Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Vakit'in referans aldığı ilahiyat Profesörü: Gecede 60 kez ilişkiye giren şeyhler var
Hüseyin
Üzmez’le ilgili basında çıkan haberlere "fitne" diyen Vakit
Gazetesi’nin görüş aldığı ilahiyat Profesörü Süleyman Uludağ, "Sûfi
Gözüyle Kadın" kitabında, "bir gecede 60 kez ilişkide bulunan şeyhleri"
anlatıyor.
"Hak erenler ve Allah dostları"nın cinsel gücünün
"tam ve mükemmel" olduğunu belirten Prof. Uludağ, 80 yaşındaki bir
şeyhi "Bekaretini bozduğu 14 yaşındaki bir kızla ilk gece 60 kere
cinsel ilişkide bulundu" diye yazıyor.
VAKİT Gazetesi’nin,
yazarı Hüseyin Üzmez’in 14 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel taciz
iddiasıyla tutuklanmasına yönelik yayınları "fitne" olarak
değerlendirdiği haberinde görüş aldığı İlahiyat Profesörü Süleyman
Uludağ, "Sûfi Gözüyle Kadın" adlı kitabında "cinsel gücün keramet
olduğunu" savunuyor.
"Hak erenler ve Allah dostları" nın
cinsel güç açısından "tam ve mükemmel erkekler" olduğunu vurgulayan
Prof. Uludağ, kitabında 80 yaşındaki bir şeyhin gücünü, "Bekaretini
bozduğu 14 yaşındaki bir kızla ilk gece 60 kere cinsel ilişkide
bulundu" diye anlatıyor. Sedidüddin Muhammed Gaznevi’ye dayandırılan
rivayete göre, Jendepil Sagura Reisi’nin istememesine rağmen 14
yaşındaki kızıyla evlenen Şeyh Ahmet Cam Nameti, 60 cinsel birleşmenin
yaşandığı gece sonrasında kıza şunları söyler: "Eğer sana acımamış
olsaydım, bu sayıyı 100’e çıkarırdım. Artık bir daha annen ’Kızımı
80’lik bir ihtiyara vermek istemem’ diyemezdi."
Uludağ
Üniversitesi eski öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Uludağ, 1998’de
İnsan Yayınları’ndan çıkan, aile ve çocuk eğitimini konusunda
tasavvufun önemine işaret ettiği "Sûfi Gözüyle Kadın" adlı kitabında,
örnekler verdikten sonra şunları aktarıyor:
1000 karısını aynı gece hamile bıraktı
Görüldüğü
üzere cinsi güç ve çok ilişki keramet sayılmaktadır. 120 yaşındayken,
bir kızın bekaretini izale eden ünlü Zahid, Zirr b. Hubeyş’in
menkıbesi, evliyanın cinsel güce verdikleri önemi gösterir. Hz.
Zekeriya’nın da çok yaşlı iken oğlu olmuştu. Hz. Süleyman’ın 1000
karısı olduğu, bir gecede hepsini hamile bıraktığı rivayet edilir.(utanmaz uydurukçular,bu kadarına pess yaniii!!)
Cennete giren, bakire kızlarla sefa sürer
Başta
İbn Abbas ve İbn Mes’ud olmak üzere pek çok alim ve müfessire göre,
Yasin Suresi’nin 55. ayeti "Cennete girenler bakirelerin kızlıklarını
bozarak safa sürerler" şeklinde. Hoşlarına gittikleri için erkeklerin
ikide bir bahis konusu ettikleri ayetin bu yorumuna Rabia Hatun karşı
çıkar: "Zavallılar, cennette eşleriyle zevk ve safa sürme derdindeler."
Arabi’ye göre cennetlikler aslında Allah’la meşgullerdir. Rabia (ilk
evliyalardan) bunun farkında değildir.
Yanlışlıkları medya körüklüyor
Uludağ
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi eski öğretim üyelerinden Prof. Dr.
Süleyman Uludağ, Vakit Gazetesi’nde yer alan açıklamasında şunları
söylemişti: "Dinden haberi olmayan insanların yalan yanlış konuşmaları
bir yana, bir de bazı ilahiyatçılar gelişi güzel beyanlarda
bulunuyorlar. Tehlikeli olan da bu. Bu yanlışlar, her gün medya
tarafından sürekli körükleniyor. Toplum kasıtlı olarak bunlarla meşgul
ediliyor. İslam böylece yanlış anlaşılıyor. İslam dinini yıpratmak
isteyenler de amacına ulaşmış oluyor."
60 defa ilişki yaratılışa aykırı
Yazar
İsmail Nacar, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Türkiye’de, din
konusunda bir fitne ortamı olduğu doğrudur. Ama maalesef bunun
malzemesini oluşturanlar da bazı ilahiyatçılar ve tarikat şeyhlerinin
kitapları, davranışları ve eylemleridir. Bu kültürün ortaya koyduğu din
anlayışı ve eylemleridir. Kainatta fiziksel, biyolojik, kimyasal,
sosyal yasalar var. Allah’ın koyduğu tabii yasalar da bilimsel ve
objektif yasalar çerçevesinde işler. Yani bir erkeğin, bir kadınla bir
gecede 60 defa cinsel ilişkiye girmesi, yaratılış yasasına aykırıdır.
Azami sınırı vardır. Saçma sapan düşünceler, insanı psikolojik
sıkıntıya sokar."
(HÜRRİYET)
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Hürriyet manşet atmış: ‘Atma hocam din kardeşiyiz’ diyor. Hüseyin Üzmez
olayı nedeniyle İlahiyat profesörü Süleyman Uludağ’dan görüş alan Vakit
gazetesine değiniyor.
Sayın Prof. Uludağ bu konunun uzmanı belli ki. Bu işin kitabını bile
yazmış: ‘Sufi Gözüyle Kadın’. Kitapta verilen bilgiler pek de ruhani ve
ulvi şeyler sayılamaz doğrusu.
80 yaşında bir şeyhten söz ediyor, adam 14 yaşındaki bir kızla bir
gecede 60 kez cinsel ilişkide bulunmuş. Sonra da kıza dönüp, ‘Sana
acımasam 100 kez bile yapardım’ diyerek rekorunu kırabileceğini
söylemiş!
Ne yakası açılmadık bilgiler var kitapta: 120 yaşında olduğu halde bir
kızın bekâretini izale edenler, 1000 kadını bir gecede hamile bırakan
peygamberler...
Buna benzer bir öykü Mevlana’ya atfen anlatılır. Mevlana da uzun mesafe
koşucusu olmalı ki bir gecede 75 kez seviştiği kadın, ancak evin damına
çıkarak canını kurtarabilmiş!
Buna benzer menkıbeler her zaman anlatılır, bundan sonra da
anlatılacaktır. İnanan olur, gülüp geçen olur. Rahmetli Uğur Mumcu,
Mevlana’yla ilgili öyküyü arada bir köşesine alarak kafa bulurdu.
Hürriyet gazetesi de konuyu bilimsel açıdan sorgulamış, soruşturmuş,
saygıdeğer bilim adamlarımız da, “Aman efendim, olur mu böyle şey”
demiş, “60 kez mümkün değil.”
İyi de bunu bilmek için bilim adamı olmak gerekmez ki. Sıradan bir insan bile bunu bilir.
Asıl sorgulanması gereken şey, olaya sayın Uludağ gibi bakan kişilerin
nasıl olup da profesör unvanı edinip üniversitelerde yeni kuşakların
yetişmesinde görev aldıklarıdır.
Kuşkusuz ki çok değerli ilahiyat hocalarımız var. Geçmişte oldu, hâlâ da ders veren, kitap yazan kişiler bunlar.
Kabul etmek lazım ki akademik yaşamın en çetrefilli alanlarından birisi
ilahiyattır. Zira bu alanlardadır ki, kişisel inancınızla bilimsel
yaklaşım arasında kesin bir ayrım ve tercih yapma ihtiyacı doğar. Bir
mümin, iman eder. Yani sorgusuz sualsiz inanır. Kutsal metinlerde,
geleneklerde olan şeyleri olduğu gibi kabul eder.
Ama bir bilim adamı için, bilimsel yöntemin dışında kutsal olan bir şey
yoktur. O, her şeyi sorgulamakla, irdelemekle yükümlüdür.
Bir insanın şeyh veya peygamber bile olsa bir gecede yüzlerce kadınla
cinsel ilişkiye giremeyeceğini veya 1000 kadını hamile bırakamayacağını
bilmek için bilim adamı olmaya gerek yok kuşkusuz.
Ama bu tür öykülerle sık sık karşılaşan bilim adamının yapabileceği
şeyler vardır: “Bu tür öyküler inanışlar, neden ortaya atılıyor? Ne
çeşit psikolojik ve sosyolojik gereksinmeleri karşılamaktadır? Bu
öykülere daha çok hangi dinlerde, toplumlarda, dönemlerde
rastlanmaktadır? Neden?
Günümüzde Türkiye’de ve dünyada bu tür cinsel-dinsel fanteziler ne
ölçüde yaygındır? Bu öykülere itibar edenlerin toplumsal-bireysel
profilleri nedir?”
Bu liste uzatılabilir. Görüldüğü gibi bu konularda bilim adamlarına da düşecek söz çok. Ama bilimsel olma koşuluyla.(Türker Alkan-Radikal)
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Birilerinin pisliğini temizleyelim derken battıkça batıyorlar. İlahiyat Profesörü Süleyman Uludağ kitabında verdiği örneklerle bazı şeyhlerin kerametinin aslında ne olduğunu göstermiş.
Hastayım şu tarikat menkıbelerindeki sembollere. Adamların yüce zevklerde oluşu apışarası ile nasıl da irtibatlandırılıyor. Meğerki seks masalları ruhi hazlara ve manevi zevklere işaretmiş.
Bakın İlahiyat Profesörünün şu zavallı savunmasına:
Kitabında verdiği örneklerin birer menkıbe olduğunu dile getiren
Uludağ, burada bahsedilenin cinselliğin sembolik olduğunu asıl
kastedilenin ise ruhi hazlar ve manevi zevkler olduğuna dikkat çekti.
Bir insanın bir gecede 60 kere cinsel ilişkiye girmesinin imkansız
olduğunu herkesin anlayacağının altını çizen Uludağ, 'Bu tür rivayetler
birer menkibedir. Mübalağa payı büyüktür. Tasavvuf kitaplarında buna
benzer menkıbeler anlatılır. Verilmek istenen mesaj ise; hak dostları
cinsi güç itibariyle tam bir erkektir. Ama yüksek ruhi zevkler içinde
olmaları cinsi hayata zaman ayırmalarına engeldir.'
Sen seks hikayeleri anlat. Şeyhlerin yataktaki kerametlerinden bahset. Sonra da "ruhi zevkler içinde olmaları onların cinsel hayata zaman ayırmalarına engeldir" de. Sen diplomanı bakkaldan mı aldın hoca efendi? Kim aldanır bu çürük çıkarıma?
Benzer savunmayı Mevlanacılar da yapıyor. Çünkü Celalettin Rumi'de böyle ulvi hazları pornografik hikayelerle anlatmakta mahirdir. Bakınız kabak hikayesi.
Ulvi(!) konuları süfli hikayelerle anlatmak. Bu ne erenlik, bu ne ulviyet. Çoğuna saçmalık, çoğuna şirk bulaşık.
İlahiyat profesörleri tarihin çöp sepetinde eşelenip durmayı ve murdar şeyleri bizlere servis etmeyi artık bırakmalılar. Akıllarını işletip, yalnız Kur'anı rehber edinip insanlara ışık sunmalılar.
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma