Evliya Newbie
Katılma Tarihi: 11 temmuz 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 16
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
ıÜüCahili tutum
11/43-46
43- (Oğlu) Dedi ki: "Ben bir dağa sığınacağım, o beni sudan korur." Dedi ki: "Ve ikisinin arasına dalga girdi, böylece o da boğulanlardan oldu. 44- Denildi ki: "Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut." Su çekildi, iş bitiriliverdi, (gemi de) Cudi (dağı) üstünde durdu ve zalimler topluluğuna da: "Uzak olsunlar" denildi. 45- Nuh, Rabbine seslendi. Dedi ki: "Rabbim, şüphesiz benim oğlum ailemdendir ve senin va'din de doğrusu haktır. Sen hakimlerin hakimisin." 46- Dedi ki: "Ey Nuh, kesinlikle o senin ailenden değildir. Çünkü o, salih olmayan bir iş (yapmıştır). Öyleyse hakkında bilgin olmayan şeyi benden isteme. Gerçekten ben, cahillerden olmayasın diye sana öğüt veriyorum." 47- Dedi ki: "Rabbim, bilgim olmayan şeyi Senden istemekten Sana sığınırım. Ve eğer beni bağışlamaz ve beni esirgemezsen, hüsrana uğrayanlardan olurum."
Rabbimiz akrabalık bağlarına göre değil inanç üzere kurulmuş bir birlikteliğin, cemaatin kurulmasını istediğinden, daha önceden uyarılmasına rağmen Hz. Nuh’un içine düştüğü cahili düşünüşü eleştirmiştir.
6/33-35
33- Kesin olarak biliyoruz ki, onların söyledikleri seni gerçekten üzüyor. Doğrusu onlar, seni yalanlamıyorlar, ancak zalimler, Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlar. 34- Andolsun senden önce de elçiler yalanlandı; onlara, yardımımız gelinceye kadar yalanlandıkları ve eziyete uğratıldıkları şeye sabrettiler. Allah'ın sözlerini (va'dlerini) değiştirebilecek yoktur. Andolsun, gönderilenlerin haberlerinden bir bölümü sana da geldi. 35- Eğer onların yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse, onlara bir ayet getirmek için yerde bir tünel açmaya veya göğe bir merdiven dayamaya gücün yetiyorsa (yap). Eğer Allah dileseydi, onların tümünü hidayet üzere toplardı. Öyleyse sakın cahillerden olma.
Hz. Peygamberde uyarılmıştır
12/33
33- (Yusuf) Dedi ki: "Rabbim, zindan, bunların beni kendisine çağırdıkları şeyden bana daha sevimlidir. Kurdukları düzeni benden uzaklaştırmazsan, onlara (korkarım) eğilim gösterir, (böylece) cahillerden olurum." 34- Böylece Rabbi, duasını kabul etti ve onların hileli düzenlerini kendisinden uzaklaştırdı. Çünkü O, işitendir, bilendir.
3/154
154- Sonra kederin ardından üzerinize bir güvenlik (duygusu) indirdi, bir uyuklama ki, içinizden bir grubu sarıveriyordu. Bir grup da, canları derdine düşmüştü; Alah'a karşı haksız yere cahiliye zannıyla zanlara kapılarak: "Bu işten bize ne var ki?" diyorlardı. De ki: "Şüphesiz işin tümü Allah'ındır." Onlar, sana açıklamadıkları şeyi içlerinde gizli tutuyorlar, "Bu işten bize bir şey olsaydı, biz burada öldürülmezdik" diyorlar. De ki: "Evlerinizde olsaydınız da üzerlerine öldürülmesi yazılmış olanlar, yine devrilecekleri yerlere gidecekti. (Bunu) Allah, sinelerinizdekini denemek ve kalplerinizde olanı arındırmak için (yaptı). Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir.
Uhud savaşına katılan bir grupta can derine düşüp cahili düşüncelere dalmışlardı.
Düşünce netliğine ulaşılsa bile müslümanların Uhud savaşı örneğinde olduğu gibi cahili davranışlar sergilediğini söyleyebiliriz.
Eğer bu davranışlar düzeltilmez ve bu şekilde yaşamanın doğruluğuna dair hayat felsefesi oluşturulursa işte o zaman istikamet tehlikeli boyutlara yönelir.
Özellikle modern yaşantının getirdiği olumsuz anlamda bişreyselleşme ve birey olarak kalsıkça da atıl duruma gelme, kişilerin ümmet bilincini oluşturma, zulüm karşısında direnme vb. Hayati sorumluluklarında bir umarsızlık meydana getirmektedir.
İnsan’ın kendi zaaf ve yetersizlikleriyle mücadele etmesi, kendisini etkileyen düş dünyanın, toplumsal hayatın baskı, tesir, yozlaşma ve diğer olumsuz unsularına karşı direnmeleri gerekir.
Allah’ın sınamalrına karşı tevhidi kimliğimizle tavır takınmamız, cahili eğilimlerimizde ise hemen davranışımızı ıslah için çaba sarfetmemiz gerekir. Aksi halde ıslah edilmeyen cahili birikimlerimiz bir gün cahili değer yargılarına sahip kişillerin davranış biçimleriyle ortak bir paydada buluşabilir. Burada müslümanların özellikle güçlü modern dayatlamar sonucu nereye savrulacağını şaşıran kimselere “marufu emretme, münkerden sakındırma” konusunda duyarlı olmaları gerekir. Bu görev müslümanların hayatında gevşeyen, çözülen İslami değerlerin sağlamlaştırılması için bugün daha da zorunlu bir hal almıştır. Kuran’da “bilgisizlik” anlamıyla “cehalet” kelimesinin kullanıldığını da görüyoruz. “İçinizden kim bir cehalet sonucu bir kötülük işler sonra tevbe eder ve kendini ıslah ederse kuşku yok, O , bağışlayandır, esirgeyendir.” 6/54
7- Şüphesiz biz, yeryüzü üzerindeki şeyleri ona bir süs kıldık; onların hangisinin daha güzel davranışta bulunduğunu deneyelim diye.
214.Yoksa sizden önce gelip-geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda elçi, beraberindeki mü'minlerle; "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyordu. Dikkat edin. Şüphesiz Allah'ın yardımı pek yakındır.
155. Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. 156. Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki: "Biz Allah'a ait (kullar)ız ve şüphesiz O'na dönücüleriz." 157. Rablerinden bağışlanma (salat) ve rahmet bunların üzerinedir ve hidayete erenler de bunlardır.
2-3. And olsun, biz kendilerinden öncekileri de denemişken, insanlar, "İnandık" deyince, denenmeden bırakılacaklarını mı sanırlar? Allah elbette doğruları ortaya koyacak ve elbette yalancıları da ortaya çıkaracaktır. 4. Yoksa, kötülük yapanlar Bizden kaçabileceklerini mi sanarlar? Ne kötü hüküm veriyorlar! 5. Allah'la karşılaşmayı uman bilsin ki, Allah'ın bunun için belirttiği vakit gelecektir. O, işitir ve bilir. 6. Hak uğrunda cihat eden, ancak kendisi için cihat etmiş olur. Doğrusu Allah, alemlerden müstağnidir. 7. İnanıp yararlı iş işleyenlerin kötülüklerini, and olsun ki, örteriz; onları, yaptıklarından daha güzeli ile mükafatlandırırız.
24- De ki: "Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kâr getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah'tan, O'nun Resûlü’nden ve O'nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez.
Yaşanan ortam ne kadar olumsuzluklarla dolu olsada yılmışlık bungunluğa (bulanmış) tükenmişlik ve gevşekliğe düçar (yakalanmak) olmak şeytandandır ve bu menfi tutum Allah tarafından da kınanmıştır. Herşeye rağmen umudu diri tutmak gevşeklik, atalet, meskenet ve zaaflardan uzak durmak bizim inancımız gereğidir.
__________________ "... Biz Kitap'ta hiçbir şeyi noksan bırakmadık, sonra onlar Rablerine toplanacaklardır." (Enam Suresi, 38)
|