Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
selam arkadaşlar aşşağıda tekotoritenin kulu'na ait şekilsel ritüeli kabul etmeyen arkadaşlara yönelik bir yazı varıdır,yazı da katıldığım ve katılmadığım noktalar muhakkak vardır fakat bir bakış açısı getirmesi ümidi ile paylaşıyorum,yazan kardeşin emeğine ve yüreğine sağlık, faydalı olması ümidi ile alıntılıyorum,
Salat = Namaz mı?
(hayır, ..sàlàt yalnızca ‘namaz’dır diyen var mı bilmiyorum ama ben henüz şahit olmadım… şayet ‘namaz’ ile kastettiğin şey eğer Yaradana bedensel saygı ifadeleri eşliğinde bağlantıya/erişime geçmekse…bence bu onun anlamlarından biridir yalnızca…ve bunu da inkar edebilmek için ayetlerle ispatlanması gereken şey ..sàlàtın başka anlamlarının da var olduğu değil ..bu anlamının(şekilsel erişimin)var olmadığıdır)
96:09-12 Gördün mü şu men edeni (engelleyeni), namaz kılarken bir kulu (namazdan)? Gördün mü, ya o doğru yolda olur, yahut tâkvayı emrediyorsa?
Bu ayet oku ile başlayan peygamberimize inen İLK AYETTİR ve namazdan bahsetmektedir. Hani namaz Hz. Muhammed miraca çıkarken emredilmişti?
(hayır, burada geçen sàlàttan kasıt bence ritüel bir erişimden (namazdan) ziyade eylemsel bir erişimdir… ki peşinden ‘ya o sakınmayı buyuruyorsa’ denmekte..bu da bana sapkınlığa karşı bir çabayı anlatmaktadır .. tabi en doğrusunu O mutlak irade/Àl’ilah bilir..miraç mevzuu ise bir uydurmadır
Peki, o halde ben soruyorum size …sizce muhammed nebi bu vahye erişmeden önce.. Sahibine nasıl erişiyordu? Doğup büyümüş olduğu toplumda eğer Yaradana erişim için bu eğiliş ve yere kapanışları yapan insanlar varsa(ki bunu siz de kabul etmektesiniz.. aksi takdirde arapların bunu nerden uydurduğuna ve ondan da önemlisi ‘secde’nin hangi somut fiilden türediğine de cevap veremezsiniz...Örn: boyun eğmek ifadesinin dayandığı bir gerçek fiil vardır o da boynunu eğmektir.. eğer bir toplumda insanlar boynunu eğmeyi bilmiyorsa itaat için böyle bir mecaz da asla kullanılamaz)..o halde muhammed nebi de hiç bir vahiy almadığı ve ‘sen bundan önce iman nedir bilmezdin’ gibi de bir belgemiz de bulunduğuna göre… bu eğilme ve kapanmayı neye dayanarak terk etmiş ve bunun yerine Yaradana erişimlerini,sığınmalarını hangi şekillerde yapmıştır? zira surenin sonunda da‘secde et ve yakınlaş’ denmektedir ..peki etrafında ‘secde’ye yüklenmiş o mecazilikler yanında… asıl anlamı olan yere kapanmayı da görmüş ve uygulamakta olan bir kimse.. sizce bu aldığı ayet ile yaptığı yere kapanmalarına bir tasdik mi bulmuştur yoksa kınama mı? siz yere kapanmayı inkâr edenler söyleyin... bu inkârınızı vahiyden bulduğunuzu sandığınız delilleri okumadan önce yapabiliyor muydunuz?
Bence Muhammed nebi de hiç bir mantığı olmadan böyle bir ritüeli terk etmemiş ancak içine karıştırılmış şirklerden uzak bir şekilde yerine getirip Yaradana sığınmaya ve yakınlaşmaya çalışmıştı.. (örneğin günümüzde de ..şeyhini rabıta edip namaz kılmak yerine katıksız bir şekilde kılmak gibi)ve bu yakınlaşması sonucu da peygamberlik mertebesine layık olabilmişti...zaten Yaradan demiyor mu “biz haksızlık edenleri doğru yola iletmeyiz”diye?…sen bildiğin doğrularla O’na adımlanmadan O sana yol gösterip doğruya çıkarır mı? Bilmeli ki bu indirilen satırlar boş sayfalara inmedi …ve biz o indirildiği sayfalarda ki satırlara kendimizi götürmeden asla gerçeğiyle okuyup o kur’anı anlayamayız)
08:35 Onların Beyt yakınındaki namazları (*salâtları) da ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. (Ey kâfirler!) İnkâr etmekte olduğunuz şeylerden ötürü şimdi azabı tadın!
Kâfirler nasıl namaz kılmıştır?
(evet, eğer salât=’namaz’ olarak çevirirsen anlayamazsın ..çünkü namaz kökü sapı belirsiz yabancı bir sözcük ve en önemlisi de içi şu etrafında gördüğün ‘yat kalk’cılar tarafından doldurulmuş bir sözcüktür …zaten şu bir gerçek ki o sözcükleri hayatımızda ki.. gerçek karşılıklarına çevirmeden… hakkıyla anlayamaz ve dar kalıplarla bakmaktan da asla kurtulamayız.... ama örneğin ‘erişim’ ya da ‘bağlantı’ gibi bir sözcükle çevirirsek_ki ben artık tüm sorularınızı namaz olarak değil erişim/bağlantı olarak yanıtlayacağım_ve bunun vereceği genişlikle okursak o zaman anlayabiliriz… evet burada da onların erişimleri
ıslık ve el çırpmak diyerek ..içi boş ve anlamsız hareketlerle erişimin gerçek dışı olduğu vurgulanmıştır … yani camilerde ne dediğini bilmeden..kuru harfler çıkararak yatıp kalkan kimselere seslenilmekte….bence)
02:239 Eğer (herhangi bir şeyden) korkarsanız namazlarınızı yürüyerek yahut binmiş olarak kılın. Güvene kavuştuğunuz zaman, siz bilmezken Allah’ın öğrettiği şekilde O’nu anın.
Devede namaz kılabilen biri var mı?
(açıkçası deveye binmek hiç nasip olmadı.. ama geleneksel olarak kıldığım (yani Arapça ve şekil ön planda olarak)yıllarda bile bir kaç kez şehirlerarası otobüslerde kılmıştım.. oturarak ellerimi bağlıyor yarım eğilip rükû ediyor…ve eğilebildiğim kadar da eğilip secde ediyordum..ama şimdi Sahibime övgüler olsun ki şekilden şimalden ziyade içeriği önemsemiş şu erişim anlayışımla.. değil yürüyerek zıplayarak ..yüzerek bile bunu hiç zorlanmadan yapabileceğimi düşünüyorum .. zira asıl olan erişmek/bağlanmaktır O’na..Ve nasıl ki bu erişimler için ağzımızdaki dilimiz yalnızca bir araçsa.. buna eğilip kapanarak kattığımız bedensel dilimiz de ancak birer araçtır… ama bu bedensel katımı binek üstünde ya da yürürken gayri ihtiyari olarak yapamadığınızdan …içimizin rahat olmasını isteyen Sahibimiz işte bize bu belgeyi indirmiş…ve tıpkı kısa tutmamıza onay veren belgesi gibi..’korku/endişe’ başlığında …tüm zorunluluk halleri için bize bir ruhsat vermiştir… Örneğin iki gün önce sapanca daydım….fidan aldım dönüyordum ama vaktim dardı.. saat 3 civarıydı ve ben altıda istanbulda olmam gerekiyordu…havaya baktım kılabilirdim ..ama yine de otobüsü kaçırmamak önce terminale gideyim dedim…giderken de bir camiye uğrayıp abdest aldım…terminale vardığımda otobüsün kalkacağını öğrendim...ve ben de mecburen binmek zorunda kaldım.…hareket ettik ..biraz yol aldıktan sonra erişmeye karar verdim.. Niyet ettim …gözlerimi yumup başımı öne eğdim…ve sonra da başladım:
Tenzih ederim Seni ey Sahibim bütün noksanlıklardan… Sen uzaksın hatalardan eksiklerden.. Sen yücelerin en yücesisin bağışla beni o bilerek bilmeyerek işlediğim suçlardan ötürü(3 kez) Sana sığınırım o kınanmış isyankàrdan(3 -4 kez) kollayan ve kollayıcı O mutlak irade/Allah adına(2) övgüler yaşamların ve yaşayanların Sahibi...Efendisi O mutlak iradeye/Allaha özgüdür O kollayandır..kollayıcıdır O yargı gününün tek hükümranıdır Sana yalnız itaat eder çalışır... yardımı ve karşılığı da yine ancak Senden dileriz bizi gerçek doğruluğa eriştir o ikramlarına mazhar olanların yolu öfkene çarpılmış o ….sapmışların değil kabuul et Sahibimin kabuul et..
inananlar hiç kuşkusuz kurtuluşa ermişlerdir onlar ki erişimlerinde huşu içindedirler onlar ki boş şeylerden yüz çevirirler onlar ki arınmak için bağışlarda bulunur onlar ki iffetlerini muhafaza ederler ancak eşleri ..ya da sahip oldukları dışında ki onlar bu yüzden asla kınanacak değildir ancak kim de bunun ötesine geçmek isterse işte onlar ..gerçekten de sınırları aşmışlardır ve yine onlar ki aldıkları emanete
ve verdikleri sözlere de hep riayet ederler onlar ki erişimleri destekleri de hep muhafaza ederler işte onlardır gerçek varisler ki onlar hasbahçelerin varisidirler ve orada ilelebet heep kalacaklardır.... Yaradandır en yüce! eğiliyorum tüüm saygımla o sonsuuz yüceliğin karşısında eğiliyorum tüm saygımla o erişilmez üstünlüğün karşısında Sensin her şeyi yoktan var eden duyduğum gördüğüm...bildiğim bilmediğim ne varsa dağları denizleri...kuşları çiçekleri tüm sesleri ve renkleri hiç bir örneği olmadan yaratansın eğiliyorum tüm saygımla şu muhteşem yaratıcılığın karşısında(3) eğiliyorum tüm saygımla şu mükemmel tasarımların karşısında(3) eğiliyorum tüm saygımla şu kusursuz sahnelerin karşısında(3) eğiliyorum tüm saygımla şu eksiksiz sınavın karşısında Senisin beni hiç yoktan yere yaratan sonsuuz bir hiçlikten seçip şu aklımın ucundan bile geçmeyecek bu sonsuuz sahnelere eriştirensin eğiliyorum tüm saygımla bu sonsuuz ikramın karşısında(3) eğiliyorum tüm saygımla bu karşılığı bulunmaz ihsanın karşısında(2) eğiliyorum tüm saygımla bu uçsuz cömertliğin karşısında(2) Sanadır Sanadır Sanadır bütün övgüler(2) Sen yücelerin en yücesi..üstünlerin en üstünüsün sahibim beni doğruya bundan çook daha yakın bir yola ilet doğruyu en çıkarsızca arayanlardan eyle doğrularımızı pekiştir kalbimize güven ver yanlışlarımızı göster düzeltmeye imkan ver kes yolumuzu eğer bizi öfkene çıkarıyorsa kes yolumuzu eğer bizi azabına götürüyorsa bizi sapkınlıkta bırakma (3) uzak tut adımlarımızı o uzaklatanın adımlarından Sana sığınırız Sana ...Sana sığınmamaktan Yaradandır en yüce! tenzih ederim Seni ey sahibim Sen uzaksın eksiklerden noksanlardan(2) Sen uzaksın yanlışlardan yanılgılardan(2) uzaksın Sen bütün olumsuz niteliklerden ve nitelemelerden Seni uzak bilirim yakıştırdıkları tüm olumsuz yakıştırmalardan Sen çünkü mükemmelliğin ve kusursuzluğun sahibisin sahibim Sen noksansızlığın ve üstünlüğün sahibisin Sahibim en güzel isimler Senindir ...ey yüce vasıflar senindir en üstün nitelikler ..sıfatlar Senindir Sana yakışır övülmek Sana yakışır yücelmek(3) göklerde ve yerlerde Sanadır bütün övgüler(3) Seni anıyor yüceltiyor ne var ne yoksa Senin şanını övüyor gördüğüm her şey Sen ötesin tariflerden ..kavrayışlardan Sen ötesin algılardan ölçülerden Sen ötesin her şeyden(3)
minnetàrım Sana minnettarım Sana(5) bağışla beni o bilerek bilmeyerek işlediğim suçlardan ötürü(3) uzak tut bizi kibirden gururdan uzak tut bizi inkarcılıktan isyankarlıktan uzak tut boş işlerden oyalamacalar dan uzak tut gereksiz şüphelerden kuşkulardan bizi doğruya bundan çook daha yakın bir yola ilet alıkoyacaksa bizi o sonsuz rızandan ve ikramlarından alıkoy bizden dünyanın bütün güzelliklerini altından kalkamayacağımız işlerin altına koyma bizi bize yardım et Sahibim..yardım et! bana bu erişimleri layık gören sahibimindir bütün övgüler(3) işte böylece erişimimi tamamlayıp gözlerimi açtım ve üstüne de tanıklık ederim ki O mutlak iradeden/Allahtan başka mutlak irade/ilah yoktur ve tanıklık ederim ki muhammed ,isa ,musa ve tüm haberciler ..hepsi de O’nun birer hizmetkarı ve O’nun birer elçisidir....dedim her ne kadar eğilerek ve yere kapanarak yaptığım erişimler kadar olmasa da..yine de Yaradana olan bağlılığımın ve imanımın ne kadar dirildiğini ve şarj olduğunu anlatamam…)
05:106 Ey iman edenler! Birinize ölüm gelip çatınca vasiyet esnasında içinizden iki adalet sahibi kişi aranızda şahitlik etsin. Yahut seferde iken başınıza ölüm musibeti gelmişse sizden olmayan, başka iki kişi (şahit olsun). Eğer şüpheye düşerseniz o iki kişiyi namazdan sonra alıkoyar, “Bu vasiyet karşılığında hiçbir şeyi satın almayacağız, akraba (menfaatine) de olsa; Allah (için yaptığımız) şahitliği gizlemeyeceğiz, (aksini yaparsak) bu takdirde biz elbette günahkarlardan oluruz” diye Allah üzerine yemin ettiriniz. Onları (kendileri) namaz kıldıktan sonra alıkoyar, Allah üzerine yemin ettirirsiniz. Bizden olmayan biri nasıl namaz kılacak? (burada geçen ‘sizden olmayan’dan kasıt kanımca tanımadığımız kimselerdir yoksa imansız kimseler değildir.. ve erişimden sonraya bırakmaları da yeminlerini daha içten yapmalarını sağlamak olabilir ama tam emin değilim..çünkü aksi takdirde örneğin sàlàt vakti gelmemişse bunu beklemeleri de gerekecektir….ayrıca bunu cevaplamak zorunda da değilim... zira anlamlarından birinin(yani erişimin)olmadığını söyleyen sensin… ben başka anlamlara gelebileceğini zaten kabul ediyorum) 70:19 Gerçek şu ki insan pek hırslı yaratılmıştır. Kendisine fenalık dokununca basar bağırır. Ona imkan verildiğinde ise pinti kesilir. Ancak şunlar öyle değildir: namaz kılanlar, ki onlar namazlarında devamlıdırlar. Ayet genel olarak insanlardan bahsediyor inananlardan değil, Hıristiyanlar ve yahudiler nasıl namaz kılmıştır? (dedim ya ‘namaz’ diye bir şey tanımıyorum.. ben erişimi/bağlantıyı biliyorum ve erişimi değil yalnızca Hıristiyanlar,Yahudiler putperestler bile yapmaktadır… peki, sen açıkla bakalım …eğer burada ki sala=bağlılık diyorsan ve burada da tüm insanlığa sesleniliyorsa bağlılık demek zaten devamlılığı olan bir şey değil midir? …’bağlılığın devamlılığı’ çok mu anlamlı bir cümledir?) 17:29-31 Bunun üzerine Meryem çocuğu gösterdi. Biz, dediler, Beşikteki bir sabi ile nasıl konuşuruz? Çocuk şöyle dedi: “Ben Allah’ın kuluyum. O, bana kitabı verdi ve beni peygamber yaptı. Nerede olursam olayım o beni mübarek kıldı; yaşadığım sürece bana namazı ve zekatı emretti.” Hz. İsa nasıl namaz kılmıştır? Bizim gibi mi? Namazın sonunda Peygamberimiz ve İsmail (sav) a selam mı gönderiyorlardı? Niye diğer peygamberlere de selam gönderilmiyor? Kuran peygamberler arasında ayrım yapmamayı öğütlemiyor mu? (isa da musa da diğer tüm nebiler de Yaradana minnetlerini ve övgülerini sunmak için… bilebildikleri en saygın ve içten sözcükler ve bedensel hareketlerle ‘erişim’ kurmuşlardır ..sorunun diğer kısmıysa beni ilgilendirmiyor…. zira ben secdeden sonra erişimimi bitirmiş oluyorum ve erişimimde Yaradan haricinde birilerini anmak gibi bir alışkanlığım da yok
zaten… Ama şunu söylemeliyim ki sorduğun bu soru …senin bu konuda ki içtenliğine gölge düşürüyor… nitekim sen de biliyorsun ki en katıcı mezhepçiler dahi bu bahsettiğin selamlamaların muhammed nebinin bir sünneti olduğu..ve farziyetinin de olmadığına kabul ediyor) Sad Lâm Vav: dua, dua etmek; yalvarma, yakarış; konuşma, söylev, nutuk; övgü, methiye; nimet; meydana getirmek, sebep olmak; yakından takip etmek, izlemek, uymak, bağlı kalmak; hayvanın kuyruğunun çıktığı yer, but. (emin olmamakla birlikte hepsinin de olabileceğini kabul ediyorum) Kuran'da bu anlamların hangilerinin kullanıldığını hiçbir hadise başvurmadan çözmemiz lazım zira Kuran tam ve detaylı bir kitaptır.(doğrudur) 75. Ayet: 31. İşte o, (Peygamberin getirdiğini) doğru kabul etmemiş, namaz (?) da kılmamıştı 32. Aksine yalan saymış ve yüz çevirmişti. Ayeti mantık süzgecinden geçirirsek makul olmadığını idrak edebiliriz. Allah fiziksel olarak artık otomatikleşmiş hareketlere niye bu kadar dikkat etsin?(içeriği yoksa doğru etmez) Namaz kılıp zina eden, hırsızlık yapan, mezardaki ölüden medet uman, adam öldüren, içki içen, kumar oynayan ayete göre namaz kılması koşuluyla cennete girebilir(böyle bir şeyi nasıl çıkardın anlamadım). Burada başka dikkat etmemiz gereken şey namaz (?) kelimesinin yalan üz çevirmenin tam zıttına konmuş olmasıdır. Bu da yakından izleme, bağlı kalma anlamlarının daha olası olduğunun bir göstergesidir. Benim çevirim: 31. İşte o, (Peygamberin getirdiğini) doğru kabul etmemiş, (ona) uymamıştı da. 32. Aksine yalan saymış ve yüz çevirmişti. (bence bu dediğinle birlikte şekilsel erişim de olabilir …zira bunda da bir yönelim ve erişim vardır ki yüz çevirmenin zıddıdır.. ayrıca bu tek başına sayılmamış ondan önce ‘doğrulamadığından’ da bahsedilmiş… yani inkarcılardan olmuş ve böylece de hiç bir şekilde ‘erişememiştir’ zaten) 19:60-61 Nihayet onların peşinden öyle bir nesil geldi ki, bunlar namazı bıraktılar; NEFİSLERİNİN ARZULARINA UYDULAR. Bu yüzden ileride sapıklıklarının cezasını çekecekler. Ancak tevbe edip, iman eden ve iyi davranışta bulunan kimseler hariçtir. Bunlar, cennete, girecekler. Ve bir haksızlığa uğratılmayacaklardır. Namazı bırakınca kişi nefsini izliyormuş ayete göre. Peki NEYİN İZLENMESİ GEREKİYOR? Benim devamlı 5 vakit namaz kılıp nefsini izleyen arkadaşlarım vardı. Ayete göre böyle bir şey olamaz. Görülüyor ki buradaki salat yine "dua" değil "bağlılık"tır. Kuran'a bağlılık. (bağlılık nasıl ki gerçeğiyle yapıldığında ancak bağlılıksa erişimde ancak gerçeğiyle yapıldığında erişimdir ..ve bu gerçek erişimin/bağlantının sonu ya ağlamaktır ya da en azından gözlerinin dolmasıdır.. .yok, eğer sen de bir şey hissettirmiyorsa bu erişim falan değildir...kaldı ki senin bahsettiğin kimselerin kıldığı namazın erişim olabilme ihtimalini de çok mu çok mu çok zayıf görüyorum …zira hanif diye tanıdıklarımın bile birçoğunda bu konuda birçok eksiklikler görmekteyim…rabbilir o bahsettiklerin daha ne dediklerini bile bilmeden bunu yapan kimselerdir yani :Maun:5 “onlar ki kıldıkları erişimden habersizdirler” bu yüzden bence bununla kıyaslayıp karar verme .. ama dedim ya benim için sorun yok ..dediğin manada da olabilir.. hatta başka manalarda da nitekim arapça çok geniş bir dil) 29:45 (Resûlüm!) Sana vahyedilen kitabı oku ve namazını kıl. Muhakkak ki, namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir. Aynı şey bu ayet için de geçerli. Kılınan namaz kötülüklerden uzaklaştırmakta mıdır? HAYIR! Dediğim gibi çok arkadaşım var namaz kılıyor ama eline fırsat geçince zinadan ya da diğer günahlardan kaçınmıyor. (ben geleneksel ,rekatları mekatları olan ve anlamsız harflerle yapılan namazları dahi düzenli olarak kılıp… zina eden adam görmedim açıkçası …belki de doğrudur ama biliyorum ki bu erişimi kılan birini erişimi kuvvetinde engelleyecektir..tıpkı senin dediğin manada da(bağlılık)bunu ancak bağlılığı oranında gerçekleştireceği gibi) NAMAZ KILMAYANLAR GÜNAHKÂR MI? Gelenekçi Müslümanlar 74:43 numaralı ayete dayanarak 5 vakit namaz kılmamanın
günah olduğunu ve kılmayanların cehenneme gireceğini iddia ediyorlar. 74:41-43 Günahkârların (mücrimîn) durumunu: “Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir?” diye sorarlar. Onlar şöyle cevap verir: “Biz namaz kılanlardan değildik”... Salat yalnızca müminlere farz olduğu halde neden bu kişiler “biz namaz kılmıyorduk” desin ki? Böyle bir şeyi inananların demesi gerekmiyor mu? (yine her türlü manaya da açığım..ama şekilsel erişim de buna dahil edilebilir…nitekim burada kasıt inananların taşıdığı bir özelliğe atıf yapılarak inançsızlardan oluşu vurgulanıyor olabilir…bu arada gelenekselcilere fazla takılma derim…yakarlar adamı ) 11:114 VE 17:78 Geleneksel çeviri: 11:114 Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın saatlerinde namaz kıl! Çünkü iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, algılaması olanlara bir öğüttür. 17:78 Güneşin kaymasından, gecenin kararmasına kadar namazı kıl; bir de kıraatıyle seçkin olan sabah namazını; çünkü sabah Kur'an'ı gerçekten şahitlidir. Görüldüğü üzere BELLİ BİR ZAMAN DİLİMİNİN BELİRTİLDİĞİ namaz (?) emirleri sadece peygamberimiz (sav) a verilmiştir? Nasıl aşağıdaki ayetleri üstümüze alamazsak yukarıdaki ayetleri de üstümüze alamayız. (nerden anladın bunu ….ayetin sonunda ki “bu algılaması olanlara bir öğüttür” çoğul ifadesinden mi?….yapma kurban ya!) 33:45 Ey peygamber, Biz seni hakka bir şahit, hem bir müjdeci, hem bir gocundurucu (uyarıcı) olarak gönderdik. 05:67 Ey şanlı Peygamber, sana Rabbinden her indirileni tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan onun elçiliğini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Emin ol, Allah, kafirleri muratlarına erdirmeyecektir. (şimdi ‘ey peygamber’ hitabı boşuna yazılmış deme bana.. hadi 33/45dekini alakasız malakasız anladık da .. 05/67 de ‘ey nebi’ falan değil ‘elçi’ diyor elçi. ..yani saklamanın anlamı yok.. ben de elçilerden biriyim.)) 68:04 Ve herhalde sen, pek büyük bir ahlak üzerindesin. ( daha özel belgeler bulsaydın iyi etmez miydin ? yok yani aramızda ahlaklı arkadaşlar alınır şimdi) Kuran'da bazı sureler sadece inananlara, bazıları kafirlere, bazıları Hz. Muhammed'in hanımlarına vs vs verilmiştir. Bu ayetler sadece Hz. Muhammed'e olan vahiylerdir. (evet, doğru mesela sana yazayım: [COLOR=“Magenta”](ey peygamber hanımları…… Evlerinizde oturun, eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Sàlàtı kılın, zekatı verin, Allah'a ve elçisine itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.)33/32-33) Peki, bu ayetlerdeki, Peygamberimizin yapması gereken salat neydi?(hanımlarınınkinden farklı olacağı kesin..nitekim vakit geçiyor içinde .…değiştir) Biliyorsunuz ki Peygamberimiz mesajı yaymak için konuşmalar, söylevler yapıp halkı Allah yoluna çağırıyordu. Salat'ın da konuşma, söylev, nutuk anlamlarının olması ve bu ayetlerin sadece peygambere söylenmesi bu anlamın kullanıldığının işaretidir.(bence bu iddiandan vazgeç .. tabi eğer o duruşma gününde Sahibine söyleyecek gerekçeni hazırlamadıysan)11:114 Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın saatlerinde konuşma / söylev yap! Çünkü iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, algılaması olanlara bir öğüttür. (bak sala’nın her anlamını duydum ama nutuk anlamına nasıl geldi bir türlü anlayamadım… ‘ıkra’sı var ‘hıtab’ı var ‘yetlu’su var bunu da mı var yani?) 17:78 Güneşin kaymasından, gecenin kararmasına kadar konuşma / söylevi yerine getir; bir de kıraatıyle seçkin olan sabah söylevini / konuşmasını; çünkü sabah Kur'an'ı gerçekten şahitlidir. (aga daha güneş doğmadan kalkıp Sahibiyle baş başa kalacağı bu en özel anında gidip millete konuşma yapması Allah affetsin ama bana biraz tuhaf geliyor …bir de ayetin sonunda ki şahitlidir olayını çözemedim ..iki vakitte de sizin dediğiniz anlama göre(yani insanlara nutuk) zaten baya bir şahit içermiyor mu?) 29:45 (Resûlüm!) Sana vahyedilen kitabı oku ve söylevi yerine getir. Muhakkak ki, söylev, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak (zikir) elbette daha büyüktür. Allah yaptıklarınızı bilir. (kardeşim parantez marantez ne açarsan aç …sen bu yapacağı söylevlerle(sàlà) Yaradanın üstün ahlak sahibi dediğin muhammed nebinin hâşâ hayâsızlıktan kurtulduğunu mu söylüyorsun? Yoksa onu dinleyen insanlar mı kurtuluyordu? Desene artık peygamberde,sàlàtlarda kalmadığına göre …hayâsızlık bizim alnımıza mıhlanmış) 17:110 De ki: "Allah deyin, Rahman deyin; hangisini derseniz, hep O'nundur, o en güzel isimler. Bununla beraber namazında çok bağırma, çok da gizleme; ikisinin arası bir yol tut. Namazını bağırarak kılan var mıdır? Niye böyle bir uyarı gereği duyulmuştur? Neden yine ayet sadece peygamberimize verilmiştir? Bu ayette Hz. Muhammed'in konuşma (salat) yaptığının bir göstergesidir. (bak öncelikle bağırmak olarak çevirdiğin ‘c-h-r’ köklü sözcük kur’anda üç yerde daha geçiyor: “sen sözü ‘açığa vursan’ da, gizlesen de Allah için birdir. Çünkü O, gizliyi de bilir, ondan daha gizli olanı da.