HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Yeni Çıkan Mehdiler, Resuller Köşesi
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Yeni Çıkan Mehdiler, Resuller Köşesi
Konu Konu: HANS VON AİBERG’İN SON HÂLİ PÜR MELÂLİ Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
ebu turab
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 08 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 529
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebu turab

MERHABA HANİF DOSTLAR,

malum şahsın en son balıkesirde faka basıldığını okuduk.şu an için son durum nedir?bilgisi olan arkadaşımız var mı?kardeşlerden bilgi veren olursa memnun oluruz.



__________________
"sadece iki şey sonsuzdur evren ve insan ahmaklığı..
ilkinden o kadar da emin değilim." (albert einstein)
Yukarı dön Göster ebu turab's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebu turab
 
Mircan
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 25 agustos 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1277
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Mircan

Selam,

Mahkeme süreci devam ediyormuş,hakkında çıkan haberler için tüm yerel ve ulusal basını mahkemeye vermiş:))

Sevgili Alperen ve Sailamasr daha detaylı bilgilere sahiptir sanırım.

Yukarı dön Göster Mircan's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Mircan
 
safbilgi
Yasaklı
Yasaklı
Simge

Katılma Tarihi: 25 agustos 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 841
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı safbilgi

BU KİŞİ YUZUNDEN TEVHID ÇATISI VE HANIFLIK KAVRAMI KAMUOUYUNDA ZARAR GÖRDU,ALLAH BUNUN CEZASINI ELBET VERECEKTIR.

DIN ADINA SIVRILEN KIM VARSA,ŞAHSIYETINI USTUN GÖREN,MENFAAT ELDE EDEN,GAYBDEN VAHIY ALAN,KENDINI İLAHI KONUMA SOKAN  BILELIM KI O ŞEYTANIN YOLUNDADIR.

BU GIBI SÖMURULER HER ORTAMDA VAR,GELENEKÇİ TARIKATÇI,MEZHEPÇİ İNANÇ SISTEMINDE DAHA YAYGIN,BIZIM MURŞİDIMIZ KURAN VE TUM ALIMLERDİR.HEPSINDEN FAYDALANMAYA ÇALIŞALIM.

Allah'a emanet olun...

Yukarı dön Göster safbilgi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: safbilgi
 
elmuh
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 435
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı elmuh

Hans Tahliye edilmiş,Hürriyet'in haberi:

 



 

 Gündem
26 January 2007
‘İnternet şeyhi’ tahliye edildi

Hilmi DUYAR- Coşkun YAMAN/BALIKESİR, (DHA)

BALIKESİR'de dini inanç ve duyguları istismar ettiği, internet aracılığıyla yüzlerce insanı dolandırdığı iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanan 60 yaşındaki Bülent Ayberk tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.

Kendini İskandinav asıllı Alman fizikçi Prof. Dr. Hans Von Ayberg, din alimi, UFO ve fal uzmanı, Kültür Bakanı danışmanı, gazeteci ve NASA görevlisi olarak tanıtan, takma adıyla birçok kitap yazan, çevresinde ‘İnternet şeyhi’ ve ‘Dabbet’ olarak bilinen Ayberk'in yargılanmasına bugün Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya tek tutuklu sanık olan Ayberk, geçen duruşmada tahliye edilen öğretim görevlisi eşi Mesude Ayberk, tutuksuz sanıklar Mehmet Korut, Ergün Bektaş, Kadir Ümit Asa, Akın Tunca ve Hülya Üstünkaya katıldı.
İlk duruşmada, tutuksuz yargılanan sanıklar Bülent Ayberk ve Balıkesir Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan eşi Mesude Ayberk'i suçlarken bu duruşmada mağdur ve tanık olarak mahkemeye çağrılan kişilerin, Ayberk çiftinden övgüyle söz etmeleri dikkat çekti.

Mağdurlar, kitaplardan ve internet sitelerinden tanıdıkları Bülent Ayberk'in başına gelenlerin komplo olduğunu, kendilerine bir zorlama olmadan para gönderdiklerini ve kendisini ne olursa olsun sevdiklerini söyledi. Tanıklar topladıkları parayla lüks içinde yaşayan, ev ve araba alan Ayberk çiftinin, fakir ailelerin çocuklarına bisiklet aldığını, hastaları tedavi ettirdiğini, fakir öğrencileri doyurduğunu iddia etti.

Mağdurlar arasında gösterilen Ömer Tat, “Bülent Ayberk ne yaparsa yapsın kendisini çok seviyoruz. Biz onun bilgisiyle ilgileniyoruz” dedi.

Ayberk çiftinden şikayetçi olan tutuksuz sanıkların avukatı Serdar Aydın Bülent Ayberk'in ev ve bilgisayar aramasında çeşitli alkollü içecekler, pornografik CD'ler ele geçirildiğini söyledi. Aydın, “Bu yaşantı tarzının İslamiyet'le ve kardeşlikle bir ilgisi var mı?” diye sordu. Bülent Ayberk'e para gönderenler bunun bir komplo olduğunu belirtirken, bazıları buna inanmadıklarını, bazıları da Ayberk'in özel yaşamına karışılamayacağını savundu.

Bülent Ayberk ise “Ben müzisyenim. Alkollü içkileri de koleksiyon olarak bulunduruyorum. Kaldı ki içki içsem dahi bu benim özel hayatımdır. Yine 80 porno CD'nin ele geçirildiği tutanaklara geçirilmiş ancak ben bunu kabul etmiyorum. Bu CD'ler bana ait değil. Bunu kabul etmemekle birlikte tamamen özel yaşamla ilgilidir. Eşim ile beni ilgilendirir” dedi.

GAYRİMENKULLERİ BELİRLENECEK

Mahkeme heyeti, Ayberk çiftinin merkez ve ilçelerindeki gayrimenkullerinin belirlenmesi için tapu müdürlüklerine yazı yazılmasına, emanetteki CD’lerin ve bilgisayar hard disklerinin tutanaklarının çözümünün yaptırılmasına karar verdi. Bülent Ayberk'in ise delillerin önemli bir bölümünün toplanması ve ikametgah sahibi olması nedeniyle tahliyesine, başka bir suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse salıverilmesine karar verdi. Ayberk'e dava sürecinde yurt dışına çıkmaması için de adli kontrol uygulanacağı bildirildi.

EŞTEN DEĞERLENDİRME

Bülent Ayberk'in eşi Mesude Ayberk. mahkeme kararını “Zaten böyle olacağını biliyorduk. Beklediğimiz sonuçtu. Ortada bir dolandırıcılık yok. Herkes akıl sahibi, okusun, öğrensin” dedi.
Yukarı dön Göster elmuh's Profil Diğer Mesajlarını Ara: elmuh
 
adalet
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
Gönderilenler: 1195
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet

 selam dostlar,
  Bağımsız Türk mahkemeleri böyle adamları tahliye etmeyecekte,kimi tahliye edecek?Ortada laik devleti sorgulayan ve resmi ideolojiyi eleştiren bir kişilik olsaydı,bak nasıl sürüm sürüm süründürürlerdi.
    Onun sayesinde,özellikle yurt dışından önemli oranda döviz girdisi olduğundan,madalya bile verilirse şaşmamak lazım.Ayrıca sitenin onun fitnesine karşı hazır olması gerektiğini de belirteyim vesselam.



__________________
"Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

selam, burda su aklima,geldi, simdi ayeti tam olarak yazamiyacagim
ama,Allah seytanlari bu gibi sahislarin üstüne salirmis,ve bunlar bocalayip durumus kiyamete kadar,ve onun destekcilerine söylenecek söz ortada.
Allah asla vaadinden dönmez.

asagidaki ayetin konu ile alakasi yokdur.
Gönderilen bütün peygamberlere selam olsun. Alemlerin Rabbi olan Allah'a da hamd olsun!
Saffaf Suresi 181/182 selamün ala mürselin,velhamdülillahi Rabbil
alemiin.
Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
savana
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 30 nisan 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savana

adalet Yazdı:
 selam dostlar,
  Bağımsız Türk mahkemeleri böyle adamları tahliye etmeyecekte,kimi tahliye edecek?Ortada laik devleti sorgulayan ve resmi ideolojiyi eleştiren bir kişilik olsaydı,bak nasıl sürüm sürüm süründürürlerdi.
    Onun sayesinde,özellikle yurt dışından önemli oranda döviz girdisi olduğundan,madalya bile verilirse şaşmamak lazım.Ayrıca sitenin onun fitnesine karşı hazır olması gerektiğini de belirteyim vesselam.

 

Selam:)

MİLYAR DOLARLIK ADAM  O....Biz ülke olaraktan uzay bilimlerine gerekli yatırımı yapamadığmızdan hans gibi dünya dışı yaşam formlarıyla iletişim kurabilmiş biri ülkemiz için bir nimet.Uzay gemisi bile yapmadan iletişime geçebildik sıfır maliyetle miyar dolarlık yatırım sahibiyiz tabiki serbest bırakacağız:)



__________________
O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Yukarı dön Göster savana's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savana
 
ozgurluk
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 01 aralik 2008
Gönderilenler: 1
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ozgurluk

http://kaptanasoru.blogcu.com/hansi-kimse-seyine-takmiyor-ha niff-cikleride-oyle_29573231.html

 

son durum: dava halen devam ediyor. grubu içerisinde birçok kişi gitti geriye 30-35 kadar kişi kaldı onlarda bunun bir komplo olduğuna inanıyorlar vede halen para veriyorlar. dava sonrasında amasraya gitti bir süre. daha sonrada tekrar balıkesir altınoluk'a döndü. iki evi var birde ev eşyası (extradan ).

sarı bir saç ektirmiş.. uzun uzun.. birazda zayıflamış. ha birde yeni maazeretide: öteki evrenlerin birinde hans'mış burada bülentmiş..

Yukarı dön Göster ozgurluk's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ozgurluk
 
sailamasr
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 23 nisan 2005
Gönderilenler: 543
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı sailamasr

daha önce yayınlamışmıydım bilmiyorum. bildirmediysem
özür dilerim...

takipler devam etmektedir


07 Haziran 2006 tarihinde Çarşamba sabahı operasyon
yapıldı. Kaptan
Balıkesir Altınoluk'tan, Mesude Ayberk Balıkesir'den,
Hülya Üstünkaya
(PIRILTI) Istanbul Avcılar'dan, Akın Tunca (AKIN)
Bursa'dan, Kadir
Ümit Asa (ASA) ile Ergün Bektaş (ERGABI) Bursa
Orhaneli'den gözaltına
alınarak AYRI AYRI Balıkesir Emniyet Müdürlüğü Organize
Işler
Şube'sine götürüldüler. (CROME nickli Mehmet Korut ise
bulunamamıştı.)

(EV alma olayından kısa bir süre sonra operasyon yapıldı.
Ilginçtir,
1000 ytl'lik bir infakı dahi aramızda istişare eder iken,
100 bin ytl
kimseye danışılmadı; Ergabi, Pırıltı, Asa vs aralarında
istişare
ettiler; bize sadece SONUCU bildirdiler. Üstelik o 100
bin ytl,
Siccace'nin kefaleti kabul etmesinin hemen ardından
ortaya çıktı. Bu
tuzağı kimin kurduğu bir gün ortaya çıkar.)

Pırıltı evinden polisler tarafından götürülmeden evvel
eşini arayarak
"Tim'e ulaş" dediği için, vicdani bir sorumluluk
üstlenmek durumunda
kaldım. Zaten eşi Bülent'ten Pırıltı'nın alındığını
öğrendim, sonraki
süreçte kimlerin alındığı bilgileri gelmeye başladı.

Eşimi ve çocuğumu ablasına bırakıp, iki gece Istanbul'da
bize yardımcı
olabileceğini sandığımız kişilerle görüşmeler yaptık.
Mesela malulen
emekli bir asker, Balıkesir'deki (sanıyorum) Alay
Komutanı'na ulaşmaya
çalıştı, askerin konu hakkında bilgisi olmadığı haberi
geldi. Özel
Harekat'tan bir polis, Balıkesir Organize'deki bir
tanıdığını aradığı
halde bilgi alamadı. Demek ki mesele ciddi idi.

Çarşamba ve Perşembe geceleri Semiha METE'lerin evinde
misafir kaldık.
O süreçte neler konuşulduğunu ve yaşandığını kendisi de
eşi de ÇOK iyi
bilirler. Ve Cuma sabah erken saatlerde Balıkesir'e doğru
yola çıktık,
yolda oyalandık, 15:00 suları Balıkesir'e vardık, Semiha
METE'nin
ablasını (hemşire) hastaneden alıp onun evine gittik.

09 Haziran 2006 Cuma günü 16-17:00 sularında dört kişi
tutuksuz
yargılanmak üzere serbest bırakıldı, kaptan ve eşi
cezaevine
nakledildi. (O esnada bilgiler hep muğlaktı.) Pırıltı'yı
Istanbul'a
ben getirdim, Semiha-Ahmet METE çiftinin arabasıyla.
Hatta Semiha
METE'nin aile dostu bir avukatı oraya varmadan Pırıltı
için devreye
sokmuştuk. (Pırıltı'nın durumunu öğrendiğimizde iptal
edildi.)

Pırıltı'yı o avukat beyin ofisinden aldık, kafeye gittik.
Ergabi, Asa,
Akın oradaydı. Onların arkadaşları, sivil polisler, ARENA
ekibinin
kameramanı ve muhabiri vs. Kısacası çok kalabalıktı ve
muhabir bayan
Pırıltı ile başkaca bir yerde ropörtaj yapmak istiyordu.
Bunu
engelledik ve Pırıtı'yı paketleyip alel acele arabaya
bindirdik, yola
çıktık. (Bende de gerginlik vardı, siviller benimle
fazlaca haşır
neşir olmuşlardı, bir an önce Pırıltı'yı götürmemiz
gerekiyordu. )

Şakındım, çünkü güvendiğimiz kişiler kaptan hakkında abuk
sabuk
konuşuyorlardı . Kafede üç kişiyle de ayrı ayrı ayak üstü
de olsa
kısaca görüştüm. Ergabi, Asa, Akın; harcamalara, banka
hesap
hareketlerine, kredi kartı gider yerlerine vs fena halde
kafayı
takmışlardı. Velhasıl SINEVIZYON tezgahına düşmüşlerdi.

Istanbul yolunda Pırıltı, kaptan ve özellikle de eşi
hakkında abudik
gubidik akla hayale gelmeyecek laflar ediyordu. Porno
cd'lere,
yuvarlak yatağa, üç kademeli avizeye filan takılıp
kalmıştı. (Onu
cinsel damarından yakalamışlardı. ) CD'lerin komplo
olduğunu düşünmek
istemiyordu, kurulmuş plak gibi aynı söylemleri
tekrarlıyordu. Aklına
gelen kişiyi arıyordu. Nihayetinde telefonunu
kapattırdık.

TEKNIK olarak herkesin şikayetçi olması gerektiğini,
böylelikle
ÇETE'den kurtulacağımızı anlatıp duruyordu. Kendisine
kimseyi
aramaMAsını, böyle bir eyleme girişmeMEsini, evinde
oturup beklemesini
söyledim. Nitekim o telkinlerle sakinleşti ve 9 Haziran
Cuma gecesi
kendisini eşi Bülent'e teslim ettik.

10 Haziran Cumartesi sabahtan itibaren Pırıltı'yı aramaya
başladım, ne
var ki telefonu sürekli meşguldü. Sonunda ev telefonundan
eşine
ulaştım ve Pırıltı'yla görüşebildim. Beni neden
dinlemediğini sordum,
yanıt verdi: "Sabah Ergabi aradı, TEKNIK olarak şikayetçi
olunması
gerekiyor, herkese ulaşmam gerekiyor."

O arada Cahit'le telefonlaştım ve Pırıltı'yı akşam
Semiha'ya
götüreceğini yani iki kadının bizden habersiz plan
yaptığını öğrendim.
Pırıltı'yı arayıp Cahit'in işi çıktığını, kendisini benim
götüreceğimi
belirttim ve akşama onu Cerrahpaşa'dan alıp gittik. Orada
Semiha
Mete'nin (10 Haziran 2006 Cumartesi) Kadıköy Nöbetçi
Savcılığına gidip
kaptandan şikayetçi olduğunu öğrendim. Ifadesinin bir
kopyası
elindeydi, alıp okudum. "Hans von Aiberg tarafından
dolandırıldığını"
filan yazmıştı!

"SATTINIZ ULAN ……'I SATTINIZ" diyerek çıkıştım. Kısık
sesle "Şimdi
herkes şikayetçi olmayacak mı tim?" diyen Semiha'ya,
"Herkes şikayetçi
olsun, bir tek ben olmam!" tepkisini verdim. Evden
ayrılırken,
balkondan bizi izliyor ve "Yarın gidip şikayetimi geri
alacağım"
diyordu. (11'inde değil, 12 Haziran Pazartesi ifadesini
geri çekti.)

...

Cemhan hapse girmezden evvel, iletişimde ve kordinasyonda
sorun
yaşamıyorduk. Kendisi bizden oraya, oradan bize -ne eksşk
ne fazla-
bilgi taşıyordu. Ne zaman ki Cemhan hapse girdi, Semiha
dizginleri ele
aldı, sıkıntılar başgösterdi. Ilk başlarda bir süre sorun
yok gibiyse
de, Haziran sonuyla birlikte işler çığrından çıkmaya
başladı.

Balıkesir Emniyeti Organize Şube'den Alper isimli bir
polis, içimizden
çokça kişiyi arayıp "Mağdursun, şikayetçi olman
gerekiyor" diyordu.
Arkadaşlarımızdan adres vb bilgilerini istiyordu.
Ulaşabildiğim
arkadaşlardan, o kişi hakkında suç duyurusunda
bulunmalarını talep
ettim. Uzun zaman sonra öğrendim ki, Semiha Mete suç
duyurusunda
bulunmuş.

Ancak, "Uzun zaman sonra"dan kastım şu:

Ilk tutulan avukatın (Basri Turan'ın) yeterli olmadığını,
üstelik
kaptanın "Üç milyarı aldı yattı" söylemini naklederek
kötüleyen
Semiha, yeni avukat arayışlarına başladığımızda bizi
engellemeye
kalkıştı. Zaten o sıralarda, Elbistanlı kardeşlerimizi
KAFALAYARAK
(aldatarak) aleyhimde ipe sapa gelmez iftiralar
yazdırıyordu.

Geçmişte DSP milletvekili adayı olan ve CHP ilçe
başkanlığı yapan,
Nazilli'den Ali Akkaya (ki akrabamdır) isimli avukatla
görüştüm, yol
masraflarını kendisine yolladım ve Balıkesir'de buluşmak
üzere
sözleştim. Verdiğimiz tarihte Cahit ile beraber
Balıkesir'e gittik,
sabah erken saatten itibaren kendisine ulaşmaya çalıştık,
nihayet
öğlen suları telefonunu açtı. Işi çıktığını,
gelemediğini, birkaç güne
geleceğini belirtti. Kaptanla cezaevinde görüşüp avukatın
ismini
verdik. Ziyaretine gittiğinde ona vekalet verecekti.
Fakat o avukat ve
akrabam olacak hergele oraya hiç gitmedi.

Devamla ve özetle;

Alper isimli polis hakında suç duyurunda bulunan Semiha,
önceleri bu
bilgiyi gizledi. Neden? Önceleri savcılıktaki dosyalara
ulaşmamızı,
özellikle de tim'in o evraklara ulaşmasını hiç istemedi.
Elbistan'dan
Ömer ve Musa KARDEŞlerimizin getirdiği Avukat Emrullah
vekalet
aldığında, fotokopilerini çektiğimiz evrakları okuMAmam
için
Semiha'nın neler yaptığını bilenler var. (Oysa Ömer'leri
Balıkesir
otogarından almış, notere birlikte gitmiş, saat geç
olduğu halde
savcılıktan evrakları alıp dışarda fotokopi çektirmiş,
Emrullah'la
birlikte tasnif etmiştik.)

Sonradan Avukat Hanifi Altaş ile tanıştık. Ona ve
Balıkesir'deki evrak
takibini yapacak olan Avukat Adnan Koylan'a vekalet
verdirmemek için
Semiha'nın nasıl çırpındığı da biliniyor. Sırf onun
yüzünden Hanifi
beyle birlikte bir hafta sonra Balıkesir'e gittik, kaptan
ve eşinden
ilk görüşmede vekalet aldık.

Semiha yine de rahat durmadı. Vekaletin ardından Hanif
beyi
AZLETTIRMEYE yeltendi. Başaramadı, bu kez mahkeme öncesi
Hanifi beyin
MAHKEMEYE ÇIKMAMASI yönünde haber gönderdi. Başaramadı,
bu kez
mahkemedeki savunması sebebiyle Hanifi beyi
ZARARLI/KASITLI OLARAK
insanlara lanse etti. Başaramadı, Istanbul'daki ofisinde
bulunan
Hanifi beyi arayıp kendisine YALAKALIK yaptı. Fırçayı
yedi, başka
başka formül arayışlarına girişti. (Ofisinde Hanifi beyin
yanında
idim. Semiha telefonda "Siz iyi avukatsınız" filan
diyerek
yalanıyordu. Hanifi beyin yanıtı "Bırak bunları, beni sen
neden
arıyorsun, benim muhatabbım Bülent bey ve Mesude
hanımdır" şeklindeydi.)

Kısacası, biz dosyalara ulaşana kadar Alper isimli
polisten şikayetçi
olduğunu gizleyen Semiha, ne zaman dosyalara ulaştık,
işte o zaman
meseleyi açıklamak zorunda kaldı. Ama yine EKSIK ve YALAN
bilgilerle!

……'tan şikayetçi olduğunu biliyordum, ona yanıtı şu idi:
"Tim ile
Pırıltı bana tuzak kurdu." Oysa Pırıltı ile plan
yaptıklarını,
buluşacaklarını tesadüfen Cahit'ten öğrenmiştim! Ve
kendisi çoktan
şikayetçi olmuştu. Üstelik resmi günü beklemeden
Cumartesi yani tatil
günü! Ve gitmeseydim, şikayetini belki de geri
çekmeyecekti. ..

Velhasıl biz (Hanifi ALTAŞ ile Adnan KOYLAN sayesinde)
savcılıktaki
tüm belgelere ulaşınca, 23 HAZIRAN 2006 tarihinde Semiha
METE'nin,
Kadıköy savcılığına gidip Alper isimli polisten şikayetçi
olduğununa
dair resmi evrağı gördük. "Beni aradı, mağdur olduğumu,
şikayetçi
olmam gerektiğini söyledi, adres vermezsem 'Biz bulmasını
biliriz'
dedi" filan şeklinde bir ifade idi.

Asıl traji-komik durum arkasından geliyordu: Semiha Mete
26 HAZIRAN
2006 tarihinde aynı savcılıkta şöyle diyordu: "Bunun
polisin
soruşturma hakkı olduğunu bilmiyordum, şikayetçi
değilim..."

ÜÇ GÜN içinde ne yaşanmıştı da hanfendi karar
değiştirmişti. "Sen bize
adresini söylemezsen biz bulmasını biliriz" diyen birinin
tavrı tehdit
midir, yoksa haber alma / soruşturma çerçevisinde yapılan
normal bir
eylem midir? Matematik öğretmenliği yapan, kırk küsür
yaşındaki
hanfendi bunun ayrımını yapamayacak kadar cahil midir,
saf mıdır? 23
Haziran'da TEHDIT deyip 26 Haziran'da DEĞIL demek ne
anlama gelir?

Zaten her ne yaşandı ise işte o Haziran 2006 sonlarında
başlamıştır.
Semiha isimli kadın, kaptanı (KANDIRIP değil) KULLANIP
kardeşlerimizi
örgütlemiş, kişiler arasına nifak sokmuş, içimizde
tefrika çıkarmış,
……'ı elde etmek için eşi Mesude'yi bile (Sen çocuklarla
Balıkesir'e
git, ben ….'a burada -Istanbul'daki kendi evinde-
bakarım, diyerek)
postalamaya kalkışmış, kaptana yanlış bilgi verip yanlış
bilgilere
karşılık aldığı yanıtlarla (çünkü öyle istiyordu) MEH
isimli group
açtırmış, sonra başkaca açtırmış, kendi
kontrolünde/inisiyat ifinde
yeni bir yapılanmanın (Emeviye döneminde olduğu gibi
HADIS ISLAM
sürecinin) tohumlarını serpmiştir.

O kirli tohumlar BIZi oyalasa da asla yeşermeyecektir. Ve
artık o
balon patlamıştır.

BIZim kocaman içi kirli havayla dolu balonlara değil,
minik ama özü
temiz tohumlara ihtiyacımız var. Çünkü Hanifliğin mayası
(fıtratı)
budur. Tohum ıslahı tamamlandığında BIIZNILLAH birlikte
tertemiz
(taharlanmış ve tezkiyelenmiş ) olarak yürümeye devam
edeceğiz. ALLAH
INŞAA tohumlar gelecekte ağaç olacak, ardından ormana
dönüşecektir.

...

PS1. Kaptan, eşi ve diğer dört kişinin gözaltına
alınmasının hemen
ardından başka bir haber gelmişti. QuanttnauQ nickli
Mustafa
kardeşimiz tesadüfen Istanbul'da misafirimizdi. Annesi
aradı, eve dört
polis gelmişti. Polisin biri telefonu alıp Mustafa'yla
görüştü. Ondan
gelip ifade vermesini istiyordu. Mustafa Istanbul'dan
ifade vermek
isteğini ilettiğinde, karşıdaki ses ısrarla oraya gitmesi
gerektiğini
belirtiyordu. Mustafa'nın telefonlarını kapattırdık,
sadece ailesine
haber vermek için açıyordu.

PS2. Semiha Elbistanlı KARDEŞlerimizi, kaptanı kullanarak
kandırdı,
Ömer kardeşimi kullanarak telefonla AKadir kardeşime
group'a mektuplar
yazdırdı. Onlar meseleyi zaman sonra çaktılar ve
Elbistan'a yakışır
biçimde gerekeni yaptılar.

PS3. Semiha'nın yıllardır süregelen en belirgin
özelliklerinden biri,
köşeye sıkıştığını ya da dışlandığını zannettiğinde, genç
üyeleri
misafir edip onların beyinlerini yıkamak ve kendi adına
yazamadıklarını onlara yazdırmaktır. Ethernity ile
Rendulk
kardeşlerimiz bunlara örnektir. Neticede o iki kardeşimiz
de onun
rahatsızlığını anladılar.

PS4. Nasıl ki Pırıltı avizeye, yuvarlak yatağa ve Mesude
hanımın mini
eteklerine takıldıysa, Semiha da çirkin yüzü deşifre
edildiğinde
Mesude'nin mayosuna kafayı takmıştır. Yaşları kırkı aşan
bu kompleksli
kişiler, biri cinselliği arzu ettiğince yaşayamayan öteki
de
cinselliğe doymayan ruh halleriyle, bırakın Hanifliği,
insanlığa bile
yakışmayan kıskançlık krizlerine bürünüp sçmalamışlardır.

PS4a. Yıllar evvel Istanbul Ataköy'de candaş toplantısı
yapmıştık. O
sohbetin ardından Ahi'yi ısrarla evine yemeğe davet eden
Semiha, bir
şekilde Anadolu yakasında Ahi'yi bir yerde oturmaya ikna
etmişti.
Zorlayan Semiha, kaçmaya çalışan Ahi. Ne var ki Semiha
sonraki
gelişmeleri farklı anlatmıştı: "Ahi bana aşık oldu, ne
yapayım, candaş
işte..." Oysa Ahi'ye askıntı olan, o yemeğin ardından
defalarca arayan
ve "Sana aşık oldum, boğaz köprüsünden atlayacağım" diye
mesaj
yollayan Semiha'nın ta kendisidir. (Ahi beyefendilik
etmiş, başından
beri konuyu insanlara anlatmamıştır, Semiha'dan
hoşlanmasa bile...
Teşekkürler Zafer.)

PS4b. RüyaPrensi bir radyo programında SLM SLM diyen
birine denk
düşmüş ve group'la paylaşmıştır. Semiha hemen o kişinin
bilgilerini
alıp onunla iletişime girmiş, yemeğe filan gitmiştir.
Hatta o kişinin
ve hatta o kişinin arkadaşının kendisine aşık olduklarını
söylemiştir.
(O kişi Aykut Kuşkara.)

PS4c. Haziran 2006'da ısrarla beni Balıkesir'e çağırdı,
illa ki gitmem
gerekiyormuş. Gitmedim. Zaman sonra Selameyn, Delixtr,
Ibrohimov ile
birlikte gittim. Rahatsız oldu. Tek gitmedim diye mi?
Sonra tim kötü
oldu...

PS4d. Istanbul'da kaptana askıntı oldu. Nasıl oldu, bilen
biliyor.
Sonra ….. Amasra'ya kaçtı.

PS4e. Nihayet Avukat Emrullah'a bulandı, 20 bin de YTL
verdi. Sonra 20
bin ytl'sini geri alabilmek için milleti oraya
sürüklemeye bile
yeltendi. Oysa o parayı Emrullah'a avukatlık bürosu
açması için verdi.
Sonra neden geri istedi? Ne Emrullah'ı elde edebildi ne
de 20 bin'ini...

PS5. Semiha isimli karı, kaptanı ve ailesini şatafatlı
yaşamakla
suçluyor. Bu bir IFTIRAdır. Asıl şatafat/gösteriş düşkünü
olan
kendisidir. Belki de Ahmet beyi -ihtiyacı olmadığı halde-
hırsızlığa
sürükleyen, o karının sonu gelmez maddi istekleridir.
(Yıllar evvel
evini gördüm, yaşamını biliyorum, kimseye maval
okumasın... Kuyumcu
kızı Semiha, fakir delikanlı Ahmet, üniversitede
tanışırlar, vs vs...)

PS6. Kaptan ve eşi Mesude hanım herşeye rağmen ona çok
iyi
davrandılar. Mesude, o kompleksli kadının hakaretlerine
katlandı.
Hatta yeri geldi ağladı. Kaptan çokça detayı bildiği
halde sesini
çıkarmadı. Sabırla bekledi. Nihayetinde (Bursa'daki
eczacı kadın
-Kevser- misali) Hannas'ın uşağı olan karı patladı.
Içinin pisliği
yüzüne vurdu, dilinden aktı süzüldü..

PS7. Söylenecek, yazılacak o kadar çok ayrıntı var ki,
gerek var mı?
Bu kadarı yeter sanırım. Kısa ve öz söz şudur: Amazon
kardeşlerimiz ve
(Amozanlarımızdan başkan seçimi yapılana dek sorumluluğu
üstlenen)
Cemhan başkanımız gereken tiyoları verdiler. Semiha
karakterindeki bir
varlığın içimizde ne/nasıl yeri olabilir?
Yukarı dön Göster sailamasr's Profil Diğer Mesajlarını Ara: sailamasr
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats