Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
"Şairler ise;gerçekten onlara azgın-sapıklar uyar.Görmedin mi,onlar,herbir vadide vehmedip duruyorlar.Ve gerçekten onlar,yapmayacakları şeyleri söylüyorlar.Ancak iman edenler,salih amellerde bulunanlar ve Allah'ı çokça zikredenler ile zulme uğratıldıktan sonra zafer kazananlar başka.Zulmetmekte olanlar,nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir."Şuara/224,225,226,227
Yukarıda ki ayetlerin dışında Şair ve Şiir'le ilgili diğer ayetlerde bunlar gibi olumsuzdur.ancak 'İslami çevreler',Şiir'e meşruiyyet kazandırmak için 227.ayeti kendilerine delil sayarlar.
Şarkının da altyapısını oluşturması bakımından Şiir benim Kuran'dan anlayışıma göre hiçbir şekilde ve hiçkimseye imtiyaz tanınmadan kınanmıştır,diye düşünüyorum.
Kuran'dan delillerimi ortaya koymadan önce konuyu tartışmaya açmayı uygun buluyorum.Düşüncesi olan arkadaşların paylaşımlarını bekler,muhabbetlar sunarım.
merhaba ,şiir bir kültürün edebiyatı için en önemli öge, şairleri bu anlamda sahip oldukları kültür edebiyatına hizmet ettikleri için kınamak yerine teşekkür edilmelidir bence. Fakat Syn.Beyaz size,dini ritüel bağlamında bir açıklama yapacak kuvvetim yok. anladığım kadarı ile konuya beklediğiniz cevap ritüel bağlamında, fakat ritüel konular bana çok uzak. ancak etrafımdan bir örnek vereyim ; mahalle parkında şu sıralar adına ilahi denen birşey çalıyorlar. herhalde müslümanların ramazan ayı serüvenlerinden olsa gerek.
mısraları şöyle ;; dur be güzel ayasofyam bahre döndü gözyaşın , istanbulla bile doğdu fethin ile savaşın ,islam ruhuyla yıkandı ufkun toprağın taşın, güleceksin ayasofyam güleceğin gün yakın , yürüdü islam ordusu geliyor akın akın. sen kilise olamazsın şeklin islam mabedi....yüz sürdük işaret aldık resulun hırkasından.güleceksin ayasofyam... şeklinde devam ediyor. şimdi ne bu ? Yaratıcı insana akıl vermişken ,akla ilave metaryal gereksinim ihtiyacınızı anlamıyorum. bir grup din olgusunun şekli cami, diğer din olgusu kliseyi kabul etmiyor. iki farklı mabed iki faklı ritüel serüvenlerin zamanla din haline dönmesinden kaynaklanıyor bence. Yaratıcı insanlara yatersiz akıl verdiğini hiçbir zaman düşünmedim. hırkadan veya herhangi metaryalden işaret almayı nasıl dini şüpheden uzak tuttuğunuzu anlamış değilim. herhalde çaba sarf etmediğimden olsa gerek. saygılar .
"Şairler ise;gerçekten onlara azgın-sapıklar uyar.Görmedin mi,onlar,herbir vadide vehmedip duruyorlar.Ve gerçekten onlar,yapmayacakları şeyleri söylüyorlar.Ancak iman edenler,salih amellerde bulunanlar ve Allah'ı çokça zikredenler ile zulme uğratıldıktan sonra zafer kazananlar başka.Zulmetmekte olanlar,nasıl bir inkılaba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir."Şuara/224,225,226,227
Bak bu bir "söz" ... Sana ait değil.
beyaz Yazdı:
Yukarıda ki ayetlerin dışında Şair ve Şiir'le ilgili diğer ayetlerde bunlar gibi olumsuzdur.ancak 'İslami çevreler',Şiir'e meşruiyyet kazandırmak için 227.ayeti kendilerine delil sayarlar.
Şarkının da altyapısını oluşturması bakımından Şiir benim Kuran'dan anlayışıma göre hiçbir şekilde ve hiçkimseye imtiyaz tanınmadan kınanmıştır,diye düşünüyorum.
Kuran'dan delillerimi ortaya koymadan önce konuyu tartışmaya açmayı uygun buluyorum.Düşüncesi olan arkadaşların paylaşımlarını bekler,muhabbetlar sunarım.
Bak, bu da bir söz. Bu sana ait.
Şimdi, hangi söz daha güzel ?
Sıkıntı "söz" demi, "sözün içinde anlatılan" da mı, "söyleyen" de mi ?
Bunu cevapladığında, kendi sorunu da cevaplamış olursun.
Selam ve dua ile...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Şiir, az/öz ve estetik birkaç cümleyle
çok, net ve etkileyici ifadeler ortaya koyabilme sanatıdır bence. Şiir,
cümlelerin sihirli halidir adeta. Karikatürde de benzer bir güç mevcut.
Yüce Allah’ın Kur’anda sanat ve
estetik düşmanlığı yapması mümkün değil.
Kur’anda şairler ve şiirleri kınanıyor, bu
doğru. Fakat gerekçesi ortaya konularak.
Şairler ve şiir neden, hangi
özelliklerinden dolayı kınanıyor Kur’anda?
Şairler demek ki o dönemin söz erbabı
ve kamuoyu yönlendiricisi. Ayaklı medyası. Negatif bir işleve sahipler. Belli ki
“Kur’anda bir şiir, bizimki de” ve “Muhammed de bir şair, biz de” yayını
yapıyorlar. “Kur’an uydurulmuş, Muhammed tarafından” demektir bu.
Şimdi ayetlere bakalım:
Şuara 224-226. "Şairler
ise;gerçekten onlara azgın-sapıklar uyar. Görmedin mi,onlar, herbir vadide
vehmedip duruyorlar.Ve gerçekten onlar, yapmayacakları şeyleri söylüyorlar.
Enbiya 5. Şöyle de dediler: "Saçma sapan rüyalar bunlar!
Belki de uydurduğu bir yalandır. Belki de bir şairdir o. Hadi bir mucize getirsin bize, öncekilere gönderildiği
gibi..."
Saffat 36. Ve şöyle diyorlardı: "Mecnun bir şair yüzünden ilahlarımız mı terk
edeceğiz?"
Tur 30. Yoksa şöyle mi diyorlar: "O bir şairdir. Zamanın ölüm getiren
felaketine çarpılmasını bekliyoruz."
Hakka 41. Bir şairin
sözü değildir o. Ne kadar da az inanıyorsunuz?
Yasin 69. Biz o peygambere şiir
öğretmedik. şiir ona
yaraşmaz/layık olamaz da. Ona vahyedilen, bir öğütten ve apaçık bir Kur'an'dan
başka şey değildir.
Ayetlerde
ortaya konulan gerekçeye bakıldığında ve bütüncül düşünüldüğünde görülür ki kınama
aslında “Muhammed şairdir, Kur’an onun şiiridir” sözünedir. Kur’anı
basitleştirmeye ve beşer sözüne indirgemeyedir itiraz. Negatif güç oyuncuları
ve onların izleyicileridir bu ayetlerdeki asıl muhatap.
Şiir bir
araçtır, etkili bir araç. Aracın kendi başına ne kötülüğü olabilir? Dileyen onu
şer yolunda kullanır, dileyen ise hayır yolunda. Hayır yolunda pozitif değerler
üretmek, takdire değer olsagerek.
Muhabbetle,
Alperen
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
merhaba ,şiir bir kültürün edebiyatı için en önemli öge, şairleri bu anlamda sahip oldukları kültür edebiyatına hizmet ettikleri için kınamak yerine teşekkür edilmelidir bence. Fakat Syn.Beyaz size,dini ritüel bağlamında bir açıklama yapacak kuvvetim yok. anladığım kadarı ile konuya beklediğiniz cevap ritüel bağlamında, fakat ritüel konular bana çok uzak. ancak etrafımdan bir örnek vereyim ; mahalle parkında şu sıralar adına ilahi denen birşey çalıyorlar. herhalde müslümanların ramazan ayı serüvenlerinden olsa gerek.
mısraları şöyle ;; dur be güzel ayasofyam bahre döndü gözyaşın , istanbulla bile doğdu fethin ile savaşın ,islam ruhuyla yıkandı ufkun toprağın taşın, güleceksin ayasofyam güleceğin gün yakın , yürüdü islam ordusu geliyor akın akın. sen kilise olamazsın şeklin islam mabedi....yüz sürdük işaret aldık resulun hırkasından.güleceksin ayasofyam... şeklinde devam ediyor. şimdi ne bu ? Yaratıcı insana akıl vermişken ,akla ilave metaryal gereksinim ihtiyacınızı anlamıyorum. bir grup din olgusunun şekli cami, diğer din olgusu kliseyi kabul etmiyor. iki farklı mabed iki faklı ritüel serüvenlerin zamanla din haline dönmesinden kaynaklanıyor bence. Yaratıcı insanlara yatersiz akıl verdiğini hiçbir zaman düşünmedim. hırkadan veya herhangi metaryalden işaret almayı nasıl dini şüpheden uzak tuttuğunuzu anlamış değilim. herhalde çaba sarf etmediğimden olsa gerek. saygılar .
Merhaba,
Elbette sizin "Dininiz" kavramlara farklı gözle bakıyor olabilir,zaten sizde bunu kabul ediyorsunuz.
"Akıl" konusuna gelince,şayet diğer uzuvlardan bağımsız,ayrı özerk bir yapısı olsaydı dediğinizde haklı olabilirdiniz.
Ancak diğer tüm uzuvlar ve Allah'ın yarattığı herşey birbiriyle entegre olmak zorundadır.Burada başka 'metaryeller' den faydalanması dezavantaj değil bilakis avantajdır.
Kuran ya da Din "metaryele" sadece "araç"gözüyle bakılmasını önerir ve bu gözle bakan akıl'da bunu bu şekilde işleme koyar.Bu durum insanı hırslarından,tamahlarından alıkoyar ve beraberinde mutluluğu,barışı getirir.
İnanıyorum ki,bizleri piyasada ki "Din-dar"larla karıştırmayacak kadar zeki ve önyargısızsınız.Size"T.Dursun modundan" çıkıp, Kuran'ı yaşamdaki olaylar ve varlıklarla beraber okumanızı öneriyorum.
Bir insana uluorta "geberdi" demeyi bende uygun bulmuyorum.
merhaba syn.beyaz, benim mensup olduğum bir din yok. İnanıyorumki bir yaratıcı mutlaka var. Çünkü beyin yapısının akıl iradesini oluşturan tek etken olduğunu düşünmüyorum.her insanda beyin var ama gelin görünki beynini kullanan uzaya gidiyor Pioneer 10 gibi bir makineyı uzayın derinliklerine dünyadan en uzak mesafelere gönderirken, beynini kullanamayanlar 10.000 km. den gelen başka bir milletin buyunduruğunda yaşıyor. Emin olun şikayetçide değiller. Anladığım kadarıyla siz aklın herhangi bir organ olduğunu söylüyorsunuz. Başka sayfada yine yazdım. Bence akıl bir organ olamaz. Beyinde hasar oluştuğunda akıl iradesinin zayıflamasını nasıl izah edersiniz ? beynimizin yapısı tüm uvuzları denetlemeye yetmeyeceğini düşünüyorum. Sarhoşluğu düşünelim.içmeyipte vucudumuzun bir yerine sürdüğümüzde sarhoş olmayız. içtiğimizdeyse ince bağırsaktan kana karşmasını önlemiş olsak yine sarhoş olmayız. Bunu test etmişliğim yok tabi, teori olarak madde ilişkisi gereği böyle olmalı.Çünkü sarhoşkende çeşitli organlarımızın haretetlerini yapabilmekteyiz. Aynı şekilde hamile bir bayanın içki içtiğinde bebeğe olan zararı düşünelim. Zigot sonrası bebeğin kendi beyin yapısı 5. haftadan sonra başladığı bilim bulgusudur. Bu durumda sizin görüşünüzden gidersek bebeğin sarhoş olması lazım. Yine aklı bir organ kabul edersek bayanlar hamilelik döneminde çift akıllı olması lazım. Uyduruk bilimciler beynimizin binde birini kullandığımızı iddia ediyorlar. umarım siz onların uyduruklarına inananlardan değilsinizdir. Alt tarafa bir haber iliştiriyorum beynin ısındığında esneme ihtiyacı duyduğu ile ilgili. Belki bir irtibat kurarsınız. Saygılar.
(New York Times) Ekip çalışmada, deneklerin beyinlerinin ısındığı zamanlarda daha sık esnediğini gözlemlediklerini açıkladı. Esnemenin, vücudun diğer sistemleri yetersiz kaldığında, beyin sıcaklığını düzenlediği yönündeki teoriyi ispatlamak için araştırmacılar, insanların çevresinde birileri esneyince, hemen esnemeye başladıkları gerçeğinden hareket etti. Gönüllüler, gülen ya da esneyen insan görüntülerinin olduğu filmin oynatıldığı odaya alındı. Gözlemciler deneklerin ne sıklıkta esnediğini inceledi. Bazı deneklerden filmi izlerken burundan nefes almaları, daha sonra da alınlarına sıcak ya da serin tamponlar bastırmaları istendi. Beynin serinlemesini sağlayan alna buz konulması ve burundan nefes alınması sırasında, bulaşıcı esnemenin kesildiği görüldü.
Kelimenin kökü "şeara",Allah bunu hem insan için hem de diğer varlıklar için kullanıyor.Mesela; 'kıl' kelimesi de aynı kökten türemiştir.
İnsan için kullandığı 27 yerde de kelime olumsuzdur.Yani bu kelime insana giydirildiğinde olumsuz bir görüntü ortaya çıkar.Kelime de başında 'La' olumsuzluk edatı olan "La Yeşurun" dur."Farkında olmamak,şuurunda olmamak"gibi.
Neden 'Kıl'da aynı kökten?
Sözle bağlantısı olduğu için.Allah 'kendi sözünü bir dağın üzerine indirdiğinde dağ Allah korkusundan paramparça olduğuna göre' bizden kendi sözünün ağırlığı ile beşer sözünün ağırlığını mukayese etmemizi istiyor.Yani Dağ ve Kıl karşılaştırılıyor.
Kimseye 'dayatmadan' bunların toplamından Allah'ın şöyle dediğini çıkartıyorum:
"Şairler; etraflarında olup bitenin şuurunda olmadan korkularından çukur (vadi) yerlerde aylak ve şaşkın vaziyette dolaşıp bir KIL kadar bile ağırlığa sahip olmayan sözler (Şiir-Şarkı) üreten şuursuzlardır.Bu şaşkınlarada uyan ancak çapkınlar ve sapkınlardır."
Hiç kimse çıkıpta "Benim şiirimin ağırlığı 'kıl'dan daha ağır basar diyemez.Allah, ağırlığına dağların bile dayanamadığı sözü üretmiştir,bu sözle buluşmak lazım,şairin kiyle değil.
Ben bu site de Kuran'ı hayatının merkezine koyma mücadelesi veren dostlarımı tenzih ederim.Onlar zaten bunun yolculuğuna çıkmış kişilerdir.Kastım ayak diretenleredir.
Şunu da unutmayın ki biz sadece Allah'ın sözünü yüceltiyoruz,başka bir amaç gütmüyoruz.Bizi eleştirirken bunu dikkate alarak eleştirin lütfen.
Birde bu kelimenin cennet'e dokunur öyle muhteşem bir yanı var ki,sanırım Sultan onu dile getirecektir.
selam kardeşler inşallah hepiniz iysinizdir, müsadenizle bir kaç soru sorayım,
Allah bir hüküm bildirirken, bir şeyden sakındırırken mutlaka istisnasını yapar mesela, ehli kitaptan basheder ama istisnasını veriri, onların hepsi bir değil der, onlarala dost olmayın der ama size karşı savaşmayanlar hakkında adil olun der hep istisnası vardır yani,
Ehl-i kitaptan öyleleri var ki, Allah'a, hem size indirilene, hem de kendilerine indirilene tam bir samimiyetle ve Allah'a boyun eğerek iman ederler. Allah'ın ayetlerini az bir paraya satmazlar. İşte onlar için Rableri katında ecirleri vardır. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk olandır.
mesela asr suresine bakalım, insan ziyandadır der, genel bir kaide bildirir, bir beyanatta bulunur ama bununda istisnasını verir,
Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır. *
peki, şair/şiirve şarkı için neden bu istisna yok, şairler hakkında beyanatta bulunan rabbimiz neden istisnasını yapmamıştır, genel ahlakında olduğu gibi hatta şu ayete bakarmısınız
Ey müminler! Toplu halde kafirlerle karşılaştığınız zaman onlara arkanızı dönmeyin. (Korkup kaçmayın).
Tekrar savaşmak için bir tarafa çekilme veya diğer bölüğe ulaşıp mevzi tutma durumu dışında, kim öyle bir günde onlara arka çevirirse muhakkak ki o, Allah'ın gazabını hak etmiş olarak döner. Onun yeri de cehennemdir. Orası, varılacak ne kötü yerdir! enfal 15/16
ayette savaş için arkanızı dönmeyin, geri çekilmeyin beyanatı var olaki bedevinin biri bunu arkadaki birliğe dönüp bakmak, olaki askerlerden biri taktik için de olsa geri dönemyi çirkin sayar diye istisnasını bile vermiş Rabbimiz, bundan daha detayı olur mu, ne kadar merhametli bir Rabbimiz var, ama aynı ;Rabbimiz şairler konusunda es geçmiş diyebilirmiyiz veya benim görmediğim bir şey varsa lütfen bildirin,
"Şairlere gelince onlara da azgınlar uyar."
bir de muhammed resul bizler için örnekse tüm elçiler gibi, şu ayeti nasıl anlayacaz,
Biz ona (Peygamber'e) şiir öğretmedik. Zaten ona yaraşmazdı da. Onun söyledikleri, ancak Allah'tan gelmiş bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır. yasin/69
bir de muhammed resul bizler için örnekse tüm elçiler gibi, şu ayeti nasıl anlayacaz,
Biz ona (Peygamber'e) şiir öğretmedik. Zaten ona yaraşmazdı da. Onun söyledikleri, ancak Allah'tan gelmiş bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır. yasin/69
Elbette yakışmaz.Sevgili kardeşim,senin saçının bir teli omuzuna döküldüğünde ağırlığını hissedemediğin gibi şiir'in ve şarkının da ağırlığı olmadığı için yüklenmeye gerekte olmaz.Oysa bak, Müzemmil suresinde Yüce Allah resulüne nasıl bir söz yüklüyor:
"Gerçekten senin üzerine oldukça ağır bir söz bırakacağız."73/5
Buradaki kavramlar incelendiğinde bırakılan ağırlığın yerde "İz" yapan bir güce sahip olduğu anlaşılacaktır.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma