HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an'da İnanç Konuları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an'da İnanç Konuları
Konu Konu: levhi mahfuz nedir? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
mert8
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 23 nisan 2006
Yer: Saudi Arabia
Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı mert8

aleykümisselam

yukarıdaki son iki yoruma sadece kahkaha ile gülüyorum. gülmeyede devam edeceğim. bilim ve einstein ve benim bağnazlığım hakkında verdiğiniz bilgiler çok aydınlatıcı. fakat bence biraz eksik. dilerseniz biraz bilgilenmeniz için aşağıdaki adresi bir ziyaret edin.

http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=5063&PN=1

 

aydınlanacaksınız.

 

devam edeceğim.

sağlıcakla kalın

 

mehmet rende

 



__________________
16cdgaabçcg
Yukarı dön Göster mert8's Profil Diğer Mesajlarını Ara: mert8
 
mert8
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 23 nisan 2006
Yer: Saudi Arabia
Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı mert8

Bıisim Allah erRahman erRahim

 

Allah ın izni ile

 

yukarıda en sonda “devam edeceğim” demiştim.

 

boş yere çene yoracağım diyerek sonradan vazgeçtim.

 

ama bu formu birkaç kez daha okuduktan sonra, hem sizin gibi düşünen diğer arkadaşları da biraz bilgilendireyim hem de “kuyruk acısı” bende kalmasın diye yeniden yazıyorum. umarım faydalanırsınız...

 

ilk önce şunu belirtmek istiyorum: sizin Kur’an-ı Kerim bilginiz eksiktir ve yanlış yorumluyorsunuz. şu anda elinizdeki Kur’an-ı Kerim de (çoğu) yanlış yorumlanmıştır. eğer doğru diyorsanız (sadece bu site için söylüyorum) bütün forumlarda değilde sadece bir forumda orta yolu bulun da size hak vereyim...

 

“Senin Allah tanımın ne ? Allah nedir ? bir benlik, kişilikmidir ? nasıl bu şekilde tanım yaparsın ? Bu tanımın vahye aykırıdır. Vahyin tanımladığı Allah ile uymaz. Hemde böbürlenerek büyüklük taslayıp nefsini ilah edinmişliğinde cabası, fazla kimseyi karşına alma!” diyorsun... buyrun Allah tanımımı oku...

 

dünyaya ne kadar insanoğlu geldi ve gitti ise ve dünyada daha ne kadar varsa o kadar Allah tanımı vardır.

 

Allah meleklerin, cinlerin ve insanoğlunun ruhlarını kendi ruhundan üfleyerek yaratmıştır ve her bir ruha görevler vermiştir.

 

(az biraz tanımlama yapıp hava atayım)

 

meleklerde sadece ruh vardır ve sadece verilen görevleri yaparlar.

 

cinlerde ruh ve ayrıca insiyatif, nefis/nefs ve ateşten bedenler vardır.

 

insanoğlunda ise ruh ve ayrıca insiyatif, nefis/nefs ve maddeden  bedenler vardır.

 

cinlerdeki ve insanoğlundaki bütün iyi ve kötü özellikler (ruhlarımızı kendisinden bize aktardığından dolayı ve insiyatif ve nefis verdiği için) Allah tan gelmiştir.

 

bütün özellikler Allah tandır.

 

insan veya cin kendisinde olmayan bir şeyi açığa vuramaz/çıkaramaz.

 

bu yaratılışa aykırı olur.

 

ayrıca insanoğluna, kendine benzeyen beden ve yüz güzelliği vermiştir.

 

Allah, cin ve insanoğlu ruhuna beden giydirdikten sonra, insan ve cinlere din dediğimiz çeşitli emirleri vahy ve resuller aracılığıyla ilettikten sonra, insan ve cinlerden Kendisine ibadet etmelerini istemiş ve tuttukları yola göre cennet ödülü veya cehennem cezası vereceğini söyleyerek yaşayacakları yerlere salmıştır.

 

{[(Bıisim Allah erRahman erRahim den de anlaşılacağı üzere, bu dünya üzerinde adalet aramam. sizde aramayın bulamazsınız.)]}

 

Allah insanın ne zaman ve nerede doğacağını ve cinsiyetini bilir (ruhlara verdiği görevlerden ötürü).

 

insanın ruhuna verdiği görevlere istinaden dünyada manevi olarak insana müdahalelerde bulunur.

 

ama insanoğlunun ileride ne yapacağını ve ileride nasıl öleceğini bilmez.

 

verilen görevin yapılıp yapılmaması şartlarına göre insanoğluna yardımcı olur veya canını alır veya bu dünyada yaşayabildiğin kadar yaşa diye müsaade verir.

 

en sonunda ahirette, cinleri ve insanoğlunu herşeyiyle, ne bir eksik ne bir fazla, yargılar ve sonuca kendisininde isteğini ekleyerek cennet veya cehenneme yollar.

 

{[(adalet yargılamada ve sonuçtadır.)]}

 

benim Allah ım budur ve diyorum ki bende Allah ın bir sevgili kuluyum. bunuda (35 – 40 yıldır) gurur ve övünç ile söylerim. buyrun sizde sizin Allah ınızı tanımlayın. bakalım yapabilecekmisiniz...

 

bilim ve bağnazlığım  konusunun adresini vermiştim. çok hoşuma gitti, hala gülüyorum. Allah sizide güldürsün emi...

 

 “70 yaşına kadar yaşayan birini ele alalım. Bu kişinin 20 yaşından 30 yaşını bilmesi GAYB bilgisine sahip olması demektir. Kuran apaçık biçimde Allah'ın gaybı bildiğini ifade eder!!!”  diyorsun... şimdiiii...   her 30 yaşını geçmiş insanoğlu Allah tır mı demek istiyorsun? veya ne anladığını söyle bana... anlat...

 

************************

1  Yanlış ayetleri seçmişsin, senin seçtiğin ayetlerin hiçbirinin konuyla bağlantısı yok.

2  Sana ayeti söyleyeyim :

3  Bakara suresi 30. ayet :

4  Hani Rabbin meleklere demişti : Ben Yeryüzünde bir HALİFE TAYİN EDECEĞİM. Meleklerde ona, biz seni takdis edip yüceltirken, sen yeryüzünde kan dökmekte ve bozgunculuk etmekte olan birinimi HALİFE etmektesin.

5  Sonraki Allah’ın cevabına bakın : Şüphesiz ben sizin bilmediklerinizi bilirim!

6  Sonraki Ayette : ve ademlere isimleri öğretti ve meleklere: Doğru sözlü iseniz onları haber edin.

7   Biz senin bize öğrettiğinden başka bir şey bilmeyiz, diyen meleklere Allah’ın yanıtı : Ben size demedimmi ben sizin bilmediklerinizi bilirim diye!!!!!

8  Dikkat!!!

9  İşte Ademleşmenin tecellisinin bilgisinin önceden olduğunu gördünmü şimdi!

diyorsun. senin için ayetleri numaralandırdım. kolaylık olsun diye: bak şimdi. burada senin yazdıklarından (ayetlerden) ne anlayacağım:

 

 

 

4  te    (türkçeye çevriminde) bir hata var. çünkü meleklerde gaybı bildiklerini iddia ediyorlar. hem de bunu Allah a söylüyorlar. bunuda bize Allah aktarıyor.

 

5  te    Allah meleklerin bilmediği neyi biliyor? hııı neyi... şunu biliyor: biraz sonra Hz Adem e isimleri öğreteceğini biliyor ve melekler ise bu öğretme olayını bilmiyor.

 

6  da    Hz Adem e öğretip te meleklere öğretmediklerini soruyor. garibim melekler bilmedikleri şeyleri nasıl cevaplasınlar ki... doğru değil mi...

 

7  de    üzüldüm meleklere. sonunda itiraf ediyorlar. “Allah ım sen öğretmez isen biz bilmeyiz” diye. Allah ta dedi ki “ben size demedim mi ben sizin bilmediklerinizi bilirim” {[(“Hz Adem e isimleri öğretecem ve önünüzde ona soracağım “söyle bakalım şu isimleri” diye. O da döktürecek.” işte ben bunu bilirim diyor Allah.  (ya bu son açıklamam şu aşağıdaki hikayeme benzemedimi... Allah Allah... ilginç.))]}

 

8            Dikkat!!!

 

9          İşte Ademleşmenin tecellisinin bilgisinin önceden olduğunu gördünmü şimdi!

 

**************************

 

 

 

size günlük yaşamdan bir hikaye: (zamanında) oğlum ana sınıfında ve kızımda daha konuşmayı yeni öğrenmiş. döktürüyor. bir ara hanım bana dedi ki: ya bey komşunun oğlu başka bir ana okuluna gidiyor. orada saymayı öğretmişler. daha bizim çocuğun okulunda yok. bende tamam dedim öğretirler ben biliyorum dedim. bir ara annemiz evde değilken ben çocuklara kısa bir ders verdim. kızıma 10 a kadar saymayı, oğlumada hem ingilizcede hemde türkçede 10 a kadar saymayı öğrettim. evde bilahare bu konuyu dile getirdim ve çocuklar sorguya alındı, yanıtlar olumlu olunca da “hınzııır” kelimesi ve yanağa bir teşekkür öpücüğü aldım.

 

yani şimdi ben sizce Allah mıyım. tövbe tövbe...  ya kardeşim ayeti okuyorsun ama ne dediğini anlamıyorsun, devamının getirisinden haberin yok, ondan sonra bana afta pafta yapıyorsun.

 

 

 

senin yorumuna bende yorum kattım ve yukarıdakileri döktürüverdim. bazı yerlerde saçmaladım. Allah beni affetsin ama kuyruk acısı ancak böyle çıkıyor. durun daha bitmedi devam ediyorum...

 

“Yanlış ayetleri seçmişsin, senin seçtiğin ayetlerin hiçbirinin konuyla bağlantısı yok.” demişsin. ya kardeşim bu ayetleri ben yazmadım. internetten indirdim. günahı internetin boynuna, ama bildiğim kadarıyla bunlar Kur’an-ı Kerim de de böyle. her birisinde Allah “6 günde yarattım” diyor. kendisine göre altı gün. 1 gün 2 gün 3 gün 4 gün 5 gün 6 gün. senin yorumunca Allah sayı saymayı bilmiyor (haşa). senin söyleminden ben bunu anlıyorum. öyle olsa bile bu benim sorunum değil. senin sorunun. senin Allah ın sayı saymayı bilmiyor ve zamandan bihaber... (Allah beni affetsin)

 

 

“Musa ve Bilgin Kul kıssasındaki ...”  den sormuşsun. bana soruyorsan: bilgin kul denen şahıs (eğer öyle biri varsa ve olay olduysa) bir canidir, bir katildir. onun yorumuna göre dünya yürümüş olsaydı insanoğlunun zürriyeti o yüzyılda kesilirdi. herkes çocukları öldürürdü. Allah korumuş ki bu zamanlara gelindi ve bizler varız ve çocuklarımız da var...

 

“Ruh nedir ??? Sen ruhu nasıl tanımlarsın ?”  diye soruyorsun. ruhu yukarıda tanımladım. bu tanım ve yorum Kur’an-ı Kerim e göredir. merak etti isen arada bul...

 

“Asıl, Allah’ı limitleyen sensin, benim yazdıklarımı iyi oku. Görme bozukluğu olmayan bir kişi, eğer IQ su da normal ise, yeterince açık biçimde anlar ne dediğimi!”  diyorsun.  evet sizin sözlerinize istinaden (Allah ve zaman konusu) bir şey söylemek gerekirse limitliyorum ve bunu büyük bir cesaret ile yapıyorum...

helal valla... gözümün bozuk olduğunu ve 1.75 gözlük kullandığımı ne bildin.

IQ mu da geçen senelerde ölçmüştüm. yanlış hatırlamıyorsam 128 çıkmıştı. ama yaştan (44) ötürü biraz bunaklık başladı herhalde. bu kadar yazıdan sonra yinede seninle anlaşamayacağımız doğuyor içime nedense...

 

 

 

“Allah zamana dahildir ifadesini doğrulayacak tek ayet getirmezsen. YALANCI olacaksın!    Getir delilini…”  diyorsun... az yukarıda yazdıklarımdan başka bir şey yazmayacağım ama doğru... en büyük yalancı benim.  ya bende hayret ediyorum kendime... bu sitede toplam, dur bi sayıma bakayım...  hah  Gönderilenler: 26  yazıyor.  valla helal olsun bana. hiç kimsenin aklına gelmeyecek şeyleri büyük bir cesaret ile döktürmüşüm. (siz tutmuşsunuz Kur’an-ı Kerim i, arapçayı ve yorumlamayı bildiğinizi iddia ederek, evirip çeviriyorsunuz. bana, başkalarına, birbirinize hakaretler ediyorsunuz.) evet arkadaş ben büyük bir yalancıyım. ama Allah ın izni ile Kur’an-ı Kerim i ve interneti (???) okuyup zamanına, yerine, olaya, nedenine, sünnetüne, hadisine ve ve ve zamanımıza göre yorumlayıp bu yalanları döktürüyorum. (yine de fazla bilgim yoktur diyebilirim.)

yalanları döktürmek benden, içinden bir nebzede olsa faydalanabilmek sizden.

aşağıda yine tekrar ediyorum:

yazdıklarımı (hepsi bu yazım ile beraber 27 olacak) Kur’an-ı Kerim ile karşılaştırın. tam bir doğrululuk ve paralellik göreceksiniz/bulacaksınız. bundan sonra Kur’an-ı Kerim i yeniden yorumlayın. ruhunuz huzur bulacaktır.

yazdıklarımı başkalarıyla da paylaşırsanız mutlu ve memnun olacağım.

bu kadar büyük bir gururdan, Allah beni affetsin. inşallah hem bana hem size daha doğru bir yolu bulmamızda yardımcı olur.

 

sağlıcakla kalın...

 

 

mehmet rende

 

...

 

 

 

 

 



__________________
16cdgaabçcg
Yukarı dön Göster mert8's Profil Diğer Mesajlarını Ara: mert8
 
Mana Eri
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 15 ekim 2008
Gönderilenler: 38
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Mana Eri

Mana Eri Yazdı:

Kırmızı Yazılar : Mana Eri

SİYAH Yazılar : mert8

aleykümisselam

beyler, bayanlar çok büyük konuşacağım. yeter, Allah kelamı olan Kur’an-ı Kerim i inkar etmeyin artık. aşağıda yazdıklarımı dikkatlice okuyun, belki on kere, belki yüz kere, belki de bin kere okuyun. iyice özümsedikten sonra Kur’an-ı Kerim ile bire bir olduğunu görecek ve Kutsal Kitab ımızı daha iyi yorumlayabileceksiniz.

Kişisel sanrıların sonucunda, insanların inkar ettiğini iddia ediyorsun! bu sapkınca bir tutum. Bir kişinin inkarcılığını tescillemek için %100 vahyi delil sunmak gerekir. Bu söylem boştur, safsatadır ve heyecandan ibarettir!

“Ancak ZAMANDAN MÜNEZZEH olan Allah, senin o yürüyüşünü biliyor.” diyen bütün insanoğlunu karşıma alıyor ve “ya siz Kur’an-ı Kerim i okumadan ve bilmeden laf üretiyorsunuz veya ne yazılmış olduğunu anlamadan, anlayamadan fikir yürütüyorsunuz” diyorum. ilk defa Kur’an-ı Kerim den ayet yazıyorum. (mecburiyetten...) Allah zamandan ayrı mı gayrı mı okuyup öğrenin. veya hala  Kur’an-ı Kerim i inkar etmeye devam edin.

Senin Allah tanımın ne ? Allah nedir ? bir benlik, kişilikmidir ? nasıl bu şekilde tanım yaparsın ? Bu tanımın vahye aykırıdır. Vahyin tanımladığı Allah ile uymaz. Hemde böbürlenerek büyüklük taslayıp nefsini ilah edinmişliğinde cabası, fazla kimseyi karşına alma!

Gelelim olayın özüne.

Kulhuvallahu AHAD! / Deki Allah tektir!

Allahussamed/ O sameddir. yani hiçbir biçimselliğe büründürülemez. hiçbirşeye ihtiyacı yoktur.

Allah ism-i şerif-i bünyesi altına vahiyde birçok ismi alır. bunlardan birçoğunun ortaya koyduğu gerçeklik TÜMEL TEKLİĞİDİR.!

Zaman ve mekanı kapsayıcı TÜMEL TEKLİK...

Senin koşullu olarak vardığın doğum-ölüm kanısından çok öte olan TÜMEL TEKLİK!

O TEKtir. Zaman O'nun TEKliğinin içindeki Madde formunun kıstasıdır. Allah'ın zaman gibi bir kıstası yoktur.

Nitekim, zaman ve mekan denklemlerini incelersen(ki incelediğini zannetmiyorum), Albert Einstein in genel görelilik kuramında Zamanın izafiliğini nasıl ele aldığını görürsün!

Miktarı 50bin yıl olan bir zamanın tanımını yapmak için işte bu kuramın farkındalığı gereklidir.

Gelelim ''öz'' meseleye. Saniyede 300bin km hız ve ötesinin zamanı büküyor olması gerçeğini ele aldığımızda, bu hız limitinin Madde formunda(ki aslında daha sıkı bağlı atomlar düzeyinde desek daha iyi olur) aşılması imkansız gibi görünsee de, ışık ve enerji formunda aşılması mümkün bir limittir.

Tabi Fiziği Allah'ın ayeti saymayan at gözlüklü bağnaz gelenekçilerin bizi karşısına alması çok normaldir. Çünkü onlara göre bilim küfürdür!

Neyse, Bu limit Allah için hiçbirşleydir! TEK olan Allah, hiçbir denklem ile ifade edilemeyecek bir gerçekliktir. Zaman ve mekana sığdırmak ise apaçık sapıklık ve düşünce özürlülüktür.

Evet, gelelim Kader mevzuuna,

kişi doğar, belirli bir döneme kadar yaşar.

70 yaşına kadar yaşayan birini ele alalım. Bu kişinin 20 yaşından 30 yaşını bilmesi GAYB bilgisine sahip olması demektir.

Kuran apaçık biçimde Allah'ın gaybı bildiğini ifade eder!!!

Allah, zamandan bağımsız olarak, olagelecek olguları bilmektedir, fakat o bildiği olgular insan tarafından yapılmaktadır.

Aksi halde GAYBI bilmemekle itham ettiğiniz Allah'ın vahyine %100 aykırı düşersiniz. Bu sapık fikrinizden alelacele vazgeçmenizi öneririm!

Musa ve Bilgin Kul kıssasındaki, zaman-mekan ilişkisine bakıldığında, Ortada bir gelecek bilgisinin varlığı söz konusudur. Allah gereken müdahaleyi bilgin kul eliyle yapmıştır. İşte o ayetler bize anlattığım şeyi apaçık biçimde gösterir.

Bilgin kul olagelecek bilgiye sahiptir. Bu bilgi dahilinde müdahale etmektedir. Yani oluşların zaman ile ilişkisini ele aldığımızda, tüm iradenin bireyde toplandığı ancak yapılacak işin bilgisinin Allah'ta olduğu görülür.

Nasıl böyle açık bir konuda böyle iddialısın anlamıyorum. Çıkarın şu at gözlüğünüzü de Kuran'ı Kuran ile okuyun artık!!!

aşağıdaki ayetleri internetten aldım.

4.Allah’tır ki gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yaratmış, sonra arş üzerinde egemenlik kurmuştur. O’nun dışındakilerden size ne bir dost vardır ne de bir şeffatçı. Hala düşünüp ibret almayacak mısınız? Secde Suresi

 Bunun konuyla alakası yok. İşte senin eksikliğinmde tam olarak bu zaten. Allah tanımın Hristiyanlarınki ile aynı. Sen Tanrıya tapıyorsun. Bir şeylerden ayrı bir kişiliğe!

