Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Esasında bu soruları sorarken ürkmekteyim acaba böyle düşünceler benim imanımı etkiler mi diye ancak bazı sorunlara cevap aramak da lazım diye bu soruları yazıyorum..Umarım Allah katında bir hata işlemiyorumdur.
1- İnsan neden yaratılmıştır
2- Ölüm konusunda herkes kaderini yaşamakta ve de zamanı gelince vefat etmektedir. Madem öyle gelişmiş ülkelerde yaşam süresi ortalama olarak fazla iken gelişmemiş ya da az gelişmiş ülkelerde azdır. Bu ecel vaktinin kesin olarak belli olmadığına işaret midir?
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam
1:insan neden yaratılmıştır?
ZARİYAT SURESİ : 56 Ben, cinleri ve insanları bana ibadet etmeleri/benim için iş yapıp değer üretmeleri dışında bir şey için yaratmadım.
2.ecel vakti?
YÛNUS SURESİ : 11 Allah, insanlara şerri, onların hayrı acele istedikleri gibi çabucak verseydi, ecel lerinin onlara ulaşmasına çoktan hükmedilmiş olurdu. Ama biz, bize kavuşmayı ummayanları kendi azgınlıkları içinde körü körüne bocalamaya bırakırız.
YÛNUS SURESİ : 49 De ki: "Ben kendime bile Allah'ın istediği dışında bir zarar verme yahut yarar sağlama gücünde değilim. Her ümmetin bir ecel i var. Ecel leri geldiğinde bir saat geri de kalamazlar, ileri de gidemezler."
FÂTIR SURESI : 45 Eğer Allah, insanları, kazandıkları yüzünden hesaba çekseydi, yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı. Ne var ki, onları belirli bir süreye kadar, ecel leri gelinceye kadar erteliyor. Allah, kullarını iyice görmektedir.
NUH SURESİ : 4 Allah, günahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir süreye kadar ertelesin. Çünkü Allah'ın ecel i geldiğinde ertelenmez. Bir bilebilseydiniz!"
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Zor ama önemli bir konu... Genelde "bu konularda konuşma dinden çıkarsın" tarzı bir yaklaşımımız vardır toplum olarak. Halbuki, Kuran'da soru sormanın yasaklandığı yegane husus helal ve haramlar hususu olmuş, buna da bizim faydamıza olarak "olur ki verilen cevap / hüküm hoşumuza gitmez / ağırımıza gider / sorumluluğumuz ve karşılığı olan vebalimiz artar diye hükmedilmiştir.
Üzerinde tartışmaya girilmesinin engellendiği konular da vardır. Bunda da iki kıstas olabilir.
Birincisi; zanna dayalı, hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığımız konular. Bu konularda sağlam deliller, zandan uzak bilgiler ele geçirilirse elbette konuşulabilir. Ötesi ise karanlığı taşlamaktan başka bir şey olmayacaktır.
İkincisi; Ne yaparsak yapalım zandan uzak herhangi bir bilgiye erişemeyeceğimiz konular.
"Yarattıkları O'nun ilminden ancak O'nun dilediği kadarını kavrayabilir."
İşte bunun ölçüsü de budur. Bu konularda istediğiniz kadar araştırma yapın, dilediğiniz teknolojiye ulaşın, bu hususlar Allah'a / O'nun ilmine münhasır konulardır. Asla zandan uzak bir bilgiye ulaşamazsınız.
Keza insanın bu konuda içine düşeceği en büyük yanılgı, aklı ile "her şeyi kavrayabileceği" ne olan inancıdır. Nasıl ki, gözünüzle her şeyi göremez, kulağınızla her şeyi işitemezseniz, aklınızın da almayacağı hususlar elbette olacaktır. Bu, yaratan ile yaratılan arasındaki farktır.
İnsanın neden / hangi sebeple yaratıldığı hususunda yukarıda bir ayet verilmiş. Bu bana göre genel bir amaçtır. Bunun dışında, "Hakkın ikamesine sebep olmak" da sayılmıştır. Bu hakkın ikamesine sebep olmak amacı ile ilgili olarak "bence" Allah'ın bir beşer yaratacağını / onu halife tayin edeceğini meleklere bildirmesi, meleklerin soruları ve verilen cevaplar da düşünülmelidir. Ben şahsen, bunların insanın dünya gözüyle anlayamayacağı meselelerden olduğunu, mahşer meydanındaki hesaplaşmanın ardından Rabb'in dilediği bir miktar süre geçtikten sonra zuhur edecek olaylarla ilgili olacağını, bu meselenin detaylarının orada öğrenilebileceğini, bütün sözlerin sonununda;
Melekleri
görürsün ki, Rablerine hamd ile tesbih ederek Arş'ın etrafını kuşatmışlardır.
Artık aralarında adaletle hükmolunmuş ve "alemlerin Rabbi olan Allah'a
hamdolsun" denilmiştir. (Zümer, 75)
ayetinin vukuu ile birlikte anlaşılabileceğini düşünüyorum. BU TAMAMEN ZANNA DAYALI BİR DÜŞÜNCEDİR.
Ecel konusunda, Allah; ölüm korkusu ile cihad çağrısına iştirak etmeyenlerin eğer ölüm uhdelerine yazılmış ise ölecekleri yerlere çıkıp gideceklerini, evlerinde oturmalarının onlardan ölümü def edemeyeceğini, Allah dilemedikçe de kimseye ölümün gelmeyeceğini beyan etmiştir.
Bu konu kader meselesi ile doğrudan alakalı olan bir meseledir ve yukarıda değindiğim asla "tam olarak" ne olduğu anlaşılamayacak bir bilgidir.
Müşriklerin, "Eğer Allah dileseydi biz bunlara [putlara] tapmazdık" iddiası, "Onların buna dair hiç bir bilgisi yoktur" sözü ile cevaplanmıştır.
Arkadaşın sorduğu özel husus ta düşünülmelidir. Yani, tıbbın gelişmesi vs. sebepler insanların ortalama ömürleri üzerinde etkin midir ? Zira bunun tersi de mümkündür. Gerçekten bazı sebepler insanların ortalama ömrünün kısalmasına sebep olabilir ve geçmişte de olmuştur.
"Başınıza gelen her musibet kendi ellerinizin kazandığı şeyler yüzündendir."
Burada cüzi irade olarak adlandırılan insan eylemi diğer bir anlatımla yaratılanın eyleminden bahsedilmektedir. Doğru anlamamıza yardım edecek husus, yaratılanın eyleminin gerçek müsebbibinin doğrudan veya dolaylı olarak Allah olduğu hakikatidir.
Zira aynı mantık altında, başımıza gelen her hayır ve şerrin Allah'tan olduğu, bunun elimize geçene sevinmememiz, elimizden çıkana da üzülmememiz için açıklandığı bildirilmiştir.
Özetle, küli irade denen ve Allah'ın mutlak galip / egemen konumu, yine bu egemenliğe dayanarak kulların cüzi iradesine "müsaade" etmektedir. Bu ne Mutezile fırkasının iddia ettiği gibi tam bir başı boş bırakma, ne de Cebriyye fırkasının iddia ettiği gibi Allah'ın kulu zorlamasıdır. Bu iki irade, yani külli ve cüzi irade birbirininin içine geçmiştir. İşin külli irade boyutunun anlaşılamayacak işler cümlesinden olduğunu düşünüyorum.
Rızkın dağıtımı da böyledir.
"Görmüyorlar mı ki, rızıklarını bile aralarında biz taksim ediyoruz"
Genel inanışımızda rızkın dağıtıcısının tek müsebbibinin Allah olduğu şeklinde bence yanlış bir kanı vardır. Zira, Allah Kuran'da ne zaman rızkın dağıtıcısının kendisi olduğunu vurgulasa hemen peşinden, iyi düşünen bir kavim için bunda ibretler / ayetler / deliller olduğu hususunu vurgular. Bu demektir ki, rızkın dağıtımının Allah'ın elinde olması konusunda insanlar doğru niyetle araştırmaya yönelirse buradan kendilerine bir takım faydalar sağlayabilirler. Bu nedenle Allah, insanları bu meselede araştırma yapmaya yönlendirmektedir. İşte bu araştırmanın sonunda da bence cüzi iradenin bu meselede etkin olduğu ortaya çıkacaktır. Elbette bu husus ta, sadece cüzi iradenin hakim olduğu olarak değerlendirilemez. Cüzi irade ile külli irade iç içe geçmiştir.
İnsanların araştırmalar, teknolojik ilerlemeler vs. ile ortalama ömürlerini uzatıyor olması sadece insan eylemi olarak görülemez. Bu aynı zamanda Allah'ın bir rahmetidir. İradesi, bunun vukuuna izin vermiştir. Dolayısı ile, insanlar salt kendi eylemleriyle ömürlerini uzatamazlar. Salt kendi eylemleri ile rızklarını genişletemezler. Bunların tamamı küli iradenin egemenlik / kontrol sahası içerisindedir.
Sorduğunuz mesele hakkındaki kişisel görüşlerim bu şekildedir.
Hakikati Allah bilir.
Selam ve dua ile...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma