Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Slm,
Yanlış anlamalara mahal vermemek için birkaç şey daha söylemek istiyorum;
Kasıt içkinin az içilmesi veya içilmemesi değil, Allah'ın haram etmediği herhangi birşeyi haramlaştırmak meselesi.Bu içki de olabilir başka birşey de.Yoksa içkiyi şu kadar için veya içmeyin, şu kadar içmek faydalıdır veya faydasızdır denmiyor ve denmedi de.Hamr (akıl örtenler) ile ilgili ayetler ortada, haram olmadığı da ortada, yasaklanıp yasaklanmadığı ile ilgili herhangi bir ayet yok, zaten yasaklansaydı haram olurdu.Sadece, belki denebilir ki, Allah hamrı bir içki şekline getirip ve de bunu zevk için alışkanlık edinen iman edenlere, akıl örten bu materyali içmelerinin onlara ne gibi sonuçları olacaklarını bildirmiş ayetlerinde ve insanların bu şekilde içki tütekimlerinden uzaklaşmalarını istemiş aşağıdaki ayetler doğrultusunda.
5:90 Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taslar ve fal oklari ancak seytanin islerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bun(lar)dan kaçinin; umulur ki kurtulusa erersiniz.
5:91 Gerçekten seytan, içki ve kumarla araniza düsmanlik ve kin düsürmek, sizi, Allah'i anmaktan ve namazdan alikoymak ister. Artik vazgeçtiniz degil mi?
Ayrıca Allah hamrın (aklı örtenlerin) kesinlikle yasak yani haram olmasını isteseydi, aşağıdaki ayet içerisinde hamrı da sayamayacak kadar aciz (haşa) değildi (subhanallah).
Nahl (115) O size ancak şunları haram kılmıştır: Ölü/hayvan/leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilen hayvan. Bununla birlikte, zorda kalan, başkasının hakkına tecavüz etmemek, sınırı da aşmamak şartıyla bunlardan yerse, Allah bağışlayacak, merhamet edecektir.
Ve aşağıdaki ayetleri de tekrar okursak, bu konunun daha net bir şekilde anlaşılacağı kanaatindeyim;
Maide (87) Ey iman sahipleri! Allah'ın size helal kıldığı şeylerin temiz ve güzel olanlarını haramlaştırmayın; azıp sınırı aşmayın; Allah azıp sınırı aşanları sevmez.
Enam (148) Şirke batanlar şöyle diyecekler: "Allah dileseydi, ne biz şirke sapardık ne de atalarımız. Hiçbir şeyi haram da yapmazdık." Onlardan öncekiler de azabımızı tadıncaya kadar bu şekilde yalanlamışlardı. De ki: "Yanınızda, önümüze çıkaracağınız bir ilminiz var mı? Zandan başka bir şeye uymuyorsunuz. Sadece saçmalıyorsunuz siz."
Enam (150) Şunu da söyle: "Allah şunu haram etmiştir diye tanıklık edip duran şahitlerinizi getirin." Eğer tanıklık ederlerse sakın onlarla birlikte tanıklık etme! Ayetlerimizi yalanlayanlarla âhirete inanmayanların keyifleri ardınca gitme! Onlar, kendi Rablerine başkalarını denk tutuyorlar.
De ki: "Allah'ın kulları için çıkardığı süsü, güzel, temiz ve tatlı rızıkları kim haram etmiş?" De ki: "Dünya hayatında onlar, inananlar için de var. Kıyamet gününde ise yalnız inananlar içindir onlar." Bilgiden nasipli bir topluluk için biz, ayetleri böyle ayrıntılı kılıyoruz.
Yunus (59) De ki: "Ne oldu size de Allah'ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir haram yaptınız bir de helal?" De ki: "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?"
Nahl (35) Ortak koşanlar dediler ki: "Eğer Allah isteseydi biz de atalarımız da Allah dışında bir şeye kulluk/ibadet etmez, O'na rağmen hiçbir şeyi haram kılmazdık." Onlardan öncekiler de aynen böyle yaptılar. Resullere düşen, açık bir tebliğden başkası değildir.
Nahl (115) O size ancak şunları haram kılmıştır: Ölü/hayvan/leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilen hayvan. Bununla birlikte, zorda kalan, başkasının hakkına tecavüz etmemek, sınırı da aşmamak şartıyla bunlardan yerse, Allah bağışlayacak, merhamet edecektir.
Nahl (116) Yalan düzerek Allah'a iftira etmek için, dillerinizin uydurma nitelendirmeleriyle "Şu helaldir, şu da haramdır!" demeyin. Yalan düzerek Allah'a iftira edenler kurtulamazlar.
|