HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Cemaatler, Tarikatlar, Mezhepler
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Cemaatler, Tarikatlar, Mezhepler
Konu Konu: Müridin Mürşidine Karşı adabı... Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
ibrahimeco
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 12 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 9
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ibrahimeco

Aziz Kardeşler,

http://www.konyevi.net/yazi_ayrinti.php?yazi_no=133 adrsinde Nakşıbendi tarikatı marifetiyle Mürşid ve mürid arasındaki edep bahisli yazı dikkatimi celbetti bu mevzuda yazıyı (ki orjinal metin italik olarak iktibas edilmiştir) kendi notlarımla birlikte (ki parantez içerisinde altı çizili olarak) istifadenize arz etme ihtiyacı hissettim.

  "Sadat-ı kiram, evliyalar ile oturmanın ve onlarla birlikte ol

manın âdâblarının dört  tane olduğunu bildirmişlerdir:


1. Mürid, evliyalarla(Evliyalardan murat tarikatın mevcut şeyhi) zıtlaşmaktan kendini muhafaza etmeli ve onlara muhabbet besleyip, daima tasdik etmelidir.
2. Mürid, evliyalara teslim olmalı ve bu teslimiyetini onların önüne koymalıdır. Kendi nefsinde meydana gelen hevaları terkederek, evliyaların tercihlerine uymalıdır
.(Allaha ve Kurana teslim olmayalım Şeyh efendiye teslim olalım)
3. Mürid, evliyaların ahvallerini ve konuşmalarını, kendi ahval ve konuşmalarının üstünde tutmalıdır. Onları, teftiş ve    kontrol niyetiyle izlemekten sakınmalıdır.(Teftiş ve kontroldan murat sorgulayıcı akıldır velakin Allah bizzat kitabında bu aklı övmemişmiydi ibrahim'in imanını bize anlatan Allah değil mi???)
4. Mürid, kendi himmet ve kasdını, evliyaların himmet ve kastlarına tabi etmelidir. Ve bu evliyaların ahvallerine muvafakat etmelidir. Bu şekilde hareket edilmediği takdirde, evliyalarla beraber oturmaktan zarar görülür.(Herhalde bu Şeyh ne halt ederse etsin muhakkak bir bildiği vardır Hikmetinden sual olunmaz demek)
Herhangi bir kimsenin, kamil ve mükemmil bir mürşide bağlandığında, kalbini temizleyebilmesi ve menfaat elde edebilmesi için riayet etmesi gereken şart ve âdâblar vardır. Bunlara riayet edip uygulamak için gayret sarfetmek son derece önemlidir.
Nitekim rivayet olunduğu üzere; İmam-ı Ebu Züfer bir gün abdest alırken, yanından İmam-ı Azam Ebu Hanife geçince ayağa kalkmamıştı. İmam-ı Azam'ın en yakın arkadaşlarından olmasına ve ilim sahibi olmasına rağmen, bu yapmış olduğu âdâbsızlıktan dolayı, yapmış olduğu rivayetler, Hanefi mezhebi alimlerince zayıf olarak değerlendirilmiş ve fazlaca itibar edilmemiştir. Zahirde bir iş olan Fıkıh ilminde,
(Fıkıh ilmi dediğin nedir ki bu zevatın gözünde)bu derece etkili olan edeb konusu, elbette manevî terbiye sahasında çok daha önemlidir.
Bu bahsettiğimiz olay da bu âdâblara riayet etmenin mürid için, ne kadar menfaatli olduğunu açıklamaktadır.
Müridin Mürşide karşı âdâbı onbir tanedir:
1- Mürid, dil veya kalp ile mürşidinin hareketlerine itiraz etmemelidir. Eğer ilim sahibi ise tevil etmeye çalışmalı, yok eğer tevil yapamıyorsa, bu eksikliği kendi nefsine yüklemeli ve Musa aleyhisselam ile Hızır aleyhisselam'ın arasında geçen hikayeyi kendine örnek almalıdır. Mürid için mürşidine karşı itiraz, çok tehlikeli bir davranıştır.
(Her şeyh bir mürşid, evliya ve hatta Hızır nispetinde sorgulanamaz şahıslardır)Eğer dil ve kalp ile itiraz ederse, kendisine gelecek feyz ve nisbetin önünün kapatmış olur. Fakat itiraz etmeden mürşidine tam manası ile teslim olursa, feyz ve nisbetten en üst seviyede menfaat elde eder.(İtiraz etme ödülünü al ey mürid)
2- Mürid, kendi hal ve hatıralarını, nasılsa mürşidim     biliyor diyerek gizlememeli ve zahiren mürşidine bildirmelidir ki, mürşidi, bir doktor gibi (Yani olan biteni hemen şeyhe yetiştir, bu şeyhler batını bilseler dahi sen genede onlara vaziyeti ihbar et ki Şeyh efendi en güzel reçeteyi yazabilsin)ona kendisini düzeltebileceği çareleri söyleyebilsin. Nasıl müçtehid imamların içtihatlarında yanılma meydana gelebiliyorsa, mürid de hatıralarını zahiren bildirmediği zaman, mürşidin keşfinde yanılma olabilir. Bunun için mürid, durumunu zahiren mürşidine bildirmeli ve aldığı cevaplarla şer’i hükümlere göre amel etmelidir.
3- Mürid, başına nasıl bir musibet gelirse gelsin, ne türlü meşakkatle karşı karşıya gelirse gelsin, talep etmiş olduğu maksudunda (Allah'ın rızasında) sadık ve ısrarlı olmalıdır. Mürşidini malından ve canından, anne ve babasından daha üstün tutup, sevmelidir. Kendisine Allah-u Zülcelal tarafından ne gelirse gelsin, mürşidi vasıtasıyla geldiğini bilmelidir
.(Hayrıhu ve şerrihi minellahu teala Hayır ve şer yalnız Allahtan gelir gidilecek tek kapı onun kapısıdır.Şeyh efendiden gelecek ancak zillet ve dalalettir)
4- Müridin, mürşidinin adet haline getirmiş olduğu hal ve hareketleri mürşidinden bir emir olmadığı sürece yapması  uygun değildir. Çünkü mürşidi adet haline getirmiş olduğu bu hal ve hareketleri kendi makamına göre yapmaktadır. Mürid, herhangi bir emir veya izin olmadan, bunların hepsini uygularsa, bundan büyük zarar görür.(Emir kontrol zincirini bozmayalım)
5- Mürid, mürşidinden bir emir aldığı zaman, bu emri ertelemeden ve herhangi bir tevile girmeden yerine getirmelir. Bu hareketi, kendisi için çok önemli ve menfaatli bir âdâbtır.(Askeri terbiye devam ediyor)
6- Mürid, mürşidi kendisine bir zikir, murakabe veya hizmet için emir verdiği zaman; sadece Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in hadislerinde bildirmiş olduğu zikirler hariç diğer bütün meşguliyetlerini terkederek, kendini bunlara yöneltmelidir. Mürşidinin kendisine tahsil etmiş olduğu bu zikir, mura-kabe veya hizmetle, Allah-u Zülcelal'in nurunun üzerine geleceğini bilmelidir.(Garanti gelir o nur gelir!!!)
7- Mürid, kendi nefsini bütün mahlukatın nefsinden daha hakir ve aşağı görmelidir. Kendi nefsinin, başkalarının nefisleri üzerinde herhangi bir hakkı olmadığını düşünmeli, aksine başkalarının kendi nefsi üzerinde bulunan hak ve hukuklarını elinden geldiği kadar yerine getirmeye çalışmalıdır. Kendisini       Allah-u Zülcelal'in dışında kalan herşeyden bertaraf edip, yalnızca Allah'a yönelmelidir.(Tabidir ki bu yöneliş Şeyh vasıtasıyla olacak)
8-Mürid, mürşidi kendisine bir emir verdiği zaman, bu emre riayet etmeli, asla ihanet etmemelidir. Mürşidine karşı son derece hürmet göstermelidir. Mürşidinin verdiği zikirle, kalbindeki hatıraları temizlemeye ve tamir etmeye çalışmalıdır.(Allahın verdiği emre bu denli bağlı değiller ama...Düşünmeyi Allah emrediyor)
9- Müridin muradı, ne dünya, ne de ahiret olmalıdır. Onun muradı yalnız Allah-u Zülcelal'in Zatı olmalıdır.(Allah bize Kur'anda böyle bir talepten bahsetmiyor aksine zatını göremeyeceğimizi bizzat kitabında bize ifade ediyor) Allah'ın Zatını talep etmenin dışında kalan muradlar (istekler), kendi nefsinin kemalatını ve ahvalini istemedir. Bu da mürid için çok zararlıdır. Murad, sadece Allah-u Zülcelal'in rızası olmalıdır. Bir ölü, yıkayıcısının elinde nasıl itaatkar ise mürid de Allah'ın kudret elinin önünde öylece itaatkar olmalıdır.
10- Mürid, mürşidinin sözlerine itibar etmeli ve bu sözlerin dışında hareket etmemelidir. Herhangi bir olay karşısında: "Benim söylediğim gibidir." diyerek mürşidinin sözlerine itiraz etmemeli, rıza göstermelidir.
ll- Mürid, ihtiyacını kendi mürşidi dışında kimseden talep etmemelidir. Ancak çok zaruri bir haceti olduğu zaman, eğer mürşidi o an için bu haceti gideremiyorsa çok sadık bir arkadaşından bu hacetinin giderilmesini talep edebilir.
Mürid, ancak mürşidinin nazarı altına girer ve iltifatına mazhar olursa mahbub (sevilen) olur. Mürşidinin füyuzatından istifade edebilmesi için, onun çizmiş olduğu çizgiden ayrılmaması ve mürşidinin emir ve nehiylerini yerine getirmesi lazımdır.
Haccac-ı Zalime: "Sen niçin hak olan doğru yoldan ve İmam-ı Ömer'in adaletinden ayrıldın. Halbuki bütün insanlar onun adaletini, doğruluğunu medhediyorlar." dedikleri zaman, onlara hitaben: "Siz kendi üzerinize doğruluğun tohumunu atın, kendinizi iyileştirin, ben de sizin bu yaptıklarınızla kendimi tamir edeyim ve doğru yola döneyim." cevabını vermiştir.
Mürid için en önemli şeylerden biri de, kendi maksudu (amaç) üzerinde en başından itibaren, salim, doğru ve halis olmasıdır. Nasıl bir bina, sağlam bir temel üzerine kurulmadığı taktirde ayakta durumaz ve çökerse, mürid de maksudu üzerinde doğru ve ihlaslı olmadığı zaman zikrinden, râbıtasından yeteri kadar menfaat elde edemez.
Sadat-ı kiram bu konu hakkında şöyle buyurmuşlardır:
"Mürid, niyetinde doğru ve ihlaslı olmazsa, Allah'a yaklaşamaz. Bundan dolayı, niyetinde doğru ve ihlaslı olmalıdır ki Allah-u Zülcelal'e yaklaşabilsin."
Mürid, herhangi bir kimsenin zatına (şahsına) kızmamalıdır. Çünkü bu şekilde gazaplanması, ibadet ve zikir ile kalbine gelen Allah'ın nurunu söndürmektedir.
Mürid, başka insanlarla münazara yapmaktan, (tartışmaya girmekten) mücadele etmekten mümkün olduğu kadar kaçınmalıdır. Çünkü bu mücadele, kalbe kin ve nefret duygusunu yerleştirir ki, bu çok sakıncalı bir durumdur.
Mürid, herhangi bir kimse ile münazara ve mücadele ettiği zaman, haklı dahi olsa, Allah'tan istiğfar talep etmeli ve mücadele ettiği insandan özür dileyip, dua istemelidir. Karşısındaki insanı sanki Hızır aleyhisselam veya bir evliya gibi görmelidir. Çünkü Hz. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem hadis-i          ;       şerifte şöyle buyurmuştur:
“Müslüman kişinin, bir kardeşinin gıyabında yapmış olduğu dua müstecabtır (kabule layıktır). O anda müvekkel meleği dua edenin baş ucunda bekler, kardeşine ne zaman hayır dua ederse o müvekkel meleği "âmin, misli de senin üzerine olsun" der. (Yani, Allah duanı kabul etsin, aynısı sana olsun der.)” (Müslim, Zikir:86-87)
Ancak bu güzel edebe riayet etmekle mürşidlerin hukuku yerine gelir ve onların haklarına keffaret olur. Çünkü mürşid-i kâmillerde, manevi babalık nisbeti vardır. Bu, ilâhi muhabbet ehlinin yanında, zâhirî babalıktan daha şereflidir. Zira, Bilal-i Habeşi, Selman-ı Farisi, Süheyl Rumi bu şekilde ehl-i beytten oldular. Peygamberimizin amcası Ebu Talib ise zâhirî akrabalığı olmasına rağmen ehl-i beytten uzaklaştı."(
Mürşidimiz babamızdır...)

 

Aziz müslümanlar,

Bu basit makale dahi bu tarikat ve tasavvuf kisvesine bürünmüş şer odaklarının arzu ettikleri içtimai düzen hakkında sanırım bir fikir vermiştir. Uniform yapı arzusuyla şekillenmiş bu erkanı veyahut metodik yaklaşımı Faşizmin fikir babası George Sorel gibi fikir sahipleri dahi tasavvur edecek kıvamda değillerdir. Düşünün öyle bir Mürşid ki bu kuvvetini ve iradesini bizzat müridin tam ve katıksız  iman zırhıyla örülmüş sadakatinden alıyor. Zaten Şeyhlik ve Allah evliyalığı da babadan oğula geçtiği için her daim şeyh ve mürşid imkanı müridin yanı başında hazır ve nazır bir halde beklemektedir. öylesine güçlü bir hanedanki bu 1100 senedir ateşleri hiç sönmemiş ve hatta İslamın görünen yüzü maalesef bu inanca sahip grup ve cemaatler olmuşlardır. bu Hocaefendilere ve Şeyhlere ve onlara inanan müridlerine Allah'dan hidayet temenni ediyorum... Tasavvufu kuzu kılığındaki bu şeytanları, mazur göstermeye çalışan her aklı başında müslümanı da Allah'tan korkmaya davet ediyorum.

Gazali, Mevlana, İmam-ı Rabbani ve benzeri bize adı büyük diye yutturulan kim varsa bu fecaatin müsebbibleri kimlerse Seyda, Mahmut, Cübbeli, Ahmet Mehmet kim bu fitnenin ve fesatın devamında rol oynuyor ve destek veriyorsa Allah onları bildiği gibi yargılasın... Şüphesiz Allah intikam alıcıların en büyüğüdür. 

 

Yukarı dön Göster ibrahimeco's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ibrahimeco
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats