HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: MAİDE 6 VE NİSA 43 TEŞBİHİ TERCÜMESİ Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
cin13
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 23 ocak 2007
Gönderilenler: 385
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı cin13

Merhabalar.


Ben de din,yöntem ve dil üzerine birkaç söz edeyim izninizle.

 

Konumuz din olduğuna göre, öncelikle bilginin türleri olduğunu, dini bilginin de bir bilgi türü olduğunu hatırlayalım. Bilgi türlerini gündelik, dini, teknik, sanat, bilimsel olarak sınıflıyoruz.

 

Bu bilgi türleri içinde yalnız bilimsel bilgi belirli bir yöntem ile elde edilir ve yalnızca bu bilgi türü doğrulanabilir ya da yanlışlanabilir.

 

Dini bilgi ise belirli bir yöntem ile elde edemediğimiz, ne yanlışlanabilen ne de doğrulanabilen bir bilgidir.

 

Dini bilgide, bilen(biz) ile bilinen arasındaki ilişki “inanç öğesiyle”  kurulur. Din, bir bilme konusu değil, verilen bilgiye “inanç” konusudur. Buradaki inanç, olan ya da olacak şeylere salt inanmak değil aynı zamanda inanılan bilgiye uygun  hayat tarzını ortaya koymak anlamına gelir.

 

Bilgiyi şu üç şekilde elde edebiliriz:

 

1.Akıl. Örneğin, belirli bir öncülden yola çıkarak akıl yürütmelerle bilgiye ulaşma,matematik,mantık gibi.

 

2.Deney: Duyularımızı kullanıp gözlem yaparak elde ettiğimiz bilgiler,bilimsel bilgi,gündelik bilgiler gibi.

 

3. Sezgi. Doğrudan, akıl ve duyudan öte, hakikatin bilgisini kavrama, dini bilgi gibi.

 

Bunların birbiriyle olan kombinasyonlarından da başka bilgi edinme yöntemleri önerilir.

 

Peygamberler aracılığı ile edindiğimiz dini bilgi, ne peygamberlerin akıl yürütmeleri ile ne de kişisel gözlemleri sonucu oluşan  bir bilgidir.

Bu araçlar olmadan, apaçık, kesin, kanıt getirmeksizin ve konusuna upuygun olarak edindikleri bir bilgidir.

 

Dini bilgiye inananlar, evren, insan, hayat gibi kavram ve varlıklara ilişkin mutlak bilgiye yani hakikatin bilgisine sahip olduklarına inanırlar. Sezgi ile elde edilen bu hakikat bilgisi bütüncül ve süreklidir.

 

Oysa ne akıl ne de deney bu niteliklere sahiptir. Akıl ve deney ile elde edilen bilgi, bazı araçlar kullanılarak elde edilir. Bu araçlara dil denir. 

 

Dil, anlaşılmak isteneni parçalara ayırır. Bu ayırma işlemini kavramlar kullanarak yapar.

 

Dilin kullanıldığı bilgi simgeseldir çünkü bilinen objeye-nesneye yönelme kavramlar aracılığı ile olur. Kavramlar ise nesnelerin kendisi değildir. Aracılık yapan simgelerdir.

 

Dilin kullanıldığı bilgi parçalıdır. Çünkü, kavramlar varlığın tümünü değil, baktığımız bakış açısından varlığı  tanımlar.

 

Dilin kullanıldığı bilgi analitiktir. Çünkü, kavramlar nesneyi her biri kavramlar tarafından belirlenen parçalara ayırır.

 

Dilin kullanıldığı bilgi soyut ve cansızdır.

 

Bu nedenlerle dil, bütüncül, somut, canlı, dinamik olan nesnelerin hakiki bilgisini veremez.

 

Hakikatın bilgisini verebilen tek bilgi türü olan sezgi, varlığı kanıtlanamaz, başkasına aktarılamaz,  ifade edilemez bir bilgidir. Çünkü, aktarılmaya çalışıldığında kullandığı dil yani kavramlar bu bilgiyi yukarıda bahsettiğim biçimde eksiltir.

 

Elimizdeki insan doğası gereği bir dil ile aktarılan Kuran-ı Kerim ise bu hakikat bilgisini yapısı gereği işaretler, semboller kullanarak vermek durumundadır. Bir dil kullanılarak verilen bu bilgiler, hakikati kısıtlı olarak anlatabilir. Hakikat bilgisi bireysel, hissi- sezgiseldir. Davranışlarımız, sözlerimiz de bir dil olduklardan dolayı asıl olanı, içsel olanı tam olarak yansıtamaz.

 

Bu şekilde anlaşılır ise dini bilgiler hiçbir bilgi türüyle çatışma içine girmez.

Bu şekilde anlaşılır ise dini bilginin bir ahlak sistemi olduğu gösterilebilinir.

Bu şekilde anlaşılır ise dini bilginin nesnel anlamları, nesnel yöntemleri olmadığı görülebilinir.

Bu şekilde anlaşılır ise dini bilginin statik anlamları olmadığı anlaşılabilinir.

Bu şekilde anlaşılır ise dini bilginin nesnel kriterlere bağlı olmadığı, tümüyle kişisel deneyim ve yöntemlere bağlı olduğu anlaşılabilinir.

Bu şekilde anlaşılır ise, dilin kavramlar ile tarifleme yaptığı, kullandığı kavramların tarih, coğrafya, sosyoloji, epistemeloji vs. gibi dinamik unsurlardan soyutlanamayacağı anlaşılabilinir.



__________________
Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
Yukarı dön Göster cin13's Profil Diğer Mesajlarını Ara: cin13
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Yaklaşık iki yıldır bu forumları takip eden biri olarak en ilginç ve şaşırtıcı sonuçları bu başlık altında gördüm diyebilirim.

Sonuç olarak:

Foruma dünyanın ve ülkenin çeşitli bölgelerinden katılan insanları göz önüne aldığımızda verilen tepkilerden "Kitap'ın anlaşılırlığından kaynaklanan problemler onunla yol almayı mümkün kılmıyor"sonucu çıkıyor.Ancak daha önce de defalarca dile getirdiğimiz gibi bu düşüncenin bizim yanımızda zerre kadar inandırıcılığı ve değeri yoktur. 

Bizim için söz kesin olarak burada bitmiştir.Allah vekildir.

Selametle..Ulu-Yol

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
feridun_45
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 17 mart 2008
Gönderilenler: 166
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı feridun_45

selam..

 

cin13 kardeş sözlerinizin altına bende imzamı atmak istedim...teşekkürler..

 

selametle kalınız...

Yukarı dön Göster feridun_45's Profil Diğer Mesajlarını Ara: feridun_45
 
aliaksoy
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 05 subat 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 989
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı aliaksoy

nihad beyan Yazdı:

"Bu "zenginlik" (!), "mübin" oluşun değil, Kuran'ın "muhataplığını" karıştırmanın bir sonucudur.

"her topluma ancak kendi dillerini konuşan resuller gönderilmesi" ilkesi göz ardı edildiği müddetçe, tartışmaların sonu hep böyle bitecektir."

 

Tamam çok güzel..Bu "heyecanımız" forumda ciddi anlamda dillendirildi ve her türlü tehdit savruldu üzerimize..Bu kadar güvenle konuşmamızın bir arkaplanı olsa gerek değil mi?

Haliylen şunu da sormak geliyor insanın içinden Ali Aksoy dost'a, "Peki senin "heyecanın" hangi boyutta?"

Selamlar..Uluyol  



Selam Uluyol;

Benim heyecanım "İbrahim" boyutunda...

İbrahim, herhangi bir metni izlemedi. Karşısına çıkan her veriyi, duru bir akılla sorguladı, çelişkilerden arındı.

Müthiş ve akıllara durgunluk verecek bir özgüven içerisinde "eylem" sergiledi. Putların değil ama putçuluğun düşmanı oldu.

İnsanlar için ah eden bağrı yanık İbrahim...

Sınamalardan geçince Rabbi ona fısıldadı.

Rabbine dahi soru sordu, gerçeğin peşinde yürüdü...

Başlı başına bir ümmet, bir model, bir örnek...

...

Benim heyecanım, ancak "İbrahim"in yaptıklarını yahut benzerini yapabildiğim müddetçe olacaktır.

İnsanın şeytanı bile ona kendi dilinde vahyeder. İçinizde size kendi dilinizde doğruyu ve yanlışı işaret edip yön gösteren bir "fısıltı" yok mu?

"Yerlerin ve göklerin yaratılışı hakkında derin derin düşünenler" dir ki, her şeyi temaşa ederler...

Her sözü dinlerler, güzeline uyarlar...

Bir kısım insanların kini, nefreti, buğzu beni ne ilgilendirir ?

Doğru bildiğimi söylüyorum. Doğru bildiğim yanlışlanırsa, yanlışlandığına sağlam bir delil / basiret üzerinde kanaat edinirsem onu hemen terkediyorum.

Gerçeğe ve gerçeğin sahibine teslim olmaya çalışıyorum. Gerçeğin, üstüne üstüne gidiyorum. Bütün fobi ve kuruntulardan kurtulmaya çalışıyorum.

Beytini fobi ve kuruntularla, hurafelerle inşa edip içinde huzur bulanların beyti örümceğin beyti gibidir. İki üç soruda / bir fiskede yıkılıp gider.

