Yazanlarda |
|
selimbay Yasaklı
Katılma Tarihi: 22 ocak 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 110
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
TARTIŞMALARI BİTİRECEK BİR ARAŞTIRMA-1 |
|
Dini kaynak olarak sünnetin derecesi:
sünnet-i seniyye kur'an'dan sonra gelmekte ve islâm'ın ikinci kaynağını teşkil etmektedir. çünkü:
a. genellikle hadisler kur'an-ı kerim'i açıklar mahiyettedir. bu itibarla birinci kaynak kur'an-ı kerim, ikinci kaynak ise onu açıklayan sünnet'dir.
b. peygamber efendimiz (sav) muaz b. cebel'i yemen'e gönderdiğinde aralarında geçen şu karşılıklı konuşma, sünnet'in ikinci kaynak olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
muaz b. cebel, resulullahla aralarında şu konuşmanın geçtiğini rivayet eder: resulullah:
- "bir mesele ile karşılaştığında ne yaparsın?" buyurdu. muaz:
- �allah'ın kitabında olanlarla hüküm veririm" dedi. resulullah:
- "şayet allah'ın kitabında bulunmazsa..." muaz:
- "allah rasulünün sünneti ile..." resulullah:
- "allah'ın rasulünün sünnetinde de bulunmazsa" muaz:
- "görüşümle ictihad ederim. elimden gelen gayreti harcamadan geri kalmam."
muaz der ki; resulullah göğsüme vurdu ve şunları söyledi:
"allah'ın peygamberinin elçisini allah ve rasulünün razı olacağı şeylere muvaffak kılan allah'a hamd olsun." [37]
sünnette kur'an-ı kerim'de zikredilmeyen hükümler var mıdır?
kur'an-ı kerim ile karşılaştırıldığında sünnet'in hükümlerinin üçe ayrıldığı görülür.
1.kur'an-ı kerim'de bulunan hükümlerin aynısını ifade eden hadisler. bunlar, kur'andaki hükümleri pekiştirme mahiyetindedir. namaz, oruç, zekat ve haccın farz olduğunu açıklayan hadisler bu türdendir.
2. kur'an-ı kerim'in getirdiği hükümleri açıklar mahiyetteki hadisler.
a. mücmel olan âyet-i celileleri açıklayanlar. namazın şeklini öğreten ameli sünnetler bu kabildendir.
b. genel olan bir hükmü özelleştiren hadisler. mesela; "biz peygamberler topluluğu miras bırakmayız, bıraktıklarımız sadakadır." [38] hadis-i şerifi nisa sûresi 11, 12 ve 176. âyetlerde zikredilen miras hükümlerine peygamberler için bir özellik getirmektedir.
c. mutlak olan bir hükmü kayıtlayan hadisler: "vasiyet malın üçte biri için geçerlidir. üçte biri de çoktur� [39] hadis-i şerifi "bu paylar ölenin borçları ödenip vasiyeti de yerine getirildikten sonra hak sahiplerine verilir...� [40] âyet-i celiledeki mutlak vasiyyete üçte bir kaydını getirmektedir. böylece terekenin üçte birinden fazlasını vasiyyet etmek geçersizdir. ancak mirasçı kabul ederse; üçte birinden fazlasını yerine getirir.
3. kur'an-ı kerim'de bulunmayan yeni hükümleri kapsayan hadisler. bu husus âlimler arasında ihtilaflıdır.
a. bir kısım âlimler; hadis-i şeriflerin kur'an-ı kerim'de bulunmayan yeni hükümler getirdiği kanaatindedir. bunlar, delil olarak şu meseleleri ileri sürmüşlerdir.
a. vahşi olmayan eşeklerin etinin haram oluşu.
enes ona der ki; peygamber efendimiz (sav) geceleyin hayber'e geldi. o, geceleyin bir kavme varınca sabah olmadan savaşı başlatmazdı. sabaha kadar beklerdi. hayberliler, omuzlarında kürekler olduğu halde evlerinden dışarı çıktılar. resulullah'ı görünce; "işte muhammed (sav) ve beşli ordusu" dediler. sonra da kalelerina sığındılar. bunun üzerine peygamber efendimiz (sav) ellerini kaldırarak; "allahu ekber, hayber harab oldu. biz bir topluluğun mıntıkasına indiğimizde uyarılanların sabahı ne kötü olur" dedi. biz eşekler yakaladık, onların etini pişirdik. peygamber efendimizin bir davetçisi şöyle bağırdı: "allah ve rasulü eşek etlerini yemeyi size yasaklıyor" bunun üzerine kaplar dökülerek içindekilerle beraber kırıldı." [41]
hadis-i şerifin ifade ettiği bu hüküm yeni bir hükümdür. çünkü kur'an'da eşek etleri ile ilgili herhangi bir hüküm yoktur.
