Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
efrayim58 Yazdı:
Efrayim,
Sevgili fazıl,
Allah, size zararı dokunanından başkasını haram etmez. İlke bu. Allah, zararı dokunanı haram etmiştir. Demişsiniz.
Bu sözünüz üzre,Allah, domuz etini neden yasaklamış olabilr?Domuzun bize zararı ne? Domuz etinin, diğer eti yenen hayvanlardan farkı ve zararı ne?
Sevgi ile,
|
|
|
Din, özellikle akıl ve mantığın dışında kendine yer bulan, alice harikalar diyarı fantastik kurguları içinde barındıran bir yol olarak algılandığında, her an herşeyin olması muhtemeldir. Ben, gelen tüm vahiylerin birer senaryo olduğuna inanmıyorum. Yani Allah katından biz kulları için, özel olarak bir takım anlamsız yaptırımları ve mantraları içinde barındıran bir tarzın/dinin/kitabın indirildiğine inanmıyorum. Ama şöyle anlıyorum: bir hayvanın, bir bitkinin, bir nesnenin varlığı, ona yüklenen yazılımının/fıtratının sonucudur. Ama insan son derece kompleks bir varlıktır. İnsan denen varlığın gerçekte, ne olduğu üzerine düşünebilirsek, ona yüklenen din kavramının da neyi amaçladığını fark edebiliriz. İnsan için son derece kompleks bir varlıktır demiştik. Bu kompleksin varlığı, insanın çok yönlü oluşundandır.
Bir bitki, hayvan veya nesnede bu çok yönlü yapı mevcut değildir. Onların hayatta kalmak için güdüleri vardır ama değerleri, değer yargıları, dogmaları, önyargıları... yoktur. Ölümden kaçma güdüleri olduğu halde, ölüm korkuları bile yoktur.
İnsan, hemen tüm kavramları içinde barındıran, bazılarını dışlayıp bazılarını içerlemek zorunda olan bir bütünden ibarettir. Şimdi sayın Efrayim, sorduğunuz soru ve cevabını bu açıdan kendiniz bir daha düşünün. Domuz eti haram mı, zararı var mı?
Önecelikle şundan çok eminim ki, orada yasak edilenin insana kesinlikle bir zararı söz konusudur çünkü din Allah'ın, yeryüzündeki kullarıyla bir eğlenme aracı değildir. Ama orada anılan nedir? Domuz mu veya o dönemin anladığı başka birşey mi... gelenek görenek orada geçen kelimeyi domuz olarak çevirmiş, öyle anlamış veya kolayına gelmiş. Bu yaklaşım nedeniyle, insanlarında mutfak kültürü birbirinden ayrılmış. Türkiyede yemek kültürünün domuz etini dışlaması nedeniyle damak tadlarımız, o eti kabul eder mi bilmem, damak kabul etse, insanın psikolojisi kabul eder mi bilmem... ben yemedim, yememde.. ama aç kaldığımda yerim. Sorunuzun tam karşılığı, zarardan korumak üzeredir.
Vahyin bir mantra, bir 'tanrının kullarıyla eğlenme aracı', bir fantastik senaryo olarak algılanması, o vahyin mihenk taşı denebilecek ayetlerinin bile 'tersten' anlaşılmasına sebep olmuştur ve zaten işte bu yüzden birçok kimse, 'dinde akıl mantık arama' diye öğüt verirler. Çünkü onlara göre din, zeusun kullarıyla eğlenmesinden ibarettir.
Allahın keyfi emredici olduğuna inanan adamın, o ayette geçen kelimeyi domuz, eşek, maymun, hamam böceği olarak algılamasında bir yanlışlık yok. Çünkü yarar ve zarar ilkelerinin olmadığı yerde her an herşey olabilir. Allah gökten bir koç gönderebilir ve hatta kendi bile gelebilir.
Ben o ayete ve diğerlerine, yarar ve zarar açısıyla ve dinin bir eğlence aracı olmadığı bilinciyle yaklaştığım için, orada geçen domuz kelimesinin gerçekte neyi ifade ettiğini anlamaya çalışırım. Aklımı kullanırım ve işin içinden çıkamazsam eğer, akla en yakın olana bakarım. Tavuk eti çabuk bozulur, hayvanların hasta olanları yenmez, süt çabuk bozulur, kan mındar eder, sakatatların bir kısmı hayvanlar için bile zararlıdır. O ayette geçen domuz kelimesinin arapçasının içeriğini bilmiyorum: canlıdan mı bahsediliyor yoksa ölüden mi, tek bir türü mü anıyor yoksa her türün sağlanan şartlarla içine düştüğü bir durumu mu? O ayette geçen kelimenin niteliği hakkında bir bilgi veriliyor. Bu bilgi onun pis olduğu yönündedir. Leş pistir, bozuk et pistir, hasta hayvan pistir, sakatat pistir, kanı çıkmadan ölen hayvan pistir. Saygılarımla.
|