Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
HANİF-AKHENETON (IV. AMENOFİS)
Akheneton'un ölümünden tam 3000 yıl sonra arkeologlar, Amarna kentini kazarlarken keşfedilen Akheneton, böylece gündeme gelmiş oldu. IV. Amenofis olarak da bilinen Akheneton, babasının ölümünden sonra tahta geçtiğinde henüz çok gençti. Ve kendisi, hangi sebepten/kaynaktan dolayı KESİN olarak bilinmez, monoteizmi (tek tanrılı inanç sistemi) benimsedi. Akla en yatkın sebep, o çağa en yakın (her zaman olduğu gibi hatırlatıcı/uyarıcı) gönderilmiş bir elçi/peygamberden kalma inanç sisteminin izleridir büyük ihtimalle.
|
|
Tahta geçtikten yaklaşık 5 yıl kadar sonra, yaptığı öncelikli işlerden biri; halkı firavunların ra'nın (güneş tanrısının) oğlu olduklarına inandırmak için duvarlardaki ra ile firavunun annelerini cinsel ilişkide gösteren/anlatan hiyeroglifleri kazıtmak olmuştur. Bunun yerine "Akheneton olsa olsa Aton'un kulu ve köle(hizmetçi)sidir" anlamına gelen hiyeroglifi yazdırtmıştır. Tabii sadece güneşi tanrı kabul ediyor gibi görünen firavun hanedanı aslında çok tanrılı bir inanç sistemine sahipti.
Akheneton'un bu yaptıklarına ve inanç sistemine en çok karşı olanlar amon rahipleriydi kuşkusuz. Zaten Akheneton rahiplerin kendisini rahat bırakmayacağını bildiğinden, Teb şehrinin 300 km. kadar kuzeyinde Nil nehrinin doğu yakasında yeni bir tapınak/başkent yapma gereği duymuştu. Bu tahta geçişinin 6. yılına tekabül etmektedir ve o zaman kadar "Amenofis" olan ismini "Akheneton" olarak değişmiş ve yeni başkentine de aynı ismi vermişti. Akheneton'un ölümünden sonra tahta geçen, Tutankhamon, rahiplerin aşırı baskısına dayanamayarak, tapınak ve kurallar dahil her şeyiyle eski düzene geçilmiş/taşınılmıştır.
Kur'an dan biliyoruz ki; firavunlarla ilişkisi olan iki peygamber var: &n bsp; &n bsp; &n bsp;
1. Hz. Yusuf (A.S) & nbsp; & nbsp; & nbsp; & nbsp;
2. Hz. Musa (A.S)
18. hanedandan 10. firavun olan Akheneton'un tahtta kaldığı tarih: İsa'dan Önce 3351-3340 yılları olduğuna göre; Hz Musa'dan önceki zamanda yaşadığı anlaşılıyor. Geriye kalıyor Hz. Yusuf (A.S) ve onun anlattığı inanç sisteminin izleri.
Akheneton hakkında 2 fikir daha var. 1. onun bir peygamber olduğu, 2. ise; Aynen Hz. İbrahim gibi TEK olan YARATICI'yı akıl yoluyla bulmuş olma ihtimali. Modern arkeolojinin en son(2004) verilerine göre (ki bir kısmını MP3 olarak dinleyebilirsiniz) Akheneton'un hayatına, Kur'an verilerilerindeki elçiler ve kavimlerinin ilişkisi kıstas alınarak bakıldığında, elçi olduğuna dair delil/mantık çıkmıyor.
Hz. İbrahim gibi akıl yoluyla monoteizmi bulmuş olması da zayıf bir ihtimal bana göre. Eğer böyle olsa idi, Hz . İbrahim'den hatta Belkıs'ın tahtını 0,1saniyede Hz. Süleyman'a getiren (sadece ihtimalen ismi) Berhiya Bin âsaf 'dan bahseden Allah Teâlâ hazretleri, ondan da bahsederdi. Ayrıca her ne kadar güneşe tapıyorlar idiyseler de Hz İbrahim'in Hanif dininden kalan uygulamaları devam ettiriyorlardı. Yani: domuz etini haram diye yemiyorlar, sünnet oluyorlar, tapınaklara girmeden önce ellerini yüzlerini ve ayaklarını yıkıyorlar(abdest) ve cinsel ilişkiden sonra mutlaka yıkanıyorlardı (gusül abdesti (aslı taharettir aslında ama ayetler meallendirilirken orijinden çok uzaklaşıldığından halk bunun doğrusunu orijinalini bilmiyor maalesef. Abdest bölümü adı altında bunları anlatacağız inşaAllah) ) Bunların bu halini düşünür iken Efendimize Risalet gelmeden önceki Mekke'li müşrikleri hatırlamamak mümkün değil. Çünkü onlar da Allah'a şirk koşmalarına rağmen İbrahim (A.S) dan gelen birçok uygulamayı devam ettiriyorlardı. Tabii ki en doğrusunu Rabb'imiz bilir.
AKHENETON'UN YAZDIĞI ŞİİRLER:
-1-
Tanrı uludur; birdir, tektir. Ondan başkası yoktur. Bir tanedir, O'dur her varlığı yaratan Bir ruhtur Tanrı, görünmeyen bir ruh... Ta başlangıçta vardı Tanrı, Tek varlıktı o. Hiç bir şey yokken o vardı. Her şeyi o yarattı Ezelden beri süregelen varlığı, Ebediyete kadar sürecek, Gizlidir Tanrı, kimse görmemiştir onu. İnsanlara ve yarattıklarına sır kalır her zaman.
.   ; -2-
Göklerin ufkunda belirmen ne kadar güzeldir, Ey! Hayatın temelinde yaşayan Aton, Sen doğu göğünün ufkunda doğduğunda, Tüm memleketi güzelliğinle doldurursun, Uzaklaşsan da, ışınların dünya üzerindedir, Ne kadar yüksek olursan ol, Senin adımlarının izleri gündüzdür, Sen, ışınlarını dağıttığın zaman, Mısır'ın her iki ülkesi de bayram eder, Hepsi uyanık ve ayaklarının üzerindedir, Çünkü Sen, onları uyandırmışsındır, Onlar tüm organlarını sende yıkarlar, Ve kollarını kaldırıp, Sen'i şafakta selamlar, Sonra tüm dünyada herkes kendi işini yapar, Hayvanlar otlardan zevk alırlar, Ağaçlar ve bitkiler çiçeklenirler, Kuşlar, kanatları sana doğru ibadet edercesine kalkık, Bataklıklarda uçarlar, Sen üzerlerinde oldukça onlar yaşarlar, Kadında çocuğu Sen yaratırsın, Ananın karnında çocuğa Sen hayat verirsin, Sen ana rahminde dahi çocuğu besleyensin, Ne zaman civciv kabuğu içinde bağırsa, Sen ona hayat vermek için nefes verirsin, Ey Tanrım, Senin ne kadar çok eserlerin vardır, Sen! Ebediyetin hakimi! Senin isteklerin hep iyidir, Sen yaşamın ta kendisinin ve yaşam Sen'de yaşar, Tanrım Sen yaşamsın ve yaşam ancak sende görülür.
Kaynak: National Geographic
__________________ HAKİKATİ NERDE BULURSAN AL..
|