Bu ayetler, Dünyanın yaratılışının 6 aşamasından bahseden ayetlerdir. Çünkü Allah kainatı fizik yasalarının bize öğrettiği biçimde yaratmış ve bu düzeni korumuştur.

Yani şak diye var edilmemiş, evreler halinde yaratılmıştır. Konumuzla zerre kadar ilgisi yoktur.

GAYB ayrı bu ayrı!!!

7.O, odur ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmıştır. O'nun arşı da su üzerinde idi. Böyle yapması, iş ve davranış yönünden hanginizin daha güzel olduğunu belirlemek için sizi denemeye yöneliktir. Sen, "kuşkusuz, sizler ölümden sonra diriltileceksiniz" dediğinde, küfre batanlar hemen kesinlikle şöyle derler: "Bu apaçık bir büyüden başka şey değildir." Hud Suresi

59.Gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri altı günde yaratıp sonra arş üzerinde egemenlik kuran O'dur. Rahman'dır O. Haberdar olana sor onu. Furkan Suresi

4.O, odur ki, göklerle yeri altı günde yarattı, sonra arş üzerinde egemenlik kurdu. Yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve onda yükseleni bilir. O, nerede olursanız olun sizinle beraberdir. Allah, işleyip üretmekte olduklarınızı en iyi şekilde görmektedir. Hadid Suresi

38.Andolsun, biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri altı günde yarattık. Ve bize hiçbir yorgunluk dokunmadı. Kaf Suresi

54.Rabbiniz o Allah'tır ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmış, sonra da arş üzerinde egemenlik kurmuştur. Geceyi gündüze bürüyüp örter. O bunu, bu da onu aralıksız ve titiz bir biçimde kovalar durur. Güneş, Ay, yıldızlar O'nun emrine boyun eğmiş. Gözünüzü açın; yaratış da O'nundur, emir veriş de/yaratış da O'nun içindir, emir veriş de. Alemlerin Rabbi olan Allah çok yücedir.  Araf Suresi

 Yanlış ayetleri seçmişsin, senin seçtiğin ayetlerin hiçbirinin konuyla bağlantısı yok.

Sana ayeti söyleyeyim :

Bakara suresi 30. ayet :

Hani Rabbin meleklere demişti : Ben Yeryüzünde bir HALİFE TAYİN EDECEĞİM. Meleklerde ona, biz seni takdis edip yüceltirken, sen yeryüzünde kan dökmekte ve bozgunculuk etmekte olan birinimi HALİFE etmektesin.

Sonraki Allah’ın cevabına bakın : Şüphesiz ben sizin bilmediklerinizi bilirim!

Sonraki Ayette : ve ademlere isimleri öğretti ve meleklere: Doğru sözlü iseniz onları haber edin.

Biz senin bize öğrettiğinden başka bir şey bilmeyiz, diyen meleklere Allah’ın yanıtı : Ben size demedimmi ben sizin bilmediklerinizi bilirim diye!!!!!

Dikkat!!!

İşte Ademleşmenin tecellisinin bilgisinin önceden olduğunu gördünmü şimdi!

30 ile 33 veya 34 dü sanırım, ayetlerdeki onların bilmediğini bilmesi bağlantısını iyi oku!

Tamamen bilgisi dahilinde gelişen bir olgu. OKUYAN ADEM!!!! ALLAH ADEM’in OKUYACAĞINI önceden biliyor.

Çünkü öncelik ve sonralık sadece ADEM için geçerlidir…

Allah tüm bunların ötesindedir!

Gelelim, önceden yazılan alın yazısına.

Adama sorarlar, Benim müşrik olacağım yazılı ise eğer, nerede kaldı Allah’ın el-adl sıfatı diye…

İşte olay budur.

İRADE SENİNDİR. YAPTIĞIN ve YAPACAĞIN iş ise, zaman-mekan denklemlerinin ötesinde olan Allah tarafından bilinmektedir!!!

Bu bukadar açık ve basittir.

Allah ın zamandan münezzeh olduğunu kabul edip kader hakkında yaptığınız bütün yorumlar yanlıştır. Allah ın yanında da zaman vardır ve insanoğlunun şu anda ne yaptığını bilmez. Allah bir insanın veya toplumun nezaman öleceğini veya nezaman helak olacağınıda bilmez. bu beceriksizlik falan değildir. siz sadece kendi başınıza Allah a görevler yüklüyorsunuz. size yazık...

 Asıl, Allah’ı limitleyen sensin, benim yazdıklarımı iyi oku. Görme bozukluğu olmayan bir kişi, eğer IQ su da normal ise, yeterince açık biçimde anlar ne dediğimi!

Bir senin mantığına bak, birde VAHYİN!

Beni kuran bilmezlikle itham edip, yukarıda izeh ettiğim ayet gerçeklerini apaçık biçimde yalanlıyorsun.

Allah basiretini açsın inşaAllah.

daha önce de bahsetmiştim. Allah ın ruhlara verdiği görevler vardır. bir insan dünyaya geldikten ve yaşı kemale erdikten sonra (yani Allah a karşı sorumluluğu başladıktan sonra) kendi ruhuna verilmiş olan görevi yapmaya veya yapmamaya başlar. yapmaya başlarsa görevini ne zaman bitireceği kendi insiyatifine ve zamana kalmıştır.  işte bunun için Allah insanoğlunun ne yapacağını ve ne zaman öleceğini bilmez. insanın görevi bitince (yani yapınca) veya görev sekteye uğrayınca (görev sonuçlanamayacak bir hale gelirse veya görevi yapmamaya başlarsa (veya yapmaz ise)) işte o zaman Allah devreye girer ve isterse o insanın canını alır veya isterse (1) ihtiyarlayıp ne yapacağını bilemez bir duruma gelinceye kadar onu dünyada bırakır.

 Ruh nedir ??? Sen ruhu nasıl tanımlarsın ?

Bak Kuran nasıl tanımlıyor :

Ruh kelimesi, kullanılış itibari ile, görünmeyen uçan varlık değil! Bilgi-ilim ve vahiy manasında kullanılmıştır. Bunun en açık örneğini, Ruh-ül Kudüs ifadelerinde görebiliriz. Yani İsa Resul’ü destekleyen ruh-ül Kudüs ün vasıflarına bakıldığında, VAHİY olduğu apaçık biçimde ortaya çıkmaktadır. Ruh kelimesinin tek karşılığı bu bahsedilen 3 ifadedir. Başka hiçbir anlama gelmez!!!! Bu Arap dili ve Kuran semantiği ile ilgilidir.

Senin kastettiğin şey’e ise Quran CANN demektedir. Yani hayat verici enerji.

Onun dışındaki yazdıklarına zaten yukarıda cevap verdim.

Senin kibrinden Allah’a sığınırım!

(1) tabi bunun anlamı insanoğlu 100 veya 150 sene garanti yaşayacak değildir. yorum (gerekmez ama yinede yapacağım): Allah onun canını almak için meleği görevlendirmez. o insan o andan sonra kendi yaşayış tarzına ve kendine dikkat etmesine göre ve kendi vücuduna ne kadar özen göstermiş ise o kadar uzun yaşayacaktır. ta ki kendi vücut organları yaşlılıktan dolayı iflas etmeye ve görev yapamamaya başlayıncaya kadar. yani vücut görev yapamayınca ölür. bu arada insanın kendine dikkat etmesi, sağlığını koruması, kazaya uğramaması, ayağı kayıpta kafasını yere vurmaması, başka biri tarafından öldürülmemesi, .... lazım gelir.

okuyun, anlayın ve Kur’an-ı Kerim ile kıyaslayın/karşılaştırın. Allah ta zamana dahildir ve bunun için Allah insanoğlunun ne yapacağını bilmez. bu beceriksizlik değildir. evren yaratılmadan önce Allah ın yazdığı kurallar (tabiat/doğa) kanunu vardır ve bu, isteğe göre (sizin keyfinize göre) çiğnenilmez/değiştirilmez. görev ve insiyitifin gelişimine göre müdahale vardır/edilir.

Allah zamana dahildir ifadesini doğrulayacak tek ayet getirmezsen. YALANCI olacaksın!

Getir delilini…

yazdıklarımı Kur’an-ı Kerim ile karşılaştırın. tam bir doğrululuk ve paralellik göreceksiniz/bulacaksınız. bundan sonra Kur’an-ı Kerim i yeniden yorumlayın. ruhunuz huzur bulacaktır.

 Nerde paralellik, birebir zıt. Karşılaştır demek ile olmaz. Getir ayetleri de görelim paralelmiymiş!

yazdıklarımı başkalarıylada paylaşırsanız mutlu ve memnun olacağım.

 Bu saçmalıkları paylaşmak mı ? :D

sağlıcakla kalın.

 Sende sağlıcakla kal

mehmet rende

 Kul

...

….

 



__________________
Tavukseven
Yukarı dön Göster Mana Eri's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Mana Eri
 
Mana Eri
Newbie
Newbie
Simge

Katılma Tarihi: 15 ekim 2008
Gönderilenler: 38
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Mana Eri

Mana Eri : MAVİ

Mert8 : Siyah

Kırmızı olanlar bir önceki cevabımdan alıntılardır.

 

Bıisim Allah erRahman erRahim

 

Allah ın izni ile

 

yukarıda en sonda “devam edeceğim” demiştim.

 

boş yere çene yoracağım diyerek sonradan vazgeçtim.

Doğru düşünmüşsün

 

ama bu formu birkaç kez daha okuduktan sonra, hem sizin gibi düşünen diğer arkadaşları da biraz bilgilendireyim hem de “kuyruk acısı” bende kalmasın diye yeniden yazıyorum. umarım faydalanırsınız...

 J

ilk önce şunu belirtmek istiyorum: sizin Kur’an-ı Kerim bilginiz eksiktir ve yanlış yorumluyorsunuz. şu anda elinizdeki Kur’an-ı Kerim de (çoğu) yanlış yorumlanmıştır. eğer doğru diyorsanız (sadece bu site için söylüyorum) bütün forumlarda değilde sadece bir forumda orta yolu bulun da size hak vereyim...

 Şimdi ayetleri nasıl çarpıttığını cümle alem görecek :D

“Senin Allah tanımın ne ? Allah nedir ? bir benlik, kişilikmidir ? nasıl bu şekilde tanım yaparsın ? Bu tanımın vahye aykırıdır. Vahyin tanımladığı Allah ile uymaz. Hemde böbürlenerek büyüklük taslayıp nefsini ilah edinmişliğinde cabası, fazla kimseyi karşına alma!” diyorsun... buyrun Allah tanımımı oku...

 

dünyaya ne kadar insanoğlu geldi ve gitti ise ve dünyada daha ne kadar varsa o kadar Allah tanımı vardır.

 

Allah meleklerin, cinlerin ve insanoğlunun ruhlarını kendi ruhundan üfleyerek yaratmıştır ve her bir ruha görevler vermiştir.

 

(az biraz tanımlama yapıp hava atayım)

 

meleklerde sadece ruh vardır ve sadece verilen görevleri yaparlar.

 Ruh nedir yahu ?

cinlerde ruh ve ayrıca insiyatif, nefis/nefs ve ateşten bedenler vardır.

 Ruh – inisiyatif – nefs, bu kavramları açıklarmısın ?

insanoğlunda ise ruh ve ayrıca insiyatif, nefis/nefs ve maddeden  bedenler vardır.

 

cinlerdeki ve insanoğlundaki bütün iyi ve kötü özellikler (ruhlarımızı kendisinden bize aktardığından dolayı ve insiyatif ve nefis verdiği için) Allah tan gelmiştir.

 

bütün özellikler Allah tandır.

 

insan veya cin kendisinde olmayan bir şeyi açığa vuramaz/çıkaramaz.

 

bu yaratılışa aykırı olur.

 

ayrıca insanoğluna, kendine benzeyen beden ve yüz güzelliği vermiştir.

 

Allah, cin ve insanoğlu ruhuna beden giydirdikten sonra, insan ve cinlere din dediğimiz çeşitli emirleri vahy ve resuller aracılığıyla ilettikten sonra, insan ve cinlerden Kendisine ibadet etmelerini istemiş ve tuttukları yola göre cennet ödülü veya cehennem cezası vereceğini söyleyerek yaşayacakları yerlere salmıştır.

 CİN nedir ?

{[(Bıisim Allah erRahman erRahim den de anlaşılacağı üzere, bu dünya üzerinde adalet aramam. sizde aramayın bulamazsınız.)]}

 

Allah insanın ne zaman ve nerede doğacağını ve cinsiyetini bilir (ruhlara verdiği görevlerden ötürü).

 Tüm bu sansasyonları 1 tane ayet ile izah edememişsin, çünkü öyle bir ayet sözkonusu değil! Hepsi uydurma sansasyon!

insanın ruhuna verdiği görevlere istinaden dünyada manevi olarak insana müdahalelerde bulunur.

 

ama insanoğlunun ileride ne yapacağını ve ileride nasıl öleceğini bilmez.

 Allah bilmez :D Sana bakara 30 ve sonrasını verdim, halen daha ısrarla Allah bilmez diyorsun! Nasıl bir kinin var Allah’a çözemedim!

verilen görevin yapılıp yapılmaması şartlarına göre insanoğluna yardımcı olur veya canını alır veya bu dünyada yaşayabildiğin kadar yaşa diye müsaade verir.

 

en sonunda ahirette, cinleri ve insanoğlunu herşeyiyle, ne bir eksik ne bir fazla, yargılar ve sonuca kendisininde isteğini ekleyerek cennet veya cehenneme yollar.

 

{[(adalet yargılamada ve sonuçtadır.)]}

 

benim Allah ım budur ve diyorum ki bende Allah ın bir sevgili kuluyum. bunuda (35 – 40 yıldır) gurur ve övünç ile söylerim. buyrun sizde sizin Allah ınızı tanımlayın. bakalım yapabilecekmisiniz...

 Senin Tanrın ile Benim Allah’ım aynı değil, dolayısı ile aynı şeye inanmıyoruz, bu normal… Sen Tanrıya inanıyorsun ben Allah’a…

bilim ve bağnazlığım  konusunun adresini vermiştim. çok hoşuma gitti, hala gülüyorum. Allah sizide güldürsün emi...

 O adreste 1 kelime bilimsel bir ifade yok, tamamı sansasyon ve bilim dışı ifadeler.

 “70 yaşına kadar yaşayan birini ele alalım. Bu kişinin 20 yaşından 30 yaşını bilmesi GAYB bilgisine sahip olması demektir. Kuran apaçık biçimde Allah'ın gaybı bildiğini ifade eder!!!”  diyorsun... şimdiiii...   her 30 yaşını geçmiş insanoğlu Allah tır mı demek istiyorsun? veya ne anladığını söyle bana... anlat...

 Yahu sen nerenle okuyorsun yazdıklarımı ? buradan öyle bir sonucu nasıl çıkardın ? 30 yaşını geçen kişi Allahtır gibi bir sonuca nasıl ulaştın. 20 yaşından 30 yaş gaybdır. 30 dan 40, 40 tan 50…  De bakalım Gayb ne demektir ?

************************

1  Yanlış ayetleri seçmişsin, senin seçtiğin ayetlerin hiçbirinin konuyla bağlantısı yok.

2  Sana ayeti söyleyeyim :

3  Bakara suresi 30. ayet :

4  Hani Rabbin meleklere demişti : Ben Yeryüzünde bir HALİFE TAYİN EDECEĞİM. Meleklerde ona, biz seni takdis edip yüceltirken, sen yeryüzünde kan dökmekte ve bozgunculuk etmekte olan birinimi HALİFE etmektesin.

5  Sonraki Allah’ın cevabına bakın : Şüphesiz ben sizin bilmediklerinizi bilirim!

6  Sonraki Ayette : ve ademlere isimleri öğretti ve meleklere: Doğru sözlü iseniz onları haber edin.

7   Biz senin bize öğrettiğinden başka bir şey bilmeyiz, diyen meleklere Allah’ın yanıtı : Ben size demedimmi ben sizin bilmediklerinizi bilirim diye!!!!!

8  Dikkat!!!

9  İşte Ademleşmenin tecellisinin bilgisinin önceden olduğunu gördünmü şimdi!

diyorsun. senin için ayetleri numaralandırdım. kolaylık olsun diye: bak şimdi. burada senin yazdıklarından (ayetlerden) ne anlayacağım:

 

 4  te    (türkçeye çevriminde) bir hata var. çünkü meleklerde gaybı bildiklerini iddia ediyorlar. hem de bunu Allah a söylüyorlar. bunuda bize Allah aktarıyor.

 Arkadaşım, sen kendinden bir DİL mi ürettin. Ayet yanlışmış! Ayette Ceale ifadesi geçer, bu da bir halden başka hale geçmektir. Yazdığım çeviri %100 doğrudur. Bunu herkes görebilir. Sen Arapçayı yenidenmi inşa ettin ne yaptın!

 5  te    Allah meleklerin bilmediği neyi biliyor? hııı neyi... şunu biliyor: biraz sonra Hz Adem e isimleri öğreteceğini biliyor ve melekler ise bu öğretme olayını bilmiyor.

 Al sana kendi elinle kendini yalanlıyorsun. Allah hani zamanla yol alıp zaman içinde karar alırdı :D, güldürme beni biraz tutarlı ol, bırak safsatayı ve sansasyonu, türedi mistiklik taslayıp yalan uydurma şeyleri bilimsel kılıflara sokmaya çalışma, en az senin kadar bilimi biliyor insanların tamamı J

6  da    Hz Adem e öğretip te meleklere öğretmediklerini soruyor. garibim melekler bilmedikleri şeyleri nasıl cevaplasınlar ki... doğru değil mi...

 Ne öğretiyor peki ?

7  de    üzüldüm meleklere. sonunda itiraf ediyorlar. “Allah ım sen öğretmez isen biz bilmeyiz” diye. Allah ta dedi ki “ben size demedim mi ben sizin bilmediklerinizi bilirim” {[(“Hz Adem e isimleri öğretecem ve önünüzde ona soracağım “söyle bakalım şu isimleri” diye. O da döktürecek.” işte ben bunu bilirim diyor Allah.  (ya bu son açıklamam şu aşağıdaki hikayeme benzemedimi... Allah Allah... ilginç.))]}

 Ne önü, kimin önü, sen Allah’ı bedene sokup sözlüye kaldıran Hoca eyledin :D Allah akıl fikir versin!

8              Dikkat!!!

 

9          İşte Ademleşmenin tecellisinin bilgisinin önceden olduğunu gördünmü şimdi!

 

**************************

 

 

 günlük yaşamdan bir hikaye: (zamanında) oğlum ana sınıfında ve kızımda daha konuşmayı yeni öğrenmiş. döktürüyor. bir ara hanım bana dedi ki: ya bey komşunun oğlu başka bir ana okuluna gidiyor. orada saymayı öğretmişler. daha bizim çocuğun okulunda yok. bende tamam dedim öğretirler ben biliyorum dedim. bir ara annemiz evde değilken ben çocuklara kısa bir ders verdim. kızıma <S

hem ingilizcede hemde türkçede <ST1:METRICCoNVERTER ProductID="10 a">10 a</ST1:METRICCoNVERTER> kadar saymayı öğrettim. evde bilahare bu konuyu dile getirdim ve çocuklar sorguya alındı, yanıtlar olumlu olunca da “hınzııır” kelimesi size T1:METRICCoNVERTER ProductID="10 a">10 a</ST1:METRICCoNVERTER> kadar saymayı, oğlumada ve yanağa bir teşekkür öpücüğü aldım.

 

yani şimdi ben sizce Allah mıyım. tövbe tövbe...  ya kardeşim ayeti okuyorsun ama ne dediğini anlamıyorsun, devamının getirisinden haberin yok, ondan sonra bana afta pafta yapıyorsun.

 Haydaaa :D :D :D :D

Senin 10 a kadar saymayı öğretmen ile, Allah’ın Adem’e öğrettikleri aynı şeyler değil. Senin gözün Allahlıkta ;) ama maalesef Allah Allahlığını kimseye vermiyor boşuna çırpınma.

 

 

senin yorumuna bende yorum kattım ve yukarıdakileri döktürüverdim. bazı yerlerde saçmaladım. Allah beni affetsin ama kuyruk acısı ancak böyle çıkıyor. durun daha bitmedi devam ediyorum...

 Evet döktürmüşsün :D

“Yanlış ayetleri seçmişsin, senin seçtiğin ayetlerin hiçbirinin konuyla bağlantısı yok.” demişsin. ya kardeşim bu ayetleri ben yazmadım. internetten indirdim. günahı internetin boynuna, ama bildiğim kadarıyla bunlar Kur’an-ı Kerim de de böyle. her birisinde Allah “6 günde yarattım” diyor. kendisine göre altı gün. 1 gün 2 gün 3 gün 4 gün 5 gün 6 gün. senin yorumunca Allah sayı saymayı bilmiyor (haşa). senin söyleminden ben bunu anlıyorum. öyle olsa bile bu benim sorunum değil. senin sorunun. senin Allah ın sayı saymayı bilmiyor ve zamandan bihaber... (Allah beni affetsin)

 & gün senin benim bildiğimiz 6 gün ise, secde 4 de geçen gün neyin nesi ? sen Allah’ı zamana hapsetmişsin!

 

“Musa ve Bilgin Kul kıssasındaki ...”  den sormuşsun. bana soruyorsan: bilgin kul denen şahıs (eğer öyle biri varsa ve olay olduysa) bir canidir, bir katildir. onun yorumuna göre dünya yürümüş olsaydı insanoğlunun zürriyeti o yüzyılda kesilirdi. herkes çocukları öldürürdü. Allah korumuş ki bu zamanlara gelindi ve bizler varız ve çocuklarımız da var...

 :D Bence psikolojik tedavi görmen gerekiyor.

“Ruh nedir ??? Sen ruhu nasıl tanımlarsın ?”  diye soruyorsun. ruhu yukarıda tanımladım. bu tanım ve yorum Kur’an-ı Kerim e göredir. merak etti isen arada bul...

 Sana Kuran’da geçen ruh kavramını açıkladım : bilgi-ilim-vahiy

Hala ara bul diyorsun. Benim yazdıklarım dışında bilgi yok, varsa getir. Arayınca bu sonuçları çıkarttım. Hamaset edebiyatı yapıp, lafı eveleyip, kitaba gönderme :D

“Asıl, Allah’ı limitleyen sensin, benim yazdıklarımı iyi oku. Görme bozukluğu olmayan bir kişi, eğer IQ su da normal ise, yeterince açık biçimde anlar ne dediğimi!”  diyorsun.  evet sizin sözlerinize istinaden (Allah ve zaman konusu) bir şey söylemek gerekirse limitliyorum ve bunu büyük bir cesaret ile yapıyorum...

helal valla... gözümün bozuk olduğunu ve 1.75 gözlük kullandığımı ne bildin.

IQ mu da geçen senelerde ölçmüştüm. yanlış hatırlamıyorsam 128 çıkmıştı. ama yaştan (44) ötürü biraz bunaklık başladı herhalde. bu kadar yazıdan sonra yinede seninle anlaşamayacağımız doğuyor içime nedense...

 Boşver üstad J daha sana cevap mevap yazmam zaten. Yazanada gülerim. Olağanüstü mantık ve Kurandışı safsatalar akıtıyorsun. Hiç bilimsel değil, Kurani değil.

Bilimkurgu bunlar . 

“Allah zamana dahildir ifadesini doğrulayacak tek ayet getirmezsen. YALANCI olacaksın!    Getir delilini…”  diyorsun... az yukarıda yazdıklarımdan başka bir şey yazmayacağım ama doğru... en büyük yalancı benim.  ya bende hayret ediyorum kendime... bu sitede toplam, dur bi sayıma bakayım...  hah  Gönderilenler: 26  yazıyor.  valla helal olsun bana. hiç kimsenin aklına gelmeyecek şeyleri büyük bir cesaret ile döktürmüşüm. (siz tutmuşsunuz Kur’an-ı Kerim i, arapçayı ve yorumlamayı bildiğinizi iddia ederek, evirip çeviriyorsunuz. bana, başkalarına, birbirinize hakaretler ediyorsunuz.) evet arkadaş ben büyük bir yalancıyım. ama Allah ın izni ile Kur’an-ı Kerim i ve interneti (???) okuyup zamanına, yerine, olaya, nedenine, sünnetüne, hadisine ve ve ve zamanımıza göre yorumlayıp bu yalanları döktürüyorum. (yine de fazla bilgim yoktur diyebilirim.)

yalanları döktürmek benden, içinden bir nebzede olsa faydalanabilmek sizden.

aşağıda yine tekrar ediyorum:

yazdıklarımı (hepsi bu yazım ile beraber 27 olacak) Kur’an-ı Kerim ile karşılaştırın. tam bir doğrululuk ve paralellik göreceksiniz/bulacaksınız. bundan sonra Kur’an-ı Kerim i yeniden yorumlayın. ruhunuz huzur bulacaktır.

yazdıklarımı başkalarıyla da paylaşırsanız mutlu ve memnun olacağım.

bu kadar büyük bir gururdan, Allah beni affetsin. inşallah hem bana hem size daha doğru bir yolu bulmamızda yardımcı olur.

 Senin gibi  biri daha var, Burak Özdemir. O da huzur dağıtıyor sözde. Bakara 30 da Melekleri Gayb bekçisi yapmış senin gibi. Sanırım bu hastalık yeni vücud buldu. Şifanız Kuran’da, bırakın bu safsataları, Kuran’ı Kalbinizdeki marazlıktan kurtularak okuyun. Kafanıza göre yorumlamak için değil.

sağlıcakla kalın...

 Sana sağlık diliyorum

 

mehmet rende



__________________
Tavukseven
Yukarı dön Göster Mana Eri's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Mana Eri
 
cin13
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 23 ocak 2007
Gönderilenler: 385
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı cin13

Merhaba.
Sayın Mehmet Rende,
Yobazlıkta sınır tanımamanıza ilaveten şimdi de kibirinizi gözümüze sokuyorsunuz.Örnekler:

mert8 Yazdı:

aleykümisselam

yukarıdaki son iki yoruma sadece kahkaha ile gülüyorum. gülmeyede devam edeceğim. bilim ve einstein ve benim bağnazlığım hakkında verdiğiniz bilgiler çok aydınlatıcı. fakat bence biraz eksik. dilerseniz biraz bilgilenmeniz için aşağıdaki adresi bir ziyaret edin.

http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=5063&PN=1

 

aydınlanacaksınız.

devam edeceğim.

sağlıcakla kalın

mehmet rende

mert8 Yazdı:

Bıisim Allah erRahman erRahim

 

Allah ın izni ile

 

yukarıda en sonda �devam edeceğim� demiştim.

 

boş yere çene yoracağım diyerek sonradan vazgeçtim.

 

ama bu formu birkaç kez daha okuduktan sonra, hem sizin gibi düşünen diğer arkadaşları da biraz bilgilendireyim hem de �kuyruk acısı� bende kalmasın diye yeniden yazıyorum. umarım faydalanırsınız...


Sayın Mehmet Rende,
Nasıl bir dünyada yaşadığınızı bilmiyorum ama sizi tevazuya ve yazdıklarınızı kanıtlamaya davet ediyorum.

"Bilgilenmemiz" için yönlendirdiğiniz adresteki fikirlerinizi okudum. Bakınız, bilim dediğiniz şey laf salatası değildir. Tespit ve tahminlerinizi matematiksel olarak ifade etmeniz gerekir. Mevcut bilimin öngörüleri ve bulgularının görünür evren ile uyuşmayan noktalarını ortaya koymanız, sizin bulduğunuz denklemler ile planlı deneyleri öngörmeli ve bunlar ile tam bir uygunluk sağlamanız gerekir.

Bunları yapamıyorsanız lütfen gölge etmeyiniz.

Binlerce yıllık bilimsel bilgi birikiminin yanlış olduğunu ve yepyeni bir bilim getirdiğini iddia etmenin sizi ne kadar komik bir duruma düşürdüğünün farkına varmanızı umuyorum. Komik kelimesini seçtiğim için üzgünüm ama size verilen cevaplara kahkahalarla güldüğünüzü söylerken acaba kendinizi hiç düşünüyor musunuz?

Bu, kara cehalet dolu, sözde çalışmalarınızın masumiyetten ne kadar uzak  olduğunu, amacınızın öğrenmek değil, öğretmek olduğunu, kişisel gelişme çabalarından çok gösteri ve tatmin amaçlı olduğunu da kanıtlamış oldunuz.




__________________
Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
Yukarı dön Göster cin13's Profil Diğer Mesajlarını Ara: cin13
 
cin13
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 23 ocak 2007
Gönderilenler: 385
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı cin13

Merhaba.
Sayın Mana Eri dostum,
Şöyle yazmışsınız:

"Gelelim ''öz'' meseleye. Saniyede 300bin km hız ve ötesinin zamanı büküyor olması gerçeğini ele aldığımızda, bu hız limitinin Madde formunda(ki aslında daha sıkı bağlı atomlar düzeyinde desek daha iyi olur) aşılması imkansız gibi görünsee de, ışık ve enerji formunda aşılması mümkün bir limittir."

Bu söylediğiniz doğru değil çünkü, ışık dediğiniz şey birbirine dik elektrik ve manyetik alanların periyoduk değişimi sonucunda oluşan elektromanyetik alanın sürekli değil de kesikli yani kuantlı akışındaki birim paketlerin enerji seviyelerinin belirli aralıkta olması sonucunda gözümüzce algılanabilir halde olmasıdır. Bu paketlerin hızının ışık hızını aşması özel görelilik kuramınca mümkün değildir.

Enerji ise, kabaca, iş yapabilme yeteneği olup, enerji transferini gerçekleştiren parçacıkların da bu kurama uyma zorunluluğu neticesinde, ışık hızından daha hızlı biçimde aktarımı günümüz bilimi gereğince mümkün değildir.


__________________
Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
Yukarı dön Göster cin13's Profil Diğer Mesajlarını Ara: cin13
 
ebu ali
Yeni Uye
Yeni Uye


Katılma Tarihi: 08 ekim 2008
Gönderilenler: 14
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebu ali

ben bu foruma belki yeni birşeyler öğrenirim diye girmiştim. fakat demekki ilk okuduklarım reklammış. yanılmışım. kardeşim bu sitedede aklı başında kimse yokmu? inanamıyorum, inanamıyorum. şimdi kendimi buradan siliyorum, bir daha da görmek istemiyorum. sapkınlar macera arayanlar daha başka sitelere gitsinler bence
Yukarı dön Göster ebu ali's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebu ali
 
mert8
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 23 nisan 2006
Yer: Saudi Arabia
Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı mert8

Bıisim Allah erRahman erRahim

 

Allah ın izni ile

 

bilim konusu için: beni, sözkonusu sayfamdakileri ispata davet ediyorsunuz. benimde niyetim bunu yapmak. bildiğiniz gibi bu yazımı yüzlerce bilim adamına yolladım, yazdıklarımın içeriğini arttırdım yine yolladım, artırdım bir daha yolladım. maalesef sadece iki cevap geldi:

1. si (profösörün biri) “bir daha beni böyle konularla rahatsız etme hasta beyin” dedi.

2. si (üniversite yıllarımdan bir arkadaşım idi, şu anda doçent doktor) “bugünlerde kafan biraz dağınık gibi, istersen biraz mola ver” dedi.

 

bence, Allah ile bilim adlarının aynı sayfada yer alması veya aynı satırda bir araya gelmesi ve benim onları töhmet altında bırakmam, bizim bilimadamlarımızı çileden çıkarıyor ve yazımın içeriğini hiç okumadan ve anlamadan hemen silip atıyorlar ve bu gibi yorumları yapıyorlardır.

yinede benim şevkim kırılmış değil. birkaç ay içerisinde memlekete izine gittiğimde mezun olduğum üniversiteye gidip bu konuda hocalara bir demonstrasyon/brifing/tanıtım vermeyi düşünüyorum/amacındayım. fikrimin/tezimin etkisini o zaman hocalarda göreceğim.

 

kendime niye bu kadar güveniyorum ve kibirleniyorum...  çok basit: bilim adamları m teorisindeki “dönen iplikçikler”i biraz daha geliştirebilirlerse/tanımlayabilirlerse ve ayrıca cern laboratuarında parçacıkların çarpışmadan sonra silindirik koordinatlarda hareketini biraz daha açıklayabilirlerse/detaylandırabilirler ise (şimdilik çarpışmadan sonra görebildikleri bazı parçacıkların silindirik olarak hareket ettiklerini belirtiyorlar), evet yapabilirler ise benim yeni bilim yorumuma (parçacıkların hareketinin harmonik olarak iki boyutlu değil de silindirik olarak üç boyutlu uzayda hareket ettiğine) gelmiş olacaklar. daha onlar yolun başındadırlar. oysa ben onların bilmem kaç sene sonra bulacakları sonucu veriyorum... bu benim fikrim. bekleyip göreceğim...

 

din konusu için: bildiğim kadarıyla çoğunuz, günde birkaç kez Allah a ibadet edip, O ndan af ve/veya yardım diliyorsunuz. olması gereken de bu. ama ben her gece yatmadan önce odamın ışığını kapadıktan ve yatağıma girdikten sonra Allah a ”Allah ım, bilmek istediğim herşeyi bilmek ve yapmak istediğim herşeyi yapmak istiyorum.  Allah ım niyetime göre ver, ...” gibi istek ve talepler ile dua ederim. (duam yukarıda yazdığım gibi kısa ve özdür. sadece birkaçkere tekrarlarım. nokta noktalar ise bazen sevdiklerim için sağlık ve uzun ömür diler ve kendim için af talep ederim (taşkınlıklarım için)) Allah, isteklerimi verdi veya vermedi. Allah a şükür...  Allah a şükür ki bilim ve din konusundaki fikirlerimi geliştirme ve yorumlarımı olumlu bir  biçimde yapmaya başlama tarihim, Allah ın izni ile, yedi, sekiz aydır. yaptığım yorumlar kanun değildir ve tabii ki yanlışlarım olacaktır. bunları memnuniyetle karşılarım. düşünceme aykırı fikirleride alırım ve yorumlarım ki yanlışım varsa düzeltirim yok ise de ve fikir yanlış ise bildiğim doğruyu karşı tarafa iletmeye çalışırım.

 

“hadi be kardeşim sadede gel, bunlar bizi ilgilendirmiyor, bunları bize niye anlatıyorsun” dediğinizi duyar gibi oluyorum. kendimi bu sitede bir mozaiğin parçası gibi görüyordum. benim gibi destursuz atıp tutan başkasıda yoktur herhalde. maymun iştahımı yenip, çeşitli forumları okuyarak gerek bilgilenmek ve gerekse yorumlara katılabilmek için internette araştırma yapmak hoşumada gitmeye başlamıştı. ta ki...

 

ta ki bugün ebu ali arkadaşımızın yazısını okuyuncaya kadar... arkadaş haklı valla...

 

sağlıcakla kalın...

 

 

mehmet rende

 

...

 

 

 



__________________
16cdgaabçcg
Yukarı dön Göster mert8's Profil Diğer Mesajlarını Ara: mert8
 
cin13
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 23 ocak 2007
Gönderilenler: 385
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı cin13

Merhabalar.
Sayın Mehmet Rende,
mert8 Yazdı:

kendime niye bu kadar güveniyorum ve kibirleniyorum...  çok basit: bilim adamları m teorisindeki “dönen iplikçikler”i biraz daha geliştirebilirlerse/tanımlayabilirlerse ve ayrıca cern laboratuarında parçacıkların çarpışmadan sonra silindirik koordinatlarda hareketini biraz daha açıklayabilirlerse/detaylandırabilirler ise (şimdilik çarpışmadan sonra görebildikleri bazı parçacıkların silindirik olarak hareket ettiklerini belirtiyorlar), evet yapabilirler ise benim yeni bilim yorumuma (parçacıkların hareketinin harmonik olarak iki boyutlu değil de silindirik olarak üç boyutlu uzayda hareket ettiğine) gelmiş olacaklar. daha onlar yolun başındadırlar. oysa ben onların bilmem kaç sene sonra bulacakları sonucu veriyorum... bu benim fikrim. bekleyip göreceğim...



Öyle sallıyorsunuz ki, bu konulara yabancı biri sizin söylediklerinizdeki birkaç terime kanıp, sizin ciddi sözler söylediğinizi sanabilir.

Parçacıkların silindirik hareketi..İki boyutlu uzayda harmonik hareket..Üç boyutlu uzayda silindirik hareket vs..Bunların tümü uydurma.

Eğer yanılıyor isem buyrun kanıtınızı getirin.

Bir de, yeni biliminizin denklemlerini yazıverin ki onların üzerinden konuşalım. Ne de olsa matematik yalan söylemez.





__________________
Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
Yukarı dön Göster cin13's Profil Diğer Mesajlarını Ara: cin13
 
mert8
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 23 nisan 2006
Yer: Saudi Arabia
Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı mert8

Bıisim Allah erRahman erRahim

 

Allah ın izni ile

 

********* ya sabır ********

 

sayın cin13

 

geçenlerde bilim sayfasında seni cin çarpmıştan beter ettiğimi düşünmüştüm. meğer yanılmışım. ders almamışsın. bakalım bu sefer ne olacak...

 

ben 1982  (çukurova üniversitesi fen fakültesi) girişli ve 1989 mezunuyum. okuldan iki kere atıldım. birincisinde mahkeme kararı ile geri döndüm, ikincisinde aftan yararlandım. en sonunda iteleye kakalaya, kopye ile fizik mühendisi olarak mezun oldum.

 

sene kendini anlat da kiminle muhatabım onu bileyim...

 

“Yobazlıkta sınır tanımamanıza ilaveten şimdi de kibirinizi gözümüze sokuyorsunuz.Örnekler:”  demişsin. kibir doğru. yorumlarımın doğruluğuna o kadar inanıyorum ki, onları da sizlere aktarıyorum. çekingem olmadığı için kendime güvenimde tam. sonuçta bunu kibir olarak adlandırıyorsanız, doğru. yobazlık için internette araştırdım, aşağıda birkaç tanım aktarıyorum. bakalım ben yobazlıkta hangi guruba giriyorum:

 

(1) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=89987

Farklı görüş ve inanca sahip insanlarımızın birbirine olan

             saygısının zayıflatılmaya, yüce Türk milletinin birlik beraberlik

             olgusunu bu gibi erezyonlar ile tahrip etmeye çalışıldığı ve bu

             tartışmaların uç noktalara taşındığı şu günlerde, istismarcıların ve

             onların tuzaklarına düşen zavallı bir kaç grubun içinde bulunduğu

             hali görünce gündeme dair bilimsel birkaç meseleyi satırlarıma

            taşımak istedim.Acınacak halde olan bu bir kaç zavallı kanaatimce bu

             protestolarla hangi zihniyete hizmet ettiğini dahi bilmiyordur.Zira

             böyle bir basirete sahip olsalardı kuşkusuz ki farklı inanç ve

             kültürlere sahip olan insanların bu paralelde olan hürriyetlerini

             onlara çok görme hatasına düşmezlerdi.Müstesna olanlar hariç , nasıl

             ki edebi ve ahlaki sınırları aşan bir şekilde açık saçık giyinip

             gezen , gerekli dini olgunluğa ve karakterist olgunluğa kavuşmamış

             erkek yada bayanların hasta ruhlarını tahrik eden ve bu hastalığın

             ilerlemesine çanak tutan insanlara kimse karışmıyor ve isteyen

             istediği gibi bu şekilde giyinebiliyorsa en büyük saygı ve takdiri

             bizce hak eden , yaratan ve yaratılan arasındaki bağa ayak uyduran,

             bu doğrultuda bir Rab tanıyan ve o Rabbin emirlerini uygulamaya

             çalışan insanlarımızın başını örterek giyinmesine ve yüksek öğrenim

             görmesine de bir engel koyulmamalı , açıkça çifte standart

             uygulanmamalıdır.Bu insanlara iftira edip rejim düşmanı damgası

             basılmamalıdır.Kendi menfaaetlerine uymadığı noktada açıkça din

             düşmanlığı yaparak bu insanların eğitimine engel olup bu hakları

             ellerinden alınmamalıdır.Bu insanları dünyevi ilmlerde cahil

             bırakmaya kimsenin hakkı yoktur , buna yeltenen zihniyetler bu

             milletin gerçek düşmanıdır ki , insanımızı ikiye bölüp gücümüzü ve

             biribirimize olan saygımızı kaybettirmeye çalışmaktadırlar.Nasıl ki

             başı açık olan bizim kardeşimiz ise elbette başı kapalı olanda bizim

             kardeşimizdir.Her ikisininde inanç ve kültürlerine her bireyimiz

             saygı duymak durumundadır.Aksi halde milletimizin içine düşürülmeye

             çalışıldığı kuyu karanlık ve dipsiz bir kuyudur.

 

 

             Yobaz, bütün hakikatler kendisine gösterildiği halde, kabul etmeyen,

             kendi indi ve hatalı görüşünde körü körüne ısrar ve inat eden kaba,

             cahil kimse demektir.

 

             Her mesleğin, her ideolojinin yobazı olur. Mesela din yobazı, fen

             yobazı, devrim yobazı, evrim yobazı, siyaset yobazı, laiklik yobazı

             gibi çeşitli yobazlar vardır.

 

             Yobazların en zararlısı, mal, para, makam elde etmek için yabancı

             ideolojilerin, dinde reformcuların ve mezhepsizlerin

             propagandalarını yaparak, milletin imanını, ahlakını bozan,

             satılmış, din, fen ve siyaset yobazlarıdır. Bu yobazlardan

             bazılarına birer misal verelim:

 

             1- Cahil yobaz: Din ve dünya bilgilerinden mahrum olanlardır.

             Bunlar, bölücülük yaptıkları gibi, din düşmanlarına çabuk aldanıp,

             zararlı yollara kolayca sürüklenebilir. Osmanlı tarihini kana

             boyayan Patrona Halil, Kabakçı Mustafa, mehdiyim diyen Celâli gibi

             kimseler bu yobazlardandır.

 

             2- Din yobazı: İlimleri biraz varsa da, sinsi maksatlarına, mala,

             mevkiye kavuşmak için, bilmediklerini veya bildiklerinin tersini

             söylerler ve yaparlar. İslamiyet’in dışına çıkarlar. Kötülükte, dini

             yıkmakta, cahillere örnek olur, rehberlik ederler.

 

             3- Fen yobazı: Gençlerin imanlarını bozmak, bunları dinden,

             İslamiyet’ten ayırmak için, uydurdukları şeyleri fen bilgisi, tıb

             bilgisi, ilericilik olarak anlatıp, “Din kitapları bu bilgilere

             uymadığı için yanlıştır, bunların gösterdiği yolda yaşamak

             gericiliktir” derler.

 

             4- Devrim yobazı: Devrim deyimi, Batı dillerindeki revolution

             deyiminin çift anlamını taşımakta ve hem dönüşme, hem de zorla

             değiştirme, [ihtilâl] anlamlarındadır. Diyalektik maddeciliğe göre,

             evrim ve devrim birbirine kökten bağlıdır. Devrim, evrimin zorunlu

             sonucudur. Devrimci yobazlara göre, bütün dünya, dinden uzaklaşarak

             mutlaka komünist olacaktır.

 

             5- Evrim yobazı: Kimi ilk insanın bir hücreden, kimi maymundan, son

             olarak da ayıdan geldiğini ileri sürenler çıktı. Bilimsel olarak,

             bunların yanlışlığı ispat edildiği halde, kabul etmez, kendi yanlış

            görüşünde körü körüne inat edip, maymun soyu olduğunda ısrar eder.

 

             6- Siyaset yobazı: Kendisi iktidarda olmadığı müddetçe, diğer

             partilerin hepsi demokrasi düşmanıdır, ülke ise baştanbaşa sefalet

             ve karanlık içindedir. Muhalifleri iyi bir şey yapsa da desteklemez.

             Onun vazifesi iyiye köstek olmaktır. Seçimi kaybetse de, zafer yine

             onundur.

 

             7- Laiklik yobazı: Önce laiklik nedir? Laikliğin ne olduğunu yetkili

            bir ağızdan, Anayasa hukuku profesörü Ali Fuat Başgil’den öğrenelim:

             Ord.Prof. Başgil diyor ki

             (Laiklik, Batı hukukunda, din ile devletin ayrılması, devletin din,

             dinin de devlet işlerine karışmaması, dinin manevi hayatın nizamı

             olarak hüküm sürmesidir. Laikliğe bağlı olarak üç türlü devlet

             sistemi vardır:

 

             1- Laik olan devlet sisteminde: Din ve devlet birbirinden ayrılır ve

             biri diğerine karşı muhtar (autonome) bir vaziyet alır. Devlet din

             bezirgânlığı yapmadığı gibi, din düşmanı da kesilmez. Böylece

             laiklik en iyi bir itidâl ve muvazene sistemidir. Din hürriyeti,

             ancak laik bir devlette gün görüp yaşayabilir.

 

             2- Dine bağlı devlet sisteminde: Bu sistemde, bir zamanlar Batı’da

             olduğu gibi, din görevlileri memurlaşır, birtakım hurafe ve taassuba

             kapılabilir.

 

             3- Devlete bağlı din sisteminde: Diyanet siyasete kurban edilir.

            İktidar, din adamlarına hakim olur. Dini kurumları onlar kurup,

             onlar kapatır. Maaşını, mükafat ve cezasını onlar verir. Din

             adamları memurlaştırılarak emir kulu haline sokulur. Hiçbir

             muhtariyet ve salahiyeti kalmaz. Dinsizlik, din ve din adamları ile

             alay etmek moda haline gelir.)

 

             Laiklik birinci maddede bildirildiği gibidir. Fakat laiklik

             yobazları, üçüncü maddedeki sistemi uygulamaya çalışırlar. Din

             yobazları dine düşmanlık etmekte, laiklik yobazları da laikliğe

             düşmanlık etmektedir.

 

             Ne yobazı olursa olsun, yobazlık aşırılıktır. İslamiyet aşırılıktan

             uzak orta yoldur.

 

 

(2)  http://tr.wiktionary.org/wiki/yobaz

Ad

Anlamlar:

[1] (din) Dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran, başkalarına baskı yapmaya yönelen kimse.

[2] (mecaz) Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan kimse.

[3] (halk ağzı) Kaba saba, inceliksiz.

Örnekler:

[1] "Bu memleketi de dört buçuk yobaza bırakamayız." (A. Gündüz)

Sıfat

Anlamlar:

[1] Bir düşünceye, bir inanca aşırı bağlılık.

"http://tr.wiktionary.org/wiki/yobaz" adresinden alındı.

 

 

 

(3) http://www.mumsema.com/y-z/1687-yobaz.html

 

YOBAZ

Kaba-saba, haşin, saldırgan; dinde taassubu aşırılığa vardıran ve başkalarına baskı yapmaya yönelen, müsamahadan yoksun, düşüncelerinde aşırılığa kaçan kimse

Yobazlığın temelini oluşturan taassub duygusu, kişinin sevdiği ve nefret ettiği şeylerde aşırılığa kaçması ve kendi bildiklerini tartışmasız doğru, başkalarınınkini de tartışmasız yanlış kabul etmesinden kâynaklanır Cehalet ve bencillikten beslenen bu duygunun dinle -İslâmla- hiçbir ilgisi yoktur Hz Peygamber (sav) böyle olan Cahiliyye Araplarıyla mücadele etmiş, cehaletleri ve taassupları yeni dini kabule mani olduğu için de temsil ettikleri düşünceye, daha doğrusu bu kör inada "Cahiliyye" denilmiştir

İslâm'a göre en büyük düşman cehalet; cehaleti yok eden ilim ise gerçek rehberdir Belirli bir seviyede ilim -yakîn- olmadan kişinin imanı da makbul değildir Müslümanda bulunması gereken dînî aşk, desteğini bilgisizlikten alırsa, dinî davranışlarda sapma olabilir; kişi taassuba, yobazlığa düşebilir Fakat dînî sevgi bilgi ile, İslâm'ı daha iyi tanıma ile desteklenirse, davranışlar hoşgörü ve müsabamahaya dönüşür Peygamber Efendimizin, insanların en müsamahalısı olmasının sebebi, dini en iyi bilen olmasıdır Her konuda Hz Peygamber'i örnek alması gereken Müslümanın hoşgörülü olması ve asla yobaz olmaması gerekir Yobazlık sadece dinde olmaz Kendi düşünce ve bilgisinden başka doğru kabul etmemek de yobazlıktır İki tür yobaz vardır: Dini bilgisi kıt olan dindarlar ve İslâm'ı yeterince bilmediği, tanımadığı halde ona karşı çıkan, sözde aydınlar Böylelerinin cehli, basit bir bilgisizlik değil, cehl-i mürekkebtir Yani, bilmediklerini de bilmezler Onun için tedavisi zordur

Son iki yüz yıldır devam eden batılılaşma sürecinde bazı aydın yobazlar, topyekün bütün müslümanları, hatta İslâmî böyle tanıtmaya gayret etmemişlerdir Bazı Müslümanlar; bilgisizlikleri, batıla olan kinleri ve çeşitli kışkırtmalar sorucu yobazca davranışlarda bulunmuşlarsa da bu, İslâm'dan kaynaklanmayan bir reaksiyondur ve istisnâi bir durumdur Fakat, müsbet ilim teranelerini dillerinden düşürmeyenlerin İslâmî ve millî değerlere karşı sergiledikleri yobazlık daha geniş ve daha derindir Müsamahanın kaynağı olan ilme layık olduğu en büyük değeri veren İslâm, yobazlığın kaynağı olan cehaleti de, yok edilmesi gereken bir tehlike ilan etmiştir Bunun içindir ki Peygamber (sav), bilgisizlikten ve faydasız bilgiden Allah'a sığındırdı

Akif KÖTEN

 

 

 

(4) http://nedir.net/yobaz.html

1. kisaca bagnaz yani cok fazla tabu dusuncesi olan kisilere bu ada verilsede genellikle seriatcilara da bu sekilde seslenilir..

2. bunlar oyle tipler dirki kendilerini kovalayan sokak kopeklerini bile dinsiz olarak nitelendirip okuyup üfleyip onlari birer müslüman köpege çevirip secde etmelerini saglarlar*

3. sözcük genellikle dinde bağnazlık yapanlara yöneltilmekle beraber*, herhangi bir inanç ya da ideolojide dar kafalılık edenler için de kullanılması caizdir*. olumsuz bir sıfattır, halk arasında da "kaba saba, inceliksiz" demekmiş nitekim.

4. kör ve zekası 40 altı insanlardan;gözü gören ve ortalama üstü insanlarca bahsedilme şekli...

5. herşeye önyargılarıyla yaklaşan, düşüncelerini geliştiremeyen, yeni düşünceleri kabullenemeyen insanlar için kullanılan söz.

6. dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran, başkalarına baskı yapmaya yönelen (kimse):
"bu memleketi de dört buçuk yobaza bırakamayız."- a.gündüz.
2 . mecaz bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan (kimse).
3 . halk ağzında kaba saba, inceliksiz (kimse).

(bkz: tdk)

7. "islam yasaklansa da, kurtulsak hepsinden" cumlesindeki "hepsinden" sozcugunun belirttigi topluluk.

8. Ülkemizde islamcı kesimde ideolojileri gereği bolca bulunan, sol kesimde ise seçimlerde alınan oylar göz önünde bulunursa ne kadar etkin oldukları aşikar olan dar kafalı insan.

10. saplantili kisi yada kurulus.

12. dünyaya yeşil gözlüklerle bakan, herşeyin dinden ve tanrıdan ibaret olduğunu düşünen, olay ve olgulara bu gözle bakan insanlardır. *

16. bu kelimenin kimi kullanımının yarattığı rahatsızlığın, ki bu genel olarak sadece dininde imanında veya namazında niyazında insanları karalamak için kullanıldığı yönünde bir rahatsızlıktır, farkında olarak "yobaz" nedir, nasıl algılanır, kitapta filmde nasıl işlenir şeklinde bir denemeye girişirsek eğer; (kendi görüşlerim olmadığını da belirterek)

görsel olarak yobaz, "tasvir edildiği şekliyle" genelde tabiiki sakallıdır, ama çok düzensiz, karma karışık bir sakaldır bu. cübbelidir, sarıklıdır. kimileri şalvar giyer. kimileri bol kumaş pantolonla yetinir. şehrin göbeğinde de olsa elinde bir adet sopa ile gezinir. karısı veya karıları var ise çarşaflıdır, kendisini üç beş adım arkadan takib ederler. yobaz, "tasvir edildiği şekliyle", adab-ı muaşeretten pek nasibini almamıştır. mütemadiyen gaz çıkarır ve "elhamdülillah" der. yemeği elleriyle yer. *

yobaz, "tasvir edildiği şekliyle", çok açık sözlüdür. şimdi bu ne demektir derseniz, açıklamaya çalışayım, normal bir insanın ağzına almaktan utanacağı şeyleri mütemadiyen, lanetlemek, küfretmek, günah olduğunu belirtmek için şaşkınlık verici derecede açık seçik söyler. günümüz yobazı (ve gene tasvir edildiği şekliyle) misal "göbeğini açarak gezen" veya "mini etekle dolaşan" kızları yererken bu kendince lanetlenesi durumları öyle açıklıkla ortaya koyar ki, hiç bir islami jargona, üsluba sığmayacak şekillere varır bu. bu örnekte mesela göbeğini açan kızın, mini eteklinin vücudunun hatlarını, görünen ve görünmeyenleri o kadar güzel anlatır ki (ve tabiiki mütemadiyen lanetler bunu) şaşar kalırsınız. gene günah ve lanetlenesi şeyleri lanetlerken, bilemiyorum tabiiki, gene islami jargona uymayan küfürler, hakaretler kullanır. yobazın açıksözlülüğü sadece bu konuda değil, insan hayatını ilgilendiren ama mesela "mahrem" olan bir şeyi de çok açıklıkla ortaya koymasında da vardır. özellikle ailesine ve yakın insanlara karşı çok daha belirgin bir özelliğidir bu yobazın.

yobaz, "tasvir edildiği şekliyle" başkalarının hayatlarına karışmada ve dedikodu yapmada çok başarılı ve aksiyonerdir. yeter ki birisi din elden gidiyor desin, en ön safta aksiyona katılır. ahlaka mugayyir (ki bu yobazın ahlakı oluyor) davranan vatandaşın arkasından yapılan konuşmalarda, bu vatandaş aleyhinde bir kamuoyu oluşturmada sınır tanımaz.

şimdi bunları nerden çıkardın diye sorarsınız belki, yobazın şu özelliği şu kitapta, şu filmde şu şekilde gösteriliyor diyemem. "yobaz" kelimesinin altı muhayyilemde bu şekilde dolmuş. peki bunu neden yazdım: "yobaz kelimesinin yalnızca dindar kişi manasına gelmediğini" açıklamak için. çünkü gelmez. siz de biliyorsunuz.

 

*******************

 

“Nasıl bir dünyada yaşadığınızı bilmiyorum ama sizi tevazuya ve yazdıklarınızı kanıtlamaya davet ediyorum.

"Bilgilenmemiz" için yönlendirdiğiniz adresteki fikirlerinizi okudum. Bakınız, bilim dediğiniz şey laf salatası değildir. Tespit ve tahminlerinizi matematiksel olarak ifade etmeniz gerekir. Mevcut bilimin öngörüleri ve bulgularının görünür evren ile uyuşmayan noktalarını ortaya koymanız, sizin bulduğunuz denklemler ile planlı deneyleri öngörmeli ve bunlar ile tam bir uygunluk sağlamanız gerekir.

Bunları yapamıyorsanız lütfen gölge etmeyiniz.

Binlerce yıllık bilimsel bilgi birikiminin yanlış olduğunu ve yepyeni bir bilim getirdiğini iddia etmenin sizi ne kadar komik bir duruma düşürdüğünün farkına varmanızı umuyorum. Komik kelimesini seçtiğim için üzgünüm ama size verilen cevaplara kahkahalarla güldüğünüzü söylerken acaba kendinizi hiç düşünüyor musunuz?

Bu, kara cehalet dolu, sözde çalışmalarınızın masumiyetten ne kadar uzak  olduğunu, amacınızın öğrenmek değil, öğretmek olduğunu, kişisel gelişme çabalarından çok gösteri ve tatmin amaçlı olduğunu da kanıtlamış oldunuz.” 
demişsin. yukarıdaki bilimsel fikirleri benim yazımı okumadan ve anlamadan başka birisine yazdırmışsın gibime geliyor. neden mi... aşağıda belirteceğim...  evet amacım öğrenmek ve bildiğimi öğretmek tir. bunu yaparken de kişisel gelişme çabaları gösteriyor ve bildiklerimi aktarırkende gösteri yapıyor ve kendimi tatmin ediyorum diyorsanız, öyledir doğru.

 

 

 

“Öyle sallıyorsunuz ki, bu konulara yabancı biri sizin söylediklerinizdeki birkaç terime kanıp, sizin ciddi sözler söylediğinizi sanabilir.

Parçacıkların silindirik hareketi..İki boyutlu uzayda harmonik hareket..Üç boyutlu uzayda silindirik hareket vs..Bunların tümü uydurma.

Eğer yanılıyor isem buyrun kanıtınızı getirin.

Bir de, yeni biliminizin denklemlerini yazıverin ki onların üzerinden konuşalım. Ne de olsa matematik yalan söylemez.”
  demişsin. ya cin13 kardeşim... sana daha öncede söylemiştim. senin bilim bilgin fizik bilgin koskoca bir sıfır. ilimden hiç anlamıyorsun. madem başkalarını karalayıp hava atacaksın bari biraz araştır ve bilgilen de ondan sonra ne yapacaksan yap. “İki boyutlu uzayda harmonik hareket..” ... “Bunların tümü uydurma.” hemen yukarıda senin yazından aktardım. ya cicim ya canım, ben zaten bu teoriyi yıkmaya çalışıyorum. senin bu uydurma dediğin şey günümüzde bütün lise kitaplarında okutulan elektriğin hareketini anlatan tanım. ben ise “elektrik üç boyutlu uzayda ve silindirik hareket eder” diyorum. anlıyormusun... Allah ını seversen sen nereden gelmişsin...

 

 

sağlıcakla kalın...

 

 

mehmet rende

 

 

...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



__________________
16cdgaabçcg
Yukarı dön Göster mert8's Profil Diğer Mesajlarını Ara: mert8
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats