Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 18 nisan 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 214
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Bumudur yani!
Her deliğe girip-çıkmanın sende oluşturduğu kin midir her önüne geleni küçümseyip-aşağılaman! Birilerine beslediğin nefreti müminlere ne diye gösteriyorsun öyleyse? Her akleden insan elbette kin duyacaktır daha önceleri kendini piyon niyetine kullananları! Bu sende de böyle, bende de, herkeste böyle! Şu ülke insanını diyanet denen din despotları topluluğu kullanıyor, akledenler de bir zaman sonra bu kuruma ateş püskürmeye başlıyor!!! Bu durum hansçılarda da böyleydi! Yarın bir gün iskendercilerde de böyle olacak! Onlar basit insanlara göre erişilmez evliyalar! Gerçeği görebilen gözlere/gönüllere selam olsun!
Şimdi hanif bu yazdıklarınla önceki tavırlarını süz bakalım! Halâ benim borum ilelebet ötecektir diyorsan seni Allah'a havale ediyorum! Diğer forum katılımcıları da buraya görüşlerini eklesin lütfen!
Hanif gardaş sen birilerinden nefret etmiş olabilirsin! Bu nefretini herkese bulaştırmak da isteyebilirsin! Ama unutma sadece sen değilsin tağutu yıkmak isteyen! Şimdi ne olur Allah yolunda mücadele edenlerle sen mücadele etme! Destek çıkmayacaksan da bunu açıkyüreklilikle belirt! Aslında bu yazıyı buraya yazmam doğru muydu (bunca olandan sonra) bilmiyorum ama, insan evladısındır, bazı şeyleri anlayabilirsin elbet!
61/4 ALLAH kendi yolunda kenetlenmiş bir duvar gibi düzenli birlikler halinde savaşanları sever.
Selametle!!!
__________________ 16/4 İnsanı küçük bir damladan yarattı, fakat buna rağmen o, apaçık bir düşman kesildi.
Katılma Tarihi: 25 nisan 2005 Yer: Turkiye Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
hanif Yazdı:
İşte tam bu sırada cemaletin kaplan sahneye çıktı.
Bu işin partilerle değil tebliğle olması gerektiğini söylüyordu.Hah dedim kendi kendime işte doğrusu bu.Hemen oraya transfer oldum.
.
.
76-Üzerini gece kaplayınca bir yıldız gördü: Bu imiş Rabbim! dedi. Batıverince de: Ben böyle batanları sevmem. dedi.
77-Ay'ı doğarken görünce: Bu imiş Rabbim! dedi. Batınca da: Yemin ederim ki, Rabbim bana doğru yolu göstermemiş olsaydı, muhakkak ki, şu şaşkın topluluktan biri olacakmışım. dedi.
78-Güneşi doğmak üzere görünce: Bu imiş Rabbim, bu hepsinden büyük! dedi. O da batınca: Ey kavmim, haberiniz olsun, ben sizin şirk koştuğunuz şeylerden uzağım!
79-Ben hanîf olarak, yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah'a çevirdim ve ben müşriklerden değilim. =========================================
Ellerine sağlık Hanif kardeş gerçekten ibretlik yazı olmuş.
__________________ Asaf'ın miktarını bilmez Süleyman olmayan. Bilmez insan kadrini alemde, İNSAN olmayan.
Selam arkadaşlar.Her insan,velevki bu peygamber de olsa,birçok badireler atlatır,farklı kişilerle ve izmlerle muhatap olur.Ancak her kim arayışını sürdürüp en doğruya ulaşma gayretine devam ederse Allah onu doğru yola ulaştırır.hanif'in serüvenini üç aşağı beş yukarı biz de yaşadık.İşte tam bu noktada hanif'in şunu sorgulaması,kendisiyle aynı düşünen insanları kırmaktan kaçınması gerekmez miydi?:
"Ben ve benimle birlikte bir avuç insan nice badireler atlatıp Allahın izniyle bu aşamaya geldik.Evet,geldiğimiz yelerden bazı yanlışları ve süpürülmesi gereken tortuları da getirdik.Bunları birbirimizi kırıp incitmeden söyleyip düzeltmeye çalışalım da birlikteliğimiz pekişsin,kardeşliğimiz daha da güçlensin."
Evet ne dersiniz hanif kardeş ve senin gibi düşünüp insanları incitenler?Artık çuvaldızı kendimize batırıp daha kişilikli tavırlar ortaya koymanın zamanı gelmedi mi?tağutlara küfredip duracağımıza kendi içimizde varolan tağutluklara tövbe demenin vakti değilmi şu an?
Tövbe edip bağışlanma dileyenlere müjdeler veren Rabbimize hamdolsun.
__________________ ''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Katılma Tarihi: 29 nisan 2005 Yer: Antarctica Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selâm hanif
Yazını ibretle okudum, ellerine sağlık! bazı kısımlarında ise gülmekten öldürdün bea :))) tahtadan tüfenkler kısmı idi.. Tiyatro sahnesinde şeriat provaları :)) bunu bizim TVler de iyice ballandırmışlardı.
Sana verilecek yanıtlardan, sinekten yağ çıkarma taleplerine! veya sırtlanca pozisyon almalara da kendini hazırlamış olman gerekiyor.
Böylesi hitapla "benliğini yücele" demiş olmuyorumdur umarım. Bana yakışan olsa olsa "dinime söven bari müselman olsa"dan başka bir şey değil. İsterse alınan sen dahi olsan!.
Bence senin bu yazının 'anatemâ'sı; Türk Milletinden ve onun şahsı manevisi olan Türkiye Cumhuriyetinden bir şekilde "özür" dilemektir. Ve alkışlanacak bir erdemdir. Elbette ki bu özürlerin gidiş makamı da Yüce Allah'adır!
Nefsini öldürmekle~rey'lerin tümünü; Allah'ın hükmüne hoşlukla vermek gerekiyor! benim de Türkiye Cumhuriyetinden "özür" dileme gibi bir talebim olursa, tek şartım şu olurdu: "siz de Allah'dan özür dileyeceksiniz!".
Askerliğimi yapıyorum, Vergimi veriyorum, Düşmanlarına karşı savaşıyorum, Her ortamda savunuyorum, Dürüstlüğe inanıyorum... Daha ne yapayım ki? Yönetici elitten tek istediğimiz; "Allah'a karşı saygılı olmalarıdır!" çok mu? acaba..
hanifulus yazdı "Sana verilecek yanıtlardan, sinekten yağ çıkarma taleplerine! veya sırtlanca pozisyon almalara da kendini hazırlamış olman gerekiyor."
Bu imalı ve iğneli yazılarınla bizi kastediyorsan yuh olsun sana değilse kimi kastettiğini açıklaman lazım.bu sözler çok çirkince bir saldırı gibi geldi,inşallah yanılırım.
__________________ ''Eğer biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik,kesinlikle onun,Allah korkusuyla baş eğerek parça parça olduğunu görürdün..''Haşr:21
Katılma Tarihi: 29 nisan 2005 Yer: Antarctica Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Abdullah16 Yazdı:
hanifulus yazdı "Sana verilecek yanıtlardan, sinekten yağ çıkarma taleplerine! veya sırtlanca pozisyon almalara da kendini hazırlamış olman gerekiyor."
Bu imalı ve iğneli yazılarınla bizi kastediyorsan yuh olsun sana değilse kimi kastettiğini açıklaman lazım.bu sözler çok çirkince bir saldırı gibi geldi,inşallah yanılırım.
Selâm
Ortaya yazılmış bir yazı işte! devamındaki bazı hitaplarımdan dolayı yazının sahibi(hanif) de alınacak olursa! ne yapabilirim ki? burası birbirimizi şişirip~doldurma yeri mi? kendi görüşlerimi yazmış bulundum!
Başkasından bekledikleri dürüstlüğü kendileri de başkasına gösteriyorlarsa samimidirler; o beklentide yerden göğe kadar haklıdırlar.
Yoksa kabul edilmeyecek dualar edip boşuna "Amiiiin!" diye gırtlaklarını yırtar dururlar.
Laik devletin icraatını Allah'ın rızası için yapmasını isteyenlerin samimiyetini test edin. Kendileri Allah'ın rızası mı gözetiyor?
***
Örneğin, harpte esir alıp cariye edindikleri evli kadınları karı edinirken?
Evli cariyelerle evlenmenin müminlere helal olduğunu öne sürmek suretiyle Allah'ın Kitabına sıvaştırılan pisliğe o Kitabı hem okluyup hem sessiz kalırken?
Karı üstüne karı alırkenr?
İnanan kadınların cuma günü Allah'ı anmasına fiilen engel olurken?
İnanan kadınlara, örneğin imam hatiplerde okuyan kızlara, tesettürü dayatırken? (Bugün başı açık tek kız göremezsiniz oralarda.)
***
Laik devlet bütün bu konularda, Allah'ın rızası da Allah'ın rızası diye yaygara yapmıyor ama Allah ne diyorsa onu yapıyor.
Örneğin evli kadınlarla evlenmeyi, nikah kıymayı reddetmek suretiyle, dışlıyor.
Laik devlet cariye tasallutuna karşı çıkıyor: hür-cariye ayrımını reddederek kula kul olunmasına yani cariyeliğe fiilen engel oluyor.
Karı üstüne karı almak suretiyle kurulan çok eşli ilişkileri zina sayıyor.
Cuma günü isteyen herkesin Allah'ı anma özgürlüğü, laik devletin gözünde bir insan hakkıdır. İnanan kadınlar o hakkın kendilerine de tanınmasını istesinler. Laik devlet gereğini yapar. Yeter ki resmen istesinler.
Laik yasalara göre inanan kadınlar özgürdür; ister başörtülü olurlar ister başaçık.
Şu anda o özgürlük, inananlar Allah ile aldatılmak suretiyle, dayatmaların en amansızına maruz kaldığı ve giyim kuşam özgürlüğü tehdit edildiği için laik devlet önlem almak zorunda.
Tehdit kalktığı an, devlet daireleri ve üniversiteler dahil, her yerde örfe uygun her giysi serbest olur, tıpkı tehdidin henüz bulunmadığı devirlerde olduğu gibi.
Ve bu arada imam hatipte okuyan bir kız öğrenci, AİHM'e başvurup okulda başını örtmek zorunda bırakıldığından yakınırsa... ne olur?
Laik devlete kurban olsunlar. Ve önce samimi olsunlar.
İslam Devleti mi yoksa birilerinin İslam'dan anladıklarını Devletleştirmesi mi?
Adama göre başörtüsü farz ama Kur'ana göre değil. Adam iktidara geldiğinde başörtüsünü şart koştuğunda aslında neyin Devletinin Emrini yerine getirmiş olacak? İslamın mı yoksa anlayışının mı?
Anlayışları dinleştirmenin ötesinde bir de Devletleştirmek... Tehlikenin en büyüğü bu.
Başına 90 küsür yıldan beri çöreklenmiş olan Suud Ailesinin yönetimindeki Suudi Arabistan mı daha İslam Devleti yoksa Türkiye mi?
Kadınlara bir kimlik bile vermeyen Arabistan mı daha müslüman yoksa kadın erkek (denkliğini değil) eşitliğini savunan Türkiye mi?
Hem Devlet Aygıtı neye yarar? İnsanları tepeden inmeci yaklaşımla dönüştürmeye mi?
Devlet Haramları yasaklamalı mı? Farzları zorla ve baskıyla yaptırmalı mı? İslam Devleti denilen şeyin bu husustaki tavrı ne olmalı?
Allah'ın 1400 sene önce değişken hükümler çerçevesinde önerdiği hukuki çözümler hem de birilerinin anlayışlarıyla şekillendirilerek devletleştirilmeli mi?
Sevgili Hasan ve diğer dostlar, sizler bu "İslam Devleti" kavramından ne anlıyorsunuz?
İslam Devleti mi yoksa bu kisve altında İdeoloji Devleti mi?
Açıkçası ben İslam Devleti talebinde bulunanların çaplarını ve niyetlerini görünce insanlık adına ürküyorum.
Saygılar
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Bir yanda " İslam Devleti" adı altında teokratik şirk ve tağuti düzen özlemleri, diğer yanda "laik-ulus devlet" seküler şirk ve tağuti düzen öykünmeleri.. yani "ebu cehilci" ve "ebu lehebci" düzenler..
Allah bizi ikisine de mahkum ve muhtac etmemiştir.
devlet insanların onbinlerce yıldır bildiği bir şeydir, yemek içmek çocuk yapmak gibi. ve bir ihtiyaçtır.
Allah, son vahyinde de devleti kurmayı öğretmez insanlara, bilirler çünki. Ancak imtihan olan kullarının imtihanı en güzel şartlarda verebilmesi için devletin de Allah'ın hükmünde oturması gereken hududullahı belirlemiştir.
Mesela: ADALET ÜZERE OLACAKTIR, ZORBA OLMAYACAKTIR, HUKUK İLE İDARE OLUNACAKTIR, EHLİYET ÜZERE ORGANİZE EDİLECEKTİR, ALLAH'IN SINIRLARINI GÖZETECEKTİR v.b.
Tağut, ( siyasi manası ile de ) haddi aşan, azgınca dayatan demektir. bu açıdan bakıldığında emevi, abbasi, selçuklu, osmanlı, suudi arabistan, iran, afganistan da teokratik tağutlar, tc, mısır, suriye, fas, libya, cezayir laik tağutlar olmaktadır.
hanif müminler hayatın her alanında olduğu gibi siyasi manada da her türlü şirki ve tağutluğu red ederler. ne 40 katırı ne de o kötü diye 40 satırı tercih ederler.
imtihanın şartları ve sorularını tartışmak imtihanı kazanmaya yetmez, Allah'ın imtihanında her sorunun bir cevabı vardır ve onu yazmak gerekir.
koordinatlar, münafıklar için sadece birer maskedir, samimi hanif müminler içinse sınava girilen salonun önemi yoktur, dertleri sınavı dosdoğru vermektir.
her yöndeki şirklerden, ricslerden atüz zekatını tamamlayıp TAM ARINMIŞ hanif müminlerden olmak duası ile..
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
Kuranda tağut demişsiniz ama hiç kurandan ayet verip açıklamamışsiniz.
2/256-Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir.
Allah, iman edenlerin velisi (dostu ve destekçisi)dir. Onları karanlıklardan nura çıkarır; inkâr edenlerin velileri ise tağut'tur. Onları nurdan karanlıklara çıkarırlar. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda süresiz kalacaklardır.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma