehu vellev ala edbarihim nüfura ???
Kur’an’ı anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Kur’an’da (ibadete lâyık ilâh olarak) sadece Rabbini andığın zaman arkalarına dönüp kaçarlar.
----------------------
MERYEM suresi 16-17. ayet
16-Vezkür fil kitabi meryem izintebezet min ehliha mekanen şerkiyya
17-Fettehazet min dunihim hicaben fe erselna ileyha ruhana fe temessele leha beşaren seviyya
(16-17) (Ey Muhammed!) Kitap’ta (Kur’an’da) Meryem’i de an. Hani ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmiş ve (kendini onlardan uzak tutmak için) onlarla arasında bir perde germişti. Biz, ona Cebrail’i göndermiştik de ona tam bir insan şeklinde görünmüştü.
Evet; Rabbinin dinini yaşamak üzere, (hicab-araya bir vasıta,aracı koyarak) ailesinden dahi ayrılıp uzaklaşan tertemiz bir kızcağız Meryem (ra .validemiz) ve hamile kalınca sıkıntısından daha da uzaklara giden bir kimse (bir iffet örneği),
-------------------
AHZÂB suresi 53. ayet
Ya eyyühellezine amenu la tedhulu büyuten nebiyyi illa ey yü'zene leküm ila taamin ğayra nazirine inahü ve lakin iza düiytüm fedhulu fe iza taimtüm fenteşiru ve la müste'nisine li hadis inne zaliküm kane yü'zin nebiyye fe yestahyi minküm vallahü la yestahyi minel hakk ve iza seeltümuhünne metaan fes'eluhünne miv verai hicab zaliküm atheru li kulubiküm ve kulubihinn ve ma kane leküm en tü'zu rasullellahi ve la en tenkihu ezvacehu mim ba'dihi ebeda inne zaliküm kane indellahi aziyma
Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) Peygamber’in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. Yemeği yiyince de hemen dağılın. Sohbet için beklemeyin. Çünkü bu davranışınız Peygamber’i rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir. Allah ise gerçeği söylemekten çekinmez. Peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temizdir. Allah’ın Resûlüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikâhlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük bir günahtır.
Peki Peygamberimizin hanımlarından, perde arkasından bir şey istenirse, kendinden bir şey istenen hanımı
Onu isteyen diğer Müslüman kişiye nasıl verecek? (yemekte su istendi mesela)? Perde arkasından mı uzatarak verecek, yoksa perdenin arkasına bıraktığını mı söyleyecek?Aynı sofrada yemek yeniyorsa perde
Sofranın neresine çekilecek?
Yoksa ayetin anlamı; hicab=aracılığıyla,vasıtasıyla mı?hangisi akla uygun? (Peygamberimiz sonra hanımından bir şey istenmesinden neden sıkıntılı?)Fıtratımız gereği bir düşünelim, ev ortamında içeri vır zırt birilerinin girdiğini.(kendi ana baba veya kardeşimiz bile olsa nasıl sıkılırız değil mi. (hele de havalar sıcaksa). Peki ya başka erkek (kadın fark etmez) ler girse ve birşeyler isteseler ve saatlerce otursalar nasıl oluruz?
-------------------------
SÂD suresi 32-33. ayet
32-Fe kale inni ahbebtü hubbel hayri an zikri rabbi hatta tevarat bil hicab
33-Rudduha aleyy fe tafika mesham bis suki vel a'nak
(32-33) Süleyman, “Gerçekten ben malı, Rabbimi anmamı sağladığından dolayı çok severim” dedi. Nihayet gözden kaybolup gittikleri zaman , “Onları bana geri getirin” dedi. (Atlar gelince de) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı
Bu ayette bahsi gecen “Hicab” = Perde ifadesi meallerde nerede?
Bu ayet için böyle anlamsız Meal olur mu?
Evet mealde altı çizilen ifade “Perde” değildir. Ya Nedir –Hicab-? = Vasıta,aracı
Burada şunu düşünmek gerekir!!! Hani dinde vasıta, aracı yoktu? Aklı Selim Olanlar ve Rabbimiz O lan Hz. Allah CC. ne Samimiyetle teslim olanlar bunu anlayabilirler.
Peki Bu Hicablar-Aracılar,Vasıtalar nelerdir?--- Yeri gelir ; Atlar olurlar, yeri gelir insan olurlar, yeri gelir şarkı olurlar, yeri gelir acı bir anı olurlar,yeri gelir bir deve olurlar, yeri gelir bir küçük sivri sinek olurlar. Takdir O nundur, O ne dilerse öyle olurlar.Elhamdulillah.Hakk ile Ancak Tek ve Eşsiz ve Ortaksız olan Rabbimiz O lan Hz. Allah CC.bilir.Bize düşen tevbe ve aczimizi itiraf ederek O na sığınmaktır.Afv et Yarabbi.
---------------------
Bunun konuyla bir ilgisi olmayabilir, ancak kendim de dahil herkese hatırlatmak istedim!!!
MUHAMMED suresi 29. ayet
Em hasibellezine fi kulubihim meradun el ley yuhricellahü adğanehüm
Yoksa, kalplerinde hastalık olanlar Allah’ın, kinlerini ortaya çıkarmayacağını mı sandılar?
-----------------------
FUSSİLET suresi 5. ayet
Ve kalu kulubüna fi ekinnetim mimma ted'una ileyhi ve fi azanina vakruv ve mim beynina ve beynike hicabün fa'mel innena amilun
Dediler ki: “(Ey Muhammed!) Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimiz örtüler içerisindedir. Kulaklarımızda bir ağırlık, seninle bizim aramızda da bir perde vardır. O hâlde sen (istediğini) yap, şüphesiz biz de (istediğimizi) yapacağız.”
(Çoluk, çocuk, eş, arkadaş, iş, mallar,…bunlar hep insanlar için “Hicab” olmuştur.Ama hangi yöne doğru?
Evet Yüce Rabbimiz böyle dilemiştir.O her beşer ile vasıtalı ve aracılı konuşur.
Emri anlayıp,alacak ve yerine getirecek olanlar, O nu seven ve O nun azabından samimiyetle kaçınanlar olacaktır.İnşallah Rabbim bizlere de böyle kullarından olmayı nasib eder.
------------------------
ŞÛRÂ suresi 51. ayet
Ve ma kane li beşerin ey yükellimehüllahü illa vahyen ev miv verai hicabin ev yurile rasulen fe yuhiye bi iznihi ma yeşa' innehu aliyyün hakim
Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla, yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini vahyeder. Şüphesiz O yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Evet sonuç olarak; Meallerde bahsi geçtiği gibi “Hicab”=Perde Anlamında Değil, Ya ;
“Hicab”=Aracı, Vasıta -- olarak anlamak daha doğru olacaktır.
İnşallah Rabbim cümlemizi O na Samimiyetle inanıp, Yüce Kitabımıza Sımsıkı sarılarak, Peygamber Efendimizin yolunda, O nun Rabbine ulaşmayı ve isteyerek, yalnız Yüce Rabbimizin
adını anarak, O nun adına Hayırlı ameller isteyerek gerçekleştirip, şerleri Hayra döndürmeyi, Hayırları da hayırla devam ettirmeyi nasib eder.İnşallah.Takdir yalnız O nun, Şanı Büyük Hüküm ve Hikmet Sahibi O lan Rabbimiz Hz. Allah CC. nundur.Elhamdulillah.
Vallahu Semiun Alim
|