b. her yırtıcı hayvanın ve leş yiyen pençeli kuşun etinin haram olması hükmü: resulullah (sav) "her köpekdişi olan yırtıcı hayvanın yenilmesini yasakladı.� [42] diğer bir rivayette; "resulullah (sav) köpekdişi olan her yırtıcı hayvanın ve leş yiyen pençeli kuşun yenilmesini yasaklamıştır" [43] buyurmuştur. görüldüğü gibi bunların haram olması, hadis-i şerif ile beyan edilmiştir.
c. altın ve ipeğin erkeklere haram oluşu:
hz. ali (ra.) der ki: resulullah (sav) sol eli ile ipeği sağ eli ile de altını tuttu. ellerini bunlarla birlikte yukarı kaldırdı ve şöyle buyurdu: "bu iki şey ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına helaldir," [44] altın ve ipeğin haram olduğuna dair birçok rivayetler mevcuttur. [45]
d. tek bir şahid ve davacının yemin etmesiyle hüküm verme: mesela, allah kur'an-ı kerimde "ey iman edenler! belirli bir vadeye kadar birbirinize borçlandığınız zaman onu yazın... erkeklerinizden iki de şahit tutun" [46] buyuruyor. sünnet, tek bir şahidin şehadetiyle birlikte yemin etmesinin kur'an-ı kerim'de zikredilen iki şahidin yerini tutacağını beyan etmiştir.
b. diğer bir kısım âlimler ise; hadislerin getirdiği her hükmün aslının kur'an'da mevcut olduğunu söylemişlerdir.
bunlar, hadislerin getirdikleri ve yeni oldukları zannedilen hükümlerin;
a. kur'an-ı kerim'de aslı bulunan hükümlerin neticeleri ve teferruatı mahiyetinde olduklarını belirtmişler ve: "bu teferruatın kur'an'daki asıl hükümlere tabi oldukları gizlidir" demişlerdir. mesela kur'an-ı kerim'de "...sütanneleriniz ve süt kızkardeşleriniz size haram kılındı" [47] asıl hüküm zikredilmiş, peygamber efendimiz de bunun detayı mahiyetindeki "soydan dolayı haram olanlar süt emmeden dolayı da haramdırlar� [48] hadis-i şerifini bu-vurarak evlenmenin haram oluşu bakımından soy, yakınlık derecesiyle süt emme yakınlığı derecesinin aynı olduğunu bizlere bildirmiş ve yukarıda geçen âyetteki asıl hükmün teferruatını beyan etmiştir.
b. yahut, hadislerde zikredilen ve yeni oldukları zannedilen hükümler, kur'an-ı kerim'de aslı bulunan iki hükümden birinin kapsamına giren ve girdiği açıkça belli olmayan hükümlerdir. mesela allah teala: "peygamber onlara temiz şeyleri helal, murdar şeyleri ise haram kılar" [49] buyurmuş sünnet ise yabani olmayan eşekleri, yırtıcı hayvanları, leş yiyen pençeli kuşları murdar olan şeylere ilave etmiş, kertenkele ve toy kuşunu da helal şeylere dahil etmiştir.
islâm'da sünnetin yeri (sünnetin delil oluşu)
islâm dininin temel iki kaynağından birincisi allah teala'nın cebrail aracılığıyla hz. muhammed'e gönderdiği kur'an-ı kerim, ikinci kaynağı ise, kur'an'ı bize açıklayan resulullah'ın sünnetidir.
islâm ümmeti, kur'an'ın birinci, sünnetin de ikinci kaynak olduğu hususunda ittifak etmiştir. ancak bir kısım şaz mezhepler ve marjinal fırkalar, rasulullah'ın sünnetinin islâm dininin ikinci kaynağı olması hususunda ortaya bazı tutarsız şüpheler atmışlardır. islâm düşmanları da bu şüpheleri değerlendirerek islâm ümmetinin düşünce ve inançlarını bulandırmaya çalışmışlardır.
islâm'ın devlet nizamı olduğu zamanlarda, bu yüce dini iyi bilen, ona yöneltilen saldırılara cevap verecek yetenekte olan alimler, sünnetin islâm'ın ikinci kaynağı olduğuna gölge düşürmek isteyenlere kafi derecede cevap vermişler ve kalpleri hasta olan bu insanlara gereken ilmî delilleri zikretmişlerdir.
ne yazık ki, birinci dünya savaşından sonra müslümanlar tamamen mağlup olmuşlar ve islâm dini yürürlükten bütünüyle kaldırılmıştır. islâm alimleri, darağaçlarına çekilmiş, hapishanelere doldurulmuş, çeşitli terör ve despotluklarla susturulmuşlardır. işte böyle bir dönemde tekrar şaz görüşler yeniden hortlamış, marjinal kalan fırkalar meydanları boş bulmuşlardır. bunların eski hastalıkları yeniden depreşmiş ve bunlar, çeşitli yollarla cahil kalan müslümanları peygamberlerine ve onun hadislerine karşı kışkırtmaya girişmişlerdir.
bu gibi kimselerin halini müşahade eden alimler, islâm ümmetinin birlik ve beraberlik içinde olmasına şiddetli bir ihtiyaç bulunduğu bir çağda bu gibi kimselere cevap vermekten ise vermemeyi tercih ettikleri olmuştur. fakat onlar, bunu idrak edememiş, bu husustaki iddialarına yenilerini de ilave etmekten geri durmamışlardır. bu insanlar, şunu iyi bilmelidirler ki. bu davranışlarıyla önce müslümanlar nezdinde resulullah'ın itibarını silmeye, daha sonra da ona gelen vahyin değerini düşürmeye hizmet etmektedirler. diğer taraftan bunlar müslümanlar arasında ayrılıklara, sebep olacak meseleleri gündemde tutmaya çalışan ve emperyalist emeller doğrultusunda ilmîlik kisvesi altında faaliyet gösteren oryantalistlerin amaçlarına, belli bir oranda da olsa, katkıda bulunmaktadırlar.
islâm'ın çerçevesi dışına çıkan kadîyanilik, bahâilik, dürzilik, nusayrilik, rafizilik ve benzeri fırkalar da önce hadislere şüphe sokarak işe başlamışlar, daha sonra ise haşa allah'ın bir beşere hulul edeceği (gireceği) inancına kadar varmışlardır.
işte islâm'dan ayrılan bu gibi mezhep ve fırkaların durumuna düşmemek için, sorumsuzca davranışlarımızdan vazgeçmemiz, bir şey hakkında konuşuyorsak onu iyice incelememiz ve insaf ölçülerini elden kaçırmadan onun hakkında fikir beyan etmemiz gerekir. zaten tarih boyunca da sünnete gölge düşürmek isteyen fırkalar ya tamamen inkıraza uğramışlar veya kabuklarına çekilerek felsefi tartışmalarla kendilerini tatmine çalışmışlardır. pratikte islama ve müslümanlara herhangi bir şey sunmamışlardır. bu söylenenler bir iddia değil yaşanan bir gerçektir. sağımıza, solumuza baktığımızda bunu görmemiz mümkündür.
hadislerin delil oluşuna şüphe sokmak isteyenlere bir hatırlatma olmak üzere şunların kaleme alınması uygun görülmüştür.
sünnet şeriatin ikinci kaynağıdır:
kur'an, sünnet, sahabelerin davranışları ve aklıselim, sünnetin, islâm'ın ikinci kaynak olduğunu ifade etmektedir.
1. kur'an-ı kerim'de sünnetin şer'i delil olduğuna dair beyanlar:
kur'an'da bir çok âyet resulullah'a itaat edilmesini emretmekte, o'na karşı gelmeyi yasaklamaktadır. bir kısım âyetler, allah'a ve rasulüne itaati birlikte ifade buyururken, diğer bir kısım ayetler resulullah'a itaat etmeyi yalnız olarak zikretmişler, böylece resulullah'a itaatin ayrı bir özelliği olduğunu beyan etmişlerdir.
diğer bir kısım âyetler de resulullah'ın sünnetinin vahy olduğuna işaret etmişlerdir.
konu ile ilgili olan âyetleri şöylece sıralamak mümkündür:
DEVAM EDİYOR....
|
Yukarı dön |
|
|
iskicap Newbie
Katılma Tarihi: 18 subat 2008 Yer: Kazakhstan Gönderilenler: 12
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
bu anlattıkların Türkiye Cumhuriyeti'nde işlemiyor olması sayesinde, internet erişimi kullanıp, haram-helal koyabilme yetkilerini Rasul Muhammed'e yüklemişsin. Oysa Allah derki Kuran'da, Allahın sana helal ettiğini, sen kendine niçin haram edersin...
gereksiz muhabbet ortamlarını hepimiz az-çok biliriz. kimisi öyle, kimsi başka türlü demiş. demişler bize açıklamayamaz, UML konusunda bilgi sahibi olmayı veya anolog ile dijital video yayınlarında bulunan, mpeg-2, mpeg-4/h.264, dvb, mheg gibilerinin kullanabilmeyi.... bağnaz toplumlar herşeyi bilir, bilmedikleri hiçbir şey yoktur. hatta cenet ve cehennemin kroki ve haritasını bile çizerler. felsefe toplumlarında ise bilinebilirliğin araştırmasına girişilir. bu sayede bilinebilirlik elde edilir. herşeyi bilen bağnaz toplumlar ise felsefenin alınteri'nden, yapmış olduğu araştırmalardan pay kapar. hiçde hüzü kızarmadan, din anlayışına yama eder. bilgi sahibi olan, bilmiyorum demekten korkmaz. şimdi gidin bir hocaya-hacıya test edin, kaç bilmediği var...bence kaç bilmediğini bulamazsın, herşeyi hacı-hocalar bilir ve devletten bilmem kaçpara alır, bu çok bilmişlikleri sayesinde. bilgisiz insanların bilmediği yoktur. o'yüzden olsa gerek, cuma hutbesi yapan hocaya kimse sormaz. selam olsun.
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
İslam'ın , tek ve meşru kaynağı mahfuz Kur'an'dan başka birşey değildir. Yüce Allah'ın apaçık emirlerine muhalefet eden hiçbir Resul yoktur ve olamaz da... lütfen Sevgili son Resule ve tüm Resullere , geçmişte yaşamış size artık cevap veremiyecek salih insanlara şöyle dedi böyle dedi diyerek
iftira etmeyi bırakınız artık.
Kur'an'da Resule itaat edin şeklinde geçen Ayetler ile ilgili müteaddid yerlerde tartışmalar mevcuuttur. lütfen önce onları bir okuyun. ve ilgili forumları henüz okumadan sitenin her tarafına mükerrer düşüncede alıntılar asacağınıza ilgili forumlardaki fikirlere cevap veriniz lütfen. sitenin her tarafını mükerrer forumlarla doldurmanıza müsaade edemeyiz... daha önce açıklmış bulunan forumlardaki görüşlere yine kendi görüşlerinizle ( ALINTILARA BOĞARAK DEĞİL...) cevap vermeye çalışınız. yapabiliyorsanız eğer.
aşağıda sünnet ve hadis diyerek Yüce Allah'a bile iftira etmekten kaçınmayan hadis İDDİAcılarının söyledikleri hadis örneklerinden bir örneği ve Sevgili Fereç Hüdür'ün konu ile ilgili yazısı mevcuttur , inceleyin ve alıntıyla değil de kendi şahsi görüşünüzle cevap veriniz:
ALLAH’A, KURAN’A, PEYGAMBERLERE VE MÜSLÜMANLARA SALDIRI VE İFTİRA İÇEREN KÜTÜB-İ SİTTE’DEKİ HADİSLERDEN ÖRNEKLER VE ELEŞTİRİLMELERİ
ALLAH’A KARŞI İFTİRA VE SAYGISIZLIK ETMELERİ VE BU KONUDA UYDURDUKLARI HADİS ÖRNEKLERİ:
1- Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “ Resûlullah a.s.v. buyurdular ki : “ Cehennem içerisine âsiler atıldıkça: “ Daha var mı?” demekten geri durmaz. Bu hal, Rabbu’l-İzze’nin cehennemin içine ayağını koyup, iki yakasını dürüp birleştirmesine kadar devam eder. işte o zaman Cehennem: “Yeter, yeter. İzzet ve keremine yemin olsun yeter” der. Cennette fazlalık devam eder. Allah, ona mahsus yeni bir halk yaratır ve bunları cennetin fazla kısmına yerleştirir. (Kütüb-i Sitte, Prof. Dr. İbrahim Canan, Akçağ Yayınları 1992 - Ankara. Cilt 14 s.445 Hadis sırası 5226, Alıntıları: Buhari, Tefsir, Kâf 1. Eymân 12. Tevhit 7, Müslim, Cennet 37, ( 2848), Tirmizi, Tefsir, Kaf, (3268) )
( Not: Bundan sonra İbrahim Cananın Kütüb-i Sitte isimli 18 ciltlik hadis kitapları kaynak gösterildiğinde, kaynak ismi K. S . Olarak kısaltılacak ve önüne sıra numarası yazılacak. Örneğin K.S. 5126 gibi.)
HADİSİN TENKİDİ: Yıllarca inanç sistemlerini inceledim bunlardan başka İlahı’nı cehenneme layık görenine hiç rastlamadım. Putperestler dahi, taptıkları putlarına böyle bir şeyi yakıştırmazlar, tercümeyi yapan İbrahim CANAN, asıl metinde geçen cehennemin içine ifadesini tam tercüme etmeyerek, (belli ki, ifade ona da ağır gelmiş) cehennemin üzerine ifadesini kullanmış. Halbuki asıl metinde “aleyhe” değil, ifade “fiyhe” yani “içerisinde” şeklindedir.
Bunlar, Allah’ı tecsim ederek ona ayak isnat ettiler ve bu ayağı da cehenneme koydular. Cennet için ise doldurulmak üzere imtihansız halk yaratılacağını iddia ettiler. Cehennemin boşluğunu Allah’ın ayağıyla, Cennetin boşluğunu ise hiç dünyaya gelmemiş halkla doldurmak öylemi! Allah, bunların bu küfründen münezzeh ve yücedir. Allah’a ayak isnat etmeleri teşbih değil tecsimdir. Zira cehennem cisimdir ve cisimlerin doldurulması ancak cisim ile olur.
Allah’ın, cehennemi neyle dolduracağına dair Kur’an’dan mealen:
- Eğer Rabb’in dileseydi insanları tek bir ümmet yapardı. Oysa, işte ihtilaf edip durmaktadırlar. 11/118
- Ancak Rabbının merhamet ettikleri, (Bu ihtilaftan) istisna teşkil ederler. Zaten Allah, onları bunun için yaratmıştır. Ve böylece, Rabbının “muhakkak cehennemi hep cin ve insanlarla dolduracağım” sözü yerine gelmiş olacaktır. 11/119
- Dileseydik, herkese hidayetini verirdik, (herkesi doğru yola getirirdik). Fakat (hikmetim uyarınca) benden (çıkan) şu söz gerçekleşecektir: “mutlaka cehennemi, cinlerden ve insanlardan bir kısmıyla tamamen dolduracağım.” 32/13
Görüldüğü gibi, cehennemin doldurulması konusunda uydurdukları hadis Kur’an’a ters düşmektedir.
http://kuran-tekrehber.com/
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
Xweser-Mirov Yasaklı
Katılma Tarihi: 17 mart 2008 Yer: Netherlands Gönderilenler: 421
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Eline saglik Hasan kardesim,
Insanlar cok kisirlar.. !!
Kuran' kim teblig etti ? = Peygamber
Allah'i insanlar gordu mu ? = Hayir
Allah insanlara birebir bana itaat edin diye vahyetti mi ? = Hayir
Peygamber bana itaat edin derken, bu itaati soyleten kimdir = Allah
Peki, hukumleri koyan kimdir, Kurani indiren kimdir, Peygamberi secen kimdir ? = Allah
Peygambere itaat etmeyen, onun teblig ettigi Kurana nasil guvenecek iman edecek ??
Peygambere guven itaat, Kurana guven ve itaati, bu itaatlerde Allah'a itaati getirecek bukadar.. Bu kopruleri kuramayan kisir zihniyetler pislik icinde kalmaya mahkumdurlar.. Insanlari severken de Allah nazarinda seviyoruz, peygambere itaat de yine ayni sekilde Allah'in nazarinda itaattir. Allah'a itaattir.. Peygamber yasamdigina gore, Kurana itaat guven iman, onun emirlerini yasamak hayata gecirmek Allah'a itaattir..
Cok zor degil mi.. Dinin kaynagini birlemek. Celiskiden tutarsizliktan, Islam=Mantik yapmak cok zor degil mi.. !!
Gormek isteyen gozlere, isik ne gerek.. Anlamak isteyene, aciklama ne gerek...
__________________ Hayat sen ne güzelsin
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Xweser-Mirov Yazdı:
Eline saglik Hasan kardesim,
Insanlar cok kisirlar.. !!
Kuran' kim teblig etti ? = Peygamber
Allah'i insanlar gordu mu ? = Hayir
Allah insanlara birebir bana itaat edin diye vahyetti mi ? = Hayir
Peygamber bana itaat edin derken, bu itaati soyleten kimdir = Allah
Peki, hukumleri koyan kimdir, Kurani indiren kimdir, Peygamberi secen kimdir ? = Allah
Peygambere itaat etmeyen, onun teblig ettigi Kurana nasil guvenecek iman edecek ??
Peygambere guven itaat, Kurana guven ve itaati, bu itaatlerde Allah'a itaati getirecek bukadar.. Bu kopruleri kuramayan kisir zihniyetler pislik icinde kalmaya mahkumdurlar.. Insanlari severken de Allah nazarinda seviyoruz, peygambere itaat de yine ayni sekilde Allah'in nazarinda itaattir. Allah'a itaattir.. Peygamber yasamdigina gore, Kurana itaat guven iman, onun emirlerini yasamak hayata gecirmek Allah'a itaattir..
Cok zor degil mi.. Dinin kaynagini birlemek. Celiskiden tutarsizliktan, Islam=Mantik yapmak cok zor degil mi.. !!
Gormek isteyen gozlere, isik ne gerek.. Anlamak isteyene, aciklama ne gerek...
|
|
|
Sevgili Xweser-Mirov Kardeşim, Allah razı olsun . güzelce söylediğin gibi, bunların akletmeye, işitmeye ve görmeye niyetleri yok. fakat herşeye rağmen biz yine de onları Yüce Allah'a çağırmaktan geri durmayacağız, vazgeçmeyeceğiz inşaAllah :
Bakara 7 :
7 Allâh, onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir, gözlerine de perde inmiştir. Onlar için büyük bir azâb vardır.
A'raf 179 :
179 Andolsun, cehennem için de birçok cin ve insan yarattık ki kalbleri var, fakat onlarla anlamazlar; gözleri var, fakat onlarla görmezler; kulakları var, fakat onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir, hattâ daha da sapık... Ve işte gâfiller onlardır!
16 Nahl 108 :
108 Onlar, Allâh'ın kalblerini kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. İşte gâfiller onlardır.
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
Erdemi_Evoke Newbie
Katılma Tarihi: 13 nisan 2008 Gönderilenler: 3
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selimbay Yazdı:
ve islâm dini yürürlükten bütünüyle kaldırılmıştır....cahil kalan müslümanları peygamberlerine ve onun hadislerine karşı kışkırtmaya girişmişlerdir. |
|
|
müslim olan ülkeler ile müslim olmayan ülkeler arasında ki farkın tek nedeni bilim'dir, din değildir. Bilimle ilgilenmezsen, deney ve gözlem yapmazsan, kaliteli bir yaşam elde edemezsin. bilgiyi'de ancak ithal edebilirsin bu durumda Gericiliğin sebebi islam dinini, nasıl yaşama geçirilmesi konusu kadar, nasıl bilgili bir'halk olma konusuda aynı oranda önemlidir. hele'de değerli selimbay'ın anlattığı, yok alimler daraağacına asılmışta islam ne hallere düşmüş...gibi lafsalatası üretenler bilsin'ki, cahilliğinizin kılıfı yamalı bir kılıftır. ayrıca hadislerin konumu bugün, ramazan özsarı adında birinin yazdığı kitapla, doruğa çıkmıştır. yayınladığı kitabın adı, seni seviyorum ya rasulallah, ya sen''dir. kitabın içinde müzik dinlemeyi haram olarak anlatmıştır da bu zavallı, Gur'an'dan ayet verememiştir aynı zavallı....selam.
|
Yukarı dön |
|
|
Xweser-Mirov Yasaklı
Katılma Tarihi: 17 mart 2008 Yer: Netherlands Gönderilenler: 421
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Muzik dinlemek haram, ancak Kurani melodik okumak sevap, guzel sesle..
Cok az dusunuyoruz..
Müslim olan ülkeler ile müslim olmayan ülkeler arasında ki farkın tek nedeni bilim'dir, din değildir. Bilimle ilgilenmezsen, deney ve gözlem yapmazsan, kaliteli bir yaşam elde edemezsin. ( Sozun bittigi yer.. Sapka cikartilir dogru tespitlere )
Selametle
__________________ Hayat sen ne güzelsin
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Erdemi_Evoke Yazdı:
ayrıca hadislerin konumu bugün, ramazan özsarı adında birinin yazdığı kitapla, doruğa çıkmıştır. yayınladığı kitabın adı, seni seviyorum ya rasulallah, ya sen''dir. kitabın içinde müzik dinlemeyi haram olarak anlatmıştır da bu zavallı, Gur'an'dan ayet verememiştir aynı zavallı....selam.
|
|
|
Sevgili Erdemi_Evoke, hoşgeldin
Sevgilerimle
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
gercekci-dost Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 07 nisan 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 66
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Xweser-Mirov ve Hasanoktem kardeşlerim yazılarınızın altına imzamı atarım, Allah razı olsun ikinizden de. selametle
|
Yukarı dön |
|
|
Erdemi_Evoke Newbie
Katılma Tarihi: 13 nisan 2008 Gönderilenler: 3
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
değerli xweser-mirov ve değerli hasanöktem, gösterdiğiniz yakınlığınıza teşekkür ederim. bilim'de ayrıcalıklı bir'millet konumu yoktur. buna ispat gördüğüm ,ankebut 43 ayetini düşünelim.
Ve tilkel emsalü nadribüha lin nasi / ve bu misalleri koyuyoruz insanlara.
ve ma yeğgılüha ilel ğelimüne./ anlıyamazlar'onları, hariç bilenler. [sadece bilenler anlar.]
bilimle uğraşmayan ne bilsin, görünenin içeriğinde olan sanatı. İsrail'in bile uzayüssü var fakat Türkiye'nin ve de Arab ülkelerinin hiçbirinde uzay'üssü yok. atom teknolojisine sahip olduğunu iddia eden pakistan ve iran'da yine yok. çin'de 3 tane uzay üsü var. shuang cheng fzu, xichang ve en'sıklıkla kullandığı taiyuan. abd'nin'de 3 tane uzay'üssü var, http://www.nasa.gov/ http://en.wikipedia.org/wiki/Vandenberg_Air_Force_Base vandenberg, vallops izland ve cape canaveral. Rusya'nın ise 4 tane uzayüssü var, birisi Kazakhistan'da ki baikonur, sonra kapustin'yar, svobody ve plesetsk. bu ülkelerin haricinde Japonya, İtalya,İsrail ve Bresilya'nın da bir'adet uzayüssleri bulunuyor. bunların haricinde, 17 ülkenin ortak girişimi olan http://en.wikipedia.org/wiki/European_Space_Agency esa var http://www.esa.int/esaCP/index.html ve bu avrupa uzay ajansı, nasa'nın rakibi olabilecek konumdadır. rakibi derken uzaydaki çalışmalarını kast'ediyorum. çünkü uzay konusunda hem nasa ile hem'de Rusya 'nın uzay kurumu olan http://www.roscosmos.ru/index.asp?Lang=ENG roscosmoz ilede işbirliği içindeler.http://en.wikipedia.org/wiki/Russian_Federal_Space_Agency
elbette bilim sahasında işbirliği gereklidir. yalnız biz islam toplumu olarak, uzaktan seyirci konumundan öteye gidemiyor oluşumuza, inandırıcı bir açıklama getiremiyoruz. fakat mazeret çok'tur. neymiş batı izin vermezmiş, sürekli bağımlı tutmak için bilimden uzak, köhne anlayışları, özgürlük olarak sunmasıyla, islam ülkeleri afallamış.. batıdan izin istemek durumda olanlarda'dır suç. insan, öğrenebildiği kadar kendisini anlatabilir olduğu gibi, yaşamıda-öğrenebildiği kadar değerlendire-bi-lir..selam.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|