Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
değerli kardeşlerim.. yaptığımız tartışmalarda pek yarar göremedim katkı amacı taşıyan arkadaşlar elbetteki var ama genelde ön yargıladan arınamamış ve amacı sadece alt etmek ya da sırf cevap verebilmek olan kişiler var ve haliyle ben de bundan etkileniyor ve amacımı aştığımı farkediyorum bu yüzden de sizlere itici gelmekten başka bir şey kazanamıyorum.. aklımdaki soru işaretlerine doğru dürüst cevaplar alamadım en basiti: "eğer vahy gerekliyse neden tüm yöreler ve toplumlar bundan mahrum bırakıldı?"nın cevabını bile bulamadım maalesef karşılık olarak da "sıkıysa çelişki bulsana çelişki bulsana" gazlarına geldim ve bulabildiklerimi de yazdım ama yarısına bile adam akıllı açıklamalara bulmak yerine amcın ne" gibi art niyet okumalarıyla karşılaştım artık bunu sürdürmenin ne size ne de bana bir katkı sağlayacağını düşünmüyorum
son olarak şunları söylemek istiyorum:
evet kur'anın hepsi olmasa dahi bir kısmının Tanrısallık niteliği taşıyabileceğini böyle bir ihtimalin olabileceğini düşünüyorum ama bunun gerçek olması durumunda dahi bunun muhammedin bir katkısı olmadan olamayacağına inanıyorum evrenin metafizik boyutlarına inanıyorum ve düşünsel ruhsal yetilerini geliştireren insanların neleri başarabildiğini görüyorum duvarın arkadındaki bir cismi resmedebilenler korların üstünde yürüyerek ayakları yanmayanlar ya da kaşığı çatalı eğip bükebilenler var.. ve eğer bunlar varsa Tanrının gizli ilimlerini elde edebilenler de olabilir diye düşünüyorum ancak bunun anlamı asla bunun bir daha yapılamayacağı..ya da o yapılmışa körü körüne uyulması gerektiğini gerektirmez.. kaldı ki kitabın kendisi dahi bunu desteklemektedir:
(6/156)Kitap, yalnız bizden önceki
iki topluluğa (yahudilere ve hıristiyanlara) indirildi. Biz onların
okumalarından habersiz idik” demeyesiniz
şunu anlamalıyız artık : bu kitap bizim değil dostlarım bizim değil hatta şu günümüzdeki arapların dahi değil
söylesenize eğer olsa idi şu hangi mantıkla okuyacaklardı:
(58/3o) halde, "Sen bana annem kadar haramsın!" diyerek hanımlarından ayrılanlara ve sonra söylediklerinden geri dönenlere gelince, (onların keffareti) eşlerin tekrar birbirlerine dokunmalarından önce bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmak olacaktır. Size (burada) tavsiye edilen budur; çünkü Allah yaptığınız her şeyden tamamiyle haberdardır.
onların dahi ne böyle bir yeminleri kalmıştır ne de bu yeminlerinden kendilerini kurtaracak köleleri..
o halde o kitaptan/kitaplardan hatta yazılmış ne kadar kitap varsa hepsinden istifade ederek mantık süzgecinden geçirerek kendimize yesyeni kitaplar yazmalı ve yazdırmalıyız
"madde yoktan var olmaz, var dan yok olmaz " diyerek maddeyi ilahlaştıran Haktansapmaz, merakla bekliyor ayet meallerini...belki öbür pusudan olmadı ama , bu pusu'dan belki bakarsın bir pay falan çıkarda...bu ayetin öncesinide ilişiklendirin diyor!...hem Kur'an'a inanmıyor, hem de bize tefsir dersleri vermeye çalışıyor...inanmadığı ayetin öncesine dikkat etmemizi isteyen Haktansapmaz, hakikaten Haktansapmayıp, önce şu yukarıda söylemiş olduğu maddiyyun( madde tapıcılar)ın sözünün evveliyatına ve ahirine bir baksın önce...marks ve engels ile maddetapıcıları ile kol kola girerek, onlarla aynı ilahlara secde ederek/ ederken, samimiyet ve yaklaşımı bu iken, bir de kalkmış bize Kur'an hakkında tavsiyelerde bulunacak...önce yeni girmiş olduğun ateizm-deizm dini'nin bir evveliyatını ve ağirini sorgula istersen, şayet bu kadar meraklıysan...önce yeni dinini bir araştır istersen...Kur'an zaten mağarada yazılmış uydurma(!) bir söz...sen önce yine sana göre merak edilmeyi hakkedenleri ( Kur'an bir mağarada yazıldıysa nesini merak edeceksin...senin için önemli olan maddiyyunların kitaplarını merak et...)madem yeni bir din'e girmişsin, önce bu yeni din'ini merak etmen gerekmez miydi?...merak etmen gerekenleri merak et!...dahili olduğun materyalizmi bir araştır önce...onların siteleri ve bunca kitabı ne güne duruyor...hiç onların sitelerindeki görüşlerini veya " KİTAP "larından birini okuyup da bir eleştirdin mi...bir tek eleştiri bile getirdin mi bu saate kadar...
Merhaba,
Bu hitap uslubunu normal karşılıyorum... Tansiyon yüksek...
Ben kendimi tanıyorum. Ne deist nede ateist ve nede maddeperest olmadığımdan asla şüphem yoktur. Kuran'ı da çok seviyorum. O'ndan çok yararlandım vede yararlanmaya devam ediyorum. Onda çelişki de görmüyorum. Ancak her zaman ve mekanda yaşayan insanları mesajının kapsadığına da inanmıyorum.
42/5'i şöyle anlıyorum:
Gökler üstünden yarılıyor; melekler/güçler rablerinin emrine tabi olup yerdekilere bağışta bulunuyorlar...
Neden ta dibinden yada göbeğinden değil de, üstten/yüzeyinden çatlıyor?! "Nerde ise çatlayak" da ne demekse! "Nerdeyse kızacağım/çatlayacağım ha!" demeye geliyor ki, bu uslup Allah'a yakışmaz. Yakıştıranlar O'nu anlamayanlardır. Çatlayacaksa çatlasın da görelim, demezler mi?
Yani, Gök/gökler, yerdekilerin hayatlarını sürdürmeleri için, gerekli olan suyu yere indiriyor...
Ben Kuran'ın bu sözünün, "yer ve gökler bitişikti biz onları patlattık da her canlıya sudan hayat verdik..." sözünün diğer bir versiyonu olarak görüyorum.
birşey sana eksik geliyorsa.neyin eksik olduğunu biliyorsun demekdir.sen eksik olmayanı yaz.seni bundan alıkoyan ne?birşeyde çelişki var diyorsan neye göre neyin çelişki olduğunu biliyorsun demekdir.göster bilgini çelişkisiz olanı yaz.bukadar konuşacağına yazdğından örnekler sun.birşey eskimişse neyin eski neyin yeni olduğunu biliyorsun demekdir.çok konuşacağına yenisini yaz.bukadar boş lakırdıya ne gerek var.göster eserini.insanlar sana inansın.....
__________________ De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
eğer vahy gerekliyse neden tüm yöreler ve toplumlar bundan mahrum bırakıldı?"nın cevabını bile bulamadım maalesef karşılık olarak da "sıkıysa çelişki bulsana çelişki bulsana" gazlarına geldim ve bulabildiklerimi de yazdım ama yarısına bile adam akıllı açıklamalara bulmak yerine amcın ne" gibi art niyet okumalarıyla karşılaştım artık bunu sürdürmenin ne size ne de bana bir katkı sağlayacağını düşünmüyorum
Sevgili Tesliman, ben şöyle izah etmeye çalışayım.. maddeler halinde..
1-vahiy ortadadır, muhattabları elçi ve onun zamanında yaşamış olan kişilerdir. Ama kişi illa, hayır bende muhattabım derse, oda onun bileceği iştir.
2-vahiy ortadadır, diler Haktansapmaz gibi yararlanır ve seversiniz, dilerseniz uzak durur Rahman ve Rahim olanı eşyaya verdiği izlerinden tanır bağlısı olursunuz.
3-ilkler haricinde kimsenin, vahiy bağlısı olma ya da olmama sorumluluğu ve hatta Kuran'a inanmak, inanmamak seçkisi olduğunu beyan etmek doğru olmasa gerek.
Çelişkiler meselesine gelince, sevgili Tesliman,
manasını doğru anlamaktan yoksun olduğumuz ve kabul edilemez meallerle ''işte bunda çelişki var mı? nın yok mununda, bir anlamı yoktur.. bence.
herkes kendi dinini kurmuş.kimileri kurdukları dinin merkezine aklını oturtmuş.kimileri kur'an ı kullanarak nefsini...kimileri başka şeyi.
daha düne kadar konuşmasını bile beceremeyen insanoğlunun çenesine öyle bir güç gelmişki artık herşeyi konuşuvermiş.hiç düşünmeden.sonunun ne olacağını hiç bilmeden.insanoğlu çok cesur.bilmediği okadar şey varken bu kadar çok konuştuğuna göre.
daha hiçbiriniz vucudunuzu bile tam olarak bilmezken,şu yaşınızda hala vucudunuzda bile görmediğiniz yerler varken....herşeye muttali olmuş gibi konuşmanız,herşeyi görür gibi konuşmanız,nasıl bir işdir.
düne kadar altını ıslatan çocuklardınız,ınga diyen bebelerdiniz,gün geldi büyüdünüz de birşey mi oldunuz?
sizinle çene yarıştıracak değilim.diyorumya herkes dinini kurmuş.ne sizi yargılayacak olan benim,nede beni yargılayabilecek kadar güçlü ve cesur olan sizsiniz.
kur'an kıyamete kadar her asrın vahyidir.kıyamete kadar nefes alan her beşeri sonuna kadar bağlar.isteselerde istemeselerde.inansalarda inanmasalarda.aksini söyleyen herkesle düşmanımdır.bu konuda asla eğilmem bükülmem.yok saygı duy...yok sevgi besle bana göre değil.
bir ademoğlunun "hadis"ler hakkında bana söylediğine gelince.kurnazlığa gerek yok.ben uydurma rivayetler yokdur demiyorum.yüzlerce bulursun.kimileri okadar açıkdırki uydurma oldukları.hemen anlarsın.ama hepsini red etmek ahmaklıkdır.yarım insnala,tam insan arasındaki fark gibidir.benim için kur'an hala nasıl taptaze,capcanlı bir vahiyse,o vahyin dirkt ve ilk muhatabı da o denli taptaze ve capcanlıdır.sözleriyle,hareketleriyle.......geçmişde yaşayanları yalancılıkla,güvensizlikle itham edenler kendilerine bir baksın.....nekadar adam olduklarınainekadar itibar sahibi olduklarına....
__________________ De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
"japonlar ne incille nede kur'an ile gelişdi.maddeyi inceledi.araştırdı.ALLAH ın ilminin bir kısmını keşfetti.bunun kur'an dan ayrı olan neresi?kur'an a bakmayarak adamlar bazı şeyleri buldu.baksalardı şimdiki gelişme olmayacakmıydı?ALLAH kur'anı gelişmenin önüne bir tuzak,engel olarak mı koydu?"
dostum sen ne yazdığının farkındamısın? ben de bunu diyorum..gelişmenin adam olmanın insan olmanın kitapla falan alakası yoktur..evet hepsi bu..asma artık şu suratını ..
kuranın hükümleri döneminin insanının gelişmesine katkı sunmuştur..okunduğu toplumuda etkileyip geliştirmiştir..ancak evrenseldir diyerek onu bugüne giydirmeye kalkarsanız işin içinden çıkamazsınız..sizlere ilginç gelecek ama onda eti pişirerek yiyin hükmü yoktur..ve bizler bunu bile denemeyi düşünüyorduk :)
kuran da hac,toplantı kuralları detaylıca açıklanmıştır ve dönemine göre de çok güzel bir yeniliktir..bu gün bile "bazı bağlıları" onun o günkü ilericiliğinin gerisindedir..hayvanların nerede kesileceğinin belirlenmesini istemiştir bağlılarından..tabi ki temizlik ve tertiplilik adına yapmıştır bunu..oysa hala bugün bile onu evrensel gören bağlıları trafık lambalarında kaldırımlarda kesmektedirler kurbanlıklarını!!!
ancaak ya bağlı olmayanlar!!!!
doğruyu söylemek gerekirse kıyaslanmayacak derecede ilerdedirler hem kuranda ifade edilenden hem de evrensel bağlılarından..üstelik onu hiç bir zaman referansta almamış olmalarına rağmen..
bu yazdıklarıma "yalan" diyecek akıl ve vicdan sahibi olduğunu sanmıyorum..
bunun gibi onlarca örnek verebiliriz;bu günkü bağlılarının onun gerisinde bağlı olmayanlarında onun ilerisinde olduğuna dair..lütfen bu cümlemi es geçmeyin..
sonuç olarak:islam dünyası kuranın gerisinde olduğundan kendisini ona ve evrenselliğine nisbet edenlerin onu titizlikle incelemeleri kaçınılmazdır..ama başkalarına onu teklif etmek traji komik bir anlayıştır...
Araplarin dini guya islam asli islam kisvesi altinda pagan dini
En buyuk putlarina herkesi taptirmayi basarmislar ya dini 72 firkaya
ayirmislar ya Kelami anlamamaniz icin eshabi nuzul u uydurmuslar
hadis adi altinda yahudilerden daha teferruatci ve daha hain olmuslar
ya - birkac iyiyi tenzih ederim- gerisi hikaye
Peki gercek islam ne
Gercek islam yine de Kuran kelime oyunlariyla dolu olsada
Peki dogru ne
Yerlesik kabuller mi
Degil oyle olsa escinsel biri veya bir yamyam da haklidir
Oyleyse dogrunun tanimi ne
PeKi insanin tanimi ne
İnsan ve dogrular bu iki seyi aciklamadan gittiginiz yol yol olmayabilir
İnsan
Dogru hakk ve
Yanlis batil arasinda sikisan mahluk
Akilla donatilan mahluk
Buradan sonraki soru su
Dogru nedir yanlis nedir
Unutmayinizki cogunlugun soyledigi de dogru degildir
Bana dogru ve yanlis nedir sorusunun yanitini verin
Gittiginiz yolu gorun
Selamlar
"Şimdi Kur an kendi dönemi içindir demektesin.Tamam sana katıldığımı farzet ve artık Kur an diye bir kitap bir bilgi söz konusu değil.Yani Kur an yok.Tamam teklifin nedir? Tasavvurlarımızı nerden almamız gerekiyor ve nereden alacağız.."
selam hanif42, yazının özeti bu sanırım.bu soruna kaç kez cevap yazdım bilmiyorum..yinede cevabımı yineliyorum:
JAPON TOPLUMU YÜZYILLARDIR ELİNDE KURAN DİYE BİR KİTABA SAHİP DEĞİL İKEN TASAVVURLARINI NEREDEN ALIYORLAR?
yani:
JAPON TOPLUMU KURANA SAHİP OLMADIDA NE KAYBETTİ?
yada:
JAPON TOPLUMUNUN ELİNDE KURAN OLSAYDI ŞİMDİKİNDEN FARKLI NELERE SAHİP OLURLARDI?
diğer:
JAPON TOPLUMUNA ÖRNEK OLACAK HANGİ KURAN TOPLULUĞUNU GÖSTEREBİLİRSİN?
eğer:
ÖRNEĞİM YOK DİYORSAN -Kİ ÖYLE- JAPON TOPLUMU NEDEN SENİN VE DİĞER KURAN BAĞLILARININ DÜŞTÜĞÜ BEDBAHTLIK BATAKLIĞINDA ÇIRPINSIN Kİ?BU KADAR BÜYÜK BAŞARI ONLARI ALLAH KATINDA ÖDÜLLENDİRİLMEYE YETMEZ Mİ?
aynı soruyu değişik bakış açıları ile sundum ki anlamadım demeyesin..
selamlar..
Sevgili Dermanbeg ben japonlarla ilgili yada japon inancıyla ilgili bir şey sorduğumu hatırlamıyorum..Kaldı ki japonlar şintoist bir o kadarda budistler iki tanede kitapları vardır.1- Kojiki 2- Nihongi. Bir medeniyetin! gelişmesi ve (ya) gelilmemesinde inancın yeri ve etkisi sorgulanabilir bunun farkındayım. Çünkü direkt ilişkilidir.Bunu anlamıyor değilim. Anladığığım bir husus daha ki geçmişi 100 yıl bile olmayan batı konforundan hareketle islamı eleştirmek hangi akla ve mantığa hizmettir..Gerek batı gerekse uzakdoğu medeniyeleri!!! nin konforunun geçmişine bakmakta fayda vardır...İnsanlara iyilik ve vicdanı öneren kim olursa olsun özellikle batı nın örnekliğini vermemesi gerekirki konforlarını başkalarının acı sı üzerinden hareketle ortaya koymuşlardır ve koymayada devam etmektedirler...sorularımı tekrar ediyor ve cevalarını senden bekliyorum...
1. gözümüzün gördüğü içinde yıldızların galaksilerin bulunduğu boşluğun arkasında ne var?
2. Biliyoruz ki evren genişlemekte ve soru şu genişlediği alanı nerden almakta?
3. Biliyoruz ki yaşadığımız hayat içinde iyilikler vardır aynı şekilde
kötülükler.Burda 2 tane soru var. Bunlar neden iyi yada kötüdür ve bu
vasıfları nerden nasıl almışlardır?
4. Yukarıdakiyle benzer bir soru.Tatlı vardır ekşi vardır bu tadları nasıl yüklenmiştir kaldıki tad neden gelmektedir...
Sevgili pascalos demişsiniz ki
pascalos Yazdı:
1. İbrahim:52. ayette geçen öğüt alsınlar çevirinizi
şöyle düşünmenizi öneririm.: "uyanık bilinç sahipleri
Hatırlasınlar" (ve li yezzekkera) Kur'an'ın yada genel
olarak tüm işaretlerin (ayet) tek amacı hatırlatmaktır.
Neyi hatırlatmak? tabii ki insana kodlanan/yüklenen/
vicdan da var olanları, isimleri(tanımları) ..vs
2.Allah'ın tek bir ilah olduğunu bilmeleri evrensel bir
çağrı mıdır? ,bir yönüyle evet. Şöyle düşünün, mekke
toplumu, hanif(özgür düşünceli) bir toplum olsaydı, kör
bir taassubun içinde olmasaydı, yaşamlarını bir çok
belirleyici(ilah) nin belirlemesi ile yaşamasaydı bu tek
ilah vurgusu bu denli olur muydu? tartışılır. Yani durup
dururken: "Heey burada ilah benim benden başka ilah
yoktur" gibi bir racon kesenin psikolojisini düşünün.
1.İbrahim suresi 52 ayetinde ki öğüt asınlar ibaresini ''"uyanık bilinç sahipleri
Hatırlasınlar'' Şeklinde düşünemem sebebide Kur an da Aklı Kullanmak demek muhakeme yapabilmek anlamı taşır.Dolayısıyla uyanık bilinç vb benzetmeler Kur an i bir öğreti taşımaz.
2.Hanif demek bağımsız düşünen herhangi bir formata binaen olmadan düşünen demek değil. Kaldı ki bir şeyden bağımsız yeryüzünde herhangi bir düşünce şeklide yoktur...Hanif demek hayatla ilgili varolanlardan hareketle düşünerek ve hayatı anlamlandırma noktasına gelmeyen yani seçme vasfına haiz olmamış kişilere denmektedir...Herhangi bir inanca sahip olma yetisini kazanmamış seçebilme kabiliyetine ulaşmamış kişilerdir bunlar...Kur na da bu hiyeraşi şu şekildedir.
a) Hanif olmak ( herhangi bir inanç taşımamak,Hayatla ilgili muhakeme yapabilme kabiliyeti daha olgunlaşmamış olmak)
b) Hanif olmanın akabinde muhakeme yapabilme,seçebilme vasfına haiz olmak.Burda da iki seçenek vardır.1) İslam olur Kur an la yolunu bulursan hanifliğini bozmadan müslüman olursun.Yada İslam dini dışında kalanlara bağlanır hanifliğini bozarsın.
c) İslam olduktan sonra Kur an ile bilgilenir iman eder ve mümin olursun.
d) Bu sayacaklarım müminlikten sonraki aşamalardır ki takvayla orantılıdır.Salihlerden olmak,muhlislerden müttakilerden olmak vs..
Sizin verdiğiniz tanımlama kökten yanlıştır..
pascalos Yazdı:
Maalesef Alahın "benden başka put yoktur" anlayışında bir
megaloman olduğunu düşündürecek anlayışlara tevhid
dendiğini gözlemleyebiliyoruz (meclisten dışarı) Aslında
Alah, "Burada din benimdir ben de insanı özgür bırakıyorum"
demiştir.İnsanı tanrıların elinden alıp özgürleştirme
projesidir kuranın projesi. (Bu konuda 'dine el koyma
savaşı' isimli bir notum var face de belki faydası
olabilir)
SubhanAllah Haşa O nu tenzih ederiz. Sanırım size İlah nedir diye bir soru sormuştum ve o sorunun cevabını sizden alamamıştım..Hiç bir zaman için yukarıda yazdığınız ifadenin benzeri olmadığı gibi dolaylı bir şekilde bu Kur an ın hiç bir yerinde yazmamaktadır...Özellikle size bir tavsiyede bulunarak Din kavramının ne anlama geldiğini nelerei kapsadığını araştımanızı öneririm ve burada yazdığını 2 cümlenin ne denli doğru olduğu hakkında ve ne kadar yerlice olduğunu tekrar düşünebilmek fırsatını yakalarsınız....Kuran da kul (abd) olma olayı çok açık bir şekilde Allah ın gösterdiği şekilde hareket (hidayet) ve yine O nun gösterdiği yol üzeri (sıratül mustakim) şeklinde davrananlara Allah a kul olmuş olanlar bunun dışındakiler ise gerekse putperest gerekse Allah tan başka ilahlara kul(abd) olanlar olarak nitelendirmektedir.Şunuda unutmayın şahitlik ettiğimiz şahit olduklarımızdan elbette sorgulanacağız ve şehadetimizi gerçek olarak yerine getirenlerden olmamız umulur.
pascalos Yazdı:
4. İktidar mücadelesinde bahsettiğiniz konulara temas etmesi ve çözümler
getirmesi zaten olması gerekendir. İnsanların gündelik hayatlarına dair
kaygı ve düşünceleri tabii ki olacaktır. O dönemin ortak aklının
çözümleridir Kur'an'ın çözümleri. Ve de süreç içinde değişkenlik
arzetmesi de doğaldır. insanlar gelişiyor, değişiyor.
5. Yusuf
kıssası Muhammed(as)e iktidar mücadelesinde ivme kazandıracak, motive
edecek bir özellik taşır. Şöyle ki: Yusuf kuyuda mahsur kalmış
birisidir. doğru strateji ile,sistemi iyi kuma ile, sahip olduğu
potansiyelleri i,yi kullanma ile iktidarın zirvesine çıkmış bir iyi
örnektir. Diyor ki: Yusufa bak, o nasıl başardı sen de başaracaksın.
Sen benim yasalarıma/siateme uyarsan başarmamak için sebep yoktur.
güneş, ay yıldız, amerika, avrupa, çin, japonya... sana secde
edecektir. projeksyonunu geniş tut. ortadoğuya hapsolma....unu
anlamayacak bişey yoktur kardeş.
6. Bir şey diyemediğiniz
parağraflarım ile ilgili duygusal bir tartışmaya girecek değilim.
Kitab-ı mukaddesi Kur'an la karşılaştırmalı bir şekilde okuduğunuzda,
ku'an'ın ciddi bir revizyon yaptığını, ana konunun ise tavrattaki ırkçı,
firavun karakterli, ya yusel tanrı anlayışının evrilmesidir. Ve kur'an
burada çok ciddi bir düzelticidir (musaddik) aslında tanrının imajını
düzeltmek konusunda çok ta başarılıdır. benim kur'an konusunda şüphe
uyandırmak gibi bir amacım yoktur. onu doğru konumlandırdığımızda ondan
şüphem de yoktur. seviyorum da kur'anı. Görüşlerimle örtüştürdüğünüz
ayetleri de sizin duygusal tepkileriniz olarak algılıyorum. sorun değil.
daha ağırlarını da deseniz sadece düşünürüm. Kişisel olarak başkalarının hakkımdaki yargı ları belirleyici olmaz. Acaba der geçerim. saygı sunarım, tekrar teşekkür.
Özellikle şunu vurgulamakta fayda vardır..Kurallar nizamnameler vs ne varsa hayat içinde geçmişinden geleceğine ilşkin standart olarak taşıdıkları anlamlar vardır.Mesela Haksız bir gerekçe ile birini öldürmek isterse 50milyon yıl öncesi olsun isterse 50milyon yıl sonrası olsun anlamı değişmeyecek bir nitelik taşır.Bu fiil kötü bir fiildir. Şöylede düşünebilirsiniz.Bir çocuğa şeker vermek ile dövmek arasındaki fark nerde ne zaman olursa olsun değişmez bir standarta sahiptir...Keza daha öncede sralamakta olduğum ekonomi aile hayatla iglili her ne varsa kendi içlerinde esneklikleri olmasına rağmen standarlıklarını korumaktadırlar ve değişmemektedirler...Şöyle de düşünülebilir. Borçlandığınız zaman bunun hukuki bir yapısı vardır ve bu yapı her ekonomik sistemde değişkendir.Kur an ın getirdiği hukuki yapı kendine ait bir yapıdır Ve bu yapı muhammed tarafından değilde Allah tarafından öğütlenmekte ve bildirilmektedir.Diğer ekonomik uygulamalardaki borçlanma hukuklarından farklıdır. Bu borçlanma hukuku ister bundan 50 milyon yıl önce olsun ister sonra olsun standarttır ve değişmeyecektir değişmemiştir.Bu sadece tek bir örnektir.Kur an da hayatın yaşanırlılığıyla ilgili insanın standarlarını belirleyecek her türlü nizamname kural yasa ne varsa sıralanmış her zaman her mekana hitap edecek şekilde verilmiştir ve bu evrensel olmanın tek geçerli kuralıdır..Özellikle evrenselliği kötü kullanmaya yada bilmeden kullanan arkadaşlara atfedilir.Sizin ifade ettiğiniz ''Ve süreç içinde değişkenlik arzetmesi doğaldır.İnsanlar gelişiyor,değişiyor.'' Cümleside kökten hatalı olarak karşımızda durmaktadır.İnsan değişmez sadece eşyaya kul olmuş arza saplanmış insanlar kişiliklerini dünya metasından aldıkları için karakterleri aynı şekilde etkilenerek deforme olmaktadır..Sizin göremediğiniz nokta aynende budur.
Yusuf kıssasıyla ilgili özellikle altını çizdiğim Yusuf a.s gördüğü rüyada ifade edilen 11 gezegen ay ve yıldız ın fenni bir olay olup güneş sistemini kesin bir gerçek olarak bize verdiğini ve bunun Muhammed a.s ın otorite yi ele geçirmek için nasıl bir done olacağına ait bir sorgulamaydı.Oysa ki siz Muhammedin (ki ifadelerinizden anlaşılacağı üzere) Kendi kendini motive etmesi için geçmişten ve hiç tanımadığı bilmediği coğrafyasında bile bulunmadığı bir alandan hareketle kendisini motive edecek bir bilgi uydurduğunu demektesiniz. Buna söylenecek herhangi bir söz tarafımdan yoktur.Şunu hatırlatmakta fayda vardır.Şahitliklerimiz bize sorulacaktır.
Bir önceki yazınızla ilgili alıntı yapmadığım dolayısıyla hakkında herhangi bir yorumda bulunmadığım cümlelerinizi alıntılamama sebebim sizi haklı kılmak gibi bir düşünceye sevketmiştir.Alıntılamama sebebim orda yazılan cümlelerin ciddiye alınacak bir tafının olmadığındandır ve kesinlikle burda sizi incitmek gibi bir gayemde söz konusu değildir.Sırf siz hatırlattığınız için ve başkaları tarafından yanlış algılnamamasından dolayıdır cümlelerim.
Eski ahitle ilgili yanlış bir fikir sahibisiniz çünkü eski ahtteki tasavurlarda firavun karakterli ırkçı bir tanrı algılayışı yerine kur an bunu yerine güzel ilah tasavvurunu evrimleştirmemektedir. Daha doğrusu Eski ahit ile Kur an arasındaki farklılık genel olarak bu noktadan kaynaklanmamakta eski ahitte çirkin bir ilah imajı yerine Kur an da güzel bir İlah imajı verilmemektedir...
Önemli not : Siz hiç dama taşlarıyla satranç oynamayı düşündünüz mü? Düşünmeniz elbette oynanmıyacağınıda bilirsiniz.Şayet oynansa bile onun adının satranç olmayacağı aşikardır.Biliyoruz ki damanın kendine ait argümanı ve kurlları olduğu gibi satrancından kendine ait argümanı ve kuralları vardır. Tekrar edelim örneği Kur an ı anlamak için rivayetçilerin hareket şeklinin yada matematikten hareketle Kur an ı anlama gayreti güden ile aynı şekilde kabbalist batinici sembolist ve simgesellikten hareketle Kur an ı anlama çabasında olanların satracı dama taşlarıyla oynamak isteyen kişinin kişilerin abesliğinden farklı tarafı nedir? Önemli hatırlatma '' Kur an ı Kerim kendi prensipleri kendine has söylemi ve öğretisi ve yine kendi kelimelerini kendi kavramlarını anlamlandırma özleliğine haizdir. Özellikle Kur an dan konuşan kişiler için ister eleştiri bazında izter örneklendirme tarzında olanların bu hususa riayet etmelerini öneririm. Felsefede bile diyalektikten bahsederken şu filozofa göre şöyle diyalektik bu filozofa göre böyle diyalektik hassasiyetini gösterirken insanlar Kur an a gelince bunu neden ihmal etmektler?
Sevgili Dermanbeg ben japonlarla ilgili yada japon inancıyla ilgili bir şey sorduğumu hatırlamıyorum..Kaldı ki japonlar şintoist bir o kadarda budistler iki tanede kitapları vardır.1- Kojiki 2- Nihongi.
örnekler veriyorum;kuran anlatımlarının günümüze giydirilemiyeceğine dair..sanırım okumuyorsun..ya da zorluyorsunda bir türlü giydiremiyorsun..kurandan bende istifade ediyorum..onu çözmeye çalışmak hoşumada gidiyor..ama ne kendimi ne de başkalarını onunla sınırlandırmak istemem doğrusu..
Bir medeniyetin! gelişmesi ve (ya) gelilmemesinde inancın yeri ve etkisi sorgulanabilir bunun farkındayım. Çünkü direkt ilişkilidir.Bunu anlamıyor değilim. Anladığığım bir husus daha ki geçmişi 100 yıl bile olmayan batı konforundan hareketle islamı eleştirmek hangi akla ve mantığa hizmettir..Gerek batı gerekse uzakdoğu medeniyeleri!!! nin konforunun geçmişine bakmakta fayda vardır...İnsanlara iyilik ve vicdanı öneren kim olursa olsun özellikle batı nın örnekliğini vermemesi gerekirki konforlarını başkalarının acı sı üzerinden hareketle ortaya koymuşlardır ve koymayada devam etmektedirler...sorularımı tekrar ediyor ve cevalarını senden bekliyorum...
adamlar hem uçağı hem otomobili keşfedecek, arap'ın altındakı petrolü işe yarar hale getirecek sonrada teknolojiyi babasının hayrına millete dağıtacak!! nasıl cevabım??
ben islamı suçlamıyorum "islamcı"ları eleştiriyorum..neden? ona olması gerekenin çok üzerinde misyon yüklemelerinden dolayı..
1. gözümüzün gördüğü içinde yıldızların galaksilerin bulunduğu boşluğun arkasında ne var?
iyi bir cevabım varda yeri burası değil :) şimdi kalkıp bana bunun kuranda yazıldığını söyliyecen muhtemelen...! oysa yazmasa bile bu kuran açısından bir eksiklik değildir bana göre..kitapla loto-toto oynayacağıma ilgi duyarsam gider bilimsel bir çalışmaya bakarım..
2. Biliyoruz ki evren genişlemekte ve soru şu genişlediği alanı nerden almakta?
ben bilmiyorum! varsa böyle bir şey dinlemek isterim kimden olursa olsun..
3. Biliyoruz ki yaşadığımız hayat içinde iyilikler vardır aynı şekilde kötülükler.Burda 2 tane soru var. Bunlar neden iyi yada kötüdür ve bu vasıfları nerden nasıl almışlardır?
insanlığın tüm tecrübelerinden..kuranda bu tecrübelerden bir tecrübedir..bir dişi birde erkek iki insanı ıssız bir adaya koysunlar ben onların kendilerine yetecek düzeyde iyi kötü ayrımı yapacaklarına inanırım..sen akıl ve vicdanı küçümseme..insanlığın medeniyet tecrübesi onların kullanımı sayesindedir..
4. Yukarıdakiyle benzer bir soru.Tatlı vardır ekşi vardır bu tadları nasıl yüklenmiştir kaldıki tad neden gelmektedir...
ben bana miras kalandan acı dan başka birşey hissetmedim,ekşisi de var tatlısı çok az :)
Sevgili Dermanbeg görünüşten hareketle siz sizin tarafınızdan yazılanları ve size cevap olarak verilip yine size sorulanları pek ciddiye almıyor forumu ve özellikle burda yazılanları eğlence olarak düşünüyorsunuz. Hatırlar ve anımsarsanız ''Kur an ın bağından kurtulmak'' diye bir cümle kurmuştunuz ve bende buna istinaden size bir soru sormuştum.Kur an yok varsayımından hareketle neyi teklif ettiğinizi. Herhangi bir teklifiniz yok cümlelerinizden anlaşılan şey bu. Ve yine yineliyerek sorduğum sorulara yönelik verilecek cevapların kişisel olmayıp bir bilgiye istinaden olmasını özellikle istirham etmiştim. Soruları ciddiye almadığınız özellikle sizin bunları neye göre anlamlandırıp nerden cevaplayacağınızı bilmemenizle orantılıdır.Batının kendi konforunu elde edinimini araştırınız ve özellikle bakınız geçmiş dönem yakın tarih kitaplarında ortadoğunun sömürgeleştirilmesi yle alakalı yazılar.Ben onların teknolojisini bedava dağıtmıyorlar diye eleştirmedim ki. Ben onları bu teknoloji yi elde etmek için ve pazarlamak için kullandıkları yöntemleri eleştiririm. Belkide bilmessiniz ama osmanlının dağılmasının ardında ortadoğudaki kaynakları sömürebilmek için sizce kaç insan öldürüldü? Libya cezayir yemen vs. Günümüzde terör şakşakçılığı yapılıp gerek ırak gerekse afganistanda sizce kaç insan öldürüldü ve öldürülmekte ordaki gerek yeraltı gerekse yerüstü madenleri elegeçirebilmek için. Ciddi olun sorulan sorulara ciddi cevap vermeye bakın. Burda bulunan insanlar zamanını sizi eğlendirmek için harcamamaktlar. Ondan sonra selam saygı yı ifadelendirin
__________________ Tek bir doğru duruş noktası vardır bölünemeyen.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma