Hey Gidi Safsatacı!  

Sn. Safsatacı,

Şunu açıklıkla ifâde edeyim.. Size "saygın" insan muamelesi yapmam mümkün değil... Bu yüzden, genel nezâket ifâdelerinden olan iki kelime ile yetinmek durumundasınız.. 1) Sn. 2) Siz....

Şimdi soruyorum...

Siz "sorular" icât(!) edip; cevaplarını verme yükümlülüğünü hangi hakla başkalarına yüklüyorsunuz? En başta siz, kerâmeti kendinden menkul sorularınızın bizi de iknâ edecek cevaplarını verebilmiş durumda mısınız??? Sizin sorularınıza sizin verdiğiniz cevapların bizleri ilmen ve aklen tatmin etmeyişinin kabahatini hangi hakla müslümanlara yüklüyorsunuz??

İlmin neresindesiniz? Aklın neresindesiniz? Koordinatlarınızı hiç gözden geçirdiniz mi??

Koordinatlarınıza baktığım zaman, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları civarından sinyaller alıyorum.. Orada kendisini doktor zanneden hastalar bulunduğunu biliyorum... Ancak, sizin ve sizin gibilerin doktor mu yoksa hasta mı olduğunuzu nasıl anlayacağız???

İşte, soruyu ortaya bendeniz böyle koyuyorum.. Ardından, Kurân'a yönelerek sizin hakkınızda şu cevabı alıyorum... Doktor değilsiniz... Belki hasta da olmayabilirsiniz... Ancak, katî biçimde safsatacısınız!!

N_S

Sn. Safsatacı,

Bakın, sizin gibilere cevap olmak üzere 30 Eylül'de Sevgili Alperen neler söylemiş... Eminim, sizin için yeterli olmayacaktır.. Zâten, bu alıntıyı size "yeterli" olsun diye yapmıyorum.. Aklı selim gâlip gelsin; sizin safsata sorularınızın pabucu dama nasıl atılıyormuş aklı selim sahipleri görsün diye alıntı yapıyorum...

Alperen Yazdı: SELAM SAFBİLGİ MAALESEF YANLIŞ DÜŞÜNÜYORSUN. MÜSLÜMAN ZİHİNLERE SERVİS EDİLEN BU SAFSATANIN İNANILACAK HİÇBİR YÖNÜ YOKTUR. Konumuz  ramazan yani kavurucu sayılı gunler manasına gelen bu ayın zamanını belırleme. BU BELİRLEME HİLAL’E GÖRE YAPILIYOR YANİ AY TAKVİMİNE GÖRE. AY TAKVİMİ, AYIN DÜNYANIN ETRAFINDA TURLAMASINA ENDEKSLİ. 12 TUR YANİ 12 AY, 354 GÜN. GÜNEŞ TAKVİMİ İSE 12 AY, 365 GÜN. ARADA 11 GÜNLÜK FARK VAR. AY TAKVİMİ AY TAKVİMİDİR, GÜNEŞ TAKVİMİ DE GÜNEŞ TAKVİMİ. “AY TAKVİMİ NEDEN GÜNEŞ TAKVİMİNE GÖRE BÖYLE 11 GÜN KAYIYOR, BU SAÇMALIK” DEMENİN ANLAMI BULUNMAMAKTADIR. AYRICA “AY TAKVİMİNDEKİ AYLAR NEDEN HER SENE FARKLI MEVSİMLERE DENK GELİYOR?” SORUSU DA ANLAMSIZDIR. ÇÜNKÜ BAZ ALDIĞIMIZ TAKVİM MEVSİMLERE PARALEL İŞLEMİYOR. RAMAZAN’IN KELİME ANLAMININ “KAVURUCU”, “YAKICI” OLMASI ORUCUN AY DEĞİL GÜNEŞ TAKVİMİNE GÖRE TUTULMASINI DA GEREKTİRMİYOR. ÇÜNKÜ SEN ORUCA AY’I REFERANS ALARAK BAŞLIYORSUN. DOLAYISIYLA MEVSİMLERDE DOLAŞMAK SENİN KADERİN. hac ayetleri 3+7=10 gun oruç diyor, bunu neden diyor? sız ramazanı nasıl hesaplıyorsunuz? HACC AYETLERİYLE RAMAZAN ORUCUNUN ALAKASI NEDİR? KAMERİ TAKVİME GÖRE ŞEHRU RAMAZAN GELDİĞİNDE ORUÇ TUTULUR. BURADAKİ ŞEHR AY DEMEKTİR, BİRİLERİNİN İDDİA ETTİĞİ GİBİ “GÖBEĞİ BÜYÜMÜŞ HAMİLE KADIN” DEĞİL. HARAM AYLAR VE RAMAZAN AYI, GERÇEK İFADE BU. ÇÜNKÜ ARAPLARIN ŞEHR KELİMESİNE O GÜN VE BUGÜN VERDİĞİ ANLAM BU. ALLAH O GÜNKÜ İNSANLARIN KULLANIKLARI DİL İLE İNDİRMİŞ KUR’ANI. peygamberımızın dönemınde olmayan halife Ömerin yaptığı takvımle mi? PEYGAMBERİMİZ DÖNEMİNDE OLMAYAN NEDİR? AY TAKVİMİ Mİ? ONU HZ. ÖMER UYDURMADI Kİ. AY TAKVİMİ NEREDEYSE İNSANLIK TARİHİ KADAR ESKİ. HZ. ÖMER’İN YAPTIĞI ŞEY SADECE AY TAKVİMİNDEKİ YIL RAKAMINI, HİCRETİ BAZ ALARAK SIFIRLAMAK. O NE AY İSİMLERİ UYDURDU, NE DE TAKVİM. TAKVİM ZATEN VARDI, AY İSİMLERİ DE ZATEN VARDI. AYRICA BUGÜN SADECE MÜSLÜMANLAR DEĞİL YAHUDİLER DE DİNİ UYGULAMALARINI AY TAKVİMİNE GÖRE YAPMAKTADIRLAR. BU TAKVİMİ NE YAHUDİLER NE DE ARAPLAR İCAT ETMİŞTİR. HZ. ÖMER’E YÜKLENMENİN ANLAMI YOKTUR. ÇÜNKÜ O RAMAZAN AYINI DEĞİL SENENİN RAKAMINI BELİRLEMİŞTİR. 21 haziran yaz baslangıcı kuzey yarımkure için bu tarıh sonrası ilk  dolunay  parlak ve en buyuk rahalıkla insanlarca her yerden gözlenıyor dığerı ise ulkelerın anlaşamadığı insan gözünün kolayca sahıt olamayacagı ve her sene  mantıksızca 11 gun gerı olcak bir şekılde.Kış ayında kavurucu ay orucumu tutulur? Bır tarıh sabıttır her sene degışmez. “AY TAKVİMİ NEDEN GÜNEŞ TAKVİMİ GİBİ DEĞİL?” SORU NE KADAR ANLAMSIZ DEĞİL Mİ? BUNUN GİBİ “AY TAKVİMİNDEKİ AYLAR NEDEN GÜNEŞ TAKVİMİNDEKİ GİBİ HER SENE AYNI MEVSİMLERDE DEĞİL”, SORUSU DA ANLAMSIZDIR. ÇÜNKÜ AY TAKVİMİNDE ÖLÇÜT AYIN DÜNYANIN ETRAFINDA 12 TUR ATMASIDIR. BU TUR’UN SÜRESİ 354 GÜNDÜR. DOLAYISIYLA 11 GÜNLÜK FARK DOĞALDIR. ÜSTELİK 21 HAZİRAN HANGİ ÜLKE İÇİN KAVURUCU SICAKLARIN BAŞLADIĞI GÜNDÜR? İKLİMİ  ILIMAN YADA SERİN OLAN TOPRAKLARDAKİ MÜSLÜMANLAR İÇİN KAVURUCU SICAKLARIN TARİHİ NE ZAMANDIR? YANİ “ORUÇ KAVURUCU SICAKLARDA TUTULMALIDIR” DEMEK “HER YER ARABİSTANDIR” DEMEKTEN FARKSIZDIR. Kuran ayetlerıne hangı hesaplama uyarsa o alınır kımse oruç yok demıyor saptırmayalım ,kanıtlarla ayetlerle hesaplamalarla tartşalım,biz dostlara yakışır bıçimde ,topluma uyalım ama sorgusuz ecdatperestlık yapmadan.... BUNUN ECDATPERESTLİKLE ALAKASI YOK. HESABA KİTABA GEREK YOK. KUR’AN AYETLERİNE GÖRE ORUÇ KAMERİ TAKVİME GÖRE TUTULACAK. ÇÜNKÜ HİLAL SÖZKONUSU. YOKSA ALLAH AY TAKVİMİNE GÖRE ORUÇ TUTMAMIZI İSTEMİŞ DE “AMA AYARI GÜNEŞ TAKVİMİNE GÖRE YAPIN” DEMEYİ (HAŞA) UNUTMUŞ MU? YADA “GÜNEŞ TAKVİMİNE UYARLANMIŞ AY TAKVİMİ” VAR DA BEN Mİ BİLMİYORUM ACABA? Ayetlerden sayılı gun (Eyyamem Medudat) için çıkan sonuç 3+7=10 gun SAYILI GÜN, KONU ORUÇ OLUNCA, “ŞEHRU RAMAZAN” SÖZ KONUSU OLDUĞUNDAN 29/30 GÜNDÜR. ASLINDA 10 GÜN DE SAYILI GÜNDÜR, BİR AY DA SAYILI GÜNDÜR. BUNUN GİBİ ASKERLİK SÜRESİ DE SAYILI GÜNDÜR, ÖMÜR DE. FAKAT “RAMAZAN AYI” DENMİŞSE O ZAMAN SAYILI GÜN, BİR KAMERİ RAZAMAN AYI KAÇ GÜNSE, O KADAR GÜNDÜR. Hacca ve umreye(haram aylardaki sayılı gunler harıcı zıyaret) gıden veya gidemeyen müslümanlardan kurban kesemeyen yada kolayına gelen baska bir bagışta sunamayan kişi için 10 gunluk sayılı gün orucunun kafi olduğu belırtılıyor. BUNUN RAMAZAN AYI (ŞEHRU RAMAZAN) İLE ALAKASI NEDİR? Özet olarak bu yeni bilgileri uygularsak her sene kuzey yarımkure ıcın 21 hazıran gölgenın en kısa olduğu gun ,gunes en dık açıda ,kavurucu gunlerın baslangıcı ,en parlak ve iri gözlenmesı kolay dolunay zamanı ve yaz mevsımı baslangıcı kabul etmelıyız.Yaz mevsımının ilk dolunayıda ramazan ayının başlangıcı ve dolunayın hılale dönmesı için gereklı sayılı on gunde farz olan oruç suresı olmalıdır. ÜSTTE DE DEĞİNDİĞİM GİBİ DÜNYANIN HER YERİNDE KAVURUCU SICAKLAR  21 HAZİRAN’DA BAŞLAMIYOR. HER YER ARABİSTAN DEĞİL. ÜSTELİK ORUCA HER SENE, SABİT 21 HAZİRAN DA BAŞLANACAKSA “HİLALİ GÖZETLEYİN” EMRİNİN ANLAMI NEDİR? RAMAZAN HER SENE BELİRLİ BİR GÜNDE BAŞLIYORSA ALLAH NEDEN BÖYLE DEMİŞ OLSUN? RAMAZAN AYI MEVSİMLER İÇİNDE SÜREKLİ KAYMAKTADIR Kİ BAŞLANGICI GÖZETLENSİN. GÖZETLEME İŞİ HALİYLE O GÜN ÇIPLAK GÖZLE YAPILIYORDU, BUGÜN İSE BİLİMLE YAPILMALIDIR. Haram Aylar ayetteki gıbi Allah katında dörttür ve hac vakıtlerını bıldırır,her ayın ilk on gunluk suresi yanı dolunayın hılale dönmesı, hac için toplanma zamanı olarak belirtılen diğer sayılı gunleri verir. “EŞHURUL HURUM”, HARAM AYLAR DEMEKSE “ŞEHRU RAMAZAN” DA RAMAZAN AYI DEMEKTİR. YANİ O BİRİLERİNİN İDDİA ETTİĞİ GİBİ “GÖBEĞİ BÜYÜMÜŞ HAMİLE KADIN” DEMEK DEĞİL BURADAKİ ŞEHR. AYRICA HACC HARAM AYLARDADIR, HARAM AYLARIN İLK ON GÜNLERİNDE DEĞİL. SÖZÜN ÖZÜ, BU ŞEYLERE “SAFSATA” DİYEN SEMAZEN YERDEN GÖĞE KADAR HAKLIDIR. DOSTLARIMIZ BU KONUDA UYANIK OLMALIDIR.

İşte Sn. Safsatacı! Gördünüz mü; Alperen safsatanızı nasıl buruşturup çöpe atmış?!

Görmenizi beklemiyorum.. Âdet olmuş; öylesine soruyorum... :)

N_S

Meğer, Sevgili Alperen 30 Eylül'de formundaymış ve siz safsatacıların ipliğini pazara çıkarmış....

Alperen Yazdı: Selam Bence, o zaman etap etap gidelim. Ramazan orucunun süresine "bir ay değil, on gündür" diyenlere soruyorum. "Şehru Ramazan" kavramının Türkçe karşılığı nedir? Yorum değil Türkçe karşılığını bekliyorum bu tamlamanın. Tekkuran isimli arkadaş demiş ki; Şehru Ramazan=Kavuran Dolunay. Haydi Ramazan kavuran demek, şehr Dolunay mı demek? Kimin lugatinden bu tanım? Bakın ilgili ayete arkadaş nasıl bir meal(!) vermiş: 2:185 Kavuran dolunay (şehru ramazan); insanlara kılavuz olan, iyi-kötü ayrımıyla hidayetten kanıtlar getiren Kur'an, onda indirilmiştir. O halde kim dolunaya (şehr) TANIK OLURSA onu oruçlu geçirsin. Hasta olan veya yolculuk halinde bulunan, tutamadığı gün sayısınca başka günlerde tutsun. Allah sizin için kolaylık ister; O sizin için zorluk istemez. Tutulmamış olan günleri tamamlamanızı, sizi doğru yola kılavuzladığı için Allah'ı yüceltmenizi ister. Ve sizin şükretmeniz umulmaktadır Kim dolunaya tanık olursa onu oruçlu geçirsinmiş. Dolunaya tanık olma süresince mi oruçlu olunacak? Dolunay’a mı tanık olunacak yoksa oruç tutulacak aya mı? Dolunay’a ise bu tanıklık kaç gün sürer? İddia edildiği gibi on gün mü? Üstelik Dolunay da nereden çıktı, Ramazan hilalle başlamıyor muydu? Allah boşuna mı hilal’den bahsetmiş? Yani bir gün mü , üç gün mü, on gün mü? Kaç gün oruç tutulacak? Halbuki oraya zorlamayla “Dolunay” yazılacağına olması gerektiği gibi “ay” yazılsa hiçbir sorun kalmıyor. “O halde bu aya ulaşanınız onu oruçlu geçirsin” Şimdi şehr kelimesinin anlamının Dolunay olduğunu kabul edelim ve bu kavramın geçtiği bazı ayetlere bakalım: Maide 2. Ey iman edenler! Allah'ın ibadet, iyilik ve güzellik alâmeti kıldığı şeylere, çarpışmanın yasak olduğu HARAM DOLUNAYA, kurbanlık hediyelere, gerdanlıklara, Rablerinden bir lütuf ve rıza niyaz ederek Mescid-i Haram'a gelmiş olanlara saygısızlık etmeyin! Haram Dolunay’a saygısızlık etmemek, ne demektir? Bakara 217. Sana HARAM DOLUNAY’I, onda savaşmayı soruyorlar. De ki: "O DOLUNAY’DA savaş büyük bir günahtır. Yine Haram Dolunay ve o dolunayda savaşmak ??? Diğer ayetler: Kadir 3. Kadir Gecesi BİN DOLUNAY’DAN daha hayırlıdır! (BİN DOLUNAY???) Sebe 12. Süleyman için de sabah gidişi BİR DOLUNAY, akşam dönüşü BİR DOLUNAY olan rüzgârı görevlendirdik. (BİR AY, BİR DOLUNAYA ÇEVRİLDİĞİNDE…) Tevbe 36. Gökleri ve yeri yarattığı gündeki yazısına göre, Allah katında DOLUNAYLARIN sayısı onikidir. (12 TANE DOLUNAY MI VAR, YOKSA 12 TANE AY MI?) Ahkaf 15. Biz insana, anne-babasına çok iyi davranmasını önerdik. Annesi onu zahmetle taşıdı, zahmetle doğurdu. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz DOLUNAYDIR. (BEBEĞİN TAŞINMASI VE SÜTTEN KESİLMESİ 30 AY MI, 30 DOLUNAY MI?) Görüldüğü gibi şehr kelimesine Dolunay karşılığı verildiğinde saçmasapan anlamlar ortaya çıkıyor, aynen Bakara 185’te olduğu gibi. Üstelik bu fikri yayan kişiye göre aslında şehr’in anlamı dolunay falan değil, bu kelimenin asıl anlamı ona göre “göbeği şişkinleşmiş hamile kadın”. Adam göbeği şişmiş hamile kadından yola çıkıyor, Dolunay’a varıyor. Neden? Şehr’in ilk ve asıl anlamı buysa, tevil mevil yapmayın da koyun bakalım bu anlamı ayetlerdeki yerlerine… Yeter ki kişi uydurmaya yeltensin… İşte görüyorsunuz bu şeylere neden SAFSATA dediğimizi. Evet üstteki sorumu tekrarlıyorum. Nedir “Şehru Ramazan” kavramının Türkçe karşılığı? Şehr terimine vereceğiniz anlamla yazınız lütfen bu kelimenin geçtiği ayetlerin gerçek(!) anlamını.

 

SN Semazen

Sn Semazen biraz sakin olursanız. Cevap geliyor Ben sizi Safsatacı yada baska bir isimle çagırmıyacam. Size karsi sahsen bir düsmanlıgım yok. Burda sizi etiketleme gibi bir niyetimde yok. Burda amacımız dogrulara Kuran ısıgında ulasmak.  Sorulara cevap vereceginize hala gelenekçilerin yaptıgı gibi mantık oyunlarına gidiyorsunuz gibi geliyor. Olmayan yada kullanılmayan AY ADINA Allah nasıl referans verir.

Biraz sabrederseniz agız dalası yerine gerekli makaleyi buraya asacagım.  Unutmayın amacımız rakibimiz mat etmek yada laf kalabalıgı ve etiketleme ile susturma degil. Kuran ısıgında geleneklerin etkisi olmadan Kurandaki gerçekleri karsılıklı sohbet ile ortaya çıkamak.

Sagol Alperen

TekKuran Yazdı:  Burda amacımız dogrulara Kuran ısıgında ulasmak.  Sorulara cevap vereceginize hala gelenekçilerin yaptıgı gibi mantık oyunlarına gidiyorsunuz gibi geliyor. Olmayan yada kullanılmayan AY ADINA Allah nasıl referans verir.

Sn. Safsatacı,

Yine aynı şeyi yapıyorsunuz ve size "tenezzülen" verilen cevapları okuyarak anlamak külfetinden kaçınıyorsunuz.. Ben size diyorum ki, Alperen'in sizlere cevaben yazdıklarını kelime kelime dikkatle okuyunuz... Hangi sorununuza cevap verilememiş ki alâmeti fârikanız olan "mantık oyunlarını" bize isnâd ediyorsunuz?? Safsata Üretim Merkezi'nin ortaya koyabileceği ilmi değer taşıyan ve müzâkereye değer bir mevzu yok!! Varolan şu..... Safsatalarınızdan biriyle daha Ramazan münâsebetiyle karşı karşıyayız ve sessiz-tepkisiz çoğunluğu sizlerin ifsâdına ve fitnesine karşı uyarmaya ve uyandırmaya çalışıyoruz.. Durum bundan ibâret... :)

Kâbe meselesinde olduğu gibi yine rezil olacaksınız ve fakat bu sizleri utandırmayacak ve bildiğinizi okumaya devam edeceksiniz.. Bunu biz gâyet iyi biliyoruz.. 

N_S

Simdi Kurandaki takvim uzerinde tartışmaya baslamdan önce. Günümüzde kullanilan takvimlere bir bakalim. Sonra Allahin Ayetleri ışıgında takvimin hangi takvim olduguna yada Araplarin ramazan ayi diye ayrı bir aylarının olup olmadıgına bakabilirız.

Hicri Takvim Hz. Muhammed (sav)'in Mekke'den Medine'ye hicretini başlangıç kabul eden ve ayın dünya çevresinde dolanımını esas alan bir takvim sistemidir. Hicri Takvim; Hicri Şemsi ve Hicri Kameri Takvim olmak üzere ikiye ayrılır:

Hz. Peygamber, Safer ayının 27.günü Hz. Ebubekir ile birlikte Medine'ye hicret etmek üzere Mekke'den ayrılmış, 4 gece Sevr Mağarası'nda kalmış. 1 Rebiülevvel Pazartesi günü Sevr Mağarasından Medine'ye doğru yola çıkmışlardır. 8 Rebiülevvel / 20 Eylül 622 Pazartesi günü Kuba köyüne gelmiş. Burada Kuba Mescidi'ni inşa etmiş ve 12 Rebiülevvel Cuma günü Medine'ye doğru hareket etmişlerdir.

Hicri Şemsi Takvim 

Hicrî Şemsi Takvime Türkiye'de Rumî takvim de denir. Hz. Peygamberin Kuba'ya geliş günü olan miladi 20 Eylül 622 tarihini, Hicri sene başlangıcı olarak kabul eden, Arapça'da güneş anlamına gelen Şems kelimesinden de anlaşılacağı üzere, dünyanın güneş etrafındaki dolanımını esas alan bir takvimdir.

Rumi takvim Osmanlı devletinde miladî tarihiyle 13 Mart 1840 tarihinde kabul edilmiş ve o gün karşılığı olarak Rumî takvimde 1 Mart 1256 günü olarak saptanmıştır. Rumî takvim miladî takvim gibi bir güneş yılını esas aldığı için, Rumî takvim Hicrî (Kameri=ay) takviminden farklı olarak miladi yılın sabit olarak 13 gün geride takip etmiştir. Rumî yılbaşı olarak 1 Mart günü kabul edilmiştir.

8 Şubat 1332 R. tarihinde alınan bir kararla, Julyen Takvim esaslı Rumî takvim yürürlükten kaldırılarak, yerine Gregoryen tavimi esaslı Rumî takvimi düzenine geçilmiştir. Gregoryen takviminde yılbaşı 1 Mart yerine 1 Kanunisanî (Ocak) olup, gün sayısı da 13 gün ileridedir. Alınan karar uyarınca 15 Şubat 1332 tarihinden sonra 1 Mart 1333 günü ilan edilerek, aradaki 13 günlük fark ortadan kaldırılmış oldu. 1333 yılı teknik olarak sadece 10 ay sürdü ve 31 Kanunievvel (Aralık) 1333 tarihinde sona erdi. Bu günü takip eden 1 Kanunisani (Ocak) günü 1334 yılının ilk günüydü.

Bunun için hesaplamalarda, 1334 Rumî yılından önceki tarihlerde Miladî yıla çevirim yapmak için gün sayısına 13 gün ilave edilmeli ve ilave edilen gün sayısı ile birlikte Ocak ya da Şubat aylarına tekabül ettiyse, yıl sayısında 585, diğer aylar içinse 584 yıl eklenecektir. 1334 Rumî yılı ve daha sonraki tarihler için sadece 584 sene ilave etmek yeterlidir. Gün sayısında değişiklik yapmaya gerek yoktur.

İran İslam Devleti'nde hala bir Hicri Şemsi takvimi kullanılmaktadır. Ülkenin gündemleri bu takvime göre düzenlenir ve resmî evraklarda bu takvim kullanılır.

Hicri Şemsi takviminin 12 ayının Farsça adları şöyledir:

Zaman aralığı1	Ay adı	Burç	Gün	Notlar
21 Mart - 20 Nisan	Ferwerdin فروردین	Koç	31	Nevruz - Yılbaşı ve baharın başlangıcı
21 Nisan - 21 Mayıs	Ordibeheşt اردیبهشت	Boğa	31
22 Mayıs - 21 Haziran	Hordâd خرداد	İkizler	31
22 Haziran - 22 Temmuz	Tir تیر	Yengeç	31	Yazın başlangıcı
23 Temmuz - 22 Ağustos	Mordâd مرداد	Aslan	31
23 Ağustos - 22 Eylül	Şehrivar شهریور	Başak	31
23 Eylül - 22 Ekim	Mehr مهر	Terazi	30	Sonbaharın başlangıcı
23 Ekim - 22 Kasım	Âbân آبان	Akrep	30
22 Kasım - 21 Aralık	Âzar آذر	Yay	30
22 Aralık - 20 Ocak	Daî دی	Oğlak	30	Kışın başlangıcı
21 Ocak - 19 Şubat	Behman بهمن	Kova	30
20 Şubat - 20 Mart	İsfand اسفند	Balık	29 ya da 30	Artık yıl düzenine göre
1Yılın Gergoryen (Miladî) takvimine göre başlangıcı ilkbahar gün ve gece eşitliğinie göre birer gün değişebilir.

Buna göre 1 Ocak 2006 Miladî tarihi İran'ın Hicrî Şemsî Takvimine göre 11 Daî 1384 gününe tekabül eder.

Dış bağlantılar 

İran takviminin tarihi (Alm.) (www.nabkal.de)

• Mohammad Heydari-Malayeri: A concise review of the Iranian calendar (wwwusr.obspm.fr) (İng.) İran takviminin detaylı tanımı
• İran takvimi (Tarih çevirim fonksiyonlu) (İng.)

Hicri Kameri Takvim 

Hz. Ömer zamanında Hicretin 17. yılında alınan bir kararla Hicretin olduğu sene Hicri Takvimin 1. yılı ve o yılın Muharrem ayı da Hicri Kameri takvimin yılbaşısı kabul edilmek suretiyle, o yıl 1 Muharrem'in rastladığı 16 Temmuz 622 tarihi de Hicri Kameri Takvimin başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Uygulamada Hicri Takvim olarak bu bilinmektedir.

Hicri Takvimde Aylar 

1. Muharrem
2. Safer
3. Rebiülevvel
4. Rebiülahir
5. Cemaziyelevvel
6. Cemaziyelahir
7. Recep
8. Şaban
9. Ramazan
10. Şevval
11. Zilkade
12. Zilhicce

Gün adları: Pazardan başlayarak ahad, isneyn, sülasa, irbia, hamis, cuma, sebt.

Artık Yıl

Hicri takvimlerde de miladi takvim gibi artık yıllar mevcuttur. 30 yılda yaklaşık 11 günlük bir gerileme yapmaktadır. Bu gerilemeyi düzeltmek için 30 yıllık dönemde 2, 5, 7, 10, 13, 15, 18, 21, 24, 26 ve 29 yılları 355 gün, diğer yıllar ise 354 gün çekmektedir.

Türkiye'de yılbaşı ayının Ocak oluşu 1925, 1 Ocak'ın yılbaşı tatili olması da 1935 tarihindedir.

Kameri Sene

Ayın dünya etrafında 12 defa dönüşü yaklaşık 354.367 gündür (354 gün 8 saat 48 dakika 34.68 saniyedir). Dünyanın güneş etrafında dönüşü ise 365.2422 gündür.

Hicri yıl miladi yıldan ( 365.2422 - 354.367 =) 10.8752 gün daha kısa olduğundan aylar da bazen 29. bazen de 30 gün çekmektedir. HİCRİ TAKVİMİ MİLADİYE ÇEVİRME Milâdi yıl = (hicrî yıl x 32/33) + 622 formülü ile bulunur. Mesela: 1000 yılının % 3ü 30 eder, geriye 970 kalır. Bu sayıya 622 eklenince karşılığı olarak milâdî 1592 yılı bulunur. Milâdî yılın hicrî yıl karşılığını bulmak için de şu formül kullanılır: Hicri yıl = (milâdî yıl-622) x 33/32, meselâ; (1453-622) x 33/32 = 857

Miladi takvim

Sn. Safsatacı,

Takvim konusunda yaptığınız ve yapacağınız diğer alıntılardan sonra, Amerika'yı yeniden keşfetmemek için Alperen'in kaldığı yerden tartışmaya devam edebiliriz.. Sevgili Alperen'in kaldığı yer, mâlum safsatanın atıldığı çöp kutusuydu.. Çöpe atma işini de Alperen vukûfiyetle gerçekleştirmişti.. Tabii, sizin yine itirazlarınız olacaktır.. :)

Sizden ricam şudur... Lütfen, aklınızdakini net olarak şöyle ortaya koyun... "Alperen böyle demiş ama ya şuna ne dersiniz?.... Alperen şu detayı atlamış... Ha, bir de bu var; ya buna ne dersiniz?!" gibi.... Eğer böyle yapmazsak; bir kısırdöngüyü peşinen kabul etmiş oluruz ki; safsatacı olmadığım için böyle bir kısırdöngüden menfaatim olamaz... :)

Beni en azından bu tartışma yöntemi konusunda anladığınızı ümit etmek istiyorum...

Safsatasız günler diliyorum...

N_S