gercek_neyse Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 08 mart 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 45
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
İman yıkıcı olabilir mi?
Evet olabilir. Hem de en güçlü atom bombasından daha yıkıcı olabilir. Gerçek imanın yaratıcı, yapıcı, erdirici gücü kadar sahte imanın da öldürücü-yıkıcı-süründürücü etkişi vardır...
Bizim Kurtuluş Savaşımız, başlangıçta bir 'fetvalar savaşı' idi. Yani yıkıcı imanla, yapıcı imanın savaşı. Bağımsızlığın, özgürlüğün, emperyalizm ve sömürüye karşı çıkışın yanında yer alan Kuvayi Milliyeci dindarlar imanlarını, ezilen, sömürülen kitlelere yardımı için harekete geçiriyorlardı. Yapıcı bir rol oynuyorlardı. Mürteci-hain dinciler ise Kurtuluş Savaşı ve Kuvayi Milliye'yi din dışı göstererek, işgalci düşman lehine iş görüyorlardı. Yani yıkıcı bir rol oynuyorlardı. Tarih; birincileri kutsayıp onurlandırdı, ikincileri lanetledi.
Sahte imanın insan kitlelerini ne hale getireceğini görmek isteyenlerin eski zamanlar için engizisyon icraatına, yeni zamanlar için de Müslüman kitlelerin durumlarına bakmaları yeterli olur...
Daha net örnek arayanlar, 11 Eylül Dehşeti'ne baksınlar!...
11 Eylül Dehşeti de bir imanın ürünüdür. Yıkıcı, acımasız, saplantılı, insan düşmanı bir imanın.Varlık ve insana Allah'ın gözüyle bakmayan bir imandır bu... Allah'ı alet etmiş olsa bile Allah'ı dışlayan bir imandır. Allah'ı alet etmek, O'nu maske olarak kullanmak Allah'ın istediğinin tersini yapmaya engel değildir. Gerçek bu olduğu içindir ki bizzat Allah: Sakın Allah ile aldatılmayın! (Kur'an, 35/5; 57/14) diyerek insanı uyarmıştır.
Kur'an, Allah ile aldatılmayın! diyerek, imanın bir tahrip aracı yapılabileceğini, tanrısal bir duyürüya dönüştürmüştür. Dahası var: Kur'an, kötülük, çirkinlik kavramlarını, örneğin bilime asla izafe etmediği halde imana izafe etmiştir. (bk. Kur'an, 2/93) Demek istemiştir ki iman kötülük, çirkinlik ve olumsuzluğun aracı, motor gücü yapılabilir. Bu gerçek, özellikle Allah ile aldatılmayın diyen bir kitap tarafından ifadeye konuyorsa altı birkaç kez çizilmelidir.
Hz. Muhammed bir sözünde kendisini şöyle tanıtıyor: Ben, muallim (öğretici) olarak gönderildim, muannit (inadı tanrılaştıran) olarak gönderilmedim.
İmanla inadın karıştırılabileceğini, inadın da iman gibi kutsal ilan edilebileceğini gösteren ölümsüz bir sözdür bu!
Gerçek şu ki, psikolojik açıdan, imanla inat aynı zemine oturur. İkisinde de kayıtsız bağımlılık, ısrar, atılganlık ve gözü peklik vardır. Birçok insan, özellikle din istismarı tarafından aldatılmış birçok dindar, ilahlaştırdığı inadını iman sanmakta, emek ve alın terini iman diye diye inat uğruna harcamaktadır. Bu böyle olduğu içindir ki Kur'an, imanı sürekli bir biçimde akıl, bilim, ortak-evrensel insanlık değerleri ile kucaklaştırmak istemektedir. Zamanlar üstü kitap bilmektedir ki bu değerlerle kucaklaşmayan iman er-geç inada dönüşerek yapıcı olmaktan çıkıp yıkıcı bir güç haline gelecektir.
Kur'an'ın, insanlığın vicdan kulağına neleri, nasıl üflediğini anlamak için yaşadığımız günlerin ortaya koyduğu dehşet tablolarına bakın! Ve örneğin, Taliban kafasının iman dediği şeye bakın! Gerçek dinin imanı (yapıcı iman), örneğin uyuşturucuyu yasaklıyor; Taliban imanı (yıkıcı iman) ise uyuşturucuyu üretip satmayı bir cihat gibi algılıyor. Ve kafası kızdıkça haşhaş üretimini artırıyor.
Taliban'ı örnek veriyorum; çünkü en ileri uç o... İnadı imanlaştırmanın dünyada ve Türki-ye'de onlarca örneğini sıralamak mümkün... İşte Irak Operasyonu adlı modern Moğol istilası... O da yıkıcı bir imanın yani muhteris bir inadın ürünü değil mi?
Geride bıraktığımız yüzyılın sonlarında, imanın bir yıkım aracına dönüşebileceğini gösteren belki de bir numaralı düşünür, Protestan ilahiyatçı Paul Tillich'tir. Teolog-filozof Tillich (ölm. 1965) İmanın Dinamikleri (Dynamics of Faith) adlı eserinde göstermiştir ki iman bir yaratıcı-yapıp edici (constructive) güçtür ama, bu onun bazı zihniyetlerce yıkıcı (destructive) bir enerjiye dönüştürülemeyeceği anlamına gelmez. Bilgi, sevgi, akla uygünlük gibi değerlerden uzak kalmış bir iman, önünde durulamayacak bir tahrip gücüne dönüşebilir.
Kur'an'a göre, iman, sevginin bir yoğunlaşması olmalıdır. Kur'an'ın onaylayacağı iman sevgi merkezli, sevgide yoğunlaşmış imandır. Bunun içindir ki Kur'an, kendi müminlerini Allah'a sevgide iyice yoğunlaşmış kişiler olarak tanıtır. (Kur'an, 2/165) Kur'an, kendi müminlerinden iman, gönüllerine sevdirilmiş (Kur'an, 49/7) kişiler olarak da bahseder ki, üzerinde olduğumuz konu açısından son derece dikkat çekicidir.
Yapıcı-yaratıcı iman, gönüllere sevdirilmiş olan imandır; dayatılmış, inat ve nefret şehveti halinde kabul ettirilmiş iman değil. Temelinde sevgi bulunan iman, hareket ve varış noktası ne olursa olsun yapıcıdır. Sevgiye oturmuş bir iman, hayır ve yarar yönünde gerektiği kadar faal olmayabilir ama şer ve zarar yönünde asla faal olmaz.
Müslüman Doğu ili birlikte, Hıristiyan Batı dünyasının da şunu öğrenmelidir: Din kaynaklı iman (isterseniz buna din deyin) hiçbir zaman ve asla nötr olmaz. O, ya yapacaktır yahut da yıkacaktır. O halde, imanı-dini yapıcı, erdirici bir değer olarak hayata sokamayanların, onun bir gün tahrip aracı olarak karşılarına dikileceğini bilmeleri gerekir. Din bahsinde Ben bu işin dışındayım, beni ilgilendirmez demek, kendi kendini aldatmaktır. İman-din ya yapacaktır ya yıkacaktır. Ortası, tarafsızı, bana dokunmayanı, ılımlısı olmaz.
yaşar nuri hoca.
|