HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Hükümleri ve Kavramları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Hükümleri ve Kavramları
Konu Konu: Hacla ilgili ayetler Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
nuri72
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 nisan 2005
Yer: ABD
Gönderilenler: 311
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı nuri72

Hasan Akcay Yazdı:
..........

101 nci ayetin sonunu bir daha okuyalım:

Kafirler sizin apaçık düşmanınızdır. - İnne'l kafirîne kânû leküm adüvven mübîn

Özne: kafirler. 101'in devamı olan 102'yi okuyalım şimdi de:

Ve sen onların içinde iken - Ve izâ künte fî him

Onların kafirler olduğunda zerrece kuşku yok. Söylenen şu:  Ve sen kafirlerin içinde iken

onlara salat ettir - fe akamte lehümü'l salât. Yani kafirlere salât ettir.

101'in son cümlesiyle 102'nin ilk cümlesini bir arada ve topluca yazalım:

Kafirler sizin apaçık düşmanınızdır. Sen onların içinde iken onlara salat ettir.

Onların kafirler olduğu gerçeğini değiştiremezsiniz. Yoksa Kur'an'ın yazarı Allah olmaz; siz olursunuz. O halde değiştirmeniz gereken salat kelimesi hakkındaki önyargınızdır.

Sevgiyle, Hasan Akçay

Hasan kardesim simi 101 sonundaki cumleyi 101 basindaki cumlelerden  koparip 102 icinde bu cumleye anlam vermeye calisman bana zormalama meal geliyor. Simi 101 ayetin tamamina bakalim.

4/101 Ve iza darabtüm fil erdi fe leyse aleyküm cünahun en taksuru mines salah in hiftüm ey yeftinekümüllezine keferu innel kafirune kanu leküm adüvvem mübina

4/101 Yeryüzünde sefere çıktığınızda kâfirlerin size bir kötülük yapacağından korkarsanız namazı kısaltmanızda size bir vebal yoktur. Kuşkusuz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır. (elmalı meali)

Simdi sefere cikiyoruz, kiminle kafirlerle. Peki o kafirlerle sefere ciktigimizda ne yapiyoruz. Namazi kisaltabiliyoruz. Bu sefere ciktigimiz kafirler kimdir. Bizim apacik dusmanimiz. Kimle bu kafirlerle savasmak icin cikiyoruz, muslumanlarla.

Simdi 4/101 sonundaki cumleyi alip 102 yamarsan o zaman, kafirleere namaz elbet kildirmaz. Simdi 102 bir daha bakalim

4/102Ve iza künte fihim fe ekamte lehümüs salate feltekum taifetüm minhüm meake vel ye'huzu eslihatehümv fe iza secedu felyekunu miv veraikümv velte'ti taifetün uhra lem yüsallu fel yüsallu meake vel ye'huzu hizrahüm ve eslihatehüm veddellezine keferu lev tağfülune an eslihatiküm ve emtiatiküm fe yemilune aleyküm meyletev vahidehv ve la cünüha aleyküm in kane bi küm ezem mim metarin ev küntüm merda en tedau eslihateküm ve huzu hizrakümv innellahe eadde lil kafirine azabem mühina

4/102 Sen onların aralarında bulunup da onlara namaz kıldırdığında içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silahlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında diğer bir kısmı arkanızda beklesin. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. Kâfirler arzu ederler ki, silahlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Eğer size yağmur gibi bir eziyet erişir veya hasta olursanız silahlarınızı bırakmanızda bir vebal yoktur. Bununla beraber ihtiyatı elden bırakmayın. Kuşkusuz Allah kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. (elmalı meali)

Simdi burda iclerinde bulunduklarimiz, savasmak icin sefere ciktigimiz kafirler degil, kafirlerle savasmak icin Peygamber efendimiz ile birlikde sefere cikan sahabeler, Onlara icinde bulundugunda diyor.  Yoksa kafirlerin degil.

nuri



__________________
A'raf 194 Allah dışındaki yakardıklarınız sizin gibi KULLARDIR , eğer iddianızda haklıysanız , hadi çağırın onlarıda size cevap versinler
Yukarı dön Göster nuri72's Profil Diğer Mesajlarını Ara: nuri72
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

nuri72 Yazdı:
4/101 Ve iza darabtüm fil erdi fe leyse aleyküm cünahun en taksuru mines salah in hiftüm ey yeftinekümüllezine keferu innel kafirune kanu leküm adüvvem mübina

4/101 Yeryüzünde sefere çıktığınızda kâfirlerin size bir kötülük yapacağından korkarsanız namazı kısaltmanızda size bir vebal yoktur. Kuşkusuz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır. (elmalı meali)

Simdi sefere cikiyoruz, kiminle kafirlerle. Peki o kafirlerle sefere ciktigimizda ne yapiyoruz. Namazi kisaltabiliyoruz. Bu sefere ciktigimiz kafirler kimdir. Bizim apacik dusmanimiz. Kimle bu kafirlerle savasmak icin cikiyoruz, muslumanlarla.

Simdi 4/101 sonundaki cumleyi alip 102 yamarsan o zaman, kafirleere namaz elbet kildirmaz. Simdi 102 bir daha bakalim

4/102Ve iza künte fihim fe ekamte lehümüs salate feltekum taifetüm minhüm meake vel ye'huzu eslihatehümv fe iza secedu felyekunu miv veraikümv velte'ti taifetün uhra lem yüsallu fel yüsallu meake vel ye'huzu hizrahüm ve eslihatehüm veddellezine keferu lev tağfülune an eslihatiküm ve emtiatiküm fe yemilune aleyküm meyletev vahidehv ve la cünüha aleyküm in kane bi küm ezem mim metarin ev küntüm merda en tedau eslihateküm ve huzu hizrakümv innellahe eadde lil kafirine azabem mühina

4/102 Sen onların aralarında bulunup da onlara namaz kıldırdığında içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silahlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında diğer bir kısmı arkanızda beklesin. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. Kâfirler arzu ederler ki, silahlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Eğer size yağmur gibi bir eziyet erişir veya hasta olursanız silahlarınızı bırakmanızda bir vebal yoktur. Bununla beraber ihtiyatı elden bırakmayın. Kuşkusuz Allah kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. (elmalı meali)

Simdi burda iclerinde bulunduklarimiz, savasmak icin sefere ciktigimiz kafirler degil, kafirlerle savasmak icin Peygamber efendimiz ile birlikde sefere cikan sahabeler, Onlara icinde bulundugunda diyor.  Yoksa kafirlerin degil.

Nisa 101 ve 102'yi önceleri ben de böyle okuyordum çünkü mevcut meal ve yorumların etkisi altında idim; onları hiç sorgulamadan kabul ediyordum.

Öne sürülüyor ki namaz iki rekattır. Toplu kılınan  namazlar bozulmadan devam ettirildiği için cuma namazının iki rekat olması  bunu kanıtlar. Ve bayram namazı. Ve Arafat ile Müzdelife'de cem edilen namazlar.

Olabilir.

Ama bir de Nisa 102'de anılan "salat"ın bu görüşü pekiştirmek için kullanılması var ki orda biraz duralım.

Evet, deniyor ki Nisa 102'ye göre önce bir grup Müslüman, namazı Hz Peygamberle dikelerek başlatıyor; secdeye varıp tamamladıktan sonra arkaya geçiyor. Sonra başka bir grup namazını aynı şekilde kılarken (ilk grup göz kulak oluyor). Böylece gruplar birer rekat kılmış oluyor.

Neden bir rekat? Çünkü seferîdirler; artı, korku hali var. Kısaltılmış namazdır bu. Eh, kısaltılmış namaz bir rekat olunca tam namaz iki rekattır; namazlar bir vakitte iki rekat olacak.

İşte bu, "salat"ın önyargıya dayanan anlamını pekiştirmek için ve namazın iki rekat olduğunu kanıtlamak için Nisa 102'nin istismarıdır.

Oysa Nisa 102'de namaz "ritüel"i yok. Çünkü orada Hz Peygamber kafirlere salat ettiriyor. Kafirler namaz kılmaz!

Nerden anlıyoruz kafirlere "salat" ettirdiğini? Şu dilbilgisi kuralından:

Bir zamir kendisinden önceki en yakın ismi temsil eder. Örneğin bir dostunuz e-mailinde dese ki: "Dün romanı bıraktım, makaleyi okudum. Onu okumak öyle bir zevkti ki." Ne anlarsınız?

Zamir: onu. Zamirden önceki isimler: (1)roman, (2)makale. Zamire daha yakın olan isim: makale 

Onu zamiri bu iki isimden hangisini temsil eder; yani dostunuz "romanı okumak zevk idi" mi diyor; "makaleyi okumak zevk idi" mi? Kesinlikle makaleyi.

Anılan ayetlerdeki zamir ve isimleri konuşmadaki ve dilbilgisindeki bu ölçüye vuralım. Cümlelerimiz:

Müslümanlar seferdedir. Kafirler Müslümanların düşmanıdır. Ve ey Peygamber! Sen onların içindesin. Onlara "salat" ettir.   

Zamir: onların. İsimler: (1)müslümanlar, (2)kafirler. Zamire daha yakın olan isim: kafirler

Onların zamiri bu iki isimden hangisini temsil eder; yani Yüce Allah elçisine "Sen müslümanların içindeyken" mi diyor; "sen kafirlerin içindeyken" mi? Dolayısıyla "müslümanlara salat ettir" mi diyor; "kafirlere salat ettir" mi?

Buna göre Nisa 101 ve 102'nin Türkçesi şöyle olabilir:

Yeryüzünde sefere çıktığınızda kâfirlerin size bir kötülük yapacağından korkarsanız "andlaşmalarınız"ı kısaltarak yerine getirmenizde size bir vebal yoktur. Kuşkusuz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır.

Sen onların içinde iken "andlaşma"yı uygulat. Bir bölüğü, silahları yanlarında, seninle dursunlar; boyun eğdikten sonra arkanıza geçsinler. Sonra henüz "bağlılık" güvencesi vermemiş olan başka bir bölük, silahları ve diğer hazırlıkları yanlarında, seninle durup andlaşmaya bağlılıklarını göstersinler...

Ayetler önyargısız okunup konuşmanın ve dilbiliminin gerçekleri nazar-ı itibare alınırsa doğru meal budur.

Sevgi ile, Hasan Akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Siz sefere çıkınca...  Kâfirler apaçık düşmanınızdır. Sen onların içindeyken onlara salat ettir...

Ve izâ darabtüm...   innel kâfirûne kânû adüvven mübîna. Ve izâ künte fî him fe akımte lehüm

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
radyoman
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 09 mart 2005
Yer: Antigua And Barbuda
Gönderilenler: 362
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı radyoman

Hasan Akcay Yazdı:
........ Buna göre Nisa 101 ve 102'nin Türkçesi şöyle olabilir:

Yeryüzünde sefere çıktığınızda kâfirlerin size bir kötülük yapacağından korkarsanız "andlaşmalarınız"ı kısaltarak yerine getirmenizde size bir vebal yoktur. Kuşkusuz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır.

Sen onların içinde iken "andlaşma"yı uygulat. Bir bölüğü, silahları yanlarında, seninle dursunlar; boyun eğdikten sonra arkanıza geçsinler. Sonra henüz "bağlılık" güvencesi vermemiş olan başka bir bölük, silahları ve diğer hazırlıkları yanlarında, seninle durup andlaşmaya bağlılıklarını göstersinler...

Ayetler önyargısız okunup konuşmanın ve dilbiliminin gerçekleri nazar-ı itibare alınırsa doğru meal budur

hasan dostum insaf ya. Hangi andlasmanin kisaltmasindan bahsediliyor. Andlasmanin kisaltmasi nasil oluyor. Gercekden Nisa 101 bitirmeyip sirf istedigin anlam cikmasi icin 102 ekleme yapisyorsun. Simdi Kafirler ile savasmak icin sefere cikiyoruz. Ne andlasmasi var burda. Adamlar ile vurusmaya gdiyoruz. Kafir denen adamlar ile anlasmamiz yok ki, sefer cikdik karsilastigimizda savacagiz. Olmayan anlasmayi nasil kisaltacagiz.

Bu seferde Resulun yaninda silah arkadaslari var apacik dusmanlari olan kafirler ile savasa gdiyorlar. Nisa 101 ve 102 de iki grup insan var.

1. Savasmak icin yola cikilan kafirler. Allah onlara apacik dusmaniniz diyor.

2. Peygamber ile birlikde yola cikan silah arkadaslari sahabeler.

Simdi bu iki grup insanda anlasalim once. Iki ayetdede.

Istede savasacagimzi birinci grup kafir ile savacagimiz yola giderken. Allah muslumanlara diyorki, iste o savacaginiz kafirlerin size kotuluk yapmasindan korkarsaniz salati kisaltiniz. Olay bu kadar basit. Hele Nisa 102 de daha ilginc bir yapi ortaya cikiyor.

kafir denen adamlar ile savasmaya gidiyoruz.Daha savasmadik andlasmayi uygultacagiz, bir grup silahlarini alacak, kafirler baslarini egecek, diger grup gelecek.Hasan dostum vallahi insaf cok zorluyorsun. Simdi elmalini tefsrinine bakalim. Simdi Nurinin kopyaladigi meal bakalim.

yeftinekümüllezine keferu innel kafirune kanu leküm adüvvem mübina

4/101 Yeryüzünde sefere çıktığınızda kâfirlerin size bir kötülük yapacağından korkarsanız namazı kısaltmanızda size bir vebal yoktur. Kuşkusuz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır. (elmalı meali)

Bu ayetde ayetin ilk cumlesi Sefere cikan Peygamber ve silah arkadaslarina hitap ediyor. ve sonra kafirlerin dusman oldugundan bahsediyor.

/102Ve iza künte fihim fe ekamte lehümüs salate feltekum taifetüm minhüm meake vel ye'huzu eslihatehümv fe iza secedu felyekunu miv veraikümv velte'ti taifetün uhra lem yüsallu fel yüsallu meake vel ye'huzu hizrahüm ve eslihatehüm veddellezine keferu lev tağfülune an eslihatiküm ve emtiatiküm fe yemilune aleyküm meyletev vahidehv ve la cünüha aleyküm in kane bi küm ezem mim metarin ev küntüm merda en tedau eslihateküm ve huzu hizrakümv innellahe eadde lil kafirine azabem mühina

4/102 Sen onların aralarında bulunup da onlara namaz kıldırdığında içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silahlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında diğer bir kısmı arkanızda beklesin. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. Kâfirler arzu ederler ki, silahlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Eğer size yağmur gibi bir eziyet erişir veya hasta olursanız silahlarınızı bırakmanızda bir vebal yoktur. Bununla beraber ihtiyatı elden bırakmayın. Kuşkusuz Allah kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. (elmalı meali)

Peygamber kimin ile birlikde  burda. kafirler ile savasa cikan silah arkadaslari ile birlikde.



__________________
43/44 Dogrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir ögüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.
Yukarı dön Göster radyoman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: radyoman Ziyaret radyoman's Ana Sayfa
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Belki yanılan benim. Ama aklıma sürekli olarak o zamir-isim ilişkisi takılıyor. Yani Nisa 102'deki onların anlamına gelen "him"in Nisa 101'deki kafirler anlamına gelen "kâfirîn"i temsil ediyor olması.

Tabii aklım Nuri ve sen gibi gerçekten ölçülü kimselerin beni "insaf"a çağırmasına da takılıyor. Ayetleri tekrar tekrar okudum. I-ıh, him  zamirini "müminler"in yerinde göemiyorum; kafirler demek o!

Lütfen siz de kendi açıklamanızı getirin ve bana yardım edin. Sorum şu: Nisa 101'de hiç isim yok, namevcut; o halde Nisa 102'deki him zamiri, namevcut hangi ismi temsil ediyor?!  

İsim yok, siz zamiri var:

Siz yeryüzünde dolaşırken... Yüce Allah, elçisine sesleniyor. O halde siz öznesi Hz Peygamber dahil müminler demek. Bu durumda Nisa 102'deki izâ künte fî him, "sen sizin aranızda iken" anlamına geliyor. Hangi dil kuralına uyar bu, him sizin değil onların anlamına gelip dururken?

Hz Peygamber seferde bazı kafir kabilelerle hasım, başka bazıları ile müttefik olabilir. Ve müttefik kabileler ikirciklidir; İslam devletiyle yaptıkları anlaşmaya bağlı kalmıyacak izlenimi verebilirler. Hz Peygamber o ikircikli kafirlerin bağlılığını güvenceye almaya çalışıyordur. Olamaz mı?

Diyanet mütercimleri müminler kelimesini parantez içine alarak işin içinden sıyrılmaya çalışmışlar. Bir bakıma "Allah'ın sözü değil bu," diyorlar; "bizim eklediğimiz bir kelimedir." 

Yani beşerî yorum. Tıpkı benim beşerî yorumum gibi.

Ama nedense insafsız ben oluyorum. İlahî ifadeyi dilin sözel ve kuramsal ölçülerine vuran da ben olduğum halde.

Araştırmam lazım.

Sevgiyle, Hasan akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Selam Hasan

Nisa 101 ve 102 ile birlikte 103 ve 104'ü de incelersek SALAT edenlerin antlaşmalı kafirler değil müminler olduğunu görürüz.

Nisa 103. Korku halindeki namazı tamamlayınca, artık Allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükûnet bulduğunuzda, namazı tam bir biçimde yerine getirin. Namaz, müminler üzerine vakti belirlenmiş bir farz olmuştur. (YNÖ Meali)

Görüldüğü gibi SALAT'ın bu türü müminler üzerine farzdır, kafirler üzerine değil. Ve harp esnasında SALAT'ı kısaltarak ifa eden müminler SÜKUN halinde SALATLARINI tam olarak ifa ediyorlar.

İkame edilen Salat'ı namaz olarak algılarsak bunun yarımı ve tamı olabilir ama ya bunu bağlılık olarak ele alırsak? Bağlılığın yarımı ve tamı nasıl oluyor?

Hem savaş anında neden kısaltılmış yada yarım bağlılık istensin? Tam tersine savaş anında bağlılığın en büyüğü ve tamamı istenmez mi? En makul olanı bu değil mi?

Şimdi 104. ayete bakalım:

Nisa 104. Düşman topluluğu izlemekte gevşeklik göstermeyin. Siz sıkıntıya düşüyorsanız, hiç kuşkusuz tıpkı sizin gibi onlar da sıkıntıya düşüyorlar; ama siz, Allah'tan onların umamayacağı şeyleri umuyorsunuz. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.(YNÖ Meali)

Nisa 104'te de görüldüğü gibi 102. ve 103. ayette bahsi geçen kişiler müminler. Allah'ın müminlere savaş esnasında kafirlerle karşılaştıklarında takınacakları tutumu anlatmaya devam ediyor. Buradaki SALAT bağlılık anlamına gelse bile bu bağlılık antlaşmalı kafirlerden değil müminlerden isteniyor.

Saygılar

Nisa 102-103. Sen içlerinde olup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir grup seninle namaza dursun; silahlarını da alsınlar. Bunlar secdeye varınca, diğerleri arkalarında beklesinler. Sonra namaz kılmamış olan diğer grup gelip seninle birlikte kılsınlar. Dikkatli olsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. Kâfirler isterler ki, silahlarınızdan ve teçhizatınızdan habersiz olasınız da üstünüze bir çullanışla çullanıversinler. Eğer yağmurdan gelen bir sıkıntı varsa yahut hasta-yaralı iseniz silahlarınızı bırakmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Ama tedbirinizi alın, dikkatli olun. Allah, kâfirler için rezil edici bir azap hazırlamıştır. Korku halindeki namazı tamamlayınca, artık Allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükûnet bulduğunuzda, namazı tam bir biçimde yerine getirin. Namaz, müminler üzerine vakti belirlenmiş bir farz olmuştur.(YNÖ Meali)


 



__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Yazınızı okudum, Alperen. Teşekkür ederim. Açıklamanızdaki bazı hususlara katılamıyorum ama her birine şu anda tek tek cevap veremiyeceğim. 

Dediğim gibi araştırıyorum. Şu andaki bilgime göre...

Salât namazdır; inanlara vakitli olarak farz kılınmıştır - inne’s salâte kânet ale’l mü’minîne kitaben mevkûta (4:103). Bunlar sabah  ve akşam namazları (24:58) olup günün iki tarafında ve gecenin saçaklarında kılınır -  akımi’s salâte tarafeyi’n nehâri ve zülefen mine’l leyl (11:114).

 

Salât-i vusta ise, 2:238’den benim anladığıma göre, sorumlu davranışa ve  namazın içtenlikle kılınmasına bir yollamadır. 

 

2:238’deki vustanın başka ayelerdeki türevleri:

 

toplumun içine dalanlar - fe vasatne bihî cem’a (100:5)

Sizi orta bir ümmet yaptık - cealnâküm ümmeten vasatan (2:143)

ailenizin ortalama yemek gideri - evsati tüt’ımûne ehliküm  (5:89)

onların orta yolda gideni - evsat ühüm (68:28)

 

***

 

Salâtın buradaki müzakereye konu olan önemli başka bir anlamına gelince, kâlû belâ ifadesinin hatırlattığı bir ortamda Yüce Allah’a verdiğimiz bir söz var (7:172). İşte salât, kıyamlı-rükûlu-secdeli namazın dışında bir de "Allah bir!" diyeceğimize dair o  ortamda içtiğimiz ant  (7:172) anlamına geliyor.

 

Örneğin şu ayetlerde:

 

Andınıza bağlı kaldığınız sürece sizinleyim - innî ma’aküm lein akamtümü’s salât (5:12)

 

Sizin dostunuz, andına bağlı kalandır - veliyyüküm ... ellezîne yukıymûne’s salât (5:55)

 

Şeytan sizi andınızdan caydırmak ister - yurîdû’ş şeytanü enyasiddûküm ani’s salât (5:91)

 

Andlarınıza bağlı kalın ve andın gereğini içtenlikle yapın - Hâfizû alâ’s salavâti ve salâti’l vusta (2:238)

 

Ahrete inanan herkes sana da inanır ve andına bağlı kalır - ellezîne yü’minûne bi’l âhiri yü’minûne bihî ve hüm alâ salât ihim hâfizûn  (6:92)

 

Salât akla başka anlamlarıa da getiriyor:

 

Rablerinin iyilik ettiği kimseler - Ülâike  aleyhim  salavatün min rabbihim (2:157)

Ancak müttefikiniz olan  bir topluma sığınanlar hariç – illa ellezîne yasılûne ilé kavmin beyneküm ve beynehüm mîsâkun  (4:90)

 

Öğrenmeye devam edeceğim Allah isterse.

 

Sevgiyle, Hasan Akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

s.a hasan ilahi bilginin dediği gibi konuyu namazın nutuğunada getirdin eh güzel. keşke kuranı hobi olarak okumayı bıraksan da daha başka amaçlarla okusan Allahın dini daha fazla bulandırma

selam

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Allah kuranı okuyup ve onunla imanları artanlardan eylesin onun bize veerdiği yükü bilen ve dinlerini oyun eğlence yapmayan hafife almayanlardan eylesin selam

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Değerli malikinnebi! Bakın, salât hakkındaki görüşümü şu andaki bilgime göre  diye bir çekince koyduktan sonra belirtmişim. Bunun anlamı şu:

Bu açıklamam kesin inancımı değil şu andaki görüşümü yansıtıyor; aklı başında Müslümanların ikna edici yazılarını ve Kuran'ı okudukça görüşüm değişebilir.   

Aklı başında Müslüman tanımına giriyorsanız size düşen nedir? İftira ve tekfir etmek mi, ikna olmamı sağlıyacak açıklamalar yapmak mı? Siz ne yazık ikinci yolu seçiyorsunuz:

namazın nutuğunada getirdin... İşte iğrenç bir iftira. Doğrusu, salatın kıyamlı-rükûlu-secdeli bir ibadet olduğudur ve ben bunu açıklamamda belirtmişim.

Allah kuranı okuyup ve onunla imanları artanlardan eylesin... Bu ise bir bakıma beni tekfir etmektir. Yani Kuran benim imanımı eksiltiyormuş. Pek, öneriniz? İmanınızın eksilmemesi için en iyisi siz Kuran'ı okumayın.

Ben yanılan belki benimdir dedim. Siz yanılanın siz olmadığınızdan emin misiniz? Eminseniz açıklayın; beni ikna edin; sevap kazanın.

Meydan sizin.

Sevgiyle, Hasan Akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats