HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Ortak Meal-Yorum Çalışması
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Ortak Meal-Yorum Çalışması
Konu Konu: 3:81 misakın elçisi kim? Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
hatırlatıcı
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 201
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hatırlatıcı

selam

DİKEY  RESUL =İSTILAHİ ANLAMDAKİ VAHİY ALAN NEBİ RESULDUR.Kİ BU MUHAMMEDLE SON BULMUŞTUR.

 

YATAY RESUL= VAHİY ALMADIĞI HALDE VAHİY ALDIĞINI VEYA KURANI ALLAHIN MURAD ETTİĞİ ŞEKİLDE ALLAH TARAFINDAN SEÇİLEREK ANLATTIĞINI İDDİA EDEN Kİ BÖYLECE KURANI KENDİ TEKELİNE ALAN YALANCI RESULLER DEMEKTİR..BUNLARDA DEVAM EDECEKTİR

HA BİRDE LUGAVİ RESUL VAR= DEVLET BAŞKANLARININ  KENDİ MESAJLARINI ULAŞTIRILMASI GEREKEN ŞAHISLARA ULAŞTIRANLAR(RESULLER) .BU RESULLER KONUSUNDA BİR PROBLEM YOK.Kİ KONUMUZDA BU DEĞİL

 

Rasul ve nebi, Kur'an’daki kullanımı açısından aynı anlamda olan iki kelime olmasına rağmen, terim olarak tanımlarken müfessirlerin büyük bir kısmı ikisinin farklı anlamlara geldiği görüşünü benimsemişlerdir. Bu iki kavramın, kök anlamlarını ele almak ve Kura'n-ı Kerim’de o mefhumların nasıl geçtiğine bakmak konunun anlaşılmasında faydalı olacaktır.

ﻝ-ﺲ-ﺮ kök harflerinden türeyen rasul sözlükte gönderilen rahat yaşayan kimse, sakinlik, sabitlik, kendisini gönderenin haberlerini takip edip o haberlere önem veren kimse, bazen de taşıyıcı kimsenin sözü anlamındadır. Rasulün aslı ‘risl’dir ve gitmek, şeytanların inkârcılar üzerine tasallut kurmasına izin vermek manasındadır. Çoğulu rusul olarak ifade edilir. Rusul denildiğinde bazen melek bazen de insan elçiler kastedilir.  Aynı kökten gelen irsal fiili iradesi olmayan varlıklar için (nimetler) kullanıldığı gibi iradesi olan insanoğlu için de kullanılmaktadır. Yine şeytanların kâfirleri saptırmak üzere yaptıkları etkinliklere izin verilmesi anlamında da bu fiiil kullanılır. İrsal fiili imsak (tutmak) fiilinin zıt anlamlısıdır.

 ﻥ-ﺐ- kök harflerinden türeyen nebi ise, haber getiren, derecesi yüksek veya yol gösteren kimse anlamına gelir. Bu isim her üç anlamıyla da peygamberler için kullanılır. Nebe fiili ise kendisiyle ilmin ya da zannı galibin ortaya çıktığı faydalı ve büyük haberdir. Mesaj, yerden yüksek oluş –ki peygamberler de diğer insanlardan üstündür- bir yerden bir yere gitmek açık yol, gizli ses ve ilim anlamına gelir. Bu bilgilerden yola çıkarak nebi, makamı yüksek ve insanlara Allah’tan insanlar için önemi büyük ve ilim hasıl eden haberler getiren kişidir diyebiliriz.

Kura'n-ı Kerim, nebi ve rasul kavramlarını, küfür ve şirk kavramlarını kullanırken olduğu gibi çoğu zaman eş anlamlı olarak kullanmaktadır: “Biz hangi ülkeye bir nebi gönderdiysek (irsal), ora halkını, (bize) yalvarıp yakarsınlar diye mutlaka yoksulluk ve darlıkla sıkmışızdır.”[1]  Bu âyette rasul ile aynı kökten gelen irsal fiili nebi için kullanılmaktadır. Allah’ın nebileri sayarken “..Davud’a da Zebur’u verdik.”[2] demesi, Kitap verilmediği halde Hz. İsmail’in, Kitap verildiği halde Hz. Musa’nın hem nebi hem de rasul olarak takdim edilmesi[3] her iki kavramın da birbirinin yerine kullanıldığını göstermektedir. Ayrıca Kur'an, “İnsanlar tek bir ümmetti. Ayrılmaları üzerine Allah, rahmetinin müjdecileri ve azabının habercileri olmak üzere nebiler gönderdi ve beraberlerinde hak ile ilgili Kitap indirdi.”[4] diyerek nebilere de Kitap verildiğini ifade etmektedir. Hz. Musa ile Hz. İsa arasında gönderilmiş olan peygamberler için Kur'an bazen rasulün çoğulu olan rusul[5] bazen de nebinin çoğulu olan nebiyyin ve enbiya[6] kelimelerini kullanır. Allah, peygamberlerin birini diğerine farklı konuda kıldığını ifade ederken de bir âyette nebinin çoğulunu kullanırken,[7] başka bir âyette rasulün çoğul formunu[8] kullanmaktadır. Mutezile de rasul ve nebinin arasında fark görmez.

Görüldüğü gibi nebi ve rasul arasında bir fark olduğunu söylemenin sağlam temelleri yoktur. Nebi ve rasul Kur'an’da aynı anlamda kullanılan iki kelimedir. Fark olduğunu söyleyenler de farkın sınırlarını net olarak çizememektedirler.

21/04/2005 Memleket gazetesi Murat kayacan dan alıntı


[1] Araf 7/94.

[2] Nisa 4/163.

[3] Meryem 19/54, 51.

[4] Bakara 2/213.

[5] Bakara 2/87-88; Âlu İmrân 3/183; Maide 5/70.

[6] Bakara 2/61; Âlu İmrân 3/21, 121, 181; Nisa 4/155.

[7] İsra 17/55.

[8] Bakara 2/253.



__________________
ALLAH'IN EVRENSEL HAK DİNİ = Aklı doğru modda kullanarak yaratıcının bizde yarattığı yaratma yetisini işleterek yapımızdakileri sistematize edip ,kendimizle ve doğayla uyumlu bir yaşam sürmektir
Yukarı dön Göster hatırlatıcı's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hatırlatıcı Ziyaret hatırlatıcı's Ana Sayfa
 
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

Sevgili hatirlatici  son yazinizda katilmadigim bir husus olmadigini belirtmek isterim.

Allah'a emanet

kadir

Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 
rasih
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 04 ocak 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 128
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı rasih

Selam

Ve unutma ki Allah, nebilerden  mîsaklarını almış, şöyle demişti: "Size Kitap'tan ve hikmetten nasip verdim. Sonra size elinizdekini doğrulayıcı bir resul geldiğinde, ona mutlaka inanacak ve ona muhakkak yardım edeceksiniz. Kabul ettiniz ve ağır yükümü üzerinize aldınız mı?". "Kabul ettik." dediler. "O halde tanık olun, sizinle beraber ben de tanıklardanım." dedi.

Bu misakta Muhammed Nebi’nin bulunduğunu Ahzab suresi 7.ayette belirtiyor.

Biz, peygamberlerden mîsaklarını almıştık. Senden de mîsak aldık. Nûh'tan, İbrahimden, Mûsa'dan, Meryem oğlu İsa'dan, bunların hepsinden kuvvetli bir sözleşmeyle mîsak aldık;

 

Burada misakın tarafları kimler.

1-Allah

2-nebiler

3-tüm insanlar

Allah nebilere size kitaptan ve hikmetten nasip verdim diyor sonra tüm insanlara sonra size elinizdekini doğrulayıcı bir resul geldiğinde(ayrıca resulun tanımıda yapılmış oluyor) ona mutlaka inanacak ve ona muhakkak yardım edeceksiniz,Kabul ettiniz ve ağır yükümlülüğü üzerinize aldınız mı diyor,İnsanlar da Kabul ettik diye cevap veriyor.Sonra Allah nebileri Onlara şahit tutuyor bu kabul ettik cevabına;O halde tanık olun sizinle beraber ben de tanık olanlardanım diyor..Böylelikle misak gerçekleşmiş oluyor.

O halde tüm insanlık bu misakı yerine getirmeli Bu misaka Muhammed Resul de dahil olduğuna göre ( Ahzab 7) Onunda elindekini doğrulayan resul geldiğinde herkesin bu misakı hatırlayıp yardım ve destek sözüne uymaları gerekir.

Selam



__________________
(Bu) Kitab'ın indirilmesi, aziz ve hakim olan Allahtandır.Şüphesiz, sana bu Kitab'ı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O'na(KİTABA) halis kılarak Allah'a kulluk et.zümer-1-2

Yukarı dön Göster rasih's Profil Diğer Mesajlarını Ara: rasih
 
elmuh
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 435
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı elmuh

rasih Yazdı:

Allah nebilere size kitaptan ve hikmetten nasip verdim diyor sonra tüm insanlara sonra size elinizdekini doğrulayıcı bir resul geldiğinde(ayrıca resulun tanımıda yapılmış oluyor) ona mutlaka inanacak ve ona muhakkak yardım edeceksiniz,Kabul ettiniz ve ağır yükümlülüğü üzerinize aldınız mı diyor,İnsanlar da Kabul ettik diye cevap veriyor.Sonra Allah nebileri Onlara şahit tutuyor bu kabul ettik cevabına;O halde tanık olun sizinle beraber ben de tanık olanlardanım diyor..Böylelikle misak gerçekleşmiş oluyor.

O halde tüm insanlık bu misakı yerine getirmeli Bu misaka Muhammed Resul de dahil olduğuna göre ( Ahzab 7) Onunda elindekini doğrulayan resul geldiğinde herkesin bu misakı hatırlayıp yardım ve destek sözüne uymaları gerekir.

Selam

Selam Rasih,

Ahzab 7'de sözü edilen misak ile Ali Imran 81 de bahsedilen misak ın aynı misak olduğunu ileriye sürmek için hiç bir mantıksal neden olmadığı gibi ayetler bağlamından koparılmadan dikkatle incelenirse her iki misakın içeriğinin farklı olduğu anlaşılmaktadır. Her iki ayette de misak kelimesinin geçmesi her ikisinin de aynı anlama gelmesi demek değildir. Tıpkı "Ben Tolga ile anlaşma yaptım" ve "Ben Rasim ile anlaşma yaptım" dediğimde bu iki anlaşmanın da aynı olmasının anlaşılması gerekmediği gibi.

Biraz daha yakından bakarsak:

Ahzab 7-8:

Hani biz peygamberlerden kesin sözlerini almıştık; senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan. Biz onlardan sapasağlam bir söz almıştık.

Ki Allah, özüyle sözü bir olanlardan doğruluklarını sorsun. Küfre batmışlara ise korkunç bir azap hazırlamıştır.

Ahzab 7'de alınan sözün kapsamında, görüldüğü gibi, nebilerin kendinden sonraki elçileri desteklemesi gibi bir sonuç çıkarmak için hiç bir geçerli neden yoktur. Ahzab 8'e bakarsak bu Resullük görevine yönelik genel bir söz alıştır. Allahın vahyini insanlara ulaştırma göreviyle ilgilidir.

Ali Imran 81 ise kitap ehline hitap etmektedir,

Ve unutma ki Allah, nebilerden  mîsaklarını almış, şöyle demişti: "Size Kitap'tan ve hikmetten nasip verdim. Sonra size elinizdekini doğrulayıcı bir resul geldiğinde, ona mutlaka inanacak ve ona muhakkak yardım edeceksiniz. Kabul ettiniz ve ağır yükümü üzerinize aldınız mı?". "Kabul ettik." dediler. "O halde tanık olun, sizinle beraber ben de tanıklardanım." dedi.

Burada Adem'in cennetten çıkarılmasıyla başlayan süreçte Allah insanlara yol gösterici olarak elçi ve kitaplar göndermiştir. Elçilerin henüz dünyaya gelmeden bir yerde toplanıp onlardan söz alınması gibi mistik bir anlayışı yaratılış kanunları ile bağdaştıramıyacağımıza göre buradaki hitap ta kitap ehline olduğuna göre burada bahsedilen nebiler içinde Muhammed yoktur. Ancak onların getirdiğini doğrulayan bir Resul olarak Muhammed gelmiştir ve itaat edilmesi istenilen Resul odur.

Burada şöyle bir itiraz yükselebilir " elçi kendisi ile aynı dönemde yaşamayan bir resulü nasıl desteklesin". Oysa anlaşılması gereken bu değildir. Resuller inananların önderidir. Dolayısı ile aldıkları emri sonraki kuşaklara iletmek üzere ümmetlerine tebliğ etmekle görevlidir. Dolayısıyla bu görev o resulün ümmetine de ait olan bir görevdir.Vahiy bu bildirimi kendi üslubu içinde yapmaktadır.

Bu bakış açısıyla bakıldığında, hem ayetlere mistik bir anlam yüklenemeyeceği hem de bir resul beklentisine, varlığına bu ayetlerin delil olamayacağı açıktır.

Muhabbetle.



__________________
O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
Yukarı dön Göster elmuh's Profil Diğer Mesajlarını Ara: elmuh
 
rasih
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 04 ocak 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 128
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı rasih

elmuh Yazdı:

Selam Rasih,

Ahzab 7'de sözü edilen misak ile Ali Imran 81 de bahsedilen misak ın aynı misak olduğunu ileriye sürmek için hiç bir mantıksal neden olmadığı gibi ayetler bağlamından koparılmadan dikkatle incelenirse her iki misakın içeriğinin farklı olduğu anlaşılmaktadır. Her iki ayette de misak kelimesinin geçmesi her ikisinin de aynı anlama gelmesi demek değildir. Tıpkı "Ben Tolga ile anlaşma yaptım" ve "Ben Rasim ile anlaşma yaptım" dediğimde bu iki anlaşmanın da aynı olmasının anlaşılması gerekmediği gibi.

Biraz daha yakından bakarsak:

Ahzab 7-8:

Hani biz peygamberlerden kesin sözlerini almıştık; senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan. Biz onlardan sapasağlam bir söz almıştık.

Ki Allah, özüyle sözü bir olanlardan doğruluklarını sorsun. Küfre batmışlara ise korkunç bir azap hazırlamıştır.

Ahzab 7'de alınan sözün kapsamında, görüldüğü gibi, nebilerin kendinden sonraki elçileri desteklemesi gibi bir sonuç çıkarmak için hiç bir geçerli neden yoktur. Ahzab 8'e bakarsak bu Resullük görevine yönelik genel bir söz alıştır. Allahın vahyini insanlara ulaştırma göreviyle ilgilidir.

Ali Imran 81 ise kitap ehline hitap etmektedir,

Ve unutma ki Allah, nebilerden  mîsaklarını almış, şöyle demişti: "Size Kitap'tan ve hikmetten nasip verdim. Sonra size elinizdekini doğrulayıcı bir resul geldiğinde, ona mutlaka inanacak ve ona muhakkak yardım edeceksiniz. Kabul ettiniz ve ağır yükümü üzerinize aldınız mı?". "Kabul ettik." dediler. "O halde tanık olun, sizinle beraber ben de tanıklardanım." dedi.

Burada Adem'in cennetten çıkarılmasıyla başlayan süreçte Allah insanlara yol gösterici olarak elçi ve kitaplar göndermiştir. Elçilerin henüz dünyaya gelmeden bir yerde toplanıp onlardan söz alınması gibi mistik bir anlayışı yaratılış kanunları ile bağdaştıramıyacağımıza göre buradaki hitap ta kitap ehline olduğuna göre burada bahsedilen nebiler içinde Muhammed yoktur. Ancak onların getirdiğini doğrulayan bir Resul olarak Muhammed gelmiştir ve itaat edilmesi istenilen Resul odur.

Burada şöyle bir itiraz yükselebilir " elçi kendisi ile aynı dönemde yaşamayan bir resulü nasıl desteklesin". Oysa anlaşılması gereken bu değildir. Resuller inananların önderidir. Dolayısı ile aldıkları emri sonraki kuşaklara iletmek üzere ümmetlerine tebliğ etmekle görevlidir. Dolayısıyla bu görev o resulün ümmetine de ait olan bir görevdir.Vahiy bu bildirimi kendi üslubu içinde yapmaktadır.

Bu bakış açısıyla bakıldığında, hem ayetlere mistik bir anlam yüklenemeyeceği hem de bir resul beklentisine, varlığına bu ayetlerin delil olamayacağı açıktır.

Muhabbetle.

[/QUOTE]

Selam Elmuh

 

ALİ İMRAN-81-Ve unutma ki Allah, nebilerden mîsaklarını almış, şöyle demişti: "Size Kitap'tan ve hikmetten nasip verdim. Sonra size elinizdekini doğrulayıcı bir resul geldiğinde, ona mutlaka inanacak ve ona muhakkak yardım edeceksiniz. Kabul ettiniz ve ağır yükümü üzerinize aldınız mı?". "Kabul ettik." dediler. "O halde tanık olun, sizinle beraber ben de tanıklardanım." dedi.

 

82-Tüm bunlardan sonra yüz çevirenler, sapıkların ta kendileridir

 

AHZAB-7-Biz, peygamberlerden mîsaklarını almıştık. Senden de, Nûh'tan, İbrahim'den, Mûsa'dan, Meryem oğlu İsa'dan, bunların hepsinden kuvvetli bir sözleşmeyle mîsak aldık;

 

8-Ki Allah, doğrulayanlardan  doğruluklarını sorsun. Küfre batmışlara ise korkunç bir azap hazırlamıştır

 

Bu iki suredeki iki ayetede baktığımızda tamamen bir paralellik arzettiği açıkça görülür.Ali İmran da 82.ayet bu söze rağmen bu misaka rağmen yüz çevirenlerin sapıkların ta kendileri olduğunu söylüyor.Ahzabta ise aynı doğrultuda Allahın misakı doğrulayanlardan doğruluklarını soracağını kafirlere ise korkunç bir azap hazırladığını söylüyor.Bu ayetlerde tamamen bir paralellik olduğu gibi Ali İmran 81 deki misakta Muhammedin Olmadığına dair hiçbir delil yoktur.Kuranda ayetler birbirini destekleyen ve açıklayan ayetler vardır.Ahzab 7 ile Ali İmran 81 birbirlerini açıklayan  ayetlerdir..Burada sizin mantıksal çıkarımınız gibi ayrı ayrı misaklardan söz edilmesi mümkün değildir.Bunu Ben Rasim le ben Tolgayla anlaşma yaptığımda bu iki anlaşmanın aynı olmasının anlaşılmaması gerektiği gibi bir mantık yürütmek buradaki ayet bütünlüğüne aykırıdır.Ayrıca Ahzap 7 de nebilerin kendisinden sonra gelecek elçiyi desteklemesi gibi bir sonuç çıkarmadım.Zaten nebilerin kendisinden sonra gelecek elçiyi desteklemesi diye bir durum olamaz ve ahzab 7 de böyle bir ibare yok,Ahzab 7 misakın kimlerden alındığını açıklıyor.

Seninde söylediğin gibi o ortam içinde desteklenmesi gereken Muhammed Nebi dir.Çünkü O da kendinden öncekini doğrulayan bir resul ve aynı zamanda kendine Kitap verilmiş bir Nebidir.Fakat Muhammedden de misak alındığına göre Onun da elindekini doğrulayan bir resul gelmesi gerekir.

Şimdi söylediğiniz elçilerin bir yerde toplanıp söz alınması gibi mistik bir anlayış yaratılış kanunlarına ters diyorsunuz peki o halde;

 

 

Araf 172-Hani, Rabbin, âdemoğullarından, bellerinden zürriyetlerini alıp onları öz benliklerine şahit tutarak sormuştu: "Rabbiniz değil miyim?" Onlar: "Rabbimizsin, buna tanıklık ederiz." demişlerdi. Kıyamet günü, "Biz bundan habersizdik" demeyesiniz..

 

Bunu biz ne zaman yaptık siz hatırlıyor musunuz ?  böyle durumların keyfiyetini Allah bilir.Biz sadece Allahın ayetine iman ederiz.Şimdi bu durum yaratılış kurallarına ne kadar uyuyor bu durumu mistik bir anlayış olarak açıklamak ne kadar doğru!?Aynı doğrultuda Allah bütün insanları nebileri de şahit tutarak bir misakı gerçekleştiremez mi…

 

Selam üzerinize olsun…

 

 

 



__________________
(Bu) Kitab'ın indirilmesi, aziz ve hakim olan Allahtandır.Şüphesiz, sana bu Kitab'ı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O'na(KİTABA) halis kılarak Allah'a kulluk et.zümer-1-2

Yukarı dön Göster rasih's Profil Diğer Mesajlarını Ara: rasih
 
hatırlatıcı
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 201
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hatırlatıcı

selam

    Araf 172 de fıtratı konuşturarak  teşbihi bir dillendirmedir 30/30

buda insanoğlunun genlerine yerleştirilmiştir.İnsanın nefside bunun tanığıdır



__________________
ALLAH'IN EVRENSEL HAK DİNİ = Aklı doğru modda kullanarak yaratıcının bizde yarattığı yaratma yetisini işleterek yapımızdakileri sistematize edip ,kendimizle ve doğayla uyumlu bir yaşam sürmektir
Yukarı dön Göster hatırlatıcı's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hatırlatıcı Ziyaret hatırlatıcı's Ana Sayfa
 
muhliskul
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 26 nisan 2007
Yer: Australia
Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı muhliskul

Merhaba hatirlatici,  bu anlatimin  tesbih oldugu cok isabetli bir tespit.
Yukarı dön Göster muhliskul's Profil Diğer Mesajlarını Ara: muhliskul
 
elmuh
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 435
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı elmuh

Selam Rasih,

Ahzab 7-8 ile Ali Imran 81-82 nin nasıl "tamamen bir paralellik" içinde olduğunu anlayamadım. Kuranda birbirini destekleyen ayetler olması otomatik olarak bu ayetlerinde, içlerinde misak kelimesi geçmesi nedeniyle birbirini desteklediği anlamını çıkartmamıza gerekçe yapılamaz. Hatta çoğu zaman aynı amaca yönelik cümlelerde bile farklı yan bilgiler olması normaldir ve yan cümleciklerdeki bilgilerin birbirinin aynı olması gerekmez.

Siz misakı noterlik belgesi gibi mi düşünüyorsunuz, algılıyorsunuz ? Anlaşma denildiğinde insan zihninde bugünkü ortamda buna benzer bir algı oluşması normaldir. Oysa bu algı yanıltıcıdır.

Allah resullerine görev verdiğinde ve resulleri de bu görevi üstlendiğnde bu anlaşma yapılmış demektir. Ahzab 7-8 bana göre bunu ifade etmektedir.

Ali Imran 81  ise kitap ehlinin, son resule, karşılarındaki resule, itaat etmelerini amaçlayan bir mesaj içermektedir. Bu durumda şüphesiz ki nebiler olarak bahsedilenler daha öncekilerdir.

Araf 172 ise hatırlatıcı ve muhliskul kardeşlerimin de belirtmiş olduğu gibi bir benzetmedir, tiyatral bir anlatımdır. İnsana yaratılışında Rabbine inanma  yeteneğinin, aklın verilmiş olduğunu ifade etmektedir. Sen, bir tohum halinde iken, potansiyel olarak barındırmış olduğun yetenekten başka hangi mesajı almış olabilirsin ki...

Muhabbetle.



__________________
O, odur ki, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarsın diye kulu üzerine, gerçeği apaçık gösteren ayetler indiriyor. Allah size karşı gerçekten çok şefkatli, çok merhametlidir.
Yukarı dön Göster elmuh's Profil Diğer Mesajlarını Ara: elmuh
 
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

selam,

"muhliskul, hatırlatıcı, elmuh" künyeli arkadaşların "3:81" ayet-i kerimesinin "anlamalarına ve yorumlamalarına" katıldıldığımı belirtmeliyim.

Bu vesileyle "İsrailoğullarından da misaq alındığını" hatırlatayım.

Elbetteki bu  "elçiler" ve  "vahiy"ler aracılığyla olmaktadır.

Birde "putları baltayla kırmadan", "inek kesmenin" ne/nasıl birşey olduğu üzerine düşünmeliyiz.

Tekrar bayramınızı tebrik ediyorum,

selam ve dua ile,

rıdvan



__________________
Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 
rasih
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 04 ocak 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 128
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı rasih

selam

tiyatral anlatım olduğuna katılmıyorum şahitliğin yapıldığı Allahında sizinle beraber ben de şahidim dediği ve sorumluluğu yüklenenlerin de sorumluluğu üzerine aldık dediği bir anlatımın tiyatral olmasından ziyade ve Muhammed Nebi toplumuyla ve ehlikitapla ilgili mesajından ziyade bugün için ne anlattığı bizim için önemli.Misak anlatımı ister tiyatral olsun ister olmasın Muhammed nebidende alındığına göre hadi Ahzab 7yi de aynı bağlamda düşünmeyelim diyelim ki bence aynı bağlamdadır ,Ali İmran 81 de misakın diğer nebilerden de alındığına göre Muhammed ne nebi olduğuna göre  mutlaka ondan da alınmıştır.Onunda elindekini doğrulayan bir resulün günümüz itibariyle düşünüldüğünde artık  gelmeyeceğini söylemenin dayanağı yoktur.Bu mesajın sadece o anki topluma olduğunu söylemek Kuranı tarihe gömüp öncekilerin masalları durumuna düşürmek olur.

selam



__________________
(Bu) Kitab'ın indirilmesi, aziz ve hakim olan Allahtandır.Şüphesiz, sana bu Kitab'ı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O'na(KİTABA) halis kılarak Allah'a kulluk et.zümer-1-2

Yukarı dön Göster rasih's Profil Diğer Mesajlarını Ara: rasih
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats