Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Kadının cuma veya herhangi bir namazda imamlık yapmasında kuran islamı açısından hiç bir mahzur yoktur. Hatta kadın erkek aynı safta namaz kılmasında da yoktur. Kuran böyle bir yasaklama getirmemiştir. Zaten Hac da böyle kılınıyor. Kadını ikinci sınıf yapan anlayışlar tarım toplumu zamanında Yahudilerde, Hristiyanlarda da vardı. Örneğin kitabı mukaddes Resullerin işleri bölümlerinde Korintoslulara mektup, efesoslulara mektup larda Saint Paul Erkeği Kadının efendisi olarak tanıtır. Eski toplumlarda başı açık olarak bir kralın karşısına çıkmak çok büyük bir kusur addedildiğinden kadının da efendisi erkek olarak kabul edildiğinde kadının erkek karşısına başı açık çıkması çok büyük bir ayıp ve günahtır. Bu düşünceler Yahudi ve kilise kaynaklı olup Endüstri devriminin ortalarına kadar sürdü. Endüstri devrimi ile insanlar şehirlere taşındı. Kadın erkek fabrikalarda birlikte çalışmaya başladı. Ayrıca fabrikalarda çalışan insanın belli bir eğitime ihtiyacı vardı. Okuyabilmeli ve hesap yapabilmeli idi. Devletler eğitime önem vermeye ve eğitimi yaygınlaştırmaya başladılar. Eğitimde en çok kadınlar yer aldı. Üretim, sağlık, eğitim vb çeşitli alanlarda varolmaya başlayan kadın , Endüstri devrimi ( 19 yüzyıl) öncesi , Aydınlanma döneminin laik düşüncelerinin (18 yüzyıl) etkisiyle üzerindeki dini baskıyı kırdı. Başından örtüyü attı. Hristiyanlardaki bu gelişme yahudileri de etkiledi. Zamanla Hristiyanlarla etkileşimde bulunan İslam toplumlarında da elit kesimin kızları da modern giyinmeye başladı. Atatürk Çağdaş Uygarlık ve Kadın hakları, kadının durumunu düzeltme babında en azından devlet kurumlarında, eğitim kurumlarında örtüyü kaldırdı. Bugün Türkiyenin orta ve batısı Endüstri + tarım toplumu. Doğu, güneydoğusu ise feodal tarım toplumu. Araplar, İranlılar, Pakistan , Afganistan falan hepsi feodal tarım toplumu. Araplar sünnet diye arap Aşiret kültürünü din diye dayattılar. Tarım toplumu zaten geri, ama aşiret kültürü bundan bin beter. Zaten bütün kadına baskı, namus anlayışlarında erkeğin kadının herhangi bir hareketinden dolayı aşirete rezil olma korkusu yatar, erkeği aşirete rezil eden kadını kızı öldürürler. Bu bütün feodal toplumlarda böyledir. Araplarda da böyleydi, Yahudilerde de . (recm falan bundan dolayı). Kuranda olmamasına rağmen Araplar eski aşiret adetlerine devam etti. Bu zihniyetler böyle devam etti. Örneğin şu zihniyete bakın. Bazı şehirlerin tren istasyonları şehrin epey dışındadır. Derlerki o şehrin erkekleri yabancı erkekler şehre gelip karılarımız onları görmesin diye böyle istemiş. Kadını öyle bir baskı altında tutuyorlar ki, kadın bulduğu en ufak bir aydınlıkta, beğeneceği yabancı bir erkekle kaçacak korkusu. Yine derlerki Ankarada TBMM çevresindeki tarlalar hep erkeği savaşta ölmüş ailelere aitmiş. Sonra tapu kadastro geçince çevredeki arsaları hep başkaları üzerine yazdırmış, çünkü o zamanlar kadın biraz ortalıkta dolaştımı o.. diye damgalanırmış. ( Bu mu yani müslümanlık, Allahtan korkmazlar, Kuran derki -- Başkasından korkmayın , Benden (Allah) korkun, Çünkü hakkıyla korkulması gereken tek varlık Allahtır.-- Ahirette zaman aşımı yok, yalancı şahit yok, beraat yok-- Başını açtığı için değil böyle Allahsızlıklardan yanacak insanlar.
İstanbulda en kapalı, en yobaz mahallelerde bile kadınlar dışarı çıkar, gezer, alışveriş yapar herhangi bir baskı görmezken bazı arap ülkelerinde baskı yüzünden bunu rahat yapamıyorlar. Hatta Ehliyet alıp araba kullanamıyorlar. Ben Libyada bir kaç ay kaldım. İnsan bir müddet sonra tuhaf oluyor çünkü bakıyorsun etrafta kadın görme oranı belki % 10 falan. Tabii Türkiye ile karşılaştırınca farkı anlıyorsun. Demek ki Osmanlı döneminde de öyleydi.
Artık Müslümanlar neyin gelenek, neyin din olduğunun ayırdına varmalı.
Onun için hele din adına Atatürk e saldıranları anlamıyorum. O olmaya idi hadi kendimizi işgalden kurtardık diyelim, en fazla Mısır gibi bir ülke olurduk. (üretim,eğitim,Sanat, turizm olan tek arap ülkesi, diğerleri aşiret, devlet bile denmez.) Şimdi de gidişimiz ona doğru. Zaten kırsal kesimimiz , gecekondu kesimimiz pek farklı değil.
Ben müslümanlar ilerledikçe taşların yerine oturacağına inanıyorum. Emri maruf nehyi anil münker i ( bira içen delikanlıyı, flörtüyle gezen kızı döv, her naneye homurdan şeklinde uygulanıyor. ) bile Hristiyanlardan öğreniyoruz. (Kadınları ezmeyin, onlara iyi davranın , erkek evlatlarınızdan ayırd etmeyin ).
İnşallah memleketimiz ilerledikçe gerçek İslamın ( Kuran İslamı ) memleketimizde yaşanacağını, diğer dünya ülkelerine de örnek olacağını ümit ediyorum.
__________________ Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
|