HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Çalışmaları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Çalışmaları
Konu Konu: Farklı bir anlayıştan farklı bir çalışma Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
atilla bozkurt
Yeni Uye
Yeni Uye
Simge

Katılma Tarihi: 03 nisan 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 8
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı atilla bozkurt

 

SONA SON KALA

                 

 

 Mecid Hoca (alıntı)

 

Bismillahirrahmanırrahim

 

KIYAMETİN EŞİĞİNDE

        

Binlerce yıldır dünyaya gelen ve insanlara gönderilen her peygamber, çağdaşı olan insanlara kıyameti bildirmiş ve saatin yaklaştığını haber vermiştir. Nitekim ondört asır önce, Rasulullah (s) de, Müslümanlara hutbe verirken söz kıyamete geldiğinde gözleri kızarır, korkuyla titreyen sesi yükselir ve şehadet parmağı ile orta parmağını birbirine yaklaştırarak ‘Ben size, kıyamet şu iki parmak kadar yakınlaşmış olduğu bir zamanda gönderildim’ derdi.

 

         Efendimiz (s)’in bu sözlerini duyan, onun iman dolu gözlerini ve birbirine yaklaşmış parmaklarını gören asr-ı saadet müslümanları, sur’a hemen üfürüleceği ve kıyametin her an kopacağı duygusuna kapılırlardı.

 

         İyi ama sizler, sizler nasıl karşılıyorsunuz bu haberi?

 

Allah’a Rasulüne ve kitaba iman ettiğinizi söylemenize rağmen Kur’an’ı kerim’deki kıyamet ayetleriyle karşılaştığınız zaman ne hissediyor neler hissediyorsunuz? Az da olsa bir korkuya, az da olsa bir endişeye kapılıyor musunuz? Yeni aldığınız bir evin bir arabanın, henüz borcunu ödeyemeden yok olacağını hiç düşünüyor musunuz? Yeni doğan bir bebeğinizin bu dünyada çok kısa bir ömür sürebileceği hiç aklınıza geliyor mu?

 

         Allah için, kendinizi aldatmadan ve aldatılmazı aldatmaya çalışmadan lütfen açıkça cevap verin. Gönlünüzün bir yerinde, çok tenha bir yerinde sizler yaşarken kıyametin kopacağına dair küçücük bir ima değil, ciddiye aldığınız ufacık bir zannınız veya endişeniz var mı?


         Peki rabbiniz, Rabbiniz hakkındaki zannınız nedir?

 

Allah’a kulluğa davet edilmelerine rağmen ve sünnetullah ile tehtid edilmelerine rağmen inkar ve küfürlerinden vazgeçmeyen Nuh, Ad, Semud, Lut kavmini, Medyen ve Eyke halkını, Firavun ve ordusunu helak eden Allah sizin rabbiniz değil mi?

 

                    YAŞLANAN DÜNYANIN BİYOLOJİK VE FİZYOLOJİK DURUMU

 

         Dünya üzerindeki her insan, nasıl ki nefes ala ala eceline yaklaşıyorsa, üzerinde yaşadığımız bu dünya da döne döne kendi eceline yaklaşmaktadır. Çünkü imtihan aleminde fani olan her varlık gibi dünyanın ve göklerin bir eceli bulunmakta, bunlarda kendileri için taktir edilmiş olan ecele, yani kıyamete doğru ilerlemektedirler.

 

         Cin ve insanlardan önce yaratılan, yaratıldığından bu yana yaşayan ve yaşlanan dünya, hiç kuşkusuz ki artık eskisi gibi değildir. Binlerce yıldır bu dünyada yaşayan insanlar, özellikle son yüzyılda dünyanın üzerinde zararlı bir haşera ve parazit durumuna gelmişler, dünyanın kendine özgü dengelerini değiştirmeye başlamışlardır.

 

Hak ve hakikatın değil, emperyalist amellerin, kapitalist tüketimin ve fuhşiyat kültürünün kuşatmasına maruz kalarak küreselleşen günümüz dünyası ölümcül bir virüse yakalanmış insan gibi, doğal tepkisini vermekte ve ateşi yükselen bir hasta gibi eceline yaklaşmaktadır. Daha açık bir ifade ile küfrün kuşatması altında küreselleşme kültürünü ve tüketim anlayışını kabullenmediği için, küresel ısınma ile küresel felakete doğru ilerlemeye başlamıştır.

 

         Evet, son yıllarda hızla gelişen olaylar göstermektedir ki, yaşayarak yaşlanan ve küresel ısınma ile ateşi yükselen bir hasta durumuna gelen bu dünya, her geçen gün artan bir ivme ile biyolojik sonuna yaklaşmaktadır. Bu bilimsel realiteyi gören fakat kendi hallerine kendi yaşantılarına, kendi yönelişlerine hiç bakmadan dünyadaki bu olumsuz gelişmelerden kaygılanan tüm insanlara, Kur’an’ın bize verdiği bir gönül rahatlığı ile ‘dünya için üzülmenize dünya için kaygılanmanıza hiç gerek yoktur’  diyoruz.

 

         Sonuç olarak olumsuz ve umutsuz bütün bu gelişmeleri dikkate aldığım zaman her sözümün, her kelimemin, her harfimin başına ‘Allah-u alem’ ‘Allah bilir’ demekle birlikte, bugünün bebelerinin dede olabileceğini bile düşünemiyorum. Çünkü meselenin ciddiyet ve vehametini sizler yeterince görmezseniz ve fark etmezseniz de, yaşlı dünyanın yorgun adımları sona yaklaşmakta, zulüm, sömürü ve fuhşiyyatta birbirleriyle yarışan insanlıktan semaya yükselen haykırışlar, küfrü helak anlamında olan kıyameti çağırmaktadır.

 

                    İNSANLARIN VE İNSANLIĞIN DURUMU

        

‘Size isabet eden her musibet, ellerinizin kazanmakta olduğu dolayısıyledir. Çoğunu da affetmektedir. (42/30)

 

         Bu nedenle şimdiye kadar kıyametin kopmaması (Allah’ın rahmet ve merhametiyle beraber) insanların genel durumuyla ve yönelişleriyle ne kadar ilgiliyse; kıyameti hak eden toplumların üzerine kıyametin kopması da, bu toplumları oluşturan insanların genel durum ve yönelişleriyle o kadar ilgili olacaktır. Dolayısıyle günümüz insanlığının genel durum ve yönelişini bilmemiz, bizlere bu insanların sünnetullah açısından kıyamete ne kadar yakın veya uzak olduklarını da gösterecektir.

 

                    AHLAKİ DURUM

        

Bir insan için ne kadar önemli ise, toplumlar içinde ahlak en az o kadar öneme sahiptir. Bir toplumun iyilikleri güzel, kötülükleri çirkin görmesi, o toplumun benimsediği ahlaki değerlerin bir sonucudur.

 

         Kur’an’ı Kerim’de beyan edildiği gibi hem iyiliğe hem kötülüğe meyyal olarak yaratılan insan nefsi, kendi haline bırakıldığı zaman doğruca kötülüğe yönelmektedir. İnsan nefsinin dizginlenmesinde veya disipline edilmesinde en zor düzlem ise cinsel ilişkiler düzlemidir. İnsanları cinsel düzlemdeki sapıklıklardan alı koyacak iki şey, kişilerin sahip olduğu ahlaki ilkeler ve toplumsal çevrenin ahlakı baskısıdır. Bir insanın cinsel sapıklığa yönelmemesi için sahiplendiği ahlaki ilke başlı başına yeterli olmasına rağmen toplumsal çevrenin ahlakı baskısının da büyük önemi vardır.

Ancak insanlar ahlaki ilkelerini yitirirler ve toplum düzeninde de böyle sapıklıklar hoşgörüyle karşılanırsa, bu rezaletin çığ gibi büyüdüğü görülecektir.

 

         Ve bunları, bütün bunları düşündükten sonra azbı ve helakı muğlâk, kıyameti ise uzak görüyorsanız, gülümseyerek uyumaya ve esneyerek yaşamaya devam ediniz.

 

                    YAHUDİ VE HIRİSTİYANLARIN DURUMU

        

Ayeti kerimelere dikkat ettiğimiz zaman insanların farklı dillerde veya renklerde yaratılması, farklı milletlere ve kabilelere ayrılması Allah’a ait hikmetli bir iş ve ayet olarak belirtilmesine rağmen bu farklılıkların manasında ‘din’ zikr edilmemiş ve dini ayrılıklar Allah’a nisbet edilmemiştir. Çünkü Nuh (a.s)’dan Muhammed (s.a.s)’e kadar her peygambere ‘dini dosdoğru ayakta tutun ve ondan ayrılığa düşmeyin’(42/13) buyuran Rabbimiz dinde ayrılığı tasvip etmediği gibi insanlarıda fıtraten tek bir din üzerine yaratmıştır.

 

‘Öyleyse sen yüzünü Allah’ı birleyen olarak dine, Allah’ın o fıtratına çevir ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah’ın yaratışı için hiçbir değişme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din budur. Ancak insanların çoğu bilmezler. (30/30)

 

Ancak ayeti kerimede belirtildiği gibi her insan, Allah’ı birleyen tek bir din üzerine yaratılmıştır. Bu fıtri ve ilahi gerçekliğe rağmen günümüz insanlığı içinden çıkılması imkansız gözüken bir sapıklığa ve karanlık bir gaflete sürüklenmişlerdir. Peygamber gibi bir rehber ve önderden yoksun olan insanlar fıtratlarında bulunan bir yaratıcının varlığı duygusundan hareketle yaratıcıyı yaratılmışlar arasında aramışlar ve yegane yaratıcı olan Allah’a ait vasıfları değişik isimdeki gizli güçlere nisbet etmişlerdir. Bunlardan farklı ve bir adım önde gözüken hıristiyanlar veya museviler ise tarihi süreçte beşerileşen bin ilah ve ilahlaşan bir beşer vakasıyla karşılaşmşlardır.

 

         Akılları karıştıran bu durum karşısında özellikle düşünen hıristiyanlar Allah’a iman ile dine teslimiyeti birbirinden ayrı değerlendirmişler ve dinsiz bir hayatı daha realist ve kabul edilebilir görmüşlerdir!.. meseleye geleneksel bir taassubla yaklaşan azınlıkları hariç tutarsak, hıristiyan aleminin büyük bir çoğunluğu Allah’a iman eden dinsizler olarak yaşamaktadırlar. Çünkü ilahi emir ve nehiylerle bir hayat tarzı olması gereken hıristiyanlık ilahi bir din vasfını kaybetmiş ve bazı sembolik törenlerin yaşandığı geleneksel bir kültür haline gelmiştir. Affetme ve bağışlama yetkisinin rahiplere verildiği bu anlayışla, Allah’ın neleri, nasıl ve hangi şartlarda affedip-affetmeyeceğini hiç dikkate almayan din adamları insanları günahtan engellemek yerine günah parkurunda engelsiz koşan insanların günahlarını çıkartmakla ve (Lut kavmini helak eden) Allah adına eşcinselleri nikahlamakla meşkuldürler!.

 

         Allah ise cedelleşmeyi ve çetin pazarlıklarda bulunmayı bir kulluk gereği olarak algılayan museviler ise, semavi dinleri ret etmek veya bu dinden vazgeçmek yerine bu dini kendilerine göre tarif ve tahrif etmeyi tercih etmişlerdir.

 

                    DÜNYA MÜSLÜMANLARININ DURUMU

         Günümüz dünyasımda milyonlarca müslümanın varlığından bahsedilmesine rağmen Kur’ani bir kimlikle doğrulan ve dünya insanlarına Kur’nı kerimin apaçık davetine götüren müslümanlar belki de yok denecek kadar azdır. Peygamberin olmadığı dönemlerde, peygamberi görevi yerine getirmesi gereken bu müslümanların yokluğu ne yazıkki her düzlemde kendisini göstermekte ve hak adına batıl çalışmalara neden olmaktadır.

 

         Dünya insanları için bir umut ve insanlık için bir ışık olması gereken müslümanlar, neden ve nasıl böyle bir duruma düştüler? Kur’anı kerim gibi muhteşem ve muntazam  bir kitaba sahib olmalarına rağmen şeytan aleyhillane ne yaptı ve nasıl olduda bu müslümanlar böylesine derin bir şaşkınlık ve asırlardır devam eden bir gaflet içine sürüklendiler!.

 

                    ZORAKİ GÜNDEM ‘KUR’AN VE KEHF SURESİ’NİN ÖNEMİ’

         Müslümanım diyen kitleler Kur’an’ı gerçeklikten uzak bir konum ve yaşantı içindedirler!. İşte bu nedenle şaşırıyor ve ‘müslümanım diyen kitleler ile Kur’an’ı kerim’den uzakken Kur’an’ı kerim’i rafa kaldırılmış veya alimlere terk edilmiş bir kitap durumuna getirmişken çok yüce olanbu ilahi kitap dünya insanlarının gündemine nasıl girecektir? Sorusunu soruyoruz. Bu önemli sorunun ne yazıkki genel düzlemde bizlerle biz müslümanların hali ile, yaşantısıyla ve olumlu katkılarıyla ilgili bir cevabı yoktur. Daha açık bir ifade ile Kur’an’ı kerim dünya insanlarının gündemine girecek ve gündemin baş köşesine oyuracaksa;  bu bizlerin biz müslümanların katkılarıyla değil, Kur’an’ı kendisine özgü mucizevi yönüyle ve ayetlerinin açıklık kazanmasıyla gerçekleşecektir. Hiçbir kuşkunuz ve kuşkumuz olmasın ki, Rabbimizin izniyle Kur’an’ı kerim ‘de asırlar önce bildirilen bazı ayet ve alametler kıyamete son kala tecelli edecek, insanlar isteseler de istemeseler de dünyanın zoraki gündemi Kur’an olacaktır. Rahman’dan korka korka ve ona sığına sığına bunları ifade etmemiz, elbetteki gayba taş atmak veya kehanette bulunmak değildir. Bunları söylememizin ve ‘Hakka Şahitlik’ sorumluluğuyla söylemek zorunda kalmamızın önemli nedenleri, Kur’an’a  iman etmemizden ve tecellisi beklenen birçok ayet ve alameti Rabbimizin lutfuyla Kur’an’da görmeye başlamamızdan kaynaklanmaktadır.

 

         Söz buraya geldiği zaman, efendimiz (s)’in birçok hadis kitabında yer alan önemli bir nasihati hatırlatmak istiyoruz. Rasulallah (s)özellikle ahir zamanda Kehf süresinin çokça okunmasını nasihat etmekte ve bu süreyi çokça okuyan müslümanların, Deccalin şerrinden emin olacağını bildirmektedir. Kur’an’a uygun olduğu gibi birçok mezheb ve meşrep tarafından da muteber karşılanan bu nebevi nasihat ne yazık ki ümmet-i Muhammed tarafından sadece manevi bir korunma vesilesi olarak algılanmıştır. Nitekim arapça bilmeyen yüzbinlerce müslüman, böyle bir itikad ile her gün kehf süresini okumakta ve manevi bir korunmaya girdiklerini düşünmektedirler.

 

Tabiki bu samimi müslümanların boş bir uğraşı içinde olduklarını söylemiyor ve ‘Allah ecirlerini versin ve umduklarını nail etsin’ diyoruz....

 

 

 



__________________
düşünmez misiniz?
Yukarı dön Göster atilla bozkurt's Profil Diğer Mesajlarını Ara: atilla bozkurt
 
beyyine84
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 ocak 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 106
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı beyyine84

atilla bozkurt Yazdı:
Binlerce yıldır dünyaya gelen ve insanlara gönderilen her peygamber, çağdaşı olan insanlara kıyameti bildirmiş ve saatin yaklaştığını haber vermiştir. Nitekim ondört asır önce, Rasulullah (s) de, Müslümanlara hutbe verirken söz kıyamete geldiğinde gözleri kızarır, korkuyla titreyen sesi yükselir ve şehadet parmağı ile orta parmağını birbirine yaklaştırarak ‘Ben size, kıyamet şu iki parmak kadar yakınlaşmış olduğu bir zamanda gönderildim’ derdi.


1 eylül 2008 den beri bu yazıya kimse msj yazmamışsa ben bir sorun gördüm hemde çok büyük ne zamandan beri ehli sünnetin yazdıklarına kuran ile cevab verilmez oldu buralarda

kurandan kıyametin saatine ilişkin ayet:


Ne zaman gelip çatacak diye kıyamet saatini soruyorlar sana. De ki: "Ona ilişkin bilgi Rabbim katındadır. Onu, vakti geldiğinde belirginleştirecek olan yalnız O'dur. Göklere de yere de ağır gelmiştir o. O size ansızın gelecektir, başka değil." Sen onu iyice biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: "O'na ilişkin bilgi Allah katındadır, fakat insanların çokları bilmiyorlar." (A'RAF suresi 187. ayet)

evet gayet açık kıyametin bilgi Allah bilgisinde olup onu en son nebi muhammed(a.s) bile bilmemektedir

arkadaşlar hanifdostlar sitesini ehli sünnetin yazılarına bırakmayınız ltf

selametle

Yukarı dön Göster beyyine84's Profil Diğer Mesajlarını Ara: beyyine84
 
kutsalgölge
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 06 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 148
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı kutsalgölge

Selam beyyine84

 

Atilla Bozkurt alıntıladı:

"Söz buraya geldiği zaman, efendimiz (s)’in birçok hadis kitabında yer alan önemli bir nasihati hatırlatmak istiyoruz. Rasulallah (s)özellikle ahir zamanda Kehf süresinin çokça okunmasını nasihat etmekte ve bu süreyi çokça okuyan müslümanların, Deccalin şerrinden emin olacağını bildirmektedir. "

Madem peygamberimiz, ahir zamanda Kehf süresinin çokça okunmasını nasiyat ederek, bu süreyi çokça okuyan müslümanların Deccalin şerrinden emin olacağını bildiriyor da, keyf suresi ve kuran'ın hiçbir yerinde geçmeyen deccal'den sakınmamızı söylemesi nasıl birşey?

Kıyametin bir hak olarak geleceğine, bu olayın ciddi bir vaka olacağına imanımız tam ve eksiksizdir.O günün hazırlığını, yalnızca Kuran'a uyarak yapmaktayız. Başka yardımcı kaynaklar biriktirenlere kolay gelsin!

 

Yukarı dön Göster kutsalgölge's Profil Diğer Mesajlarını Ara: kutsalgölge
 
gondolcu
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 07 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gondolcu

beyyine84 Yazdı:
atilla bozkurt Yazdı:
Binlerce yıldır dünyaya gelen ve insanlara gönderilen her peygamber, çağdaşı olan insanlara kıyameti bildirmiş ve saatin yaklaştığını haber vermiştir. Nitekim ondört asır önce, Rasulullah (s) de, Müslümanlara hutbe verirken söz kıyamete geldiğinde gözleri kızarır, korkuyla titreyen sesi yükselir ve şehadet parmağı ile orta parmağını birbirine yaklaştırarak ‘Ben size, kıyamet şu iki parmak kadar yakınlaşmış olduğu bir zamanda gönderildim’ derdi.


1 eylül 2008 den beri bu yazıya kimse msj yazmamışsa ben bir sorun gördüm hemde çok büyük ne zamandan beri ehli sünnetin yazdıklarına kuran ile cevab verilmez oldu buralarda

kurandan kıyametin saatine ilişkin ayet:


Ne zaman gelip çatacak diye kıyamet saatini soruyorlar sana. De ki: "Ona ilişkin bilgi Rabbim katındadır. Onu, vakti geldiğinde belirginleştirecek olan yalnız O'dur. Göklere de yere de ağır gelmiştir o. O size ansızın gelecektir, başka değil." Sen onu iyice biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: "O'na ilişkin bilgi Allah katındadır, fakat insanların çokları bilmiyorlar." (A'RAF suresi 187. ayet)

evet gayet açık kıyametin bilgi Allah bilgisinde olup onu en son nebi muhammed(a.s) bile bilmemektedir

arkadaşlar hanifdostlar sitesini ehli sünnetin yazılarına bırakmayınız ltf

selametle

 

selamlar,

sn.beyyine verdiğin bilgi ve tavsiye cok yerinde,teşekkürler.

 



__________________
saygılarımla

Aaydın
Yukarı dön Göster gondolcu's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gondolcu Ziyaret gondolcu's Ana Sayfa
 
adıgüzel
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 14 ekim 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 33
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adıgüzel

selamun aleyküm

Atilla kardeş tespitlerin çok güzel uyarın için Allah cc.razı olur inşaallah.

Benim de kanaatim o durki, bu küresel ekonomik kıriz sonucunda DECCAL in çıkması muhtemeldir.Allah yardımcımız olsun inşaallah.



__________________
Bakara 151:Nitekim kendi içinizden size âyetlerimizi okuyan,sizi kötülüklerden arındıran, size Kitab'ı ve hikmeti anlatan bilmediklerinizi size öğreten bir Resûl gönderdik.Hamd olsun sana ey rabbimiz.
Yukarı dön Göster adıgüzel's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adıgüzel
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats