Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 30 mart 2008 Yer: Uganda Gönderilenler: 126
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
haktansapmaz Yazdı:
Dermanbeg Yazdı:
benim kanaatim şu anda ülkede özgürlükleri savunan ve bu noktada adım atan en güçlü parti AK Partidir.hayatımda hiç oy vermedim.hatta sandığa bile gitmedim..şimdi ilk defa oy kullanacam ve onuda AKP ye verecem..bu seçimlerde bu partiye epey oy kazandıracağımı düşünüyorum..motamot kuranı ilke alanların kuracağı parti insanlık için kesin tehlikedir..düşünün daha en başında yahudileri ve hristiyanları düşman belleyeceksiniz..muhammed as o dönemki çıkışlarını saygıyla karşılıyorum..döneminin siyasi olaylarına göre hareket ettiği aşikar..ancak o elbise bugünümüze çok dar gelir..selamlar..
Şimdi daha ziyade sevdim seni!
Görüşmek dileğiyle.
akp ye oy vermek acizliktir, kötünün içinde iyiyi aramadır, yani bende kötüyüm ama kötülerden daha iyiyim anlamına gelir. tek bir gülle bahar gelmez.
küçük hırsızlar el feneri ile çalarlar büyük hırsızlar DENİZ feneri ile çalarlar.
çalanlara destek olmayalım!!!!
__________________ koymuş postasını,GÖRMÜŞ RESTİNİ!!! he canım sen getir üstünü!!!
Behr bı deva kuçka heram nabe!!!
hılas!!!
Katılma Tarihi: 07 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Bir ekleme daha yapayım,
M.Kemal 1923-1938 arası genel Kurmay başkanı olarak Mareşal Fevzi Çakmak la çalıştı. Mareşal Fevzi Çakmak 1944 e kadar görevde kaldı.
Mareşal Fevzi Çakmak dindar bir insandı. Beş vakit namaz kılardı. Ayrıca Küçük Hüseyin Efendi isimli bir şeyhi de vardı. Mezarı da Eyüp te Şeyhi ile yanyanadır. Yahudi asıllı işadamı Üzeyir Garih te Küçük Hüseyin Efendinin mezarını ziyaret ederken öldürüldü. Bir tarikat şeyhinin , bir yahudi işadamı ile ne alakası vardır. Babasının Şeyhiymişmiş. ??? Bunu çözemedim.
Şimdi dinden hoşlanmıyorsanız, Fevzi Çakmak gibi bir adamla nasıl çalışabiliyorsunuz. Genel Kurmay başkanlığı öyle bir makam ki, o devirde istese rahatlıkla darbe yapabilir. Fevzi Çakmak ın ordudaki itibarı, halktaki popüleritesi M.Kemal den az değil ki. O Gazi paşa ise , o da Mareşal. Biri Sakarya kahramanı, Öteki büyük taarruz kahramanı.
Ya da, Mareşal Fevzi Çakmak, dinine düşman olduğunu düşünebileceği bir adamla nasıl çalışabiliyor. En azından hiç bir şey yapamıyorsa, istifa eder gider. Ne onu yapıyor. İsterse çok büyük olay yaratır. Onu da yapmıyor.
Ayrıca M.Kemal in Mareşale can borcu olduğu söylenir. 1917 sonlarında Enver Paşa İstanbula çağırttığı M.Kemali bir savaşta niye orduya geri çekilme emri verdin diye Kurşuna dizdirmek ister. Mareşal der ki , Askerlikte şartlar icap ediyorsa geri çekilme normaldir ve suç değildir. O zaman sen Osmanlı ordusundaki bütün geri çekilen Alman komutanlarını kurşuna dizdir. Bu laf üzerine Enver paşa bu kararından vaz geçer. Yani Mareşalin M.Kemal üzerinde çok büyük etkisi vardır. Görev yaptıkları süre içinde birbirleri ile sürtüştüklerine dair en ufak bir kayıt, hatta dedikodu bile yoktur. Halbuki İsmet İnönü ile sürtüştüklerine dair tarihi bilgiler vardır.
Demek ki, ortada bir din düşmanlığı yok. Dindarlar toplama kampına falan toplanmammış. Hitler, Stalin politikaları da uygulanmamış. Camiye giden falan hapse de atılmamış. Sadece hurafeye savaş açılmış. Bu hurafenin Osmanlıyı geri bıraktığı gibi, Türkiye Cumhuriyetini de geri bırakmasının önüne geçilmek isteniyor. Fransız devlet modeli alınmış. Fransız laikliği alınmış. Uygulanmaya çalışılıyor.
Adamların önündeki sorunlar.
1. Osmanlı borçları. Ödenmesi 1957 de bitti. M.Kemal ve İnönü döneminde asla dış borç alınmadı. Memleket kendi yağı ile kavruldu.
2. Mussolini tehditleri : Bugün Yunanistana ait olan Rodos ve 12 ada , Trablusgarp savaşında İtalyaya verilmişti. Bu adalar 1945 te İtalyadan Yunanistana geçti. Türkiye adaların eski sahibi olma hasebiyle, bu adaların kendisine verilmesini istedi. Ama Amerikan başkanı Roosevelt , bu adaların halkı Rum diye YUnanistana verilmesini istedi ve öylede yapıldı. Türkiyeyi de çok ısrarcı olursan içini karıştırırız ha diye tehdit de ettiler. MUssolini Faşist bir diktatördü. İtalya için sömürge arıyordu. Aklı Anadolu topraklarında kaldı. Atatörk ve inönü devrinde Türkiye için en büyük tehditti. Hatta elçisi ile M.Kemale İzmire 40 bin askerle çıkacağını bildirmiş. M.Kemal de Gelsin bakalım, geleceği varsa göreceği var şeklinde cevabı ile cesaret edememiş. Ama sürekli bir tehdit, bir baş ağrısı olarak durmuştur. Onun yüzünden Egenin yollarının yapımı 30 sene gecikmiştir.
1929 Ekonomik Krizi: 1929 Ekiminde Amerikada Newyork borsası çöktü. Bunun etkileri bütün dünyayı sardı. Türkiye 1930 a kadar Özel sektör ağırlıklı bir kalkınma politikası uyguladı. Yeterli sermaye ve girişimci olmadığından, ayrıca yabancı sermaye de pek istenmediğinden istenilen bir kalkınma gerçekleşemedi. 1930 lardan sonra Devletçi kalkınmaya geçildi. Kitler kuruldu. Bursa Merinos, Karabük demir çelik, Seka izmit Kağıt, bazı şeker fabrikaları kuruldu. Sümerbank, Etibank gibi işletmeler kuruldu.
Eğitilmiş nufus eksikliği : Türkiye Çanakkale savaşında doktor, mühendis, teknisyen, öğretmen gibi eğitilmiş nufusunun çoğunu kaybetti. Çanakkale savaşı zamanındaki seviyesine ancak 1947 de erişebildi.
Feodalite : Türkiye maalesef yarı feodal bir ülke idi. Bir yerel feodaller var. Doğuda Kürt aşiretleri, batıda bazı yerel aileler Yozgatta Çapanoğlu, Manisada Karaosmanoğulları gibi. Bir de Manevi feodaller var. Tarikat şeyhleri. Halkın üzerinde bu güçler hakim. Halka istedikleri gibi nufuz ediyorlar. Padişahlık var iken padişah padişah sıfatıyla bu mülki feodallerin başı, Halife sıfatıyla bu manevi feodallerin başı. Bunlar M.Kemali tanımıyorlar. Onun otoritesine kimi gizli, kimi açık başkaldırıyorlar. Sürekli bir homurtu. Bir de bunlara gaz veren , M.Kemali hiç bir zaman lider olarak tanımayan, tanımak istemeyen Enverci ittihatçılar. Bütün baskı, zulüm, mücadele bunların yüzünden çıktı. Demokrasiye bundan geçilemedi. Yoksa M.Kemalin diktatörlük özlemlerinden değil. Böyle bir özlemi olsa lafını bile etmezdi. Adam iki kere deneme yaptı. Bunların uzantıları hala var ve M.Kemale karşı laf eden, onu küçültmeye çalışanlar onların torunları.
Tarikatları kapatıyorsun. Dine baskı oluyor. Ağaları hizaya getirmek istiyorsun. Halkın üzerindeki etkisini kırmak istiyorsun. Kürt sorunu oluyor. Bunlara kızıyorsun, küsüyorsun. O zaman halkından kopuk aydın oluyorsun. Halkı eleştiriyorsun. (Aziz Nesin, Müjdat Gezen, Mine Kırıkkanat) Halka hakaret oluyor. Arada sosyal sınıf farkı var. Küçük burjuva (okumuş aydın Kentsoylu), Lümpen şehirliyi (Kentköylü) beğenmiyor. Bunlar yaşandı, yaşanıyor. Daha da yaşanacak.
Bugün ne oluyor. Kapitalizmin önündeki engel unsurlar, artık kapitalizmle barıştılar. Artık tarikatler kapitalist , Ağalar, ağa sülaleleri kapitalist. Zenginleştikçe modernite ile uyum sağlayacak ve eskisi gibi tehlike olmayacak, tehdit algılanmayacaklar. Yavaş yavaş dünün geçerli şablonları anlamını yitirecek.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
sevgili saffet metin,din karşıtı olmak bir olan allah a iman etmemek değildir..burada reddedilen ilahi mesajın kurumsal hale getirilip,insanların onunla sınırlandırılmasıdır..o dönemde kurumsal din tamamen zehirli hale dönüşmüştür..dolayısıyla m.kemal in toptan reddi gayet akıllıca bir davranıştır..ancak cümle aralarından anlıyoruz ki allah a olan inancını silip atmamış atamamıştır..siz zaten olayın farkındasınız tereciye tere satmayayım ama gerçekten yaptığı harikulade bir reformdur..
değerli abim,yaşadığımız olayları değerlendirirken karşı tarafın söylemlerinide dikkatimizden kaçırmamalıyız diye düşünüyorum.örneğin ben,prof.yalçın küçük ü uzun süredir okur ve dinlerim.bizler sağcısıyla solcusuyla,dincisiyle,dinsiziyle doğu-batı arasında sıkışmış vaziyetteyiz.bir türlü hepbirlikte doğru bir çıkış yolu bulamıyoruz.yalçın küçük hoca birgün iki fotoğraf gösterdi ekranda belki izlemişsinizdir.birisi sn.bülent arınç ın eşinin diğeri sn cumhurbaşkanımızın eşinin resimleri.bu resimler lise son sınıf resimleriydi ve başları açıktı.adam resmen çıldırdı.şöyle dedi "bakın arkadaşlar cumhuriyrtin aydınlık hale getirdiği kızlarımızı bunlar alıp ne hale getiriyorlar" inanın ben o zamanda adama hak verdim.ancak yaptıkları bir yöntem hatası var.o da bunu baskı ve zorbalıkla dayatmaları.hele birde askerleri arkalarına aldılarmı işi iyice azıtıyorlar..
oysa kendi ülkesinin evlatları diye sahip çıkarak eleştirseler,inanın değişim hem kendiliğinden olacak hem de iş çığırından çıkmayacak..insanlarımız arasındaki güven sorununu aşamaz isek daha çook birbirimizi hırpalarız..ahmet türk te iyi adam yalçın küçük te tayyip erdoğanda ahmet altan en iyileri..haktansapmaz,sen ve diğer dostlar en en ve en iyileri..selamlar..
selamlar, Dermanbeg yazdı:''motamot kuranı ilke alanların kuracağı parti insanlık için kesin tehlikedir..düşünün daha en başında yahudileri ve hristiyanları düşman belleyeceksiniz.'' Kıymetli dermanbeg,ünlü kahin northadamus gibi konuşmuşsun,kahin misin,sahir misin? ne biliyorsun Kur'anı ilke alanların böyle yapacağını?,Kur'anda hep savaştan mı bahsediliyor zannediyorsun?yüce Rabbimin temel amacı barıştır.inancımıza göre savaşta barışı korumak için olmalıdır.Kıbrıs savaşına Türkler ne demişti,Kıbrıs Barış Harekatı,ne güzel isimdi değil mi?yani barış için savaş.eğer o savaş olmasaydı eoka orada bir tek türk bırakır mıydı sanıyorsun?. huzur ve barış bence hanif bir iktidarda daha iyi sağlanır,çünkü onlar şu ayeti senden daha iyi bilirler ve ona göre davranırlar. bakara193:''...fela udvane illa alez zalimiyn...zalimlerden başkasına düşmanlık edilmez.'' Kıymetli Saffet Metin kardeşim,fevzi çakmakla M_Kemal'in uyum içinde çalışmış olmaları onların dindar insanlar olduklarına delil teşkil etmez.o zamanki üst tabakanın,okumuş yazmış kesimin hep pozitivist yani dini inkar felsefesiyle yetiştiklerini söyleyende sensin. fevzi paşanın namaz kılması da her hareketinin doğru yaptığına delilde teşkil etmez.binlerce müslümanın kel alilere rüşvet vermediği için darağacında sallandırıldığı dönemde yine fevzi paşanın general olduğu dönemlerdir.ha şunu dersen anlarım,evet fevzi paşa konjöktür gereği güçlülerin yanında yer almış bu yüzden böyle davranmış dersen anlarım,ancak bir namaz kılmasını binlerce müslümanın darağacında sallandırılmasına kamuflaj olarak kullanılmasını da en azından tarihe karşı saygısızlık sayarım.nice devletlerin en gizli sırları bile devlet arşivleri halka açılmışken hala bizim arşivlerimizin halka tam açılmamış olması(özellikle genelkurmay arşivlerinin)hala halka açılmamış olması da manidardır.namaz kılmak ayrı bir şey Kur'an siyasetini bilmek ve yapmak ayrı bir şeydir.arada bir uyumsuzluk varsa ''feveylül lil musalliyn''ayetinin mealini bulup bunun manası üzerinde kafa yormanı tavsiye ederim. selamlar,sevgiler.
" selamlar, Dermanbeg yazdı:''motamot kuranı ilke alanların kuracağı parti insanlık için kesin tehlikedir..düşünün daha en başında yahudileri ve hristiyanları düşman belleyeceksiniz.'' Kıymetli dermanbeg,ünlü kahin northadamus gibi konuşmuşsun,kahin misin,sahir misin? ne biliyorsun Kur'anı ilke alanların böyle yapacağını?,Kur'anda hep savaştan mı bahsediliyor zannediyorsun?yüce Rabbimin temel amacı barıştır.inancımıza göre savaşta barışı korumak için olmalıdır.Kıbrıs savaşına Türkler ne demişti,Kıbrıs Barış Harekatı,ne güzel isimdi değil mi?yani barış için savaş.eğer o savaş olmasaydı eoka orada bir tek türk bırakır mıydı sanıyorsun?. huzur ve barış bence hanif bir iktidarda daha iyi sağlanır,çünkü onlar şu ayeti senden daha iyi bilirler ve ona göre davranırlar. bakara193:''...fela udvane illa alez zalimiyn...zalimlerden başkasına düşmanlık edilmez.''
sevgili medeni ne kahinim ne de sahir..sadece gerçekçiyim..sen benim yazdıklarımı ancak beş ileti sonra kavrıyorsun..insanlığın yakın tarihimizde tanık olduğu bir hanif iktidar varmı?yok.söylediğim ayetler kuranda varmı?var.peki neden görmezden gelip konuyu kıbrıs mıbrıs savaşına çekiyorsun?çok açık ayet var "yahudileri ve hristiyanları dost edinmeyin" hanif iktidarın buna bakışı ne? eğer bunlar tarihte kaldı biz kendimize yeni siyaset geliştiririz diyosan zaten bizde onu savunuyoruz..sorun ne o halde?
bakara 193 diğer ayetleri nesh mi ediyor?tekrar ediyorum bana göre kuran bir çok ayetiyle döneminin sosyal siyasal olaylarına ışık tutmuştur..ancak bu ayetler çağımıza dar gelir..
çok açık ayet var "yahudileri ve hristiyanları dost edinmeyin"...
Merhaba. 5:51'de geçen "Yahudileri ve Hristiyanları velî edinmeyin"deki VELÎ "dost"tan başka bir anlama geliyor olsa gerek, değil mi. Çünkü inananların onlarla evlenmesi helal (5:5). İnsan evlendiği kadını nasıl dost edinemez? Dost olmuş, hattâ dosttan da öte AŞIK olmuş ki evlenmiş.
selamlar, kıymetli dostlar,gayri müslimler hakkında Kur'anda geçen veli kelimesi,dost anlamında değil,yönetici edinmeyin,onları lider durumuna getirmeyin,onlardan talimatlar alarak hareket etmeyin,kendi siyasetinizi kendiniz belirleyin,batının,siyonizmin,emperyalizmin uşakları olmayın anlamındadır. selamlar,sevgiler.
bakara 193 diğer ayetleri nesh mi ediyor?tekrar ediyorum bana göre kuran bir çok ayetiyle döneminin sosyal siyasal olaylarına ışık tutmuştur..ancak bu ayetler çağımıza dar gelir..
Doğrusu budur. Veliye ister dost deyin, mütefik deyin, iş birlikçi deyin... ne derseniz deyin, fark etmez. Siz bu sözü söylendiği ortamından koparır her çağa söylenmiş gibi uygulamaya kalkışırsanız sizden başka her kesi sizin düşmanınız olarak anons etmişsinizdir!
Yine, "Onları nerde yakalarsanız hemen orada öldürün!" sözünü ortamından ve bağlamından koparıp gününüze taşırsanız zamanı gelince, elinize fırsat geçince yakaladığınız yerde (yakın geçmişte Güneydoğu'da olduğu gibi) sizden olmayanları acımadan katledersiniz oracıkta.
Nice şeriatçılara muhatap oluyorum; şunu demekten çekinmiyorlar: Biz iktidara gelirsek, başta siz olarak bu ülkede enaz kırkmilyon adam öldüreceğiz.
"bakara 193 diğer ayetleri nesh mi ediyor?tekrar ediyorum bana göre kuran bir çok ayetiyle döneminin sosyal siyasal olaylarına ışık tutmuştur..ancak bu ayetler çağımıza dar gelir.."
nekadar zalimce,iblisce bir laf.
""Doğrusu size Allah'tan bir ışık ve apaçık bir Kitap gelmiştir....." ALLAH kitabını bütün zamanlara ışık olsun,aydınlık olsun ve insanlar onunla aydınlansın,doğru yolu bulsun sapıtmasın diye göndermişdir.
"
"Rabbınızdan size indirilen Kitaba uyun; ondan başka veliler edinerek onlara uymayın. Pek az öğüt dinliyorsunuz." (7/A'râf, 3)
sen zaten dost olmuşsun.kur'an sana dar gelmiş.o kıvrak zekanla geniş geleni yazsana...
__________________ De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma