Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam arkadaşlar çok özür dilerim sizlerden yazı başta gelmediği için
arkadaşlar bir şey araştırırken elime diyanetin sünnet anlayışı çıktı gerçi
bilirsiniz ama bu ehli sünnetçiler yada başka ehliler gelebiliyor onlara nasıl
yanlış anladıklarını göstermek için yazıcam inş.
&nbs p;
Diyanet işlerinin Sünnet anlayışı
2.
Sünnet
Sünnet,
Kur’an’dan sonra şerî delillerin ikincisi olup, Hz. Peygamber’in söz, fiil ve
takrirleridir. Sünnetin taksiminde bu üç kriter esas alınmıştır: Hz.
Peygamber’in; a) herhangi bir konu hakkında yaptığı açıklamalara, sözlü sünnet,
b) sahabe tarafından görülüp nakledilen davranışlarına, fiilî sünnet; c)
huzurunda sahabe tarafından söylenen sözleri ya da yapılan şeyleri reddetmeyip
susması, onaylaması veya güzel karşılamasına da takrirî sünnet denir.
(hubeybin
cevabları)
ey
diyanet işleri kurandaki sünneti yok etmişsiniz resule itaat ayetini
peygamberin sünnetine itaat olarak çevimişsiniz halbuki onun sorumluluğu sadece
açık bir tebliğdir
şimdi kurandaki sünneti yazayım ben size
Artık
onlar öncekilerin sünnetinden başkasını mı bekliyorlar? Allah’ın sünnetinde
kesinlikle bir değişiklik bulamaz-sın. Allah’ın sünnetinde dönüşüm de
bulamazsın.
35-
Fatr Suresi 43
iyi bakarsan Allahın sünneti diyor orda ve değişiklik ve dönüşümün
olmayacağı deniliyor iyi okuyunuz diyemde okumakla idrak apayrı kavramlar adam
100 kere bakar anlamaz sanırım sizler o anlayıştasınız
sorarım sizlere Allah şöle derken hiç mi mantığınız size dur yaff
napıyorsun demedi Allah diyorki
Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer
bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun.
Allah seni insanlardan korur. Allah, küfre batmış topluluğa kılavuzluk
etmez(maide suresi 67.ayet)
sen işçisin ve patronun sana diyorki arabatı tamir
et sen onu bozarmısın yada şöle soram bozarsam ne olurum düşüncesine
girmeden bozarmısın?
resullullah hiç aksi bir hareket yapmış mı?
o zaman resullulah sorumluluğu olan ve ona
yükletilen görevi yapmıştır (bakınız nur suresi 54.e orda çok geniş bir mana
var )
mademki resulluhın hareketlerini sünnet olarak tabirlemişsiniz
o zaman sizler yanlış sünneti icra ediyorsunuz resullulah kurandan başka
bir şeyle uyarmazdı ve kendisine vahyedilenden başkasını da uymazdı eğer ki
resullulah yolunu tutmak istiyorsunuz hadi şu ayetleri iyi bir idrak ediniz
Allah
size kitabı detaylı bir şekilde indirmişken O’ndan başka hakem mi arayayım?
6-Enam
Suresi 114
De ki: Ben size, Allah'ın hazineleri benim
yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum.
Ben, sadece bana vahyolunana uyarım. De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç
düşünmez misiniz? enam 50 (bu meal diyanet işlerinindir)
iyi bakrsanız ben sadece bana vahyoluna
uyarım hım o zaman sünnetçiler hadiyin bakem kuran yoluna çünkü
resullulah vahye uyuyor ve kityabdan başkasını da aramıyor
Kur’ân’da
sünnetin dini hükümler için delil olduğunu gösteren ayetler bulunmaktadır.
Bunlardan bazıları şunlardır: "De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun
ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok
bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Al-i İmrân 3/31); “Peygambere itaat eden
Allah’a itaat etmiş olur.” (Nisâ, 4/80); "Allah ve Resûlü bir iş hakkında
hüküm verdikleri zaman, hiçbir mü’min erkek ve hiçbir mü’min kadın için kendi
işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resülüne karşı
gelirse şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır." (Ahzâb, 59/36)
nur
suresi 54
De
ki: "Allah'a da itaat edin, resule de. Eğer yüz çevirirseniz/yüz
çevirirlerse, onun görevi ona yükletilen, sizin göreviniz de size yükletilendir.
Eğer ona itaat ederseniz yolu bulursunuz. Resule düşen, açık bir tebliğden
başkası değildir."
bakın
itaat kavramı ne imiş
hani
diyorsanız ya hadis ve sünnet nasıl belirlediniz sorarım sizlere ahmet mehmet
yada filabnca alim yada şeyh olan birisi diyor diyorsunuz dimi?
NUR 51
Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve
Resûlüne davet edildiklerinde, müminlerin sözü ancak "İşittik ve itaat
ettik" demeleridir. İşte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir
şimdi sen Allah resulünün yanındanmı geldin de işittik ve
iman ettin de o sözü getiriyorsunuz ne yapıyorsunuz dine bidat sokuyorsunuz
resulün elçilliğinin manasını çarptırıyorsunuz yada şöle soram
çarptırılmadığından emin olabliyorsun Allah biliyorki dinde bozulmalr olucak
kuranı sana biz indirdin onu biz muhafaza edeceğiz peki kuranın tek harfine
dokunılabilinmiş ama günümüzde biliniyorki sünnet ve
hadis adında uydurmalr çokkkkkk
6:51 Rablerinin huzurunda haşredileceklerinden korkanları, o
vahiy ile uyar ki korunabilsinler. Onların O'ndan başka ne bir dostu vardır ne
de şefaatçısı.
müminleri ne ile uyarıyormuş? kuranla kuranla
neyse sözüme dinem
bakın Allah resulüne ne diyor son ğeygambere
(Resûlüm!)
Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada, sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o
hadiseyi) görenlerden de değildin.
peki
sen sünnet ve hadisleri sölerken yanındanmı geldin hz.muhammedin
Allah
son peygambere ne demiş iyi okuyunuz
şimdi
ey diyanet işleri
Temel
kaynağı ilahî vahiy olan İslam dini, Hz. peygamber’in uygulamaları, davranış ve
sözleriyle hayata geçirilmiştir. Bu bakımdan ilahi emirlerin nasıl uygulanacağı
ve bunların ne manaya geldiği konusunda Müslümanların müracaat ettiği ilk
kaynak Hz. peygamber’in davranış ve sözleri; yani sünnet ve hadisleridir.
bir
peygamberin tebliğ görevini ve onun neye uyduğunu saptırmış kuranda olmayan
şeylerin ardından gidilmesini insanlara yarar olarak tanıtmışsınız hatta kuranı
bırakıp ilk kaynağı sünnet ve hadis tanıtmışsınız öle bir şey demişsinizki arı
duru din Allahındır sözünü resule vermişsiniz dinin sahibini resulmüş gibi
göstermişsiniz peki sorarım sizlere resul kıyamet gününde ne den
Peygamber
der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'an'ı büsbütün terkettiler furkan suresi
25.ayet?
yada
kıyamet gününde nbeden resul ey rabbim bu kavmim sünnetimi ve hadisimi
yok saydı demiyecekte kuranı diyecek ?
Hz.
Peygamberin sünneti bağlayıcı olup olmayışı bakımından iki kısma ayrılabilir.
Birincisi, sünnet-i hüdâ denilen bağlayıcı sünnetlerdir. Bunlar Hz. Peygamber'in
itikat, ibadet, ahlak gibi dinî hükümlere dair açıklayıcı ve tamamlayıcı
nitelikteki söz ve fiilleridir. İkincisi, sünnet-i zevâid denilen ve bağlayıcı
olmayan sünnetlerdir. Bunlar da, Hz. Peygamber’in gündelik hayatında kendine
has davranış biçimleri ve sözleridir. O’nun yemek adabı, güzel koku kullanması;
aile reisi ve devlet idarecisi olarak sergilediği tutum ve davranışlar bu tür
sünnete örnek olarak verilebilir. Dinî bir sorumluluk yüklemese de bu
sünnetlerin, Hz. peygambere olan sevgi ve saygılarının bir ifadesi olarak
Müslümanlar tarafından yapılmaya çalışılması uygun olur.
özetlemek
gerekirse kuranda geçen sünnet Allahındır resulün görevi ise sadece tebliğdir
uyduğu yol kuran hükmettiği ve uyardığı vahiydir (kuran) ayetlerle
ispatı:
önce
peygamberimiz neyi kaynak olarak gösterdiği ve ne ile hükmettiği :
Allah
size kitabı detaylı bir şekilde indirmişken O’ndan başka hakem mi arayayım?
6-Enam
Suresi 114
sonra
ne ile uyarırmış:
De
ki " Ben sizi ancak vahiy ile uyarıyorum.”
21 Enbiya Suresi 45
ve hakka suresindeki kuran ve peygamberimizin bunun dışına
çıkamacağı gerçeği
69:40 -
|
Kuşkusuz Kur'ân, şerefli bir
peygamberin (Allah'tan) getirdiği sözdür.
|
|
|
69:41 -
|
O bir şair sözü değildir, siz
çok az inanıyorsunuz.
|
|
|
69:42 -
|
Bir kâhin sözü de değildir, ne
de az düşünüyorsunuz!
|
|
|
69:43 -
|
O, âlemlerin Rabbi tarafından
indirilmedir.
|
|
|
69:44 -
|
O, bize isnâden bazı sözler
uydurmaya kalkışsaydı,
|
|
|
69:45 -
|
Elbette biz onu bundan dolayı
kuvvetle yakalardık.
|
|
|
69:46 -
|
Sonra da onun şah damarını
keser atardık.
|
|
|
69:47 -
|
O vakit sizden hiçbiriniz ona
siper de olamazdınız.
mesajı anlamışsındır inş.
diyanet işlerine saygım yok ama hanif dostlarıma saygım sonsuzdur
|
|