Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 19 haziran 2007 Yer: Finland Gönderilenler: 55
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam hanif olan ve yalnızca
Alemlerin Rabbi Rahman ve Rahim olan Allah a ibadet edip O ndan yardım isteyen
ve Kuran ın akleden ve düşünenleri muhatab aldığı insanlara olsun…
Forumda bulunan
sevgili dostlarıma kafamı kurcalayan bir soruyu yöneltmek istiyorum.
Bildiğim kadarı
ile tüm insanlık Yahudiler Hıristiyanlar da dahil herkes kurana uymak islama
girip teslim olmak zorunda.Yani rehberi kuran ve dini Islam olmalı. Nuh tan beri
tek olan din islamdır zira.
Tarihsel olarak bu
ayetlerin sebebi nüzulu Yahudilerin bir iş hakkında resulden hüküm vermesini
istemesi üzerine.detaya inmek istemiyorum zira dinler tarihini bilen arkadaşlarım
cevap verirler ise buna deyinecektir.
Ilgili ayetler:
41. Ey Peygamber, kalpleri inanmadığı
halde ağızlarıyla 'Inandık' diyenlerle Yahudiler'den küfür içinde çaba
harcayanlar seni üzmesin. Onlar, yalana kulak tutanlar, sana gelmeyen diğer
topluluk adına kulak tutanlar (haber toplayanlar)dır. Onlar, kelimeleri
yerlerine konulduktan sonra saptırırlar, 'Size bu verilirse onu alın, o
verilmezse ondan kaçının' derler. Allah, kimin fitne(ye düşme)sini isterse, artık
onun için sen Allah'tan hiç bir şeye malik olamazsın. Işte onlar, Allah'ın
kalplerini arıtmak istemediği kimselerdir. Dünyada onlar için bir aşağılanma,
ahirette onlar için büyük bir azab vardır.
42. Onlar, yalana kulak tutanlardır,
haram yiyicilerdir. Sana gelirlerse aralarında hükmet
veya onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirecek olursan, sana hiç
bir şeyle kesin olarak zarar veremezler. Aralarında
hükmedecek olursan adaletle hükmet. Şüphesiz, Allah, adaletle hüküm
yürütenleri sever.
43.Allah'ın
hükmünün bulunduğu Tevrat yanlarında olduğu halde, seni nasıl hakem kılıyorlar
ve sonra bunun peşinden yüz çeviriyorlar? Işte onlar, inanmış değildir.
44.Gerçek şu
ki, biz Tevratı, içinde bir hidayet ve nur olarak indirdik. Teslim olmuş
peygamberler, yahudilere onunla hükmederlerdi. Bilgin-yöneticiler (Rabbaniyun)
ve yüksek bilginler de (Ahbar), Allah'ın kitabını korumakla görevli kılındıklarından
ve onun üzerine şahidler olduklarından (onunla hükmederlerdi.) Öyleyse
insanlardan korkmayın, benden korkun ve ayetlerimi az bir değere karşılık
satmayın. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, kafir olanlardır.
45. Biz onda, onların üzerine yazdık:
Can'a can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve (bütün) yaralara
(karşılık da) kısas vardır. Ama kim bunu sadaka olarak bağışlarsa o kendisi
için bir keffarettir. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, zalim
olanlardır.
46. Onların (peygamberleri) ardından
yanlarındaki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak Meryem oğlu Isa'yı gönderdik ve ona
içinde hidayet ve nur bulunan, önündeki Tevrat'ı doğrulayan ve muttakiler için
yol gösterici ve öğüt olan Incil'i verdik.
47.Incil
sahipleri Allah'ın onda indirdikleriyle hükmetsinler. Kim Allah'ın indirdiğiyle
hükmetmezse, işte onlar, fasık olanlardır.
48.Sana da
(Ey Muhammed,) önündeki kitap(lar)ı doğrulayıcı ve ona 'bir şahid-gözetleyici'
olarak Kitab'ı (Kur'an'ı) indirdik. Öyleyse aralarında Allah'ın indirdiğiyle
hükmet ve sana gelen haktan sapıp onların heva (istek ve tutku)larına uyma.
Sizden herbiriniz için bir şeriat ve bir yol-yöntem kıldık.
Eğer Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet kılardı; ancak (bu,) verdikleriyle
sizi denemesi içindir. Artık hayırlarda yarışınız. Tümünüzün dönüşü Allah'adır.
Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir.
49.Aralarında
Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve onların hevalarına uyma. Allah'ın sana
indirdiklerinin bir kısmından seni şaşırtmamaları için diye onlardan sakın.
Şayet yüz çevirirlerse, bil ki, Allah bir kısım günahları nedeniyle onlara bir
musibeti tattırmak istemektedir. Şüphesiz, insanların çoğu fasıklardır.
Görüldüğü
üzere 3 tip profil var..kafir,zalim ve fasık…
Sorular :
1 o günün Tevrat
ve incili bozulmuş değil mi? Kuranda Tevrat ve Incil hakkında bozulmuş olduklarına
dair ayet var mı?
2 bu hükümler hangileridir?
3 Medeni olan bu surede neden
Allah kurana değilde ellerindekine tabi olmalarını istiyor.? Neden herkese
kendi kitapları ile hükmetsinler diyor? Neden kurana teslim olmalarını
istemiyor? Tevrat doğru mu? Doğru ise neden? Yanlış ise neden?
4 daha önce inen kitaplara iman
etmek ne anlama geliyor? Bu ayeti nasıl anlamalıyız?
5 eğer Tevrat o gün doğru ise
bugünün Yahudileri biz tevratla hükmederiz bak Allah kuranda böyle emrediyor
deseler haklılar mı* tevrata uyabilriler mi şayet bugün Tevrat doğru mu?
6 tevratın dilini anlamak için
ibranice bilmelimiyiz yada tevratı tefsir ederken içindeki ifadleri nasıl
anlamalıyız?
7 tevrata grek felsefesi ve
yunan mitolojisi karışmış mıdır?
8 bu ayetlere bakara kuranda
nesih mensuh vardır diyebilir miyiz?
9 eğer nesih mensuh var ise
peygambere soru sormak için sadaka vermeleri gerekenler için ayet inmiş daha
sonra devam eden bir ayet ile bu sorumluluk ağır geldiği için geri alınmıştır.
Bu durum nesih mensuha örnek midir? (mücadele 12-13)
Sorularım
bu kadardır dostlarım.Rabbim yardımcınız olsun. Ve kuranı anlamada şeytanı
sizden uzak tutsun ve ilminizi artırsın..
Katılma Tarihi: 20 ekim 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 262
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba Rad:
Çok dar vakitte bir iki cümle yazayım, yarın inşallah daha detaylı sorularına paylaşım sunabilirim.
Eğer tevrat, incil, Allahın indirdiği orijinallikte kalsaydı ve insanlar buna uysaydı düz mantık ile ne incil ne de kuran nazil olmayacaktı. Çünkü tevrat bozulduğu için incil, incilde bozulduğu için kuran nazil oldu. ve bir de şu var sanırım, net bilmiyorum ama yine düz mantıkla hareketle, tevrat ve incil Allahın koruması altındamı yoksa değilmiydi diye bir soru çıkıyor. Eğer Kuran gibi koruma altına alınmış olsa idi değiştirilemezdi diye düşünüyorum. Değiştirdiklerine göre, Allah Kuranla artık dinimizi tamamlamış, eksi kitaplardan değiştirilen ayetleri de yine bize Kuranla bildirmiştir.
Eğer o kitaplardaki hükümler ile Kuran daki hükümler çelişmiyorsa ve ordakilerlede iman ediyorlarsa burda bir sıkıntı yok gibi duruyor. Çünkü o kitaplarda da Allah mesajlarını iletmişti insanlara. Ama bugün görüyoruz ki değiştirmişler. Bu yüzden Kuran yolu diyoruz. Yine de en doğrusunu Allah bilir diyorum. İnşallah yarın daha detaylı birşeyler paylaşabilirim bu konuda.
Allaha emanet olasınız...
__________________ benim namazım, bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm bütün alemlerin rabbi olan ALLAH içindir.
Katılma Tarihi: 17 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
RAD_ Yazdı:
Selam hanif olan ve yalnızca Alemlerin Rabbi Rahman ve Rahim olan Allah a ibadet edip Ondan yardım isteyen ve Kur’an’ın akleden ve düşünenleri muhatap aldığı insanlara olsun…
Forumda bulunan sevgili dostlarıma kafamı kurcalayan bir soruyu yöneltmek istiyorum.
Bildiğim kadarı ile tüm insanlık Yahudiler Hıristiyanlar da dahil herkes kurana uymak İslam’a girip teslim olmak zorunda.Yani rehberi kuran ve dini İslam olmalı. Nuh tan beri tek olan din İslam dır zira.
Tarihsel olarak bu ayetlerin sebebi nüzulü Yahudilerin bir iş hakkında resulden hüküm vermesini istemesi üzerine, detaya inmek istemiyorum zira dinler tarihini bilen arkadaşlarım cevap verirler ise buna değinecektir.
İlgili ayetler:
41- Ey peygamber, kalpleri inanmadığı halde ağızlarıyla "İnandık" diyenlerle Yahudilerden küfür içinde çaba harcayanlar seni üzmesin. Onlar, yalana kulak tutanlar, sana gelmeyen diğer topluluk adına kulak tutanlar (haber toplayanlar)dır. Onlar, kelimeleri yerlerine konulduktan sonra saptırırlar, "Size bu verilirse onu alın, o verilmezse ondan kaçının" derler. Allah, kimin fitne(ye düşme)sini isterse, artık onun için sen Allah'tan hiçbir şeye malik olamazsın. İşte onlar, Allah'ın kalplerini arıtmak istemedikleridir. Dünyada onlar için bir aşağılanma, ahirette onlar için büyük bir azap vardır.
42- Onlar, yalana kulak tutanlardır, haram yiyicilerdir. Sana gelirlerse aralarında hükmet veya onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirecek olursan, sana hiçbir şeyle kesin olarak zarar veremezler. Aralarında hükmedersen adaletle hükmet. Şüphesiz, Allah, adaletle hüküm yürütenleri sever.
43- Allah'ın hükmünün bulunduğu Tevrat yanlarında olduğu halde, seni nasıl hakem kılıyorlar ve sonra bunun peşinden yüz çeviriyorlar? İşte onlar, inanmış değildir.
44- Gerçek şu ki, Biz Tevrat’ı, içinde bir hidayet ve nur olarak indirdik. Teslim olmuş peygamberler, Yahudilere onunla hükmederlerdi. Bilgin-yöneticiler (Rabbaniyun) ve yüksek bilginler de (Ahbar), Allah'ın Kitabı’nı korumakla görevli kılındıklarından ve onun üzerine şahidler olduklarından (onunla hükmederlerdi.) Öyleyse insanlardan korkmayın, Benden korkun ve ayetlerimi az bir değere karşılık satmayın. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, kafir olanlardır.
45- Biz onda, onların üzerine yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve (bütün) yaralara (karşılık da) kısas vardır. Ama kim bunu sadaka olarak bağışlarsa o kendisi için bir kefarettir. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, zalim olanlardır.
46- Onların (peygamberleri) ardından yanlarındaki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak Meryem oğlu İsa'yı gönderdik ve ona içinde hidayet ve nur bulunan, önündeki Tevrat'ı doğrulayan ve muttakiler için yol gösterici ve öğüt olan İncil'i verdik.
47- İncil sahipleri Allah'ın onda indirdikleriyle hükmetsinler. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, fasık olanlardır.
48- Sana da (Ey Muhammed,) önündeki kitap(lar)ı doğrulayıcı ve ona 'bir şahid-gözetleyici' olarak Kitab'ı (Kur'an'ı) indirdik. Öyleyse aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen haktan sapıp onların heva (istek ve tutku)larına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol-yöntem kıldık. Eğer Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet kılardı; ancak (bu,) verdikleriyle sizi denemesi içindir. Artık hayırlarda yarışınız. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir.
49- Aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve onların hevalarına uyma. Allah'ın sana indirdiklerinin bir kısmından seni şaşırtmamaları için onlardan sakın. Şayet yüz çevirirlerse, bil ki, Allah bir kısım günahları nedeniyle onlara bir musibeti tattırmak istemektedir. Şüphesiz, insanların çoğu fasıklardır.
Görüldüğü üzere 3 tip profil var..kafir,zalim ve fasık…
Sorular :
1 o günün Tevrat ve incili bozulmuş değil mi? Kuranda Tevrat ve İncil hakkında bozulmuş olduklarına dair ayet var mı?
2 bu hükümler hangileridir?
3 Medeni olan bu surede neden Allah kurana değil de ellerindekine tabi olmalarını istiyor.? Neden herkese kendi kitapları ile hükmetsinler diyor? Neden kurana teslim olmalarını istemiyor? Tevrat doğru mu? Doğru ise neden? Yanlış ise neden?
4 daha önce inen kitaplara iman etmek ne anlama geliyor? Bu ayeti nasıl anlamalıyız?
5 eğer Tevrat o gün doğru ise bugünün Yahudileri biz Tevrat’la hükmederiz bak Allah kuranda böyle emrediyor deseler haklılar mı* Tevrat’a uyabilirler mi şayet bugün Tevrat doğru mu?
6 Tevrat’ın dilini anlamak için İbranice bilmeli miyiz yada Tevrat’ı tefsir ederken içindeki ifadeleri nasıl anlamalıyız?
7 Tevrat’a gerek felsefesi ve yunan mitolojisi karışmış mıdır?
8 bu ayetlere bakara kuranda nesih mensuh vardır diyebilir miyiz?
9 eğer nesih mensuh var ise peygambere soru sormak için sadaka vermeleri gerekenler için ayet inmiş daha sonra devam eden bir ayet ile bu sorumluluk ağır geldiği için geri alınmıştır. Bu durum nesih mensuha örnek midir? (mücadele 12-13)
Sorularım bu kadardır dostlarım.Rabbim yardımcınız olsun. Ve Kur’an’ı anlamada şeytanı sizden uzak tutsun ve ilminizi artırsın..
Selametle rabbime emanet olunuz…
Rad Cihadi…
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Katılma Tarihi: 17 ekim 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Aleyküm selam olsun!
Yazının Kırmızı olanları ayetin meali, Siyah olanlarda yorumumuz dur.
5/Maide/41
“Ey peygamber, kalpleri inanmadığı halde ağızlarıyla "İnandık" diyenlerle Yahudilerden küfür içinde çaba harcayanlar seni üzmesin.” (Münafıklar ve Yahudilerden küfre hizmet edenler, Medine de Resulullah ve arkadaşları tarafından kurulmuş olan devleti, istemeyip yıkılıp yok olması ve etkinliğini kaybetmesi için çalışıp İslam’ın düşmanı olan müşriklere yardım ediyor ve büyümemesi içinde propaganda yapıyorlardı.)
“Onlar, yalana kulak tutanlar, sana gelmeyen diğer topluluk adına kulak tutanlar (haber toplayanlar)dır.
Onlar, kelimeleri yerlerine konulduktan sonra saptırırlar, "Size bu verilirse onu alın, o verilmezse ondan kaçının" derler. (Kendi emelleri için her türlü şahsiyetsizliği ve adiliği (yalan haber, kavramların mahiyetini değiştirmek, insanların yüreklerine korku salmak, dini kendi tekellerine hapsetmek vb. şeyler) yapıyorlardı.)
Allah, kimin fitne(ye düşme)sini isterse, artık onun için sen Allah'tan hiçbir şeye malik olamazsın. (Kötü/habis düşünceleri, yaptıkları şeytani planları ve işledikleri amalleri onlara çok kötü bir akıbet hazırlıyordu.) İşte onlar, Allah'ın kalplerini arıtmak istemedikleridir. Dünyada onlar için bir aşağılanma, ahirette onlar için büyük bir azap vardır.(Allah kavim yada kabilelere değil yapılan işlere bakar, iyiyse mükafatlandırır, kötüyse cezalandırır. Hiç kimseye ayrıcalıklı muamele etmez.)
5/Maide/42
Onlar, yalana kulak tutanlardır, haram yiyicilerdir. Sana gelirlerse aralarında hükmet veya onlardan yüz çevir. (Resulullah’ın kurduğu Medine devletinde hem münafıklar hem de Yahudiler vardı, bunlar aynı şehirde oldukları için kurulan bu devletten istifade edebilirlerdi, Resulullah işin farkında olmasına rağmen, Yahudilerle barış içinde yaşamak ve münafıklarla da yüzleşmek istemiyordu. Böyle yaparsa zaten müşriklerle savaş halinde olan ve yeni kurulan devleti zarar görebilir düşüncesi vardı. Allah’ta ona korkmamasını söyledi.)Eğer onlardan yüz çevirecek olursan, sana hiçbir şeyle kesin olarak zarar veremezler.(Ama eğer meselelerini çözmek istersen de sana hiçbir engel yok, ancak her durumda adil ol.) Aralarında hükmedersen adaletle hükmet. Şüphesiz, Allah, adaletle hüküm yürütenleri sever.
5/Maide/43
Allah'ın hükmünün bulunduğu Tevrat yanlarında olduğu halde, seni nasıl hakem kılıyorlar ve sonra bunun peşinden yüz çeviriyorlar? (Yahudiler belki işlerine gelecek şekilde hükmeder diye zaman zaman Resulullah’a gelerek “bizim şu meseleyi çözsen çözsen sen çözersin” deyip, işlerine gelirse çıkan hükme razı oluyorlardı, işlerine gelmediği zaman yan çiziyorlardı.)İşte onlar,(kendi dinlerine de)inanmış değildir.
5/Maide/44
Gerçek şu ki, Biz Tevrat’ı, içinde bir hidayet ve nur olarak indirdik. (Biz bu kitabı indirdiğimizde böylemiydi) Teslim olmuş peygamberler, Yahudilere onunla hükmederlerdi. Bilgin-yöneticiler (Rabbaniyun) ve yüksek bilginler de (Ahbar), Allah'ın Kitabı’nı korumakla görevli kılındıklarından ve onun üzerine şahidler olduklarından (onunla hükmederlerdi.) (Dönüp bir düşünün siz gerçeğin ne olduğunu bilirsiniz, eğer siz elinizdekiyle hükmederseniz, gerçekten samimi olduğunuz ortaya çıkar, bu samimiyetiniz sizi en gerçeğe iman etmeye götürür.) Öyleyse insanlardan korkmayın, Benden korkun ve ayetlerimi az bir değere karşılık satmayın. (Allah’tan hakkıyla korkarsanız “O” size iyiyi kötüden ayırt etme gücü verir kötülüklerinizi örter.) Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, kafir olanlardır.
5/Maide/45
Biz onda, onların üzerine yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve (bütün) yaralara (karşılık da) kısas vardır. Ama kim bunu sadaka olarak bağışlarsa o kendisi için bir kefarettir. (Onlar kendilerine indirilen kitaba bağlı kalsalar, basiretlerinin önündeki engel kalkacak ve gelip Resulullah’a iman edecekler. Çünkü onlara indirilenle Kur’an arasında karşılaştırma yaptıklarında, akli selim olanlar, temiz vicdan sahipleri, sağduyulu bakanlar gerçeği yakalayacaklar. Afakta ve enfüste olan ayetler, evrensel olan genel geçer kaideler, hakla batılı ayırt edecek gerçeklerle doludur.)Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, zalim olanlardır.
5/Maide/46,47
Onların (peygamberleri) ardından yanlarındaki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak Meryem oğlu İsa'yı gönderdik ve ona içinde hidayet ve nur bulunan, önündeki Tevrat'ı doğrulayan ve muttakiler için yol gösterici ve öğüt olan İncil'i verdik.(Niyetleri iyi olanlar hidayet bulur gerçeği yakalar, Allah’tan gelen her mesajı tanırlar ve ona iman ederler. Art niyetli olanlar kendi kitaplarına da inanmazlar, İncil ede, Kur’an’a da. Kendini Müslüman sayan gelenekçilerde aynı değilmi!!?? Sizin inandığınız Kuran’la onların inandıkları aynımı? Onlara desen ki gelin Allah’ın kitabıyla hükmedelim! “ yok biz falan mezhebin filan efendinin veya şu rivayetin hükmüne göre” hükmederiz demezler mi?)
İncil sahipleri Allah'ın onda indirdikleriyle hükmetsinler. Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, fasık olanlardır.
57Maide/48
Sana da (Ey Muhammed,) önündeki kitap(lar)ı doğrulayıcı ve ona 'bir şahid-gözetleyici' olarak Kitab'ı (Kur'an'ı) indirdik. Öyleyse aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen haktan sapıp onların heva (istek ve tutku)larına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol-yöntem kıldık. (Her toplumun şeriat/hukuk sistemi farklıdır, değişmeyen şey “İman” “Ahlak” “İbadet” bu değişmezler üzerinden kendi yönteminizi belirlersiniz. Her toplumun sorunları kendine has özelliktedir. Örfü, gelenekleri, kültürü ve sosyoekonomik yapısı farklı farklıdır.) Eğer Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet kılardı; ancak (bu,) verdikleriyle sizi denemesi içindir. Artık hayırlarda yarışınız. Tümünüzün dönüşü Allah'adır.(Gün geçtikçe medeniyetler, sürekli kendini yeniler buda beraberinde sorunların yönünü değiştirir. Dünyada hızla gelişen bu değişime en uygun (Kur’an’ın hakemliğinde) hukuk sistemini belirlemek Müslümanlara düşer, şayet ihtilaf edersekte..)Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir.
5/Maide/49
Aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve onların hevalarına uyma.(Senden taviz isteyecekler bunun karşılığında sana rüşvet teklif edecekler, bazı laf ebeliği yapacaklar yaldızlı sözler edecekler, “ben falan kavmin lideriyim arkam kuvvetli, oğullarım, param malım mülküm var” vs.. sözlere kanma.) Allah'ın sana indirdiklerinin bir kısmından seni şaşırtmamaları için onlardan sakın. Şayet yüz çevirirlerse, bil ki, Allah bir kısım günahları nedeniyle onlara bir musibeti tattırmak istemektedir. Şüphesiz, insanların çoğu fasıklardır.
Sevgili kardeşim umarım soruların bir kısmına cevap olmuştur.
Allah ilmini artırsın.
__________________ Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Katılma Tarihi: 20 ekim 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 262
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba Rad;
İbrahiminin yazdıklarına pek birşey eklenecek gibi durmuyor ancak senin 9. sorunla ilgili birşeyler yazmak istiyorum.
9 eğer nesih mensuh var ise peygambere soru sormak için sadaka vermeleri gerekenler için ayet inmiş daha sonra devam eden bir ayet ile bu sorumluluk ağır geldiği için geri alınmıştır. Bu durum nesih mensuha örnek midir? (mücadele 12-13)
Aşağıda açık renk ile yazılanlar ayetler, koyu renk ile yazılanlar bu ayetlerin tefsirleridir:
Mücadele 12- Siz ey imana ermiş olanlar! Elçiye ne zaman bir şey danış(maya niyetlen)irseniz, bu danışma vesilesi ile karşılıksız yardımda bulunun: (Kişinin Allah'ın Elçisine her "danışma"sı vesilesiyle karşılıksız yardımda bulunmaya çağrılması, çoğu zaman yanlış anlaşılmış ve onunla, yani yaşadığı dönemde gerçekten yapılan konuşmalar/danışmalar ile sınırlındarılmıştır. Bunun sebebi, muhtemelen, yaşadığı zamanda bazı çok heyecanlı müminlerin rahatsız edici ölçüdeki ilgilerini azaltmaktı. Bu yanlış anlama, bir sonraki ayette ifade edilen yukarıdaki istisna ile birlikte, bazı müfessirleri, bu emrin "nesh edilmiş" olduğu şeklinde temelsiz bir kaanate sevk etmiştir. Ama böyle bir "nesih" teorisinin hiçbir şekilde savunulamaz olduğu gerçeği (Bakara 106'da görüldüğü üzere) yanında, ayrıca "Elçi" (Rasul) teriminin Kuranda yalnızca Peygamber Muhammed'in benzersiz kişiğiliği anlamında değil, ama aynı zamanda onun tarafından dünyaya aktarılan öğretiler bütünü anlamında kullanıldığını bilirsek bu ayeti doğru şekilde anlayabiliriz.
Bu birçok Kurani öğütten de anlaşılmaktadır. "Allaha ve Rasulune kulak verin" ve daha belirgin olarak (4:59 da): "Eğer herhangi bir konuda anlaşmazlığa/ayrılığa düşerseniz onu Allaha (yani Kurana) ve Elçiye (yani, onun sünnetine, Kurana uygun yaşantısı ve öğretisine) götürün", ki bu ayet birinciyi açıklamak gibi bir fonksiyon taşımaktadır. Bu anlamda alınınca yukarıdaki "Elçi'ye danışma" ifadesi yalnız o'nun kişiliğine ve çağdaşlarına değil, daha çok o'nun genel öğretilerine ve bütün zamanlar ve mekanlardaki müminlere işaret eder. Başka bir deyimle, her mümin, ne zaman kendisini Elçi'nin öğretilerini araştırmaya/öğrenmeye verse, yahut Kuranın tanımladığı gibi, ilahi kelamı bize aktaran "Elçi'ye "danışma"ya niyetlense, "karşılıksız yardımda bulunma"sı, -bu hem muhtaç bir kişiye maddi yardımda bulunma olabilir, hem de aydınlanmaya muhtaç olan bir kişiyi bilgilendirme ya da sadece zayıf bir insana iltifatta bulunma bile olabilir- tavsiye edilmiştir.)
bu sizin yararınıza olacak ve sizin (iç) temizliğinizi sağlayacaktır. Ama buna gücünüz yetmezse ("eğer (bir imkan) bulamazsanız". Yani, o anda karşılıksız yardımda bulunacağınız bir kimseyi veya -herhangi bir sebeple- onu yerine getirme imkanını.) (bilin ki) Allah çok affedicidir, rahmet kaynağıdır.
Mücadele 13- (Elçiye) danışmanız vesilesiyle kimseye bir yardımda bulunmamaktan dolayı (günah işlemiş olabileceğinizden) korkuyor musunuz? Eğer (imkanlarınızın olmamasından dolayı) bunu yapamazsanız ve Allah size affediciliğini gösterirse, siz de namazlarınızda devamlı ve dikkatli olun ve (sadece) arındırıcı yükümlülüklerinizi (Yani, bir müminin servetini ve gelirini bencilliğin kirinden arındırmayı hedefleyen zorunlu vergiyi (zekat): bu demektir ki, kişinin karşılıksız yardım olarak daha fazlasını yapma imkanına sahip olmaması bir günah sayılmaz.) yerine getirin getirin ve (böylece) Allaha ve Elçisine itaat edin: Çünkü Allah yaptığınız herşeyden haberdardır. (Muhammed Esed: Meal - Tefsir)
Bu ayetlerde de görülüyorki Kuranın kendi bütünselliği içinde nesih yoktur. Bakara 106'da da zikredilmiş bu durum yine Kuran'da.
4 daha önce inen kitaplara iman etmek ne anlama geliyor? Bu ayeti nasıl anlamalıyız?
Bunu da şöyle açıklayabiliriz: Bütün kutsal metinler insanlara yeryüzünde ölçülü ve dengeli bir insan-toplum olarak yaşamalarını öğütlemesiyle beraber; Bir olan Allahın varlığına ve birliğine imana çağırmış, yaratıcısına şahsi olarak ibadetle yöneleceğini, toplumsal anlamda da O'nun yasalarına tabi olmamız gerektiğini vurgulamıştır. Bu anlamda Allahın bütün vahiyleri birbiriyle çelişemez. Ancak: geçmiş izleyicilerin bir kısmı bizim de bildiğimiz gibi kendi heva ve heveslerine uyduklarından dolayı bu metinlerin bazı yerlerini tahrif etmiştir (bizdeki gelenek ve mezhebe dayalı zihniyette de aynı şeyi görüyoruz). Bu yüzden artık son mesaj Kurandır, ölçümüz budur.
Allah ilmimizi artırsın diyorum.
Hepiniz Allaha emanet olasınız...
__________________ benim namazım, bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm bütün alemlerin rabbi olan ALLAH içindir.
Kuranın diğer kitaplara kıyaslamasını şu şekilde de yapabiliriz: Diğer ilahi kitaplardan Tevrat, ilkokul düzeyinde bir kitap olup içinde bol bol kıssalar mevcuttur,İncil de lise düzeyinde bir kitap olup içinde kelimullah olan İsa resulün bir öğretmen olarak çevresine verdiği ibretlik dersler vardır. Kuran ise,üniversite düzeyinde bir ilahi kitap olup hem noterdir,hem ulaştığı bütün insanlar için rehberdir,hem de kıyamette sınav kitabıdır.
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba
Sayin Rad sorulariniza ozet niteliginde genel bir cevap yazmak arzusundayim .
“Size ; Nuh’a vasiyet edileni, sana vahyettigimizi, Ibrahim’e,Musa’yave Isa’ya vasiyet ettigimizi dinin hukumleri kildik(dinden seriat yaptik)…..” SURA 13
Ayetin acik ifadesiile gorulen, butun insanliga vazedilen din ayni dindir.Bu Allah katindaki tek makbul din,yaniIslam’dir. Her Resul kendi toplumuna bu musterek dini iletmistir. Burda din tanimini nasil anladigimiz da onem tasimaktadir. Toplumlarin zaman, mekan ve benzeri sartlara ozgun degisiklikler tasimasi kacinilmaz olarak detay konularinda farkli hitaplara muhatap kalmalarina sebeb vermistir. Allah bunlari, dinin tanimina etki edip, musterekligi degistirecek nitelikler olarak gormemistir.
Vahyedilen Kitaplarin korunmasi konusuna gelince , bu konu malesefcok yanlis algilanmistir. Allah’in diger vahiyleri koruma altina almayip, bunu sirf Kuran’a munhasirkilmasi, Kuran’i bir inanc degildir.Allah indirdigi butun Zikir’leri, vahiy sureci icinde muhafaza altina almistir. Bu koruma islemi, vahiy sureci icin gecerlidir.
Malesef diger vahiyler Resullerin ardindanmudahelelere maruz kalmistir. Cok sukur Kuran Inananlarin asiri titizligi sonucu korunarak gunumuze degin gelmistir. Onlarin bu gayretleri kucumsenerekKuran koruma altinda oldugu icin korunmusturdusuncesi benimsenmistir.
Kuran’da muhafaza ile ilgili ayetler iyi incelendiginde konu daha iyi anlasilir. Allah Kuran’in hicbir mudahaleye maruz kalmaksizin ,yani cin ,seytan vesairenin herhangi bir sekilde Resul’e gelen vahye katkida bulunamayarak Kuran’in korunmus bir sekilde Muhammed’e iletildigini belirtmistir. Bu iletisim esnasindaki butun islemlerin bizatihi Allah’in kontrolunde oldugu aciklanmistir.
Bu yazdiklarimin tepki doguracaginin farkindayim , acele etmeden yeniden arastirilarak cevap yazilirsa daha saglikli sonuc elde ederiz.
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Kuran,Ehli Kitap ile ilgili olarak degisik tanimlamalar yapmistir.
Vahyin ilk gunlerinde onlari Mekke'lilerle yasanan yogun tartismalarda Kuran'in inanc iddialarini tasdik eden referans olarak goruruz. Hicretin akabinde,cig gibi buyuyen Islam toplumunu kendine tehdid olarak goren ehli kitabin buyuk bir kismi , Kuran hitabina karsi hasmane tavirlar sergilemeye baslamistir. Bu donemin ardindan kitap ehli hakkinda olumlu ifadelerin nadiren kullanildigi gorulur. Onlari, Mekke'lileri ve Medine'deki muhalifleri inananlara karsi kiskirtan,onlara Kuran aleyhtari argumanlar sunan, inananlarla yaptiklari anlasmalara riayet etmeyen ve daha nice sinsi dusmanliklar sergileyen kimseler olarak goruruz. Iste bu yuzden onlar hakkindaki Kuran ifadelerini konteksinden cikarmadan kronolojisini iyi takip ederek degerlendirmeliyiz.
Resulun muhatabi Kitap ehlinin elinde dort basi mamur eski ahid ve yeni ahid bulundugunu bilmiyoruz. Burdaki Kitap ehlinin elinde kismi olarak yazili nushalari bulunabilir,fakat yahudi ve hristiyanligin akademik merkezi olmaktan cok uzak bir durumda olduklari kesin olarak bilinmektedir. Kuran'daki muteber manadaki Tevrat ve Incil ifadesi orjinal kaynaklara ozgu kilinmalidir. Tahrif edilmis haliyle mevcut nushalarin Kuran tarafindan tasdiki soz konusu olamaz. Bu nushalarin icerdigi kismi dogrular Kuran tarafindan serh acilarak referans gosterilmistir. Eger bu nushalarin butunu asli gibidir diye tasdik edilseydi bunlar Resul'un ve inananlarinda muracat kaynagi olurdu.Oysa Resulun bunlara yonelis icinde oldugunu gormuyoruz. En son analizde Allah butun insanligi hak olarak tek mevcut,bir Kitab'a Kuran'a davet ediyor.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma