Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam kardeşim,
mesele Allah'ın tanımlamalarını bilmek ve Allah'ın sınırlarını iyi anlamak, karşımızda dört gutup var,
1- cihad eden
2- Özrü olan ve oturan
3- özrü olmayan cehennemlik
4- özrü olmayan cennetlik,
1 ve 2'yi anlatmıyorum orda bir sorun yok zaten gördüğüm kadarı ile peki üç ve dört,
önce Allah katında mazeretler neler onlara bakalım;
Kör olana güçlük yoktur, topal olana güçlük yoktur, hasta olana da güçlük yoktur; sizin için de, gerek kendi evlerinizden, gerekse babalarınızın evlerinden, annelerinizin evlerinden, erkek kardeşlerinizin evlerinden, kız kardeşlerinizin evlerinden, amcalarınızın evlerinden, halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden, teyzelerinizin evlerinden, anahtarına malik olduğunuz (yerlerden) ya da dostlarınızın (evlerin)den yemenizde bir güçlük yoktur. Hep bir arada veya ayrı ayrı yemenizde de bir günah yoktur. Evlere girdiğiniz vakit, Allah tarafından kutlu, güzel bir yaşama dileği olarak birbirinize selam verin. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklar, umulur ki aklınızı kullanırsınız. (NUR SURESİ / 61)
Kör olana güçlük (sorumluluk) yoktur, topal olana güçlük yoktur, hasta olana da güçlük yoktur. Kim Allah'a ve Resûlü'ne itaat ederse, (Allah) onu, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de sırt çevirirse, onu acı bir azab ile azablandırır. (FETİH SURESİ / 17
Allah katında özrü cennete bedel olanlar bunlar, yani öyle bir zaretin olacak ki bu mazeret seni cihad edenlerle eş değer tutacak, bunlar da ayette sıralananlar ve binek bulamayan güç yetiremeyenler vesaire, yani, bunlarla cihada edenler eşittir mazeretleri kendilerine bir yük değil ve eksiklik değildir,
özürsüz olup cehennemlik olanlar,
De ki: "Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kâr getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah'tan, O'nun Resûlü'nden ve O'nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez. (TEVBE SURESİ / 24)
ayette anlatılan insan tipi de hiç bir özürleri olmayan dolayısıyla azabı hak eden topluluk,
peki özürsüz olup da cennetliklerin durumu nedir, bu insanların durumları ne tevbe/24 deki gibi ne de en başta alıntıladığım ayetlerdeki gibi peki o zaman ne olabilir,
ayet nosu aklımda değil ama, herkesin savaşa çıkmasının gereği olmadığı bir gurubun oturup insanlara tebliğ etmesi bir gurubun da savaşa çıkmasının yeterli olacağı ile ilgili bir ayet, ama özürsüz olup da cennetlik olanlar bunlarda değil, çünkü, bu durum da bir özürdür, yani,Allah katında özürleri ateşi hak eden özürler değildir, e peki o değil bu değil, özürsüz cennetliklerin durumu nedir, bu ayeti yazmamın sebebi bu meseleye giriş yapmak içindi zaten,
ayetten anladığımıza göre artık islam toplumu kalabalık bir hal almış, öyleki herkesin savaşa çıkması gerekmiyor birilerinin oturması ve dine yeni girenlere tebyin çalışmalarında bulunması gerekiyor, bu kalabalık ortam da savaş ve askerlik mecburi halden çıkmış profesyonel orduya geçilmiş ve gönüllü askerlik devresi başlamıştır, devletin başı savaşacaz dedi askerler zaten hazır da ama tüm halkın katılmasına gerek yok, yeteri kadar asker var, askerlerin dışında oturup din anlatanalar da var, ve bir de diğer gurup var bunlar dilerlerse savaşa gelir dilerlerse gelmezler, gelirlerse ekstradan bir iş yapmış olur ve ecirleri kat kat arttırılır, yok özürleri yoksa ki burda özürden kastım, en başta alıntıladığım ayetlerde geçenlerdir, bunlar ekstradan bir iş yapanlarla bir olmaz tabi, eğer bu adamlar dünyaya meyl etse zaten cennet vaad edilmez, eğer bu adamların özürleri Allah'ın özür listesindekiler gibi olsa zaten cihad edenlerle aynı olur, dolayısıyla bu adamlar normal şartlarda profesyonel ordu vakti, gönüllü askerliğe geçen toplumda savaş için yeteri kadar asker olduğuna kannat getirmiş ve tercihlerini gitmemekten yana kullanmış müslümanlardır, durumlarının özürsüz olarak nitelenmesinin sebebi ise Allah'ın özrü listesinde ki maddeler gibi bir özre sahip olmamalırdır,
tevbe suresinde oturanlar ise seferberlik halinde mecburi askerlik döneminde, kendilerine ihtiyaç olduğu halde savaşa çıkmamış fasıklardır,
selam ve dua ile
|