Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Hans von Aiberg Vak’asını bu mesajımızda da incelemeye devam ediyoruz.. Bugün, biraz Arapça ile meşgul olacağız... Ama önce, dikkatlerimizi lütfen şu satırlara çevirelim...
-9 Mayıs 2002 sohbetini okuyacağız.
.. Buyurun.. :)
Haiberg> Su ikisini asla yapmayacagim: <Haiberg> 1. Asla Allah'tan baskasina taptirmam. <Haiberg> Ben BIR HIÇIM. <Haiberg> BEN YOKUM <Haiberg> Hiç ve yok olana zaten tapilmaz. <Haiberg> Ben ki, Bagdadi'ye tapmadim. <Haiberg> Velililere. <Haiberg> Hizir'a bile ASIYIM. <Haiberg> Ben asla ve asla Resulullah'a da tapmadim. <Haiberg> Divit ile yazilan hat üzerindeki Allah yazisina da tapmadim. <Haiberg> Beynimdeki Allah imajina da tapmadim. <Haiberg> Ben hakkinda HIÇBIRSEY BILMEDIGIM ALLAH'a, Gerçek korkunun kaynagina TAPTIM. <Haiberg> Taptigimi zatindan baskasi da görmedi. <Haiberg> Aramizda kaldi! <Haiberg> Sirrimiz oldu. <Haiberg> Her ikili gibi (Allah ve kul yani birebir ikili) <Haiberg> Allah sizin birebir sirrinizdir. <Haiberg> Allah su anda <Haiberg> (elinizi mesela omuzunuza koyun) <Haiberg> Lütfen koyun <Haiberg> ALLAH ORADA <Haiberg> Yaninizda. <Haiberg> HU! <Haiberg> Yalniz degilsiniz. <Haiberg> Hiç degildiniz zaten. <Haiberg> Ben O Allah'a taptim. <Haiberg> Süslü püslü yazilarla yazilan Allah' lafzi bir rozettir. <Haiberg> ALLAH'i HISSEDINIZ. <Haiberg> Lütfen hissediniz. <Haiberg> Dokundugunuz O idi. <Haiberg> Dokunan bile o idi. <Haiberg> Omuzunuz O idi. <Haiberg> Simdi Saygun dost! <Haiberg> NE KIMSEYI KENDIME TAPTIRIRIM! <Haiberg> NE DE KIMSEYE TAPARIM. <Haiberg> Resulullah'a BEN FEDA, KURBAN olurum. <Haiberg> Feda olurum. <Haiberg> Feda fi Resulullah olurum <Haiberg> Ama asla ve asla <Haiberg> tapmam. <Haiberg> Ben Fena Fi Illah'i seçtim. <Haiberg> Kimse Allah'in katina gidemez. <Haiberg> Ama Allah SIZE GELIR. <Haiberg> Gelmisti. <Haiberg> Hep oradaydi <Haiberg> hiç ayrilmamisti <Haiberg> Kalubeladan beri birlikteydiniz. ...................
H
aiberg> ALLAH'i hissediniz. <Haiberg> ILIMLE KORKUN, <Haiberg> DUYGUYLA SEVIN ALLAH'i <Haiberg> Kormazsaniz, sevmeye hakkiniz yok! <Haiberg> Salt sevgi olmaz. <Haiberg> Korkarak SEVINIZ ALLAH'i <Haiberg> Resulullah'tan KORKMAYIN, O'nu sadece sevin. <Haiberg> Ama ALLAH'tan önce KORKUN <Haiberg> korkudan sonra sevme hakkiniz dogacaktir. <Haiberg> Önce seversek, sapik tasavvuf içinde mecnun olur MAHVOLURUZ. <Haiberg> Önce korkun! <Haiberg> Korkunun sanrti su: <Haiberg> Kullari içinde SADECE BILENLER (Alimler) ALLAH'tan korkar! <Haiberg> O zaman bir seyler BILECEGIZ. <Haiberg> NE BILECEGIZ? <Haiberg> ALLAH'IN BILDIRDIGIGNI? <Haiberg> O NE? <Haiberg> KUR'AN yani Allah Lafzi, kelamullah, Allah'in SESI <Haiberg> Ayrintili, her sey içinde, tek kilavuzumuz. <Haiberg> Kur'an'i nasil bilecegiz? <Haiberg> Mütesabihiyle bilmeye çalisacagiz, PARANORMALITESIYLE... <Haiberg> "Allah bu MISALLERI tüm insanlara verdigi halde sadece ALIMLER'den baskasi asla anlamaz" <Haiberg> Iste bu sirra yani Mütesabih/misal olan bu SIRRI anlayacagiz. <Haiberg> Onu anladik mi, KORKU baslar. <Haiberg> Allah'tan sadece alimler korkar. <Haiberg> Herkese açiktir ALIMLIK yolu...
-Tamam mı? Okudunuz mu?
Kusura bakmayın ama sizi iyi niyetle kandırdığımı peşinen söylemeliyim.. Bu okuduğunuz söyleşinin konumuzla doğrudan ilgisi yok... :)
İçimizi yumuşatan ve kolayca her müslümanı en olumlu manada etkileyen bu güzel sözleri özellikle okumamızı istedim.. Çünkü, birazdan ağır bir tenkit başlayacak ve yola Sezar’ın hakkını Sezar’a verebilecek derecede sağduyu ile çıkmamız gerekiyor...
Bildiğiniz gibi, Sn. Aiberg pekçok dil bildiğini iddia eder.. Yeri geldiğinde, konuyla ilgisine göre etimolojik analizler
yapar..
21 Aralık 2001’de bu analizlerinden birine tanık oluyoruz...
LÂ İLÂHE İLL
ALLAH kelimesini inceliyorlar......
-Arapça bilenler lütfen pür dikkat!
<
aiberg_> Şimdi yeni bir sır dönemi : <aiberg_> La İlahe illallah'ı deşelim artık... <aiberg_> Bakınız La=Yok <aiberg_> İlahe????????????????????????????????????????????? <aiberg_> İlla=İlla ki <aiberg_> ALLAH <aiberg_> demek... <aiberg_> Peki İLAHE ne demek? <aiberg_> Size nasıl yutturdular bunu? <aiberg_> Sözlükte İlahe=Dişi ilah <aiberg_> İlahe=İlah+LAR dediler... <aiberg_> Yani İLAHLAR yok ALLAH VAR biçiminde... <aiberg_> bir şey çok büyük bir ğalat denen yanlış... <aiberg_> Aranızda Arapça bilenler var mı? <aiberg_> varsa şunu bileceklerdir: <aiberg_> İlah'ın çoğulu <aiberg_> A-L-İ-H-E'dir <aiberg_> İnanmayan gitsin sözlüğe baksın
Yo,yo, yooo! Sözlüğe bakmaya gerek yok! Doğru söylüyor.. İlah’ın çoğulu âlihe’dir.. Aslında, bu kısmı verdikten sonra sadede gelebilirdik; fakat meselenin üfff noktasına (!) daha fazla okuyarak ulaşalım.. :)
<
aiberg_> Web'de arasın falan <aiberg_> Güzel madem biliyorsun mesele yok... <aiberg_> Bize yutturulan şuydu: <aiberg_> İlahe=TANRILAR????????????????????????????????????????????
Neden bu kadar çok soru işareti var? İlahe’nin eşitinin farklı bir şey olduğuna işaret etmek istiyor da ondan...
<
aiberg_> Yahudicesi (İbranice Alohim) <aiberg_> Tanrılar........................................ <aiberg_> Buraya kadar mutabık mıyız? <aiberg_> Tamam şimdi bir başka veriye geciyorum:
<
aiberg_> İlah işlerine ULUHİYET denir <aiberg_> bu bakımdan İlah'ın çoğulu ULUH ya da ULUHA bile olabilir di... <aiberg_> Peki hiç düşündünüz mü? <aiberg_> Mesela Türk+ler <aiberg_> Türk aynı (Tekil) <aiberg_> fakat türkler dediğnizde eTRaK dersiniz arapça, çünkü çoğulları ler velar ile olmuyor <aiberg_> mutabık mıyız? <aiberg_> ????
Türk, Etrak örneğinde biz de mutabıkız! :))
<aiberg_> Mutmain olmak için mutabakat arıyorum
Ancak, mutmain değiliz.. Çünkü, biraz önce bu mesajın kaleme alınmasına sebep olan fiyaskoyu yakaladık da henüz açmadık!
<aiberg_> Şimdi dostlar bir başka veri. <aiberg_> Allah ilah'dır <aiberg_> çünkü Nas suresinde <aiberg_> İLAHin NAS=insanların ilahı'dır <aiberg_> (Tanrı anlamında) ve bu da Allah'ımızın 114 isminden biridir. (99'a almamışlar= <aiberg_> Buna da mutabık mıyız?
KESİNLİKLE!
<
aiberg_> Şimdi asıl soru geliyor. <aiberg_> ALLAH HEP T E K İ L 'dir <aiberg_> Çoğulu (Haşa Allah+lar'ı yoktur) <aiberg_> Ama Arapçada bunun çoğulu vardır:
!!!!!!!!!!!!!!!!!!??????????????????????????? (Bunlar bize ait.. Sn. Aiberg’e değil!)
<
aiberg_> Alihe değil başka bir şey... <aiberg_> İ L A H E <aiberg_> İlahe=Allah+lar demektir HAŞA sümme <aiberg_> Üstelik çoğullar da DİŞİLEŞTİRİLİR (Müennes) Allah bir de dişi oluverir...Haşa
Eveet, Arkadaşlar! Okuduğumuza değdi.. Sonunda ÜFFF noktasına nail olduk ki; hem de ne ÜÜÜÜÜÜFFFFFF!!!!!!!
<
aiberg_> Almanca bilenleriniz bilir. Erkek bir kelime <aiberg_> çoğul olduğunda dişi olur <aiberg_> Der Mann = DİE Maenner gibi <aiberg_> Bir adam çoğul olunca DİŞİ olmaz aslında adamlar yine erkeklerdir.
Anlaşılıyorki, aralarında Arapça bilenler de var! :)
<
aiberg_> Evet tüm çoğullan DİŞİ'dir <aiberg_> Artikel kullanan tüm gerken dillerinde de böyledir. <aiberg_> (İngilizler Artikeli bırakmış hepsinin yerine the demişlerdir) <aiberg_> Konuya dönelim: <aiberg_> İlahe demek ile hem ALLAH çoğul hem de DİŞİ yapılmıştır. <aiberg_> Onun için bu dilin kurucusu koyucusu ve koruyucusu Hz. İbrahim şöyle dedi: <aiberg_> ALLAH+LAR yok <aiberg_> ALLAH VAR <aiberg_> Hanifliğin TEVHİD dininin ilki ve belkemiği buydu Hanifcanlar... <Japan_Phy> Evet cok mantikli
Bakınız; bir kişi çok mantıklı olduğunu da söylemiş.. Herhalde Japonca’ya göre.. :)
<
aiberg_> Eğer ilahlar yoktur Allah var derseniz şöyle yazarsınız: <aiberg_> La Alihe illa ALLAH <aiberg_> Ama öyle demiyor işte <aiberg_> La İlahe illallah <aiberg_> Bu da böyle biline... <aiberg_> Oysa ALOHİM=ALLAH+LAR demek <aiberg_> ayeti anımsayan var mı? <aiberg_> "Üzeyir de Ayllah'ın oğludur" dediler... <Takyon> yanş Lailahe illalah yanlış mı ?? bozulmuşmu ?? <aiberg_> La İLAHE illallah doğrudur HİÇ bozulmamıştır. <aiberg_> Üstelik içinde BİNEER sistemi de saklayarak
Özetle, Sn. Aiberg Kelimei Tevhid’teki İlahe’nin Lafzai Celâl’in (Allah)çoğulu olduğuna ve böylece “Allah’tan başka Allah’lar yoktur” şeklinde anlaşılması gerektiğine işaret ediyor.
İşte biz, bu yüzden Kelime-i Tevhid’i mesajımızın en başına asmayı uygun gördük... Arapça bilmeseniz bile Kurân’ı Arabi harflerle okuyabiliyorsanız; lütfen yukarıya bakın ve orada gördüğünüz kelimenin sonunda dişilik tâ’sını arayın... Yani orada
“ilah” (eril ve tekil olarak) mı var; yoksa sonunda dişilik tâ’sı bulunan ve bu yüzden dişil ve tekil olan “ilâhe” kelimesi mi var????
Görüldüğü gibi, kelime sadece üç harfli : ELİF-LAM-HE.... Sonunda onu dişil yapacak bir takıya sahip değil!
Peki, neden “ilah” kelimesini orada “ilâhe” diye seslendiriyoruz?
Seslendiriyoruz; çünkü başında olumsuzluk edâtı (Lâ) var!
Ve bu edat, başına geldiği kelimenin sonunu nasbediyor!
Kelime mansub oluyor!
En basit ifâde
ile kelimenin sonuna bir üstün geliyor ki; buna uygun olarak “ilah” kelimesini “ilâhü veya ilâhi” değil de “ilâhe” şeklinde seslendirmeye mecbur kalıyoruz...
Yâni, “ilah” kelimesi tekil ve eril (müzekker).....
Peki, vehmedildiği gibi orada dişil bir kelime olarak “ilâhe” bulunsaydı; nasıl okunması icâbederdi....
Gramere göre şöyle olurdu: “Lâ ilâhete...”
Sonuç olarak ortada gramere bağlı bir fiyasko vardır!!
Kelime-i Tevhid’de gramer ve anlam olarak “Allah” ismi celâli ile irtibatlı çoğul bir kelimeye ihtiyaç yoktur! Mânânın tekemmül edebilmesi için tekil olan “ilah” kelimesi yeterlidir...
Buna göre, müminler “Allah’tan başka ilah yoktur”; “yegâne ilah Allah’tır” ikrarı ile huşû bulurlar......
Neyzen_Semazen
Not: Sırada “Muhammedün Resullullah” var... :) Çok yakında... J
Doğrusu ilk iletini okurken yanlışın nerde olduğunu bulmak için aibergin her cümlesini ikişer kez okudum,sonunda zaten gerekli açıklamayı yapmışsın:) Adam bazen güzel şeylerde yazıyor hakkını yememek lazım:) (Gerçi attıkları,doğrularını siliyor.Bu birazda 3 yanlış bir doğruyu götürür olayına benziyor:P )
Doğrusu şahsen yazılarından çok büyük keyif aldığımı söylemek istiyorum ve "Muhammedün Resulullah" konunuda sabırsızlıkla bekliyorum.
Eleştirilerindeki estetik, üslup ve derinlik bence bir kısmımıza örnek olacak düzeyde. Kuru sıkı tenkit yapan bazı kardeşlerimiz (ve belki ben de) inşaAllah senin bu güzel tarzını örnek alırlar.
Birilerinin yanlışını ortaya koyarken ve sonrasında doğrusunu gösterirken aynı zamanda diğer birçok konuda nice güzel bilgiler de vermektesin.
Allah razı olsun.
Dabbet hazretlerinin "Lailahe İllallah" konusundaki büyük yanılgısını tüm çıplaklığıyla gördük. Ben de Mircan gibi "Muhammedün Resulullah" kısmını çok merak etmekteyim. Bakalım "Ben Kur'anım" diyen bir insan daha nasıl "galat" laflar etmiş.
Saygılar
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Bu kadar iltifattan sonra inşaAllah sende arkası yarın yapmaya başlamazsın:) Sana bir sır vereyim bu forumdaki dostlar "arkası yarın"lardan hiç hoşlanmaz. Arkası yarın konusu açıldıda ya nerdesin Abdullah kardeş seninde yazılarından çok büyük keyif alıyordum."Alak suresinin ilk 5 ayeti" başlıklı yazından sonra Kur'an çalışmalarını çok bekledim ve halada bekliyorum.En azından beni bundan mahrum etmezsin inşaAllah...
Semazen son olarak sen ne güzel bir insansın ya:) Allah razı olsun...
Bu mesaj zincirinde ele aldığımız konunun ikinci örneğine geçiyor ve kaldığımız yerden devam ediyoruz...
Aşağıdaki sohbet kayıtları, Kurân’ın Arapça dışındaki dillerle ilgisine işâret eden yorumlar içeriyor... Öncelikle, bu yorumları okumayı ve ardından tenkidini yapacağımız örneğe geçmeyi faydalı görüyorum..
18.01.2002
aiberg
_> Kuşkusuz Resulullah'ı çok seviyorum, O'na kurban olurum. <aiberg_> O bir insan <aiberg_> Fakat Kur'an ALLAH KELAMI <aiberg_> ALLAH'ın bir diyaloğu <aiberg_> yani İNSAN değil <aiberg_> Yani Allah'tan bir İNMET <aiberg_> dolayısıyla Resulullah kusura bakmasın <aiberg_> Resulullah'a kurban olurum ama <aiberg_> Kur'an'ı Resulullah'tan daha çok sevmek durumundayım. <aiberg_> Çünkkü ALLAH KONUŞMASI'dır Kur'an <aiberg_> ALLAH KONŞUYOR <aiberg_> Beni lütfen anlayın
<
aiberg_> ALLAH <aiberg_> K O N U Ş U Y O R <aiberg_> Onun adı Zalikel Kitab... <aiberg_> Kur'an hepimizin NURU olsun ve Dostu olsun <aiberg_> Dünyamızdaki TEK REHBER (Allah konuşuyo. başka bir Hadis'e mi inanacağım? Bu bir ayettir.) <filum> kuran arapça değil rabçadır,değilmi <aiberg_> Kur'an ARAPÇA grameriyle yazılmış Aria kitabıdır <aiberg_> Ve bir anlamda RABB'çadır, Rububiyeti vardır. öğretmendir.) <aiberg_> Sankritçe gibi eski diller vardır. <aiberg_> Budistlerin kullandığı , Hinduların kullandığı sayısız kelime var Kur'an'da <aiberg_> Kİ <aiberg_> Onlar da "Yahu bu bizim Budizm'de ki KELİME DEĞİL Mİ?" desinler diye <aiberg_> Yin-Yang <aiberg_> Çincedir <aiberg_> Khunos-Cunos <aiberg_> Chaos-Cosmos <aiberg_> Artık anlamalı Hindu bunu.... <aiberg_> Rum da anlamalı <aiberg_> Arap da anlamalı <aiberg_> Hunnes Künnes var orada <aiberg_> BrahmaRum ve Arap <aiberg_> Brahman rum ve arap <aiberg_> ANLAMALI... <aiberg_> Kur'an her dilden KONUŞUYOR <aiberg_> tüm eski inançlara <aiberg_> "Gelin diyor, bana gelin diyor. <aiberg_> chaos bendin, Cosmos bendim, Khuhos da bendim <aiberg_> künnes de bendim Cosmos da Kunoz dab... <aiberg_> "Ben Kur'an'ım. Size indirilen tüm kitaplar ve tüm diller var bende" <aiberg_> diyor kur'an <aiberg_> Çünkü Kur'an = ALLAH KONUŞUYOR
İzninizle, bu pasajı tek cümleye indirgemek istiyorum... Kurân, hem Arapça’dır hem de Rab’cadır...
Ama biz, yukarıda vurgusu yapılan ‘Kurân’ın Arapça grameri ile yazılmış olduğu’ gerçeğine sâdık kalalım ve Sn. Aiberg’in gramer konusundaki kendi örneğine göz atalım...
Sn. Aiberg, 2.12.2003 tarihli grup mesajında (10243 no) bir hatırlatmada bulunuyor:
“
Hatırlayalım: Muhammed+EN resulullah mı; Muhammed*İN resululah mı; Muhammed*ER Resulullah mı yoksa Muhammed*ÜR resulullah mı? YAHU, bu kelimei tevhidin en önemli KALIBI olması gerekirken tek tip değil, dört tür yazılıp okunur! Yani HARFLER üzerinde oynamak HACCACI ZALİM geleneğidir. Bütün araplar Kur'an cahilidir, çünkü ARAPÇA bilmezler.”
Sadece bu alıntı üzerinden, son sözü söylemek ve konuyu bağlamak mümkün... Ancak, şunu anlıyoruzki, Sn. Aiberg’in verilerine göre biz de Kurân câhiliyiz ve biz de en az Araplar kadar Arapça bilmiyoruz..
:)
Sn. Aiberg, mesajında hatırlattığı konuyu 21 Kasım 2001 sohbetinde detaylı olarak işlemiş... Bir de o sözlere bakalım...
(“Tayran Ebâbil” incelenirken, arada şu örnek veriliyor...)
<aiberg_> Bunu size söyle anlatabilirim: <aiberg_> Hangisi dogru? <aiberg_> MuhammedEN Resullullah mi? <aiberg_> MuhammedER Resullullah <aiberg_> Muhammedin Resulullah <aiberg_> Muhammedün Resulullah <aiberg_> Muhammedürresulullah <aiberg_> Muhammed+EN <aiberg_> Muhammed+ÜN <aiberg_> Muhammed+IN <aiberg_> hangisi dogru sizce? <aiberg_> La Ilahe illallah Muhammed....Resulullah! <aiberg_> Bunlarin birer baska anlami var. <aiberg_> Simdiye kadar kimse de bunu ayirt edemedigi içindir ki <aiberg_> Kelimei tevhid IN, En, Ün diye kaynadi gitti
Eğer, başka başka anlamlar içerdiği söylenen ve bugüne kadar kimsenin ayırt edemediği iddia edilen şeyleri siz de benim gibi ayırt edemediyseniz; derin bir ohh çekebilirsiniz... Çünkü güvendesiniz! :) Ama, farkı farkettiğinizi söylüyorsanız ve Araplara ca
ka satmayı düşünüyorsanız; durum kritik! :)
Bakalım neymiş farkları??
<aiberg_> Muhammeden Resulullah= Muhammed'in Resullügü <aiberg_> Muhammedün Resulullah <aiberg_> Muhammed=Resulullah (Sadece ona mahsus anlaminda) <aiberg_> Muhammedin Resullullah=Resul hep HAMDEDER (Ahmettir) anlaminda <aiberg_> (AhmeD) <aiberg_> Ne diyorsunuz? Sadece ayn çatlatip, tecvit yapmakla ARAPÇA arapça olmuyormus demek ki? <aiberg_> Daha temel bir çok seyi 1420 yildir KIVIRAMAMISLAR belli ki...
Evet, bugün bu örneği tenkit kastı ile ortaya getirdiğimize göre, biz de temel bir çok şeyi kıvıramayanlardanız.... :)
<aiberg_> Birinde sanki "Evrende bir tek peygamber yaratildi o da Muhammed'dir" gibi oluyor, çünkü TEKIL kelime <aiberg_> Bu da bizim klasik anlayisimiza uygun (Alemler onun yüzüsuyu hürmetine yaratildi ya?) <aiberg_> Peygamberlerden sadece biri= Muhammed+EN oluyor <aiberg_> Bir milyardan fazlasi (Hani su Cuma günü için tatil diyenler var ya, dini yalan sayanlar...) <aiberg_> Onlar Muhammedün Resulullah diyorlar. <aiberg_> Ama burada bir kisminizin dogru olani MUHAMMED+EN oldugunu bildiginizi onurla ögrenlmis bulunuyorum. <aiberg_> Milyarin hatasina düsmediniz.
Maalesef, o milyardan biri olarak düştüğüm hataya sizleri de ortak etmek için buradayım... İnşaALLAH, bu riski göze alabilirsiniz... :)
Elbette, bu mesaj yabancı dili Arapça olmayanlar için kaleme alınmaktadır.. Zira, Arapça bilenlerin şu ana kadar aslında Arapça’dan değil de Arapsaçı’ndan örnekler sunulduğunu anlamış olmaları gerekir...
Şu halde, bu mesajı sonuna kadar okuma nezâketi gösteren ve buradaki safsatayı anlamaya çalışan arkadaşlarımıza şöyle soralım:
Temel Reis ile TemerReis arasındaki fark
nedir?
Bu fark neden doğmuştur?
Mânâyı etkilemiş midir?
Evet, gündelik hayatta diksiyon pratik çözümler üretir.. Yanyana geldiğinde telaffuzu zorlaşan sesler (l ve r) otomatik olarak birlenir...
Bu başka dillerde de gerekli ve geçerli bir dil espirisidir...
Kurân Arapça’sında bu nitelik standardize edilmiştir.. Adına da Tecvit denmiştir...
Bu yüzden, “MuhammedÜN Resullullah” Kurân okumalarında “Muhammed’ÜR-Resullullah” şeklinde telaffuz edilir...
Peki, Fetih Sûresi’nin son âyetinde yer alan “MuhammedÜN Resullullah” ....
“MuhammedEN Resulullah” şeklinde okunabilir mi?
Hayır! Hayır! Yüzbin kere hayır!
Çok basit... Buna gramer müsaade etmez... :)
Müptedâ-Haber ilişkisi vardır; özel ismi etkileyecek bir faktör yoktur... Dolayısıyla, Muhammed (A.S.) ismi ÜNlenmeye(tenvin) 1400 sene önce olduğu gibi bugün de mecburdur....
Peki, ne zaman MuhammedEN olur?
Meselâ, başına “Eşhedü Enne” geldiği vakit... Çünkü, farklı bir cümle kalıbı ortaya çıkmıştır.. Burada, Muhammed özel isminin gramer konumu farklıdır...
Peki, ne zaman MuhammedİN olur?
Meselâ, başına “Allahümme Salli Âlâ” geldiğinde...
Nedeeen? :)
Ne çâreki Arapça’da, başına harficer gelen kelimelerin mecrur olmasının (İNlenmesinin) önüne hâlen daha geçilememektedir..
:)))
Peki, bütün bu etkileşimler Peygamber Efendimizin özel isminin mânâsını etkilemekte midir?
Hayır! Hayır! Yüzbin kere hayır!
Yâni, hep aynı Muhammed’dir (Sallallahü Aleyhi ve Sellem).. İsmin son harfinin –DÜN, -DEN, -DİN şeklinde seslendirilmesi isme yeni mânâlar katmaz!
Mânâ farkı arayabilmek için HA-MİM-DAL kök harflerinden türetilmiş AHMED’e, MAHMUD’a, MUHAMMED’e (A.S.) nazar etmek kâfîdir...
Sonuç olarak, birilerinin
çok diller bilseler dahi Arapça bilmedikleri âşikârdır... Arapça bir yana, Kurân’ı yüzünden okuyup okuyamadıkları da şüpheye değerdir...
Şu halde, Arapçasından bile emin olamadığımız Hans'ül-Emin'in Rabb'çasından nasıl emin olabiliriz????
Var mı bunun izâhı???
"Bilenler bilmeyenlere anlatsın!" (Ref. Bir Nasreddin Hoca Fıkrası)
Neyzen_Semazen
Not: Sevgili Mircan, bu “arkası yarın” yüzünden özür dilerim.. Beni affedebilecek misi
Estagfurullah affetmek ne kelime,latifem sabırsızlığımdandır,sabırsızlığım ise yaradılışımdan...
Hans vakasında açıkça görülüyor ki,insanları bilmedikleri konularda kandırmak çok kolay.Çoğumuz arapça bilgisine sahip değiliz ve Hans bunu çok iyi kullanıyor.Senin gibi arapçayı bilen ve en önemlisi SAMİMİ ve İYİNİYETLİ dostların katkıları ile birşeyler öğrenebileceğimizi umud ediyorum.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma