Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Skywalker
Yorumun için teşekkürler sevgili dostum.
Ben de bu vesileyle trajikomik bir hatıramı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Lise yıllarında Cübbeli Ahmed’in (İsmail Ağa cemaatinin lideri olan Nakşibendi Şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu’nun sağ kolu) sohbetlerini kaçırmazdım.
Bir sohbetinde bu Cumartesi Ashabıyla alakalı olarak kısaca şunları anlatmıştı:
Yahudilerden bir grup Allah’tan bir tatil/ibadet günü istedi. Allah da Cumartesi gününü onlara tatil/ibadet günü olarak belirledi. Cumartesi günü iş yapmak yasaktı. Avlanmak da yasaktı.
Allah Yahudileri sınamak istedi. Başka günler tek tük olan balıklar Cumartesi günü bollaşıyordu. Fakat balıkları Cumartesi günü avlamaları yasaktı. Onlar da işin kurnazlığına saparak tuzaklar kurdular. Balıklar Cumartesi günü tuzaklara yakalanıyor Yahudiler de ertesi gün onları avlıyordu.
Bie süre sonra Yahudi toplumu üç gruba ayrılmıştı:
- Bu Cumartesi yasağını çiğnememe ve diğer ilahi buyruklara uyma konusunda toplumunu uyaranlar,
- “aman banane” diyen nemelazımcılar ve
- fütursuzca Cumartesi yasağını ve diğer ilahi buyrukları çiğneyenler.
Ayrışma o safhaya gelmişti ki artık “toplumunu uyaranlar ve buyruklara uyanlar” takımı, günaha dalan takımla aynı mekanı paylaşmamaya karar vermişti. Ve araya kalın duvarlar ördüler. Duvarın bir tarafında ilahi buyruklara uyanlar diğer tarafında ise nemelazımcılar ve günahkarlar.
Bir müddet sonra duvarın diğer tarafındaki nemelazımcılardan ve günahkarlardan ses gelmemeye başladı. Durumu merak eden “mümin Yahudiler” neler olup bittiğinden haberdar olma adına diğer tarafa göz attılar.
Bir de ne görsünler her taraf maymunlarla ve domuzlarla dolu.
Maymuna dönüştürülenler günahkar Yahudiler, domuza dönüştürülenler ise nemelazımcılar.
Cübbeli Ahmed olayı biraz daha abartarak bu maymunların ve domuzların, duvarın beri tarafına geçerek yanlarına gelmiş olan inanmış ve itaatkar Yahudilerin yanına gelerek ağladıklarını ve fazlasını da bol ajitasyon soslu bir formatta söylemekteydi.
Cübbeli Ahmed’in klasik lafıdır: İnanmayan kafirdir(!)
Bu Cumartesi Ashabı mevzusu bazılarına göre de tersine Evrime delildir. Yani İnsan maymundan değil bazı maymunlar insandan türemiştir. Gerçi bu maymuna çevrilen insanlar(!) kısa bir süre sonra öldüler, diyenler de var. Rivayetler her zamanki gibi muhtelif. Fakat gözden kaçırılan bir husus var. O da domuza dönüştürülen insanlar(!). Demek ki tersine evrim sadece maymunlar için geçerli değil…
Şimdi işin hikaye kısmını geçelim ve ayetlere bakalım.
Araf Suresi
163. Sor onlara o deniz kıyısındaki kentin durumunu. Cumartesi günü azıp sınır tanımazlık ediyorlardı. Sebt yaptıkları gün balıkları onlara akın akın gelirdi; sebt yapmadıklarında ise onlara gelmezdi. Yoldan sapmaları yüzünden onları böyle imtihan ediyorduk.
164. İçlerinden bir topluluk şöyle dedi: "Allah'ın helak edeceği yahut şiddetli bir azapla azaplandıracağı bir topluma ne diye öğüt verip duruyorsunuz? Dediler ki: "Rabbinize karşı bir mazeret olsun diye ve bir de korunup sakınırlar ümidiyle."
165. Kendilerine verilen öğüdü unuttuklarında, kötülükten alıkoyanları kurtarıp zulme sapanları, yoldan çıkmalarından ötürü, acı bir azapla yakalayıverdik.
166. Ne zaman ki, yasaklandıkları şeylerden ötürü öfkelenip başka aşırılıklar yapmaya başladılar, onlara şöyle dedik: "Aşağılık, maskara maymunlar olun!"
167. Rabbin, kıyamet gününe kadar, kendilerine azabın en kötüsünü yapacak kimseleri üzerlerine göndereceğini bildirmişti. Senin Rabbin cezayı vermede çok süratli davranır; ama çok affedici, çok merhametlidir de.
“YOLDAN ÇIKMALARINDAN ÖTÜRÜ ACI BİR AZAPLA YAKALAYIVERDİK” İFADESİ ÇOK İLGİNÇ. “ACI BİR AZAP” VE “AZABIN EN KÖTÜSÜ” DEYİMLERİYLE SANKİ MAYMUN KARAKTERLİ, TAKLİTÇİ BİREYLER OLDURULMALARINDAN DAHA FAZLASI KASTEDİLİYOR GİBİ.
Bakara Suresi
65. Yemin olsun ki, içinizden cumartesi gününde azgınlık yapanları siz bilirsiniz.Onlara şöyle dedik: "Aşağılık maymunlar oluverin."
66. Bu durumu, o zamankilere ve onların ardından geleceklere ibret dolu bir ceza, takva sahiplerine de bir öğüt yaptık.
“Bu durumu, o zamankilere ve onların ardından geleceklere ibret dolu bir ceza, takva sahiplerine de bir öğüt yaptık”
BU İFADE DE ÇOK İLGİNÇ. “İBRET DOLU BİR CEZA” DENİLEREK ACABA NE KASTEDİLİYOR? BİZİM YORUMUMUZ OLAN MAYMUN KARAKTERLİ BİREYLERE DÖNÜŞTÜRÜLME CEZASINDAN DAHA AĞIR BİR CEZA KASTEDİLİYOR GİBİ.
Bu konuda Seyyid Kutup şunları söylemiş:
Bakara 65- İçinizden Cumartesi yasağını çiğneyenleri bilmiş olmaksınız. Onlara `Aşağılık maymunlara dönün" dedik.
Bakara 66- Bu cezap, onu görenlere ve sonradan gelip işitenlere ibret ve takva sahiplerine öğüt yaptık.
Yahudilerin Cumartesi yasağını çiğnemeleri olayı Kur'an-ı Kerim'in başka bir suresinde ayrıntılı biçimde anlatılır. Orada şöyle buyuruluyor:
"Onlara deniz kenarındaki kasabanın durumunu sor. Hani onlar Cumartesi yasağına uydukları gün balıklar akın akın geliyor, bu yasağa uymadıkları gün balıklar gelmiyordu." (Araf Suresi, 163)
Yahudiler, yüce Allah'tan haftalık kutsal bir tatil günü istemişler, yüce Allah da Cumartesi gününü onlar için kutsal bir tatil günü olarak belirlemişti, o gün hiçbir dünya işi yapmazlardı. Fakat bir süre sonra onları Cumartesi günü bollaşan ve diğer günler ortadan kaybolan balıklarla imtihan etti. Fakat yahudi bu imtihanı kaybetti, onda başarılı olamadı. Elinin yakınına kadar gelen avdan vazgeçip bu imtihanı kazanması ondan nasıl beklenebilirdi? Bu avı taahhüdüne bağlı kalmak ve vermiş olduğu sözü tutmak için mi kaçıracaktı? Böyle bir özverinin yahudi tabiatında yeri yoktu!
Bundan dolayı yahudiler Cumartesi yasağını çiğnediler. Bu çiğnemeyi bilinen kaypak metodları ile gerçekleştirdiler. Cumartesi günü balıkların önünde bir engel oluşturarak denizle irtibatlarını kesiyorlar, fakat onları avlamıyorlardı! Gün sona erince hemen işe girişerek denizle bağlantısı kesilmiş olan balıkları yakalayıveriyorlardı. Şimdi şu ilâhi buyruğu tekrar okuyalım:
"Aşağılık maymunlara dönün"
Böylece yahudiler yüce Allah'a vermiş oldukları sözden dönmenin, irade sahibi insan düzeyinden geriye doğru adım atmanın hakettiği cezaya çarpılmış oldular. Çünkü onlar sözkonusu kurnazca tutumu benimsemekle, kendilerini, hareketleri irade sonucu olmayan ve midesinin sesine karşı koyamayan bir hayvanın düzeyine indirdiler. Onlar insanı insan yapan en temelli özellikten ani Allah'a verilen söze bağlı kalmayı sağlayan üstün irade özelliğinden sıyrılır-sıyrılmaz bu aşağı düzeye inmiş oldular.
Onların vücut yapıları ile gerçek maymuna dönüşmüş olmaları şart değildir. Ruhları ve düşünceleri ile zaten maymuna dönüşmüşlerdi. Duyguların ve düşüncelerin izleri yüzlere yansır. Mimikler de çehreyi etkileyen, orada derin izler bırakan belirtilerdir!
Bu olay gerek o dönem ve gerekse daha sonraki dönemlerde yüce Allah'ın emirlerini çiğneyenler için önleyici bir ibret dersi ve her asırdaki müminler için de yararlı bir öğüt oldu.
"Bu cezayı, onu görenlere ve sonradan gelip işitenlere ibret ve takva sahiplerine öğüt yaptık."
Mevdudi ise Tefhimül Kur’anda şöyle diyor:
İsrailoğulları'ndan sürekli bir ahid ve "Benimle sizin aranızda nesiller boyu sürecek bir işaret" olmak üzere Sebt'e (Cumartesi) uymaları istenmişti. "Altı gün iş yapılabilir; fakat yedinci gün Rabb'a mahsustur ve Sebt günüdür. Kim Sebt günü iş yaparsa, mutlaka öldürülecektir." (Çıkış 31: 12-17) Fakat İsrailoğulları dinî ve ahlâkî yönden bozulunca bu yasağı açıkça işlemeye ve Cumartesi günü iş yapmaya başladılar.
Bu olay ayrıntılı bir şekilde A'raf Suresi'nde (163-166) ele alınmıştır. Olayın ne olduğu konusunda görüş ayrılıkları vardır. Bazıları onların fiziksel olarak maymuna çevrildikleri görüşündedirler; bazıları ise onların o zamandan itibaren maymun gibi davranmaya başladıklarını söylerler. Fakat Kur'an'ın ifadesi, bunun fiziksel bir değişme olduğuna işaret eder. Bence onların mevcutları maymuna çevrilmiş, azabın en şiddetlisini çekmeleri için zihinleri insan olarak bırakılmıştır.
TABİKİ EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR…
SAYGILAR
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|