Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Şu hep sözü edilen "alimlik" kriterleriniz nedir oldum olası anlayamadım. Ama birşeyden çok eminim ki dağdaki o tefekkür atmosferini yakinen soluyan çobanın, sizin şarlatan allamelerden daha fazla alim olma ihtimali var.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Kur'an'ı kimler anlayamaz biliyor musunuz?

1. gerizekalılar.

2. sadece alimler anlar diyenler.

sevgilerle

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sayın tr-beta, lütfen verdiğiniz ayetlerin anlamlarını bilin ve ona göre yorum yapın. Ayetlerin işinize gelen kısımlarını alıp, dilinizi eğip bükerek okumayın.

5- Peygamber efendimizin açıklamasından niye korkuluyor? Resulullaha olan düşmanlık neyin nesidir? Allahü teâlâ, (sadece Kur’ana uyun, sadece bana itaat edin) demiyor. Şöyle buyuruyor:
(Allah’a ve Onun Resulüne iman edin, ona uyun ki doğru yolu bulasınız.) [Araf 158]
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(Peygamberin emrine uyun, nehyettiğinden sakının.) [Haşr 7]

İman etmek, güvenirliliğinden emin olmak, inanmaktır. Yani Allah’a ve O’nun Resulüne inanın, güvenirliliklerinden emin olun diyor. Resul’e yani elçiye itaat etmek demek, boyun eğmek, rıza göstermektir ve Allah’a yani elçiyi gönderene itaat etmektir. Bunda anlayamadığınız nokta nedir? Haşr 7 ayetinde ise savaş ganimetlerinin paylaşımından bahsediliyor. Eğer Kur’an’ı kendiniz okusaydınız bunu görürdünüz.

6- (Kur’anı çoban bile anlar, âlim olmaya gerek yok) diyerek Kur’ana inanmadığını açıkça söylemiş olmuyor musun? Niye ilmi ayağa düşürüyorsun? Ehliyetli ile ehliyetsiz, âlim ile cahil, bilenle bilmeyen bir midir? Allahü teâlâ âlimleri övüyor, onlara sorun buyuruyor. Birkaç âyet meali şöyledir:
(Allah’tan en çok korkan âlimlerdir.) [Fatır 28]
(Verdiğimiz bu misalleri ancak âlim olanlar anlar.) [Ankebut 43]
(Bilmiyorsanız âlimlere sorun.) [Nahl 43]
(Eğer onun hükmünü Resule veya ülül-emre [âlimlere] sorsalardı, öğrenirlerdi.) [Nisa 83]
(Her ilim sahibinin üstünde bir âlim vardır.) [Yusuf 76]

İlim: Bilim, bilgi, nitelik, özellik anlamlarına gelir. Alim ise, bilen, bilici demektir. Yani sizin anladığınız gibi Alim demek belli bir zümreyi işaret etmez. Bu Yahudilerde ve Hristiyanlarda böyledir.

Fatır

27 Görmüyor musun ki Allah gökten su indirdi. Biz onunla türlü türlü ürünler çıkardık. Dağlardan da beyaz, kırmızı çeşitli renklerde yollar var, simsiyah taşlar da var.

28 İnsanlardan, hareket eden canlılardan ve hayvanlardan yine böyle çeşitli renklerde olanlar vardır. Allah’a karşı ancak; kulları içinden âlim olanlar derin saygı duyarlar. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.

Bu ayette alim derken, ayette anlatılanların bilincinde olan, bunları Allah’ın yarattığını bilenlerden bahsediliyor. Ulul-emir alim değil, yönetici, idareci demektir. Lütfen kavramları doğru kullanalım.

7- Bu âyetlere rağmen, âlimlere, mezhep imamlarına düşmanlık neden? Kur’an-ı kerime el ve dil uzatmamalı, işi ehline bırakmalıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kur’anı kendi görüşü ile açıklayan, doğru olsa bile, muhakkak hata etmiştir.) [Nesai]
(Kur’ana ehliyeti olmadan mana veren, Cehennemde azap görecektir.) [Tirmizi]
(Kur’anı kendi görüşüne göre tefsir eden kâfir olur.) [Deylemi, M.Rabbani]

Şimdi bu yazdığınız şeyler nedir anlamadım. Bir kimsenin kafir olması, azap görüp görmeyeceği Yüce Allah tarafından bilinir ve bu kimseler Kur’an’da belirtilmiştir. Demek ki Nesai, Tirmizi ve Deylemi haşa tanrıcılık oynamışlar. Ayrıca bu yazdıklarının doğru olduğunu kabul edersek ki değiller, mezhep imamları, şeyhler, şıhlar, vs. vs. bütün yorum yapanlar, kafir ve cehennemde azap görecekler. Şimdi tabi ehliyet sahibi bunlar derseniz ben de bu ehliyeti kimin verdiğini, neye göre verdiğini ve ne kadar güvenilir olduğunu sorarım size.

Kes yapıştır yaparak fikir savunulmaz. Öyle yaparsanız böyle komik duruma düşersiniz. Alimlerin kitaplarından önce açında biraz Allah’ın kelamı olan Kur’an’ı okuyun, ama boş boş değil düşünerek, anlayarak okuyun.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Kuran'i herkes anlayabilirmis.. Evet, anlayamaz..

Allah yalan soyluyor..! Kuran aciklamadir, en iyi tefsir demekle yalan soyluyor.. Allah bizi hic sevmiyor, zulmediyor.. HASA..

Bizi anlayamayacagimiz bir Kitaptan sorguya cekecek..! Allah'im nekadar insan var Sen'in adina konusan..

Sen'in bizlere indirdigin Kitabta ki acik hidayet yolunu ve apacik delilleri gizleyip ustunu ortup durdular yillarca.. Simdi, kalkmis anlayamaz herkes diyorlar..

Peygamber, insanlara Kuran'i teblig ederken, zulmediyordu cunku.. Bile bile anlamayacaklarini bile bile okuyordu.. Ayeti okuduktan, sonra kendisine bakan, anlamayan insanlara, aciklamayi Buhari kitaplastiracak onu bekleyin diyordu cunku.. Bu ayetler neden indi, kimse anlamayacaksa, direkt olarak aciklama inemezmiydi insanlarin anlayacagi dilde..!! Bu ne zulum ne akil almaz is yahu..

Yok, Kuran anlasilmazmis.. Tabii ki SIZ anlayamazsiniz.. Onu ancak, samimiyetle inanan ve dusunenler ogut alanlar anlayabilirler..!!!!

Kuran size tabii ki fazla, Kuran da yazanlar ile kimilerinin menfi cikarlari uymuyor cunku.. Olur mu, zekati nasil cifte alacak insanlar ozaman.. Hem devlete verilen vergiler ki ( Turkiye dunya da en cok vergi odetiyor halkina ), hemde diyanet makbuzla vergi toplayacak..

Allah Alim Basir Semi ve Kuddus'tur.. Allah Adl'dir, kuluna kaldiramayacagi yuk yuklemez kaldi ki anlayamayacagi kitab gondersin..!! Allah'im Sen'i herturlu eksiklikten ve noksanliktan, beserin eksiklik isnadindan tenzih ederim.. Sen bunlardan uzaksin..

Sen istesen, bizleri yok edersin de yeryuzunde Sen'in emrinden disari cikmayacak milletler yaratirsin.. Sen bizleri dogruya ilet ve insanlarin vesvelerinden bizleri koru..!!

Kuran'i herkes anlayamaz, onu ancak Allah'a dayanip guvenen, dusunen, ogut alan kimileri anlar..!!

Ben, Peygamberime guveniyorum..! Eger, hadislersiz Kuran anlasilmasaydi, Kurani okumazdi, hadisleri kitaplastirirdi.. Kuran acik ve net bir kitaptir.. Hadislerde vahy ise, vahyin vahy karismasi diye bir problem olmaz.. Neymis hadislerle kuran karisirmis diye yazilmamis.. Vahy ile "Vahy" karisirsa Allah celisir diye mi korkuyorsunuz..Belki de hadisler uydurma oldugundandir ha ne dersiniz..!!!

Bu neye benzer biliyormusunuz.. Hutbede, camiide bulunan turklere arapca vaaz okumak ile baslamaya benzer..! Eger, o halk arapca bilmiyor ise, bu verilen vaaz kime okunuyor ?? Imam kendi kendine mi, yoksa Allah'a mi okuyor ?? Nedir bunun mantigi.. O halk sonucta turkce okundugunda anlayacaksa, sadece turkce okunmasi mantikli degil mi..

Kuran, dagdaki cobanin, hastahanede ki doktorun, vs. anlayacagi bir kitap..

Bu arada, coban peygamberler de gelmistir.. Cobanlara fazla yuklenmeyin. Cobanin cahil oldugunu kim demistir ki.. !!! Cobanlar da bir meslek islevindeler.. !!

Kuran ile kalin, sakin ayrilmayin..! Elalem ne derse desin..

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Evet sadece ve sadece KUR'AN.

buhari ve benzeri putlar değil.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

şimdi şöyle düşünelim. Hükümdar sana bir ferman yolluyor en güvenilir elçisiyle birlikte. Sen fermanı açıp okuyorsun ve hükümdara itaat ediyorsun.Başkaları hükümdarın fermanını insanlardan gizlemek için fermanın sahibini değil sahibin elçisini ön plana çıkarıyorlar.Ve elçi hakkında sözler,rivayetler uyduruyorlar.İnsanlar söylenenleri elçiden sanıp elçiyi hükümdarın önüne geçiriyor ve ferman gizlenmiş oluyor.Aslında insanlar uydurulan sözlerin fermanı getiren kişiye ait olduğunu sanıyor.Gizliliği farkeden samimi kişiler fermanı getiren elçiden çok fermanın sahibini yani hükümdarı ön plana çıkarmaya çalışıyor ama gerçekeleri örten kişiler "sen fermanı getiren kişiden daha mı iyi biliyorsun,fermanı o bizzat getirdi ve fermanı bize okudu,biz de onun okuduklarını yani iki dudağı arasında çıkan sözleri söylüyoruz inkar etme ,kabul etmezsen kafir olursun" deyip elleri kolları bağlamak isterler.Böyle bir oyunla insanların kafasını karıştırırlar.Gerçeği farkeden kişiler ferman ile elçi hakkında uydurulan sözler arasında bağlantı kopukluklarını gözler önüne serdikçe gerçeği örtücüler daha da öfkelenir....İşte sünnet ve hadis de elçi adına yaratılmış ama aslında  siyasi,ekonomik,toplumsal,cinsiyet sömürüsüne dayanan yaptırım aracıdır.Ama bu yaptırım zorla değil koyunlaştırılmış bir zihniyetin gönüllü davranışlarıdır.Zorla olsaydı en ufak çatlakta halk tayakkuza geçerdi.Fakat görüyoruz ki halk halaaaaa uyuyor.Seyda,hoca sevgisi ayyuka kalkmış Allah pek hatıra getirilmiyor.Çünkü seyda ve hoca sevgisi ya da alim diyelim Allah sevgisinin önüne geçmiş.Daha çok tasavvufta olmasına rağmen hemen hemen her cemaatte Allahımız, peygamber ya da seyda-hoca kadar anılmıyor.Bir dikkat edin ya da cemaatlerin içine girin elinize kağıt kalem alın ve Allah,elçi,seyda-hoca kavramları ne kadar geçiyor diye kağıda istatistiksel bilgi tutun Allahımızın adı çok düşük seyirlerde geçecektir.Çünkü dinleri Kuranda önerilen Allah sevgisine dayalı din değil.Kuran Allaha sevgiyle birlikte katıksız teslimiyeti emrederken cemaatlerde Allah ismi sadece yaratılış,merhamet,emir konularında geçer.

Hiç farkettiniz mi peygamberimizin doğum gününde müslümanalrın çıldırırcasına ağlayıp yere kapanmalarını....Ama gördünüz mü bir yaprağa bakıp Allahım diyerek çıldırırcasına ağlayanı,Ya hiç görmediniz ya da nadir gördünüz...İşte sorun burda,çatlak burda.Biz peygamberi putlaştırmadık diyorlar hayır sadece ağzı söylüyor kendisi de farketmese yine peygamberimizi ve ya alimini Allahtan daha çok seviyor sünnet ve hadise bağlanmasının sebebi de bu(her ne kadar sünnet hadis peygambere ait olmasa da,ama o öyle inandırılmış),ayetleri kayda almamasının sebebi de bu.Kimi daha çok seversen onun sözleri sana daha bağlayıcı gelir. 

Ey koyu bir karanlığa gömülmüş İslam halkı kalk,uyan artık...Senin Rabbin Allahtır!Sevgi onun sıfatlarından biridir.Hiç kimse seni ounun kadar sevmez,O sana asla vefasızlık etmez.Peygamberi de,seydayı da hocayı da o yarattı.Önce onu sev sonra peygamberini de otomatikmen sevmiş olursun...

Sünneti hadisi iyi araştır,Kimse peygamberi inkar etmiyor yalnız Kuran dışı şeylerin ona ait olmadığının bilincindedir o kadar....O hiç Kurana aykırı davranır mı ya da aykırı söz söyler mi?Çelişkili kurallar verir mi?Kuran başka şey söylüyor sünnet-hadis başka şey.Hükümdarın elçisi fermanın yanında fermana ters gelen bir başka kaynak verir mi hiç ?