(20/7) “ …Siz ey imana ermiş olanlar! Sesinizi Peygamberin sesinden daha fazla yükseltmeyin, birbirinizle yüksek sesle konuştuğunuz gibi onunla da konuşmayın…(49.2) ..bence bağırmak yerine ‘yüksek ses’ olarak çevirsen daha iyi anlaşılır .. ayrıca sormak istiyorum etrafında belki yüz belki daha fazla kişiye hitap eden bir adam sizce sesini yükseltmeden kendisini nasıl duyuracak?..Örneğin şu an hiç bir camide hocalar mikrofonsuz konuşamaz ..ama ben mesela Sahibim bağışlasın ki yıllar önce ismailağada ki Mahmut ağanın sohbetine gitmiştim de adam sünnet hesabı mikrofon kullanmadığından inan konuşmasının onda birini bile anlayamamıştım) PEKİ NAMAZ BAĞLILIK YA DA SÖYLEV İSE ÖNCE NEDEN ELLERİMİZİ YIKIYORUZ? (keşke sırf ellerimizi yıkasak) 04:43 Ey iman edenler, SARHOŞKEN NE SÖYLEDİĞİNİZİ BİLİNCEYE KADAR; cünüp iken de -yolcu olmanız hariç- guslünüzü edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz hacet yerinden gelir veya kadınlara dokunup da su bulamazsanız o zaman temiz bir toprağa teyemmüm edin; niyetle yüzünüze ve ellerinize sürün. Gerçekten Allah çok affedici ve günahları bağışlayıcıdır. 05:06 Ey iman edenler, namaza kalkacağınız vakit, yüzlerinizi, dirseklere kadar; ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshadip topuklara kadar ayaklarınızı (yıkayın). Eğer cünüpseniz tastamam yıkanın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz veya biriniz hacet yerinden gelmişse ya da kadınlara dokunmuş olup da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprakla teyemmüm edin, niyetle o topraktan ellerinize ve yüzlerinize sürün. Allah'ın muradı sizi sıkıntıya koşmak değildir; fakat O, sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki, şükredesiniz. Arapça bilenler müstesna kimse geleneksel namazı kılarken ne dediğini bilmemektedir yani 4:43 ayetine uymamaktadır.(sanırım yine o arkadaşlarından bahsediyor) Bu ayetlerde de söylev / konuşma anlamı kullanıldığı kanaatindeyim.(peki bu kanaatini neye borçluyuz onu pek anlayamadım) Allah söyleve katılanların temiz olmasını ve ne dediği bilir durumda olmasını istemektedir. Çünkü kafası bulanık söyleve atılırsa kişi Allah'ın sözleriyle dalga geçebilir.(yani kafamız güzelken kur’an okuyabilir dua edebilir miyiz?) Bir başka dikkat edilecek husus ayetin "sarhoşken namaz kılmayın" değil "namaza yaklaşmayın" demesidir.(güzel bir konuya temas ettin.. işte ben bu yaklaşımın hikmetini erişimin(sàlàtın) her türlüsüne vurgu yaptığını düşünüyorum…yani niyaz olsun yöneliş olsun vahyi okuma olsun tebliğ olsun her kutsal eylem anlamında) 73:02-04 (Ey Peygamber) gece kalk, pek azı hariç, yarısı, yahut ondan biraz eksilt (yarısından az kalk) veya artır (buna ilave et, yarısından ziyade kıl) ve Kur'an'ı ağır ağır, güzel güzel oku! (yine mi parantez ..adamım siz gelenekçi dediğiniz nesihçilerin canına okudunuz ya) PEYGAMBERİMİZ akşam konuşmasını / söylevini yerine getirirken Kuran'ı ağır ağır okuyacak, BİZ DEĞİL. Mesajı aldıktan sonra ayetleri tekrar tekrar okumanın ne anlamı var? Allah neden böyle bir şey yapmamızı istesin? Hz. Muhammed mesajı yaymaya çalışıyordu normal olarak da Kuran'ı hergün farklı simalara okuyordu. Onun hergün okuması gayet normal. (ayetleri tekrar tekrar okumanın ne anlama geldiğini istersen önce.. rahman suresini bir oku sonra konuşalım..…yav benim tekrar tekrar okumamın nesi anormal? Düşün vahyin daha kaçıncı yılı adamların ellerinde sınırlı sayıda ayet var zaten.. bırak da okusunlar o yürek coşturan sözcükleri kendilerine tekrar tekrar ne olacak?) HANGİ NAMAZ KISALTILACAK? 101. Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman kâfirlerin size kötülük etmelerinden endişe ederseniz, namazı (mines* salâh) kısaltmanızda size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler, sizin apaçık düşmanınızdır. Çok güvendiğimiz çevirmenler namazı korumak için ne kadar mantığa ters düşse de yukarıdaki ayetleri aynen böyle çevirmektedirler. Müslümanlarda bu ayetlere bakarak savaş zamanında namazlarını kısaltabileceklerini düşünmektedirler. Sorular: - Min (-den, -dan) kelimesi niye çevrilmiyor, gereksiz mi? - 4:94'ten 4:103'e kadar hep savaşla ilgiliyken birden Peygamberimiz niye namaz kıldırmaya başlamıştır? (ya adamlar savaşın ortasında belki de ilk savaşları.. Yaradana erişim kurup güç alacaklar …yere kapanıp yardım dileyecekler.. miras ayetleriyle beraber inecek değildi ya) Ayetler: 4:94 Allah yolunda sefere çıkanlara hidayet var. 4:95 Evde oturanlar ve SAVAŞANLAR bir değildir.(savaş dediği cihat yani çaba) 4:96 Savaşanlara mükafat.( bu da aynı) 4:97 Evde oturanlara ceza.(yanlış anlamayın ha hicret etmeyenler) 4:98 / 4:99 Müstesnalar.(yani hicretin müstesnaları) 4:100 Sefere çıkıp ölenlere ödüller.(bu da hicretle ilgili) 4:101 Kafirlerden zulüm görmekten korkuyorsanız (savaş) bağlılıklarınızı yerine getirmemenizde bir sorun yok.(k-s-r fiil olarak buranın dışında bir yerde kısaltmak (saçları) olarak kullanılmış bir yerde de terk etmek(şeytanın)olarak ama Türkçeye kısır beyinlilerin ‘kısır’ı olarak geçmiştir.)) 4:102 Savaşa hazırlıklar.(sefer yav sefer) 4:103 Savaştan sonra Allah'ı hatırlama.(bu da öyle) - Namaz kaç rekat ki kısaltılacak? Niye hiç bundan bahsetmiyor?(kısır beyinlilerin kısaltacağı ancak rekatlar ve sayılarıdır… ama şahsen ben şimdilik tek bir rekatla yetindiğim için _ki o da her rüknü için onar dakikadan en az yarım saat falan tutar_ bu kısma işlemini ancak süre olarak yapabiliyorum...) Gece yarısı seferdeysek hangi namazları kısaltıcağız? (gece yarısı olduğunu da senden duydum ya akşamdır ya sabah …ama bak yukarıda (mines’)demişsin ya.. ki öyle de olmalıydı zaten.. yani erişimi/bağlantıyı değil erişimden/bağlantıdan kısmanızda vebal yoktur şeklinde) - Cümleye bakarsak namazı kısaltmanın günah olduğunu çıkartırız. Allah'ı hatırlamak için yapılan birşeyi kısaltmak niye günah olsun?(bak: Rabbinizin lütuf ve keremini istemenizin hiçbir sakıncası yoktur.)(2/198..yani kaygılanmayın anlamında hani kabul olmaz mı acaba gibisinden) - Silah ne zaman taşınır? Elinde silah namaz kılan kaç kişi var?( silahlarını eline aldıklarını da senden duydum…bunu nerden çıkardın? yanınıza alın diyor yani kuşanmış bir halde)
- Yağmur yaralanmaya neden olur mu? ( bak ‘eza’ sözcüğü(2/196)da ‘rahatsızlık/sorun’ ,(2/222)da ‘güçlük/dert’ (2/262ve263ve264)da ‘incinme/rencide’,(3/186)da ‘üzgü/eziyet’ olarak kullanılmış hiç bir mealci de böyle çevirmemişken sen kalkmış ‘yaralanma’ diyorsun?...yoksa bu yine samimiyetinin bir göstergesi olmasın?) Benim çevirim:
101. Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman kâfirlerin size eziyet etmelerinden endişe ederseniz, (sefere gitme) bağlılığınızdan / yükümlülüklerinizden kesmede size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler, sizin apaçık düşmanınızdır.(yani düşmanlarımızdan korkup sefere çıkmayacak mıyız ?yoksa seferi yarıda kesip evimize mi döneceğiz anlayamadım?) 102. Sen de içlerindeyken onların bağlılıklarını / yükümlülüklerini yerine getir,(yani peygamber mi onların yükümlülüklerini yerine getiriyor?) onlardan bir kısmı seninle beraber dursunlar, silahlarını (yanlarına) alsınlar(bak ellerinde değilmiş), böylece itaat ettiklerinde / riayet ettiklerinde (sefere çıktıklarında demeye çalışıyor)(diğerleri) arkanızda olsunlar.(arka dediği de şehir ha) Sonra henüz bağlılığını / yükümlülüğünü yerine getirmemiş olan diğer gurup(yani şehirdekiler) gelip seninle beraber bağlılıklarını / yükümlülüklerini yerine getirsinler(bunlar gitsin onlar gelsin sen bekle diyor) ve onlar da ihtiyat tedbirlerini ve silahlarını alsınlar. (savaş bu ne olur ne olmaz ) O kâfirler arzu ederler ki siz silahlarınızdan ve eşyanızdan gafil olsanız da üstünüze birden baskın yapsalar. Eğer YAĞMURDAN(yani ok yağmurundan)YARALANIRSANIZ yahut hasta bulunursanız silahlarınızı bırakmanızda size günah yoktur.Yine de tedbirinizi alın. Şüphesiz Allah, kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. 103. Bağlılığı / yükümlülüğü bitirince de(savaşı bitirince demek istiyor) ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken Allah'ı anın. Huzura kavuşunca da(pardon şimdi bitti) nutuk / söylevi yerine getirin; çünkü nutuk / söylev müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır. (11:114, 17:78) Görüldüğü gibi yağmur ok yağmurudur ve ortam savaş ortamıdır. Peygamber de imamlık değil komutanlık yapmaktadır. Kuranda secde ve salat (namaz?)kelimelerinin yanyana geçtiği TEK AYET budur.(ne demek istiyorsa) GELENEKSEL NAMAZ ALLAH İLE DALGA GEÇMEKTİR! ( vallaha kusura bakma ama…. ben de yukarıda seninle baya dalga geçtim.. bence hiç başarılı bir meal değildi… eğer bu konuda benim fikrimi sorarsan ben öncesinde ki belgeleri de düşünerek bunun öyle sıcak bir savaş sahnesi olduğunu pek düşünmüyorum..zira savaşta kimse hacetini giderirken bile silahını bırakmaz.. Allah bilir ama bence göçsel ya da savaşsal bir sefer sırasındaki düşman tehdidine karşı olabilir... yağan yağmurun ok olduğu fikrini de pek tutmadım ..evet normal hayat verici yağmur için bu kelime hiç bir ayette geçmiyor ve genelde felaket ve zarar veren yağışlar olarak kullanılıyor …ama bence ‘sağanak’ olarak çevirmek daha mantıklı…ayrıca nutuk verilirken böyle kaygılı bir durumun olacağını da pek düşünmüyorum..ama yere kapanmada çevreyle olan irtibatınız kesileceğinden… erişiminize konsantre olmanız zorlaşır) Geleneksel namaz kılanların şu soruları düşünmesi gerekiyor: 1. Allah "ekber" (daha büyük) midir? Bana Kuran'dan bir tane "Allahu Ekber" gösterin. (ben şahsen tapınırken bunu söylemem ama Araplar namazın haricinde de bunu çok sık kullanıyorlar ..örneğin hayret ettiklerinde de Allahuekber! diyorlar.. demek ki hayret ettikleri şeyler de batılmış) 07:180 En güzel isimler Allah'ındır; O'na onlarla dua edin. O'nun isimlerinde ters bir tutum izleyenleri bırakın. Yapıp ettiklerinin cezasını çekeceklerdir. 20:08 Allah'tır O. İlah yok O'ndan başka. En güzel isimler O'nundur. (bak: sizi doğru yola kılavuzladığı için Allah'ı tekbir etmenizi (en büyük’ demenizi) ister. Ve sizin şükretmeniz umulmaktadır.(2/185) ‘tekbir’ geçiyor ama yok.. illa da ‘Allahuekber’ yazacak) 2. Allah'ın önünde namaz kıldığını sanan kişi Allah'a şunları söylemektedir, mesela kâfirun suresini okuyacak diyelim: De ki: "Ey nankör kâfirler! Kulluk etmem sizin kulluk ettiğinize. Siz de ibadet etmezsiniz benim ibadet ettiğime. Kul değilim sizin taptığınıza, Ve ibadet edenler değilsiniz benim ibadet ettiğime. Sizin dininiz size, benim dinim bana!" (doğrusu ben sırf tapınırken değil her zaman okurum ..hele de O’nu anmak için eğilip bükülen kimselere putperest gözüyle bakan birilerine karşı!...beni gerçekten de fazlasıyla motive eder) İhlas suresini okursa: De ki: “O Allah birdir, Allah sameddir. O, doğurmamış ve doğmamıştır. Onun hiçbir dengi yoktur.” Bunun gibi 3. şahsa hitap edilmesi istenen şeyler Allah'a söylenmektedir. Allah böyle bir dua emretti mi? (sana şimdi o yüce okunuştan/kurandan okunacak öyle görkemli dualar yazarım ki….başka da yazacak yer bulamazsın!) 02:129 Ey Rabbimiz! ONLARA, içlerinden SENİN AYETLERİNİ OKUYACAK, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek BİR PEYGAMBER GÖNDER. Çünkü üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan sensin. (bak mesela bu duayı da okuyabiliriz ..nitekim orada peygamber(nebi) değil elçi(rasul) geçer)
13:30 (Ey Muhammed!) Böylece seni, kendilerinden önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete gönderdik ki, sana vahyettiğimizi ONLARA OKUYASIN. Onlar Râhman’ı inkar ediyorlar. De ki: “O, benim Rabbimdir. O’ndan başka tanrı yoktur. Sadece O’na tevekkül ettim ve dönüş sadece O’nadır.(ben böyle satırları şu içinde bulunduğum ; babaları gerçeklerden habersiz batıl toplumlarda …üzerime fazlasıyla alınarak okumaktayım …zira Sahibimin açmadığı parantezlerle benim işim olmaz!) 27:92 Ve Kuran’ı OKUMAM (emredildi). Artık KİM DOĞRU YOLA GELİRSE, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki: Ben sadece uyarıcılardanım.(bunu da) 29:45 (Resûlüm!)(rasulum demek için paranteze falan gerek yok yav... her teslimkàr zaten O’nun bir elçisidir) SANA VAHYEDİLEN KİTABI OKU ve salat yap. Muhakkak ki, salat, hayasızlıktan ve kötülüklerden alıkoyar. Allah’ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir. Dikkat edin cümle Peygamberimizden ona indirileni okumasını ve salat yapmasını istemektedir. Salatında indirilenleri okumasını istememektedir.( peki sen söyle niye? arada ‘ve’ bağlacı var ki ‘oku’ nun içerisine nutuk(sàlàt)da girmiyor mu zaten? Tabi bunu sen de bana soracaksın ..ben de derim ki burada ki salat/erişim bence nutuk değil bağlılık yani yaşamsal erişim anlamındadır ..biliyorsun cümle yapısına uygun olduğu müddetçe ben hiç bir anlam şeklini de reddetmiyorum…daraltarak bunun bir ayağı olan şekilsel halini reddeden sensin unutma) 29:51 KENDİLERİNE OKUNMAKTA OLAN Kitabı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır. 31:07 ONA AYETLERİMİZ OKUNDUĞU ZAMAN, sanki bunları işitmemiş, sanki kulağında ağırlık varmış gibi büyüklük taslayarak yüz çevirir. Sen de ona acıklı bir azabın müjdesini ver! 3. Kaza namazı hangi ayette emredilmiştir? Hastayken oruç tutmamamızın günah olmadığı ve daha sona tutabileceğimiz yazmaktadır? Namaz gibi daha çok fiziksel aktivite isteyen şeyin kazasına niye değinilmemiştir de uydurma hadislere bakmak zorunda kalıyoruz? (örneğin her tarafı felçliyse kalbiyle kılar…çünkü erişmek için kalp yeterlidir…. abdest kısmını da zaten Sahibim bildirmiştir) Bu yazdıklarımı sadece KURAN'a inananlar anlayacaktır. Hadisleri veya hocalarını veli edinmiş kişilerin anlamasını beklemiyorum ve istemiyorum da. Kuran eksiksiz ve tamdır. (o zaman ne diye hadisçilere gelenekçilere yönelik soruları bana soruyorsun ayrıca ben de kuran/okunuşa katıksız inanan biri olarak bir şey anlamadığımı söylemeliyim) Yakında websitem olacak orada diğer kandırmacalardan ve hadislerin dinimizi nasıl bozduğundan bahsedeceğim. Özetle diğer kandırmacalar: Zekat= arınma (hiçbir ama hiçbir ayette para ile ilgili kullanılmamış, fakirlere verilecek para sadakadır ve malımızdan fazla olanı / arta kalanı vermemiz emredilmiş)(evet arınma ama arınmak için bağışlarda bulunma olarak da kullanılmış olabilir) Beyt= ev (mecazi anlam, sistem) (Yaradan musaya evler yapın diyor .. demek ki amerika gibi eyalet olayı) Kıble= yön (dikkat hiçbir ayette namazda kıbleye dönün demiyor!)(niye desin ki her yön Yaradanın değil mi?) Mescid=riayet etme (hali)(yani celese-meclis hesabı..ya arkadaş ..Biz zalimleri zalimlerle defetmeseydik kiliseler havralar ve mescidler ayakta kalmazdı diyor demek ki aynı işi yapan yerler.. anlamıyor musun?) Mescidi Haram= haramlara riayet etme, uyma(peki ya ‘dokunulmaz tapınak’ demekse?) Secde= itaat etmek(hangi somut eylemden türemiş peki?) Rükû= tevazü göstermek, boyun eğmek(şekilsel boyun olmasın) Görüldüğü gibi arap müşrikler ve ateşetapanlar (buhari, müslim vs tüm hadis toplayıcıları iran'lı yani Pers'li. Persliler bizim namaz dediğimiz şeyi uyguluyorlardı hem de günde 5 kere aynı bizim gibi secde ve rüku ederek. sitemde okuyacaksınız.) hadislerin yasağının kaldırılmasını fırsat bilip dinimizi bozmak için ellerinden geleni artlarına koymamışlar. Kendinize iyi bakın, yakında inşallah sadece ALLAH'A inananlar için hazırladığım sitemde buluşuruz. 17:36 Bir de hiç bilmediğin bir şeyin peşine düşme; çünkü kulak, göz, gönül; bunların her biri ondan sorumludur. (hele hele de delilin varmış , biliyormuş gibi yapıp da hiç düşme)
TOPRAKERDEM YAZDI: BİZ SİZİN BUNLARI SÖYLEMEDİĞİNİZİ BİLİYORUZ GENEL ANLAMDA BURAYA GİRİP FORMU TAKİP EDEN HER İNSANIN HANİF OLMAYACAĞINIDA DÜŞÜNEREK GENEL BİR ŞEY YAZDIK!!! (yani boş adamlar da var diye öyle boş şeyleri sorduk yanlış anlamayın diyor) ASLINDA ÖYLE ÇOK ŞEY VARKİ YAZILACAK AMA BEN TEK TEK CEVAP VERMEK(sormak)( YERİNE GENEL SORULAR SORMAK İSTİYORUM
1-NİÇİN KURANDA SALATI İKAME EDİN DİYORDA SALAVATI İKAME EDİN HİÇ GEÇMİYOR?????(kanımca karşılığı ‘erişim’ gibi geniş bir kelime olduğu için) 2-DEVAMLI ZEKATI İTA EDİNİZ DİYORDA NİÇİN ZEKATLARI İTA EDİNİZ DEMİYOR?????HALBUKİ MADDİ VERGİ OLAN SADAKA KELİMESİNİN ÇOĞULU OLAN SADAKAT KELİMESİ KULLANILIYOR???EĞER ZEKAT ARINMADIR DİYORSANIZ ONUN NİÇİN ÇOĞULU KULLANILMIYOR DİYORSANIZ NİİÇİN İKAME SALATTAN SONRA YER ALIYOR???????NEDEN BERABER KULLANILIYOR?????NİÇİN SALATTAN SONRA ORUÇ TUTUN DEMİYOR?????ORUÇ BEDENİ BİR İBADET OLARAK NAMAZDA ÖYLE OLDUĞUNA GÖRE NAMAZDAN SONRA ORUÇ TUTUNUZ EMRİ YER ALMIYOR????(bak oruç kapsamı dar bir eylemdir ancak sàlàt(bağlantı/destek)geniş kapsamlıdır ..yani ritüel kısmı onun sadece bir ayağını oluşturur diğer ayağı ise bu ritüeli hayata pratize etmektir …zekat(arınım)ise bu bağlantı/bağlılığın her türlü sadakasını içermektedir yani sırf para değil bu sàlàtın sana kazandırdığı her şeyi infak etmektir…..bence) 3-ŞUAYBIN NAMAZI PUTLARA İLAHLARA TAPMAYI VE MALLARINI NASIL HARCAYACAKLARINI EMREDEBİLİRMİ???EMRETMEK BUYURMAKSA?????(dedim ya kusura bakma benim literatürümde ‘namaz’ diye bir sözcük yok… ki şuayb nebinin de hakeza yoktu…gel şunu şöyle okuyalım: “bize babalarımızın hizmet(ibadeti)ettiklerini terk etmemizi ve mallarımız konusunda dilediğimiz şeyleri yapmamızı senin ‘bağlantın/bağlılığın’ mı emrediyor ey şuayb?”….. yani iki anlamda mümkündür ama burada sormak istediğin şey eğer :”bak gördün mü sàlàt şekilsel demek değilmiş” ise dedim ya sırf şekilseldir diyen yok…sizsiniz şundan bundan ibarettir şunları bunları içermez diyen…yani boş bir kanıt) 4-EĞER NAMAZ İBRAHİMİN BİR UYGULAMASI İSE ONDAN ÖNCEKİ NUHTAN İBRAHİME KADARKİ ÖNEMLİ OLAN BİR İBADETİ ONLARDAN NEDEN ESİRGEDİ????? (eğer ki kur’anda onlar için sàlàt ettiklerini yazmadığı için bunu söylüyorsan bu asıl sizin verdiğiniz tanımı çürütmektedir..ki sözcüğün sizin tanımladığınız ‘bağlılık/nutuk’ kısmını da esirgemiş demektir… ve bence kulluk için bağlantıdan/erişimden çok daha olmazsa olmaz olan bir şey varsa o da bağlılıktır.. nitekim sàlàtın ‘bağlılık/nutuk’ olduğunu söylüyorsunuz ..halbuki böyle bir sàlàtı yapmamış kimse değil elçi bir kul bile olamaz!) 5-HAC KAVRAMINI NEDEN İSADADA GÖREMİYORUZ???ALLAH HER MİLLETE AYRI BİR İBADET TARZIMI BELİRLEMİŞ YOKSA????(konumuz bu değil ama sen cevap ver hadi kutsal yerleri ziyaret etmiyorlardı diyelim ..peki Musalar İsalar senin çevirdiğin manada hacca(tartışma platformlarına) girişmiyorlar mıydı?) 6-(29:45)....SANA VAHYEDİLENİ OKU VE SALATI İCRA ET.CÜMLE PEYGAMBERİMİZDEN ONA İNDİRİLENİ OKUMASINI VE SALAT YAPMASINI İSTEMEKTEDİR.SALATINDA İNDİRİLENLERİ OKUMASINI İSTEMEMEKTEDİR.AKSİNİ İDDİA EDİYORSANIZ BUYRUNUZ?????(ben şahsen böyle bir iddiada değilim ve yine de ben erişimsel sàlàtta da
kur’an okumanın tavsiye edildiğine inanıyorum ..ve buradaki sàlàtın(bağlantı/bağlılık) iki ayağının da olduğunu düşünüyorum…yani hem hayata tatbik hem de ruhuna) 7-(3:96-97).AYETLERDE ....ORAYA GİREN EMNİYETTE OLUR.'DİYOR KENDİNE BİLE FAYDASI OLMAYAN(!)MEKKEDEKİ YAPININ İNSANLAR İÇİN GÜVENLİ BİR YER OLDUĞU DÜŞÜNÜLEMEZ.BU GÜVENCE ANCAK BEYT KELİMESİNİ MECAZİ OLARAK DÜŞÜNÜRSEK DAHA İYİ ANLAYABİLİRİZ.ALLAHIN SİSTEMİNE GİRENLER GÜVENE KAVUŞACAKLARDIR.!!!YOKSA ORASI YAPI OLARKMI GÜVENLİ?????(bir alakasız soru daha .. bak ben de bu konuda senin gibi düşünüyorum ..tabi en doğrusunu Kayırıcım bilir ama 1979 da ki Kabe baskınında cüheyman el uteybe ve arkadaşlarının başlarına gelenleri görünce haklı olduğumu düşünüyorum..gerçi niyetleri halis ve tanık/şehid da olmuşlarsa imanlarına Sahibimin vereceği mükafatlar onları ne emniyetlere kavuşturmuştur orası da ayrı bir konu) 8-İBRAHİMİN MAKAMI 'ALLAHA ŞİRK KOŞMAMAK İBRAHİM VE BİZİM TEMİZ TUTMAMIZ GEREKEN SİSTEMMİDİR???YOKSA BAŞKA BİŞEYMİ???(her ikisi de mümkün) 9-(22:27).AYETTE ''Bİ''İLE KELİMESİ ATLANMIŞ MEALLERDE GENELDE.''BİL HACCİ''HAC İLE DEMEKTİR.AYET İBRAHİME HİTAP EDİYOR İBRAHİMDEN TARTIŞMA İLE BİR ŞEYİ İLAN ETMESİ İSTENİYOR,PEKİ BU ŞEY NEYDİ?BİR ÖNCEKİ AYET BU SORUYU YANITLIYOR.SİSTEMİ İNSANLIĞA BİLDİRECEKTİ.(22:27).AYETTE GİDİLECEK BİR BİNA YOK AYETTE SANA GELSİNLER DİYOR BU MÜMKÜNMÜ???MEKKEYE MÜSLÜMANLAR İBRAHİM İÇİNMİ GİTMEKTEDİR???BİZE GÖRE BURADA İBRAHİMİN İNANÇ SİSTEMİNDEN BAHSEDİLİYOR.BİR SONRAKİ AYET TARTIŞMANIN GAYESİNE AÇIKLIK GETİRİYOR.(22:28-29)TARTIŞMANIN AMACI ALLAHIN SİSTEMİNİN FARKINA VARMAK.YEDİKLERİMİZ İLE ALLAHI ANMAK BUNLARLA FAKİRİ DOYURMAK VE GÖREVLERİMİZİ YERİNE GETİRMEKTİR.BU AYET İBRAHİME HİTAP ETTİĞİNDEN BAHSEDİLEN ''ESKİ EVİN'3:96. AYETİNDE EV OLDUĞUNU ÇIKARABİLİRİZ.22:30-31- VE 32.AYETLER TARTIŞMANIN EN ÖNEMLİ KISMINA DİKKAT ÇEKİYOR,YASAKLARA İTAAT...! (22:34.)AYET İSE HER ÜMMET İÇİN BELİRLENEN İBADET BİÇİMİNİ ANLATIYOR.BUDA ESKİ SİSTEM KELİMESİNİ AÇIKLIĞA KAVUŞTURUYOR...!!! (şimdi haccın konuyla ne ilgisi var bilmiyorum ama eğer sen haccın yalnızca tartışma ve iddialaşmadan ibaret olduğunu düşünüyorsan bana o musaya süre belirleyen ve belirlerken de hac ifadesini kullanan kayınpederinin bunu niye kullandığını da açıklamak zorundasın….yok orada ki hacdan kastın iddia yani niyet gibi bir anlamda kullanılmış olabileceğini düşünüyorsan …bence kutsal mekanları dolaşmak da bir niyet/iddia işidir..yani ‘hucce’) 10-KURAN NEREDE ALLAHI ULULAMAK İÇİN FİZİKSEL BİR OBJE YAPMANIN DOĞRU OLDUĞUNU YAZAR????????(bu insanın fıtratında olan bir şeydir örneğin sen saygı duyduğun kimselerin önünde bacak bacak üstüne atamazsın ..ya da en keyfi yerinde bir halde Yaradana yakaramazsın…. peki, ben sana soruyorum Yaradan beni anın diyor övün diyor yüceltin diyor “duanız/çağrınız olmazsa sizi ne yapayım?”diyor.. sen bunu nasıl yapıyorsun söyle..oturarak mı ayakta mı bağdaş kurarak mı?..nihayetin de bir şekilde durmuyor musun? Peki, neden şimdi kalkmış ben bunu bildiğim en saygılı ve teslimkàr duruşlarda yaptığım için beni eleştiriyorsun? Bu eleştirini hangi ayete dayandırıyorsun…Yaradan o kadar çeneleri üste kapanırlar ..eğilirler büzülürler diyecek ve ben bu şekilde O’na yakaracağım da ..O da beni bu yüzden cezalandıracak öyle mi?) 11-ALLAH KESİN OLARAK DİYORKİ.....!NAMAZ FAHŞA VE MÜNKERİ ENGELLER /YASAKLAR.NAMAZ KILANLARIN NAMAZI ONLARI BU FAHŞA VE MÜNKERDEN ALIKOYUYORMU???ALIKOYMADIĞINA GÖRE ALLAH YALANCI KONUMUNA DÜŞMÜYORMU???HALBUKİ SALAT/KURAN BİLİNCİ/İMAN/KURANLA BÜTÜNLEŞME/BİRLİKTELİK OLARAK ANLARSAK O ZAMAN FAHŞAYI VE MÜNKERİ ENGELLER.İMANIN GÜCÜ VARDIR AMA NAMAZIN GÜCÜ YOKTUR.İMAN HAREKETE DÖNÜŞÜR NAMAZ ZATEN HAREKETTİR BAŞKA BİR HAREKETE DÖNÜŞMEZ.!!!!!!YOKSA DÖNÜŞÜYORDA BİZMİ GÖREMİYORUZ??????(evet sen göremiyorsun…senin şu saydığın kuran bilinci/iman/kuranla bütünleşme/birlikteliklerin sana kattığı ne varsa Yaradana yakarı/bağlantı da katmaktadır…sen dediğim gibi sàlàtın yönelişsel/erişimsel ayağını hakkıyla yapamayan ..onun sırf kabuğunu alıp bir de içine sayılar,ezberler ve içi boş şekiller eklemiş egzersiz yapan insanları görmüşsün ..sen şimdi bırak onu bunu önce Yaradanın bildirdiği şekilde uzuvlarını temizle ve sonra da kalk ..hatta ayakta durma ya da rüku kısmını da geç(ki ben hepsinin birlikte yapılması gibi bir zorunluluğa da inanmıyorum) sadece kapan yere ve O’nu yücelt ..seni sonsuz bir yokluktan seçip şu sonsuz sahnelere kavuşturuşunu düşün ..minnettarım sana de …sana verdiği rızkları düşün şükret yücelt O’nu.. ağlamaya çalış…ve 10-15 dakika sonra kaldır kafanı ve git aynaya bak… alnında ki nişanla birlikte suratının aldığı şekle bak ..ve en önemlisi o kavuşmuş olduğun ruhunla hayâsızlıklar ve kötülükler planlamaya çalış.. işte sen bu erişimini ne nispette gerçekleştirmişsen o nispette seni uzak tutacaktır fahşadan ve münkerden emin ol) 12-(4:142) BU AYETTE NAMAZA KALKTIKLARINDA TEMBEL TEMBEL/ÜŞENE ÜŞENE KALKARLAR,İNSANLARA İYAKAR DAVRANIRLAR DİYOR.(İZA KAMU İLESSALATİNİN)GERÇEK ANLAMI SALATA GİTTİKLERİ ZAMANDIR.KALKTIKLARI ZAMAN DEĞİLDİR.(İLE)İLE BİRLİKTE GİTMEYİ İFADE EDER.NAMAZA KENDİ BAŞINA OLAN BİR MÜNAFIK (DİYELİMKİ EVİNDE)NAMAZA ÜŞE ÜŞENE KALKARMI???MÜNAFIK İNANMAYAN OLDUĞUNA GÖRE!!!SİZ OLSANIZ MESELA SABAH NAMAZINA VEYA DİĞER NAMAZLARA KALKARMISINIZ?KALKARSANIZ İNSANLARA NASIL GÖSTERİŞ YAPARSINIZ?????AYRICA BU KONUYU KAVRAMAK İÇİN (9:54)BAKILABİLİR."Red">(bak buradaki espriyi çözmüşsün işte daha ne istiyorsun ..işte görünen şekilde ki kalkışlarından bahsediyor .. örneğin toplu halde ya da seferde oldukları bir sıra bu eylemi yaparken görülme durumlarında iken..ki zaten gösterişten bahsediyor insan kendi evinde kime gösteriş yapacak …velev ki senin dediğin diğer manalarda ki bir sàlàtı anlatıyor olsun..bu ne değiştirir..kim inkar ediyor bunu…bunlar nasıl deliller böyle!) 13-(19:59)SALATLA İRTİBATI KOPARDILAR DEMEKTİR.(SALAT KENDİSİNE UYULAN BİR SİSTEM DEĞİLSE)NİÇİN ONU BIRAKIP ŞEHVETLERE UYDULAR DİYOR????( demin anlattığım şekilde bir erişim kurduğunda ancak anlarsın.. hani elmanın tadını yememiş birine anlatamama durumu yani) 14-(20:14)MUSA VAHYİ İLK ALDIĞINDA MUSAYA BANA KULLUK ET VE BENİ ANMAK İÇİN NAMAZ KIL DİYOR.ALLAHTAN İLK VAHYİ ALANIN GÖREVİ ONU HATIRLAMASI İÇİN NAMAZ KILMASIMIDIR????(bilmiyorum ama ben vahiy alsam en gereksinim duyacağım şey herhalde.. Sahibime erişim kurup/yakarıp destek almaktır) 15-(14:27)İBRAHİM ZÜRRİYETİNİ NAMAZ KILMAK İÇİN HİÇKİMSENİN BULUNMADIĞI VERİMSİZ BİR VADİYEMİ YERLEŞTİRMESİ GEREKİRDİ???BU AYETTE GEÇEN BEYTİ HARAMIN YANINDA İFADESİNİN ANLAMI NEDİR?????BU VERİMSİZ VADİDE KİMSESİZ YERDE TEK BAŞINA NEDEN BULUNUYOR?????KABE ONLARA NAMAZMI KILDIRACAK????ONUN İÇİNMİ KABENİN YANINA ONLARI YERLEŞTİRDİ?????(burada erişimin(sàlàt)geniş anlamı kullanılmıştır..yani hem ritüeli de dâhil tüm yaşamsal erişim) 16-(2:143/150.)AYETLER ARASINDA GEÇEN KIBLELERDEN VE MESCİDİ HARAMDAN NE ANLIYORSUNUZ????ÜZERİNDE BULUNDUĞUN KIBLE DİYOR!!!AMA YÖNELDİĞİN KIBLE DEMİYOR????(bence mecazlara fazla takılma)KIBLE ALLAHIN HİDAYET ETTİKLERİNDEN BAŞKASINA AĞIR GELİR DİYOR.BİR KIBLEDEN BAŞKA BİR KIBLEYE DÖNMEK NASIL AĞIR GELİR????(oo hem de nasıl örneğin ben desem ki:” şimdi döndüğümüz tarafın tam tersi istikamet de kebeye gidiyor ..haydi batıl mezheplerden ayrılalım ve onların tersine bu tarafa doğru dönelim”….bu sana hafif gelir miydi?..kaldı ki onların döndükleri kıble eski putperest kavimlerinin de kıblesiyse..) MÜNAFIKLARI GERÇEK MÜMİNLERDEN AYIRMAK İÇİN KIBLE DEĞİŞİKLİĞİNEMİ İHTİYAÇ DUYDU ALLAH???(peki senin dediğin manasındakine mi duydu?..”eyvah Mekke çok zorlu bir hedef” diye mi yollarını ayırdılar?) EHLİ HİTABA HER TÜRLÜ KANITI VERSENDE ONLAR SENİN KIBLENE TABİ OLMAYACAKLAR DİYOR.DÖNMEZLER DEMESİ GEREKMEZMİYDİ???(kıble aynı zamanda gidilen istikamet=tabi olunan akidedir)EĞER DEDİĞİNİZ GİBİYSE????SENDE ONLARIN KIBLESİNE UYMAYACAKSIN VE ONLARDA BİRBİRLERİNİN KIBLESİNE UYMAZLAR DEDİĞİ ONLARIN KIBLESİ NEDİR?????????NASARA VE YAHUDANIN KIBLELERİ NERELERİDİR??????SEN ONLARIN KIBLESİNE UYMAZSIN DEDİĞİNE GÖRE YAHUDİLERİN KIBLESİ OLAN KUDÜSTEKİ BEYTİL MAKDİSE DOĞRU NAMAZ KILDIĞINI AYLARCA DOĞRU KABUL EDERSEK BU ÇELİŞKİ OLMAZMI?????MADEMKİ UYMAYACAKTI DAHA ÖNCE NEDEN MÜSAADE ETTİ????(belki bu dönüşünden sonrası için söylenmiştir..yani artık dönmeyeceksin şeklinde)144.AYETTE KİTAP VERİLENLER ONUN KABENİN RABLERİNDEN BİR HAK OLDUĞUNU BİLİYORLAR DEDİĞİNE GÖRE BUNU EHLİ KİTABIN BU ŞEKİLDE BİLGİSİNİ KURANIN NERESİNDEN HANGİ AYETLERİ BUNA İŞARET EDİYOR????(ehli kitabın kur’anla ne işi var? onların bildiğini söylüyor yalnızca)DEMEKKİ KIBLELERİ DAHA ÖNCE KABEYMİŞŞ!!!(peki sen söyle ehli kitap muhammed nebinin hedefinin mekke olacağını nerden bilecek? Hani musa nebinin sünnetinde böyle bir şey olmuş olsa neyse(yani fravunun şehri)NİÇİN VE NE ZAMAN KUDÜSE DÖNDÜLER???(ehli kitap olmalarından çıkarımla ve kıblesi kabe olan putperest kureyşlilerden ayrılmak için dönmüş olabilirler)NEREDEN ÇIKARSAN ÇIK...VE NEREDE OLURSANIZ OLUN YERYÜZÜNÜ MESCİDİ HARAMA DOĞRU ÇEVİRİN.BURDAN ANLADIĞIMIZA GÖRE VE NAMAZDADA ÇEVİRİN DEMEDİĞİNE GÖRE HER ZAMAN VE HERYERDE YÜZÜNÜZÜ MESCİDİ HARAMA ÇEVİRMENİZ GEREKİR.BU MÜMKÜNMÜDÜR???DEĞİLSE İZAHINI YAPARMISINIZ??????(sen nasıl ki bundan sırf harekàt ve hedef sırasında anlıyorsan.._ki fetihten sonra senin için bu emirler de nesh olmuş durumda…_pekala sırf erişim için de anlayanlar olacaktır)AYRICA MESCİDİ HARAM RABBİNDEN HAKKIN KENDİSİDİR DİYOR.MESCİDİ HARAMIN HAK OLMASI NE DEMEKTİR?????(yani kuşkulanma gerçekten(hak)etten de orası İbrahim tarafından kurulmuş ve Yaradana adanmış bir evdir ..manasında) ________________________________________
Safbilgi yazdı:
KURANDA NAMAZ YOKTUR,NASIL KILINDIĞI,KAÇ REKAT KILINDIĞI,KAZASININ OLUP OLMADIĞI,HASTALIK HALİ ,BOZAN KURALLAR,HANGİ DİLDE NE OKUNACAĞI,İMAM,MUEZZIN,KAÇ VAKIT 2,3,5....VS BUNLAR TAHMINI VE ZORLAMADIR,KURAN EKSIK DEGILDIR.(dedim ve yine demeye devam ediyorum:..evet doğru,kuranda(okunuşta) ‘namaz’ diye bir sözcük yoktur sàlà (erişim)vardır..ve bu erişim için de yukarı da saydıklarından hariç hiç birisine gerek yoktur ..ki olsaydı zaten Sahibimiz bize en güzeliyle bildirirdi.. yalnızca vakitleri vardır ve onlar da bildirilmiştir ..eğer Yaradanın bize belirsiz gibi gelen bir buyruğu varsa.. bil ki bu da bir hikmete binaendir.. yani bununla bize genişlikler sağlamaktadır..tıpkı tesettür ile ilgili olarak indirdiği hükmünde keskin sınırlar yerine salt sınırlar çizip… gerisini de toplumsal düzey ve vicdanlara bırakması..ya da örneğin abdestin ayak ‘yıkama/mesh’ kısmı gibi ..imtiyazlara ve koşullara bırakması gibi…evet O sınırlarını dilediği kalınlıklarda çizendir …eğer kişi ‘gecenin yakınları’ndan akşamın kastedildiğini anlıyorsa anlar..ama sakınan/takvalı bir hizmetkàrsa yatsı anlar ve kılar…ki bu sınavın bir gayesi de inananlar arasında ki dereceleri ortaya çıkarmaktır)
Salat,İslam beytine yani İslam ailesine girenlerin,bildiğimiz bir aile yapısı ve bağları gibi Allahı ve birbirlerini sevmeleri,destek vermeleri,bağlılık,yükümlülük göstermeleri,irtibat halinde olmalarıdır,(peki ya en önemli olan kısmı: Yaradan ile irtibatları?)hayra barışa çalışmalarıdır. Müminler birbirinin kardeşidir..İslam ailesine girenlerin göstermesi gereken bağlılık,misak (doğru ayağından biri de budur ..ki cemaat olup Yaradana birlikte yakarma da bence bundan doğmuştur) yani salat dosdoğru Kuran ögudunu icra ederek ,sımsıkı sarılarak,hayata geçirerek olur.İlkel bir kabile için bile salat kavramı aslında basittir. (peki, sen bu yaptığın sàlàt tarifini .. o şekilsel tarifini bulamadığın yerlerden mi buldun söylesene?)
(Bakara 45 “Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, şüphesiz, huşû duyanların dışındakiler için ağırdır”(bak burada ki erişim(sàlàt)bence şekilsel tapınmadır..nitekim namaz kılanların bile birçoğu onu bir yük olarak görüp bir an önce kurtulmanın derdiyle kılar)
Secde itaat etmektir,hiç bir ayette yere kapanma anlaında değildir,hıç bir ayette salatın parcası olarak gecmez,hep ayrı fııller olarak gecer.(niye itaat(secde) senin dediğin
sàlàttan(bağlılıktan)başka bir fiil mi?)Kutsal kurban tasının,arapların bas putu Allatın önunde yere kapandığında Allahın önunde yere kapandığının delılın nedır,eskı putperstlerde aynı şeyı yapıyordu,uyan Allah sekıl değil,sah damarından yakın,sekılsel olmayan bir varlığın önü,arkası olmaz,ancak sembol tas koyarsın,buda zaten putperstliktir.(şekilsiz hiçbir şey olmaz ..sen nasıl dua ediyorsun otursan da dikilsen de illa bir şekilde değil misin?biz insanız ..iki kuruşluk heriflerin önünde bile şeklimiz şemalimiz düzeltiriz?yaslanmışsın yastığa iki bacağın bir tarafta ..ellerin affedersin şeyinin üstünde yakarabilir misin Yaradana?madem Yaradan şekle önem vermiyor neden yapamıyorsun? Çünkü vicdanın..çünkü söz dinletemezsin… edepsizlik ettiğini düşünürsün ..çünkü bu senin kültürün olmuş ve bunu üzerinden atamazsın.. babanın karşısında bacak bacak atmayı hoş gösterseydiler sana atabilirdin ..ama insanız ve beden diye bir dilimiz var .. bu yüzden de O’nu çağırırken dilimize bedenimizi de katarız…birileri putlarına itaat ediyor diye Yaradana itaati de bırakalım istersen?)
SECDE:İtaat etme,uyma,kabul etme(peki bu mecazları doğuran fiil nedir? ..araplar yere kapanmaya ne diyorlar arapçada?)
KIYAM:Ayağa kalkma(bak burada yazmışsın),Bir işe girişme, kalkışma, teşebbüs etme,Allah için başkaldırma
RUKU: tevazü etmek,Alçak gönulluk göstermek(bak burada da aslı yok)
SALAT :Risalet,vahiy,öğüt,bağlılık,sevgi ile destek,irtibat(tabi sen bu irtibatı kullara has kılıyor ve Yaradan ile kurulmayacağını söylüyorsun)
İKAME ETMEK: Ayağa kaldırmak , yeniden diriltmek , icra etmek(kurmak,kılmak da var)
SALATI İKAME ETMEK: Bağlılığı,desteği,öğüdü icra etmek(hani irtibat vardı?)
Mealcıler ve gelenekçi tefsır salat ya da salatı ıkame olsun olmasın her yere bolca namaz serpiştırmışlerdır.Oysa salat genış manada olup Allah yolunda verılen her turlu destek,ugraş,ibadettır.İkamede bunu fıılıyata dökmektir.(bak katılıyorum ama Yaradan ile bağlantıyı da içermektedir)
1 Kuranda oruç ibadeti anlatılırken Ey müminler oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi sizede farz kılındı der,ama namaz için böyle bir ayet yoktur.Siz hangi ayetten bu emri alıyorsunuz?(ne zekat için ne hac için ne cihad için de bu şekilde farzlanmamıştır …illa ‘sizden öncekilere’ gibi bir belirti kullanmasına gerek de yoktur.. çünkü bunun gerekli olabilmesi için iki şeye ihtiyaç vardır 1-kendilerinde bulunmayan bir amel 2-kendileri gibi vahye muhatap olmuş eski toplumlarda var olması.. bağlantı(sàlàt)da arınma(zekat) ve çaba(cihad) gibi _her toplumda oluşu gibi_ araplarda da var olan bir edimdi..ancak oruç kitap ehline hastı..ve bu yüzden de Sahibimiz geçmiş vahyin muhatapları gibi kendilerine de yazıldığını bildirdi..)
2 Rekat sayısı,okunacak dualar,ana dilde ıbadet,kazası varmı, uyku,bozan haller,kurallar,secde,ruku,kıyam nasıl olur sırası nedır,hasta,yaşlı,genç kimler yükümlü,cami adabı,imam, muezzın,kamet,pusula,yürürken namaz nasıl kılınır,eller kollar,dızler,tekbir,selamlama,Ekber niye Allahın ismi degıl,,vakitleri 2,3,5...vs kısacası namaz ıle ılgılı her ayrıntı olmalı Kuranda ,eger eksık olmadığına iman edıyorsak bu konularda dayandığımız ayetler nelerdir?(aynı saçma sapan gerekçeleri yazıp yazıp durmuşsunuz… bir de yıllarca bunların gereksizliklerini anlatıp şimdiye kadar kur’ana çağıran kimselerdiniz..yarın O’nun huzurunda ne hesap vereceksiniz…boş mazeretler üretip durmayın samimi olun!)
MÜŞRİKLERDE KABENİN ÖNUNDE YERE KAPANIYORDU,BİZİM ONLARDAN NE FARKIMIZ VAR?(çok fark var çook.. en başta müşrikler kabeye tek başına değil diktikleri putlarıyla beraber tapınıyorlardı...ki ortakçılık işi de zaten buydu.. eğer bir kişi elinde ki bir nesnenin Tanrıyı simgelediğini söyleyip yalnızca ona saygı gösterip yere kapanıyorsa bu şirk değildir..ama o nesne başka birini simgeliyorsa ve onun önünde yere kapanıyor ya da mutlak itaat(ibadette) bulunuyorsa işte budur şirk.. zira onlar gökleri ve yeri yaratan bir Yaradana zaten inanıyorlardı.. ama katında kendilerine kayırıcılık/şefaat edeceğine inandıkları başka şeyleri de ona ortak ediyor/katıştırıyor ve şirk işliyorlardı…işte şirk budur… )
ALİ BULAÇ:ARAF 138 İsrailoğullarını denizden geçirdik. Putları önünde bel büküp eğilmekte olan bir topluluğa rastladılar. Musa'ya dediler ki: «Ey Musa, onların ilahları gibi sen de bize bir ilah yap.» O: «Siz gerçekten cahillik etmekte olan bir kavimsiniz» dedi.
EGILIP BUKULMEK İÇİN MUSANIN KAVMİ PUT İSTEMEKTE,ESKİ ÖRFLERINDEN KOPAMAMAKTADIR.ŞAH DAMARINDAN YAKIN HER YERDE OLAN ALLAHI PUTLARLA SOMUTLAŞTIRIP SEMBOL EDINIP ÖNUNDE YERE KAPANMAK İSTIYORLAR,el surmek,7 kez dönmek,uyduruk rıtuel,merasımler...vs
(bak:İsrail oğullarını denizden geçirdik. Kendilerine özgü heykellere kendilerini adamış bir topluluğa rastladılar ve: "ey Musa, bunların ilahları gibi bize de bir ilah(çağrıları onayan) yap," dediler. "Siz, gerçekten cahil bir topluluksunuz!," dedi..(araf 138)
Öncelikle ali bulaç tarafından bel büküp eğilme olarak çevrilen ‘akif’ kelimesi oruç ayetindeki ‘itikaf’ olarak da kullanılmış ve anlamı ‘kendini adanmak’ olan bir kelimedir ..nitekim yine bu kelime hep tapılan heykellerle birlikte kullanılmıştır…ayrıca onlar “ey musa bize böyle bir ‘İlah’ yap dediler.. ilah: kendisinden medet umulan..fayda ya da zarar vermeye gücü yetendir/mutlak irade anlamındadır.. hiç toplum Yaradanı somutlaştırıp sembol falan edinerek putperest olmamıştır.. örneğin Allah yazılı levhalar yüzünden hiçbir kimse putperest olmamıştır.. olmuşsa nazar boncuğu benzeri Yaradan dışında medet umdukları taşlar yüzünden olmuşlardır )
Samiriler'in ibadet şekilleri müslümanlara çok benzemektedir.abdest alma şekilleri müslümanlarınınkinin aynısıdır.abdest esnasında tevrattan bir parça okurlar,ibadet dilleri aramca'dır.İbadet yerleri müslümanların camisine benzemektedir,İbadetlerinde müslümanların ibadeti olan namazda vardır ve namazlarında müslümanlarınki gibi rüku ve secde de bulunmaktadır.şu an sadece israil ve filistinde yaşayan samirilerin nüfusu çok az olmakla beraber 1000 kişi kadar bir nüfusa sahiplerdir.(desene samiriler bize Hıristiyanlardan da daha yakınmış)
Ancak şekılsel bır varlığın önunde yere kapanarak sekılsel secde yapılır.(yalan vallahi ben dümdüz duvarlardan başka bir şeyin önünde hayatımda hiçbir kere eğilip bükülmedim...hatta bazen duvar bile olmayan açık arazilerde kıldım)Buda araya sembol ya da Kabe gıbı bır putta Allahın sekılsel olmayan varlığını somutlaştırarak olur.Putperstlık zaten sembol ıle yaradanı somutlaştırmaktır(bak eğer dediğin doğru olsaydı herkes eline ufak birer kabe putu yapıp onun önünde kapanırdı..tıpkı putperestler gibi…ama yapılan sadece Yaradana simgeler kullanarak sığınmaktır…sen mesela dua ederken ‘Yaradan’ sözcüğünü kullanıyor ve bunun aracılığıyla çağırıyorsun..bu da simge değil mi?) ıbadetlerde ve eskı putperest arap örfudur.Namaz kelımesının etımılojık köku nameste putperest Mecusılerden bir rıtuel ismi olarak geçmektedir,herkes akıl edıp namazın etimolojık kökunu arastırdığında bu gerçeği görecektir.(bilirsin benim literatürümde ‘namaz’ diye kökü sokaklarımda geçmeyen bir sözcük bulunmaz....araştırmam da gerekmez) SÂBİÎLER: Aya ve yıldızlara da Allah ile beraber tapan ve ay,güneş i,çin dıkı pıut yapan kimseler. (ben Yaradanın dışında hiç bir simgeye ya da sembole tapınmam)yahûdîlik, hıristiyanlık ve mecûsîlik gibi çeşitli dinlerden bâzı inanışları alarak bir din meydana getirmişlerdir.Araplar çoğu Sabiiydi,güneş ve aya secde ediyordu.(ortak taraflarımız olabilir.. bak kendin da söyledin Allaha da tapıyorlarmış mesela)
MUŞRIKLER KENDISINI TEKTANRICI SANIR:
ENAM 23 Elmalılı Sade. 1 Sonra başka çare bulamayacaklar ve sadece şöyle diyecekler: «Rabbimiz Allah'a yemin ederiz ki, vAllahi bizler Allah'a şirk koşanlar değildik.» (örneğin dinde otoriterleri olan mezhepçiler şeyhçiler yatırlara çaput bağlayanların bunu diyeceği kesin)
Zumer 3 Dikkat et, hâlis din yalnız Allah'ındır. O'nun berısınden(dunıllahı) kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkârcı kimseyi doğru yola iletmez. (yaklaştıracağına inanılan her şey aynı hükümde değildir.. Sahibimiz (5/35)de bizi Kendisine yaklaştıracak vesileler bulmaya çağırmaktadır..önemli olan bu vesilenin bizi.. çağrılara ve çabalara tek karşılık verici ve mutlak hüküm koyucu olarak yalnızca Yaradana çıkarmasıdır..örneğin sana desem ki gel Yaradan için toplanacağımız bir ev yapalım da bizi O’na yaklaştıracak bir vesile olsun ….kabul etmez miydin?)
Allah Semi ve Basirdir,her an huzurundayız,namazda Allahın huzuruna çıkıldığı ıddası yıne delılsızdır,ayetlerde Allah huzurumdasınız dememıştır.(peki dua ederken O’nun huzurunda oluşumuzla.. cinsel ilişki kurarkenki huzurunda oluşumuz aynı mıdır? Bak sana bir de belge2/238) sàlàtlara ve sàlatı en uygun şekilde(vustaifa etmeye dikkat edin; Allah'ın huzurunda içten bir bağlılıkla durun..)
ALLAH ADINA İBADET DİYE UYDURULUP ARACI KONAN HER TÜRLÜ RITUEL ŞİRKTİR.DIKILI TASI 7 KEZ DÖNME,TARIKATLADAKİ KAFA SALLAYIP DANS ETMELER,BİR PUTA DÖNUP YAPILAN EGILIP BUKULMELER,DEĞİŞİK MERASIMLER...(Allah adına uydurulmuş bir kafa sallama ile onlarca yerde yazan eğilme ve yere kapanma bir midir? Maksat ritüellikse elçinin meclisinde toplanmak da ritüelliktir ,eline silah alıp savaşmak da ,elini açıp dua etmek de…yani sebepliği doğru ve mantıklı ve sebebi de katışıksız olarak Yaradan ise her ritüel yasaldır..)
Namaz Kuranda anlatılmadığı gıbı hadıslerde,rivayetlerde çelişki içindedir.Bir tane namazı bastan sona anlatan hadıs yoktur,hepsı kılınışı farklı anlatır,farklı kurallar belırler.Mezhep alımleri abdestın bozulmasında bıle uzlaşmaya varamamıştır,hepsı kendıne göre uyduruk hadıslerı paylaşmıştır.(dedim ya bu kitabın evrenselliği ve kültürel genişlik açısına bırakılmıştır.. yere kapanmaktan anlamayan ve yerine kültüründe boyun bükme diye bir saygı ifadesi olan bir türk bunu boyun bükerek yapar başkası da başka bir şey .. önemli olan saygıda olduğunu şu şekillerden ve simgelerden başkasını görmeyen gözlerine bunu şahitlemendir) Namazın çıkışı Kabeyi aracı koyan putperest örften gelır(yani bu örfün göbeğinde doğan muhammed nebi de Yaradana yaklaşmak için bunu kullanıyordu değil mi? tabi putları ve aracıları katmadan… ve aldığı vahyinde de bunu kınayan değil destekleyen sözcükler buldu değil mi?) ve bu amacı mesrulaştırma için uydurulan hadıslerde peygamberımız hacerul esvedi öpmuşturde...(gönlümü rahat ettirmek için ben böyle kuşkulu ve faydasız şeyleri dinimden çıkardım)
Bir putperest(nesnelerle ıbadet) rıtuelı olarak namaste mecusılerden gelır,onlarda aracı nesne olarak ateşi kullanıyorlardı ve rıtuel uydurmuşlardı.Allah adına uydurulan ve dualarda,irtıbatta aracı konan rıtuellerden biridir aynı dıkılı tas etrafında 7 kez dönme gıbı ve şirk unsurudur.(ateş duvardan farklıdır..kabe dört duvardan oluşan bir yapıdır ve etrafımızda istesek de istemesek de bu duvarlar bulunmaktadır .. yani Yaradana yakarmak ve dua etmek için evinde nereye dönersen dön bir duvara toslarsın zaten...ateş ise tersine çıkarıp ortaya koyman gereken bir şeydir…ama böyle bile olsa ..diyelim kitaplarında Yaradan onlara ateşe dönmelerini istemiş ve gerçekten de ateşin Yaradanı simgelediğini düşünüp onun zarar ya da fayda vermeye muktedir bir şey olmadığına da inanmışlar... bence yaptıkları suç değildir)Allah her yerdedır,önunde yere kapanma ancak bir nesne ıle olur oda putperstlıktır,sözluklerden putperstliğin tanımına bakınız.(yere kapanmak saygının tabiri caizse en abartılı halidir….hani dua ederken el açmak gibi)
(Allah ıse sah damarından yakındır ve her yerdedır,madde yada sekıl degıldırkı önunde yere kapanalım helede bunu araya sembol koyarak yapmak sadece arap örfune uymaktır,Kurana değil.(bu kitap boş sayfalara değil o yerip durduğun arap kültürü ve sözcükleriyle dolu sayfalara inmiştir..ve yerilecek şeyleri de zaten Sahibimiz yerip sayfalarında da üzerini bir güzel karalamıştır )İnsanlar salatı ıkame etmeyı yat kalkta arayarak esas guzel fııler ışlemeyı unutmuşlardır(evet doğru .. onlar sàlàtın yalnızca bir ayağını..ki onun da içini,içeriğini boşaltıp geriye sadece kabuğunu bırakmışlardır) .Toplum yararına fayda,Allah yolunda bır yetım,dul,yaslı,ögrenci...vs yardım mı,yoksa tum gun dört duvar arasına(abart abart) kapanıp yat kalk yapmak mı?(bu arada sanırım sen itikafa da farklı yorumlar getirmişsindir?)İkame fıılıyattır,hangısının faydası var?İslam camıası neden bu halde?(onların asıl sorunu bu şekillerin Yaradana birer tapma aracı olduğunu unutup… şekillere tapmalarıdır)
Turbeye gıdenlerde hiç bir zaman aracı koyduklarını kabul etmezler hep Allaha dua ettık derler,(türbede yatan Tanrı dışında bir kimse vardır)yalnız Allaha ınandıklarını söyleyıp Kurandan delıl isterler.(onlar için yeterince delil var ..ama senin getirdiğin delillerin elle tutulur hiçbir yanı yok)Oysa şirkın tanımı açıktır.Sah damarından yakın Allahı bellı kalıplara rıtuellere sıkıştırılar ve bunu yaparkende sectıklerı her nesne,insan puttur.(boş ve tasarruf gücüne inanılmayan bir taş duvarla kendisinden medet umulan bir ölmüş insan bir mi?)Namazın Allahın huzuruna çıkmak olduğu delılsız bır yalandır, hiç bir ayette Allah Kuranda benım huzurumdasınız dememıştır,çunku salatı ıkame namaz değildir...(hani sen demiyor muydun her zaman Yaratıcının huzurundayız diye…demek ki Onunla iletişime geçerken..çok daha fazla huzurundayız)
PUTA DÖNUP YER EKAPANMA RITUELI MECUSİLERDE VE SABİİLERDE VARDI.(ne her putperest yere kapanmaktadır..ne de her yere kapanan putperesttir)
HIÇ BİR PUTPEREST TAPINMAK ISLIK ÇALIP EL ÇIRPMAZ,
AYETTE ANLATILAN MÜŞRİKLERİN GURULTU ÇIKARARAK, HACCDA YANİ DINI KANIT TARTIŞMASI,HANİF İSLAMA DAVETTE KURAN AYETLERI OKUNURKEN,DINLENMEMESINI SAGLAMAKTIR.(sen şimdi ıslık çalıp el çırpmayı da putperestlik olarak görürsün? Öyle ya onlar yaptığına göre vardır bi şirkliği)
ONLARIN ALLAHA OLAN DESTEĞİ AYETLER TEBLİĞ EDILIRKEN GURULTÜ ÇIKARMAKTAN İBARETTİR.
GURULTU ILE NAMAZ ENGELLENMEZ ANCAK TEBLIĞ YAPAN,AYET OKUYUP MÜŞRIKLERE ANLATAN KİŞİNİN SESİ GÜRÜLTÜDE BASTIRILIR,ENGELLENİR
enfal 75 Onların Beytullah yanındaki duaları da ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. (Ey kâfirler!) İnkâr etmekte olduğunuz şeylerden ötürü şimdi azabı tadın! (haklı olabilirsin..ama onlar bu yaptıklarıyla namazı engelleyen değil ayete göre kılan taraflar…yani güya Yaradana erişim kuruyorlar ..ancak kuru gürültüden başka bir şey yapmıyorlar…tıpkı anlamadığı sesler çıkarıp yatıp kalkan cami cemaati gibi…ama o çıkardıkları boş sesler yerine Yaradanı öven anlamlı sesler çıkarsalardı sàlàtları doğru olabilirdi)
(FUSSİLET suresi 26. ayet) İnkâr edenler dediler ki: "Şu Kur'an'ı dinlemeyin! O okunurken yaygara koparın ki, galip gelesiniz
Secde ıtaat etmektır,Ademe yapılan secde, guneşin ve ayın Yusufa secdesı,ulkenın kapılarından gırerken secde ederek gırmek yanı ıtaat ederek gırmek bu anlamdadır.(doğru bu ve benzeri belgelerde kapanmanın mecazsal anlamı kullanılmıştır …yani ayaklarından biri)
Ruku alçak gönulluluk,tevazu göstermek, kıyam ise bir işe girişmek,tesebbus etmek,ayaga kalkmak,Allah yolunda bas kaldırmaktır.(evet bunlar da vardır ama bu bunlardan ibaret demek değildir)
Secde ,ruku,kıyam farklı fııler olup salatı ıkameyle beraber toplu gecılıp NAMAZIN BIR PARÇASI GIBI anlatıldığı ayet yoktur. (nasıl anlatılacaktı? :“bakın sevgili kullarım salat dediğiniz şey var ya kıyamdan rükudan ve secdeden oluşur..sakın benimle bağlantıya geçerken bunlar dışında bir vücut dili kullanayım demeyin…mi? Eminim ki sen yine bunu da inkar edip :“bakın salatı yani bağlılığı anlatıyor: kıyam/teşebbüsten… rüku/tevazudan ..ve secde/itaatten bahsediyor …sakın putperestler gibi eğilip kalkmayın” demeyecek miydin?… Hadi ben de sana soruyorum : “Hani İsrailoğullarından, "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, anneye-babaya, yakınlara, yetimlere ve yoksullara iyilikle davranın, insanlara güzel söz söyleyin, sàlàtı dosdoğru kılın ve zekatı verin" diye misak almıştık. Sonra siz, pek azınız hariç, döndünüz ve (hâlâ) yüz çeviriyorsunuz.”(2/83) ..söylesene salat demek bağlılıksa ve bu bağlılık da kulluk,yoksullara ana-babaya iyi davranmayı,insanlara güzel söz söylemeyi içeriyorsa neden bir de sàlàttan ayrı olarak zikredilmiştir böyle?)
Bakara 239 Eğer (herhangi bir şeyden) korkarsanız (namazlarınızı) yürüyerek yahut binmiş olarak (kılın). Güvene kavuştuğunuz zaman, siz bilmezken Allah'ın size öğrettiği şekilde O'nu anın (namaz kılın).
Yürür ıken namaz kılınacagını ıdda eden mealcıler zaten namazı ınkar etmış olurlar.('namaz' doğru olabilir… ama söz konusu eğer erişimse(sàlàt) ve şekiller de sadece aracınsa dedim ya bunu denizde yüzerken bile yapabilirsin…tabi mecbur kaldığın takdirde…zira O’nu en saygılı biçimlerde anmak vicdanımızın talebidir…ve oda duruşma gününde bize şahitlik edecek ilk organdır)
ALLAH VE MELEKLER PEYGAMBERE NAMAZ MI KILMAKTADIR YOKSA DESTEK Mİ OLMAKTADIR ?
AHZAB 56 Okunuş İnnellahe ve melaiketehu yüsallune alen nebiyy ya eyyühellezine amenu sallu aleyhi ve sellimu teslima Diyanet Açıklamalı Allah ve melekleri, Peygamber'e çok salevât getirirler. Ey müminler! Siz de ona salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin. (bak onlar da zaten namaz olarak çevirmemişler )
Emevı dönemı yozlaşmayla peygamberın torunları ölduruldu,öncesınde de HzAli ve HzAyşenın katıldığı bir iç savas oldu (Kerbela vakası),peygamberın Mekke alındıktan sonra 1 sene ıcersınde vefat etmesı sonrası zamanla Kabeye yanı Lat putuna yapılan sekılsel ibadetler namaz oldu,salatı ıkame bu şekılde anlaşıldı,
( bence insanlar hiç olmayan bir şeyi kolay kolay uyduramazlar …ama sayılarını biçimlerini takva niyetine uydurabilirler)eskı putperest örflerı hortladı.Rıvayetlerde halkın Kabeye hedıye olarak altın gumuş bıraktığı,Ömerın ıse sureklı el koyduğu ve önune gecemedığı vardır.(ah rivayetler vah rivayetler)Müşrıklığın köku hiç bır zaman kurumadı,huylu huyundan vazgecmedı.(maalesef belli oluyor)
Kibrı yenmek ve Allaha ıtaat Kuran ögudunu icra ederek,nefsı yenerek,Allahın öğütüne uyarak olur,toplumsal fayda,icraat ve nefs mucadelesı ıle gunahla savasarak olur.Dört duvar arasına kapanıp eskı bır putperest rıtuelını uygulayarak gunahlar affolmaz.Allaha itaat etmek yere kapanmak değil,ögudune ıtaattır.(ben şekilsel erişimin bu saydığın vazifeleri kösteklediğini değil tersine desteklediğine inanıyorum.. eğer birileri buna yaslanıp kulluk vazifelerini boş veriyorsa ..o bir güzelliği kötüye kullanıyor demektir..ki bence böyle bir adam dilenciye iki kuruş verip senin dediğin manada ki salatını da yaprak kulluğunu boş verir..)Kibri yenmek ise nefs ıle mucadele edıp gunahtan kendını alıkoymaktır.(kibrin salt imhasıdır zaten alnı yere koymak..) Senelerce namaz kılıp çok kötu fııller işleyen o kadar çok kişi var ki,katıl bıle cınayetten önce cuma namazına gıdıyor bu ulkede..(bak ben bırak perşembeyi cumayı ..şu toplumun kıldığı günlük namazların bile gerçek erişimle/sàlàtla bir alakası olduğuna inanmama rağmen .. bunu ispat etmezsen sana inanmam…nitekim her ne olursa olsun o en büyük günahlardan birini işlemiş ve inandığı Yaratıcısının huzuruna çıkmaktadır)
Allahın gazabı Islam ulkelerını bu putperestlık yuzunden bırakmıyor,iki yakamız bıraraya gelmıyor..(evet onların birçoğu sàlàtın her iki ayağını da gerçekleştiremiyorlar ama yine de yaptıkları öyle şirkler var ki bunlar yanında sevap kalır)
Bir yalan bınlerce yalan doğurdu,namazı nasıl kıldığı,kaç vakıt kıldığı çelişkili,eski arap putu Kabeyı kutsayan aracı koyan,el surup selamlayan şefaat isteyıp öpen bır peygamber profılı putperest Emevılerce önumuze kondu.KIMSE KRAL ÇIPLAK DIYEMEDI,ZAMANINDA YOZLAŞMAYA VE EMEVIYE KARŞI ÇIKAN HANIF SAHABELERDEN BINLERCESI KATLEDILDI. (bu saydıklarının bir kısmı doğru olabilir ama bite kızıp yorganı yakmanın ne anlamı var?…hakeza bu sapmışlığın faturasını Yaradan önünde eğilip yere kapanmaya çıkarmak da akıl işi değildir… ve bence ne kadar içeriği boş ve hurafelerle doldurulmuş olsa bile sapkınlıklarında bu ritüellerin hiçbir rolü yoktur…nitekim her ne kadar yeterli ölçüde olmasa da birçok putu devirmiş olan haniflerin de..bu aşamaya gelişlerinde_ geleneksel namazlardan pek farklı olmasa da _kıldıkları namazlar kendilerine köstek değil destek olmuştur… hiç namaz kılmamış bir hanif ya da hanif olabilmiş bir namazsız gördün mü? …Kaldı ki siz bile bu aşamalarınıza namaz kılarak varmadınız mı?.. demek ki ne kadar içeriği boş olsa da bu şekilsel eğilme ve kapanmalar sen bırak nötrlüğü ..tersine doğruluk yolunda bir etkiye bile sahiptir..)
VUSTA VAKİT BİLDİRMEZ,ÖGLE SALATI YOKTUR,SADECE 2 VAKİT SABAH AKŞAM SALATI VARDIR,PEYGAMBER BU SALATLARDA MÜMİNLERİ TOPLAYIP KURAN OKUYUP AYETLERİ AÇIKLAMIŞTIR(oh ne güzel yanımızda peygamber yok sabahın köründe ya da akşamın iş güç saatinde gidip sàlàt etmemize de gerek yok .. yav ne şanslıyız!)
Muhammed Esed 23:62 Biz hiç kimseye gücünün üstünde yük yüklemeyiz; ve katımızda (insanların ne yaptığı, ne yapabileceği konusunda) gerçeği söyleyen bir kitap bulunmaktadır; binaenaleyh, kimseye haksızlık yapılmayacaktır.
VUS KOKU 23:62 DE GÜCÜ ÖLÇUSUNDE ANLAMINDA,BAKARA 238 DE İSE EN UYGUN DIYE CEVRILMIŞ MUHAMMED ESAD TARAFINDAN
2:238 SALATLARINIZA ve SALATLARINIZI en uygun şekilde ifa etmeye dikkat edin; ve Allah'ın huzurunda içten bir bağlılıkla durun.(hatırlarsan bu belgeyi ben de sana yazmıştım)
Allaha olan desteğinizi ve desteğinizi (gücünüz ölçusunde) şekılde ıfa etmeye dikkat edın,yanı kapasıtenız oranında yerıne getırın(burada destek manasında kullanılıyor diyerek diğer tüm anlamlarını hiçe saymış oluyorsun ...bırak isteyen destek isteyen bağlılık isteyen bağlantı/erişim anlasın..onlar nasıl namaz yazıp daraltıyorlarsa sen de öyle daraltıyorsun..kimse Yaradanın açtığı genişlikleri öldüremez…kimse!)
AŞAĞIDAKİ AYETTEDE SABAH İLE AKŞAM ARASI SALAT OLMADIĞI AÇIKTIR..
(NÛR suresi 58. ayet) Ey Mü'minler, elinizin altındaki köleler ve hizmetçiler ile aranızdaki henüz ergenlik çağına girmemiş gençler, günün şu üç vaktinde, yani fecr salatından önce, öğle sıcağında soyunduğunuz saatlerde ve işa salatından sonra odanıza girerken sizden izin istesinler. Bu vakitler mahrem yerlerinizin açık olabileceği vakitlerdir. Bu vakitler dışında ne sizin için ve ne de onlara bir sakınca yoktur. Birbirinizin odalarına rahatça girebilirsiniz İşte Allah size ayetlerini böylesine ayrıntılı biçimde açıklar. Allah her şeyi bilir ve O'nun her işinin, her buyruğunun mutlaka bir gerekçesi vardır. (açıkçası ben de buna inananlardanım …ama bunun nasıl bir delilliği olabilir ki? ...günde on kez de olsaydı yine seni haklı…bir kez de olsa yine beni haklı çıkartmayacak mıydı?)
04:103 …sàlàt, müminler üzerine vakitleri belirlenmiş bir farz olmuştur.
KİTABEM AYNI ZAMANDA KURAN OLARAKTA ÇEVIRILIR 43:21 DAKI GİBİ(hadi anladık ‘yazılmıştır’ ile ‘yazılımın(kitabın)’ bir ilişkisi kurulabilir ama ‘kuran’ olarak nasıl kurdun ki?..hani kim çevirmiş bak bakalım aşağıya?)YANİ KISACA VAKITLI OLAN KURANDIR OKUNANDIR YANİ PEYGAMBERIN TEBLİĞİDİR.
Edip Yüksel 43:21 Onlara bundan önce bir kitap mı verdik de ona mı dayanıyorlar? Yaşar Nuri Öztürk 43:21 Yoksa onlara bundan önce bir kitap verdik de ona mı yapışmaktadırlar? (ben kurduğum bağlantılarımda okunuştan/kurandan okuduğuma göre....bence bedensel tapınmadan bahsediyor)
Vakitleri belirlenmiş dediği için bu bağlılık 11:114 ve 17:78'de emri geçen söylevdir. "Kitaben mevkuten", "zamanlı / periyodik kitap / kural / öğüt" demektir. Bu da bu anlamı doğruluyor. En iyi anlamı "vakitleri belirli bir kitap/öğüt olmuştur" çevirisi veriyor.(kitap yazmıyor kitaben yazıyor..’yazılım’ değil ‘yazılmıştır’ demek ..yani üzerimize yazılmış…farzlanmış manasında) Geçmiş zamanı anlattığı gibi şimdikiyi de anlatıyor olabilir. Sadece o zamanda değil günümüzde de hükmünün geçerli olduğunu savunan ve belirtilen vakitlerde (11:114 ve 17:78) Kuran okuyan Kuran’cılar(vay cıcılar vay) olsa da (umarım onlara da :”Tanrının bize bildirdiklerini O’na geri mi bildiriyorsunuz..dememişsindir)Hz. Muhammed sağ olmadığından ve söz konusu ayetlerde ona hitap edildiğinden, peygambere hitap eden ve elçiliğine,kendisine has diğer ayetler gıbı, bu ayetlerinde hükmü geçmiştir.(demek ki “sana has olmak üzere kalk gecenin bir yarısı”…ayeti de tam tersine tüm müminleri ilgilendiriyor?… öyle ya Yaradanın yaptığı bu belirtiyi anlamsız kılmamak lazım..bari tersine bir anlamı olsun)
AHZAB 53 Ey iman edenler! Size bir yemek için izin verilmedikçe Peygamber'in evlerine girmeyin. Vaktini bekleyip durmaksızın çağırıldığınızda girin, ancak yemeği yiyince hemen dağılın. Söze dalıp lafı koyulaştırmayın. Çünkü böyle davranmanız Peygamber'i rahatsız eder. Fakat o size bir şey söylemekten utanır. Allah ise hakkı dile getirmekten çekinmez. Peygamber'in eşlerinden bir şey istediğinizde, onlardan perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz hem de onların kalpleri için daha temiz bir yoldur. Allah'ın resulüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra onun eşleriyle nikâhlanmanız, size helal kılınmamıştır. Böyle bir şey Allah katında büyük bir vebaldir.
BU AYETTEDE HİTAP EY İMAN EDENLER SEKLINDEDİR AMA HUKMU ŞU AN İÇİN YOKTUR. (ama Yaratıcımız akıl vermiş fikir vermiş..ey peygamber diyor ve ondan başka da peygamber/vahiy alıcı gelmeyeceğini de biliyoruz.. ama yine de direkt olmasa da bu ve benzeri belgelerden de hikmetleneceğimiz/bulacağımız kazanımlar olduğunu da biliyoruz… peki ya sàlàtlar ilgili verdiğin ayetleri hangi akıl ve delille peygambere has kıldın?....başlarında ey peygamber mi yazıyordu yoksa?)
HUD 114 TEKI SALAT VAKITLERI TOPLANTI SALATLARIDIR,İNCELEYELIM:
HUD 111,112,113,114,115,116
Şüphesiz Rabbin, onların her birinin amellerinin karşılığını onlara tam olarak verecektir. Çünkü Rabbin, onların yapmakta olduklarından haberdardır.
O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitmeyin. Çünkü O, sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir
Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur (cehennemde yanarsınız). Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra (O'ndan da) yardım göremezsiniz!
Gündüzün iki ucunda, gecenin gunduze yakın saatlerinde salat et.Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt almak isteyenlere bir hatırlatmadır.
GÖRULDUĞU GIBI AYETLERI TOPLU OKURSAK YANI SIYAK VRE SIBAK İLE PEYGAMBERIN YAPTIĞI SALAT(AYETLERIN OKUNDUĞU ZIKIR TOPLANTISI,SÖYLEV,ALLAH YOLUNDA DESTEK) VE BU SALLATTAN ÖGUT ALANLAR OLDUĞU 114 TE AÇIK.114 TE HITAP SADECE PEYGAMBERE YANI SALATI,SÖYLEVİ O YAPIYOR DUZENLIYOR,MUMINLER ÖGUT ALIYOR.(işte eğip bükme dedikleri bu olsa gerek … ben de diyordum ayetin sonunda ki ‘bu öğüt almak isteyenler için bir hatırlatmadır’ kısmını nasıl açıklıyorlar…vay be demek böyle imiş ha…yani ‘bu’ derken söz konusu ayetten değil…’peygamberin yapacağı sàlàttan(toplantıdan)bahsediliyormuş ..öyle mi?..vallahi diyecek bir şey bulamıyorum!)
SALATI DUZENLEYEN İKAME EDIP GERÇEKLEŞTIREN PEYGAMBER,YANI BURDA ZATEN EY MUMINLER HITABIYLA SALATI IKAME EDIN EMRI YOK.(eğer sen böyle bir hitap olmadığı için beni ilgilendirmiyor diyorsan ikinci tekil şahıslı yani ‘sen’li geçen hiç bir ayetle de ilgilenmemen gerekir....bak bu tür ayetlerden bazılarını örnek olarak aşağıya yazıyorum…sen sakın hiç biriyle ilgilenme ha zira ‘ey müminler’ diye bir hitabı yok….._gerçi olsa ne yazar ki..bize değil muhammed nebinin yanında ki müminlere hitap ediyor değil mi?_..
(6/70) Dinlerini oyun ve eğlence edinen ve dünya hayatının kendilerini aldattığı kimseleri bırak!
(6/90) İşte onlar Allah'ın doğru yola ilettiği kimselerdir. Sen de onların yolunu izle ve de ki; «Ben bu Kuran’a karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum, o bütün âlemlere yönelik bir hatırlatmadan başka bir şey değildir.» (6/107) Allah dileseydi onlar Allah'a ortak koşmazlardı. Biz seni onların üzerine gözcü göndermedik, sen onlara vekil de değilsin!
(8/61) Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah'a dayan; çünkü işiten, bilen ancak O'dur. (10/42) İçlerinden seni dinlemeye gelenler de var; ama akılları da yokken sağırlara sen mi duyuracaksın? (12/104) Oysaki sen buna karşı onlardan bir ücret de istemiyorsun. O, alemler için yalnızca bir 'öğüt ve hatırlatmadır.' (108/2) Sen de Rabbin için sàlat et ve adan/adaklar kes! ) ALEVİLER YANİ ALİ VE TARAFTARLARI NEDEN NAMAZ KILMAZ,KURANDAKİ SALAT NAMAZ DEĞİL DER?SALATI,NAMAZ OLARAK GÖREN EMEVİ MİRASÇISI SUNNİ MEZHEBİDİR... (yani şianın sapkın bir kolunun bunu kılmıyor olması ali ve taraftarları da kılmıyor demekmiş)
Aleviler 70 mılyonluk Turkıye nufusu içinde yaklaşık 5'te 1'ıne 15 mılyon civarında bir paya sahıpler ama maalesef sunnı dıyanetçe hiçe sayılıyorlar.(alevilerin desteklediği bu rejimin bir kurumu)Ayrıca surıye ve başka ulkelerdede nufus olarak önemli bir paya ve güce sahipler.Su an ulkemizde hala laık sistem korunuyorsa belkıde alevilere borçluyuz,sunnı yobazlar ipimizi çoktan çekmişti...(tabi tabi…dedim ya tüm kurum ve kuruluşlarıyla)
Hz. Ali' nin camide şehit olmasına gelelim.1983 yılında hürriyet gazetesinden bir yazar kufe şehrine gider ve ulu caminin hocasına sorar.Hz. Ali nerede şehit oldu? Cevap...Evinin önünde.... (pardon hangi asrın 83ü?...altı yüzün seksen üçü mü dokuz yüzün mü,yoksa bin dört yüzün mü,yoksa bin sekiz yüzün mü? …ve sonra da adam der ki: ”hey gidi günler be..daha dün gibi aklımda)
Aleviler,zorba, putperest,Muhammedin torunlarını ölduren Emevi dönemınde 5 vakit namazın çıktığını Ali ve taraftarlarının buna karşı çıktığına kaynaklarında yer verırler.(vermeseler zaten kılmaları gerekir…dimi?)Ayni şekilde Kabe haccıda Alevılerın ınancında yer almaz.
Alevilerde Kuranı klavuz alır,Muhammedi son nebi olarak kabul ederler.Aradaki fark,namaz,Kabe haccı ve diğer bazı yozlaşmalar konusunda Emevi dve Ali arasında yasanan ıhtılaftır,bu yuzden kendılerıne Ali taraftarları derler(doğru adamlar hakikaten de Yaradanın önünde yere kapanmazlar ..ama gidip dedelerinin önünde kapanırlar..inanmıyorsan git bir geleneksel alevi düğünü izle….bak daha ne hurafeler yapıyorlar…ayrıca farklar arasında orucu da katmamışsın ..adamların hakkını yeme şimdi.. ramazanla bir işleri de olmuyor…. güya Yaradanın adını andıkları cem diye bir evleri var ki saz çalıp dans ediyorlar..üstelik baya da şekilli ritüelli yani … gerçi oralara da cenaze işleri ve belli günler dışında pek uğradıkları da yoktur…yani cami yerine onlar cemevinden ziyade birahaneye giderler…git alevi yerleşkelerini dolaş bir ...hatta köylerinde bile birahaneler bulursun.…ben şahsen onlara nazaran sunnileri Yaradana daha çok düşkün bulmaktayım…..ama dilerim Yaradan her iki mezhebi de paramparça etsin)
Salatı ikame etmeyenlerin durumu ise şöyle özetleniyor.
19/59 , Onlardan sonra yerlerine öyle bir nesil geldi ki salatı zayi ettiler , şehvetlerine uydular. Azgınlıklarının cezasını çekecekler.
74/41-47 , Suçlulardan sorarlar sizi yakıcı ateşe ne sürükledi? Derler ki : Biz salat edenlerden olmadık,yoksula da yedirmezdik, ceza gününü yalanlardık, sonunda bu haldeyken ölüm bize gelip çattı.
75/31-32 , Ne doğruladı , ne de salat etti. Fakat yalanladı ve yüz çevirdi.
NE DOĞRULADI NEDE SALAT ETTİ DERKEN DOĞRULAMA KELIMESININ ZITTI SALAT OLARAK GEÇİYOR,BURAYA BAĞLILIK,DESTEK YERINE NAMAZ KELIMESİ KONULDUĞUNDA CUMLE YAPISINDA ANLAM BOZULMASI OLUYOR...(bence ikisinden de daha uygunu erişimdir/yönelimdir….zira yüz çevirmenin tam tersi budur)
AYETLERDE CEHENNEME GÖTUREN SEBEB NAMAZ KILMAMAK DEĞİLDİR,BU SUNNİ ANLAYIŞIN ÇARPITMASIDIR
MUDESSİR SURESİ:
Kahrolası nasıl da ölçtü biçti! 20.Yine kahrolası, nasıl ölçtü biçti! 21.Sonra (Kur'an hakkında) derin derin düşündü. 22.Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı. 23, 24.Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: "Bu ancak nakledilegelen bir sihirdir." 25."Bu, ancak insan sözüdür." 26.Ben onu "Sekar"a (cehenneme) sokacağım.
Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: "Sizi Sekar'a (cehenneme) ne soktu?"
Onlar şöyle derler: "Biz namaz kılanlardan değildik
Şimdi suçluları, Allahın indirdiğine inanmayanları, ateşe sokan sebep namaz kılmamalarıymış. ?? çok ilginç bir önceki ayetlerde o ölçtü biçti dudak büktü ve kabul etmedi diyor, yani kitaba bakıp ölçüp biçmesinin sebebi namaz kılmayı kabul etmemesi mi yoksa kuran,ı gelen ilahi hükmü kabul etmemesi mi. kesinlikle namaz değil burada dudağını eğip büktükten sonra kuranı kabul etmiyor, Allahın düzenini kabul etmiyor ve şirkinde devam ediyor böylelikle cehenneme düşüyor(nedenmiş sen de kur’ana bakıp …sonra ölçüp biçip,yüzünü ekşitip,kaşlarını çatarak …”bu nakledile gelen bir aldatmacadır(sihr)…insan uydurması/sözüdür …diyerek namaz diye bir ritüeli terk edenlerden değil misin?..rabbilir belki de senin gibilerden bahsediyordur) ve soruyorlar neden cehennemdesiniz çünkü biz Allahın indirdiğine inanmamıştık doğrulamamış ve ona göre yaşamamıştık. Bu düşünceyi doğrulayan ayetler devamında salatın ne olduğunu ayetler açıklıyor;
44."Yoksula yedirmezdik." 45.''Bâtıla dalanlarla birlikte biz de dalardık." 46."Ceza gününü de yalanlıyorduk." evet burda söylenen salatın gerekleri şunlar... yoksula yedirmek batıla dalmamak ceza gününü inkar etmemek (bak sàlàt etmezdik ayetinden sonra gelen 44.ayetin başında…”yani” diye bir şey yok ..ama sen koymamış olsan da ‘ve’ diye bir bağlaç var …şöyle ki; “43-derler ki:biz sàlat edenlerden değildik..”44-ve yoksula da yedirmezdik”…”45-ve batıla dalanlarla birlikte….”şeklinde gidiyor ayrıca ‘ve’nin hiçbir şekilde ‘yani’ diye bir anlamı da bulunmamaktadır!)
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma