Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
'Sabaha karşı’ diyeceğim; zira henüz ‘karşı’ sayılabilecek bir
saatte, bu sabah saat dördü on beş-yirmi geçe, evin ortasına ses
bombası atılmış kıvamında bir ezan sesiyle mi neyle- uyandım.
Öyle böyle kuvvetli değil: Sokağa, bir arabanın içinden güçlü bir ses sistemiyle yayın yapılıyor gibiydi. Bangır bangır.
Türkiye Cumhuriyeti’nde herrr evin olması gerektiği üzre, bizim evin
yakınlarındaki camiden de ezan sesi duyulur. Ama uykunun hangi
safhasında olduğunuza bakar; bazen
duyarsın, bazen duymazsın.
BU Arapça’da ne söylediğini anlamadığım (anlamak arzusunda da
olmadığım) Herhangi 1 TC İmamı’nın ezan okumasından ziyade, başka bir
üsluba/dile özenen iddiacı bir dincinin çok tuhaf bir şekilde okuduğu
belki de duanın; beni yalnızca çok çok rahatsız ettiğini,
söyleyebilirim.
Zira HİÇ KİMSE kendi ritüellerini, inancının dışavurumlarını,
bağırtılarını başkasının hayatının/uykusunun orta yerine dayamamalı.
Bu hakka sahip olmamalı! Benim Uyku Hakkımın/Asude Ev Yaşamı hakkımın
başladığı yerde, senin Gösterişli Dini ya da Milli İşgal hakkın
bitiyor/bitmeli.
Bu, Güleryüz Valimiz Güler’in izinleriyle düzenleniyordur muhakkak, her
Allah’ın gecesi Suada denilen Pre-Kapitalistler Cenneti’nin bitmek
bilmeyen (ve muhakkak her türlü canlıyı feci rahatsız edip kümülatif
efektleriyle çevre facialarına vesile olabilecek) havai fişek
gösterileri için de böyle-
Milli Takım maçları filan fırsat bilinerek kabartma tozlanan ‘pozitif’
(esasında: tabii ki negatif) milliyetçilik gösterileri için de.
Kapitalizmin havai fişek gösterilerinden (“Bak! havaya kaç yüz bin
dolar fırlatıp etrafı/doğayı müşteki etme kudretine sahibim!”) böylesi
saldırganca, insanların sabaha karşı uykusunu bıçaklamakta beis
duymayan (berbat bir ses+berbat bir üslupla) dualama seanslarına kadar-
benim dinsiz dünyamda tezahürü böyle.
Ve herhalde on bir yaşımdan beri Hakiki 1 Dinsiz olduğum için böylesi
tedirgin oluyorum, Kemalist Dinin Fanatik Müritleri ellerinde
bayraklar, yüzlerinde tuhaf bayrak motifli makyajlar, üstlerinde
dekolte ya da değil, bayraklardan yapılmış bluzlar/kılıklarla sokağa
dökülüp tuhaf gösteriler/sloganlar eşliğinde ağlayıp zırlamalı bağırıp
çağırınca. Dindarca.
Dindarlık Türkiye’de yalnızca Müslümanlar cephesinde yükselmedi.
Kemalizm; büsbütün bir fanatiklik mertebesi, bir nevi içi boşaltılmış,
tuhaf ritüelleri ağzımıza burnumuza sokularak çok rahatsız edici bir
kıvama ulaştırılmış sorgusu/suali dindarlarını çıldırtan bir nei
post-mortem ‘din’ haline getirildi- bir.
Ayrıca Fanatik, sözümona Laikçi Kemalistler feci bir itişmeye
giriştiler Müslümanlarla: “Bu din sizin dininiz değil, bizim DE
dinimiz. Hem orucumuzu tutarız, hem namazımızı kılarız, hem laikçiyiz,
hem Atatürkçüyüz, hem de Umre’ye gideriz- tutmayın bizi!” yollu-
(‘Ulan, Allahımızı çaldınız!’ diye Atatürkçü Düşünce Derneği
mitinglerinde bağıran Tuncay Özkan’ı hatırlayıverin.)
Ben Türkiye’de Şeriat Tehlikesi görmüyorum. Öncelikle Cumhuriyet
Projesi’nin bu topraklarda muvaffak olduğuna (en azından sosyolojik ve
psikolojik boyutlarda) inanıyorum. Sen kalkıp 80-85 yıllık Cumhuriyet
‘değerlerinin’ bu topraklarda hiç mi hiç mayalanmadığını/tutmadığını
varsaymış da oluyorsun Şeriat Umacısıyla sindirmeye çalışırken
milletini. ‘Ordu göreve!’ diye bağırırken; tamamını büsbütün hiçleyip
onların bir yerlerden bir yerlere gelebilirliğini de YOK sayıyorsun.
İlla da öğretmenlerini, başöğretmenlerini isterken idareye.
İkincisi, harbiden söylüyorum, Türk Milletinin Dokusu’na inanıyorum.
Türk Milletleri (diyelim, daha siyaseten doğrucu olsun) oldukça geniş
dokulu bir kumaştan dokunmuştur. Öylesi elek gibi bir yapıdan oluşur ki
bu kumaş, aralardan her nevi fanatiklik/sertlik/uyuzluk ve hatta
kararlılık/isyankârlık mutlaka akar gider. Geriye; temelde şaman,
özünde iyi/neşeli/cömert/insan sevgisiyle dolu Türklerin keyif alarak
yaşamak arzusu kalır. Bu Topraklarda şeriat yeşermez, yeşeremez!
Görüyorum, hissediyorum.
Demek ben Cumhuriyet Projesi’ne olsun, Bu Toprakların Neşeli
İnsanları’na olsun, Fanatik Kemalistler’den daha çok inanıyor, daha çok
güveniyor, evet! ‘isyan özürlü’ olmaları da beni örseliyor, ama
hasletlerinin bizim güvencemiz olduğunu düşünüyorum.
Şimdi, gel de; milletine güvenmeyen/demokrasiye azcık yaklaşma
ihtimalimizi bile bir türlü içine sindiremeyen/Elitistler Bırakmasın
Sakın İdareyi! (ruhsal da) krizleriyle başımıza önce 367 Kararı’nı,
ordaki (seçim) yenilgisinin ardından da Bu Kapatma Davası’nı musallat
etmiş Yalçınkafalara sinirlenme. Bozulma. İsyan etme!
Maksadının demokrasinin üzümlerini yemekten ziyade, bağcının
maaşını/ihalesini/pozisyonunu ele geçirmek olduğunu, herrr zamankinden
daha net göstermeye başlamış bulunan AK Parti’yi evire çevire eleştirme
günüydü gün. Oysa.
AK Parti’ye ‘el mi yaman/demokrasi mi?’ demenin tammm zamanıydı.
AK Parti’nin takkesi tamamen düşüp de ‘Yeni-kendimden-kapitalistler yaratıcamm asıl!’ keli, hiç bu kadar net görünmemişti.
Hakiki Demokrasi’ye geçebilme imkânlarımızda ısrarcılığın en güzel mevsimiydi.
İşte bütün bu Ergenekon Destanı’ndan önümüze saçılıyor ki, Ecevit
Koalisyonu’nun zayıflıklarından faydalanıp yüz verilince astar talep
eden Kıvrıkoğlu’nun Tayin Oyunlarından ve de Eruygur, Yalman, Örnek
paşaların darbe arzularından hem de ne biçim haberdarken susss pussss
oturmuş AK Parti. Gıkını çıkarmamış; bırak hesap sormayı. Ordu’nun
tavuğuna ‘kışşşt’ diyememiş. Demokrasi nasıl getirilir bu topraklara
bilememiş. Bilmek de istememiş. Yalnızca iktidarla İhalelerin Gücü
Adına!
İşte hal böyleyken Kapatma Davası’yla uykularımızı bıçaklayan Kemalistlerin ezanları, duaları, hayırlı olsun.
Ama bu topraklarda artık dinsizler çoğalmalı. Her çeşidinden bağımsız,
bağlantısız, sindirilmemiş ruhlar Dinsizlik Hakkı’nı her zamankinden
daha ateşli bir güçle savunmalı.
Kapatma Davası, Fanatik Kemalist Dincilerin son numarası. Olsun. Olmalı.
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Katılma Tarihi: 24 haziran 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 669
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
valla kadın haklı en azından gecenin bir saati bangır bangır ezanın rahatsız ediciliği konusunda,
bundan yaklaşık 12 yıl evvel,çocuk rahatsız zor uyuttuk,gözlerimizden uyku akıyor hanımla nöbetleşe başında durmaya çalışıyoruz,biraz uyusa o da rahatlayacak ama nerde,çocuk 10 dk uyudu uyumadı hoca,EEEAAAUUULLLEEAAAHUUU EKKKGGGHHHBBEER..haliyle ufaklık viyak viyak başladı,hoca bi taraftan ufaklık bir taraftan,az kalsın bende ağlayacaktım,yetti beeaaaa,ulam hoca seni eşşekler kovalasın emi,açmışın son ses hoparlörün sesini sanki''ey zındıklar ey bey namazlar siz kalkamasaınızda ben sizi kaldırırım...valla ne diyim kadın haklı.bendede ne hafıza varmış yav:)
rahatsızlığını dile getirmiş anladıkda,dinsizler neden çoğalmalı onu anlayamadık,Allahın gönderdiği dini anlayanlar çoğalsın daha iyi olur bence...duyarlı insanlar olurlar en azından;Allahın öğrettiği şekilde insan olanlar,bangır bangırda başkasının hakkına riayetsizlik yapmazlar..
__________________ 21/10 Andolsun ki, size öyle bir kitap indirdik ki. bütün şanınız ondadır; hala akıllanmayacak mısınız?
Katılma Tarihi: 07 haziran 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selamlar,
Bu makaleyi yazan Perihan Mağden nasıl biri;
“Hayal ve Mücadele: Türkiye'de Yazar Olmak” adlı programda Oya Baydar, Perihan Mağden, Orhan Pamuk, Ragıp Zarakolu'na
yer verildi. Türkiye'de yaşadıkları zorlukları anlatan ve 'Türkler'
diyerek kendilerini Türklerden ayrıştıran Perihan Mağden ve Orhan
Pamuk, Türkiye'yi Avrupa'ya şikayet ettiler.
Perihan Mağden'in söyleşi sırasında boynunda haça benzeyen bir kolye taktığı gözden kaçmadı.
Perihan Mağden’in Agent France Press’e verdiği açıklama geldi. Mağden o kendine özgü üslubuyla şöyle demiş:
“Zaten ulusal kancık ilan (national bitch) edildim. Sanırım tek istedikleri çenemi kapatmam.”
Mağden
ifade özgürlüğü, Ermeni soykırımı ve Kürt azınlığı durumu üzerine
heyecanla konuşmuş ve sıkça yaptığı gibi kızından söz etmiş. Türkiye’yi
“klostrofobik” bulduğu için kızını Amerika’da okutmak istiyormuş.
Böyle birindende ezan a saygı, islam a övgü beklemek yanlış olur,kanımca.
ezana saygı islama saygımıdır acaba bunu iyi düşünmek gerek.
ezana saygı bir inanca saygı olabilir ama bunun adını islam koymak doğru bir tanım değildir.ALLAHIN islam dediği dinde ezan olayı yoktur buda her hurafecilik gibi çok sonradan dinin bir parçası diye aradan millete yutturulmuş
beğenilmeyen iran bile ezan konusunda çözümü yıllar önce bulmuş ezan sesi camiden dışarı değilde caminin dış bölümünden içe doğru merkezden tek bir ses ile okunuyor.
istanbulu söylemeye gerek yok
saygılar
__________________ Ölüm her aklına geldiğinde Ah edip vah edip inleme Bu halinle tanrıyı incitmiş olacaksın Ecel kapını çaldığı zaman Evi telaşa verme O geldiği zaman Sen gitmiş olacaksın...
Katılma Tarihi: 07 haziran 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
kuranyeter Yazdı:
ezana saygı islama saygımıdır acaba bunu iyi düşünmek gerek.
ezana saygı bir inanca saygı olabilir ama bunun adını islam koymak doğru bir tanım değildir.ALLAHIN islam dediği dinde ezan olayı yoktur buda her hurafecilik gibi çok sonradan dinin bir parçası diye aradan millete yutturulmuş
beğenilmeyen iran bile ezan konusunda çözümü yıllar önce bulmuş ezan sesi camiden dışarı değilde caminin dış bölümünden içe doğru merkezden tek bir ses ile okunuyor.
istanbulu söylemeye gerek yok
saygılar
selamlar,
Bu ülkede insanları aydınlatmak amacı ile ezanı türkçe okutanları kafir,deccal ilan ettiniz...yobazlara alkış tuttunuz.
Ezan ister arapça okunsun ister türkçe,ingilizce ,fransızca okunsun içinde Yaratıcının adı geçer ve düşmanlarını gocundurur.
sayın gondolcu içinde şirk olduktan sonra ne olursa olsun yanlış yanlıştır.
ezan bir dini sembol edebilir ama sembol ettiği din islam dini değildir,ne dilde okunursa okunsun bu sorun değildir, şirk şirktir.
kuranın yeterliliğini kavrasaydınız ezan konusunda hak verirdiniz.
türkçe okutanlardan önce onu arapça okutanlar şirki başlatanlardır.
yobazların canı cehenneme
__________________ Ölüm her aklına geldiğinde Ah edip vah edip inleme Bu halinle tanrıyı incitmiş olacaksın Ecel kapını çaldığı zaman Evi telaşa verme O geldiği zaman Sen gitmiş olacaksın...
kuranın yeterliliğinin tam olarak algılanması bunu gerektirir ama konuyu detaylı bir şekilde yazarsam sanırım site kapanır çünkü bu yazıyı koruyacak bürokrasi desteğine sahip değiller diye düşünüyorum,umarım bu konuyu size aktaracak bir yol bulabilirim.
selam ile
__________________ Ölüm her aklına geldiğinde Ah edip vah edip inleme Bu halinle tanrıyı incitmiş olacaksın Ecel kapını çaldığı zaman Evi telaşa verme O geldiği zaman Sen gitmiş olacaksın...
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma