Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
sevgili tesliman,anladığım şudur ki; kuran eğer üzerinde çaba harcanırsa büyük oranda anlaşılabilir..yazdığın ayetlere de bir açıklama getiren bulunabilir..bence bu hiç önemli değil..çünkü çok açıktır ki,kuran sadece dönemine çözüm getiren bir mesajdır.kuranın bize vereceği çok fazla bir şey yok.onun dönemine ışık olmasını saygıyla karşılarım.bakın bir örnek vereyim hatta bir önceki iletimde bunu örneklendirmiştim.kuran haccı döneminin toplantısı olarak belirler ve onunla ilgili düzenlemeleri sıralar.bunlar o gün için mükemmel açılımlardır.örneğin toplantının ne zaman başlayacağı ne zaman biteceği,hayvan kesim yerlerinin belirlenmesi,katılımcıların zamanında yada geç intikal etmeleri halinde yapacakları,kısaca o dönemde bir toplantının insicamını sağlayacak neredeyse her şey düşünülmüş.bizim buna kulp bulmamız bence doğru değil.en azından bulsak bile uslubumuzu açık arama şeklinde yansıtmamalıyız.şimdi kuran evrenseldir diyen herkes toplantısını işte yukarıda anlattığım gibi yapmak zorundadır.aksi takdirde kendisiyle çelişir.işte biz bursalı bir gurup olarak bunu yapmaya çalıştık.ancak sizlerde tanıksınız olay fiyasko ile neticelendi.
oysa kuranı bir kadavra gibi deşelemekten vazgeçsek ne olur?bence müthiş bir bağdan kurtulmuş oluruz.çağımızın gerekleri ve getirilerini düşünerek onlara odaklansak,işimizi en güzel şekilde yapmaya çalışsak hem kendimize hemde insanlığa tahminlerin çok üzerinde faydamız dokunacaktır..kuran döneminin sadece başlangıçlarından biridir.eğer kuran sihirli bir değnek olsaydı bağlılarını şimdiye kadar çoktaan muzaffer ederdi..ama ne yazıkkı daha küçücük bir yaşanmışlık örneği bile yoktur dünyamızda..
sevgili feridun,umarım beni yanlış anlamazsın..çünkü inanın ben seni ve oradaki diğer dostları çok seviyorum..
yazdıklarından anladığım uyulduğunda kuranın insanı yücelteceğini söylüyorsun..muhakkak katkı sunar insana..ama inan bana onu çok daha fazla aşmış ruhlar mevcut evrende..sana tavsiyem onun seni sınırlandırmasından bir an önce kurtulmandır..senin içinde onu aşacak potansiyel mevcut.lütfen bunu bastırma.
sn hanif 42,değerli dostum eğer bir hafiye gibi davranmaktan vazgeçip sn pascalosu okursan hayatında tahmin edemiyeceğin aydınlığa kapı açarsın..eğer sen ilerde olsa idin muhakkak seni doğrulardım.ama inan aranızda abartısız dağlar kadar fark var..
sn takva 81,dostum beni hayal kırıklığına uğratıyorsun..sen el türki ile bir olamazsın olmamalısın.o arkadaş bizler sadece kuran derken bile aşırı derecede karşımızdaydı..onunla işbirliği sana yakışmıyor..o henüz yıldız aşamasında sana asla partner olmamalı..yıllardır burda olmasına rağmen hala uslubunu düzeltmeyi beceremedi..
sevgili tesliman,anladığım şudur ki; kuran eğer üzerinde çaba harcanırsa büyük oranda anlaşılabilir..yazdığın ayetlere de bir açıklama getiren bulunabilir..bence bu hiç önemli değil..çünkü çok açıktır ki,kuran sadece dönemine çözüm getiren bir mesajdır.kuranın bize vereceği çok fazla bir şey yok.onun dönemine ışık olmasını saygıyla karşılarım.bakın bir örnek vereyim hatta bir önceki iletimde bunu örneklendirmiştim.kuran haccı döneminin toplantısı olarak belirler ve onunla ilgili düzenlemeleri sıralar.bunlar o gün için mükemmel açılımlardır.örneğin toplantının ne zaman başlayacağı ne zaman biteceği,hayvan kesim yerlerinin belirlenmesi,katılımcıların zamanında yada geç intikal etmeleri halinde yapacakları,kısaca o dönemde bir toplantının insicamını sağlayacak neredeyse her şey düşünülmüş.bizim buna kulp bulmamız bence doğru değil.en azından bulsak bile uslubumuzu açık arama şeklinde yansıtmamalıyız.şimdi kuran evrenseldir diyen herkes toplantısını işte yukarıda anlattığım gibi yapmak zorundadır.aksi takdirde kendisiyle çelişir.işte biz bursalı bir gurup olarak bunu yapmaya çalıştık.ancak sizlerde tanıksınız olay fiyasko ile neticelendi.
oysa kuranı bir kadavra gibi deşelemekten vazgeçsek ne olur?bence müthiş bir bağdan kurtulmuş oluruz.çağımızın gerekleri ve getirilerini düşünerek onlara odaklansak,işimizi en güzel şekilde yapmaya çalışsak hem kendimize hemde insanlığa tahminlerin çok üzerinde faydamız dokunacaktır..kuran döneminin sadece başlangıçlarından biridir.eğer kuran sihirli bir değnek olsaydı bağlılarını şimdiye kadar çoktaan muzaffer ederdi..ama ne yazıkkı daha küçücük bir yaşanmışlık örneği bile yoktur dünyamızda..
sn hanif 42,değerli dostum eğer bir hafiye gibi davranmaktan vazgeçip sn pascalosu okursan hayatında tahmin edemiyeceğin aydınlığa kapı açarsın..eğer sen ilerde olsa idin muhakkak seni doğrulardım.ama inan aranızda abartısız dağlar kadar fark var..
Sevgili dermanbeg sondan başlayarak hafiye gibi davrandığımı nitelemişsin. Olasıdır olabilir.Bunu tartışmıyacağım...Dikkatini toplamanı istediğim bir nokta vardır özellikle kendi tarzımla ilgili...Hiç yazdıklarımı inceledinmi.Yada inceleme gereği duydun mu? Yazdığım notlarda herkeste şahit muhatapların yazdıklarından hareketle cevap vermişliğim vardır..Hiç bir zaman için keyfi davranmadığıma sende şahitsin ve söz söyleyenin söylediği sözün kaynağını göstermesini hep isterim.Yine tarzımla ilgili dikkat et araştırırım yazanı ne yazdığını nerede neyi yazdığını.Kuran ın benzeri yazılamazdan kasıt taki başlıkta tıpkı senin çeşilkilerini tutarsızlığını tesbit ettiğim gibi.Gerekçeli,araştırılmış bir bilgiye istinaden ve belgeli. İşte bu benim tarzımdır.Gelelim pascalous nikli arkadaşla ilgili teklifin için.Sağol ben almiim bundan 2 yada 3 saife öncesine git ondanda alıntı yapıp cevap nitelikli yazı yazmıştım.Kaldıki sen benim ne bilip bilmediğimi (çapımın ne olduğunu) bilmeden kıyaslamaya gitmişsin varsın canın sağolsun sorun etmem alınmamda merak etme :)).
Şimdi Kur an kendi dönemi içindir demektesin.Tamam sana katıldığımı farzet ve artık Kur an diye bir kitap bir bilgi söz konusu değil.Yani Kur an yok.Tamam teklifin nedir? Tasavvurlarımızı nerden almamız gerekiyor ve nereden alacağız..
1. gözümüzün gördüğü içinde yıldızların galaksilerin bulunduğu boşluğun arkasında ne var?
2. Biliyoruz ki evren genişlemekte ve soru şu genişlediği alanı nerden almakta?
3. Biliyoruz ki yaşadığımız hayat içinde iyilikler vardır aynı şekilde kötülükler.Burda 2 tane soru var. Bunlar neden iyi yada kötüdür ve bu vasıfları nerden nasıl almışlardır?
4. Yukarıdakiyle benzer bir soru.Tatlı vardır ekşi vardır bu tadları nasıl yüklenmiştir kaldıki tad neden gelmektedir...
Bana bu sorduğum soruların cevaplarını Kur an olmadan ve ondan almadan kaynak göstererek teori olmayacak şekilde vermeni senden ve pacalosuyuda yardımına çağırarak vermeni istiyorum ki kurduğun cümle aynen şu idi Kur an bağından kurtulmak. İşte kurtuldun lütfen teklif ettiğin bilgiyi ve yukarıda sorduğum soruların cevaplarını kısa zamanda iletmen temennisiyle.Selamlar
__________________ Tek bir doğru duruş noktası vardır bölünemeyen.
1400 yıldır
yahudilerin,nasaraların,nasaraların en azgını olan
vatikanın ve ona bağlı bilim adamlarının bulamadığı
çelişkileri bir meczup iki dakikada buluverdi!!!!!onların
bile çelişki diye öne süremeyeceği şeyleri bir ademoğlu
buluverdi!!!!
ben yazdığın 20 kusur maddeyi teker teker ele
almayacağım.çünki değmez.zaten sana cevap verenler
çıkacakdır ve çıkıyordur. ama 20 kusur maddeni teker
teker okudum.anladımki zaman kaybı.sen hasenat
programından araştırma işlemine devamed.daha çok şey
bulacaksın.
ben senin gibi olmayacağımhatta
tersine sana güzellik yapacağımo maddeleri boş versen
şuna cevap ver yeter:41/10Sonra duman hâlinde bulunan
göğe yöneldi; ona ve yeryüzüne, �İsteyerek veya
istemeyerek gelin� dedi. İkisi de, �İsteyerek geldik�
dediler. göğün ve yerin iradesi mi var?isteyerek
gelmeleri nasıl bir şey istemeyerek gelmeleri nasıl bir
şey?Tanrı boş bir söz söylemeyeceğine göreaçıkla bakalım!
eğer ben yerin ve göğün ve her ikisi arasındakilerin
RABBI olsaydım,sana cevabını verirdim.ama vereceğim
cevabı ne senin o beynin algılar nede kulağın
duyardı.çöküp yerinde kalır,taş kesilirdin.beynin çöker
RABBI na secde ederdin.
şimdi ben bir kulum.sende.sen kul değilsen bile ortak
noktamız yaradılmış olmamızdır.cevabını aldığında
kaldıramayacağın şeyi isteme....
öncesinde ise:bak verdiğin mealde ne diyor:duman
halindeki göğe....sadecene gök demiyor...göğün o
zamandaki niteliğinide belirtiyor.dünyanın oluşumunu
inceleyen bilim adamları bunu red edebiliyorlar mı?
yalanlıyabiliyorlar mı?
ama herşeyden önce sorun zaten zatında soru niteliğinde
bile değil.yerin iradesi var mı?git yere sor...senin
iraden var mı diye...?ya bırak böyle basit soru
kuklalığını....burda bana düşen ALLAH diyorsa
doğrudur,vardır demek.bilmediğim ve bilemeyeceğim
şeylerin arkasından gitmemek.ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU
BİLİR demek.iman sadecene aklın tatmin olmasıyla
oluşmaz.sadecene akıl diyenler o ufacıcık akıllarıyla
daha çok bocalıyacak...
ama dünyanın oluşumuyla ilgili çalışmalar yapan bilim
adamları birşeyler diyecekdir.onların bilgisi"istiyerek-
istemiyerek"i izah edecekdir.bence edmişdir.eğer orda bir
açık olsaydı....inan ateistler ve vatikan çokdan
yaygarayı basmışdı.susuyorlarsa bir sebebi vardır.sen
susmuyorsan da bir sebebi vardır.
"..... Şeytanlar kendi evliyasına/dost ve destekçilerine
sizinle mücadele etmeleri için elbetteki vahiy
gönderirler. O şeytan evliyasına boyun eğerseniz
kesinlikle müşrikler oldunuz demektir."
__________________ De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
bir başka ademoğluda kur'anı 1400 yıl öncesine hapseddi.aferin sana.
kurtuldunda ne oldu?ne yaptın şu çağın gereksinimleri için?çağının gerekleri için?hadi söyle?neyi icad eddin?kurtuldukdan sonra.kur'an çağın hangi gerekleri önünde bir engeldi?sen kiliseden kurtulmayla gelişenleri,islamla karıştırıyorsun.şu evrensellik,çağın gereksinimleri,gerekleri...gibi muğlak ifadelerden artık midem bulanıyor.açın içinide herkes bilsin içinizdekileri?neyi nasıl anladığınızı.
kur'an dan kurtuldun....yenibi ilaç mı buldun?kanserin tedavisini mi buldun?neyi buldun?insanlığa ne verdin?boş lakırdılardan başka....
__________________ De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
"Şimdi Kur an kendi dönemi içindir demektesin.Tamam sana katıldığımı farzet ve artık Kur an diye bir kitap bir bilgi söz konusu değil.Yani Kur an yok.Tamam teklifin nedir? Tasavvurlarımızı nerden almamız gerekiyor ve nereden alacağız.."
selam hanif42, yazının özeti bu sanırım.bu soruna kaç kez cevap yazdım bilmiyorum..yinede cevabımı yineliyorum:
JAPON TOPLUMU YÜZYILLARDIR ELİNDE KURAN DİYE BİR KİTABA SAHİP DEĞİL İKEN TASAVVURLARINI NEREDEN ALIYORLAR?
yani:
JAPON TOPLUMU KURANA SAHİP OLMADIDA NE KAYBETTİ?
yada:
JAPON TOPLUMUNUN ELİNDE KURAN OLSAYDI ŞİMDİKİNDEN FARKLI NELERE SAHİP OLURLARDI?
diğer:
JAPON TOPLUMUNA ÖRNEK OLACAK HANGİ KURAN TOPLULUĞUNU GÖSTEREBİLİRSİN?
eğer:
ÖRNEĞİM YOK DİYORSAN -Kİ ÖYLE- JAPON TOPLUMU NEDEN SENİN VE DİĞER KURAN BAĞLILARININ DÜŞTÜĞÜ BEDBAHTLIK BATAKLIĞINDA ÇIRPINSIN Kİ?BU KADAR BÜYÜK BAŞARI ONLARI ALLAH KATINDA ÖDÜLLENDİRİLMEYE YETMEZ Mİ?
aynı soruyu değişik bakış açıları ile sundum ki anlamadım demeyesin..
Doğrusu, Kuran sözlerinin açık ve anlaşılır olduğunu söyleyenlerin bu sözlerden ne anladıklarını ben de merak ediyorum.
Açıklama yapacaklardan istirhamım; 42/16'ya açıklık getirirken, 42/15'ten alsınlar. Çünkü, 16, 15 ile bire bir ilişkilidir. 15'te; "... LÂ HUCCETE BEYNENÂ VE BEYNEKUM..." 16'da; " HUCCETUHUM DÂHİDATUN 'İNDELLÂH..."
selam,
"madde yoktan var olmaz, var dan yok olmaz " diyerek maddeyi ilahlaştıran Haktansapmaz, merakla bekliyor ayet meallerini...belki öbür pusudan olmadı ama , bu pusu'dan belki bakarsın bir pay falan çıkarda...bu ayetin öncesinide ilişiklendirin diyor!...hem Kur'an'a inanmıyor, hem de bize tefsir dersleri vermeye çalışıyor...inanmadığı ayetin öncesine dikkat etmemizi isteyen Haktansapmaz, hakikaten Haktansapmayıp, önce şu yukarıda söylemiş olduğu maddiyyun( madde tapıcılar)ın sözünün evveliyatına ve ahirine bir baksın önce...marks ve engels ile maddetapıcıları ile kol kola girerek, onlarla aynı ilahlara secde ederek/ ederken, samimiyet ve yaklaşımı bu iken, bir de kalkmış bize Kur'an hakkında tavsiyelerde bulunacak...önce yeni girmiş olduğun ateizm-deizm dini'nin bir evveliyatını ve ağirini sorgula istersen, şayet bu kadar meraklıysan...önce yeni dinini bir araştır istersen...Kur'an zaten mağarada yazılmış uydurma(!) bir söz...sen önce yine sana göre merak edilmeyi hakkedenleri ( Kur'an bir mağarada yazıldıysa nesini merak edeceksin...senin için önemli olan maddiyyunların kitaplarını merak et...)madem yeni bir din'e girmişsin, önce bu yeni din'ini merak etmen gerekmez miydi?...merak etmen gerekenleri merak et!...dahili olduğun materyalizmi bir araştır önce...onların siteleri ve bunca kitabı ne güne duruyor...hiç onların sitelerindeki görüşlerini veya " KİTAP "larından birini okuyup da bir eleştirdin mi...bir tek eleştiri bile getirdin mi bu saate kadar...
sevgili Tesliman,
MAVİ
yazılar senin :
ben okulda fiziği matematiği 8-9 olan biriydim yani gerizekalı olmadığıma eminim benim anlamadığım ayetler var izah eder misiniz? örneğin:
42/5 te ki :
Gökler, neredeyse üstlerinden çatlayıp parçalanacaklar; melekler de Rablerini hamd ile tesbih ederler ve yerde olanlara mağfiret dilerler.
42/16 da ki
Kabul edilişinin ardından Allah hakkında tartışmaya girenlerin delilleri Rableri katında geçersizdir. Bunların üzerlerine öfke, kendilerine şiddetli bir azap vardır.
ya da mesela
2/222 de ki onlara Allahın emrettiği yerlerden varın ne demektir açıklar mısınız?
bunun gibi yüzlerce örnek verilebilir şu halde o madem apaçık demek ki ben capcahilin tekiyim
.. .
Sevgili Tesliman, ben okulda fiziği matematiği 8-9 olan biriydim yani gerizekalı olmadığıma eminim benim anlamadığım ayetler var izah eder misiniz? örneğin DİYORSUN...
bu mükerrer sualinden evvelki iletilerimi okumadığın sonucunu çıkarıyorum...ben sana bu sorunun cevabını verdim
halbuki...vermemişim gibi davranıyorsun...evvelki iletilerime tekrar bir bak...mükerrer soru cevap olmasın yeniden ısıtarak...Kur'an açıktır, apaçıktır demiştim...ancak biz ona kapalıyız demiştim...bunun geri zekalılıkla da bir alakası yok...arınma isteği ile alakalı ( De ki arınmağa gönlün var mı?..), Feridun kardeşimin söylediği gibi samimiyet ile alakalı, liyakat ile alakalı, ön İNFAZ niyetiyle yaklaşıp yaklaşmadığı ile alakalı, gaye ve hedefi ile alakalı demiştim, hatırladın mı şimdi...yoksa gereği yok/ lazım değil, diyerek, hiç okumadın mı...bak sana şimdi aklıma gelen bir başka örnek vereyim ( zeka- hidayet ilişkisi hakkında...): bir yerde şöyle bir şey okuduğumu hatırlıyorum... bir yazarın ifadesi...Hindistan da atom laboratuvarında görev yapan önemli bir bilim adamının ineğe tapıcılığından bahsediyordu... ve bundan çok etkilenmişti...demek ki senin / görüşünü dayandırdığın ve söylediğin gibi fizik ten 8-9 almayı bırakalım bir yana dünya nükleer bilimcisi bile olmanla alakalı değildir...hoş yalnız zeki'ler için midir cennet? daha az zeki veya düzük zeka lı insanlar cehennemi mi hakkediyor? hayır yok öyle bir şey? senin Kur'an ile henüz tanışık olmadığın sadece bu cümlenden bile belli...demek, fizik matematik ten 8-9 alacak zeka ya sahip olarak yaratıalanlar cennete gitmeyi hakkedecek, bu zeka ya sahip olamayanlar cehennemi hakkedecek öyle mi? şimdi de ben bunlara zaten inanmıyorum ki, o yüzden soruyorum zaten diyeceksin...inanmıyor olman değil, Kur'an hakkındaki tasavvurunuZUN böyle çarpık olması önemli...bilmem anlatabildim mi...Kur'an hakkındaki bu tasavvurunuz asla ne Kur'an ayetlerine, ne de Kur'an bütünlüğüne muvafakat etmez. Kur'an bizim zeki olup olmadığımızı nerede sorgular bir söyler misin? hangi ayetinde? Kur'an bize akletmemizi emreder sadece? yani mevcud zekamızı kullanmamızı...atıl bırakmamamızı...vahiy kitabı+ kainat kitabı+ insan kitabına uymamızı , bunları Kur'an lokomotifliğinde ahenkli ve entegreli bir şekilde yorumlamamızı emirbuyurur...yoksa üstümüze pislik yağdıracağını...teakkul, tedebbür, tefekkür, tezekkür, tefakkuh etmemizi emreder...akıl' lı olmanın bu demek olduğunu anlatır bize...fakat tüm bunlara rağmen, biz akıllı davranmayı bırakıp da akılCI olmayı tercih etmişsek, aklımızı nefis ve hevamızın emrine vererek PUT'laştırmışsak o bize ne yapsın...bize nasıl bir hayrı dokunabilir ki artık... sürekli olarak söylüyorum, bak başka kardeşler de aynısını söylüyor : hidayet , bir samimiyet, bir liyakat, bir yaklaşım, bir kendini veriş, bir arınma isteği, bir sa'y(mesai) olayıdır..."bir temiz kap" mes'elesidir..."kap "temiz olacak yaklaşırken...en temiz ve güzel bir yoğurdu, kirli bir kabın içine dökmezsin öyle değil mi...ben de dökmem...kimse de dökmez...Yüce Allah hiç ama hiç dökmez...layık değildir oraya çünkü...işte iman öyle bir şeydir...tekraren söylüyorum size : " arınmağa gönlünüz var mı?" cevabı bize değil, kendi kendinize veriniz...kendi kendinizi henüz hayatta ve sınavınız devam ediyorken yoklayınız...kimse kimseden sorumlu değil çünkü...üzerinde bekçi de...
42/5 te ki :
Gökler, neredeyse üstlerinden çatlayıp parçalanacaklar; melekler de Rablerini hamd ile tesbih ederler ve yerde olanlara mağfiret dilerler.
ayetini açıklamamı istiyorsun :
bir yaklaşım biçiminin sıhhati veya yıkıcı-tahrip etkisine yukarıda ve evvelki iletilerimde değindiğim için bir daha girmeyeceğim. şu kadarını ekleyeyim : nasıl ki, biz aciz kulların bile yazdığı küçük bir metinden bile tek tek cümle ayıklayıp "fotoğrafın tamamından bir parça " üzerinden " eleştiri getirmek ne kadar yanlış ise aynı durum Kur'an için de geçerlidir...hem de daha çok...kocaman bir ilahi mesajdır çünkü...fakat ( söylemek zorundayım...) kalplerinde hastalık olup, ard niyetle yaklaşanlar illaki bu meşru olmayan , yanlışa sevkeden metodu kullanırlar...bir örnek vereyim, ayetin açıklamasına gireceğim ( ayeti tek başına anlaman(IZ) güç olacaksa da...çünkü bir tek ayeti tüm Kur'an ayetlerinden samimi bir yaklaşımla edineceğin 6000 den fazla diğer ayetlerin sana vereceği doğru bir mantık ile OKUyabilirsin ancak...tek tek ele alıp da önİNFAZ yaklaşımıyla yaklaşırsan, biz burada boşuna mesai harcıyoruz demektir...ve hakikaten boşuna kürek çekiyoruz burada sizlerle...bir örnek vereceğim demiştim bu konuda : senin boydan çekilmiş ve son derece net ve açık/ apaçık bir kocaman bir fotoğrafının herhangi bir koordinatından 6000 de 1'ini toplu iğne ile çıkarıp bizzat sana bile göstersem, bana anlayabileceğim bir şey getir, böyle kapalı ve muğlak şeylerle beni muhatap etme demeyecek misin(İZ)...işte sana daha ne örnekler göstereyim ki...gökten SİZE mevcud mu'cizeler dışında( güneş, ay, yıldızlar, mahlukat, kainat, insan, vahy...) daha farklı yeni bir mu'cize (haşa) getiremeyiz ki...haşa gelse bile siz ona da bir kulp bulacaksınız ya...herşeye rağmen, bu mecburî girişten sonra sana verdiğin ayetlerin anlamlarına geçebiliriz artık ( dediğim gibi mümkün olduğu kadar ,Kur'an bütünselliği içinde bakmaya çalış, parça parça değil...)
bütünsel anlamda baktığımızda verdiğin mealin yanlış olduğunu görüyorum :
ayeti motamot olarak değil( ondan çok...), lafız+ mana+maksad üçlüsü ve Kur'an'ın bütününden neşet edecek bir yaklaşım ile yorumlarsak :
1.ayetten 9. ayete kadar bir pasaj'dır... şöyle bir yorum çıkar :
mükemmel olan, isabet eden , hikmet sahibi olan Allah, sana ve senden öncekilere böyle vahyeder...göklerde ve yerde her ne varsa, hepsi de onundur... mutlak galip o'dur...aşkın bir yüceliğe ve ululuğa sahiptir...aliyyul azim'dir...Allah'ın bu azamet ve heybetinden veya Allah hakkındaki iftiralarından (m.islamoğlu) neredeyse evet neredeyse gökler en tepesinden parçalanacak, bu söyledikleri iftiralardan dolayı...gök çatlayacak kadar sarsılacak neredeyse...melekler Rablerini hamd ile tesbih edip, yeryüzündeki insanlar için bağış dilerler oysa...şüphesiz yalnız Allah...yalnız ve ancak Allah mutlak bağış ve sonsuz rahmetin sahidir...O'ndan başka dostlar edindikleri her ne varsa onlara gelince Allah onları sürekli olarak gözetlemektedir...sen asla onların tercihinden sorumlu değilsin...sen onların üzerinde " vekil " değilsin...istedikleri " şık " kı işaretlesinler artık...sen onların üzerinde " bekçi " değilsin..biz sadece sana kentlerin anasını ( uyarımızın başlangıç noktasını) ve onun çevresindeki kentleri uyarman , kendisinde şüphe bulunmayan o toplanma gününü haber veresin istedik...nihai olarak bir kısmı cennete girecek, bir kısmı da ateşe...tabi ki Allah dileseydi onları tek bir ümmet yapardı...ne var ki o isteyeni, istek ile kendisine koşanı , iradesini arınma yolunda kullananı , temizleneni , pisliklerinden arınanı rahmetine kavuşturmayı diler...başkasını değil...zalimler ne bir dost ne de bir yardımcı bulabilecekler...asıl himaye edici, asıl ve gerçek dost Allah'dır...zira ölüye can veren yalnız O'dur...herşeye kadir olan sadece O'dur...
DEVAM EDECEK İNŞ.
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
boğanak abimiz diyor ki "burdaki şeriat başka şurdaki başka" abicim başka sözcük mü kalmadı? iş yoruma kalırsa istediğimiz yorumu yapamaz mıyız? nasıl çelişki bulacağız? ayrıca ne mantık bilmi ne kökenbilmi ? bu kitap en sığırına kadar tüm insanlara inmedi mi? herkese hitap etmeli değil mi?
Sevgili Tesliman;
Dilbiliminde bir sözcük birden fazla anlam alabiliyor.Kuran Arapça indirildi o yüzden çevirilerde Kuranın vermiş olduğu anlamlar için sözcükleri ince eleyip sık dokumak gerekiyor.Çünkü hiçbirimiz Arap değiliz onların dilini çok iyi bilmiyoruz, kurandaki anlamı şıp diye kavrayamayız bu yüzden. kökenbilimi Türkçe sözcükler olduğu kadar Arapça sözcükler içinde önemlidir.Zaten bunu destekleyici ayetler vardır.Yavaş yavaş düşüne düşüne oku gibi ya da anlayabildiğimiz yerleri oku gibi. Mantık bilimi derken liselerde okutulan mantık dersleri aklıma geldi.Üzerinde konuştuğum ayetlere toplum için demişsin ama ilk görüşte mantık dersi almasam bile kökenbilime gitmesem de şeriat sözcüğünün birinin birey için diğerinin ise toplum için yazıldığını görüyorum. Birey için olanda insanın doğuştan farklı farklı kişilikleri, özellikleri , yetenekleri, bunu genişletebiliriz, anlatılıyor.Diğerinde toplumlara gelen bir şeriat vardır, yani Allah'ın getirdiği kurallar bunlar zaman içinde bozulur, son elçiyle artık kıyamet sürecine girmiştir. Yazdığın bütün ayetleri açıklamak için çok fazla zamanım yok, çünkü konuyu açarken de zaten bunun gereksiz olacağını belirtmişsin, beni çelişmezlik arayan konuma sokmuşsun.Biraz da gönlünün sesini dinle.
Sevgiler...
sevgilerimle;
__________________ Kuday/Hüda/ilâh yoktur, Allah vardır. O bütün varlıkların çalabıdır.
Selam,
Hanif 41 bey/hanım.
Öncelikle ilgi, eleştiri ve katkılarınız için
teşekkürler.
1. İbrahim:52. ayette geçen öğüt alsınlar çevirinizi
şöyle düşünmenizi öneririm.: "uyanık bilinç sahipleri
Hatırlasınlar" (ve li yezzekkera) Kur'an'ın yada genel
olarak tüm işaretlerin (ayet) tek amacı hatırlatmaktır.
Neyi hatırlatmak? tabii ki insana kodlanan/yüklenen/
vicdan da var olanları, isimleri(tanımları) ..vs
2.Allah'ın tek bir ilah olduğunu bilmeleri evrensel bir
çağrı mıdır? ,bir yönüyle evet. Şöyle düşünün, mekke
toplumu, hanif(özgür düşünceli) bir toplum olsaydı, kör
bir taassubun içinde olmasaydı, yaşamlarını bir çok
belirleyici(ilah) nin belirlemesi ile yaşamasaydı bu tek
ilah vurgusu bu denli olur muydu? tartışılır. Yani durup
dururken: "Heey burada ilah benim benden başka ilah
yoktur" gibi bir racon kesenin psikolojisini düşünün.
Doğrusu şu: Kur'an'ın merkez karakteri İbrahim dir, ve
ibrahim, özgürce kendini gerçekleştiren, vesayeti kabul
etmeyen bir adamdır. Bana ait bir benzetme ile şöyle
diyebiliriz: Alah'ın elinde bir kalem var ve bu kalemle
evrende bir sistem kurmuştur(sünnetulah) bu sistemin
merkezine İnsanı halife (kalfa) olarak koymuştur. ve her
şeyi onun hizmetine vererek, ona emanet etmiştir. Ve
Kalemi onun eline tutuşturmuştur. Bundan sonra sistem
sana emanet demiştir. ve kendisi istiva etmiştir.
(ofisinde konumlanmıştır.) O sistemin patronudur. İnsanın
self determinasyon hakkı ve yetkisi vardır.
Sonra Sosyal tanrılar(anne baba, atalar, çevre, devlet,
şeyh,...) o kalemi insana çok görüyor ve elinden almak
istiyorlar. bunu kaptıran kişi müşrik olur ve kişilik
bölünmesi yaşar.
Burada rabb diyor ki: bırakın benim kalfamın kalemini.
ben onu özgür kıldım, siz kim oluyorsunuz ki elinden
kalemi alıp ona vesayette bulunacaksınız?
İbrahim, kalemine insanları dokundurmayan kendini gerçekleştirme savaşımı veren, vesayeti kabul etmeyen adamdır. Hanif
te bu demektir.
3. İlah Vasi değildir. yönlendiricidir. Başkasının vesayetine karşı çıkmsını insana öğütleyen, Kul olmaktan kurtarmaya çalışan bir rabbkendisi vesayet etmek ve kendine kul etmek için bunu yapıyor değildir. Ve Allah'ın ilah
olması sistemin sahibi olmasıdır. İnsan, Sünnetullahın (el kitab) çizdiği sınırların içindedir. Yoksa Allah'ın: "başka putları bırakın
beni put edinin" dediğini düşünmüyorsunuzdur eminim.
Maalesef Alahın "benden başka put yoktur" anlayışında bir
megaloman olduğunu düşündürecek anlayışlara tevhid
dendiğini gözlemleyebiliyoruz (meclisten dışarı) Aslında
Alah, "Burada din benimdir ben de insanı özgür bırakıyorum"
demiştir. İnsanı tanrıların elinden alıp özgürleştirme
projesidir kuranın projesi. (Bu konuda 'dine el koyma
savaşı' isimli bir notum var face de belki faydası
olabilir)
4. İktidar mücadelesinde bahsettiğiniz konulara temas etmesi ve çözümler getirmesi zaten olması gerekendir. İnsanların gündelik hayatlarına dair kaygı ve düşünceleri tabii ki olacaktır. O dönemin ortak aklının çözümleridir Kur'an'ın çözümleri. Ve de süreç içinde değişkenlik arzetmesi de doğaldır. insanlar gelişiyor, değişiyor.
5. Yusuf kıssası Muhammed(as)e iktidar mücadelesinde ivme kazandıracak, motive edecek bir özellik taşır. Şöyle ki: Yusuf kuyuda mahsur kalmış birisidir. doğru strateji ile,sistemi iyi kuma ile, sahip olduğu potansiyelleri i,yi kullanma ile iktidarın zirvesine çıkmış bir iyi örnektir. Diyor ki: Yusufa bak, o nasıl başardı sen de başaracaksın. Sen benim yasalarıma/siateme uyarsan başarmamak için sebep yoktur. güneş, ay yıldız, amerika, avrupa, çin, japonya... sana secde edecektir. projeksyonunu geniş tut. ortadoğuya hapsolma....unu anlamayacak bişey yoktur kardeş.
6. Bir şey diyemediğiniz parağraflarım ile ilgili duygusal bir tartışmaya girecek değilim. Kitab-ı mukaddesi Kur'an la karşılaştırmalı bir şekilde okuduğunuzda, ku'an'ın ciddi bir revizyon yaptığını, ana konunun ise tavrattaki ırkçı, firavun karakterli, ya yusel tanrı anlayışının evrilmesidir. Ve kur'an burada çok ciddi bir düzelticidir (musaddik) aslında tanrının imajını düzeltmek konusunda çok ta başarılıdır. benim kur'an konusunda şüphe uyandırmak gibi bir amacım yoktur. onu doğru konumlandırdığımızda ondan şüphem de yoktur. seviyorum da kur'anı. Görüşlerimle örtüştürdüğünüz ayetleri de sizin duygusal tepkileriniz olarak algılıyorum. sorun değil. daha ağırlarını da deseniz sadece düşünürüm. Kişisel olarak başkalarının hakkımdaki yargı ları belirleyici olmaz. Acaba der geçerim. saygı sunarım, tekrar teşekkür.
bir başka ademoğluda kur'anı 1400 yıl öncesine hapseddi.aferin sana.
aslında seni muhatap almamak lazım..sadece seni değil'sırf insanlar farklı düşünüyor' diye onlar için bir 'zanlılar' muamelesi yapan tüm çapsızları da muhatap almamak lazım..sen dünde bize "peygamberi inkar ediyorsunuz" diye karalama yapıyordun bu günde..senin görevin yetişemediğin insanlırın eteklerinden çekmek..
kurtuldunda ne oldu?ne yaptın şu çağın gereksinimleri için?çağının gerekleri için?hadi söyle?neyi icad eddin?kurtuldukdan sonra.kur'an çağın hangi gerekleri önünde bir engeldi?sen kiliseden kurtulmayla gelişenleri,islamla karıştırıyorsun.şu evrensellik,çağın gereksinimleri,gerekleri...gibi muğlak ifadelerden artık midem bulanıyor.açın içinide herkes bilsin içinizdekileri?neyi nasıl anladığınızı.
iyi dinle:
KURAN ÇAĞIN ÖNÜNDE ENGEL DEĞİL.ENGEL;ONU İNDİĞİ YERDEN TÜM BOYUTLARI İLE GÜNÜMÜZE GİYDİRMEYE ÇALIŞANLARDADIR.
onu (allah ın sözünü) yetersiz görüp sünnet putunu ortak koşarken neden miden bulanmıyordu??
kur'an dan kurtuldun....yenibi ilaç mı buldun?kanserin tedavisini mi buldun?neyi buldun?insanlığa ne verdin?boş lakırdılardan başka....
çelişkini fark edemeyecek kadr cehl içindesin..bu soruyu ben sana soruyorum:elinde kuran olanlar mı buldu bunları??kaldı ki kuran bir buluş kitabı değil zaten..o sadece hatırlatıcılardan biri..
önce şu taliban kokan nefretinden ve kuruntularından bi kurtul..relax ol..insanları sev kendinle barışık olmaya çalış..sen allah ın oğlu değilsin..(haşa!)
bugün içimde ki tüm sevgileri sana gönderiyorum..:)
ben sana net birşey sordum.çapına göre cevap ver....sen kur'an ı indiği yerden tüm boyutlarıyla günümüze giydirmekden kurtuldun da ne yaptın çağın gerekleri için?anlatta yaptığın şeyin etini budunu göreyim?
"KURAN ÇAĞIN ÖNÜNDE ENGEL DEĞİL.ENGEL;ONU İNDİĞİ YERDEN TÜM BOYUTLARI İLE GÜNÜMÜZE GİYDİRMEYE ÇALIŞANLARDADIR...."
demişsin örneklermisin?spesifik örnekler verde cümlenin devamı neymiş anlayayım....
herkes sevilmez.herkesi sevmek ahmakların işi.benim işim nefret etmem gerekenden nefret etmek,sevmem gerekeni sevmek.sen bunu belki anlar belki anlamazsın.
sen kendini ne zannediyordun bilemem.bir hiçden başka değilsin.dalga geçeceksende git kendinle geç.çapsız de,cahil de sonrada sevgi yolla.hadi....
japonlar ne incille nede kur'an ile gelişdi.maddeyi inceledi.araştırdı.ALLAH ın ilminin bir kısmını keşfetti.bunun kur'an dan ayrı olan neresi?kur'an a bakmayarak adamlar bazı şeyleri buldu.baksalardı şimdiki gelişme olmayacakmıydı?ALLAH kur'anı gelişmenin önüne bir tuzak,engel olarak mı koydu?
__________________ De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma