Selamlar dostlar,
Öncelikler konunun çok hoş noktalara değindiği gerçeği ortada, nedir alevilik nerden gelir,
Ben alevi kökenli bir hanif olarak hamd olsun birtakım gerçeklerden uzaklaşmak yerine nasibim doğrultusunda yakınlaştım belkide. Alevilik islam çerçevesindemidir, asıl olan alevilik şamanik bir oluşum olarak göze çarpmaktadır. Alev ehli olarak tabir edilmiş bir topluluk olan aleviler, Osmanlı döneminde de ışık ehli ismi ile bilinmişlerdir.
Burdaki alev-ışık kelimeleri şamanik kökenden kaynaklanmaktadır. Nasıl aleviler islami görünen bazı değerleri bünyelerine kattı der isek olay Osmanlıya dayanır. Katliam ve dayatmalar ile Işık ehli islami öğeleri bünyesine almışlardır, ama kendileri ile ehli beyti özdeşleştirmişlerdir. Sebebi açık, zulm görenler, zulm görmüş kerbela şehidlerini vede dedelerini örnek alma çabasına girişmiştir. Hümanizmine laf edilemeyecek bir toplum olan alevi toplumu maalesef birçok konuda sabit fikirlerle yaşam sürdürmüşlerdir.
Baskıdan ötürü dağ köylerine yerleşen halk, inançlarını yaşamak adına elçiler seçmiş, adına erenler,pir dede demişlerdir.
semah yapılarını biçimlendirmiş, secde eklemişlerdir. Ancak hassas nokta, tasavvufi fikriyata dahil olan alevilik o ölçüde dedeler ve 40lar pirler vasıtası ile aracılar tayin etmiş, hatta Ali üzerinde şirk batağına düşmüştür.
cem ibadeti diye tabirde bulunulan buluşmalarda dedelerin sözlerinde medet ALLAH ya MUHAMMED ya ALİ, tabiri geçer, o tabirde Yaradıcıdan başka varlıklardan medet umma hatası işlenir.
secde uygulanır ama merkez kabe değil dededir. Bu bağlamda maalesef fikri anlamda tasavvuf ve kişi odaklı anlayışa tabi olan o müstesna hümanist toplum, bence günümüzde en çok şirkle muhattap olmuş bir inanç mekanizmasının içerisinde yer almaktadır.
Ali resimleri, 12 imam resimleri, 40lar , pirler , dedeler , erenler. 4 kapı 40 makam mantığı, işte tasavvufla bütünleşmiş, şamanik ritüellere sahip bir islam inancı çıkıyor ortaya.
Günümüzde dede diye tabir edilen şahısların, tarikat şeyhlerindende pek farkı yok gibidir, zikri ve fikri beyanlarda bulunurken hiçbir yazılı külliyatı değerlendirmeden fikir sunmaktadırlar.
Dostlarım, amacım bir inancı karalamak değil, lütfen beni yanlış anlamayınız. Amacım yanılgılara temas edebilmek.
Sosyal yapı olarak çağdaş bir toplum olan alevilikte, hızır,hasan,hüseyinden medet ummak çok uygulanır bir tavırdır. türbeler,ocaklar vardır, vede cemlerdeki ritüellerin içerisinde dualar vardır.
Namaz ibadetine gelince, benim ailem alevi kökenlidir, ancak alevi toplumunda hakim olan bir uyanış oluşuyor gibi düşünüyorum. İbadet konusunda çevremde şirklerden arınmaya gönüllü insanlar mevcut, bu kişilerde salatlarını ikame ediyorlar.
Ancak genel olarak alevilik de cem ibadet olarak görülür, namaz ise sunni ibadeti olarak görüldüğünden kılınmaz. Ali nin camide sehid edilmesi de buna tuz biber olmuştur. Ancak Ali camide şehid edilmesine rağmen çocuklarının Hasan ile Hüseyinin imamlık yapmış olması dikkatlerini çekmemektedir belkide.
Maalesef namazı bir mezhebe aitmiş gibi bir düşüncenin hakim olduğu toplum, bu ibadetten uzak yaşamışlardır.bunda emevi baskısıda rol oynamıştır.
ALİ DE , HASAN DA, HÜSEYİN DE, kurani yaşamışlardır. bu ölçüde ömürlerini feda etmişlerdir, iş ki onları örnek alanlarında onlar kadar olabilmesi.
selam ve muhabbetle
lütfen yazımı aleviliğe karşı bir karalama olarak algılamayınız.
|