Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam mircan,

bak dostum, insanlar gerçekle resmi birbirine karıştırırsa gerekirse tutup atacaksın mushafı yere, yaw adam kolyeyi Allah zannediyor ya Allah, o kolye dokunulmaz ellenmez, kırılmaz, çizilmez zannediyor, sana fantezi olsun diye at demiyorum.Yaw adamlar mushafa öyle bir kitap gibi bakıyor ki dokunup ellenmez, hatta merasimle ele alınır bir kitap, yıkanıp temizlenecen öyle alacan eline, yaw kardeş, ^mushafı eline almadan önce başını örten bayanlar biliyorum ben, mushaf dediğin şey endir senin kağıt ve mürekkep ne zamandan beri dokunup ellenmez oldu, muhammed yazan bir kolye, Allah'la yanyana duruyor, sor bu ne bu Allah'ımız ya diğeri bu da peygamberimiz. tasavvuru anlıya biliyormusun, musa böyle bir kavmin içinde elindeki levhaları yere atar, ne var bunda ya levhayı yere atınca Allah'a mı isyan etti. Levhaları nedewn yere attı, Rabbe isyan için mi yoksa kavme öfkesinden mi? Yani, tasavvurlarımızı ele almalıyız, muhammed'den ha bire yazılı vahiy isteyenlerin karın ağrısı neydi? başının etini yediler yazılı vahiy de yazılı vahiy, adamların bilgi tasavvuru görünür olması, bilgi sembollerle kağıt üzerinde görünür değilse adamlar anlamıyor kabul etmiyor, aynı mantığın fasrklı uzantısı da bu işte, kardeş elinde tutuğum meal bakış yayınlarından matbaadan çıkan, kağıt ve mürekkeplerdir, onlar kur'an değil, onlar kur'an'ın yazılı olduğu metinlerdir ve birileri o kağıt ve mürekkep parçalarına kur'an derse, o kağıt ve mürekkeplere dokunulmazlık atfederse ben de geçerim karşılarına yırtıp kafalarına atarım, ne mi kazanırım, belki şu büyükleri konuşuyordur onlara sorun derim, neden buzağı yaptı adamlar, kendileri elleri ile yapıp sonra nasıl tapındı onlara, lat menat ve üçüncüsü neydi, bilmiyorlarmıydı bu adamlar bunların sadece sembol olduğunu, nedir peki bu el yüz sürülen kutsal taşlar, Allah'ım nedir bu kutsiyet ortalık kutsallardan geçilmiyor, kolyeler, yazılar, taşlar, sakalı, hırkayı geçtik zaten, mircan kardeş ii niyetli tavsiyen için teşekkürler, ben hevamı tatmim için yapmıyorum musa da bunu bu yüzden yapmadı, musanın levhaları atması süs değil demi o kıssa da, levhaları sen nasıl yere koyarsın ey musa, diye bir çıkışı da yok Rabbimizin,

gurbetci kardeşim, ben cahilsem ben kafirsem, ben müşriksem, bana öğüt ver bana kur'anla öğüt ver, böyle olmaz bu işler, ben kendimi musa da görürürm, ben kendimi muhammed de görürüm, ben kendimi ibrahim de görürüm, ya bu entellektüellik beyinleri dumura mı uğratıyor ne yapıyor,

bir terzi kardeşimizle elçilerin örnekliğini konuşuyoruz, ve arkdaş soruyor, sana desem ki bana şu tonda şu kalınlık da siyah ip ver desem gidip o ipi alıp getirsin demi? diğer terzi evet diyor, Allah da işte kıssalarla, elçileri örnek göstererek diyor ki işte size gidip getireceğiniz ipin rengi, tonu, kalınlığı, örnek alamayacaksak, ne diye örnek verirki Rabbimiz,

diğer mesele benim için fark etmez, ister kağıtlar üzerinde olsun, ister ses tellerinden çıksın, Allah'ım sen  bizleri affet ve hidayet ver eğer ki biz kağıtlar üzerinde yazdığı için onları vahiy diye kabul ettiysek, birileri bunlar vahiydir diye elimize kağıtlar verdiği ve o kağıtlarda yazdığı için mi onlar vahiy yoksa onlar hakkaten vahiy olduğu için mi vahiydir bizim gönlümüz de bunu sormak lazım, muhammed kolaylık olsun demiş kağıda yazdırmış, sen de tut cdye yazdır ne olacak.

selam ve dua ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam gurbetci kardeşim, inşallah iysindir, inşallah sabır diyelim ve RAbbimize dua edelim bize yollarını açması için, ve vahiyle sorgulayalım, kendimizi, o bize hakkı gösterecektir, zaten kendisi değil mdiri ki ihtilaf ettiğimiz meselelerde hüküm bildirecek olan ve huda olan, Allah isminin şeklini Allah ile sembol tutmak, bunu süsü unusuru edinmek yanlıştır, en iyimser ve saf halimle mesaj vermeye çalışanlar belki olabilir diyorum, halkın bunlara yüklediği anlamlar ise tam bir facia kardeş, kur'an ise yazılı bir vahiy değil zaten, görerek iman kafirlerin işidir ben görmeden inandım,

teslim olalım inş. beni maruz gör görüşmeyi burda noktalamak istiyorum, Rabbim çabalayanlara yollarını açacaktır, cevap hakkı doğuracak bir şey yazmazsan memnun olurum, bu arada umarım evlilik işin de bir neticeye bağlanmştır, Rabbim yardımcın olsun, mesut eylesin sizleri,

selam ve dua ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam canım kardeşim mircan, canımın içi kardeşim, güzel kardeşim siz yapmayınız bari Allah aşkına, kur'an yazılı indi bunu iddia etmek kur'andan zerre-i miskal nasip almamaktır, buhari ve diğer zerzavat, cibrille muhammedi güreş tuturmuş,kemiklerini krıdtımış, hatta ileri götürenler mevdudi olsa gerek Allau alim, ilk vahiy ipek üzerinde geldi, cibril oku dedi, o okuma bilmem dedi diye sürdürmüşler, ama senden bunu duymak olmuyor değerli dostum, kardeşim, okuyalım birlikte,

önce Rabbin vahyi tanımına bakalım,

De ki: Cebrail'e kim düşman ise şunu iyi bilsin ki Allah'ın izniyle Kur'an'ı senin kalbine bir hidayet rehberi, önce gelen kitapları doğrulayıcı ve müminler için de müjdeci olarak o indirmiştir. 2/97 vahiy kalbe ilka ediliyor, 

musaya nasıl geliyor ya vahiy,

Nasihat ve her şeyin açıklamasına dair ne varsa hepsini Musa için levhalarda yazdık. (Ve dedik ki): Bunları kuvvetle tut, kavmine de onun en güzelini almalarını emret. Yakında size, yoldan çıkmışların yurdunu göstereceğim. * araf/145

levhada yazılı vahiy alıyor musa resul, şimdi bir de muhammed resulün çağdaşı olan inkarcılara bakalım,

Eğer sana kağıt üzerine yazılmış bir kitap indirseydik de onlar elleriyle onu tutmuş olsalardı, yine de inkar ediciler: Bu, apaçık büyüden başka bir şey değildir, derlerdi. * en'am/7

"Yahut da altından bir evin olmalı, ya da göğe çıkmalısın. Bize, okuyacağımız bir kitap indirmediğin sürece (göğe) çıktığına da asla inanmayız." De ki: Rabbimi tenzih ederim. Ben, sadece beşer bir elçiyim. isra/93

şimdi değerli kardeşim bu ayetleri incelediğimiz de görüyoruz ki, müşrikler yana yakıla elleriyel dokunmak istiyor gözleri ile görmek istiyor muhammed'in vahiydir deikleri şeye adam kafir görerek iman edecek, gördüğün de de ya cayacak ya da iman edecek, ama kafir işte şüpheci, bünyesi yetmiyor, illa da yazı illa da göz, illa da elle tutacak, bu karın ağrısı değil mi onlara şekil şemal yaptıran zaten, bu arada verdiğin ayet, kur'an'ın yazılı olduğuna delil değildir, kur'an'ın yazdırıldığına delildir, ki abese suresine bakarsak, bunu daha iyi anlarız diye umud ediyorum,

selam ve dua ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Ben sadece ayet alıntıladım ve bir kelime yorum yapmadım. Buna rağmen bir yığın itirazı tekrar sundunuz. Sevgili malikbinnebi, Kur'anın elbette gökten kitap halinde inmeyip Resulullah'a vahyedildiğini hanifi, sünnisi, alevisi vs. kabul etmekte. Yazdırılma işleminin ise bizzat Rab'bimiz tarafından yaptırıldğı yukarıda verdiğim ayetlerle sabit. Ayetteki "Andolsun ki" ifadesi üzerine biraz daha düşünmeni tavsiye ederim.

Sizinle bir takım hurafelerin dine sokulması ve bunlara kutsiyet kazandırılması/değişik anlamlar yüklenip kişilerin şirke düşen davranışlar sergilemesi konusunda hemfikiriz fakat bizler Kur'anı Resulullahtan duyup iman etmedik. Rab'bimizin emri ile mushaf haline getirilen kitabı okuyup iman ettik. Muhammed peygamberin yaşadığı dönemde yaşasaydık sizin söyledikleriniz kabul edilebilirdi. Şu an ise elimize ulaşmış kitabı sorgulamadan iman etmenin adı gerçekte iman değil. Siz yinede ben Kur'anı duymadan da İbrahim peygamber gibi Rab'bimi buldum diyorsanız bu elbette takdire şayan bir durum. Yinede siz herkesten bu tip bir iman beklemeyin. Bizler Kur'anın yaldızlı cildine, işlemeli sayfalarına iman etmiyoruz. Bizim için mushafın değerli olmasının tek sebebi içindekilerin Rab'bimizden gelmiş olmasıdır. Bunu uzaktaki bir sevgiliden gelmiş bir mektup örneğine benzetebilirsin. Mektubun zarfı, içindeki kağıdı ve üzerindeki mürekkebin değeri yok denecek kadar az olmasına rağmen onun manevi değeri paha biçilmezdir ve biz onu özenle korur ve saklarız değil mi?

Bak gel seninle anlaşalım ben muskanın, peygamber isminin, tesbihin kutsal araçlar olmadığını ve kişiyi asla kötülüklerden korumayacağı gibi, cennetede sokamayacağını söyleyeyim sende Kur'anı yırtarım, yakarım, birilerinin kafasında parçaların gibisinden sözlerinin oldukça ağır ve yanlış olduğunu söyle.

Sevgilerimle

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam mircanım,

Rabbim yardımcımız olsun, yazılanları bir daha okursan herhalde anlatmak istediğimi anlarsın, lütfen cevap hakkı doğruacak bir şeyler yazma beyle karşılıklı ben bunu diyim sen şunu de felan hoş muhabbetler değil anlıyormusun :)

selam ve dua ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Peki o zaman teklif var ısrar yok:) Sanırım seninde dediğin gibi söylenebilecek herşey söylendi. Rab'bim ilmimizi artırsın.

Sevgilerimle