Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
YAŞANAN BİR HİKAYE
Yaşanmış olan bir hikaye var
Hatta her zamanlarda yaşanmakta
Anlatmaya çalışacağım
Anlamayana davul zurna az kalmakta;
Karanlık bir yolculuğun ardından
Anne rahmine yapışan ikiz kardeşler
Önceleri yokmuş hiçbir şeyden haberleri
Önce bir çiğdemlik et
Onun ardından şekillenen bir kemik
Derken kemiklerin üzerine örtünen desenli bir et!
Zaman geçmişe doğru akarken durmadan
Düşünceleri de şekillenmeye başlamış ikiz kardeşlerin
Etraflarında olup bitenleri fark etmeye başlamışlar
Bulundukları bu karmaşık sistemi izlerken
Güvenliğinden dolayı ortamın mutlu olmuşlar!
Artık konuşmaya başlarlar
Düşüncelerini paylaşmakta bir çift ikiz
‘Anne rahminde olmamız,
burada bulunmamız ne kadar da güzel
hayat ne kadar da güzel şey kardeşim’
der ikisi de birbirine…..
büyüdükçe içlerinde yaşadıkları dünyayı
merakla keşfe koyulurlar
Öyle ya bu hayatın kaynağı ne?
Bu sorunun cevabını araştırıken
Anneleriyle onları birbirine bağlayan bir şey hissetmişler
‘Evet bu bir kordon annemizle bizi bağlayan‘
hiçbir zahmet çekmeden bu kordon ayrıcalığıyla
güven içinde beslenip büyüdüklerini tespit etmişler
‘Annemizin şefkati ne kadar da büyük,
bu kordonla ihtiyacımız olan her şeyi
bize rahatça ulaştırmakta’
zaman hızla geçmekteyken ikizlerde hızla büyümekte
bir başka deyişle ‘yolun sonuna’ gelmekte!
Tüm bu değişiklikleri hayretle gözlemlerken
Gün gelecek bu dünyayı terk edeceklerini
Buralardan göçüp gideceklerinin işaretlerini
İyiden iyiye almaya başlamışlar!
Zaman hiç kabına sığmaz
Nasılda gelip geçti bunca ömür
Dokuz ay olmuş ilk konuşmaya başladıklarından beri.
Terk edecekleri dünyadan dolayı
İkizlerden biri fena telaşlanmış
Ve diğerinin kulağına usulca fısıldamış;
‘ne oluyor bütün bunların anlamı nedir?’
öteki kardeş daha sakin ve soğukkanlı
ayrıca bulunduğu bu dünya çoğu zaman
ona yetmiyor,içi içine sığmıyor
duyguları daha kocaman bir alemi arzuluyor
cevap vermiş o da itinayla;
‘bunca şey gösterir ki,bu dünyada daha fazla kalmayacağız
buradaki yaşamın sonuna yaklaşıyoruz’
‘ama ben gitmek istemiyorum’ diye haykırmış diğeri
‘hep burada kalmak istiyorum’
sakin olan ’elimizden bir şey gelmez,
hem belki buradan çıktıktan sonrada hayat vardır’
‘bizim yaşamamızı sağlayan kordon kesildikten sonra,
yaşam nasıl mümkün olabilir ki?’demiş öteki
‘bize hayat veren kordon kesildikten sonra
nasıl yaşarız bana söyler misin?’
bunun üstüne de eklemiş karamsar olan
‘hem,bak bizden önce başkaları da buraya gelmiş
ve sonra gitmişler,hiçbirisi geriye gelmemiş ki
bize doğumdan sonra hayat olduğunu söylesin
ne yazık ki hayır,bu her şeyin sonu olacak!’
bunları söyledikten sonra da eklemiş;
‘hem,belki de anne diye bir şey de yok!!’
‘olmak zorunda,buraya başka türlü nasıl geldik
nasıl hayatta kalabildik’ demiş sakin olan……
‘sen hiç anneni gördün mü?diye üstelemiş öteki
‘o belki de sadece zihinlerimizde var,
kendimizi rahatlatmak için belki de onu biz uydurduk!’
dedi karamsar olan……………………….,
anne rahmindeki son günleri yüzlerce yıllık filozoflar gibi
derin sorgulamalarla tartışmalarla geçmiş….
Sonunda beklenen
Adı konulmuş,belirlenmiş vakit geldi çattı
İkizler dünyalarını terk ettiklerinde gözlerini
Bambaşka bir dünyaya açmışlar
Ve sevinçten ağlamaya başlamışlar
Çünkü gördükleri manzara,
Hayallerinin bile ötesindeymiş!
Her güne bir öykü kitabından düzenleme 15.06.2007
G.ÇAKIL
|