Ben ayağımı sağlam bir kayaya basmak, düşünce ve inanışımı basiret ve gerçek üzerine kurmak, bol yağmur alan, bol yağmuru olmasa da en azından bir çisiltisi bulunan, ekini bol bir vadiye yürümek istiyorum.

Çarıksız gezilecek bir vadi...

Yerleri ve gökleri temaşa etmek ve gerçeği öğrenmekten daha büyük bir heyecan bilemiyorum.

"Bilgi"yi en lezzetli bir azık gibi görüyorum.

Hangi bir kardeşimin bilmediğim bir şeyi bana öğreten bir yazısını okusam, içimde bir yer ısınıyor, inanılmaz bir sevinç ve mutluluk duyuyorum.

Dün dayandığım yere bakıp, şimdi bastığım yeri sürekli gözetiyorum.

İşte benim heyecanım bu...

Esenlik dileklerimle...     


__________________
"(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yukarı dön Göster aliaksoy's Profil Diğer Mesajlarını Ara: aliaksoy Ziyaret aliaksoy's Ana Sayfa
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

selam güzel insanlar ve iyi dostlar...

     Konu nerden açıldı ama nereye kaydı..! genelde hep böyle oluyor.
Evet Kur'an apaçıktır ama ben anlamıyorum/anlayamıyorum,çünkü; ben dinimi hala atalarıma (anam,babam,akrabalarım,arkadaşlarım ve etrafımdaki insanlar) uygun yaşıyorum veya bu yaşamdan kurtulmaya çalışıyorum.atalarımı üzere bulduğum dini, hidayet üzere sanıyorumdum ve öyle düşünüyordum. Eğer ben bunu sorgulamazsam ve kendimi düzeltmezsem yani kendimi arındırıp Allah'ın saf dinine yani fıtrat üzere dönmezsem, bu Kitabı anlayamayacağım ve hayatımada geçiremeyeceğim.İnsanın atalarından aldığını ve gördüğünü terk etmesi kolay değil,hatta çok zor..! bu cesaret ister, samimiyet ister ve tam bir teslimiyet ister.
      İşte hz Muhammed zamında da bu böyleydi o zamanki insanların çoğuda anlamıyordu gelen vahyi. Çünkü bahsettiğim sebepler o zamanda vardı. oysa vahiy onların dilinde ve apaçıktı. Buna rağmen bırak anlamayı, düşmanlık bile yaptılar. Onlardan istenen atalarında geleni terketmeleri idi. Oysaki bu her babayiğidin harcı değildi, bu yiğitliği ve  arınmayı gösterenler apaçık olanı anladılar ve teslim oldular ,ama gösteremeyenler de apaçık olmasına rağmen anlayamadılar.Oysa onlarda kendilerine göre samimi idiler aynı bu günde ekseri insanın samimi olduğunu düşündüğü gibi.
      Demem o ki,biz istediğimiz kadar arapça bilelim istediğimiz kadar samimi olduğumuzu düşünelim tam bir teslimiyet/bağlılık sergilemdikçe ve arınmadıkça (Ve ekîmus salate ve atuz zekate) bu kitap bize apaçık olmayacak.
(Bu yazım hiçkimseyi tenkit amacıyla değildir.hepiniz benim için iyi bir dostsunuz paylaşımlarınızı sürekli takip ediyor ve faydalanıyorum.)

nisa 175 :İşte Allah'a iman edenler ve O'na sarılanlar, onları kendisinden olan bir rahmetin ve bir fazlın içine yerleştirecektir ve onları Kendisine varan dosdoğru bir yola yöneltip iletecektir.

selametle...

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

selam,

Bir iki şey yazıp bu meselede şimdilik susmayı tercih ediyorum.

1. Beraat-i zimmet asıldır.

2. Şek ile yakin zail olmaz.

3. Bir işden maksad ne ise hüküm ona göredir.

4. Tevehhume i'tibar yoktur.

5. Beyyine ortaya koymak iddia sahibinin borcudur.

5. Sakit'e bir söz isnad olunmaz.  

6. Kişi ikrarıyla muâhaze olunur.  

"Faydası,yararı olmayacağı için" cevab haklarımı kullanmıyorum. Son olarak

"Kur'an' Kerim" "Mubin bir kitabtır". Bunu aksini hiçbir yerde konuşmadım, yazmadım.  

Şahid olarak Allah(a.c) yeter 

Selam ve dua ile,

rıdvan

Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 
cin13
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 23 ocak 2007
Gönderilenler: 385
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı cin13




__________________
Dinin bakış açısına göre,tüm bu fantastik harikulade evren,tüm bu karmakarışık şeyler, ancak, Tanrı’nın, insanların iyi ve kötü için çabasını gözlediği bir sahnedir.. Bu sahne,bu oyun için çok büyük!
Yukarı dön Göster cin13's Profil Diğer Mesajlarını Ara: cin13
 
savana
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 30 nisan 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savana

hatırlatıcı Yazdı:

selam rıdvan kardeşim

  sizin çıkarımlarınıza göre nisa 43 mü önce nazil oldu yoksa maide 6 mı .Ha bide nisa 43 te atalarımızın isimlendirdiği abdest geçmiyor ama ikisindede  teyemmüm var.Allah  salata ....   yaklaşmayın acaba neden abdest bu şıkların içinde yok.Ve gene atalarımızın bize anlattıkları güsül bu ayetlerlemi farz kılındı aynı zamanda bu ayetten önceki salatları güsülsüzmü ifa ediyorlardı.Hem salat önceki ümmetlerde de vardı ya onlar?

Selam

Cevabım evet.Gusülsüz ifa ediyorlardı.

Süt kardeşinizle evlenmeyin ayeti inene kadar da müminler süt kardeşleriyle evleniyorlardı

zihni örten içecekleri içmeyin emri gelene kadarda bu içecekleri içiyorlardı..

 

Bunun gibi Emir ve yasaklara  ilişkin örnekleri çoğaltabiliriz.

Emir gelene kadar yapılmış olanlardan müminler bağışlanmış oluyor

 

 



__________________
O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Yukarı dön Göster savana's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savana
 
savana
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 30 nisan 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savana

Selam

Salatla ilgili ayetlerde açık ve net olarak gördüğüm salatın; kulun Allaha yaptığı dua ibadet olduğudur.

Fecr vaktinde yapılan salat  ve savaş\sefer halinde yapılan kısaltılmış salat buna en güzel örnektir.

Sefer\korku halinde temkinli salat nasıl ediliri anlatan ayette bir gurubun salat ederken diğer gurubun arkada dikelip beklemesi ,salat eden gurubun secde ettikten sonra bekleyen gurubun secde etmesinden ne anlıyorsunuz?

Salatın anlamını peygamberin vahyi müminlere anlatması öğretmesi olarak aldığınızda korku halinde salat eden(vahy dinleyen öğrenen) topluluk neye ve kime secde ediyor?PEygamberin anlattıklarına boyun eğiyoruz ,boyun eğiyoruz deyip yerlerini terk mi edecekler yada peygamber onlara boyun eğdinizmi diye soracak?

Fecr vakti müminleri toplayıp vahymi anlatacak?

 

Bazı arkadaşlar salat kelimesinin bir anlamınında bağlatıyı korumak olduğunu söylemişti.

Dua ,bağlantıyı korumak her iki anlamda birbirini tamamlayan ve örtüşen anlamlar.

Herkes kuran okuyup içinde yazılanlara iman edip hayatına bunu tatbik edebilir, emirlere uyabilir.

Ancak bunun dışında Kul ve Allah arasındaki inançsal bağlılıkta var.Allahın varlığına ve tekliğine dair içsel inancın sürekli diri tutulmasının yolu salattan geçiyor.

Her gün Allahın karşısına geçip onunla iletişime  geçmek ona dua etmek bu bağlılığı korur.

 



__________________
O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Yukarı dön Göster savana's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savana
 
savana
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 30 nisan 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savana

riba'nın, infakın konusunu oluşturan şey yani ihtiyaç fazlası yani "biriktirmek" olduğunu...

"Biriktirmek de alış veriş / ticaret gibidir" diyenlere karşı Allah'ın, "Hayır öyle değil, Allah alış verişi helal, servet biriktirmeyi yasak kıldı" dediğini.
 ali aksoy yazdı

Selam

MAl biriktirmek ticaret gibi diyen birini ben anlayamadım.

benim evimde 10.000ytl var ise bu parayada ihtiyacım yoksa duran bu paranın ticari yönü nedir? ortada alım ve satım yok kenarda birikmiş duran bir para var.

Tevbe 34 altın gümüş para biriktirmeyi yasaklıyor.Birkimlerin Allah yolunda infakını emrediyor.

Bence ribanın anlamı aşırı kazanç elde etmek

örneğin piyasası 1 tl olan malı 10tlya satmak ribadır.KAt kat aşırı kar elde etmek tabiri caizse tüketiciyi kazıklamak:)

Birine 1 tl borç verip onu 10tl olarak geri almakta ribadır. kat kat aşırı gelir elde etmek

 

 



__________________
O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Yukarı dön Göster savana's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savana
 

<< Önceki Sayfa 12 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats