Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
RABBİMİZİ NASIL ZİKREDELİM?
Okuma ile Zikr arasındaki ilinti
Yüce Allah bize Hz.
Muhammed’le seslendi. İlk emri “OKU” oldu. Vahyin ilk kelimesinin “OKU” olması
çok anlamlıdır. Okuma bilmeyen(?) bir insana “OKU” denilmesi de...
Okumak en temel farzdır.
Bize emredilen ilk farzdır. Bizim yegane amacımız vardır: OKUMAK.
Okumak aslında gözle
olmaz, gönülle ve akılla olur.
İnsan neden okur?
Anlamak, kavramak, çözmek için değil mi? Yani düşünmek için okursunuz. Düşünüp de
anlamak anlayıp da çözmek için. Girift meseleleri çözüp de gereğince hayat
sürmek için okursunuz. Neyi çözmeniz yada görmeniz gerekir? Allah’ın varlığının
delillerini, kudretini, sanatını.
Okumaktan gaye
düşünmektir. Bu yüzden DÜŞÜNMEK EN TEMEL FARZDIR. Bu farzdan daha öncelikli
hiçbir farz yoktur.
Tüm farzlar DÜŞÜNME ile
başlar düşünme ile biter, bitmelidir. Din adına yaptığımız tüm işlerimizin,
ibadetlerimizin temelinde eğer DÜŞÜNME yoksa bu yaptığımız şeyler hiçbir değeri
olmayan kuru birer ameldirler.
Bize gelen ilk ve sürekli
emir “OKU”. Pekala neyi okuyacağız? Ayetleri. Ama hangi ayetleri?
Şimdi lütfen şu pasajı
okuyun.
Vahyin son kitabının
insanlık dünyasına inen ilk kelimesi "oku" emriyle başlamaktadır.
Yani iman, tebliğ ve aydınlık adamının ilk işi okumaktır. Ama neyi okuyacaktır
insan? Kur'an'a göre insanın önüne, okunmak üzere konan "üç temel
kitap" vardır. Kainat kitabı, vahiy kitabı (Kur'an) ve insanın bizzat
kendisi.
Kur'an, bu üç kitabın,
belirli pasaj veya parçalarını "ayet" olarak anmaktadır. Kur'an bir
ayetler topluluğu olduğu gibi kainat ve insan da ayetler topluluğudur. Ayetler
insanı Allah'a götüren işaretlerdir ve insan bu ayetleri okuyabileceği,
anlayabileceği, tanıyabileceği ölçüde insandır. (Necmettin Şahinler)
Evet içinde Allah’ın
ayetlerinin olduğu üç kitap vardır. Bu üç kitap birbiriyle entegredir. Birini
anlamak için diğerine bakmanız gerekir. Biri diğeriyle tam ve anlamlıdır.
Yüce Rabbimiz bir
ayetinde şöyle buyurmaktadır:
Ali İmran 91. Aklı ve
gönlü işletenler o kişilerdir ki, ayakta, otururken, yan yatarken hep Allah’ı
zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler:
“Ey Rabbimiz!Sen bunu boşuna yaratmadın.Şanın yücedir senin.Ateş azabından koru
bizi.”
Bakın bu ayette okumanın
bir çeşidini görüyoruz. BİLİM ile AKIL ile okuma. Allah bize Kur’andaki ayetlerle
Kainat Kitabının ayetlerini okumamızı emrediyor. Bu yüzden bu iki kitap
arasında tam bir entegrasyon var. İkisini bir bütün olarak okusanız OKUma
tamamlanmış olacak. Yoksa sadece Kur’andan bu ayeti okursanız aslında okumamış
olursunuz. Yada sadece BİLİM ile okusanız yine Allah’ın emri olan OKUMAyı
yapmış olmazsınız. İnsanın bizzat kendisini Okuması ve bunu Kur’an ayetleri
eşliğinde yapması da aynen bu mantıkla
olmaktadır. (insan hakkındaki ayetlere bakmak ve sonra BİYOLOJİ yada TIP
ilmiyle ayetleri bütünleştirerek okumak)
Rabbimizi nasıl
zikredelim?
Ali İmran 91’de Rabbimiz
kendisini zikretmemizi istiyor mu? Evet istiyor. Ama nasıl zikretmemizi istiyor
acaba?
“Aklı ve gönlü işletenler
o kişilerdir ki” bakın ilk şart neymiş. Aklı ve gönlü İŞLETMEK. İşte bunlar
“ayakta, otururken, yan yatarken hep Allah’ı zikrederler”. Demek ki Allah’ı her
durumda, daima (daimi zikir) zikretmek sadece ve sadece aklı ve gönlü
çalıştırmakla anlamlı hale geliyor. Bu iki şart olmadan yapılan zikir
boş bir eğlenceden öteye geçmiyor.
Pekala bu zikir neyin
öncülüğünde yapılıyor? DERİN DERİN DÜŞÜNMENİN. Zikir için en en temel şart işte
bu. Derin Derin düşünerek aklı ve gönlü çalıştırmak ve ayetleri böylece okumak.
İşte zikir denilen hadise budur.
Pekala bu zikir faaliyeti
icra edilirken derin derin düşünülen şey nedir? Yerlerin ve Göklerin
yaratılışı. İnsan yerlerin ve göklerin yaratlışını ne ile en iyi düşünür? BİLİM
ile. İşte bu BİLİM İLE OKUMA faaliyetinin ismi zikirdir.
Bu Derin Derin düşünme
ile bilimden yararlanılarak yapılan okuma
faaliyetinin adı olan zikri icra eden kullar ondan sonra ne yaparlar acaba? Bir
sonuca varırlar. Artık okumayı tamamlamışlardır onlar. Ve derler ki; “ Sen bunu
boşuna yaratmadın, Senin Şanın yücedir” İşte budur okumanın yani zikir
faaliyetinin neticesi. İşte bu zikri yapan kul sonra şu duayı yapmaya hak ve
ehliyet kazanır: “Sen bizi ateşin azabından koru”.
Dostlar işte zikir
faaliyeti budur. İşte Allah’ı anma konusunun gereği ve sonucu budur. İşte zikir
bu üç kitabı birbiriyle entegre ederek AKIL ile DÜŞÜNEREK yapılan OKUmanın
adıdır.
Bu bir
örnek, Rabbimizin kendisini nasıl zikretmemiz gerektiğine verdiği bir örnek.
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|